Enduro eğitim videoları pek yok, biliyorsunuz. Gerçi arazi sürüşü pek ilgimi çekmez; ben asfalt ve spor-gezi motosikletlerini seviyorum. Ama geçenlerde bir videoya denk geldim. Ayrıntılı biçimde arazi motosikleti sportif tekniklerini anlatıyor bu Youtube kanalı. Üstelik enduro eğitim videoları da son derece ayrıntılı ve başarılı buldum.
O yüzden size de tavsiye ediyorum. Endurocu, arazide motosiklet süren herkes için asfalt dışı sürüş teknikleri için takibe alın.
“İyi de ben İngilizce bilmiyorum.” diyecekler için de YouTube otomatik alt yazı ekleme seçeneğinin aynı zamanda Türkçeye otomatik çeviri de yaptığını not düşeyim. Yani biraz kurcalarsanız videoları Türkçe alt yazı ile izleyebilirsiniz.
(eğitim konularının olduğu bir de liste yaptım, liste videodan sonra altta yer alıyor)
Evet, bu bir motosiklet motoru değil. Fakat tüm parçalar ve çalışma mantığı aynı olduğu için biz motosiklet düşkünleri için de işe yarayacak bir video. Bizim motosiklet motorlarımız da aynı mantıkla, aynı şekilde, aynı düzende yapılıyor. Aynısı çünkü bizimki de içten yanmalı benzinli motor.
Videonun güzel tarafı motoru katman katman görebilmemiz. Bloğu, pistonları, krankı her parçayı ayrı ayrı görüyoruz. Hatta motor toplarken yağ sürülecek noktaları bile görüyoruz videoda. Motor toplama işinin tüm adımlarını görmek aynı zamanda çalışma mantığını da anlamamızı sağlayacak.
Bu arada motor da bu, fiyatını söylemeyeyim moraliniz bozulmasın, isteyen girip baksın 🙂
Öncelikle sentetik motor yağı nedir onu söyleyeyim: sentetik yani doğal olmayan. Peki doğal motor yağı nedir? Burada doğaldan kasıt petroldür. Bildiğiniz gibi petrol doğada var ve mineral yağlar, petrolden üretiliyor.
Bir de sentetik yağlar var. Bunlar da doğal olmayan doğadaki gibi kalmayan yağlardır. Biraz daha açalım. Doğal yağlar zamanla bozulur, yapısı değişir ve işini yapamaz. Kısacası sentetik yağ, doğal yağa eklenen katkılarla güçlü hale gelmiş yağdır.
Bunu demir ve çelik ayrımı gibi düşünebilirsiniz. Demir ana malzemedir ama sert değildir üstelik pas yapar. Fakat su ile çelik yapıp, krom ve nikel eklerseniz; sert, çizilmez ve paslanmaz bir metal elde edersiniz. İşte sentetik yağ da böyledir: mineral yani petrolden üretilmiş yağı alır ve katkı eklersiniz. Yeni yağ iyi bir mineral yağ özelliklerini korurken daha uzun ömürlü ve zaman içinde daha az yıpranan ve değişen, daha iyi bir yağ elde etmiş olursunuz. Bunun yanı sıra sentetik yağlar daha uzun süre görev yapar. Sentetik yağları daha uzun süre
Bazı markalar bu katkı oranına göre yarı sentetik, tam sentetik seçeneklerini sunarlar. Alttaki galeride bir örneğini görebilirsiniz. Soldan sağa mavi 1/4 sentetik, yeşil 3/4 sentetik, turuncu tam sentetik yağlar var.
Hangisi daha iyi?
Bu sorunun yanıtı için size iki adet yorum sunuyorum. Göreceğiniz üzere tecrübeler ışığında rahatlıkla söyleyebilirim: sentetik yağlar daha iyidir.
1989-1997 yılları arasında serviste baş usta olarak çalıştım ve hâlâ kendi arabalarımın bakımını kendim yapıyorum. 1991’den itibaren kendi arabalarımda sentetik yağ ve diğer sentetik sıvıları kullanmaya başladım.
Hizmet verdiğim ve hep sentetik yağla çalışmış, düzenli yağ değişimi (değişiklikler arasında <= 5.000 mil) yapmış araçların genellikle motorun içinin gıcır gıcır, tertemiz olduğunu söyleyebilirim. Motoru dağıtınca da sübap mekanizmasının ve alt taraftaki çıplak metal kısımların tertemiz olduğunu gördüm. Silindirlere gelirsek 300-500 bin km. sonra bile genellikle yeni gibi görünür, fabrika mühür (çapraz tarama) deseni hala yerinde yani aşınma yok denecek kadar az. Motor yataklarında ise daha da az, gerçekten çok az aşınma görürsünüz.
Su soğutmalı VW ve Audi motorlarındaki sentetikleri değiştirdiğimde, boşaltılan yağ 3000-5000 mil sonra kirliyse, koyuysa, mutlaka bir sorun vardır. Çünkü çok çok büyük oranda ve neredeyse hepsinde tertemiz, ilk güne yakın eski yağ çıktı.
Geleneksel yağ ile çalışan motorları sentetik yağla çalışan motorlarla karşılaştırdığımda iç parçalar üzerinde vernik, kalıntı ve daha fazla aşınma gördüm. Bir diğer nokta da sentetik olmayan yağ kullanan motorların yanma, bitme, yatak sarma gibi sonuçlarla gelmesiydi. Görülen o ki sentetik yağlar kötü durumlarda bile motoru çok daha iyi koruyorlar. Görünen o ki geleneksel mineral yağlar kullandıkça bozuluyor ve özellikle motoru temiz tutma görevini yapamıyor. Mineral yağlı motorlarda inatçı kirleri görmek neredeyse sıradandır.
Yani, evet, sentetik yağ kesinlikle büyük bir fark yaratıyor. 1991’den beri her zaman sentetik yağ kullandım ve hiçbir zaman mekanik motor arızası yaşamadım. Öyle ki bu gözlemime yüksek performanslı motorlarda ve sonuna kadar zorlanan, pistte makinesi İtalyan otomobillerinde bile bu gözlemim geçerlidir.
Büyük bir otomobil markasında Fabrika Parça Yöneticisi olarak çalıştıktan sonra, yukarıdaki teknikerin verdiği cevaba katılıyorum.
Ekleyeceğim şey kaliteli bir filtre olacaktır. İyi bir filtre çok küçük parçacıkları da tutar ve motora geri göndermez. Bu, uzun ve iyi bir ömre sahip motor için en önemli tedbirdir diyebilirim.
Paslı depo temizleme zor iştir. Deponun girişi ufak, kendisi derin, girintili ve çıkıntılı… Benim size tavsiyem ise uzun süren ama çok kolay bir yol.
YouTube kanalı Brick House Builds, “Nasıl yapılır?” videolarıyla ünlü. Konumuzla ilgili videoda, bir Honda CB750 yakıt deposunun pastan elektroliz yoluyla nasıl temizlendiği adım adım gösteriliyor.
İhtiyaç listesi hayli kısa. Motosiklet aküsü (tabii ki araba aküsü de olur), biraz bant, anot olarak kullanmak üzere bir parça çelik yuvarlak çubuk, anodun metale dokunmadan durması için kesilmiş plastik sprey boya kutusu kapağı. Sıcak su ve biraz sodyum karbonat de varsa her şey tamam.
Gerisi zaman. Ha bir de işlem boyunca akünün bitmemesi için akü şarjı gerekebilir.
https://www.youtube.com/watch?v=ICW01HFbaxc
Elektroliz ile paslı depo temizleme etkilidir ama uzun sürer. Hatta hayli uzun (en az 24 saat). Ama güvenlidir ve çok iyi, derinlemesine temizler. Her şeyden önce sabırlı olmalısınız. Paslı yüzey büyüklüğü, pas derinliği tam bilinemeyeceği için kesin süre vermek mümkün değil.
Yoğun ve derin pas varsa, tek sefer yeterli olmayabilir. Vazgeçmeyin, gerekiyorsa düzeneği bozmadan sodyum karbonat çözeltisini yenileyip bir tur daha yapın.
İlk adım: anot yalıtımı
L şeklindeki demir bir çubuk kullanacağız. Bu çubuğa (+) elektrik vereceğimiz için deponun herhangi bir yerine değmemesi gerekiyor. İşimizin en önemli tarafı burası. Sabitleyici parça olarak sprey kapağı kullanacağız.
Sprey kapağı işlemleri
Kaide olarak sprey kapağı kullanacağız. Herhangi bir sprey kapağı.
Sprey kapağının yan kısımlarını delin. Üç delik yeterli olacaktır. Buradaki amacımız elektroliz devam ederken gaza çıkış yeri sağlamak. Daha küçük ama daha sık delikler olabilir ama büyük delik daha iyidir.
Bir de kapağın üst tarafında çubuğun geçeceği kadar bir delik lazım. Bu delik çubuktan bol olmasın ki çubuk delikte gezmesin. Yeterince sıkı olmadıysa sıcak silikon ya da yapıştırıcı ile üstten sabitlemek de mümkün tabii ki.
İşte bu kadar, kapakta yapmamız gereken işler bunlar. Kapağı kenara bırakıyor ve bir sonraki adıma geçiyoruz:
Karbonat çözeltisi (solüsyonu) hazırlama
Sodyum karbonat oldukça ucuz bir malzeme. Yalnız yüzme havuzlarında “pH arttırıcı” olarak da satılan ürünler, nedendir bilmem fazla pahalı. Burada satış fiyatlarını görebilirsiniz. Siz zaten az kullanacaksınız, gidip beş kilo almayın, bir kilo bile fazla size. Yirmi litre suya yalnızca bir bardak sodyum karbonat ekleyeceksiniz. Yalnız unutmayın, karbonatı sıcak suya ilave etmeniz lazım.
Kaynar olmasına gerek yok suyun. Ilıktan sıcak olması yeterli. Karbonatı karıştırıp suya yedirdikten sonra depoyu dolduruyoruz. Sonrasında kapağı sabitleyeceğiz.
Anotu (çubuğu) depoya sabitleme
Şimdiki adım anot çubuğunu depoya sabitleme. Daha önceki aşamada sabitledikten sonra çubuğun depoya değmediğinden emin olduğumuz için bu adım kolay. L çubuğu deponun içine yerleştirip plastik sprey kapağını deponun deliğine yerleştiriyoruz. Sonrasında bantla önce kapağı depoya sabitleyelim. Sonrasında çubuğun her iki tarafından iki çapraz bantla çubuğu da bantlayıp işi sağlama aldık mı işlem tamam.
Son halinin büyük fotoğrafını da ekliyorum ki size kolaylık olsun; iyice anlaşılsın.
Akü ve elektrik bağlantıları
Bir kez daha tekrarlıyorum çünkü burası çokomelli, artı ucu bağlayacağımız anot (depo üzerindeki) çubuk depoya değmemeli.
Standart bir motosiklet aküsü yeterli güce sahip elektroliz için. Araba aküsü daha büyük kapasitesi sebebiyle bir tık daha iyi (daha geç biter). Her halükarda bir akü şarj cihazı ile devamlı akım verme işini çözüyoruz.
Elektrik vermek
Elektrik bağlantıları fazlasıyla basit. Depoya eksi (siyah) ucu bağlıyoruz. Şase alıyoruz yani. Depoya değmeyen anot kısmına ise artı (+) kırmızı ucu bağlayacağız. Her zaman olduğu gibi önce eksi (-), siyah ucu bağlayacağız.
Depoya eksi ucu bağlayacağımız için + elektrik vereceğimiz anot çubuk depoya değerse kısa devre yapar. Aküyü bozmaya kadar gidecek bir mesele bu.
Ne kadar beklemem lazım?
Sekiz saatten önce olmaz. Pas seviyesine göre değişmekle birlikte genelde on iki saat (ilk tur için) yeterli olur. En zor şartlarda ve toplamda (iki tur ile) yirmi dört saat içinde işlem tamamlanır. Fotoğrafta on sekiz saatlik bir sürecin sonunda toplanan pası görüyorsunuz.
Kaç tur yapmam lazım?
Bunun için en iyi yol gözle kontrol. Benim size tavsiyem ilk on iki saat sonrasında bir tur daha sekiz-on saat yapmanız. İkinci turun sonunda görseldeki gibi az toplanma varsa bütün pas sökülmüş ve anoda çekilmiş, toparlanmış demektir.
Sonrasında el feneri ile göz kontrolü yapın.
Temizlik bitince yapılacaklar
Suyu döküyoruz. Deponun içine bakıyoruz. Metal kısmın ortaya çıktığını görüyoruz. Pas tabakası artık yok.
Bir uzun telin ucuna bez ile deponun içini silmekte fayda var. Burada çok ince eleyip sık dokumayın. Deponun her yerine ulaşmanız gerekmez. Ama deponun iç yüzeyine, pas haricinde yapışmış çamur vs. bir şeyler varsa onları da bezle almış ya da en azından yerinden sökmüş oluruz.
Şimdi durulama zamanı. Depoyu temiz suyla duruluyoruz. Gerek görürsek iki defa durulama yapabiliriz ama tek sefer yeterli olacaktır.
Durulama ve kurutma ve koruma
Bol su, çalkalama, ilave su; içinden taşacak kadar bol su. Durulama bu kadar. Sonrasında içindeki suyu, nemi ve su buharını paslanmaya zaman bırakmadan uzaklaştırmak için kurutma makinesi ile ısıtma adımı var.
Dikkat, en iyisi temizlikten hemen sonra benzinle doldurmaktır. Daha doğrusu çelik, metal deponun hiçbir zaman boş kalmaması gerekir. Dolu depo havayla tema etmez. Benzin seviyesi düştüğünde de kapağı kapalı olduğu sürece de benzin buharı iç yüzeyi kaplayarak paslanmayı engeller. Bu sebeple depoyu kuruttuktan sonra kuru halde bırakmamaya özen gösterin. Paslı depo temizleme bitmişken hemen tekrar paslandırmaya gerek yok değil mi?
Durulamayı bitirdikten sonra, depoya hemen biraz yakıt koymayı planlamıyorsanız, hızlı paslanmayı önlemek için koruyucu yağ kullanabilirsiniz. Burada Motul Fogging Oil, Koruma Yağı fiyatı var. Bağlantı zamanla öldüyse de ismiyle arayabilirsiniz. Benim size tavsiyem ise depoyu benzinle doldurmak olacaktır. Depoyu tamamen doldurmak daha iyidir tabii ki ama şart değildir. Yarıya kadar doldurun, kafi gelecektir.
Bildiğiniz üzere A101 değişik zamanlarda farklı ürün grupları getiriyor. Her zaman olmasa da yaz boyunca yine gelecektir. A101 motosiklet ürünleri her zaman olmasa da arada gelecek. Takip etmenizde fayda var. Mağazalar dışında internetten de satış yaptıklarını hatırlatmak isterim.
Sırt çantası, bluetooth lastik basınç sensörü (algılayıcısı), sürüş kamerası gibi farklı ürünler olsa da buraya nispeten ucuz ve pratik ürünleri koydum.
Piranha Dijital Lastik Basınç Ölçer
25 ₺
Ben yıllar önce bire bir aynısını Motomax’tan almıştım. Çok sağlam çıktı. Sanırım bu da aynısı ama fiyatını düşününce ne olursa olsun alın diyorum.
Gelelim A101 motosiklet ürünleri içerisindeki gözdeme. Bu ürün çok pratik. ALıp denediğim için biliyorum, hatta aşağıya yazımın bağlantısını bırakıyorum:
Michelin MC12265 Dijital Basınç Göstergeli Hava Pompası
179,95 ₺
Ufak, her araç hatta lastik, top, şişme yatak vb. dahil şişirme uçları ile fazlasıyla pratik bir ürün. Tabii ki ölçüm özelliği de var. USB çıkışı ile telefon, tablet vb. elektronik ürünleri şarj etme imkanı. 410 gram ağırlık, 270 cm. 12V kablosu ile birlikte geliyor.
Sprey folyo kaplama ile jant, kask, çanta, grenaj yepyeni oluyor
Hatırla mısınız ya da biliyor musunuz bilmem, bir ara Plastidip adında bir kaplama markası çıkmıştı. Bu ürün onun ucuz muadili. Sprey plastik kaplama olarak tanımlayabiliriz. Bu kaplama işlemi renk değiştirmek için kullanıldığı kadar, boyayı güneşten, taş izlerinden korumak için de tavsiye ediliyor. Sprey folyo kaplama gibi de düşünebilirsiniz bu ürünü.
Plastik kaplama uygulama
Ben çocuk kaskı kapladım. Adımlar bildiğiniz gibi. Daha iyi tutunma sağlamak için hafif zımpara, iyi temizleme ve sprey boya gibi uygulama. Üzerinde 25 cm. (yaklaşık olarak bir karış) uzaktan sıktım. Sprey folyo kaplama ilk katta tam kapamadı ama üst üste iki kat da uygulamadım. Önce tamamını bir kat geçtim, kurumasını bekledim. İkinci katı sonrasında, ilk kat kurumuş iken uyguladım.
Sonuç
https://youtu.be/TK7wPiq1Kk0
Üzerinde yazana göre iki kat arasında on dakika beklemek yeterli. Yeni katı vurmadan önce (tercihan mikro-fiber bezle) tozları temizlemeyi unutmayın.
Yalnız şuna dikkat edin: son katın kuruması için 1-2 saat bekleyin diyor kullanım kılavuzu.
A101‘den almak isterseniz buraya (her zaman satışta olmayabilir), Trendyol için buraya, N11‘den almak için de buraya tıklayabilirsiniz.
Çıkarmak istediğinizde vinil folyoda olduğu gibi soyarak çıkarmanız mümkün. DüzKontakAdam’ın bu konuda videoları var, buradan görebilirsiniz.
Çok zorlamaz iseniz hayır. Normal yıkamalarda sorun yok. Zaten basınçlı suyu araca yakın tutmamak lazım. O güçteki su lastiklere hatta boyaya bile zarar veriyor malum.
Her motosiklet sahibinin illa ki motosiklet bakımına dair fikirleri vardır. Bir motosiklet sürücüsüne makinelerinin bakımını nasıl yaptıklarını sorun ve yıllardır öğrendikleri birbirinden farklı usul, ipucu ve tavsiye duyarsınız. Bu tavsiyelerin büyük çoğunluğu kulaktan dolma bilgilerdir (çünkü okuyan bir toplum değiliz). Sorun şu ki bazıları zarar verici işlemlerdir. Sorunu çözmüş gibi görünseler de daha büyük sorunlara sebep olmaları işten bile değildir.
Sürücü ne kadar deneyimli olursa belirtileri, ipuçlarını o derece kolay yakalar. Bununla birlikte deneyim söz konusu olduğunda en iyisi bir motosiklet ustasına sormaktır. Sonuçta hepimizden fazla motosiklet gördüğü ortada. Listemiz bu yüzden yıllardır bu işi yapan bir ustanın tavsiyelerinden oluşuyor.
Buradaki motosiklet bakım tavsiyeleri ile sorunları kolay yoldan engellemek, cebinizi ve konforunuzu korumak elinizde. Fakat önemli olan buradaki tavsiyeleri alışkanlık haline getirmek.
1- LASTİK BASINCINIZI KONTROL EDİN
Soğuk havalar, motosikletinizin lastik basıncını ciddi derecede düşürmek için yeterlidir. Bu nedenle kış aylarında lastik basıncınızı kontrol etmek daha da önemlidir. Bizi yolda tutan iki parça lastik olduğu için, küçük bir değişiklik bile yol tutuşunda büyük bir fark yaratabilir.
Benzin istasyonlarındaki ölçüm cihazları kalibre olmadığı için düzenli kontrollerinizi kendi göstergenizle yapın.
ilgili yazı
altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın
Yağışlı havadaki sürüşler, zincirdeki yağı çabucak temizler.
Kuru veya paslı bir zincir daha çabuk aşınır ve yakıt tüketiminizi arttırır; bu nedenle kontrol alışkanlığı edinmelisiniz.
Zincir yağlamayı sürüşten önce değil, sürüş sonunda yapın. Zinciri henüz sıcakken yağlamak ve gece boyunca baklaların içine nüfuz etmesini sağlamak en iyi sonucu verir.
ilgili yazı
altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın
Motosiklet zinciri, esasen yüksek hızda uçar gibi hareket eden ağır bir metal parçasıdır. Doğru gerginlikte olması zorunludur. Zincir gerginliği için esneme payı kontrol edilir. En doğru bilgi forumlarda değil, kullanıcı el kitabınızda bulunur.
Zincir zamanla esneyen bir parçadır, motosikletiniz ne tipte ne model olursa olsun, zincir gerginliğine her zaman dikkat edin.
ilgili yazı
altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın
DÜZENLİ olarak yıkayın ve özellikle kışın motosiklet sürüyorsanız bu zorunludur.
Kışın yollar tuzlanır. Kaya tuzu, buzu çözer ancak metal için de yıpratıcı ve aşındırıcı etkisi vardır. Tuzlu bırakıldığında motosikletiniz hızlı yaşlanır.
Bu nedenle kışın her sürüşten sonra motosikletinizi yıkamaya alışın. Sabunlu ılık su size basit gelebilir ancak tuzu yıkamak için çok iyi bir yoldur.
5- Motosiklet basınçlı suyla yıkanmaz
Kolay gelir, eğlencelidir ve kolaydır evet. Hele soğuk havalarda, uzun bir sürüşten sonra, yorulduğunuzda. Fakat zararlıdır, yüksek basınçlı su, lastiklere, contalara zarar verebilir. Hatta radyatör kanatlarını yamultmakla kalmaz, delebilir. Etiketleri soyabilir, hortumları zedeleyebilir.
“O zaman neden var?” uzaktan tutmak için; biz dibine kadar sokunca zararlı oluyor…
6- Frenlerinizi kontrol edin
Motosikletinizi dinlemek her zaman iyidir. Garip, farklı sesler uyarıdır fakat özellikle frenleriniz için alarm zilidir.
Siz yine de en ufak şüphede, farklı sesi duyar-duymaz ya da alışılmadık titreşim, kaçırma gibi belirtilerde ustanızı arayın ve “Gel.” derse ertelemeyin. Tedbirli olmak sonrasında üzülmekten iyidir.
7- Motosiklet akünüzü her zaman tam dolu tutun
Kötü havalarda daha az motosiklet sürüyorsanız, akü bakımı zorunlu hale gelir. Akü kutup başlarını ayırın. Şarj cihazı alın ve çalıştırarak değil, cihazla şarj edin.
Söküp ustanıza ya da akücülere götürerek de şarj ettirebileceğinizi unutmayın.
ilgili yazı
altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın
Diyelim ki aynı motosikletten iki tane var. İkisi aynı zamanda aynı kilometreyi yapmış ama biri açıkta, diğeri de örtüyle duruyor olsun.
Birkaç yıl sonra ne kadar farklı göründüklerine inanamazdınız. Kapalı alanda tutma şansınız yoksa iyi bir motosiklet örtüsü en iyi koruma yoludur.
Motosikletinizi örtmeden önce soğuması gerektiğini unutmayın…
8- Motosikletinizde alet takımı bulundurun
Büyük ya da küçük, her motosiklette ufak da olsa bir alet-tamir takımı bulunmalı. Her şey olmasın varsın ama lastik ve gevşek vidalar için yeterli aletler mutlaka bir gün işinize yarayacaktır.
Far lambası, sigorta, fren-gaz-debriyaj telleri, kontakt spreyi gibi işe yarar malzemeler hem az yer tutar, hem de ihtiyaç olduğunda hayat kurtarır.
Unutmayın, motosiklet bakım tavsiyeleri işe yarar ama asıl kaynağınız kullanıcı el kitabınızdır. Elinizde yoksa internet araması ile ulaşabilir, (ücreti karşılığında) üretici firmadan alabilirsiniz. Motosikletinizi korumanın en iyi yolu, üreticinin talimatlarına uymanızdır.
Bakım ve koruma ürünleri arıyorsanız bu adres size yardımcı olacaktır: Motul koruma ürünleri.
Motosiklet lastik jeli nasıl bir şey görmek ister misiniz?
Motosiklet lastik jeli, özellikle çiviler, ufak cam parçaları gibi deliklerde koruma sağlayan bir ilave.
Görseller araba lastiğinden alınma fakat uygulama aynı olduğu için fark yaratmayacaktır.
Yarılma ya da büyük yırtıkları durdurabilecek bir yapısı yok motosiklet lastik jelinin ama fotoğraflardan da göreceğiniz gibi derinliği (kalınlığı) ufak çiviler için yeterli.
İlk görselle başlayalım, gördüğünüz gibi lastiğin içinde yayılmış ek bir katman halinde açıkça görülüyor.
Parmakla hafifçe bastırınca yumuşaklığıyla birlikte kalınlığı da belli oluyor.
Jel lastik içinde yumuşak bir katman oluşturuyor. silikona benzediğini söyleyebilirim fakat daha sarıp sarmalayıcı bir yapısı var.
Yumuşaklığı alltaki görselde daha belli. Göründüğünden daha derin olduğuna da dikkatinizi çekerim.
Önemli kısmı ise uygulaması. Çünkü lastik içine hassas bir eşitlikle uygulanması gerekiyor ki lastik yüksek hızlarda dönerken dengesizlik yapmasın.
Ufak çivilerden, deliklerden koruyor demiştik. Ufak da olsa çivi dediğimiz şey en azından bir – bir buçuk santimlik olduğuna göre, lastik içinde de en azından iki santimlik bir kalınlıkta katman yaratmak gerekiyor. Açıkçası, bu, lastik içinde büyük bir hacim ve ağırlık demek. Bu ağırlığın lastik içinde mümkün olduğunca eşit dağıtılması gerekli.
Tabii ki yüzde yüz hassaslıkla yapılması mümkün değil. O yüzden motosiklet lastik jeli uygulamasından sonra balans yapılmasını şiddetle tavsiye ediyorlar.
Bununla birlikte jel uygulanmış lastiklerin balans tutmadığı da kullanıcılar tarafından dile getiriliyor.
Yine kullanıcı tecrübelerine göre hızlı olmayan motosiklette sürüşte değişiklik yaratılmamış.
Ama burada bir uyarıda bulunmak yerinde olacaktır: 150-160 km./saat üstü süratler için lastik dönüş hızı yüksek olacağından, bu tür motosikletlerde jel kullanımı doğru bir tercih olmayabilir…
Zincirimiz düzenli olarak kontrol ediyor muyuz? Ayarına özen gösteriyor muyuz? Zincir bakımını nasıl yapıyoruz? Sadece bakımlarda yağlamak yetmez. Peki motosiklet zinciri ömrünün ortalama 20.000 km. civarı olduğunu biliyor muyuz? Bakımsız, yaşlı zincir sadece kendini eskitmez ön ve arka zincir dişlilerini de yorar, bitirir. İyi durumda olmayan zincir koparsa yaralar hatta öldürür, kaza yaptırır.
O-Ring X-Ring zincir çeliktir, hem de sertleştirilmiş çelik. Koptuğunda şansınız varsa yere vurur, size değmeden uzaklaşır. Ama ön dişliye sarılırsa motoru mahveder, bloğu kırar. Arka tekere dolanırsa kilitler, takla attırır.
Zincire hak ettiği özeni göstermeli ve kontrolünü, temizliğini ve gerektiğinde yenilemesini ihmal etmemeliyiz.
O-Ring ve X-Ring Nedir?
Motosikletlerde (yaygın olarak) kullanılan zincirler iki türdür: O-Ring zincir ve X-Ring zincirler.Bu isimlendirmeler bakla içindeki keçe şekillerinden gelir.
“O” ya da “X” hangi şekilde olursa olsun: Keçelerin görevi yağ kanallarını kapayarak yağın sızmasını engellemek; yağı içeride tutmaktır.
O-Ring ve X-Ring Ne İşe Yarar?
Zincir çelikten oluşur ve hareket ettikçe sürtünmeden dolayı ısınır ve aşınır. Keçelerin işlevi, yağı metal üzerinde tutarak sürtünmeden kaynaklanan ısıyı azaltmaktır. Bu sayede de zincirin daha iyi çalışır, daha az enerji çalar ve daha uzun ömürlü olur.
O-Ring zincirler O şekilli keçelere sahiptirler, isimlerini oradan alırlar. X-Ring, W-Ring, Z-Ring gibi isimler de aynı şekilde keçe türlerinden alırlar. Farklı şekilli keçelerin olma ve icat sebebi, zincir işlevine ve tasarımına göre farklı şekillerde yağ tutmayı sağlamasıdır.
Yukarıda O-Ring ve X-Ring’in kesitleri görülmekte. X daha az yer tutar ve yağın daha fazla yer kaplamasını sağlar. Peki bu bir avantaj mıdır derseniz iş orada karışıyor 🙂
Açıkçası O-Ring yeterince iyi. X-Ring daha az güç kaybı yaşattığı için öne çıksa da iki tür zincir arasında bizim için anlamlı olacak bir güç farkı yok. Buna karşılık O-Ring daha uzun ömürlü olmasıyla öne çıkıyor.
Özetlemek gerekirse O-Ring pistte bir RR’ın canını çıkaracak şekilde sürmediğimiz sürece bizim için yeterince iyi.
Sözün özü zincir ömrü için hayati önem taşıyan O-Ring keçelerin korunması büyük önem arz eder.
Motosiklet kaskı boya ini uygun değildir. Sebebi kaskın dış kabuğunun üretildiği malzemenin boya ile zayıflamasıdır.
Bu sebeple kaskların boyanması tavsiye edilmez.
Hatta üreticilerin rengi, kabuk malzemesinin içine üretimde dahil etmesinin ve boya yerine yapışkan naylonlarla şekil-renk vermesinin sebebi budur.
İçinde solvent (ki Türkçesi “çözücü” demektir) bulunan her malzeme (buna boya da dahil) kaskın dış kabuğu ile etkileşime girer ve kabuğu zayıflatır.
Boya için yapılacak zımpara -bir tık da olsa- kabuğu inceltme demektir.
Hoş bu konuda başka sorunlar da var, elinizden düşürdüğünüzü kaskın da koruma seviyesi azalır, beş seneyi aşmış kasklar da artık yaşlıdır ve düşük korumaya sahiptir, kafaya tam oturmayan kask düşük seviyede koruma sağlar vb.
Sonuç olarak: “Motosiklet kaskı boya yapılırsa çok zarar verir mi?” dersek: yeni, kafayı ilk alındığında sımsıkı tutacak kadar doğru beden-süngerdeki (normalde kask içi süngerlerinin de bedenleri var), düşmemiş kaskı boyar isek evet; diğer şartlarda o kask zaten yeterince korumuyor, boyasak da aynı şey diyebiliriz.
Yine de esas olarak üreticinin kararı geçerlidir. Mesela Arai, kasklarının boyanabileceğini ve çıkartma yapıştırabileceğinizi söylüyor.
Sprey kullanarak plastik kaplama?
İlgili yazı burada. Motosiklet kaskın ucuza, hızlıca kendiniz de kaplayabilir, rengini siyaha çevirebilirsiniz.
Ülkemizde güneş fazlasıyla güçlü. Güneş altında kalan nesnenin iki-üç senede renginin atması normaldir. Özellikle motosikletten inince depoya, aynaya asılan kaskın rengi iki senede atar; normaldir. Kaskınızı mümkün olduğunca güneşte bırakmayınız.
Hayır, kaskın dış kabuğu boya ile zayıflar. Boyanmaması tavsiye edilir. Yine de esas olarak üreticinin kararı geçerlidir. Mesela Arai, kasklarının boyanabileceğini ve çıkartma yapıştırabileceğinizi söylüyor.
Evet, airbrush boyadır. Yine de esas olarak üreticinin kararı geçerlidir. Mesela Arai, kasklarının boyanabileceğini ve çıkartma yapıştırabileceğinizi söylüyor.
Boyamak yerine çıkartma/sticker tavsiye edilir. Yine de esas olarak üreticinin kararı geçerlidir. Mesela Arai, kasklarının boyanabileceğini ve çıkartma yapıştırabileceğinizi söylüyor.
Boyamaya karar verdiyseniz bir de sprey ile folyo kaplama seçeneğiniz var. Yazısı burada (tıkla).