Topuk Dayama Parçası

Motosiklet Topuk Dayama parçası görseli

Motosikletlerde Topuk Dayama Parçası vardır ve tutunmayı arttırır. Kullanımı ise çok kolay: topuğunuzu dayıyorsunuz 🙂

Her motosiklette topuk dayamamız için özel olarak yapılmış bir alan vardır. Depoya dizlerle tutunmanın da yardımcısıdır.

Sürüş anında topuklarımızı bu alana dayamalı ve özellikle virajlarda dizlerimizle depoyu kavrarken topuklarımızı da bu alana sıkıca yapıştırmalıyız.

Görselin altında da yazdığı gibi bu alana topuğumuzla basınç uygulamanın ani dönüşlerde de olumlu etkisi vardır. Sözün kısası:

“Bu alan özellikle hızlanırken, yavaşlarken ve illaki tehlike anında topuklarımızla sıkı sıkıya kavrayacağımız bir dayanak noktasıdır.”

Topuk Dayama

Kaza Çemberi (Alanı)

kaza nerede oluyor

Kaza çemberi, evinizin merkez alındığı 8 kilometre yarıçaplı bir dairedir

“Kaza nerede oluyor?” sorusuna cevap vermek için yapılan araştırmalar ve istatistikler bize göstermiştir ki en ciddi kazalar burada gerçekleşir.

Bunun sebebi bu alanı bildiğinizi, şartlarını tanıdığını düşünmenizdir. Fazla rahat, yol ve çevresel şartları değerlendirmeden araç sürdüğümüz bir alandır burası. Bu sebeple hataya düşer ve gerektiği kadar uyanık, dikkatli olmayız.

Bu yüzden evden her çıkışınızda asla unutmayın ve:

Motosikletinizi evinizin etrafında her zaman ve son derece dikkatli kullanın.

Bir turlayayım geleyim dediğinizde evinizin etrafında dolaşmayın. Hatta kısa turlarda, mümkünse bu çember içerisinde hiç gezinmeyin.

Önemli Not: Buradaki mantık “bildiğimiz yer” yanılgısına düşmektir.

Her ne kadar taşına köşesine kadar bildiğimizi düşünsek de trafiğin içerisinde olacağız. Trafik değişken olduğu için “aynı yer” ya da “aynı sürüş” olması mümkün değil.
Sağa sola selam verirken, bildiğiniz mağazaların vitrinlerine bakarken trafiği ihmal edeceğinizi unutmayın.

Evinizin çevresi en tehlikeli alan olmakla birlikte iş yeriniz, anne babanızın evi gibi sıklıkla gittiğiniz tüm alanlar göreceli olarak yüksek risk grubundadır. Bu ve benzeri alanlarda da dikkatinizi en yüksek seviyede tutmaya dikkat ediniz.

Kaza nerede oluyor? En iyi bildiğimizi sandığımız yerlerde: evimizde, işyerimizde. Aman dikkat

Bu yazı Motosiklet Acemileri, Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayımlanmıştır.

Kayıp Düştükten Sonra

düştükten sonra kapak görseli

Düştükten sonra motosikletten:

  • Yağ gelir,
  • Su gelir,
  • Benzin gelir (tahliye noktalarından) ve bunlar;

“Arka lastiğinizin önüne damlarlar, hatta belki de ön lastiğinize bulaşırlar;

bir daha düşersiniz!”

düştükten sonra motosikletten akan sıvılar
İşte bu sıvı lastiklerinize de bulaştıysa hemen tekrar düşeceksiniz…

Ve bu, ilk fırsatta tekrar düşmenize sebep olur 🙂

Kaygan zemin sebebiyle düştükten sonra lastiklerinizi temizlemeyi unutmayın. Bunun için de her zaman motosikletinizin bir köşesinde bez bulundurun.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayımlanmıştır.

Benzinlikler, Pompaların Önü Kaygandır

benzinlikler pompa önü kaygandır - benzinlik yıkama

Benzinliklerin zeminini neden her gece yıkadıklarını biliyor musunuz?

Benzinlikler kaygandır, kolayca düşersiniz zira gün boyu pislenirler ve kayganlaşırlar. Yere ne kadar dikkat edilse de mazot, benzin, yağ damlar. Bu kir ise tam pompanın önünde durmak için  fren yaptığınızda sizi yere düşürür.

Bu sebeple özellikle pompanın önünde durmadan önce dikkatli olunuz ve tercihen:

“Benzinliğe girdikten sonra (aslında kaygan olması beklenen her zeminde) sadece arka freninizi kullanınız”

böylelikle kayma anında kafadan değil, daha kontrol edilebilir arka teker kayması yaşarsınız.

Tavsiye Yazı

Bu yazı Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayımlanmıştır.

Virajda Gaz Açma Teknikleri

Virajda Gaz Açma en çok korkulan iştir ama gaz kontrolü ve gaz açmadan doğru viraj yapılamaz.

Gaz kolunun basit yapısı bizi çoğu zaman hataya sürükler. Az bir hareketle o kadar gücün serbest bırakılması gerçekten etkileyicidir. Sonuçta gazı açınca hızlanır, kesince yavaşlarız değil mi?Fakat gazın çok çok önemli bir başka görevi daha vardır, bu yazımızın konusu da gaz vermenin dengeleyici görevi.

Bahsedeceklerimiz kendi başınıza zor keşfedebileceğiniz etkilerdir. Fakat yine de güvenli ve doğru bir sürüş için hayatidir gazı doğru kullanmak. Bu sebeple bu yazıda anlattıklarımızı yolda da deneyerek becerinizi arttırmanızı tavsiye ediyoruz.

Yola çıkacak bir makine yapmak bir çok sorunla uğraşmak demektir. Düz gidişi iyi olan bir araç yapmak virajı kötü dönen bir araç demekken, iyi dönen bir tasarım düz gidişte sorun yaratır. En iyi çözümlerden birisi aracı yere yakın yapmaktır fakat yollar her zaman düz değildir. Çukurlar, değişen yol ve hava şartları çözülmesi gereken bir çok sorun demektir.

Bu sebeple tasarımcılar her şartta gidecek aracı belirli tekniklere sadık kalarak yaparlar. Doğru hareketi doğru zamanda yaparak diğer durumlar için vazgeçtiğimiz özelikleri telafi etmeye çalışırız. Yapamadığımız zamanlarda ise ABS,  EBD, ESP, dört tekerlekten çekiş gibi bir çok unsur devreye girer. Dolayısı ile motosiklet kullanırken her virajda iyi dönecekken düz gidişe kurban edilmiş bir eksik kapasite ile gireriz ve üreticiler bu kaybımızı tasarladıkları şekilde kullanmamızı bekleyerek bize satarlar.

Peki Üreticiler Bizden Ne Bekler?

Gaz kontrolünün (gazı açıp-kapatmanın) bir virajda, motorun viraja girip çıkmasındaki her şeyiyle ilgili (geometrisi, tutuşu, viraj içindeki yol tutuşu vs..) çok büyük etkisi vardır. Aslında viraj alırken, motorunuzun sizden beklediği tek şey vardır: “Doğru noktada doğru bir şekilde gaz açmak.”

Kısaca şöyle ifade edip sonrasında ayrıntılara geçelim.

“Viraja gazı yeterince açmış, arka süspansiyonunuz oturmuş biçimde girmelisiniz.”

Neden gaz vermemiz gerekir? Cevap ağırlık aktarımıdır. Motorlu araçlarla hareket ederken her yavaşlama, hızlanma ve dönüş ağırlığı bir tarafa yığılır. Viraja girerken, motoru yatırırız. Bu, motorun hızının düşmesine sebep olur ve ortaya çıkan frenleme etkisi ağırlığı ön tekere yığarak arka tekerleği hafifletir ve arkadaki çekişi, yol tutuşu azaltır. İşte gaz vermek ağırlığı tekrar arka tekere, yani dengede gidişe doğru kaydırır. Böylelikle arka tarafa binen ek yük, arka lastiğin kaybettiği basma kuvvetini geri vererek motorun daha dengeli dönmesini sağlar.

Aslında arka tekerleklerin daha kalın olmasının sebebi de budur. Zira motorda ideal tutunma dengesi ön tekerde %40, arka tekerde %60 gibi ifade edilebilir.

Tabii ki yol tutuş dediğimizde süspansiyon sisteminin etkileri de çok belirleyicidir. Yaylar hareket ettiğinde, ağırlığın yere olan yüksekliği, ağırlık dağılımı, lastiğe olan etkisi değişir. Bunların viraj esnasında olması devamlı değişen bir sürüş dinamiğine sebep olacaktır. İşte gaz vererek viraja girmek amortisörlerin de oturmasını ve gereksiz hareketlerini engelleyerek kararlılığı arttıracaktır.

“İşte gaz kolu bu noktada, bir bakıma süspansiyonunuzun en iyi konumda yapılanması için yardımcı olabilecek bir ‘’ayar’’ aletidir.”

Gazı açtığınızda, motorun arkası ve daha geniş olan arka lastikteki tutuşu kullanmaya başlamış oluruz. Böylelikle motosikletimizin yol tutuşu artar.

“Bir virajda ağırlığın arkaya gitmesini, süspansiyonunuzu dengelemeyi ve yol tutuşunu arttırarak güvenli bir şekilde çıkmayı sadece gaz açarak yapabilirsiniz.”

Virajda Gaz Açma, Peki Ne Kadar?

Gaz açmak dedik fakat tabii ki vereceğimiz gazın miktarı da önemlidir. Bir çok yeni motosikletçi virajda gaz kullanımını yanlış algılar. Bilek hassasiyeti yeterince gelişmemiş olduğundan fazla açar ve sonrasında gaz kapamak zorunda kalır.

“Doğru tarz, aynı hızı koruyacak kadar gaz açmaktır.”

Motosikletimizi dönüşe yatırdığımızda hızımız düşer. Biz gazı kaybettiğimiz sürati kazanacak kadar açmalıyız.

“Bileğinizdeki gaz hassasiyetini, dönüşlerde yeterince gaz açmayı becerememeniz normaldir. Bunu zamanla geliştireceksiniz. Başlarda becerememekten korkmayınız!”

İşte bu sebeple size devamlı “uygulama, uygulama, uygulama” diyoruz. Şimdinin her iyi sürücüsü teorik bilgileri ne kadar iyi olsa da, başlarda bu hassasiyete sahip değildiler. Zamanla ve çalışarak gelişen bir beceridir bu. O sebeple yola çıkıp virajlarda deneme yapmaktan ve daha da önemlisi hata yapmaktan korkmayın. Zamanla daha iyi dönecek ve daha hakim olacaksınız, hem motosikletinize hem de gaza.

Dikkat edeceğiniz şu olacaktır:

“Virajlara (çok sürat düşürmeden) yavaş girin , hızlı çıkın.”

Çoğu zaman, viraj çok keskin değilse, gazı hafifçe kapamak (kesmek değil) sizin için yeterli olacaktır. Gazı kapayın, motosikletiniz yatırın, gazı yavaşça ve azıcık (dönerken hız kaybetmeyecek kadar) açın, dönüşü tamamlarken gazı biraz daha açın. Tekrarlamak gerekirse:

  • Gazı kapayın,
  • Motosikletiniz yatırın,
  • Gazı yavaşça ve azıcık (dönerken hız kaybetmeyecek kadar) açın,
  • Dönüşü tamamlarken gazı arttırarak devam edin.

Her Şeyin Çok Güzel Bir Özeti: Altın Elbiseli Adam Videosu

Rahmetli Türkiye’deki en önemli faydayı yaratmış adamdır, anısı ve yaptıkları karşısında eğiliyorum, çok da güzel anlatmış:

Bu yazı Püf Noktası, Acemiler İçin ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayınlanmıştır. İlgili kategoriye tıklayarak diğer yazıları görebilirsiniz.

Arka Lastik Havası Azaldığında

lastik basıncı azaldığında Kapak

Yola çıkmadan önce, lastik basınçlarınızı kontrol etmeniz gerektiğini bir kez daha hatırlatalım (bari haftada bir kontrol edin).

motosiklet arka teker

Arka lastiğinizin basıncı düştüğünde, bunu virajlarda fark etmeniz mümkündür.

Arka lastik yol güvenliğini tehlikeye atacak derecede hava kaybetmiş isevirajlarda, motosikletinizi yatırdıktan hemen sonra yanal bir hareket yapar; yani yalpalar. Bu hareketi genel kullanımda “motorun dalması” olarak tabir ederiz.

Bu durumla karşılaşır, motosikletinizi viraja yatırdıktan hemen sonra yana salınma, dalma, dalgalanma hissi oluştuğunda; ilk benzincide arka lastiğinizin havasını kontrol ediniz.

örnek: Ön lastik 30, arka lastik 21 psi…

Motosiklet lastiği hakkındaki diğer yazılar için buraya tıklayınız

Motorumu ne kadar yatırabilirim?

1- Her ama her motoru,
sizin motorunuz dahil her motosikleti,
pegleriniz* yere değene kadar yatırabilirsiniz.

2- Peg yere değdiğinde hiç bir şey olmaz, daha
hala yatacak yer vardır,
fakat artık gerçekten az yer kalmıştır.

peg: ayaklık
videoda sorun varsa buraya tıklayarak youtube üzerinde izleyebilirsiniz

Fakat unutmayınız ki motosikletinizi Limit Noktasına göre yatırmalısınız (yazısı burada).

Fakat burada önemli olan konu tutuş. Yatırma arttıkça tutuşu korumak zorlaşır. Motorumu ne kadar yatırabilirim sorusunun cevabı büyük oranda: bakış ayırma ve destek gazı becerileri ile belirleniyor.

Motorumu ne kadar yatırabilirim? Bakışın önemi

Önce kısa bir cevapla başlayalım: motorumu ne kadar yatırabilirim sorusunun cevabı, virajın izin verdiği kadardır.

Viraja giriş hızı arttıkça yatış artar. O halde ne kadar yatıracağımızı belirleyen dönüşe başlama yani viraja giriş hızımız. Bunu ise limit noktasına bakmak, viraj çıkışını yakalayacak kadar bakış ayırmak belirliyor.

Bu konuya bakıştan bahis ederek başlamak gerekiyor. Viraja başlamadan önce -yani düzlük sonunda- çıkışa bakmaya başlamalısınız.

Yatırma başladığı anda en önemli konu ise kesintisiz gaz vermektir. Yattıktan sonra gaz kesmek, fren yapmak, bakışı çıkıştan ayırmak motosikletin dengesini bozar. Bu yüzden viraja başlamadan -yani yatırmadan- önce: fren (uygun hıza düşme), giriş hızına uygun vitese geçme işlemleri bitmeli. Viraja başlayınca (motosikleti yatırınca) yapılacak şey, bakışı bozmadan çıkışa bakmak, kesintisiz gaz vermektir.

Yol tutuşun düşük olduğu zamanlar

Yukarıdaki bilgiler ideal yol ve hava şartlarında geçerli. Ama unutmamalı ki yağmur, soğuk, kötü asfalt, yoldaki toz, mıcır gibi unsurlar yol tutuşu düşürür. Sürüşünüzün genel temposunu gaza gelip bozmayınız 🙂

Diğer motosiklet yatırma yazıları için buraya tıklayınız.

Motosiklete yeni başlayanlar için öneriler

Motosiklete Yeni Başlayanlar İçin Öneriler

Motosiklete yeni başlayanlar için öneriler bu yazıda dikkatinize sunuluyor. Her başlık altında “İlgili Yazı” bölümünde o konuyla ilgili site içi yazılara bağlantılar var. Şayet acemi iseniz bağlantı verdiğim yazıları da okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

İyi bir motosiklet sürücüsü bazı eylemleri otomatik hale getirmiştir. Eğitimin sevdiğim bir tanımı var: “Kalıcı davranış değişikliğidir.” başka bir deyişle eğitimli sürücü eğitim öncesine göre bir çok yeni alışkanlık edinir ve bunları her sürüşünde uygular. Bu kuralların motosikletinizi güvenli ve emniyetli bir biçimde kullanmanız içindir. Çoğunluğunu yapıyorum demek yetmez 🙂 Aşağıdakiler, Emniyetli Sürüş Kurallarıdır. Her zaman uymalısınız, çoğunlukla değil.

Motosiklete yeni başladıysanız bunları başta aksatmadan yapın. Bu şekilde alışkanlık haline gelirler ve kendiliğinden yaptığınız şeyler sınıfına yükselirler.

Tekerinize taş değmesin!

Kasksız Yola Çıkmayın

Çoğu motosiklet kazalarında sürücünün kasksız olması kafanın sert bir yere çarpması nedeniyle ölümlere varan ağır sonuçlar doğurabilmektedir.

Kask giydiğinizde çene kayışını mutlaka bağlayınız. Tehlikeli anlarda kaskınızı kafanızda tutacak tek şey budur.

Kapalı kask (full face) kullanın. En güvenli kask türü budur. 
İlgili yazı: Neden Kapalı Kask?

  • 50 km. sürat ile duran bir cisme çarpmak dördüncü kattan yere çakılmak ile aynı darbeyi almak demektir, yani, ö-lür-sü-nüz!
  • Çok yakına gitseniz de takın, evin, bildiğimiz yerlerin yakınları en çok kaza olan yerlerdir.

Koruyucu Giysiler Giyin

Motosiklet sürücüsü için esas tehlike ve hasar Doku Kaybıdır. Koruyucu donanım, kıyafet sizi çarpmaya değil, sürtünmeye karşı korur.
İlgili yazı: Doku Kaybı

  • Motosiklet sürerken mont, pantolon, motosiklet çizmesi ya da ayakkabısı ve eldiven giyilmelidir.
  • Kaskınız ve elbisenizde diğer sürücüler tarafından görülmenizi sağlayacak reflektör olmalıdır.

Yola çıkmadan önce: Motosiklet kontrolleri

Yola çıkmadan önce motosikletin kontrol edilmesi motosikletten kaynaklanabilecek kazaların önlenmesi bakımından son derece önemlidir. Bu nedenle yola çıkmadan önce aşağıdaki kontrolleri yapmayı alışkanlık haline getiriniz.

  • Yakıt: Depo dolu olmalı.
  • Motor Yağı: Tamam olmalı.
  • Lastikler: Lastiklerde yarık, kesik olmamalı, hava basınçları yeterli olmalı.
  • Jantlar: Jant telleri gevşek, jant eğik ya da ezik olmamalı.
  • Zincir: Zincir yağlı olmalı, zincir boşluğu 15-20 mm olmalıdır.
  • Motor: Yağ kaçağı olmamalı, cıvata, somun ya da vidalar gevşek olmamalıdır.
  • Frenler: Balatalar aşınma sınırını aşmamalı, ön fren levye boşluğu 10-20 mm, arka fren pedal boşluğu 20-30 mm olmalıdır.
  • Debriyaj: Debriyaj balataları aşınma sınırını aşmamalı, levye boşluğu 10-20 mm olmalıdır.
  • Far, sinyalleri, korna ve fren lambaları: Tüm elektriksel uyarı ve aydınlatma elemanları çalışır, lambalar yanar durumda olmalıdır.
  • Akü: Sık olmamakla birlikte arada kutup başlarını ve civataların sıkılığını kontrol ediniz.
  • Aynalar: Dikiz aynaları sağlam ve arkayı rahatça görebileceğiniz şekilde ayarlı olmalı.
  • Cıvata ve somunlar: Dışarıdan görülebilen cıvata ve somunlarda eksik, düşmüş olan var mı?

AYSEL-H olarak da geçen kontrol listesini öğrenin. Ben motosikletin etrafında bir tur atarak başlıyor ve her şeyin yolunda olduğunu gördükten sonra çalıştırıyorum. Motosiklet ısınırken de kaskımı, montumu bağlıyor, gergilerini sıkıyorum. Bu arada da motor ısınmış ve sürüşe hazır hale geliyor.
İlgili yazı: Motosiklet Kontrol Noktaları, AYSEL-H

Motosiklet kullanımında bazı teknikler

Kalkış

Motosikletle hareket etmeden önce sol ayak yerde, sağ ayak fren pedalına basılı durumda, sol el debriyaj levyesinde ve sağ el ön fren levyesinde olmalıdır.

Vites, sağ ayak yerdeyken ve debriyaj tam çekili iken, sol ayak burnu ile vites pedalı aşağıya doğru bastırarak bire geçirilir. Vitese takma işlemi tamamlandıktan sonra debriyaj levyesi sıkılı durumdayken yine sağ ayak arka fren pedalına basılarak sol ayak yere koyulmalıdır.

Kalkış için frenler serbest iken, sağ elle hafifçe gaz açılırken sol eldeki debriyaj levyesi gazla eşgüdümlü olarak ve yavaşça serbest bırakın. Motor hareket ettikten sonra debriyaj tamamen serbest bırakılmalıdır.

Normal olarak fren levyesini yavaşça sıkıp hızlı bırakmanız gerekirken, debriyaj kolunu hızlı sıkmanız ve yavaşça gevşetmeniz gerekir.

Dönme

Viraja girmeden önce nasıl bir viraj alacağınızı tespit edin.

  • Doksan derecelik viraj
    • Viraj tipine bağlı olarak hızınızı azaltın. Viraja girdikten sonra çok mecbur kalmadıkça fren yapmayınız ve gazı açmayınız.
    • Viraja dıştan girin ve virajdan en kısa zamanda çıkabileceğiniz bir çizgi belirleyin.
  • Geniş açılı viraj
    • Dizlerinizi yakıt deposuna yapıştırın ve motosikletle birlikte dönüş yönüne doğru hafifçe yatın.
    • Düşük hızlarda santrifüj kuvvetin etkisi az olacağından sadece motorun yatırılması daha yararlıdır.
  • Tam dönüşlü virajlar
    • İleriyi açık olarak göremediğiniz noktalarda daha fazla dikkat sarf edin. Aniden umulmadık bir engel, park etmiş bir araçla karşılaşabilirsiniz.
      Yol kenarlarına fazla yaklaşmayın. Yolun dış kesimlerinde bulunabilecek kum, çakıl gibi malzemeler motosiklet için tehlikeli olabilir.
  • Sürekli virajlar
    • Sürekli virajlarda bir viraj çıkışının izleyen virajın girişi olduğunu unutmayın.
    • Düz ve ters eğimli yol virajlarında daha yavaş ve daha dikkatli gidilmelidir.
    • Virajlara yavaş girmeli ve göreceli olarak hızlı çıkmalı. Bu nedenle viraj çıkışında gazı hafifçe açınız.
    • Dönme sırasında gazın aniden açılması arka tekerleğin kaymasına neden olur.
    • Motosiklet normal şartlarda araçların görüş açısı içinde olmak için orta yol çizgisinin sağ yakınında sürülmelidir. Ancak virajlarda yolun dış çizgisine yaklaşılmalı ve viraja dıştan girilmelidir. Orta çizgiye yakın dönüşlerde motosiklet yattığı zaman sürücü karşı yönden gelen aracın yoluna geçebilir. Bu durum bir tür şerit ihlali olup son derece tehlikelidir.
    • Virajlarda daima baş çevirmeli ve sadece gözle viraj çıkışına bakılmamalıdır.

Durma ( Fren Yapma )

  • Fren yapmadan önce debriyajı çekin.
  • İleriye doğru bakın ve her iki freni (ön ve arka) aynı anda kullanın. Frenlerin ayrı ayrı kullanılması hem motosikletin dengesini bozar hem de durma mesafesini artırır.
  • Fren sıkma tekniği vardır, nasıl fren yapılır öğrenin
  • Ani fren yaparak tekerlekleri bloke etmekten kaçının. Tekerleklerden biri ya da ikisinin bloke olması motosikletin dengesinin bozulmasına, hatta devrilmesine neden olabilir.
  • Kesikli fren yapmayın. Frenleri yavaştan kuvvetliye doğru ve sürekli olarak uygulayın. Motor iyice yavaşlayıp durmaya yaklaşınca, durmadan hemen önce; debriyaja basarak vitesi boşa alın. Böylelikle motor freninden de faydalanmanız mümkün olur.
  • Fren esnasında tekerleklerden biri bloke olursa, o tekerleğe ait freni gevşetin ve yeniden yavaşça fren uygulayın.
  • Frenleme sırasında motosikletin ataletini ve durma mesafesini hesaba katarak öndeki vasıtayı emniyetle durabileceğiniz bir mesafeden takip edin.
  • Çok zorunlu olmadıkça virajlarda fren yapmayın.

Yazı Tavsiyesi

Yaz ve sıcakta motosiklet sürmek

Yaz ve Sıcakta Motosiklet Sürmek

Yaz ve sıcakta motosiklet sürmek ciddi iştir çünkü çok su kaybederiz.Su ise hayatidir, sürüşümüzü doğrudan etkiler, çevresel görüşümüzü bile daraltır.

Yaz vakti motosiklete binmek bir çok kişiye eğlenceli gelebilir. Oysa yaz sıcağında motosiklet kullanmak vücut için kışın olduğundan daha yıpratıcıdır ve daha çok dikkat ister.

İşte bu defa asfaltı bile eriten sıcaklıkta sürüş yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini göreceğiz.

yaz, tepede güneş
Güneş tepede, motosikletçi altında 🙂

Kışın giyinerek, ısıtmalı elcik kullanarak soğuktan korunabilirsiniz. Oysa yaz sıcağı motorcuları kış şartlarına göre daha çok yıpratır; zira sıcaktan kaçamazsınız. Ayrıca ülkemiz, yaz şartlarında gerçekten sıcaktır. Asfaltın bile eridiği sıcaklardan bahsediyoruz. Sonuçta asfaltı eriten ısı bedenimizde de önemli değişikliklere yol açar.

Vücudumuzun kaldırabileceğinden fazla su kaybetmek, hem de kısa vadede, hayli ciddi sağlık sorunlarına sebep olur. Terleme sonucu kaybettiğimiz su ve mineraller  bize:

  • Halsizlik,
  • Tansiyon düşüklüğü,
  • Uyku hali ve
  • Bunların sebep olduğu
    • dikkat dağınıklığı,
    • muhakeme gücünün azalması (dalıp gitme, yoldan kopma, vb.)
    • ve çevresel görüşün* daralması sonuçlarını getirirler.

Tahmin ettiğiniz gibi bu sebepler kazaların ana sebepleridir.

Peki sıcakta ne yapacağız?

Vücudumuz ısısını korumak, yani yazın çok ısınmamızı engellemek için terler. Terlemek, bedenimizin attığı suyu buharlaştırarak vücut ısımızı düşürmektir. Terlemek kontrol edemeyeceğimiz gibi bizim için çalışan bir mekanizmadır. Dolayısıyla terlemek vazgeçilmez ise, yapabileceğimiz tek şey terleme ile kaybettiklerimizi yerine koymaktır. Koyalım ki sağlıklı bir biçimde terlemeye devam ederek aşırı ısının zararlarını yaşamayalım.

Terlediğimizde ilk kaybımız su olur. Fakat terlediğimizde terimize tuzluluğunu kazandıran mineralleri de kaybederiz. Dolayısıyla sadece su içmek yeterli olmayacaktır. Zira su dengesi dışında bedenimizin bir de elektrolit dengesi dediğimiz bir dengesi vardır. Bu dengemizi korumak için de kaybettiğimiz vitaminleri ve tuzu geri almak zorundayız. Bunun için size önerebileceğim içecekler Powerade, Gatorade, Isostar gibi “izotonik sporcu içeceği” olarak geçen ürünlerdir. Şanslıyız ki ülkemizde her markette bulabileceğiniz ürünlerdir bunlar. Özellikle uzun yaz yolculuklarında ve çok sıcak havalarda bu ürünleri suyun yerine içmenizin çok faydası olacaktır. Bu noktada size önemli bir notumuz olacak:

“Enerji içecekleri (örneğin Redbull), şekerli içecekler, kahve; susuzluğunuzu gidermek için içebileceğiniz en yanlış içecek grubudur. Bu ürünler susuzlukla savaşmanız yerine sizi daha çok susatırlar.”

Bu olumsuz etkilerden kaçınmak için:

  1. Sıcak havalardaki sürüşlerde molaların sayısını arttırılmalıdır.
  2. Her molada sıvı  tüketimimizi dengelemek için:
    1. İlk olarak bahsettiğimiz  izotonik sporcu içecekleri (Powerade),
    2. Maden Sodası, Tonik
    3. Konsantre olmayan meyve suları,
    4. Ve tabii ki su içilmelidir.
su içen motosikletli kız
Yaz sıcakta motosiklet sürmek, mola
Ülkemizdeki güneş bize normal gelse de fazlasıyla güçlü bir güneş ve dikkat gerektiriyor.

Motosikletçi nasıl terler?

Motosikletin üzerinde şanşsızız, zira üzerimize vuran rüzgar normale göre çok daha fazla su kaybetmemize sebep olmaktadır. Rüzgarın bu etkisini hafife almayınız, çok daha hızlı su kaybeder ve fark etmezsiniz.

“Otuz derece sıcaklıkta bile
üzerinizden geçen rüzgar serinletici özelliği nedeniyle
böbreklerinizi üşütmenize sebep olur.”

Dolayısıyla bedeninizi mümkün olduğunca kapatınız. Yani düşmekten korkmasanız bile rüzgardan korunmak için montunuzu,  eldiveninizi giyin. Motosikletinizi şortla kullanmayın, çok su kaybedersiniz. İlla mont giymem derseniz bellik takınız, yoksa yaz vakti böbreklerinizi fark etmeden ciddi derecede üşütüp kan işeyene kadar fark etmeyebilirsiniz.

Yanınıza yedek tişört, şort alın. Gideceğiniz yere vardığınızda kuru kıyafetleri çekmek çok keyiflidir! 🙂

Kaskınızın önünü açmanız daha fazla su kaybetmenize sebep olacaktır.

“Bunun yerine hesaplanmış, havayı saçlarınızın üzerinden ve çenenizin altından geçirmek için orada olan kask havalandırmalarınızı kullanın.”

Sıcakta diğer önemli bilgiler

sıcakta motosiklet süren kız, önden görünüş
  • Erimiş asfalta çok dikkat ediniz. Fazlasıyla kaygan ve tehlikelidir.
  • Sürücüler, özellikle kliması olmayan eski araçların sürücüleri sıcaktan mantıksız, beklenmeyen hareketler yaparlar. Trafikte onlara dikkat edin ve onlarla didişmeyin.
  • Ayaklığı açtınız, motoru bıraktınız. Geri döndünüz o da ne? Motor yerde? Hayır çocuklar düşürmedi. Sıcaktan yumuşayan asfalt motorunuzu taşıyamadı ve ayak asfalta gömülerek motoru düşürdü. Bazı motorcular bunun için yanlarında ufak metal plaka taşırlar. O ufak plakayı ayaklığınızı altına koyarak motorunuzu yaslarsınız. Böylelikle ağırlığı dağıtarak ayağın çivi gibi yumuşamış asfalta girmesini engellemiş olursunuz.
  • Molayı verdiniz, motosikletiniz güneşin altında beş dakika kaldı. Deponuz ateş gibi ve siz farkında değilsiniz. Çok arkadaşım elindekini depoya değdirince düşürmüştür, dikkat ediniz! 🙂
  • Yağlı yiyeceklerden kaçınınız. Su kaybını arttırır ve  sizi ağırlaştırırlar.
  • Kaskınızı korumak ve rahat etmek için kaskınızı içine bir bone takınız. Ben iki tane taşıyıp değiştiriyor ve kaskım ile kafamı terlememe rağmen hep kuru tutabiliyorum.

* Çevresel görüş kavramı, tam karşıya bakarken solda ve sağda algılayabildiğiniz gerçekliği ifade eder.


Motosiklet yol stratejileri

yol kenarında düşünen motosilet sürücüsü

Motosiklet yol stratejileri özellikle aceminin okuyup sindirmesi gereken kurallar bütünüdür. Önemlidir çünkü yolda şartlar sürekli değişir. Sorumluluk sahibi bir sürücü olarak, motosikletinizin tüm kontrolünün sizde olmasının öneminin farkındasınız.

Eksiksiz bir hazırlık, keyifli, güvenli ve duyarlı bir sürüşün anahtarıdır. Sürüş kıyafetlerinizin ve sürüş öncesi kontrollerinizin önemini zaten biliyorsunuz. Öyleyse, trafikte riski yönetmek için gerekli sürüş stratejilerine dikkatimizi verelim.


Motosiklet yol stratejileri hayli uzun bir yazı olduğundan çok konu içeriyor. Bu sebeple metinde göreceğiniz altı çizili kelimeler yazdığım ilgili yazılara bağlantı vermekte ve yeni sayfada açılmaktadır.


Şerit Seçimi

Çok şeritli yollarda şerit içi konumunuzu, hem sizin yolu iyi görebilmeniz, hem de yoldakilere görünebilir olacağınız şekilde ayarlayın. Trafiğin ve yol durumunun el verdiği ölçüde kendinize bir güvenlik koridoru oluşturun.

Şerit Konumları

Bir şerit içinde konumuzunu doğru seçmeniz diğer araçların yol açacağı rüzgar etkilerini önleyeceği gibi, tehlikeleri görmenizi ve onlardan kurtulmanızı, sizinle diğer araçlar arasında güvenlik koridoru oluşturmanızı ve bunu korumanızı sağlar. Diğer araçların arkasında gizlenmeyin. Kendinizi öyle ayarlayın ki önünüzdeki araçlar aynalarından sizi görebilsin. Olası tehlikeleri görmenizi sağlayacak bir konum, diğer sürücülerin de sizi daha önce görmelerini kolaylaştırır.

Görünür Olmak

Birçok motosiklet kazası diğer sürücülerin, artık çok geç oluncaya kadar motosikletleri görmemelerinden kaynaklanmaktadır. Motosikletler daha küçüktür ve araba ve kamyonlar kadar çok değildir. Bu yüzden trafikte fark edilmeleri ve diğer sürücüler için hızlarının tahmin edilmeleri daha zordur. Diğer sürücülere varlığınızı ve ne yapmak istediğinizi belli etmeniz gerekmektedir. Daha görünür olabilmek için bazı öneriler şunlardır:

  • Giysi: Açık renkli kıyafetler ve parlak bir kask kullanın.
    • Kıyafetlerinizde, kaskınızda ve motosikletinizde yansıtıcı maddeler bulundurun.
  • Far: Gündüz bile olsa farınız açık olsun.
  • Sinyaller: Niyetinizi sinyallerinizle belirterek diğer sürücülerle iletişim halinde olun. İşiniz bittiğinde dönüş sinyallerinizi kapatmayı unutmayın. Yanlış bir sinyal karmaşaya yol açabilir çünkü niyetinizi doğru şekilde belli etmemiş olursunuz.
  • Fren Lambası: Yanıp sönen bir fren lambası, sabit bir lambadan daha görünürdür. Yavaşlama öncesinde ve sırasında fren lambasını yakıp söndürün (tabiki acil durumlar dışında).
  • Korna: Dikkat çekmek için kornanızı kullanın, ama ona güvenmeyin. Bir çok sürücü onu duymayabilir.

Tavsiye yazı: Yan görünürlüğü arttırmak

Sürücü radarı

Yol Taraması (veya sürücü radarı) sizi etkileyen birçok riski fark etmenize yardımcı olur. Kullanabileceğiniz 3 tane yol zamanlaması vardır; bunlar:

  • 2 saniye takip mesafesi,
  • 4 saniye acil yol gözlemi,
  • 12 saniye beklenen yol analizidir.

İlk yol zamanlaması, 2 saniye takip mesafesidir.
Yol durumu ideal (yani minimum tehlikede, en iyi koşullarda) olduğunda en kısa mesafe olarak kabul edilir. Mükemmel sürüş koşulları değiştiğinde (örneğin yol tutuşunun ya da görüş mesafesinin azalması, sürücü yorgunlu gibi…) zaman ve mesafe kavramlarının arttırılması gerekmektedir. İşte 2 saniye takip mesafesinin uygulanışı:

  • Önünüzdeki direk ya da kaldırım gibi sabit bir noktayı seçin
  • Öndeki araç o noktayı geçtiği anda, içinizden seksensekiz-seksendokuz (2 saniye) deyin; eğer belirlediğiniz noktaya henüz varmadıysanız, takip mesafeniz en az 2 saniyedir.

Toplam duruş mesafesini belirleyen 3 unsur:

  • Algılama mesafesi : siz bir şeyi farkedinceye kadar katettiğiniz mesafe
  • Tepki mesafesi : siz tehlikeyi anlayıp frene basıncaya kadar geçen sürede kattetiğiniz mesafe
  • Frenleme mesafesi : frenlere basıp duruncaya kadar katettiğiniz mesafe

Daha güvenli bir sürüş için en azından ideal sürüş şartları azaldığında 3-4 saniyelik bir takip mesafesinde olmaya özen gösterin.

İkinci yol zamanlaması 4 saniye acil yol gözlemidir

Yolunuzun sonraki 4 saniyesi içindeki herşey acil olarak kabul edilir,çünkü birşey ters gittiğinde hızlı bir cevap vermeniz gerekmektedir. Dört saniye, sabit tehlikeler ile yolunuza aniden çıkan canlı ya da cansız nesnelerden, kıvırmaca ve/veya fren yardımı ile kurtulabilmeniz için yeterli zaman ve alanı verecektir.

Üçüncü yol zamanlaması ise 12 saniye beklenen yol analizidir. Doğru arama teknikleri önünüzdeki 12 saniyenin taranmasını gerektirmektedir. Bu, varmanız için o kadar zaman geçmesi gereken alana iyice bakmanız demektir. Acil olmadan önce bir duruma hazırlanmanız için zaman sağlar.

Öngörme

Güvenli sürüş el ve ayaklardan çok göz ve zekanın kullanım becerisidir.

Büyük olasılıkla trafikle baş edebilmek için bir çeşit akıl yönetimi kullanıyorsunuz. Bu yöntemlerin bazıları formül haline getirlimiş ve hepsi güvenliği arttırıcı karar alma yaklaşımları oluşturmaktadır.

Güzel stratejilerden biri ADU’dur.

ADU, Arama, Değerlendirme ve Uygulamayı temsil eden bir kısaltmadır.

Arayın: Arama olası faktörler ve riskler için ciddi bir tarama demektir.

Arama size karar almanız için gerekli bilgileri sağlar. Arama, önünüzdeki tehlikenin ne olduğunu öğrenmekten biraz daha fazlasıdır. Aynı zamanda arkadaki ve yanlardaki alanları da içerir. Sık sık aynalarınızı kullanın ve kör noktalarda (aynalarınızdan görülmeyen bölgelerde) neler olduğunu fark edebilmek için başınızı arkaya çevirin (Hayat Kurtaran Bakış). Birçok motosikletin yan taraftan daha uzağı görebilmek için tümsek aynası vardır, ancak bu derinlik algılamasını (nesnelerin ne kadar uzakta olduğunu) da bozar.

Gözler hiç bir nesneye bir saniyeden fazla takılmamalıdır. Trafikte önemli elemanları öncelik sırasına koymak önemlidir. Üç kategoride arama yapın:

  1. yolun ve yüzeyin nitelikleri,
  2. trafik işaretleri ve işaretçileri, ve
  3. diğer sürücüler. Her hangi bir zamanda bu üçü birleşerek önemli olan etkenleri oluştururlar.

Değerlendirin

Değerlendirmek demek sorunları önceden tespit etmek demektir.

Bu, baş edilemediğinde kazaya yol açabilecek risk ve karmaşaları oluşturan faktörlerin sürekli farkedilmesidir. Bu, en iyi sonucu elde edebilmek için en kötünün sezilmesidir. Bu, tehlikeli bir duruma dönüşmeden önce risklerin birbirinden ayrılmasıdır.

Ya olursa… diye bir oyun oynadığınızı düşünün; eğlence ve enerji dolu bir oyun. Trafik işte çoğu zaman böyle bir yap bozdur çünkü diğer sürücüler çoğu zaman anlaşılamazdır.

İyi bir risk yönetiminde zaman ve mekan ihtiyaçlarının belirlenmesi önemlidir çünkü bu yolla güvenliğin sınırları çizilmiş olur. Güvenliğinizi sınırlarını belirleyen üç faktör şunlardır:

  1. sizin becerileriniz ve sınırlarınız,
  2. motosikletinizin becerileri ve sınırları, ve
  3. yol/trafik şartları.

Örneğin, eğer becerilerinizin üstünde bir hareketi gerektirecek bir manevra ihtiyacına düşerseniz, güvenliğinizin sınırlarını aşmış olursunuz. Ya da, eğer yeterli zaman ve alan yoksa, ve siz motosikletinizin dönüş ve/veya fren becerilerinin üzerinde bir hamleye giriştiyseniz yine güvenlik sınırlarınızı aşmış olursunuz.

//////////////// Sürücünün Yeteneği ve Sınırları \\\\\\\\
Motosikletin Yeteneği ve Sınırları——–Yol ve Trafik Durumu
\\\\\\ Zamansal ve Alansal Güvenlik Sınırları /////////////

Uygulayın: Güvenli sürüş, üstün manevra becerilerine gerek duyacağınız durumları ortadan kaldırmak için, üstün akıl stratejilerine ihtiyaç duyar. İyi sürücüler, bilinçli bir şekilde trafikte kazaya sebep olabilecek etkenleri azaltır, ancak gelişmiş manevra becerilerine de sahip olmayı öğrenmişlerdir. Uygulama evresini oluşturan üç adım vardır. Bunlar: 1) hız ayarı, 2) pozisyon ayarı, ve 3) niyetinizi bildirmektir.

Yaygın Sürüş Durumları

Daha önceden söylendiği gibi kazaların baş sebebi birçok etkenin bir araya gelmesidir ve kendinizi ADU yöntemini kullanarak bu durumlardan kurtarabilirsiniz. İşte size karşılaşabileceğiniz bazı yaygın sürüş durumları. Güvenlik sınırları içinde kalabilmek için ADU’yu ya da benzer yöntemleri uygulamak her zaman gereklidir.

Kavşaklar

Sizinle trafik arasındaki en büyük olası karmaşa kavşaklardadır.

Bir kavşağa varmadan çok önce ne olabileceğini bilmek önemlidir. Bağlantı yolları ve ara yollarla kesişim noktaları da kavşak olarak kabul edilmelidir. Bağlantı yolları, park alanları, yan caddeler tehlike alanlarıdır. Bir kavşağa gelirken bu dört adımı takip etmek önemlidir:

  1. Arkanızdaki trafiği kontrol edin
  2. Yaklaşılan trafiği kontrol edin
  3. Soldaki trafiği kontrol edin
  4. Sağdaki trafiği kontrol edin

Sınırlı görüş olan kavşaklarda özellikle dikkatli olun. Sizi gizleyebilecek, görünmenizi-fark edilmenizi engelleyecek çevresel etkenlerin farkında olun.

Durduğunuz zaman, dönüş ya da bir ışık için beklerken, arkadan yaklaşan araçları kontrol edin. Birisi arkanızdan yaklaştığında fren lambanızı yakıp söndürün. Bir kaçış planınız olsun ve birinci viteste kalın. Kavşaktan geçeceğiniz sırada, ne olursa olsun bir iki saniye bekleyin, ışık kırmızıya döndükten sonra da geçenler olması yüksek ihtimaldir.

Trafik yoğunluğuyla çalışan işaretler motosikletler için bazen sorun yaratır. Yoldaki sensörler bir aracın varlığını tespit edip trafik ışığının değişmesine yol açar. Ancak motosikletler bazen bu (algılayıcılar) sensörler tarafından fark edilmez. Tespit edilebilme şansını garantilemek için sensörlerin bulunduğu yerde bekleyin. Genellikle yolun yüzeyinde belirgin olurlar.

Bir duruştan sonra dönerken, becerikli bir debriyaj ve gaz kontrolü doğru bir şerit konumlamasını sağlamanıza yardım edecektir. Başınızı ve gözlerinizi yukarda tuttuğunuzdan ve nereye gidecekseniz oraya baktığınızdan emin olun.

Kavşaklar arasındaki yolların da kendilerine has riskleri vardır. Sürüş sırasında güvenlik koridoru bulmak ve kullanmak önemlidir. Bu diğer araçların kör noktalarının dışında kalmak ve diğer trafikle hemen hemen aynı hızla gitmek demektir. Aynı zamanda park ceplerinden çıkan araçları görmek ve yolunuza çıkan yayaları farketmek de önemlidir.

Çok Yakından Takip Edenler

Plakanıza yapışan sürücüler tehlike yaratırlar. Motosikletler kadar çabuk duramayabilirler. Bu sürücülerin ADU’nuzu engellemelerine izin vermemelisiniz. Genellikle, en iyi seçenek, kendinize yumuşak ve dereceli bir yavaşlama olanağı sağlayacak zaman ve alanı yaratabilmek için önünüzdeki araçla takip mesafenizi arttırmaktır. Böylece, plakanıza yapışan sürücünün acil duruş yapmasına gerek kalacak durumları engellemiş olursunuz.

Plakanıza yapışan sürücülere cevap verebilmeniz için diğer seçenekler:

  • Fren lambanızı yakıp söndürün (niyetinizi belli edin)
  • Dereceli bir şekilde daha fazla alan yaratmak için hızınızı düşürün (hızınızı ayarlayın)
  • Şeridinizi ihlal etmesini engelleyecek bir şerit konumu seçin (şeridinizi korumak için yerinizi ayarlayın), veya şerit değiştirin.
  • Arkanızdakinin sizi geçmesi için bir sokağa veya park yerine sapın.

Virajlar

Çok viraja sahip yollar büyük eğlencedir, ancak ADU yöntemi her zaman öncelikli olmalıdır. Kaza araştırmaları motosiklet kazalarının yüzde 40’ının virajda yoldan çıkmaktan kaynaklandığını göstermiştir. Tek araçlı kazaların ana sebebi budur. Görüşün sınırlı olduğu yerlerde daha dikkatli olun ve daha fazla güvenlik için hızınızı ayarlayın.

Temel viraj alma yönteminden -yavaşla, bak, it ve yatır- uzaklaşmayın. Bu her viraja uyar, ancak hızı biraz daha sabit tuttuğunuz azalan yarıçaplı virajlarda biraz değişir.

Bir viraja yaklaşırken viraj hakkında bilgi "Arayın". Yarıçapı ve eğimi nedir? Yüzey yapısı ve durumu nedir? Başka hangi trafik var? Bütün viraj görünür mü? Virajdan sonra ne oluyor?

Bu bilgiler ışığında, durumu "Değerlendirin". En temel iş uygun viraj çizgisini ve giriş hızını belirlemek, sabit hızla giderken iyi bir şerit konumunda kalmak ve her türlü soruna hazırlıklı olmaktır.

Öyleyse Yavaşla/Bak/İt/Yatır tekniğini doğru zamanlamayla “Uygulayın”.

Kavşaklar kadar tehlikeli olmasa da, park alanları gibi dar alanlarda yapılan manevralar uğraştırıcı olur. Düşük hızlarda dönüş çalışın ve zıt tarafa ağırlık verme tekniğini uygulamayı unutmayın. Gövdenizin üst kısmını dönüşün zıt tarafına doğru verin ve yine zıt taraftaki pege daha fazla ağırlık vererek basınç uygulayın. Dengeye ve dönüşüye yardımcı olmak için yine dönüşün zıt tarafına doğru selenizde kayabilirsiniz.

Park güvenliği için bazı ipuçları:

  • Bir kaldırım kenarında, iki araçlık bir alan arasına park edecekseniz, motosikletinizi bu kaldırıma bir açıyla park edin. (Not: Bazı şehirlerin motosikletleri paralel şekilde park etmeleri konusunda kuralları vardır.).
  • Eğer yan ayak kullanıyorsanız, fazladan sabitlik için gidonu sol tarafa doğru kırın ve güvenlik için kilitleyin.
  • Orta ve yan ayakların, sıcak asfalt gibi yumuşak yüzeylerde batması motosikletinizin yere düşmesine sebep olabilir. Bunu önlemek için, bu ayakların altına koyulabilecek alüminyum ya da benzeri düz bir nesneyi yanınızda taşıyın ya da kutu içecek içip kutusunu ezerek ayaklığın altına koyun 🙂
  • Özellikle bir yokuş üzerine park ediyorsanız, motosikletinizi birinci viteste bırakın.

Engeller

Verimli bir şekilde sürekli arama ve değerlendirme yapmanız, logar kapakları, hız tümsekleri veya çöküntü, katı nesneler gibi engellerden kaçınmanıza yardımcı olur. Eğer bir engelden kaçamadıysanız, seleden yükselin ve bacaklarınızı bir şok emici gibi kullanılın.

Bazı ipuçları:

  • Zamanın ve trafiğin elverdiği kadar yavaşlayın.
  • Mümkünse 90 derece açıyla yaklaşın. Yani engeli tam karşınıza alın. Lastikler engeli tam karşıdan alınca daha rahat geçerler, açılı dokunurlarsa sıyırırlar.

Hedefe kitlenmeyi bırakın ve gözlerinizi ileriye odaklayın. Engel belirlendiği andan itibaren ADU’yu kullanmaya devam edin. Engele ulaşmadan önce yavaşça dizlerinizi kırarak ayağa kalkın. Gidonu sıkıca tutun, frene ya da debriyaja basmayın. Ağırlığınızı arkaya verin (gidonu çekmeyin ya da ona asılmayın) ve ön tekerlek engele temas etmeden az önce yavaşça gazı açın (bu ön tekerlekteki ağırlığı azaltarak engeli aşmanıza yardımcı olacaktır).

Motosiklet sabitlenene kadar oturmayın (sele yukarı çıkarken siz oturmak istemezsiniz).

ADU’yu kullanmaya devam edin.

Şerit değiştirme

Şerit değiştirmek araba kullanırken yapılana benzer. Aynalarınızdan trafiği ve yanlardan gideceğiniz yönü kontrol ettiğinizden emin olun ( başınızı arkaya çevirerek kör noktalarda neler olduğunu bakın ). Tümsek aynalarınızın yan etkilerini unutmayın; nesneler aynalarda göründüklerinden daha yakındır.

Diğerlerini uyarmak için önceden sinyalinizi verin. Ve şerit değiştirdiğiniz anda sinyalinizi kapatmayı unutmayın.

İlgili Yazı: Motosiklet Yol Stratejileri: Sollama

Geçişler

ADU geçişlerde hayati önem taşır. Her seferinde bir araç geçin. Tek seferde birden fazla aracı geçmeye çalışmayın, bir tanesinin tam önünüze, sola kırmasını bekleyin. Bir geçişi tamamlamak için:

  • Takip mesafesini koruyun ve şeridinizin en soldaki üçte birlik tarafında kalın.
  • Uygun bir boşluk gördüğünüzde, sinyali erken verin.
  • Uygun zamanı ve alanı seçmenizi sağlayacak şerit alanında durup, ivmelenin ve şeridi değiştirin (Uzun araçları geçerken rüzgar patlamaları ve türbülans konusunda hazırlıklı olun).
  • Alan için ayna ve kafa kontrolü yapın.
  • İyi bir şerit konumuna geçin ve sinyalinizi kapatın.
  • ADU’yu kullanmaya devam edin.

Tepeler

Eğimsiz düz bir alanda hızınızı ayarlamak için doğru viteste olmak ne kadar önemliyse, inişli çıkışlı yollarda da en doğru vitesi seçmeyi bilmek bir sürücü için o kadar önemlidir. Dik yokuşlarda bir düşük vites kullanılmalıdır. Bu hem yukarı tırmanışta çekişi ve hareket kabiliyetini artırır hem de inişlerde motor frenini kullanarak hızı kontrol etmenize yardımcı olur.

Yokuş üzerinde motosikletinizi çalıştırmak ayrı bir beceri ister.

Debriyajınızı kavrama noktasına doğru kaldırırken, geriye kaymasını önlemek için freni de kullanmak güzel bir tekniktir. Genellikle bu iş için arka fren daha kolaydır. Ama denge için iki ayağınızı da kullanmanız gerektiğinde, debriyajı yavaşça kavrama noktasına getirip biraz gaz vermeye başlayıncaya kadar ön freni kullanabilirsiniz. Debriyajı kavrama noktasında tutarak, motosikleti sabit tutabilirsiniz. Böyle bir alanda hareket etmek için düz bir alanda gerektiğinden, daha fazla gaz vermeniz ve debriyajı kavrama noktasında daha uzun süre tutmanız gerektiğini unutmayınız.

Gece Sürüşü

  • Gecenin karanlığı, siz ve diğer sürücüler için görüş mesafesini azaltır.
  • Daha görünür olmak için, renkli, yansıtıcılı malzemeler kullanın.
  • Motosikletin ışıklarını, özellikle de uzun farınızı, doğru yerde kullanın.
  • Yer ve yön değiştirirken sinyallerinizi kullanın ve bir kavşakta beklerken, yavaşlarken, fren lambanızı yakıp söndürün.
  • Çizik ve kirden uzak bir göz koruma kullanarak görüşünüzü sağlamlaştırın.

Gece sürüşünde, kaplamalı veya renkli lensleri kullanmaktan kaçının. Gece sürüşünün en zorlu yanlarından biri farların üstesinden gelmektir. Bu duruş mesafesinin görüş mesafesini geçtiği zamandır. Hızınızı mantıklı bir seviyede tutun. Öndeki araçların ışıklarını kendi görüşünüze yardımcı olmak için kullanın.

En İyi Frenleme ve Kıvırmaca

Birçok fren sistemi ön ve arka fren için ayrı uygulamaya sahiptir. Bununla beraber düşük hız manevralarında etkisi olacak çeşitler de vardır. Motosikletinizin fren sistemi hakkında kullanım kılavuzunuza başvurun.

  • Bütünleşik Fren Sistemi : Arka frenin kullanılması, biraz ön frenin de kullanılmasını sağlar.
  • Bağlı Fren Sistemi : Ön ya da arka frenin kullanılması diğer frene de bir miktar basınç yapılmasını sağlayacaktır.
  • Kilitlenmeyi Önleyici Fren Sistemi (ABS) : Frene en sert şekilde bastığınızda bile tekerleklerin kitlenmesini önlemek ya da en aza indirmek için geliştirilmiş sistemdir.

Düz Bir Hat Üzerinde Frenleme

Motosikleti en kısa mesafede durdurmak öğrenmemiz gereken en büyük becerilerden biridir. Bu tekniği taze tutmak için kapalı alanlarda yapabildiğiniz kadar alıştırma yapın.

Bunu yapabilmenin en iyi yolu iki freni de aynı anda hiçbir tekerleği kitlemeden olabildiğince kullanmaktır. Aynı anda yumuşak bir şekilde ön freni sıkın ve arka freni uygulayın. Bedeninizi merkezde tutun ve aşağı değil ileriye bakın. Bu düz bir şekilde gitmenize yardımcı olacaktır.

Frenleme Yazıları

Motosiklet Fren ve Gaz, Nasıl? | Motosiklette Frenleme | Frenleme Alıştırmaları ve Tavsiyeler

Virajlarda Frenleme

Viraja girildiğinde, iyi bir fren için gerekli yol tutuşun (lastiklerin yerle temas ettiği alanın) azaldığını hatırlamak önemlidir. Toplam yerle temas alanının bir kısmı virajı almak için kullanıldığından, frenleme için daha az temas alanı kalır.

Virajda hızlı bir duruşun anahtarı motosikletinizi olabildiğince çabuk düzeltmek (dik seviyeye getirmek) ve böylece en fazla yol tutuşunu sağlamaktır. Eğer yol ve trafik koşulları izin veriyorsa, en iyi frenleme (düz bir hat üzerinde frenleme) için önce motosikletinizi doğrultun ve gidonu düzeltin (ortalayın), ardından frenleri kullanın.

Frenlemeden önce motosikletinizi doğrultmanızı engelleyecek durumlar olabilir. Bu durumlara örnek olarak sol bir virajda yoldan çıkma veya sağ bir virajda gelen trafikle karşılaşma tehlikesi verilebilir. Böyle durumlarda frenleri yumuşak ve giderek artan şekilde kullanın. Yatma açışı azaldıkça frenlere daha fazla basınç uygulayabilirsiniz.

Duracağınız anda motosikletinizi doğrultmayı unutmayın.

Ön Tekerleğin Kilitlenmesi

Ön freni yumuşak, akıcı ve aşamalı bir şekilde kullanmanın önemi vurgulanmalıdır. Yavaşlama sırasında ağırlığın ön tarafa iletilmesi zaman alır. Eğer ön fren birdenbire sertçe yapılırsa ağırlık ön tarafa oturup ekstra yol tutuşu sağlanmadan önce fren yapmaya başlamış oluruz. Bu durumda ön tekerlek kilitlenir ve kızaklar. Bu hemen gidon kontrolünün ve denge yeteneğinin kaybedilmesiyle sonuçlanacaktır. Eğer böyle bir durum oluşursa, ön tekerleğin dönüşüne devam edebilmesi için hemen ön freni bırakın ve doğru bir şekilde tekrar fren uygulayın. Yanlış uygulama “alçak düşüşe” (low-side) yol açabilir (motosiklet yana yatar, siz de onunla beraber yatıp, yan taraftan düşersiniz).

Arka Tekerleğin Kilitlenmesi

Arka tekerleğin kilitlenmesi ve kızaklanması, ani duruşlarda veya ani hız düşüşlerinde, motosikletin ve sürücünün ağırlıklarının arka tekerlekten ön tarafa doğru transfer olmasıyla gerçekleşir. Bu, arka lastiğin yol tutuşunu ve dolayısıyla arka tekerleğin kilitlenmesi için gerekli basınç miktarını azaltır. Arka lastik kaydığında, dönüş yeteği yok olur.

Arka tekerlek kaymaya başladığında yapılabilecek en büyük yanlış, arka tekerleğin ön tekerlekle aynı doğrultuda olmadığı bir anda arka freni bırakmaktır. Eğer arka tekerlek, gidilen yol ile aynı doğrultuda olmadığı bir zamanda, kaymayı bırakıp dönmeye başlarsa, motosiklet bir anda doğrulacak ve sizi yolun dışına atacaktır. Ciddi şekilde yaralanmanıza yol açacak bir şekilde, “yüksek düşüş” ile, motosiklet sizi üzerinden atar.

“Yüksek düşüş”; kontrollü bir şekilde arka tekerleği kilitli bırakarak ve duruncaya kadar kayarak önleyebilirsiniz. Eğer bir düşüş gerçekleşirse, bu bir “alçak düşüş”; olur ve sadece kısa bir mesafe için düşmüş olursunuz.

Eğer arka tekerlek ön tekerlek ile aynı hizaya geldiyse, freni bırakarak ve tekerleğin dönüşüne devam etmesini sağlayarak kontrolü tekrar ele geçirmek mümkündür. Sadece ve sadece iki tekerlek aynı hizaya geldiği zaman arka freni bırakmayı düşünmelisiniz.

Motosiklet yol stratejileri: Kıvırmaca

(Not : Bu terimin Türkçe çevirisinde Donald Duck’ın kullandığı kelimeyi kullanıyorum.)

İyi sorun arama teknikleri (yolu okumak), kıvırmacaya gerek kalmadan bu durumları atlatmanızı sağlar. Eğer durmak çözüm değilse, kazadan kaçınmak için kıvırmak ihtimal haline gelir. Araştırmalar 29 km/saatin üzerindeki hızlarda, araba boyutundaki engelleri aşmak için fren yapmaktansa kıvırmacanın daha uygun olduğunu göstermiştir. Kıvırmaca için yeterli zaman ve mekana sahip olduğunuza emin olun.

Kıvırmaca, temelde biri engeli aşmak, diğeri ise tekrar eski konuma dönmek için gerekli iki zıt dönüş (kontra) hareketinden oluşmaktadır. Bütün dönüşlerde olduğu gibi, ikisi de uygun elciğin ileri doğru iterek (sağa gitmek için sağa, sola gitmek için sola) yapılır. İlk basınç hızlı bir şekilde engeli aşmak için kasten sert yapılmalıdır.

Kıvırmaca yaparken, motosikletinizi yatış açısını vücüdunuz yatışından bağımsız kılın; yani motosiklet yatarken siz dik durun. Bu motosikletin daha çabuk yatmasını sağlayacaktır. Dizlerinizle tankı sıkıca tutun ve ayaklarınızı peglere sağlam basın. Engele kilitlenmeyi bırakın ve kaçacağınız alana doğru bakın.

Sabit hızınızı koruyun ve kıvırmaca sırasında frene basmayın. Kıvırmaca, en fazla dönüş performansıyla yapılmalı, yani yol tutuşunun tamamı hızlı bir dönüş için ayrılmalıdır. Kıvırmaca sırasında herhangi bir fren, buna motor freni de dahil, lastikleri tutunma limitinin ötesine taşır ve kaymaya neden olur. Eğer kıvırmaca yapmadan önce, yavaşlamak için yeterli zaman ve alana sahipseniz, önce yavaşlamak için frenleyin, ardından freni tamamen bırakıp kıvırmaca yapın. Eğer ikinci bir engeli aşmak için fren gerekecekse, ilk engelden kıvırmaca ile kurtulduktan sonra motosikleti düzeltinceye kadar frenlemeyi ertelemek çok daha iyi olur.

Özel Durumlar

Mükemmel olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Bazen etmenler gelişip kolay fark edilmeyen sorunlara yol açarlar. Bilgi ve güzel bir sürüş stratejisiyle riskleri yönetmek mümkündür.

  • Yağmurlu-kaygan yüzeyler: Yağmurun başladığı ilk birkaç dakika, yol yüzeyinin en kaygan olduğu zamandır çünkü yağ ve çamur suyla birleşir. Eğer yüzey koşulları, su tahliyesine olanak sağlıyorsa (suyun lastik altında birikerek lastiği kaydırmasını önlüyorsa), diğer araçların lastik izlerini takip edebilirsiniz. Yağmurun başladığı ilk zamanlarda yolun en kaygan hali oluştuğundan sürüşten kaçınmak en akıllıca hareket olacaktır. Yatışa duyulan  ihtiyacı azaltmak ve güvenlik sınırları içinde kalmak için hızınızı azaltın.
  • Metal kapaklar, köprü ek yerleri, tren yolları, boyalı/kaplamalı çizgiler, yapraklar ve tahta ıslak olduklarında tehlikeli tuzaklardır.
  • Aşınmış yollar: Yoğun trafiğin olduğu yerlerde, şeritlerin araba ve kamyonların lastiklerinin geçtiği yerlerinde aşınmalar oluşur. Bu alanlarda yağmur birikir ve girdiğiniz zaman yeterli tahliyeyi yapamadığından lastiklerinizin çok daha kolay kayar. Mümkün olduğunca bu bölgelerden kaçının ve suyun en az olduğu yerden gidin.
  • Dağınık yüzeyler ve çöküntüler: Bu bölgeler kum, çakıl, kaya, çerçöp ve benzin, yağ, soğutucu gibi sıvıları içerir. Çivi ve keskin metal nesneler gibi lastiğinize zarar verecek maddelere dikkat edin. ADU(Arama, Değerlendirme, Uygulama)’yu kullanmayı unutmayın.
  • Zift ve asfalt kalıntıları : Bu alanlar, özellikle sıcak havalarda kayganolurlar. Onları önceden farkedin ve doğru şerit konumunda olun.
  • Buz/kar parçaları, çamur, yosun ve bitkiler: Bu alanlar gerçekten kaygan olabilirler. Onları önceden tespit edip hızınızı azaltın. Kaygan yerlerden geçerken, debriyajı kullanmayı ve gereğinden fazla yatmaktan kaçınmayı isteyebilirsiniz.
  • Taçlı (tepeli) yollar: Bu tip yollar, suyun birikmesini önlemek amacıyla ortaları yüksek halde olan yollardır. Sol virajlarda daha dikkatli olun çünkü bu tür yollarda yüzey açıklığı azalır ve mümkün olan yatış açısı düz bir yoldakine göre daha az olur.
  • Yağmur olukları ve köprü demirleri: Bu tür alanlar kontrolü kaybetme ve gezinme hissi yaratsa da kontrol için ciddi bir tehdit değildirler. Rahat bir şekilde gidonu tutun ve ani hareketlerden kaçının.
  • Çıkıntı, çatlak ve raylar: Bunlar birer engeldir, o yüzden onları 90 derece açıyla geçin. Dengenizi korurken, hızınızı da kontrol altında tutun ve ağırlığınızı dengelerken, hafifçe ayağa kalkın. Yolunuza paralel gibi gözüken engelleri geçerken, onlardan yeterince uzaklaşın, sonra da onlara en azından 45 derecelik bir açıyla yaklaşın ve hızlı, keskin bir dönüş yapın.

Artçı ve Kargo

Artçı

Bir yolcu taşımak motosikletin sürüşünü etkiler. Ağırlık motosikletin harekete geçmesini zorlaştırır ve hızlanma yeteneğini azaltır.

Geçiş için daha fazla zaman ve alan gerekir. Aynı zamanda duruş mesafesini de uzatır. Dönüşlerde ve viraj içlerinde sabitliğiniz de değişir ve çizginiz, hafifçe de olsa değişir.

İşte birkaç ek ipucu:

  • Kullanım kılavuzundaki bilgiler doğrultusunda yayları ve lastik basınçlarını ayarlayın.
  • Artçınızın da uygun giysileri giydiğinden emin olun.
  • Artçınız motosiklete binerken iki ayağınızı yerde ve elinizi de frende tutun. Motosikletiniz çalışır durumda ve vitesiniz de boşta olsun.
  • Ani hızlanma ve yavaşlamalardan kaçının, özellikle tecrübesiz yolcularla iken, virajlarda motoru çok ani yatırmayın.

Artçınız şu kuralları izlemelidir:

  • Sürücünün beline ya da kalçasına tutunun.
  • Duruşlar dahil her zaman ayağınızı yolcu peglerinde tutun.
  • El ve ayaklarınızı sıcak ve hareketli parçalardan uzak tutun.
  • Dönüş ve virajlar doğrultusunda sürücünün omuz hizasından bakın.
  • Sabitliği etkileyecek ani hareketler yapmayın.
  • Bir engeli geçerken, hafifçe ayağa kalkın.

İlgili Yazı: Artçı İle Sürüş

Kargo

Yük taşırken dikkat edilmesi gereken üç nokta vardır: ağırlık, yer ve güvenlik.

Ağırlık: Tüm motosikletlerin üretici tarafından belirlenen bir yük kapasitesi vardır. Bu, motosikletin boş ağırlığıyla, yolcu, sürücü dahil taşınacak en fazla ağırlığın toplamı arasındaki farktır. Tank çantaları ve yan çantalar da ağırlığa dahil olur. Bunları da aşırı yüklemeyiniz.

Yer: Bir motosikletin boyu ve ağırlığına göre, iki tekerleği de olduğu düşünüldüğünde, yükün nerede taşındığı önemlidir. Ağırlığı düşük tutun, mümkün olduğunca motosikletin merkezine yakın tutun ve kesinlikle yanlara eşit olarak dağıtın. En ağır maddeleri, kafanızın tepesi ve iki aks arasındaki bölge ile oluşan yük üçgeninde taşıyın. Eğer bir tank çantası kullanıyorsanız, bunun komforunuzu ve gidon hakimiyetinizi etkilemediğine emin olun. Bagaj alanları ve yan çantalar yük taşımak için en iyi yerler gibi gözükse de, motosikletin arkasına fazla ağırlık yüklemek, ön tekerleğe düşen ağırlığı azaltacağından bir derecede kontrolünüzü bozabilir. Yaylar etkilenmese bile, fazla ağırlık yön kabiliyetini bozar.

Güvenlik: Yükün güvenli olduğundan emin olun. Sadece motosikletinize özel aksesuarları kullanın. Gevşek yükleri bir kordonla ya da ağla sabitleyin. Hareketli parçaları veya ışıkları engellemeyin. Ve sarkıp tekerleklere dolanacak yükler taşımayın. Yükleri susturuculardan uzak tutun.

Rüzgarlı Durumlar

Güçlü, sabit veya fırtınalı rüzgarlar sizi ve motosikletinizi etkiler. Bu etkiler hemen her yerde ortaya çıkabilir ama açık veya dağlık alanlarda sık görülür. Sabit rüzgarlar gidon üzerinde basınç ayarlamaları yapmanıza yol açar. Rüzgar şiddetini azaltıp arttırırken ona cevap vermeye hazır olun. Tır, otobüs gibi uzun araçları geçerken hava akımı (türbülans) daha rahat oluşur.

Hava akımı hem sizinle aynı yönde giden araçları geçerken hem de karşı yönden gelen araçlar sebebiyle olabilir. Sizi geçen araçlar da hava akımına yol açabilir. Sürekli olayları değerlendirin ve şerit konumuz ile ihtiyaç olduğunda elciklere uygulayacağınız basıncı ayarlamaya hazır olun.

İlgili Yazı: Rüzgar

Hayvanlar

Köpekler bazen motosikletleri kovalarlar. Tehlike ısırılmaktan çok hayvanın tekerlekler arasına girmesinden kaynaklanır. Yaklaşan bir köpek görüldüğünde, iyi bir sürücünün yapacağı hareket:

bir vites küçültmek, ardından kesişim noktasına varmadan hızı arttırmak olacaktır. Bu köpeğin size doğru koşarken yaptığı birleşme noktası hesabını bozar ve köpek çoğu zaman yarı yolda durur. Durmazsa da zaten sizi kaçırmış, geride kalmış olur.

Kontrolü zorlaştıracağından köpeğe tekme atmaya çalışmayın. İnek veya geyik gibi daha büyük hayvanlar daha farklı sorunlar ortaya çıkarır. Büyük hayvanların hareketleri daha zor kestirilir ve çarpmak bir araca çarpmak kadar zarar verici olabilir. Bu gibi tehlikeler söz konusu olduğunda ADU (Arama, Değerlendirme ve Uygulama) tekniğini daha keskin bir şekilde kullanın ve kendinize fazladan zaman ve alan yaratın. Eğer bu hayvanlardan biri yol kenarında gözükürse, en güvenilir hareket ona ulaşmadan önce durmaktır. Sonra hayvanın orayı terketmesini bekleyin ve yürüyüş hızında ordan ayrılın.

Lastik Patlaması

Modern, iç lastiksiz (şambrelsiz) lastiklerde, lastik patlamaları enderdir ama olmaz diyemeyiz. Bunun en büyük sebebi lastik basınçlarının çok düşük olmasıdır. Lastikleri sıksık kontrol edin ve üreticinin tavsiyeleri doğrultusunda şişik tutun.

Eğer bir patlak oluşursa, elcikleri sıkıca tutun, ama oluşan titreme ya da zikzakları düzeltmekle uğraşmayın. Hızınız yavaş ve kontrol altında oluncaya kadar vites düşürmekten ve frenlemeden kaçının. Eğer trafik izin verirse, kademeli bir şekilde yavaşlayın ve yolun kenarına doğru hareket edin. Eğer fren gerekliyse, sağlam lastikteki freni kullanın. Kötü durumdaki tekerleğin frenini kullanırsanız, lastik janttan ayrılabilir ve bu motosikletin kontrolünü yitirmenize sebep olabilir. Bütünleşik (kombine) fren sistemlerinin “sadece arka fren”in kullanımına ve bağlı fren sistemlerinin tek fren kullanımına izin vermediğini unutmayın. Bu iki sistemden birine sahip motosikletlerde “sadece sağlam tekerlek” ile fren mümkün olmayabilir ve böyle bir durumda frenleme mümkün olduğunca hafif yapılmalıdır.

Debriyaj Telinin Kopması

Bazı motosikletler kabloyla yönetilen debriyaja sahiptir. Eğer bu kablo koparsa, debriyaj işlevsiz kalır. Bu uygunsuz bir durumdur, ama bir panik sebebi değildir. Eğer kablo duruyorken koparsa, motoru durdurmak için frenleri sıkıca tutmaya devam edin. Eğer bu sürüş sırasında gerçekleşirse, vites değiştirmek daha zor olacaktır. Yine de motosikletinizi güvenli bir noktaya ulaşana kadar sürmeye devam edebilirsiniz. Daha fazla dikkat gereklidir. Durmanız gerektiğinde, aşamalı bir şekilde yavaşlayın, ve hız izin verdiğinde vitesi düşürün. Durmadan önce vitesi boşa alın; aksi takdirde duruş sarsıntılı olacak ve motor stop edecektir.

Titreşim/Zikzak

Zikzak, motosikletin arkasının nispeten yavaşça salınması (gidip gelmesi) iken, titreşim gidonun genellikle güçlü bir şekilde sallanmasıdır. Bunlar birbiriyle ilişkili ancak ayrı denge (kararlılık, stabilite) sorunlarıdır.

Genellikle fazla ağırlığın yanlış yerde olmasından kaynaklanır. Bununla beraber aşınmış veya gevşek bağlantılar ile inik ya da düzensiz aşınmış lastikler gibi mekanik problemlerden de kaynaklanabilir.

İki durum için de çözüm aynıdır. Gidonu sıkıca tutun ama onunla savaşmayın.

Yumuşak ve akıcı bir şekilde gazı bırakın ve aşamalı yavaşlayın. Frenlere dokunmayın ve titreşim ya da zikzağı önlemek için hızlanmayın. Bazı durumlarda, tankın üzerine doğru eğilerek ağırlığınızı öne vermek işe yaramaktadır.

Zayıflıklar

Alkol

Alkol güvenliği etkileyen depresan(durgunlaştırıcı) bir ilaçtır. Riskleri arama kabiliyetinizi, kazaya yol açacak etmenleri değerlendirmenizi ve uyum içinde fiziksel hareketleri uygulamanızı engeller.

Alkol Kullanımı

Motosiklet kullanmak büyük miktarda akıl uyanıklığı ve fiziksel beceri ister. Bu kimyasallar sürücünün yeteneklerini olağanüstü bir biçimde etkiler. Alkolün motosiklet kazalarına katkısı büyüktür. Bu sürücülerin üçte birinin (Amerika için) kandaki alkol seviyeleri yasal sınırın üzerindeydi.

Geri kalan üçte ikilik kesim sadece bir kaç bardak içmişti, yasal sınırın altındaydılar, ama akılsal ve fiziksel becerilerini zarara sokmaya yetecek kadar içmişlerdi.

Motosikletler sürücüleri kazalarda, araba ve kamyon sürücülerinden daha çok hasar alırlar çünkü daha az korunmaktadırlar. Bazı insanlar alkol aldıktan sonra asla motosiklet sürmezler. Diğerleri kendilerini ve başkalarını yaralama riskine girmeye isteklidirler.

Alkol gibi depresan maddeler, beden fonksiyonlarını yavaşlatırlar. Alkol daha ilk içkiden itibaren etkisini gösterir ve hızlı bir şekilde kana karışır. Alkolün ilk etkisi görüş özelliklerini azaltmak ve doğru yargıya varmayı zorlaştırmaktır.

Kandaki Alkol Oranı

Kandaki alkol oranı arttıkça zayıflığın derecesi de artar. Bir erkeğin bedeni, saatte "bir içki"nin etkisini giderecek kadar çalışır. Bayanların bedeni ise bu oranın dörtte üçü oranında çalışır. Eğer bir insan, bedenin etkisini giderebileceği orandan daha fazla içerse, alkol kanda birikmeye başlar. Kandaki alkol oranı %0.05’i geçtiği anda insanların büyük çoğunluğu sürüş kabiliyetlerinin bir kısmını kaybeder.

Kandaki alkol oranı üç faktöre bağlıdır: 1) tüketilen alkol miktarı, 2) ne kadar zaman içinde alındığı, ve 3) beden ağırlığı. Bir içkinin kabul edilen tanımı içinde yaklaşık 14 gram saf etil alkol olan içecektir.

Bir kutu bira, bir bardak şarap ya da bir şat likör (42 gram) aynı miktarda alkol içerir. Bir insan içki içtikçe kandaki alkol birikir. Örneğin, bir kişi bir saatte iki içki içtiyse, o saatin sonunda bir içkinin alkolü atılacaktır, ancak diğerinin alkolü hala kanda olacaktır. Fiziksel boyut da kandaki alkol oranı için önemlidir. Aynı orana sahip olmak için, daha küçük bir insan daha büyük bir insana göre daha az içki tüketmelidir.

Kanlarındaki alkol oranını kontrol etmeye çalışan insanların şansı pek yoktur çünkü ilk olarak karara varma yetenekleri zarar görür. Ve bu bozukluk yasal sınıra ulaşmadan çok önce olacağından yapılabilecek en doğru şey içkiyi sürüşten ayırmak olmalıdır.

Engel Olmak

Bir kişi çok fazla içtiğinde, bu kişinin risk almasını önlemek diğerlerinin sorumluluğundadır. Kimse bu işe karışmak istemez ancak sonuçları ölümcül risk içerir.

İşte bazı ipuçları:

  • Diğerlerini çağırın: Ne kadar çok insan engel olmaya çalışırsa, başarı şansı o kadar artar.
  • Dönüşü ayarlayın: Eve dönmesi için başka bir yol bulun.
  • Onu yavaşlatın: Dikkatini başka aktivitelere verin.
  • Dönüşü geciktirin: Sürücünün motosiklete binmemesi için bahaneler bulun ve alkol içermeyen içkiler ve yemeklerle zamanı geçirin.
  • Motosikleti parkedin: Eğer sürücü durdurulamıyorsa, alın ve anahtarları saklayın.

Diğer Zayıflıklar

Yorgunluk/Uykusuzluk

Yorgun şekilde sürüş yapmak riski arttırır çünkü akıl ve duyular o kadar iyi yanıt vermez. Bitkin bir durumda sürüş yapmak felaketi çağırır. Yorgun olduğunuz bir sürüş, size trafikteki önemli anahtarları farketmeniz için daha fazla zaman ve alan harcatır. Uykusuzluğun kazalara katkısı giderek artmaktadır. Sadece tamamen uyanık ve zihinde olduğunuz bir zamanda sürüş yapmak önemlidir, çünkü ancak bu sayede trafiğe cevap verebilirsiniz.

Duygular

Kişisel duyguların sürüşe etkisini belirlemek pek kolay değildir, ancak uzmanlar öfkenin, sıkıntının ve stresin güvenli bir sürüşü zorlaştırdığında hemfikirdir. Diğer sürücülere ve yollara meydan okuduğunuz saldırgan bir sürüş, yarış pistlerine ve trafiğe kapalı sürüş alanlarına saklanmalıdır ve ancak doğru eğitimleri aldıktan sonra yapılmalıdır. Birçok okul motosikletinizi daha üstün sürmenizi sağlayacak eğitimleri vermektedir.

İlgili Yazılar

Motosiklet yol stratejileri yazısı hayli uzundu. Eğer buraya kadar geldiyseniz öncelikle sizi kutluyorum 🙂 Ve madem ki okumayı seviyorsunuz şu yazıyı da dikkatinize sunuyorum:

Bu yazı Makaleler, Motosiklet Acemileri İçin ve Acemiler İçin kategorilerinde yayımlanmıştır.