Yol ver trafik işareti

yol ver trafik işareti kapak

“Yol ver” trafik işareti bir çok kişinin görünce anlamadığı bir levhadır, pek bilinmez.

yol ver trafik levhası

Oysa, hele ki ülkemizde varsa, hayatınızı kurtarabilir.

“Yol ver” demektir.
Yani bekle,
bak
ve gelen varsa ona yol ver,
öyle yola çık.

Kısacası yol vermezsen seni ezip geçebilirler demektir.

Yol ver trafik işaretini gördüğünüz zaman:
DURUNUZ
ve her yöne bakıp
AZAMİ DİKKATLİ OLUNUZ

Not: Sanılanın aksine, Türkiye’de trafik işaretlemesi iyidir. Eğer bir yerde uyarı levhası varsa biliniz ki orası tehlikeli bir noktadır.

Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik İşaretleri sayfasına buraya tıklayarak gidebilir, tüm trafik işartlerini ve anlamlarını görebilirsiniz.

Bu yazı: Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayınlanmıştır.

OMM’nin Motosiklet Yol Sanatı Kitabı

omm motosiklet yol sanatı kapak

Motosiklet eğitimi kitabı deyince akla ilk gelmesi gereken OMM Derneğinin Motosiklet Yol Sanatı kitabıdır.

OMM kitabı ehliyet kurslarında zorunlu kılınacak kadar başarılı. Nereden başlamalı diyenlere hep aynı cevabı veriyorum: “Yol Sanatı’nı alarak başla. “

Bu sebeple eğer motosikletçi iseniz mutlaka bu kitabı alın ve hatim edin. Okumakla kalmayıp sürüşünüze de katın. Sizi daha iyi bir motosikletçi yapacak olan, bu kitaptır.

Motosiklet eğitimi kitabı dedik ama her boş kaldığınızda okumak çok daha faydalı olacaktır. Ben yıllarca öyle yaptım, her seferinde de faydasını gördüm. Bir kere okuyup kenara atmayın, elinizin altında tutup her fırsatta bir konuya göz atın.

Bileğin Dansı adlı kitabı ise Motosiklet Yol Sanatı’ndan önce okumamak gerektiği için bu yazıya dahil ettim.

Keith Code’un eseri olan bu motosiklet eğitimi kitabı ise performans sürüşü için. Kitap yol tekniklerinden değil, pist sürüş tekniklerinden bahsediyor. Faydalı olur mu, evet; motosikletin ve sürüş dinamiklerinin anlaşılması için iyi bir kaynak ama günlük kullanım tarzını etkilememesine dikkat etmeli. [ Keith Code yazıları için lütfen buraya ve buraya tıklayınız ]

Motosiklet Yol Sanatı

omm motosiklet yol sanatı kitap

Daha iyi bir motosiklet sürücüsü olmak üzerine öğütler

Motorcycle Roadcraft “Motosiklet Yol Sanatı” öğrenci / stajyer polisler ve motosikletini en iyi şekilde kullanmak isteyen diğer sürücüler için bir grup polis motosiklet eğitmeninin yol göstermesi ile ve polis sürücülerinin, eğitmenlerin ve sivil uzmanların katkılarıyla geliştirilmiştir. Bu kitapta, güvenli ve etkin motosiklet sürmenin yöntemleri üzerine en yetkili ağızlardan en kapsamlı bilgiler yer almaktadır.

Motorcycle Roadcraft “Motosiklet Yol Sanatı” motosiklet sürme konusunda önde gelen bir kitap olarak kendini kanıtlamıştır. İlk defa Türkçe’ye çevrilmiş ilk baskısı 2004 yılında hazırlanan bu kitap altı yıl ara ile yeniden gözden geçiriliş ve güncellenmiştir. Kitapta aşağıdakiler yer almaktadır:

  • Doğru duruşun ve tehlikelerin farkında olmanın önemini açıklayan tam renkli resimler
  • Otoyol sürücülüğü hakkında bir bölüm
  • Her bölüm için başlıcı öğrenilecek noktalar üzerine notlar, gözden geçirme notları ve sorular
  • Sözlük ve içindekiler

Motosiklet sürücüleri, otomobil sürücülerine göre ortalama olarak 35 kat daha fazla ciddi yaralanma riski altındadır. Güvenli sürüş bilgiler her motosiklet sever için okunması şart ve Motorcycle Roadcraft “Motosiklet Yol Sanatı” size sürüş standartlarınızı iyileştirmenizde yardımcı olacak ilk Türkçe kaynaktır.

One More Mile Riders Association (OMM) İstanbul tarafından yayımlanmıştır. Bu çalışmanın satışından kaynaklanan gelirler OMM’nin Türkiye’deki motosiklet bilincini artırmaya yönelik çalışmalarında kullanılmaktadır.

Tam Hâkimiyet

omm kitap tam hakimiyet

Tam Hâkimiyet, diğer yüksek performans sürüş kitaplarının ancak vaat edebileceklerini gerçekleştiriyor: Bu sayfalarda anlatılan çalışmalar yapmak, her motorun üzerindeki hâkimiyetinizi arttıracaktır. Ulusal Şampiyon Lee Parks’ın genel kabul gören İleri Sürüş Kliniğini’nin (Advanced Rider Clinic) kanıtlanmış tekniklerine dayanan bu kitap, motorunuzun hâkimi olmanın en hızlı ve güvenli yolu.

Parks, açık ve anlaşılır üslubuyla, üst seviye yarışçılar tarafından kullanılan teknikleri açıklığa kavuşturuyor ve motorunuz ne tip olursa olsun, bunları yüksek performanslı yol sürüşüne nasıl uygulayacağınızı gösteriyor. Yeni sürüş becerileri öğrenmenin önündeki en büyük engel olan korkunun zihinsel dinamiklerini ilk defa Parks açıklıyor.

Tam Hakimiyet, sürüş becerilerini, ufak, kolay öğrenilen modüllere ayıran ve adım adım ilerleyen formatıyla şimdiye kadar geliştirilmiş en etkili sürüş yardımcısı.

Tam Hâkimiyet; gereksiz riskleri almadan sürüşleri en kısa zamanda bir sonraki seviyeye taşımak isteyen tüm yarış, spor, tur ve gezi tipi motor kullanan sürücülerin olmazsa olmaz kitabıdır.

OMM sürücüleri tarafından Türkçeye çevrilen kitapları satın almak istiyorsanız; İstanbul için Sabri Oran, İzmir için Alp Altan Ugur, Ankara için  Mehmet Öğüt, Bursa için Can Ceylan, ile irtibat kurabilirsiniz..

Motosiklet eğitimi için kitabı okumak güzel ama unutmayın: Önemli olan “sakınarak sürüşü” (sistemli sürüş dedikleri şey) yola aktarmanız. Bunun için de size Ödev İle Sürmek yazımızı öneriyoruz.

Bu yazı Motosiklet Acemileri kategorisinde yayınlamıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Kavramlar: kullanmak binmek ve sürmek

Motor Hikayesi Motosiklet blog - Makaleler Öne Çıkan Görsel

Bu camiaya ilk dâhil olduğumda fark ettim ki bu işte “iyi” olanlar için: “İyi kullanır” denir. Oysa kullanmak binmek ve sürmek farklı kavramlardır. Doğrusunu ve farklarını öğrenelim:

Kullanmak, binmek ve sürmek

Oysa “kullanmak” eylemi, dilimizde, aletler içindir. Motosiklet ise alet değil; (motorlu) bir araçtır.

Araçları ise kullanmıyor, “sürüyoruz”. İşte hep söylenir ya: “Efendim bu bir kültür meselesidir, eğitim şart… “, doğrudur,  bu işin ekin (kültürün Türkçesi) tarafı bize kullanmayı değil, sürmeyi getirir.

Kullanmakla sürmek arasındaki fark bu aşamada bize yardımcı olacaktır:

Sürmek, bir anlamda çobanın sürüyü gütmesine benziyor.

Komut vererek yönetmek, alt görevleri gerçekleştirmek gibi işlemlerin bütünü gerekli motorlu bir aracı sürebiliyor olmak için. İşte ülkemizde bizim ihmal ettiğimiz de bu tarafı işin. Bu ayrımı yaptığım anda iyi kullanmanın iyi sürmek olmadığını fark ettim. Hatta “iyi kullananların” neden Yol Sanatı bileşkesini (sistem) beceremediklerini de anladım.

Güvenli ve iyi sürmek; yolu, trafiği (yani akışkanlığın öngörülemezliği ile), motosikleti ve duyguları (yani kendimizi) yönetmemizi gerektirir.

Kullanmak binmek ve sürmek arasındaki fark; tam da burada birbirinden ayrı düşer. Sadece kullanmak yetmediği, dinamik şekilde diğerleriyle uyum içinde olmak zorunluluğu yüzünden, araçtan fazlasını yönetmek gerekiyor.

Yukarıdaki kavramlar ve ayrımları ışığında sanırım hedef biraz daha netleşmiş duruma geliyor. Yapmak istediğimiz sadece teknik becerilerimizi yeterli hale getirmek değil. Sadece motosikleti yönlendirmek, hakim olmak artık bize yetmiyor. Motosiklet – yol ve biz üçlüsünden fazlası olarak çevremizi ve tüm unsurlarını da dikkate almak ve yönetmek durumundayız artık. Yani sürmeliyiz, sürmeyi öğrenmeliyiz.

Bu yazı Makaleler, Yıldızlı Yazılar – En Önemli Konular kategorilerinde yayımlanmıştır.

Motosiklet debriyajı

Motosiklet debriyajı, motorun çekiş tekeriyle bağlantısını kuran ya da ayıran parçadır. Motosiklette debriyaj çekiş gücünü arka tekere iletir veya kesme işlevini yerine getirir.

Motosiklet debriyajını aklınızda canlandırmak için şöyle düşünün:

  • Motorun çıkışında yuvarlak bir plaka,
  • Vites* kutusunun başında bir yuvarlak plaka daha var
  • Debriyaj kolu çekik iken plakalar ayrı, hareket vites kutusuna iletilmiyor,
  • Debriyaj kolu bırakılmışken iki plaka birbirini öpüyor ve hareket vites kutusuna ulaşıp vites dişlilerini hareket ettiriyor.

* Vites, Fransızca “hız, sürat” demek. Beş vitesli demek: “Beş hızlı” demek yani. Aynen vitesli bisiklet gibi bir mantığı var, üretilen gücü değişik oranlarda çarklarla arka tekere ulaştırıyor. Bu yüzden beş oranlı vites kutusu da denir.

Kısacası debriyaja: “ayraç” diyebiliriz 🙂 Motosiklet debriyajı, motosiklet motorunun gücünü arka tekerlekten ayıran ya da birleştiren kısımdır.

Debriyaj sistemlerinde* günümüzde yaygın olan hidrolik sistem kullanılıyor. Bunun amacı ise kolu yumuşatmak, daha az güç harcamak. Dolayısıyla kolu çektiğinizde hidrolik sistem çalışıyor ve plakaları ayırıyor.

Sistem, Fransızca ve “bileşke” demek. Bir işi yapmak üzere bir araya gelmiş-getirilmiş bütün anlamına geliyor.

Debriyaj balatası

İki plakanın biri dönerken öbürüne tam örtüşüp yapışması aşamasında yumuşak bir geçiş için de balata kullanılıyor; debriyaj balatası diyoruz buna. Motosiklet debriyajı dediğimiz şey aslında birden çok plakadan oluşuyor.

motosiklet debriyaj mekanik çizim
4 ile işaretlenmiş olan kahverengi parçalar debriyaj balataları

Debriyaj balatası bir sarf malzemesidir. Kullandıkça aşınır yani zamanla incelir, en sonunda da tükenir ve değişmesi gerekir. Hatta bu yüzden debriyaj ayar vidası var kolda. İnceldikçe ayar yapıp iki plaka arasındaki doğru boşluğu yakalıyoruz.

motosiklet debriyaj plakalar monte
Balata, siyah kısımlar. Sürtünmeyle aşınıyor ve bitiyorlar.

Aşınınca sürtünen yüzey, alan azalır. Bu aşınma belirli bir aşamayı geçince: debriyaj kaçırmaya başlar. Bu plakalarının aşınması daha artarsa, ilerlerse “sıyırma” dediğimiz durum oluşur. Debriyaj sistemi artık “birleştiremez” yani motorun gücünü arka tekere iletemez hale gelmiştir.

Debriyaj plakaları çelik ve fiber plakalardan oluşur

motosiklet debriyaj mekanik çizim
Çelik ve fiber plakalar
motosiklet debriyaj demontaj görseli

Kaçırmanın birden fazla sebebi olabilir. Debriyaj kolu çektiğinde araç gitmeye çalışıyor ama bunu kesinlikle yapamıyorsa: “Debriyaj kaçırıyor.” deriz. Bunun sebebi:

  • Sorun hidrolik merkezindedir:
    • Conta (o-ring, o şekilli keçe) hidrolik sıvısını kaçırdığı için, koldaki hareket tam olarak iletilemez,
    • Bu sebeple tam güç uygulamaz,
    • Yeterli güç olmadığı için debriyaj ayırmaz,
    • Vites kutusu dönmeye başlar ve motosiklet hareket eder.

Debriyaj sistemi kaçırıyor mu, evet fakat sebebi debriyaj balatası değil, hidrolik bölümü işini tam yapmıyor, büyük ihtimalle de hidrolik merkezinde sorun var.

Önemli notlar

  • Hidrolik sıvısı da sarf malzemesidir.
    Yani debriyaj hidroliği zamanla özelliğini yitirir, belirli aralıklarla değiş(tiril)mesi lazımdır.
  • Debriyaj telini kontrol etmeyi unutmayın. Debriyaj teli metaldir ve zaman içinde yıpranır. Özellikle kol çıkışında çoklu kablo zamanla kopar. En son bir gün debriyajı çeker, kabloyu koparır, yolda kalırsınız 🙂
  • Sağlam teli de yağlamayı ihmal etmeyin. Kolu yumuşatır, telin ömrünü uzatır.

Debriyaj balatasının ömrü ne kadar?

eski yeni debriyaj parçaları

Zor bir soru çünkü debriyaj balatasının ömrü kullanıcıyla çok alakalı. Bazı sürücü tork kullanarak vites değişimi yaparlar ki bu debriyajın ömrünü çok uzatır ama ileri düzey bir tekniktir.

Normalde arıza tespitine en basit yerden, en ucuz çözümden başlanır, masraflı ve karmaşık olan adımlara doğru basamak basmak çıkmak doğru yaklaşımdır.

Bu yazı Tamir Bakım kategorisindedir, diğer yazılar için buraya tıklayınız.

Arazide Sürüş Teknikleri

2021 Harley Davidson Pan America siyah arazide

Motosiklet Arazi ve Sürüş Teknikleri

Yine kaynağını bil(e)meden paylaştığımız bir yazı. Ben araziye çıkmaktan korktuğum için şurası doğrudur, burası doğrudur diyemiyorum; fakat bilen bir kaç kişiye okuttuğumda: “Güzel yazı” cevabını aldım; faydalı olması dileğiyle.
[Düzeltme: gelen bir yorum ile yazarın kim olduğunu bulduk, yazan kişisinin sitesine: http://alfamotosiklet.blogspot.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz]

Motosiklet arazi sürüş tekniği tabii ki yoldan farklıdır. Bir çok kişiye göre de daha zevklidir; kurallarına uymak, sürüşümüzü arazi, offroad, enduro sürüşüne uyarlamak kaydıyla.

Yol dışı motorlar alt devir seviyelerinde yüksek tork (3000 ile 6000 arası) veren, vites kutusu daha uzun oranda birinci vites kullanımına uygun ve maksimum sürati 180 km/saatin altında motorlardır. Tabi yüksek, sağlam süspansiyonlar, arazi lastiği ve geniş, yüksek gidonlarda bunun bir parçasıdır. Bu tip motorlar enduro veya çiftli-spor motor olarak tanınır. Yol dışındaki lastik havaları yola göre daha düşük tutulur. Tüm zamanlarda kullanım basıncı 1.1 bar (15psi) ön ve arka biraz daha fazla genelde uygundur ama kayalık bir zemindeyseniz basıncı 2 barın üzerine çıkarın. Aksi takdirde jantlarınız zarar görür ve gerek yol yüzeyi ve gerekse tellerin jant içinde kalan tutunma parçaları lastik patlamalarına sebebiyet verir. İkinci durum şambrelli lastikler için geçerlidir. Bazı markalarda çapraz açılı teller kullanılarak tutunma parçaları jantların dış kenarlarına alınarak lastiklerin dışına taşınmıştır.

Çok ağır şartlarda kullanacaksanız jantlarınız telli (spoke) olmalıdır ve ağır kullanıma uygun iç şambrel kullanmanız gerekir. Şambreller hiç patlak olmasa dahi her 20000 km de değiştirilmelidir. Çünkü supabın etrafı bozulur ve sonuçta yarıklar tamiri imkânsız patlaklara sebep olur. Tellerden içeri su sızar ve jantlarda, tellerde ve şambrelde hasar oluşturur. İdeal olan motorunuzu park etmeden evvel jantlarınızın kurumuş olmasıdır.

Motorunuzun hassas parçaları motor koruyucularla korunmalıdır. Bilhassa boksör motorlu BMW’lerin dışa taşan motor kapaklarında bu koruma son derece önem kazanır. Süspansiyonların parlak parçaları (stanchions), dış silindirin içine girip çıkan iç silindirlerin temiz tutulması bilhassa çok önemlidir. Bunları tam temiz ve hatta pürüzsüz olması silindir lastiklerinin bozulmaması için gereklidir. Bu lastikler (contaları) bozulursa ön çatalda yağ sızıntısı başlar. Eğer uzun müddet yol dışı kullanımlarınız olacaksa bu kısımlar lastik kılıflarla korunmalı ve 10W yağ yerine daha yoğun olan 15W yağ kullanılmalıdır.

Koruyucu Giyim

Koruyucu giysiler yaralanmanızı önleyebilir. Kask, göz ve el koruması şarttır ama aşağıdaki listede ihmal edilmemelidir.

  • Katı madde(çelik) bilek koruması olan çizmeler (spor ayakkabı, kalın bot v.s. olmaz)
  • Yırtılmaya dayanan uzun pantolonlar (kot olmaz)
  • Diz koruması
  • Üst bacak (kalça-basen) korumaları
  • Dirsek, göğüs ve omuz korumalı ceket.

Altı Yol Dışı Sürüş Becerisi

  1. Yukarı bakın. İleri bakın. Ön tekerinizin ötesindeki şeylere bakınız
  2. Gazı daima açık tutunuz
  3. Öne eğiliniz – kollar gevşek ve kırık
  4. Motorunuzu dik tutunuz. Yüzeye 90 derece açıda
  5. Kompresyon (motor) frenini kullanınız
  6. Ayaklarınızla pedallara sıkı basınız (basınç uygulayın). Şimdi açıklamalarına geçelim:
1- Bakış

İleri bakış: Gözler beynin namlusudur. Ağaca bakarsanız ağaca gidersiniz, çukura bakarsanız içine girersiniz bu yüzden bizim ize(patika, kadastro yolu, traktör yolu, keçi izi), kuma bakarken izlediğimiz birkaç önemli kural vardır.

Voleybol oynarken küt ineceğiniz topa mı bakarsınız yoksa ağamı? Elbette ileriye ve ağa bakarsınız. Topu atmak, indirmek istediğiniz noktaya bakarken ağada değmemesi için tarama yaparsınız. İşte motorcu bakışı da böyledir. Gözleriniz beyninizin namlusudur bu yüzden önümüzdeki yolu, izi, ya da kum oluklarını izlemenin birkaç kuralı vardır.

  1. Gözlerinizle yukarıya, önünüzdeki yolun ilerilerine doğru bakın. Olabildiğince ileriye ve hız ile sağduyu bunu takip edecektir. Zihinsel kavrayışınız bunu özümseyecek ve en iyi rotayı ve hızı sizin için devreye sokacaktır. Aşağı, tekerinizin önüne bakmayınız. Tekerinizin önündeki taşa, çukura bakmayın. İleriye bakını ve motorunuz doğal olarak baktığınız yöne sizi götürtecek görünmeyen hattı takip edecektir. Eğer önünüzde büyük bir kaya ya daçukur görürseniz bunun üzerinde bakışlarınızı kilitlemeyiniz. Onları dikkate alın ama sonra gözlerinizin bu engellerin ötesine geçmesine ya da yanından dolaşmasına izin verin. Motosiklet gözlerinizi takip edecektir ve otomatik olarak engelden kaçacaktır.
  2. Geniş açı ile önünüzdeki yola, patikaya bakınız. Genelde her şeye ama özel olarak hiçbir şeye bakmayınız. Bu bakışlarınızın kilitlenmesini önlediği gibi çevrenizdeki her şeyinde farkında olup zihninizin sürüş stratejisi açısından hepsini hesaba katmansını sağlayacaktır.
  3. Bakışlarınızı yaklaşan araçların çıkardıkları toz bulutlarından uzak tutunuz.
  4. Aynalardan arkanızı devamlı kontrol altında tutunuz.
2- Süratin Muhafazası

Bu zor gelir çünkü insan tepkisi genelde yavaşlamak şeklinde olmaktadır. Sürücü aniden gaz kesmek gibi bir zorunluluk hisseder ama sakın gaz kesmeyin. Bir miktar azaltın ama bozuk zemine gelmeden hemen öncesinde tekrar gaz açın. Motor hafif savrulursa, sağa sola yalpa yaparsa biraz daha gaz verin. Bozuk zemini geçtikten sonra gazı biraz azaltabilirsiniz.

Motorun dengesi ileri doğru olan hareketinden kaynaklanır. Daha fazla sürat onun bozuk zeminler üzerinde dengede gidebilmesini sağlar. Daha hızlı gittikçe motorun daha dengeli, manevrası daha kolay hale geldiğini göreceksiniz. Gereğinden fazla yavaş sürüşün ise bozuk zeminlerde motorun kontrolünü zorlaştırdığını ve dengesini bozduğunu göreceksiniz. Bu yüzden makul bir süratte gitmeniz en doğrusudur. Kum üzerinde motor devrinin 1000-1500 aralığında tutulması tavsiye edilir.

Gazı açık tutmak zorunluluğu yüzünden gevşek, bozuk zeminlerde sürüş esnasında kötü yamalara çok hızlı veya motoru kırmızı hatta yakın tutacak viteslerde yaklaşıp girmeyin. Alt vitesleri tercih edin ama sizi güç bandının (maksimum torkun) alt seviyelerinde tutan alt vitesleri.

  • 10-40 km/saat patika veya iz, normal vasıtalar için uygun olmayan yerler.
  • 40-60 km/saat kötü yollar. (Dar, çukurlu, çok kıvrımlı, gevşek taşlar, diğer vasıtaların yaptığı derin izler).
  • 60-80 km/saat tipik toprak yol. (oldukça düzgün, orta yol tutumu veren).
  • 80-100 km/saat iyi bir toprak yol. (Düz, iyi hat ve iyi yol tutuşu veren, kenarlarında önünüze aniden fırlayacak hayvanları gizleyecek çalı veya bodur ağaçlar olmayan).
3- Öne Doğru Eğilmek, Kollar Kırık Ve Gevşek Tutulması

Üst beden ve kollar gevşek, rahat, ağırlık önde. Dirsekler dışta ve bacaklar kırık. Dönüşlerde ağırlık dış ayak pedalında, tekeri sıkıca yere, dönüş izine bastırır şekilde.

Arazide toprak yolda ilerlerken birden gözünüz ilerde içi çakıl ve molozla doldurulmuş bir çukurun varlığını fark etti. Asla kasılmayın. Kollarınız, gözleriniz ve bedeniniz rahat olsun. Kasılı kollarla motora yön veremezsiniz. İleri doğru eğilin ve düşmanınızı göz göze karşılayın. Yakıt tankını dizlerinizle sıkı tutun, kollarınız dirseklerden kırık ve her tür hareketi yapacak, kumandayı verecek şekilde serbest olsun.

Yol yüzeyi ne kadar kötü ise bu davranışınızda o kadar önem kazanır; kalçalarınızı öne alın, göğsünüzden öne eğilerek baş ve omuzlarınızı kalçalarınızdan uzağa, ön tekerin yakınına alın. Gidona vücut ağılığınızı bindirmeyin, ellerinizle basmayın. Bunu yaparsanız manevra yapmanız imkânsız hale gelir. Kollar kırık olacak, asla kitlenmiş olmayacak. Dirsekler yanda ve dışarıda tutuluyor olacaktır. Bacaklar dizlerden kırık ve ayak pedallarına sıkı basılarak adeta motor zemine çivilenmeye çalışılıyor gibi olacaktır.

Tankı dizlerinizle sıkıca tutun, ayak ayalarınızla kuvvetlice pedallara bastırın. Bu sizi ve motorunuzu bir beden gibi yapar. Beden ağırlığınız yönlendirmenin önemli bir parçası haline gelir. Üst bedeniniz gevşek ve serbest olmalıdır. Şayet yol yüzeyi daha da kötüleşirse gazı açık tutun. Gaz kesmek motorun sağa sola yalpalamasına sebep olur. Bu durumda gazı açık tutun ve ayaklarınızın ayası ile pedallara daha sıkı basın ve kendinizi doğal olarak ayağa kalkmış durumda bulacaksınız. Bu kalkış sırasında sakın elcikleri çekmeyin. Elcikler sadece motora yön vermek içindir.

4- Dönüşlerde Motoru Yol Yüzeyine 90 Derece Açılarda Dik Konumda Tutmak

Başlangıçta bu dik konum muhafaza ederek sürüşler yapmaya özen gösteriniz ustalaştıkça daha ileriki sürüşlerinizde kontra basmak ve motoru yatırmak gibi tekniklere geçebilirsiniz. Bu safhalara geldiğinizde en önemli husus motorla birlikte yatmadan motoru yatırmak ve motosikleti yatırdığınız tarafın dışında kalan ayağınızla(üst taraf) pedala basınç uygulayarak tekerlerin yanal kaymasını önlemektir. Bunu yapmanın en kolay yolu ise bu dış ayak üzerinde ayağa kalkmaktır. Bu pozisyonda motorunuzu dönüş içine doğru daha fazla yatırabilirsiniz. İleri seviyelerde ise ve motorunuz yeterince hafifse gaz kullanarak motorunuzu bir eksen etrafında döndürebilirsiniz.

5- Frenlemek

Yol dışı sürüşlerde şu üç ipucunu göz önüne alarak sert fren yapma zorunda kalmaktan kurtulabilirsiniz.

  • Virajlara ve çukurlara yavaş girip hızlı çıkınız.
  • Gözlerinizi yukarda tutarak yolunuzun ilerilerini görünüz.
  • Sürüşünüzü daima savunmada kalarak, problemler olabileceğini bekleyerek yapınız.

Vites kutunuz ve arka freniniz size lazım olan durdurma gücünü sağlayacaktır. Yol sürüşünün aksine arka tekeri kilitlemek yol dışı sürüşlerde bir problem değildir. Ayrıca bir durdurma gücüne ihtiyaç duyulursa ön fren de kilitlememeye çalışılarak devreye sokulabilir. Ön freni kullanırken, devamlı geri besleme verilerini hissederek teker kilitlenme işaretleri vermeye başladığında elciğin biraz gevşetilmesi gereklidir. Bunun için ön freni kullanmakta elinizi çok hassalaşması gerekmektedir. Bunu da ancak normal zeminlerde çok pratiklerle sağlarsınız. Kaygan ve gevşek satıhlarda sadece arka freni kullanınız. Ön fren hızlı, güçlü ve yanıltıcıdır.

6- Pedallara Ayaklarınızla Sıkıca Basmak

Eğer ağır bir enduro kullanıyorsanız bu kural özellikle önem kazanır. Motorunuzun çukurlar ve tümsekler üzerindeki ileri geri hareketleri ile oluşacak sallanma ve savrulmalarını ayak pedallarına yaptığınız baskı azaltacaktır. Bu hareketiniz motoru hafifletecektir. Bu şekilde motorunuz dar bir patikada mecburen bozuk zeminlerle uğraşırken bunların üzerinden aşma hareketlerini daha rahat salınışlarla yapabilecektir. Dönüşlerde ise dönüş dışındaki ayağa ağırlık verilecektir.

Eğer bir virajda hızla dönüş yapacaksanız dış pedala ağırlık vermenizin ne kadar önem kazandığını şayet yolda sizi tutacak uygun bir bariyer yoksa daha iyi hissedersiniz.

Ayak pedallarını her zaman temiz tutmanız baskı uygulama esnasında ayağınızın kayarak bir kaza olması ihtimalini engelleyecektir.

Yol Dışı Sürüşlerde Debriyaj Kullanımı

Yol dışı sürüşlerde debriyajın kullanımı kendine has özellikler arz eder. Bilhassa çamurlu, orman gibi arazilerde debriyaj maksimum yol tutuşu ve gaz vermek ve değişken vites oranları elde etmek için fazladan bir işlev görür. Bu hareket halindeyken debriyaj kaydırılarak sağlanır.

Debriyaj telinin en son ne zaman yağlandığına bakınız. Bu önemlidir. Ayrıca gidonun bir taraftan diğerine basılması sırasında telde oluşan hasarlar olmadığından emin olunuz. Spreylerle uğraşmayın. Bunun tüm kabloya sıkılması zaman alır ve genelliklede gözden kaçan noktalar olacaktır. Akıcı yağları kullanınız. Zincir yağının tersine bu yağlar sonradan donmayacaktır. Vites kutunuzun teknik kontrollerini ve bakımını ihmal etmeyiniz. Debriyaj kolu rahat, zorlanmadan çekilebilmelidir. Genellikle tek parmakla kullanılabilir olması tercih edilir. Debriyaj kolu bedeninize göre düzgün konumda ayarlanmış olmalıdır.

Kaygan arazi şartlarında genellikle 1. vitesle kalkış patinaja sebep olabilir. 2. vitesi tercih ediniz. Yokuşlar hariç genellikle 2. viteste kalkmak kaymamak açısından daha iyi sonuçlar verir. Yine ters eğimli arazilerde debriyajı kaydırarak kullanmak kaymanızı ve hattan çıkmanızı engelleyebilir. Debriyajı kaydırmak bazen ikinci vites oranı ile yapamayacağınız oluk dönüşlerini daha rahat yapmanızı sağlayabilir. Tüm bunları yaparken debriyajın mekanik durumunun ne olacağı hakkında fazla kafa yorulmaz. Şayet alt vites sizi fazla gelip yoldan, izden savuracaksa bir üst vitesle gidip gerektiğinde debriyajı kaydırmak daha iyidir. Savrulup kaza yapmazsınız.

Yine arazide sürüşlerde motoru stop ettirmemek için debriyajı aniden çekmek gerekebilir. Sık karşılaşılan bu durumun üstesinden en iyi bir parmak sürekli debriyaj kolu üzerinde sürüş yapmakla gelinmektedir. Arka arkaya tepe geçişlerinden sonraki dönüşlere yeterli hızı taşımak için yine debriyaj kullanılarak devir yükseltilir. Havada iken yön değiştirme yine arka teker kilitlenerek önün alçaltılması ile olur. Buda debriyajın üzerindeki hazır parmakla olur. Sert frenlemelerde debriyaj doğru kullanılarak motorun bayılması önlenmelidir. Gaz sabit tutularak debriyaj kavrama noktası üzerinde oynanarak hareket ettirilebilir. Karşınıza aniden çıkan yüksek bir kaya veya kütükten geçmek içinde debriyajı ani bir hareketle çekip motor devrini yükselmek ve ani olarak bırakarak ön tekeri kaldırmak arazi sürüşlerinde yapılması şart tekniklerdendir. Dik ve gevşek zeminli tırmanışlarda debriyaj üzerindeki parmağınızın arka tekeri patinaja sokmaması için sürekli çalışması şarttır.

Tam bir yol dışı sürüş için debriyajı kullanmada ustalaşmanız kaçınılmazdır ve fonksiyonları yol, cadde kullanımından çok farklıdır.

Genel Tavsiyeler

  • Ayak pedallarınızı sürekli temiz tutun. Ayaklarınızın kaymaması çok önemlidir.
  • Gidonun somunlarını herhangi bir göğüs çarpması durumunda, dönerek göğsünüzdeki çarpma şokunu azaltması için gereğince gevşetiniz.
  • Ayakta vites değiştirirken bacağınızı kullanın. Ayağınızı pedaldan kaldırarak vites değiştirme işlemini gerçekleştiriniz.
  • Motosikletin kasisleri, diğer araç izlerini takip etmesine izin verin. Motoru bunlardan kurtarmaya çalışmayın. Baş ve üst bedeninizin yola dik duruşunu muhafaza edin. Motoru bir şekilde agresif bir tarzda güç bandının altında tutun. Bu şekilde motor yalpalamaz ve siz spin atmadan yeterli bir gücü elinizde tutarsınız.
  • Çamur içinde çapraz oluklar üzerinde sürüş eğlenceli değildir. Motoru ve sürücüyü sarsar ve sallar. Burada iki sır vardır: Birincisi hızlı gidin yavaş değil, bu oluklar üzerinde daha yumuşak bir sürüş oluşturur. İkincisi güç bandının (azami tork) çok altında alt viteslere geçin. Düşük devir motorun devamlı yakalar gibi sert ivmelenme hareketini engeller ve neticede yumuşak sürüş sağlar.
  • Elciklerinizin (fren ve debriyajın) yatay durumunu kontrol edin. Gidona göre aşağı seviyede olmalılar. Gerekirse bu şekilde ayar yapın. Bu şekil elciklerde bileklerinizi parmaklarınızdan yukarıda tutar. Düşme durumunda beden ağırlığınız bileklere binmez. Kötü bir bölümden geçerken ayağa kalkmak zorunda kaldığınızda kumandaları rahatlıkla kontrol edebilirsiniz.
  • Tüm çakıl yollarda gevşek kum ve mıcır hatları yolun orta bölümündedir. Bu bölümleri yukarıda anlatıldığı şekilde geçin. Kararlı ve keskin bir hatla geçin. Yanlamadan, daha dik bir açıyla onlara yaklaşın ve temasa yakın noktada hareketinizi gaz verişle birleştirin.
  • Çizmeleriniz pedalların üzerindeyken yerle yatay durumda olsun. Ayağınızın burnunun bir engele, objeye takılması hoş olmaz. Dizlerinizin öne doğru bükülme açıları, dizlerinizin düşey izdüşümleri ayak parmaklarınızın önünde olacak seviyede olmasın.
  • Tenis topu büyüklüğünde taşlarla doldurulmuş izlerin üzerinden karşıya geçmek, bilhassa çapraz geçmek zordur. İyice tecrübe kazanana kadar bunu denemeyiniz, teknik esasta aynı olsa da.
  • Motorunuzu otomobillerin yapmış olduğu cilalanmış gibi parıldayan yüzeylerden sürmek isterseniz buralarda çekim iyidir ve gevşek malzeme ve keskin kenarlar yoktur.
  • Kadastro yollarında(asfaltta ya da gevşek stabilize ikinci derece nizami tali yollarda değil) cilalı gibi uzaktan parıldayan bir yüzey yoksa bu durum tüm yüzeyin gevşek mıcır ve kumla kaplı olduğunu, yol yüzeyinin preslenmemiş olduğunu gösterir. Bakışlarınızı kaldırın ve ileri bakın. Daha iyi yüzeylere doğru gazınız açık vaziyette sürüşe devam edin. Eğer motor savrulmalar yaparsa gazı açık tutun ve ayağa kalkın. Sert zemine ulaştığınızda motor düzenli gidişe başlayacaktır.

Özel Durumlar

Çamurda Sürüş Tekniği

Çamurda sürüş için kolay bir teknik yoktur. Bu yavaş bir süreçtir ve sıklıkla da ileri motor hareketini devam ettirebilmek için ayaklarınızla yerden destek almanız gerekebilir. Eğer çamur çok derinse yine ayağa kalkabilirsiniz ancak ağırlığınız arkaya aktarıp ön tekeri hafifletmeniz gereklidir. Bu sizin çamura saplanmanıza engel olmak içindir. Büyük motorlar için büyük bir çamurlu yol kısmına hızla girmek nadiren iyi netice verir. Bunun yerine ileriye bakarak motoru sıkı bir yürüme hızında ısrarla tutup devam etmeniz daha iyidir.

Motorunuz yavaş sürüş esnasında ve normalden daha yüksek devirlerde fazla ısınacaktır. Yine çamur radyatör yüzeyine sıvanarak peteklerin havayla temasını kesebilir ki buda motorun çabuk ısınmasına neden olacaktır. Radyatörün önünü kapatacak şekilde çamurlukları olan motorlarda da bu sorun ortaya çıkar.

Daima ileriye bakın ki bu tip engellere uzaktan görüp önceden tedbir alabilecek süreyi kazanasınız. Bu durumda çamurun üzerine gelmeden yavaşlayabilir ve kötü bölümden geçerken gaz verebilirsiniz.

  1. Yavaşlayınız
  2. Hattınızı seçiniz
  3. Çıkış noktasına gözlerinizi sabitleyiniz
  4. Ayağa kalkınız ya da öne ağırlık veriniz
  5. Kötü zemin üzerinden hafifçe gazlayarak geçiniz

Zemin kötüleştikçe ayak pedallarınıza uyguladığınız baskıyı daha da artırın. Öyle ki kendinizi ayağa kalkmış bulursunuz ve motorunuz bozuk satıhlar üzerinden geçerken daha rahat salınımlar yapabilecektir.(Dizler kırık ve tankı hafifçe tutuyor, üst beden gevşek.)

Gevşek Stabilize(Mıcır) Zeminlerde Sürüş

Araçlar tarafından ezilmiş, adeta parlar hale gelmiş zeminlerde traksiyon dediğimiz yol tutuşu her zaman parlamayan gevşek stabilize zeminlere kıyasla daha iyidir. Yine bu zeminler basımlı olduğundan keskin kenarlı ya da serbest taş parçalarından da temizlenmiş olarak kabul edilebilirler.
Jantlarınıza dikkat edin. Zarar görebilirler ayrıca aldıkları darbeler neticesinde iletilen sert hareket diğer parçalarında hasarlaşmasına sebep olabilir. Sert bir engel üzerinden tam gaz geçmek lastik patlaması, tellerin kırılması, jantın eğilip bükülmesine sebep olabilir. Şambrelli lastik ve telli jantlar darbeyi emiş açısından daha toleranslıdır ancak tubeless lastik takılı diğer tip jantlar bu konuda daha zayıftır. Kayalık zeminlerde sürüşte lastik havaları artırılmalıdır ve vücut ağırlığınız arkaya kaydırılmalıdır. Bilhassa yolculu ve bagajla kayalık zeminlerde sürüş yapacaksanız lastik havalarınızı %25 oranında artırınız.

Motorunuzu güç bandının altında ama saldırgan bir durumda tutun (gaz verdiğinizde fırlayacak). Bu şekilde hem motor arka teker spin atmaz hem de gerektiğinde elinizde ileri ivmelenme için yeterince güç olur. Bozulmuş izler üzerinden giderken hızlı gidin. Bu iz üzerine gelmeden güç bandına motor devrini çıkarmadan bir alt vitese inin. Düşük devir motorun ani aktarımla ileri atılım hareketlerinin yumuşamasına sebep olur. Elcikler (debriyaj ve ön fren) gidonun elciklerinden yatay olarak biraz daha aşağı seviyesinde ayarlanmış olmaları gereklidir. Bu bileklerinizi parmaklarınızdan daha yukarıda tutacaktır. Bir sarsıntı esnasında da vücut ağırlığınızın bileklerinize geçmeyecektir. Buda kumandaları kontrol için çok önemli bir kuraldır. Genellikle mıcır yollarda gevşek kısımlar yolun ortasında daha fazla toplanır. Bu kısımları geçerken motoru dik tutun ve hafif gaz vererek geçin. Ayaklarınızı yola paralel olacak şekilde tutun. Ayakucunuzun bir taşa ya da ağaç köküne takılmasını istemezsiniz. Tenis topundan büyük kaya parçaları ile kaplı bölümlerden de yeterince tecrübe kazanmadan geçmeye çalışmamanızı tavsiye ederim.

Ağır Endurolar

Bozuk zeminlerde ağır enduroları kullanmak tecrübe ister. Kahramanlık yapmayın. Yürüyüş hızına kadar motorunuzun süratini indirin, ağırlığınızı olabildiğince arkaya verin. Motoru engele girdiğinde bedeninizin öne hareketine izin verin. Bu hareket yani bedeninizin öne hareket ederken yarattığı ivme motorunuzun da öne hareketine yardımcı olacaktır. Bu ivmelenme ağır motorlarda çok daha barizdir.. Ağır hareket eden büyük endurolardaki depolanmış ivme önlenmesi zor bir güçtür. Bozuk zeminlerde çok yavaş ve dikkatli sürünüz. Mükemmel bir dengeyi muhafaza ediniz. Bedeninizdeki ve motordaki momentumu (ivmeyi) gazla yapacağınız çabuk gazlama hareketleri ile birleştirerek engellere giriş ve çıkışlarda motorunuza ve jantlarınıza gelebilecek zararları bertaraf edin.

Nehir Geçişleri

Nehir geçişi denge ve düzgün bir sürüş demektir. Kızgın bir boğa gibi suya dalarsanız düşersiniz. Motorun ivmesini kullanın. Tabii ki bedeninizin ivmesini de. Motorunuz sarsılırsa biraz gaz verin. Hiçbir nehre önceden yatağını incelemeden dalmayın. Gerekiyorsa, değişken ve inişli çıkışlı ise arka (topcase) ve yan çantalarınızı söküp motorunuzu hafifletin. Sağa sola atılımlar içinde yavaş giden motor ne kadar hafif olursa o kadar iyidir.

Eğer Nehir Yatağından Geçecekseniz
Önceden nehir yatağında yürüyün ve karşı noktada çıkacağınız kısma doğru kendinize bir hat seçerek nehri geçerken bu hatta bağlı kalın. Hava emiş manifoldunuzun nerede olduğuna dikkat edin. Eğer derinlik bu emiş ağzına yakınsa motoru istop edin ve birlikte yürüyerek nehri geçin. Ya da manifolt ağzına şnorkel takın. Şayet geçiş esnasında motorunuz su alır ve stop ederse ya da devrilirse panik yapmayın, ama hemen çalıştırmaya da kalkmayın. Çalıştırma sistemlerine zarar verebilirsiniz. Motoru birlikte yanınızda çekerek sudan çıkararak çevrenizdeki diğer tecrübeli sürücülerden yardım alın.

Nehir derin değil ama çok kuvvetli bir akıntı varsa motorunuzu ayakta sürüşle geçirmeye kalkmayın. Oturun ve ayaklarınızı motorun her iki yanından yürüme hareketleri yapar gibi kullanarak geçmeye çalışın. Çok sert akıntılarda yanınızda bir arkadaşınız yaya olarak yürüsün. Genel olarak nehir yatakları serttir çünkü su devamlı akıp giderken gevşek mili de beraberinde sürüklemektedir… Aksi takdirde göllerdeki gibi bataklık zeminler oluşur ancak buna rağmen nehir yataklarına bitişik alanlarda çamur olması muhtemeldir. Buralarda dikkatli olun. Nehir yataklarında bulunan kayalarda gene bu akıntı hareketi sebebiyle keskin kenarlı değildir. Çok geniş ve zor nehir geçişlerinde lastiklerinizi %50 oranında indirebilirsiniz.

Dere geçişlerinde köprü yerine hemen su altında aynı malzemeden ve kayalarla desteklenerek yapılmış sığ geçiş noktaları vardır. Buralardan geçerken bu geçişlerin çok kaygan olduğunu biliniz.

Kısa ve Çok Dik Tırmanışlar

Çok tehlikelidir. Çok özel bir bilgi, dikkat, tecrübe ve adanma ister. Motorunuzun donanımından kendi bilgi ve yeteneklerinizin birleşimine kadar her şeyin mükemmele yakın olması gerekir. Tam tırmanışın ortasında motorunuzun bayılması ya da tepenin öbür tarafında 20 metrelik bir düşüşün sizi beklemesi çok kötü olur. Bu yüzden böyle bir tırmanıştaki başarınız tırmanışa başlamadan önceki hazırlıklarınıza bağlıdır.

Hazırlık Safhası

Bir kere bu yaptığınız akıllıca mı? Buna olumlu cevap verebilmelisiniz. Yoksa yapmayın. Tırmanma hattınızı seçin. Maksimum torku aldığınız devire motoru yükseltin. Gazlayın ama bu gazlamayı makul seviyelerde tutun ve ağırlığınızı öne alın. Çok kısa bir tırmanış için oturabilirsiniz ama uzun bir tırmanış ayakta yapılır. Gidona ağırlığınızı bindirmeyin.

Süreklilik Safhası

Devri güç bandının biraz altında tutun. Gazı gerekiyorsa biraz gevşetin. Motor devri düşmeye başlarsa hafif gazlayın. Arka tekeri kaydırmamaya dikkat edin. Eğer devir hala düşüyorsa vites küçültün.(Bu duruma düşmeniz aslında sizin tırmanışa yanlış vitesle başladığınızı gösterir.)

Şayet tırmanışın dikliğini yanlış hesapladığınız ortaya çıkarsa bir çukur, kök, tümsek gibi bir engebeye ön tekeri takarak ön frenle orada kendinizi askıya alıp sabitleyeceğiniz bir şey bulun. Motoru yanına doğru yatırın ve tekrar tırmanışa başlayabileceğiniz daha emniyetli bir alana doğru kaydırın.

Şayet bunu da yapamayacak bir durumdaysanız atlamaya hazır olun. Mümkün olduğunca yan tarafa doğru ve motorun sizden olabildiğince uzağa düşmesini sağlayacak şekilde. Kontrollü bir düşüş kontrolsüz bir düşüşten her zaman daha iyidir.

Dik İnişler, Gevşek Taşlık Zemin

Gevşek taşlarla dolu bir zeminde dik iniş çok ürkütücü bir deneyimdir. Birde ters eğimde yolun bir tarafından diğer tarafına geçmek mecburiyeti olursa. Panik en büyük düşmanınızdır.

Hazırlık Safhası

Tepede durup iniş hattınızı seçin. Bunun emniyetli bir iniş olabileceğine karar verip birinci vitese takın ve debriyajı bırakın. Motor inişe geçecektir ki bu safhada kendinize hakim olun. Ayağa kalkın, kalçalarınızın sele ile irtibatını kesecek kadar ve ağırlığınızı olabildiğince arkaya alın. Tek parmağınız fren üzerinde olsun.

Süreklilik Safhası

Motor ilk birkaç metre toprağı sürecektir ama motor kompresyonu devreye girdikçe motorun gidişi düzelecektir. Kollarınız gevşek, motoru gerektikçe dizlerinizle tutuyorsunuz. Motoru nehir geçişlerinde olduğu gibi ayaklarınızla baskı yapıp yaylandırarak her iki yana hareketini sağlayın. Motorun hareketi hızlanırsa ya da siz motoru bir manevra için yavaşlatmak isterseniz ön freni tek parmakla hafice sıkın. İniş yapan motorun ön tekerinde ağırlık fazla olduğundan kilitlenmesi zordur ama siz yinede gidona beden ağırlığınızı vererek basıncı dolayısıyla da yer tutunma gücünü artırabilirsiniz. Eğer yüzey çok gevşek ise ön freni iyi zeminde sıkın gevşek zeminde bırakın. Böyle bir durumda gaz vermeseniz de motorun stop etme durumu yoktur.

Motoru bu şekilde indirirken aşağıdaki dönüşe de hazırlanmanız gereklidir. Frenleri son anda bırakın, dış pedalı sıkıca yere doğru bastırın. Bu arada siz hala ayaktasınız. Ani bir kararlılıkla motoru dönüşe sokun. Motor tüm korkularınıza rağmen dönüşü sorunsuz yapacaktır.

Tüm sürüş güven, adanma ve motorun bunu yapabileceğine olan inancınızla gerçekleşecektir. Uygun sürat sizin bu konudaki yardımcınızdır.

Not: Arka fren dik inişlerde hemen hiç tutunma gücüne sahip değildir. Kilitlenmesi çok çabuk olur bu yüzden durma gücüne katkısı olmayacaktır.

Ters Eğimli Zeminlerde Viraj Alma

Normal inişler ve çıkışlar nispeten kolaydır. Hatta bir yol motoruyla bile. Ama yol dışı sürüşlerde dik bir inişte yolun bir tarafından diğer tarafına geçmek ya da dönüş yapmak tecrübe ister. En zoru da tırmanırken düşmeden dönüş yaparak inişe geçebilmektir. Ayak pedalları üzerinde ayakta durmak motoru dengede ve dik tutar. Bir kere motor çekime göre dik konumda ise motor kaymaya meyilleşir ve aşağı doğru kayış başlar. Bu durum iniş tarafınızdaki ayağınızla o pedalla ağırlığınızı vererek önlenebilir. Bu aşağı doğru olarak uygulanan güç sonucunda lastiklerin yanal kayma hareketi tutunma sağlanarak engellenir.

Kumda Sürüş

Motor devrinizi 1000-1500 d/dk. aralığında tutunuz. Gazı kesmeyiniz. Lastik basınçlarını %75 oranında indiriniz. Bu durumda lastiklerin janttan atmaması için krosçular jant kenarlarına tellerin girdiği taraftan dört ilave delik açarlar. Karşılıklı iki tane. Her biri birbirinden 90 derece açıda olacak şekilde. Ve buralara somunsuz lastiğin iç tarafındaki takviyeli kısma biraz girecek şekilde kısa vidalar takarlar. Bu lastiğin jantta kalmasını sağlar.

Sürüş esnasında gevşek kuma motoru sert vurmayınız. Yavaşlayın ve gevşek bölüme geldiğinizde gaz açın. Rahat ve düzgün sürün, dirsekler açık ve motorun hareketlerine engel olmaya çalışmadan. Motor altınızda çok oynamaya başlarsa biraz daha gaz verin.

Eğer kum derinleşirse durmayın. Hareketi devam ettirmek çok önemlidir. Ayaklarınızla motoru iki yanından itmek zorunda kalsanız da hareketi devam ettirin. Hatta motordan atlayın ve yanında onunla koşun. Tüm bunlara rağmen saplanırsanız debriyajınızı zorlayarak motorunuzu gazla buradan çıkarmaya çalışmayın. Çukurları doldurun önce. Kumu ayağınızla ezerek sıkılaştırın. Bu motorunuzun birkaç metre önünü kapsamalıdır. Motorunuzu kaldırın, çalıştırın ve binmeden hareket ettirin ve sonra üzerine atlayıp devam edin. Tüm bunların 180 kg. üzeri ağır endurolarda ne kadar zordur siz tahmin edin. Çöl sürüşlerinde nadir olarak ciddi sonuçlar doğursa da düşmek sık rastlanan bir durumdur.

Çamurlu Çamursuz Oluklar

  1. Motorunuz ve siz oluklara gelmeden tam düz olarak girecek pozisyonda olunuz.
  2. Pedallar üzerinde ayakta durun ve ağırlığınızı olabildiğince arka tarafa doğru kaydırın. Bu ön tarafın hafifleyerek çamura gömülmemesi içindir.
  3. Ayaklarınız pedallarda olsun. Ayaklarınızı yere koymaya çalışmak yer çekim merkezinizi saptıracaktır. Ayrıca sert geçişler sırasında ayağınızı pedaldan kaldırmanız kendi bacağınızın üzerinden geçmenize sebep olabilir.
  4. İleri bakın. İleri bakarsanız motorunuz olukları takip eder ama yere bakarsanız psikolojik olarak gerilirsiniz ve oluklarla savaşmaya başlarsınız. Buda sürüşü olmaması gereken oranlarda darbeli hale getirir.
  5. Tüm sürüş boyunca gazlayın. Gaz kesmek vücut ağırlığınızı öne aktararak ön tekerin çamura saplanmasına sebep olabilecektir. Düzgün ve sürekli gazlamak sizi tüm engellerin üzerinden akıcı bir tarzda ötesine geçirecektir.

Açıklama: Güç bandı en yüksek torkun alındığı devirdir. Motordan motora değişir. Aşırı şartlar altında sürücüler gazı 2500-3000 d/dk. devir aralığında tutarak hızı debriyaj ile ayarlama yolunu da tercih edebilirler.

Bu yazı Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayın.

Honda CB550 Winter Project – Teknik İşler Nasıl Yapılır?

proje teknik işler nasıl yapılır kapak

Custom motosiklet teknik işler konusunda çok kaynağa sahip değil. Hele hele custom motosiklet projeniz için teknik işler konusunda dilimizde kaynak bulmak zor; üzülerek de olsa İngilizce kaynak paylaşıyorum kusura bakmayın (bu işlere merak salacaksanız dil öğrenmek şart).

Motosiklet yenileme işleri rehber videoları

Café Racer nasıl yapılır konusunda güzel bir kaynak bulduk. Öğretici ve ufuk açıcı diyebileceğimiz videolar bunlar. Her şeyden önce tahmin ettiğimizden kolay ve yapılabilir olduğunu gösterdiği için izlenmeli.

Buraya tıklayarak Vimeo’daki albüm sayfasına ulaşabilir, ayrıca aşağıdaki videoları doğrudan bu sayfada izleyebilirsiniz.

Özel yapım motosiklet teknik işler rehberi: söküm

Motosikletinizi söker, parçalarken nelere dikkat etmelisiniz?

Özel yapım motosiklet teknik işler rehberi: elden geçirme, yenileme işleri

Motosiklet parçalarını elden geçirme nasıl yapılır? Nelere yoğunlaşmalı?

Özel yapım motosiklet teknik işler rehberi: elden geçirme, yenileme işleri ikinci kısım

Özel yapım motosiklet teknik işler rehberi: boya kumlama

Motosiklet boyası işleri, boya çıkartma ve kumlama aşamaları nasıl yapılır?

Özel yapım motosiklet teknik işler rehberi: süspansiyon ve fren işleri

Bu yazı Özel Yapım/Custom, Püf Noktası ve Tamir & Bakım kategorilerinde yayımlanmıştır

Rodaj – Motor Açma Konusu

Rodaj Motor Açma kapak

Motosiklet rodaj ya da motor açma konusunda her kafadan bir ses çıkıyor değil mi?

Motosiklet Rodaj, Motor Açma Nasıl Yapılır?

Motosiklet rodajının nasıl yapılacağı görselde açıklanmış; sebebi ise modellere göre farklılıklar görülmesidir. Örnek vermek gerekirse:

  • Bazısında özel bir rodaj yağı vardır ve belirli bir kilometreden önce değiştirilmesi yasaktır (aksi takdirde motosiklet garanti dışı kalır, o kadar ciddilerdir),
  • bazısında belirli bir kilometreye kadar 3000, bazısında ise 3500 devir/dakikaya kadar izin verilir,
  • bazısında ise 2000 km.’ye kadar 5000 devri geçmeyin denir.

Dolayısıyla tek ve tüm motosikletler için doğru bir motor açma / rodaj tekniği yolu tarzı yoktur.

Peki Nasıl Rodaj Yapacağız?

Kitapçığınızı okuyun, gözünüz çıkmaz, kafanız patlamaz; okuyun… 🙂

El kitabında en doğru bilgi var ama ortak noktalar da var, motor henüz sıfır olduğu için belirli bir kilometre boyunca belirli bir devre ve sürate kadar çıkılmalı, belirtilen değer geçilmemeli, zorlanmamalı (kitapçıkta kaç km boyunca kaç devri geçmeyeceğiniz yazar).

Not: İlk yağ değişimini ihmal etmeyin.

Rodajın Teknik Sebebi

Bildiğiniz gibi motor mekanik bir yapı yani birbirine sürtünerek çalışan parçalardan oluşuyor. Bu parçalar son derece sıkı çalışacak şekilde birleştiriliyor. Hatta sanayide “piston çakılır” o derece sıkıdır yani.

İşte piston, gömlek (motor bloğu) içinde hareket ederken olabildiğince az sürtünme olması için yüzeylerin düz olmasına çalışılır. Ne kadar düz, o kadar az sürtünme. Hatta motor yağını da bu sürtünmeyi azaltmak için kullanıyoruz.

Fakat tüm mekanik parçalar belirli bir hata payıyla üretilir. İşte bu yüzden fabrikadan çıkan parçalar tamamen düz, pürüzsüz olmaz.

Birbirine sürtünen bu parçalar ilk zamanlarında yani rodaj döneminde pürüzlü, kısımlarını birbirlerine sürte sürte kırarlar, yüzeyler birbirlerini aşındırarak fazlalıklarını atarlar ve ideale biraz daha yaklaşırlar.

Bu yüzden rodaj yağı normal yağdan farklıdır çünkü esas görevi yağlama yapmak değil bu aşınma döneminde uygun şartları hazırlamaktır.

İşte bu mikroskopik kırılma, alışma döneminde motoru önerilenden fazla devirde kullanmak her iki yüzeyde istenmeyen çiziklere, hasarlara sebep olur.

Bu yazı Püf Noktası, Motosiklet Acemileri ve Teknik&Bakım kategorilerinde yayınlanmıştır, kategorilerin diğer yazıları için bağlantılara tıklayın.

Motosiklet tavsiyeleri

96 tavsiye kapak

Özellikle acemiler için motosiklet tavsiyeleri listesi, motosiklet sürücüsünün hatırlaması gereken püf noktalarının neredeyse hepsini içeriyor. Bir arada bulunsun, liste gibi kullanılsın diyebileceğimiz tavsiyeler.

Yazı içerisinde altı çizili noktalar diğer yazılara bağlantı vermektedir. Tıklayarak ilgili yazıyı okuyabilirsiniz.

Trafik stratejileri

Yolumuzu diğer sürücülerle daima paylaşmamız gerekmektedir. Ancak bunun limitleri vardır. Her türlü tehlikeden uzak durmak ve rüzgarın yüzünüzdeki tatlı esintisini daima hissetmek için şu püfleri dikkate alın:

  1. Zamanlama Kavramı: Gidiş ve geliş çift şeritli bir yolda mükemmel bir sollama altı saniyeyi geçmez. Şeridin ardındaki yerimizi tekrar alana kadar sollamamızı otoban hız limitlerinde mi, yoksa abartılı olmayan, yumuşak bir gazlama ile mi tayin etmeliyiz?
  2. Zamanı iyi hesaplayın. Karşı yönden gelen araç veya tepe üstü, viraj gibi kör noktalar bizden ne kadar uzakta? Bunu iyi bilmek, sizi muhtemel bir toslaşmadan kurtaracaktır.
  3. Kararsızlık içinde gidonu sağa sola seyirterek sürmeyin. Manevra yapmak zorunda olsanız bile şeridinizin dışına taşmamaya özen gösterin.
  4. Gecikmeli dönüşler. Dönemeçin mümkün olduğunca en dış tarafından başlamak ve dönüşe mümkün olduğunca tehirli başlamakla sadece daha ilerisini görme imkanına sahip olmakla kalmaz, merkezkaç kuvvetinin bileğinizde yarattığı baskıyı da azaltırsınız.
  5. Diğer araçlarda kayması muhtemel yükleri gözlemleyin. Gidiş ve geliş çift şeritli bir yolda diğer araçların yüklediği eşya ya da denkin her an kurtulup yolunuza düşmesi, saçılması riski bulunmaktadır. Taş, kaya yüklü bir kamyon ya da ev eşyası yüklü açık kasa bir kamyonet gibi tehlikeli şekilde yük taşıyan araçları belirleyin. Aranızdaki mesafeyi sabit tutun ve en sağdan seyredin. Bu, kaçış için size bariz bir üstünlük sağlar. Ayrıca kaçış manevrasını öğrenin.
  6. Trafikte pik saatlerinden sakının / Sürücüler şehirlerarası yollarda seyahat ederken şehir merkezlerinden geçiş planlarını iyi tayin etmelidirler. Büyük bir metropolün, bir yerlere yetişme çabasında olan sürücülerle dolu, yoğun trafiğiyle boğuşmaya kalkmayın.
  7. Temel kontroller: Yalnızca dikiz aynalarınıza ya da çevresel, periferik görüşünüzün yeterli olduğuna güvenmeyin. Her şerit değişikliğinde şunları uygulayın:
    1. Niyetinizi belli edin. Şerit değiştirirken en az iki tam saniye, dönüşlerde en az dört tam saniye sinyal yakın.
    2. Sollama yapmadığınız sürece, olabildiğince sağ şeritte seyredin.
    3. Sizden daha hızlı olanlara yol verin. Bu yapılabilecek medeni bir davranıştır.

Sistemli sürün: gözleyin

  1. Asla ufkunuzu kapayan, görüşünüze engel teşkil eden hacimdeki araçların arkasına takılmayın. Kamyonlar, kamyonetler ve diğer önünüzü ve dolayısıyla trafikte gerçekleşen hareketleri, tehlikeleri görmenizi engelleyen araçlardan uzak durun. Bu aynı zamanda sizin karşı taraftan gelen araçlar tarafından görülmemenize neden olarak, ikincil bir riske de yol açar. Eğer sollayacak fırsatınız yoksa mümkün olduğunca geride kalın. Hatta sabit kalın, bırakın bir kaç otomobil sizi sollasın ve aralığı doldurup, size güvenli bir mesafe oluştursun.
  2. Asla öndeki aracın dibine sokulmayın. Önde bulunan, takip ettiğiniz araç, kilometre taşı gibi yol kenarında belirlediğiniz bir objeyi geçtiği sırada içinizden sayın: “Binbir.. Biniki…” Eğer o noktaya siz “İki” dediğiniz anda varmıyorsanız, bilin ki çok yakın takip yapıyorsunuz.
  3. Her aracın seyir çizgisini kestirin. Aracın seyrettiği şeritteki doğrultusunu gözlemleyin ve motosikletinizi onun size ulaşamayacağı bir çizgide tutmaya çalışın.
  4. Meskun mahallerde, şehir içinde hız yapmayın. Aşırı hız zaten genelde bir şeye çarpmanızla sonuçlanan bir faktördür. şehir içinde ise bu “bir şeyler” çok fazlasıyla bulunmaktadır!
  5. Kötü sürücülerden kaçının. Hiç çekinmeden, abartılı bir manevra yaparak, bu gayesizce “şeridinde sağa sola sinyal vermeden gezinen şerit değiştiren, gereğinden fazla hızlı ya da yavaş seyreden bir sürücüden uzaklaşın.
  6. Diğer sürücülerin arkasındayken onların kör noktalarına girmeyin / Geri durun ya da gerekiyorsa gazlayıp geçin.
  7. Yolun daha ötesinde olan bitenleri gözlemleyin. İdeal olarak, minimum 12 saniyelik bir görüş ufkunun rehberliğinde seyredin. Her dönüşteki çıkış noktalarını tespit edin.

Frenleme, farkındalık ve planlama

  1. Yüksek risk bölgelerinde ön fren kolunu kavramak yerine bakış ve planlamanıza öncelik verin.
  2. …Ama yalnızca tek parmakla kavramayın. Hatta iki parmağınızla bile… Aslında bu daha önce yapmış olduğunuz acil frenleme pratiklerindeki alışkanlıklarınıza ve ne kadar parmakla kolun üzerinde hazırda durmaya alışmış olduğunuza da bağlıdır. Ama esas olan her an tetikte olmanızdır.
  3. Hızınızı azalttığınızda mutlaka aynalarınızı kontrol edin. Aynı zamanda kendinize bir acil kaçış rotası da çizin! Arkanızdaki sürücü yeterince dikkatli olmayabilir.
  4. Sol tekerlek izinden seyir. Dört tekerlekli taşıtların bıraktığı sol tekerlek izinin yer aldığı hat, prensipte motosikletlerin izlemesi gereken ideal çizgi olmalıdır. Fakat mütemadiyen bu sol tekerlek izinin değişkenliğine göre seyredin. Araçlardan dökülen yağlar ve diğer sıvılar genelde orta kısımda yer aldığından bu idealdir. Öte yandan, Ülkemizde, eğer sağ tekerlek izinden seyrediyorsanız, arkadan sizi takip eden ve hacminizden dolayı sizi umursamadan ve hatta uyarıda bulunmadan, sizin bulunduğunuz şerit dahilinde yanınızdan tehlikeli bir şekilde geçen araçlar da bilinen bir gerçektir. En azından böyle potansiyel tehlikelere de karşı perdeleme yapmış, şeridi bloke etmiş olursunuz. Dolayısıyla arkanızdaki aracı sizi sollamak isterse, korna ya da selektörle ikaz yapmak durumunda kalacaktır.Böylece, sizi emniyetli bir şekilde geçmesine zemin hazırlamış olursunuz.
  5. Sizin şeridiniz içinden sola dönüş yapan araçlara karşı çok dikkatli olun. Yavaşlayın ve bu aracın ne yapacağını iyi kestirin. Sağ aynanızı kontrol edin ve olabildiğince sağa yanaşın. Eğer araç hemen dönerse frenleyin, uzun sürerse hızlanın.

Donanımla (ekipmanla) ilgili püf noktaları, tavsiyeler

Arızalanmış ya da her hangi bir nedenle yolda kalmış bir motorla bilinmeyen bir yerde kala kalmayı gözünüzün önüne hiç getirmiyorsanız, sizin için yalnızca açık bir yol ve dolu bir depo benzin kafidir! Aşağıda, bazı ikmallerle daha emniyetli ve daha eğlenceli bir sürüş sağlamak adına, sizin ve motosikletiniz için yararlı bazı öneriler bulacaksınız:

  1. Koruyucu zırh! Koruyucu giysilerin pek çok tipi bulunmaktadır. Motosiklet kıyafetleriniz zırhınız, anatomik yapınıza uygun bollukta olmalı ama asla vücudunuzdan kaymamalıdır. Yaralanma olasılığı yüksek bölgeleriniz dizleriniz, dirsekleriniz, omuzlarınız ve kalçalarınızdır. Dolayısıyla bu bölümlerde koruma bulunmalıdır.
  2. Reflektif, ışığı yansıtabilen materyaller. Mümkünse kedi gözü de aplike edilmiş olan her türlü maddeyle kendinizi olabildiğince görünür hale getirin. Kasklar, fosforlu pazubantlar, elbise kollarına veya pantolonlara sonradan aplike edilebilecek reflektif materyaller. Bu maddeler özellikle arka taraflarından görülebilecek şekilde uygulanmalıdırlar.
  3. Görüşünüzü ve gözünüzü koruma. Çiziklerle dolu olan vizörünüzü değiştirin. Spreyinizi ve yumuşak, kaskı çizmeyecek nitelikte yumuşak bir (Mikrofiber bez idealdir) bezi, Fog City gibi kask camının buğusunu önlemeye yönelik ürünleri daima bulundurun.
  4. İzotermik giysiler. İzotermik giysiler sürüş esnasında kaybolan vücut ısısını koruyan tek çözümdür.
  5. Motosiklet Kullanma ve Bakım Kılavuzu. Evinizi onsuz terketmeyin. Yoksa, üreticiden satın alabilir ya da internetten PDF olarak indirebilirsiniz.
  6. Gidon / Modaya uygun olsun diye gidon seçilmemelidir. Gidon, insan ve makine arasındaki ortak nokta, arayüzdür. Fabrikada üretilip, takılan orijinal gidonunuz en mükemmeli olmakla birlikte, değiştirme gereği varsa muhakkak rahat sürüşünüze imkan veren, ergonomik, yetkili servisinizin önereceği bir model seçilmelidir.
  7. Doğru sele seçimi yapın. Karayolunda seyahat ederken üzerine kuruldu?unuz sele, oturma odanızdaki koltuk kadar rahatlık hissi vermelidir. Hareket özgürlüğüne sahip olun.
  8. Tüm faktörleri gözden geçirin. Motorunuzun selesine oturun ve gözlerinizi kapayın. Debriyaj ve fren el ve parmaklarınız rahatça ulaşabiliyor ve onları kavrayabiliyor mu? Gaz ve debriyaj kolları rahat ve yumuşak çalışıyor mu? Ön fren gereken sıkılıkta mı? (İlgili yazı: Motosiklette Oturuş)
  9. Yağlı, kablolar / Yapışkan, pasaklı, abuk sabuk, birçimsiz duran, çentiklerle dolu, hatta hasarlı kablolar sakar sürücülerin işidir! İyi sürücüler bunlara izin vermez.

Motosiklet tavsiyeleri: Lastik

  1. Lastik kontrolü yapın. Eskilikten ötürü çatlamış, yarıklarla dolu lastikler? Yabancı cisimler? Hava basıncınız nasıl?
  2. Tekerleğin vaziyeti / Ayaklarınızın burnuyla vurarak yapılan kontrolü unutun! Vurulmuş ön lastikler, yarıklarla dolu, pürüzlü arka lastiklere dikkat edin. Çıkma lastik almayın; özellikle de yarışçılardan! Çünkü onlar çok kilometre yapmışlardır. Motorunuza uygun, dişleri sağlam, kaplaması mükemmel yeni bir lastik satın alın.
  3. Yolda lastik tamiri / İç lastikler, yamalar, siboplar, akort telleri, lastik onarım spreyi? Motorunuzun yolda neye ihtiyacı olabilir? Yolda kalmanın ne kadar tehlikeli bir durum olduğunun bilincinde olun ve sakın hafife almayın.
  4. Süspansiyon ayarı / Çeşitli kademelerdeki ayarları mutlaka öğrenin. Mutlaka ikisini de aynı kademede ayarlayın. Çatal yağını en geç yılda bir değiştirin.
  5. En önemli ekipman: Uygun boyutta motosiklet! / Eğer henüz almamışsanız, önce becerilerinizi geliştirecek, ve mümkünse ilk zamanlardaki muhtemel düşüşlerinizde size fazla masraf çıkarmayacak bir küçük motor hacimli başlangıç motosikleti!
  6. Eldiveninizi iyi seçin! / Yaz eldiveni tabir edilenler ya da parmaksız eldivenler bir düşme sırasında iyice örselenecek, birer konfetiye dönüşeceklerdir. El ve parmaklarınız her şeyinizdir!
  7. İyi bir kask / Kaskların büyük bir bölümünün içi, darbe emici, 1-2 cm. kalınlıklara sahip genişletilmiş polistrenle bezenmiştir. Kısmi boyutlu, chopper türü motosiklet sürücüleri tarafından rağbet gören kasklar en azından arka beyin aksını iyice kaplayan ve asla baştan kurtulamayacak dizayna sahip olmalıdırlar. Ayrıca kulaklık ve goggle takma külfeti de getirirler. En iyisi sağlam bir çene kayışına sahip, tam boyutlu, vizörlü kasklardır.

Vücudunuzla ilgili püf noktaları, tavsiyeler

Alkollü, uyarıcı ilaç almış, gençliğinizi ve atikliğinizi yitirmiş olsanız bile vücudunuzu bir düzene sokmanız ve dolayısıyla uzun yıllar boyunca sağlıklı bir sürüş yapabilmeniz için hala zaman vardır.

  1. Seleye dikkatsizce, gevşek bir şekilde oturup yayılmayın. Sırtınızdaki bağları zedeleyebilir ve dolayısıyla disklerinizde kalıcı hasar oluşmasına yol açabilirsiniz. İkinci ilgili yazı burada.

Bedeninize özenin ve koruyun

  1. Kulağınızı koruyun. Karayolunda yolculuk, eğer kulaklarınızı açıkta bırakacak kask takıyorsanız kulağınızda hasara yol açacaktır. Tam boyutlu, vizörlü kasklardan edinin. Bu kaskların da alttan gelecek türbülansı önleyecek şekilde dizayn edilmiş olanlarını seçin. Bu, sizi her türlü K.B.B. hastalıklarından koruyacaktır. İkinci yazı burada.
  2. Kendinizi rüzgardan kurtarın. İyi kalitede, rüzgar geçirmeyen bir motosiklet kıyafeti satın alın. Fakat teri ve vücut sıcaklığını dışarı atabilen, özel bir kumaştan dokunmuş olduğundan emin olun.
  3. Motosikletinizi bazen itin! Soğuk bir havaya yakalandıysanız, kondisyonunuzu yükseltmek ve vücut ısınızı arttırmak için en iyi yol budur. Fakat soğuk havada terlemenize yol açacak derecede bu işi sürdürmeyin!

Bedeninize özenin ve koruyun

  1. Yağlı yiyeceklerden kaçının. Yağ molekülleri kırmızı kan hücrelerinde tutunurlar ve beyninizi oksijenden yoksun bırakırlar.
  2. Kafeinden sakının. Yorgun olduğunuzda kan hücrelerinizi yeniden harekete geçirmek için egzersiz yapmayı deneyin. Bu işe yaramazsa derhal dinlenin.
  3. İlk yardım kursu. Kızılay ya da diğer devlet ya da özel kuruluşlardan kurs alın. Kitap okuyup bilgi edinin.
  4. Sık sık gevşeyin, rahatlayın. Çimenlerin üzerine yayılın. Bir yoga kitabı edinmeyi ve yoga yapmayı bile düşünebilirsiniz.
  5. Kolunuzu kaldırarak tansiyon kontrolü yapın. Tansiyon kollarınızı gerer, kasar ve sertleştirir.Gaz kontrolünüzü, sevk ve idare yeteneğinizi azaltır. Bileklerinizi aşağıda tutun ve bırakın dirsekleriniz doğal bir şekilde kırılsın.
  6. Vücudunuzun sesini dinleyin. Yalnızca yorgun motosiklet kullanmak kazalara yol açmaz. Vücudunuzun bir yeri ağrıyorsa, bu bel ve sırt ağrıları ve bilek ve ellerde görülen carpal tüneli sendromu gibi kalıcı rahatsızlıklara yol açabilir. Motosikletin yarattığı titreşim hipoterminin ilk nedenidir.

YARARLI ÖĞÜTLER VE BİLGİLER

Motosiklet dünyasında yaygın inançlar ve tecrübelerden harmanlanmış olan derin bir bilgi birikimi vardır ve bunlar bir noktada birleşirler. Bunlardan dikkatimi çeken bazıları aşağıdakilerdir:

  1. Bir kros motoru veya enduro edinmeye gayret edin. Çekiş gücünün kontrol edilmesiyle ilgili gizemleri meydana çıkarmak için en iyi yol budur. Daha önce hiç arazide kullanmadıysanız, bu konuda kurs veren bir yerde bunu deneyebilir veya diğer organizasyonlara katılabilirsiniz.
  2. Motosikletinizin motorunu ısıtın. Yanlış bir yerde motorunuzun stop etmesi başınıza dert açabilir.
  3. Motorunuzu olabildiğince hafif yükleyin. Taşıma kapasitesinden fazla ve birçimsiz yüklenmiş bir motosiklette keyifli ve emniyetli bir sürüş yapmak çok zordur. Sırf sıcak ve kuru kalın… Bu size yeter. Diğer ihtiyaçlarınızdan fedakarlık etmesini bilin.
  4. Grup sayısını dört motosikletle sınırlandırın. Daha küçük parçalı gruplar daha az kötü alışkanlık ve daha az ciddi kaza riski demektir.
  5. Grup sürüşleri için basit kurallar ve işaretleşmeler geliştirin.
  6. İyi bir yolcu seçin! Yolcular, aslında yükünüzün en mükemmel dengeleyici unsurudurlar. Çünkü merkezdedirler. Yolcularınız aynı zamanda sizi daha dikkatli sürmeye yöneltirler. Şöyle ki: Vitesleri daha yumuşak değiştirmeniz, daha makul bir tarzda kullanmanız, hatalı dönüşler yapmamanız, yandan, hatta arkadan gelen (Koşan köpekler gibi) tehlikeler konusunda sizi uyarırlar. Hatta belki sizi mükemmel bir sürüşten sonra, mülayimleştirici bir masajla bile ödüllendirebilirler! (İlgili yazı: Artçılı sürüş)
  7. Hayalinizde daha çok kendinizi motorun üstünde sürüş esnasındayken değil de, motorun altında kalmyışken canlandırın. Tamamiyle rahat, pervasız olmak ciddiyetinizi ve sürüş konsantrasyonunuzu bozar. Bu da risk doğurur. Bu canlandırma sizin gidona sıkıca yapışmanızı ve sorumlu ve dikkatli sürmenizi sağlayacaktır.

Acil durum bilgilerinizi yanınızda bulundurun

  1. Acil bilgileri derleyin ve yanınızda bulundurun. Telefon numaraları, sigorta ve sağlık bilgileri v.s.
  2. Daha önce kullanmadığınız, yabancısı olduğunuz motosikletleri tanıyın, Ne kadar deneyimli olduğunuz hiç önemli değildir. Motosikletinizi değiştirdiğinizde riskiniz ilk anda daha da büyüktür. Tanımadığınız bir motosiklete ve onun aşina olmadığınız ünitelerine alışmak için bu açığı kısa zamanda kapamalısınız.
  3. Hız sırasında ortaya çıkan yalpa vurma, gezinme gibi nedenleri bertaraf edin. Yıpranmış lastikler, gevşek akord telleri ve/veya aksesuarlar – özellikle de gidona monte edilen grenaj ve rüzgar kalkanları- … Bunlar ve diğer faktörler yüksek süratte kontrolü kaybetmenize neden olabilirler.Bilmem anlaşılıyor mu?.. Yüksek sürat her zaman size problem çıkarır!
  4. Yol yüzeyini okuyun. Yolun yapı ve niteliğini, teşekkülünü, virajın aldığı kavisi, yoldaki gölge ve lekeleri yani potansiyel kayganlaştırıcı lekeleri gözleyin.
  5. Gücünüze dikkat edin. Birçok profesyonel ağır antrenmanlar yapar. Trekking yapın, yürüyüşü ihmal etmeyin.
  6. Kapalı alan eğitimlerini düzenli olarak yapın. Frenleme, swerving, dönüş, bakış ayırma çalışın; pişin. Özellikle kombine manevraları gerektiren, hüner isteyen pozisyonlar konusunda kendinizi geliştirin.
  7. Gece sürüşlerini sınırlandırın. Gece sürüşleri daha ölümcüldür. Görünürlüğünüzü mutlaka yüksek tutun. Reflektörsüz kıyafetle sürmeyin. Sürüşü gündüz yapmak her zaman daha güvenlidir.
  8. İyi birer sürüş arkadaşı veya arkadaşları edinin / Halinden sıkça şikayet eden, alkollü süren ve motosikletle ilgili yayınları okumayanlardan sakının.
  9. Sigorta mevzuatını bilin / Sağlık ve yaşam sigortanız, motosiklet mali mesuliyet ve kasko mevzuatını iyi öğrenin. Bir kazaya karışmayı beklemeyin.
  10. İyi sürücülerden öğrenecekleriniz vardır. Onların hareketlerini iyi takip edin ve sorular sorun.
  11. Fakat asla kendi ekolünüzden şaşmayın. Diğerlerinin hareketlerini tamamen uygulamak zorunda değilsiniz. Kendinize zamanla bir strateji belirleyip sürüş tarzınızı belirlemeye ve icra etmeye başlayabilirsiniz.
  12. Ve diğer arkadaşlarınızın kendi tarzlarında sürmesine izin verin / Sabırlı olun ve onu uygulamak istemediği bir sürüş tarzı için yönlendirmeyin.

Yapmanız gereken sürüş pratikleri

  1. Çizgi üzerinde frenlemeyi öğrenin. Yumuşak bir fren hareketiyle tam istediğiniz noktada durabilmelisiniz. Sert veya yumuşak frende, düşük ya da yüksek hızlarda.
  2. Acil frenleme yapmayı öğrenin. Buna “Panik frenleme” demeyin. Mümkün olan en kısa mesafede soğukkanlı bir şekilde durmayı öğrenin. Araştırmalar, kazalarda çarpma hızının en çok 50 km. süratle gerçekleştiği yönündedir.
  3. Gidon kontrası: Gidonu sağa it, sağa dön; sola it, sola dön. Bu ana dönüş tekniğiniz olmalı. Eğitimle mümkün.
  4. Denge için motosikletle birlikte yatmayı öğrenin. Motosikleti yatırdığınız açı kadar kendiniz de yatın. Bu faydalı teknik, düşük hızlı dönüşlerde de kararlılık sağlayacaktır.
  5. Direksiyon kırma. Yanlış bir şekilde oturma, etkin bir gidon hareketi ile birleştiğinde, motosikletiniz hele hele ağır bir makinaysa, vücudunuzdan bağımsız olarak hareket edebilecektir!
  6. Zikzak çizmeyin. Ama Kıvırmaca tekniğini öğrenin (Kaçış Manevrası olarak da geçer).
  7. U dönüşleri öğrenin. Geniş açıyla (dıştan) dönün ve tek hareketle dönüşünüzü tamamlamalısınız.
  8. Dururken gidon kırık ve sona dayalı kalkışı çalışın. Zordur ama alıştırma ile öğrenilir (Kapalı alan Eğitimi).
  9. Ani, sert manevra yapmayın. İleri bakın, planlama yapın. Eğri büğrü, kasisli çukurlu yerlere asla sert frenle dalmayın. Giriş hızınızı koruyacak şekilde gaza dokunun. Fren ile değil gazla hız ayarlayın.
  10. Düşük hızlarda sürüşe çalışın. “Dengeyi” tamamıyla debriyaj, gaz, fren ve gidon hareketleriyle sağlamalısınız. Yürüyüş hızında motosiklet sürmeyi de talim edin. Yavaş sürüş ustaların işidir.
  11. Virajda doğru yerde gaz vermeyi öğrenin. Viraj çıkışında gaz açmak gerektiğini bilmiyorsan, öğrenin ve kullanın.
  12. Dönüşlerde arka fren kullanımı konusuna bir bakın. Dönüşlerde freni gazla birlikte kullanmak mümkündür, hatta gaz açıkken bile…
  13. Viraj ortasında işler ters giderse: başınızı çıkışa çevirin, gidonu serbest bırakın ve gazı kapamayın.
  14. Debriyaja “Tüy gibi” dokunun. Kros ve enduro sürücülerinin motor gücünün birdenbire artmasını ve sürüş hizasındaki bozulmaları kontrol etmek için kullandıkları yöntem budur. Anahtar, “İçgüdü” değil motor devrini kontrol altında tutmaktır.

Sürüş teknikleri hakkındaki motosiklet tavsiyeleri

Aşağıdaki konuların büyük çoğunluğu Kapalı Alan Eğitiminin konusudur. Belirli aralıklarla kapalı alan eğitiminizi tekrarlayın. Yeni bir motosiklet aldığınız zaman da kapalı alan eğitimini tekrarlamanız gerektiğini unutmayınız.

Kapalı alan eğitimindeki konular

  1. Fren ve gaz geçişlerinde ustalaşın. Denge için, gazdan frene ya da frenden gaza geçişi zarifçe yapmayı öğrenin. Gaz ve fren kullanım tekniğini öğrenin. Fren kolunu dört parmakla kullanın.
  2. Vites yükseltme: debriyaj kolunu sadece kavrama noktasına kadar sıkmak yeterlidir.
  3. Vites düşürme: devir farkını yakalamayı otomatik hale gelene kadar çalışın. Çoklu vites düşürme yapmayın.
  4. Eş zamanlı olarak vites düşürme ve frenleme yapın. Bu zor hareketi önceki iki madde ile uygulamalısınız
  5. Gaz verme: hızınızı değiştirme ve doğrultunuzu düzeltip tehlikelerden uzaklaşmak için gaz kullanmalısınız. Sert gaz açmak tehlikelidir. Ayarını öğrenin.
  6. Virajda, dönerken frenleme ve durmayı öğrenin. Motosikleti dik konuma getirmek, frenleme ve gerekirse tekrar yatıp tekrar dikleşme tekniğini öğrenin. Bu teknikte arka fren kullanımını bilmek şarttır; öğrenin.
  7. Ön ve arka frenleme arasında geçiş yaparken frenlemeyi sürdürmeyi öğrenin. Fren yaparken ayaklarınızın konumuna, ellerin serbestliğine, dizlerle depoyu sıkmasına dikkat edin. Yolun temiz tarafını kullanın.
  8. ABS ile yapılan frenler. Hızla frenleyebilirsiniz. Size garip ve esrarengiz gelebilirler. En iyisi onlara alışmak için pratikler yapmanızdır. Ancak fren balatalarınızı ve tüm fren sisteminizi daima bakımlı tutun.
  9. Islak tümsekleri hissettirmeden geçiverin. Sıkılı durumda olan bir arka frenle, ıslak, çimenli bir tümseği ya da kaygan bir zemini geçmek zorunda kaldığınızda kontrolü nasıl sağlamanız gerektiğini tecrübe edin. Tabii daha değerli bir yöntemi de öğrenebilirsiniz. Nasıl kilitlenmeyeceğini öğrenerek!
  10. Ön ve arka frenin her zaman aynı anda kullanıldığını unutmayın. Frenleme yaparken bakışı ayrıca çalışın.
  11. Zincir kontrolünü önemseyin. Boşluğunu kontrol etmeyi öğrenin.
  12. Fazla gaz yüzünden arka tekerlek kaymaya başlarsa (mıcır,yaş veya virajda), gaz kolunu birden kapamayın! Çekiş tekrar gelene kadar soğukkanlılığınızı koruyun.
  13. Yeni bir motosiklet? Yeni tepkiler ve huylar demektir. Güç artıyorsa bilenlere danışın. Kapalı Alan Eğitimini tekrarlayın.

Sonuç

Bu yazıda birçok yeni kavram, teknik bilgi duyduysanız lütfen ama lütfen eğitim alın. Başlamak için buraya bakabilirsiniz. Ve de mutlaka OMM’nin Motosiklet Yol Sanatı Kitabını alın ve okuyun.

Kaynak: Maalesef bunu yayınlayan kişi kaynak belirtmediği için ben de kaynak veremiyorum. Zaman zaman benim yazılarımı da nette görüyorum mesela, ne yazık ki bu emeğe saygı konusu için henüz yeterince olgunlaşmış değiliz…

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayınlanmıştır.

Büyük motosiklet mi küçük motosiklet mi?

büyük cc küçük cc kapak görseli

Hangi motor iyidir?

Bir süredir Tiger (Triumph Tiger 800XC) ile günü geçiriyorum. Çok dengeli, rahat ve şehir içinde de, aşık olduğum Futura’dan başarılı. Dolayısıyla büyük motosiklet mi küçük motosiklet mi sorusunun cevabını birden fazla tür üzerinden değerlendirme şansına sahip oldum.

Yine de, şu var: hava, poz, yakışıklılık, güç, ses, vs. vs. vs. artı tarafları tamam; fakat bir CRF 250L rahatlığı yok şehir içinde. Sebebi ise tamamen kilo. Sorun yaşamama rağmen (dar dönüşte sorun, park eder ve çıkarken uğraşma gibi klasik büyük cc – şehir içi sıkıntıları) CRF’nin hafifliğini özlemiyor değilim.

Yani büyük motosiklet güzel, ama dertli. Günlük kullanımda hafifliğin yerini hiç bir şey tutmuyor; not edin.

mat

Kullanıma göre tercih

O zaman büyük mü yoksa küçük hacim mi sorusunun tek cevabı yok.

Hafta sonu için, uzun yola çıkmak için büyük (hacimli) motor (600 cc üzeri motosikletler) tabii ki daha iyi. Ya da sürat tutkunuzu yaşamak için de güce dolayısıyla büyük hacimli motosiklete ihtiyaç duyacaksınız. Fakat fıtı-fıtı günlük kullanım için, hafta sonunda bir-iki saatlik sürüşler için ufak hacim her açıdan avantajlı.

Güncelleme: 2021 yaz döneminde Arora’nın 100 cc’lik modelini sürdüm. CRF’den de iyiydi. Sele altı ve arka çanta hacmi olsun, sıkışık trafikte aralardan geçip gitmek olsun çok daha rahattı. Ha yakış da hayli daha düşüktü tabii ki. Ayrıca park meselesi de her yerde çözülüyordu. Şehir içinde kaç-kaç (scooter) en pratiği. Bu sınıfta bir tek Honda Grom kaldı kullanmadığım tür olarak, ona da hayırlısı diyelim 🙂

Sonuç: ideal motosiklet iki tane motosiklet almaktır 🙂

Bu yazı Makaleler, Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Sürüş teknikleri (Sistemli sürüş)

makaleler kapak görseli

Motosiklet sistem eğitim; bu kelimeleri illa ki duymuşsunuzdur. Bu yazıda eğitimin yarattığı farkları ve Sistem dediğimiz şeyin ne olduğunu bulacaksınız. Haydi başlayalım:

“Yeni bir şeyi öğrendiğimizde, eskisinin iyi çalışmadığına dair kanıtımız olsa bile, değiştirmeye karşı bir gönülsüzlüğümüz olur.”

OMM Motosiklet Yol Sanatı / Motosikletli Polisin El Kitabı

Eğitimlerde yaşı ilerlemiş fakat motosiklete yeni başlamış bir sürücü vardır genelde. Son derece uyumlu kişiler olurlar. Ve yine genelde, istemelerine ve eğitmenlerin çabalarına rağmen eğitim başarılı olmaz… Bu tür sürücüler, büyük ihtimalle motosiklet gözlemli sürüş bölümünü zaman kaybı olarak görüyorlardır.

Peki neden?

Kendi hızında süren kişiler, yanlışlarını söylediğinizde düzeltmeye çalışmak yerine şunu söylerler:

”Benim için iyi sürmek, yavaş sürmek demektir. Ben yıllardır motosiklet üzerindeyim ve bana yetiyor. Güvenli sürmek de aynı şekilde yavaş olmaktır. Sistemi anladım, çok şey de öğrendim ama neden daha hızlı gideyim ki?Bir de şu var: Benim sürdüğüm hızlarda gözlem, pozisyon, vites, hız ve hızlanma gibi şeylerle uğraşmaya gerek yok?”

“Keyfim yerindeyse neden zorlayayım ki?” sorusu doğru gelebilir. Neden ek risk alalım ki?

Şurası gerçek ki motosiklet yavaşken de hızlıyken de keyif verir. Tecrübeye de saygım var. Fakat şunu da kabul etmelisiniz: motosiklet kazaları yavaş süratlerde de olur…

Kimse eğitim aldığınız için daha hızlı olun demiyor. Fakat bakış ayırıp doğru hızda sürmek, motosikleti akarcasına sürmek bu işin doğru ve güvenli usulüdür. Eğitimdekileri yola aktarmadan, bildiklerinizi yapmadan ne iyi, ne dpğru hızda, ne de keyifli sürüş yapamazsınız.

Motosiklet sürüş eğitimi ne demek?

Eğitim her şeyi doğru algılamak ve ona göre sürmek demektir. Bu her şeyden önce doğru hızda, doğru yerde olmak anlamına geliyor. Bu “yavaş” sanırken tehlikeye koşmanızı engeller. Bu, “Orayı rahat dönerim.” derken virajdan çıkmanızı engeller. Mesele daha hızlı gitmek değildir. Mesele, eğitimde söylenenleri yaparken daha doğru hızda ve daha önemlisi daha güvenli olacağınız gerçeğidir.

Bu tür sürücüler, bir şeyi daha ihmal ederler: trafikte oldukları gerçeği. Motosiklet sistem eğitim ama uygulama? unutmamalı ki eğitim: kalıcı davranış değişikliğidir. Öğrenmiş olabilirsiniz ama yola aktarmıyorsanız eğitilmiş olmazsınız.

Trafik diğer araçlarla birlikte uyum içindeki akıştır. Herkesten yavaş kaldığınızda daha güvenli gitmiyor, aksine kendiniz dahil herkes için tehlike yaratıyorsunuz. Eğer kendinizi trafikte sıklıkla bu durumda buluyorsanız, şunu bilin: sizin keyfiniz herkesin güvenliğinden kıymetli değil…

Bu sebeple duyabileceğiniz: “Sadece gezinmek benim için yeterli.” ya da “Bu sürat bana yetiyor.” açıklamalarını ciddiye almıyoruz.

Bunun tam zıddı da aynı şekildedir: “Ne kadar hızlı gidebildiğimi göstermek istiyorum.” veya “Ben heyecan için (adrenalin) sürüyorum.” diyenler de eğitimi aynı şekilde ihlal ediyorlar. Doğru süratte değiller.

Sonuç itibarıyla her iki sürüş stili de sorumsuzluktur ve tehlikelidir.

Yanlışta ısrar etmeyin

Düz bir çizgide, trafiğin yoğun olmadığı yollarda sürmek mümkündür tabii ki. Bu şekilde belki de bir ömür kaza yapmadan sürüş yapmak tabii ki mümkündür. İdeal şartlar varken her sürücü ileri seviyede olduğunu düşünebilir. Fakat eğitimin bize öğrettiği iki şey var:

Şunu unutmayın: motosiklet üzerindeyken işler çok hızlı şekilde kötüye gidebilir. Önceden görürseniz birkaç saniye önce (ki bir ömür kadar zaman yaratır), hazırsanız ve neyi-nasıl yapacağınızı biliyorsanız tehlikeden önce kurtulursunuz.

Aklınıza hemen sert fren ya da panik fren geliyor olabilir. Ama Sistem bize diyor ki önceden görürsen az fren ya da tam tersi gaz açarak tehlike bölgesinden kurtulabilirsin. Tehlikeli bölgeyi bir daire olarak düşünürseniz az fren -hatta çoğu zaman gaz kesmek bile yeterli olur- ya da az gazla dairenin dışına çıkar kurtulursunuz.

Bütün mesele dairenin içinde tehlikeyle aynı zamanda bulunmamaktır.
Tehlikeyi gaz kapayarak önünüzden geçecek, gaz açarak arkanızda kalacak şekilde sürüş yapmak eğitimin asıl amacıdır.

“İyi eğitimli sürücü süratini ve pozisyonunu sürekli kontrol ederek görüş ve reaksiyon zamanı kazanır ve sürüş tekniklerini doğru uygular”

Bu cümledeki “İyi Eğitim”i iki bölüme ayırabiliriz:

  • Zaman Yönetimi ve
  • Yol Tutma Yönetimi.

Bu bölümler altında ise zihinsel ve fiziksel açıdan “alet çantamızı” zenginleştirmek vardır.

Zaman Yönetimi şunları kapsar

Yol Tutma Yönetimi şunları kapsar

her birindeki bağlantılar tıkladığınızda ilgili site içi yazıyı açar

Vücut pozisyonu | Vites kontrolü | Yön verme sistemi | Frenleme sistemi

Bu arada arkadaşımızın sorduğu soruya dönelim “Niçin bir sürüş sistemine ihtiyaç var? Niçin Zaman Yönetimi ve Yol Tutma Yönetimi üzerinde vakit kaybediyoruz?”

Sürüşümüzün keyifli olması kadar (Güvenli)Emniyetli, Akıcı ve Sistematik olması önemlidir. Bu üç başlık güvenli bir sürüşün şartlarıdır.

(Güvenli)Emniyetli: Her durumda emniyet birinci önceliği taşımalıdır. Tecrübeli sürücü yoldaki tehlikelerin farkında olandır. “Bugün bana ne zarar verebilir?” sorusunu sürekli sormalıyız.

OMM Motosiklet Yol Sanatı, motosiklet sistem eğitim, kitap
Bahsedilen sistemin kitabı: “Yol Sanatı”

Bunu üçe ayırabiliriz:

  1. Yol şartları; viraj, kavşak, geçit, rampa, iniş gibi.
  2. Yolun diğer kullanıcıları ve kullanış şekilleri.
  3. Yolu durumu; yağmur, sis, buzlanma veya yol yüzeyi gibi.

Türkiye’de bunlara ilave olarak eksik yol işaretleri, çeşitli hayvanlar, sürücülerin eğitimsizliği, ve kötü yol yapımı/bakımı gibi faktörleri de ilave etmek lazımdır. Tüm bu risklere ve problemlere bir de kendi cehaletimiz ve küstahlığımızı eklemenin hiçbir manası yoktur. Bunlar bizim kontrolümüz dahilinde olmalıdır.

Akıcı: Eğer arkanızdaki yolcu sık sık kaskı ile sizinkine çarpıyorsa, eğitime ihtiyacınız var demektir. Eğer fren balatalarınız ve lastikleriniz çabuk aşınıyorsa, sürüş stilinizi değiştirmeniz lazım demektir. Çok sık kaza riski ile karşılaşıyorsanız, akıcı değilsiniz demektir. Akıcı sürücü, her zaman sürekli plan yapan, önündeki her fırsatı iyi bir hızda yol almak için kullanan sürücüdür. Aynen sudaki bir balık gibi. Gerçek keyif için planlama şarttır

Sistematik: Motosiklet sürerken genellikle beklenilmeyen şeylerin olduğu bir ortamdayız, bilhassa Türkiye’de. Her şey, çeşitli açılardan, köşelerden ve çok çabuk olabiliyor. Bu yüzden, uygulandığında motosikletin yol tutmasını garantileyen bir sisteme ihtiyacımız vardır. Sistem öğrenilip uygulandığında ve otomatik hale geldiğinde bizim savunmamız olur. İşte o zaman zihnimizi, problemle karşılaştığımızda onu çözmeye ayırabiliriz.

Toparlamak gerekirse: motosiklet sistem eğitim demek sistemli sürüşü yola uygulamak demektir. Sistemli sürüşler.

Öğrenmek istediğimiz işte budur; yavaş ve kararsız değil, akıcı ve (güvenli) emniyetli bir şekilde ve bir sistem dahilinde sürmek.

Kaynak: Maalesef bunu yayınlayan kişi kaynak belirtmediği için ben de kaynak veremiyorum. Fakat ARA eğitimi dedikleri şey ART Moto Akademi yazısı olduğunu düşündürüyor.

Tavsiye yazılar

Bu yazı Makaleler | Motosiklet Acemileri İçin | Püf Noktası | Yıldızlı Yazılar – En Önemli Konular kategorilerinde yayımlanmıştır.