Motosiklet yokuşta park edilir mi?

Motosiklet yokuşta park etmesi zor bir araştır. Fakat doğru teknikler kullanırsanız kolayca halledebilirsiniz:

Yokuşta park gerekiyorsa motosikleti yokuş yukarı (ön tekerlek yukarıya) gelecek şekilde park etmek mantıklıdır.

Zevzeğin birisi gelip debriyajı sıktığında oluşacak hareket, bu konumda yan ayağa yaslanır ve motosikletimizin düşmesini engellemiş oluruz.

Kafa yokuşun aşağısına bakıyor ise, debriyaj çekildiğinde o güç motosikleti kolayca düşürür.

motosiklet Yokuşta Park

Tabiidir ki en sağlamı arka tekerleği bir yere (mesela kaldırıma) dayamaktır. Bu hem ön tekeri yokuşun yukarısına alır, hem de kayma tehlikesini ortadan kaldırır.

Arka tekeri kaldırıma dayama işi özellikle acemiler için iyidir zira kalkışta kaymayı ya da kaçırmayı da önler.

Yanal denge

motosiklet park yan denge

Yokuşta park edilmese de bazen yerin sola ya da sağa yatıklığı olacaktır. u durumlarda zemin ilk (soldaki) görseldeki gibi ise fazla dik konumdayız. Bu şekilde park mümkün değildir. Motosikleti çevirip sağ görseldeki hale getirmemiz lazım.

Fakat en sağdaki görsel de doğru değil? Evet, yine de sağdaki şekilde bırakmak yerine ayaklığın altına bir taş ya da yükseltme koyarak kötünün iyisini elde edebiliriz 🙂

Yokuşta bekleme

Bir diğer nokta da yokuşlarda durma meselesidir.

motosiklet Yokuşta Park
SaÄŸ ayak frende, sol ayak yerde.

Fotoğrafta görüldüğü üzere sağ ayak frende olduğu zaman, kaymayı yok ederiz (ve yokuş yukarı kolayca kalkarız)

motosiklet Yokuşta Park

Motosiklet yokuşta park ve kalkış: İşte bu kadar basit 🙂

Bu yazı Motosiklet Sürüş Teknikleri, Püf Noktası, Acemiler İçin kategorilerinde yayınlanmıştır.

“Motora çok fazla binmeyin!”

motosiklet felsefesi

MotorHikayesinin Notu:
Bildiğiniz gibi bir süredir motosiklet camiasının içerisindeyim. Özellikle kulüp
*işlerine dahil olduğumdan beri gözlemlediklerim bu yazıda bire bir var.
Dernek yönetimi olarak bu sıkıntıları yaşıyor ve “ego” temelli olduğu için çoğu zaman çözemiyoruz.

*(kulüp şimdi İzmir motosiklet derneği haline geldi)

Bu nedenle aşağıdaki yazıyı dikkatle okumanızı tavsiye ediyorum. Ve özeleştiri yapmak amacıyla bu yazıda yazılanların ışığında kendinizi değerlendirmenizi şiddetle öneriyorum. Motorcu kimdir? Ya da daha doğru ifadesi ile: nasıl birisi olmalıdır? Motosikletin hayatımızdaki yeri neresidir?

Motosikletin hayatımızdaki yeri ne olmalıdır? Bunu hiç düşündünüz mü?

Aman… Motora fazla binmeyin…

Özellikle “eleştiri eğrisi” ile nasıl başa çıkabileceklerini OMM’de katıldığı kurslarda başarılı olarak kanıtlamış arkadaşlarım ve sürücü dostlarım var. Ve mükemmeliyet ve ustalık düzeyinde sürücülük üzerine yaptığım çağrılara her seferinde verdikleri tepkileri hayretle izliyorum.

OMM’nin Türkiye’deki 10 yıllık geçmişi içerisinde birçok sürücü gördüm. Derneğe katılan ve hevesle çalışmaya devam eden, zaman içerisinde ayrılıp da tekrar geri dönen, motosiklet camiasından üzüntülerimiz ile ayrılan… Hatta para ve gurur için kalmaya devam eden birçok sürücü gördüm.

Motosiklet sürüşü tecrübelerinizi paylaşmak ve motosiklet camiasına katkıda bulunabilmenin en doğru yolu nedir? Bunu yapmanın neşeli ve alaycı yönünü de hesaba katarak, motosikleti yaşamınızda doğru bir yere yerleştirmenizdir. Bir cümle ile özetlemek gerekirse; her şeye ve herkese yaşamımız içerisinde doğru bir yer biçebilme yeteneğinizdir.

Burada John Ruskin’den bir alıntı yapmak istiyorum:

“İnsanların yaptıkları iş’te mutlu olabilmeleri için, şu 3 şeye ihtiyaç vardır:
– Bu işe uygun olmalıdırlar
– Yaptıkları iş’te aşırıya kaçmamalıdırlar
– İçinde biraz da başarı olmalıdır.”

Eminim herkes “işe uygun olmak” ne demek anlamıştır. Motosiklet kullanmayı seviyor ve sürüşünüzü tutku, bilgi ve güvenle yapmak istiyor musunuz? O zaman OMM işleri için uygunsunuz demektir.

Doğal olarak, uzun mesafeleri yorgunluk ve baskı altında kalmadan sürmek fiziksel güç gerektirir. Fakat asıl olarak, sosyal hayatın zorluklarına rağmen, takım çalışmasına uygun bir zihin gerekir.

Sonuç mu, çaba mı?

Doğru yaptıklarımızla tanınmanın doğal bir sonucu olarak herkes başarıyı isteyip arzuladığı için; “İçinde başarı da olmalıdır.” ifadesini de her birinizin anladığınızı sanıyorum.

Doğal olmayan şey ise, “Sonuç ile değil (başarı için doğruyu yapalım). Çabalarımız (sonuç almak için harcanan zaman) ile tanınalım.” talep ve iddiasında bulunmaktır.

Mükemmellik arayışı sırasında çaba (zaman, enerji, kaynaklar) önemli ve kışkırtıcı bir bileşendir. Başarı ise ancak o çabalanan göreve uygun bir sonuç üretilirse meydana gelir. Sadece çabayla tanınmak, övgüler almak, güçlü olmak için talepkar ve iddialı olmak. Bu, çocuksu ve yetişkin olmayan bir tavır olup OMM işleri için uygun değildir.

Fark edilmek, teşekkür edilmeyi ve övülmeyi beklemek. Ve varsaymak çocuksu ve toy bir davranıştır ve uygun değildir; Bu daha çok sınavlarında başarılı olamayan bir çocuğun “saatlerce ama saatlerce çalıştım…” diyerek kendini mazur göstermeye çalışması gibidir. Eğer az emek harcayarak iyi ve uygun neticeler elde edebiliyorsanız iyidir çünkü ne yazık ki terleyene madalya takılmaz.

Aşırılık

Anlaması daha zor olan ise, Ruskin’in ortada söylediği “işlerinde aşırıya kaçmamalıdırlar” cümlesidir. Bu, açılışta söylediklerime dönecek olursam, OMM’yi yaşayan birçok sürücüyü neden gördüğümün ve görüyor olduğumun izahatıdır.

Ruskin’in söyledikleri ile çelişip çok fazlasını yapmak, kişinin daha fazla istemesine neden olur. Bu aşamada da kişi kimsenin kendisine söz vermediği şeyleri, düş dünyasında kurduğu beklentileri talep etmeye başlar. Beklenen “başarı ve tanınma” gelmediğinde de maskeler düşer. Kişi saçma sapan işler için boşa harcadığını zannettiği zamanın acı tadı ile karşı karşıya kalıverir.

Tutkulu sürücülerin bir arada oldukları bir topluluk tehlikelidir; coşkuyu kışkırtır, imrendirir, rekabeti kızıştırır.. Daha fazlasını yapmaya çalışmak zorunlu hale gelir… Sonuçta; aslında hayatımızda küçük bir yer tutması gereken bir işe (motosiklet sürmek gibi) çok fazla enerji ve zaman ayırmaya başlarsınız.

Başarısızlık ve takdir edilmeme ayrılık, kıskançlık ve dargınlık getirir. Eleştiri ve değişikliklere karşı çıkılmaya başlanır: basitçe “reddetme” –eleştiri eğrisinin ilk aşaması- ve takımı daha uygun ve kolay uğraşlar için terk etmeye giden davranışlar.

Tanınmayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, bu yüzden de kişisel zafer peşinde o takımdan bu takıma koşan sürücülere söylenecek fazla bir şey yok. Ama mükemmelliği giden yolda tutku ile koşanları rahatlatmak için bir kaç şey söylemek isterim:

“Sürücülükte “büyük” olmak hayatın en önemli amacı değildir. İki teker hakkında her şeyi bilmek (viraj alma sanatı fantezileri gibi) ulaşmak istediğiniz mükemmelliyette fazla şey ifade etmez.”

Nereye gittiğiniz, kiminle gittiğiniz önemli değildir: kişi, “kendisiyle” yüzleşmekten kaçamaz: bu randevu ertelenemez. İşte; “yüzleşmek” dediğimizde hiç bir zaman “gereğinden fazla” olmayacak hareketlerimizden bir tanesidir.

Bu yazı OMM İngilizce bülteninin 100. Sayısında Paolo Volpara tarafından kaleme alınmış “Do Not Have Too Much Of Riding” başlıklı makalesidir. Çeviriyi OMM Derneği Başkanı Yiğit Güler yapmıştır.

Motosikletin hayatımızdaki yeri umarım ki daha açık şekilde belli olmuştur. Motosiklet, iyi sürmek, daha çok zihinsel faaliyettir denmesinin sebebi de budur.

Motosiklet Makaleleri kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Sistem, sistemli sürüş nedir?

Andy Longshaw (Wookie). Londra IAM Grubu’nda Kıdemli Gözlemci. 2004 senesinden beri sık aralıklarla Türkiye’ye gelip, Türk sürücüler ile eğitimini ve tecrübelerini paylaşıyor. Dolayısıyla “Sistemli sürüş nedir?” sorusunu cevaplamaya en uygun kişilerden biri. O halde sistemli sürüş nedir, nasıl olur hemen duyalım:

“Sistem her yerde işleyebilir. İşte bu nedenle size yalnızca ‘işe yarayan’ bir plan verdiğini ve bunun bir sabit kurallar dizisi olmadığını anlamanız önemlidir.”

Sistem’i kullanmak size zorluklardan kaçınabilmek ya da onlarla yüzleşebilmek  için vakit sağlar.

Sürüşünüz daima Emniyetli, Sistematik, Akıcı ve Uygun Hızda olmalıdır.

İster ana yolda 160 km hızla ya da Surrey’de bir kasaba yolunda 40 km hızla gidin, hiç fark etmez.

(Wookie)

Sistem hakkında röportaj

Levent: Türkiye’de dört yıldır sürücüleri eğitiyorsunuz ve Türkiye’nin zorlu yollarında, pistlerde ve bazen de off-road parkurlarda bir çok motosiklet sürücüsünü sürüş esnasında izlemiş olmalısınız. Size göre Türkiye’de motosiklet kullanmanın zor tarafları neler? Ve Avrupa’dan farklı olan neler var?

– Andy: Türk sürücüler bazen kendilerini fazla zorluyorlar. RAHATLAYIN. Eğer keyif almıyorsanız yapmanın ne anlamı var? ‘Zorluklara’ gelince, karşılaştığınızda göğüslemeniz gerekir. Kasaba yolları bazen kaygan olabilir ama hep ileriyi planlamalısınız. Londra ve İngiltere’nin güney doğusundaki sürücüler ÇOK agresifler ve bence Türk sürücüler bizimkilerin bazı davranışlarını görseler hayrete düşerlerdi. Yol öfkesinin icat olduğu yer burası.

– Levent: OMM “yol sürüşüyle” ehliyet sonrası eğitimi veren tek grup. Tanıştığınız sürücülerin genel bilgi seviyesi hakkındaki değerlendirmeniz nedir?

– Andy: Bilgi yalnızca pratiğe dökülebildiğinde faydalıdır. Roadcraft’ı okuyan OMM sürücüleri unutmamalıdır ki bu bir rehber kitaptır, kurallar kitabı değildir. İleri sürüş eğitimi alan tüm sürücüler kendilerini geliştirmek istiyor. Bazıları diğerlerine göre daha çok gelişecektir.

*

– Levent: Şimdiye dek sürdüğünüz en iyi yollar hangileri?

– Andy: Kazanan Norveç olur.

*

– Levent: Peki ya en kötüsü?

– Andy: Yolun suçu değil. Muhtemelen yalnızca siz/ben kötü bir günümüzdeyizdir.

*

– Levent: Türkiye için en uygun motosiklet hangisidir?

– Andy: R1200GS. V-Strom. Ayrıca yeni F800GS’in de Türkiye’de nasıl bir performans göstereceğini görmek de ilginç olacaktır. Bence solo sürücü için en iyi motor o olabilir.

– Levent: Son olarak, Türk motosiklet kullanıcılarına aktarmak isteyeceğiniz en önemli tavsiye.

– Andy: Rahatlayın. Tüm dikkatinizi toplayın. Ve eğer keyif almıyorsanız DURUN!.

*

Sistemin ana kaynağı: OMM’nin “Motosiklet Yol Sanatı” kitabıdır. İlgili yazı burada.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin | Motosiklet Sürüş Teknikleri | Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Görüldü: http://ommriders.com/pages/post.aspx?postId=1018

Büyük araçlar ve kör noktalar

büyük araçlar bizi görmez

Büyük araçların kör noktaları en tehlikeli yerler

Peki büyük araçların kör noktaları nereleri?

Motosiklet sürüşünde trafikle akarken özellikle büyük araçların kör noktalarına dikkat etmeli çünkü buralarda görünmüyorsunuz!

Bu görseldeki motosikletlerin hiçbirisi kamyon sürücüsü tarafından görülmüyor.

motosiklet dersleri - büyük araç yazılı kör noktalar

Bu noktaları unutmayın ve buralarda uzun süre kalmayın, döner kavşakları ve yol ayrımlarını buralarda karşılamayın. Hayatta kalın…

motosiklet IAM kör noktalar

İlgili yazı

Motosiklet eğitim puanı ve ötesi

motosiklet eğitim puanı ne kadar önemli

Motosiklet eğitim puanı ne demek?

Kulübümüzde (İzmir Motosiklet Kulübü/Derneği) eğitim zorunlu ve bir çok arkadaş ilk kez “sistemle”, eğitimle ve sürüş teknikleriyle karşılaşıyorlar. Ardından eğitimlere katılıyorlar ve akabinde bir puan alıyorlar. 

İşte bu aşamada bir takım sorunlar yaşıyoruz. Türk insanı olarak içerikten çok sıfatlara, tanımlara takılıyoruz. Etiketlere kıymet verdiğimiz için aldığımız puan sorun haline geliyor. Oysa toplam puan çok da yücelten ya da değersizleştiren bir unsur değil. İşte bu sebeple aşağıdaki yazıyı kaleme aldık. 

Başka arkadaşlara da yardımcı olabileceğini düşündüğümüz için paylaşıyoruz. Buyurunuz bir de bu açıdan bakalım eğitim meselesine. 

mustafaat

Puanlama Ne İçindir?

Motosiklet eğitim puanınız, OMM temelli eğitim sisteminin 20 adet konu başlığında olur. Her başlık için 1 – 2 – 3 ve 4 seviyesinde puanla değerlendirme yapar. Konu başlıkları iyi bir sürüş için ihtiyaç duyulan tüm becerileri kapsar. En iyi puan 1, en kötü puan 4’tür. Dolayısıyla hiç hata yapmadan yaptığınız sürüş 20 puandır. Her şeyi kötü yaptığımız sürüş ise 80 puana ulaşır. Bu 20 konu başlığı ve puanlarınızı yazılı rapor olarak alırsınız.

Bahsedilen sistemin kitabı: "Yol Sanatı"
Bahsedilen sistemin kitabı: “Yol Sanatı”

Toplam Puanınıza Takılmayınız!

Motosiklet eğitim puanı, sürüş raporunuz en sonda toplam puan ile gelir. Her sürücü gibi siz de toplam puanınıza bakıp fikir sahibi olmaya çalışacaksınız. Bunu yapmayınız!

Yapmanız gereken 3 ve 4 puan aldığınız noktalara odaklanıp (ki 3 puan, o konuda yetersiz olduğunuzu, 4 puan ise tehlike yaratacak kadar eksik olduğunuzu gösterir) kendinizi ileri götürmek ve tehlikeleri azaltmak olmalıdır.

İkarus (Burun Kalkması) Sendromuna Kapılmayınız!

Eğitimden sonra “daha iyi sürdüğünüzü” sanacaksınız; yanılıyorsunuz!
Sadece daha bilinçlisiniz. Henüz daha hızlı, daha kırılmaz ya da daha az zarar görür değilsiniz. Alt tarafı seviyeniz belirlendi. Hepimizin başına gelen bu durum tehlikelidir ve bizleri kazaya sürükler. Bu nedenle eğitimden sonra daha hızlı, daha iddialı sürmeyiniz.

İyi Puan İyi Sürücü Demek Mi?

Bu puanlama, sistemi ne kadar kullanabildiğinizi ölçer, ne kadar iyi bir sürücü olduğunuzu ölçmez. 20 puan ile en yüksek seviyede sürücü sertifikanızı alır, eve dönerken kontrolsüzce gaz açarak kaza yapabilirsiniz; bu, eğitmeni, kurumu ya da verilmiş olan eğitimi, sistemi ve puanı bağlamaz. Sizin bilgiyi sürüşünüze uyarlamadığınızı kanıtlar…

Puanlama Nasıl Kullanılmalı?

Her kriterden “1” puan aldınız ve sadece frenlemeniz “4”. Toplam puanınız “23” Gold’sunuz tamam.

Fakat frenlemeniz çok kötü. Bu puan tablosu, bir gold sürücü olarak ilk panik fren yapmanız gerektiğinde ölebileceğinizi anlatmaktadır.

Güvenli Motosiklet Sürüşü İçin Kaç Puan Yeterlidir?

Şahsi fikrimdir: Güvenle ve keyifle, özellikle başkalarıyla birlikte yol yapabilmek için en az 38 puanı kabul seviyesi olarak belirlemek gerektiğini düşünüyorum.

38 puandan daha kötü sonuçlanan eğitimler, bana kalırsa yenilenmelidir ve yeterli değildir.

Gold Sürücü Olmak Ne Demektir?

Her şeyden önce Gold Sürücü olmak zirve ya da son nokta değildir. Gold olmak sadece aldığınız eğitimi anladığınızı ve uyguladığınızı gösterir.  Puan ile gold sürücü olmak demek 24 puan ve daha üzeri iyi puan almış sürücü anlamına gelmektedir. Gold sürücü olmak (sisteme uygun olarak) tekrarlanan hatanızın olmaması ve tüm kriterleri iyi seviyede yapabildiğiniz anlamına gelir. Bir anlamda “usta” olduğunuzu gösterir.

Not: Gold sürücüler de düşüyorlar ve kemikleri kırılıyor, bilmenizi isteriz 🙂

Bu tür temel konuların işlendiği, motosikletin en önemli kitabı Motosiklet Yol Sanatı‘nı buradan satın alabilirsiniz (yeni sekmede OMM Türkiye sayfasına gider).

Bu yazı Yıldızlı Yazılar – En Önemli Konular, Motosiklet Acemileri İçin, Motosiklet Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayımlanmıştır.

Takip mesafesi kazası

motosiklet takip mesafesi kazası kapak

Motosiklet takip mesafesi kazası konusunda sabıkalı bir motorlu araç. Ve bu sadece hızlıyken olmuyor. Sürat yapmaya gerek yok. Takip mesafesine uymazsanız yavaşken de kaza yapabilirsiniz….

videoda sorun olursa doğrudan bu bağlantıdan görebilirsiniz: youtu.be/8frrv9xzpp0

İlgili yazılar

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin | Motosiklet Sürüş Teknikleri | Püf Noktası | Video kategorilerinde yayımlanmıştır.

#takipmesafesi

Düşük hızda fren

motosiklet arka fren sağ ayak frende

Sürat azaldığında düşük hızda fren yapmaya başlarız. Motosiklet sürüşünde düşük hız daha zordur. Sürat azaldıkça manevralar zorlaşır, frenleme daha hassas hale hale getirmek zorunda kalırız.

Güvenliğinizi tehlikeye atmamak için:

Süratin iyice azalmasıyla birlikte kilitlenme riski artar (aslında buna süspansiyon sisteminin sekmesi de risk olarak ilavedir).

Hız azaldıkça kilitlenmeyi arka tekerde yaşamak daha doğru olacağından:

yavaşladıkça ön freni azaltıp, arka frene ağırlık verin.

İlgili yazılar

Sollama öğütleri

motosikletle-sollama-kapak-gorseli

Motosikletle sollama nasıl yapılır?

Motosikletle sollama en ölümcül kazaları doğuran manevraları gerektirir. Her şeyden önce: Sistemli Sürmek gerekir (yani eğitim almak). Fakat motosiklet derneği deneyimimden gördüğüm kadarıyla eğitim alanlar da sollama işini kurallara uygun yapmıyorlar. O halde motosikletle sollama kurallarını bilenlere hatırlatma, bilmeyenlere ders olması için adım adım sıralayalım.

  1. Geçmeyi hedeflediğiniz aracın arkasında geniş bir mesafe bırakın
  2. Motosikleti doğru, güç alabileceğiniz bir viteste tutarak öndeki aracı sabit hızla takip edin.
  3. Orta çizgiyi (sizinle karşı yöndeki trafiği ayıran şerit çizgisi) aşmanın güvenli olduğunu gördüğünüzde dışarı çıkın, sollamanın güvenli olduğundan emin olun.
  4. Kendi şeridinizdeyken hızlanmaya başlamayın. Neden? Vazgeçmek zorunda kalırsanız, hedef araca arkadan hızla yaklaşırken fren yapmak için yer ve zamanınız kalmayacaktır da ondan.
  5. Arkasından çıktığınız aracı seri şekilde geçin.
  6. Kendi şeridinize döneceğiniz noktayı göremiyor musunuz? O zaman sollamaktan vazgeçin. Kendi şeridinize geri dönün; bir sonraki sollama imkanını beklerken, hedef aracın arkasına yapışmayın.
  7. Trafikte boşluklar oluştuğunda karşıdan gelen araçların hızını doğru kestirdiğinizden emin olun. Belki, bir dere taşından diğerine atlar gibi bir boşluktan diğerine geçerek ilerleme kaydedebilirsiniz. Bu tür sollamaları planlarken sollamadan sonra yavaşlamak için gerekli alanı da aklınızda bulundurun. Bir kamyonu sollayıp, diğerinin dibine girmenin bir faydası olmaz.

Tüm bu kuralların temelinde, her durumu kendi içinde değerlendirme kuralı yatıyor. Bu kurallar harika bir rehber oluşturuyor; fakat çok katı şekilde uygulanırlarsa, kullanıcıya dar gelebilirler. Bunların sırrı, temsil ettikleri prensipleri anlamakta ve bu prensipleri esnek şekilde uygulamakta yatıyor.

Sollarken gaz kullanımı

Araç arkasındayken: SABİT GAZ

Öndeki aracın arkasından sol şeride çıkarken: KESİNLİKLE GAZ ARTTIRMIYORSUNUZ. Süratinizi koruyacak kadar gaz veriyorsunuz.

Şerit değiştirme işi bitince: GAZA YÜKLENİYORSUNUZ. Ne kadar? Tutuşun izin verdiği kadar. Ne kadar çabuk hızlanır, sollamayı ne kadar kısa sürede bitirirseniz o kadar iyi çünkü.

Şeridinize dönerken: YÜKSEK GAZA GEREK YOK. Manevraları hızlanırken yapmak yanlıştır. Hızlanır ya da yavaşlarken yön değiştirmek tehlikelidir.

Not: Bu konuda ayrıntılı bilgiyi OMM Yol Sanatı kitabındaki sollama bölümünde bulabilirsiniz.

Bu yazı Acemiler İçin, Sürüş Teknikleri, Püf Noktası ve Makaleler kategorilerinde yayımlanmıştır.

Kış ve parlak zeminler

Kış ve parlak zeminler kapak görseli
motosiklet kaygan zemin, parlama, metal ızgara
Yer parlıyorsa zemin kaygan demektir, dikkat edin…

Kış ve parlak zeminler kötü tutuş demek. Kışın parlak noktalara özellikle dikkat etmemiz gerektiriyor. Çünkü parlak zemin tutuşun az olması demek. Kış soğuğu, ıslaklığı tutuşumuzu zaten azalttığı için parlak zeminlere ek dikkat etmek gerekiyor.

Malum yağmurlar başladı ve dikkat etmemiz gereken noktalar arttı. Aşağıdaki fotoğrafta gösterdiğimiz nokta ise kışın başımızı en çok ağrıtacak noktalardan birisi:

“Ne kadar parlama o kadar kayganlık!”

Bütün metal yüzeyler [ özellikle ıslak iken ] ciddi derecede kaygandır. Sürüşümüzde bu tehlikeli noktaları aramalı ve üzerinden mümkün olduğunca “dik şekilde” geçmemiz gerekir…

Kaygan bölgede sadece frene dikkat etmek yetmez. Gidon hareketleri sert olmamalı, bunun için mümkün olduğunca ileriye bakmalı ve planlamaya önem vermeliyiz. Yeterli mi? Tabii ki hayır 🙂

Aslında ıslak ve kaygan zeminlerdeki en büyük yardımcınız gaz kontrolü, gaz hassasiyeti olacaktır. Her şeyi düzgün yaptıktan sonra, o anki tutuş için fazla gaz verirseniz kaygan zeminlerde yine düşersiniz.

Kış ve parlak zeminler birleştiğinde sadece hız düşürmek yetmez. Bu noktalardan geçerken de ek dikkat gerekir.

Bu sebeple size tavsiyem, böyle fazla kaygan zeminlerde iki ayağınızı yere yakın ve elinizi debriyaj kolunda hazır tutmanızdır.

Kışın motosiklet sürüşü konusunda aşağıda bağlantılarını verdiğim yazıları da okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

İlgili yazılar

diğer Kış ve yağmur/çamur yazıları için tıklayın #motosikletkış