Düşük Devirde Kullanılır Mı?

Düşük Devirde Kullanılır Mı - Kapak

“Motosiklet Düşük Devirde Kullanılır Mı?” sıklıkla karşılaştığım bir soru. Cevabı Facebook’da bir sohbetten:

Kişi 1: Düşük devirde kullanmak ihtiyaciniz oldugunda gaz tepkinizin olmamasi/kompresyon ile yavaslayamama gibi etkenlerin yani sira yol tutusunuzuda dusurdugu icin 2 gram az yakmak ugruna hayatiniza mal olabilir..

Kişi 2: “hayatımız mal olabilir?” hmmmm

Mustafa Asım Temel: Buyurunuz (Doğru Devir Aralığı yazısı yazıya gitmek için tıkla)

Kısaca şöyle söyleyeyim:

Motorların belirli bir “verimli çalışma” bölgesi vardır ve motosiklet düşük devirde “güçsüzdür“. Fazla düşük devir daha fazla yakmak için güzel bir yol olabilir fakat kesinlikle güvenli sürmenin yolu değildir. Konuyla ilgili bir nokta daha var, onu da bir yazı yazıp buraya eklerim gün içerisinde.

Kişi 1: Ayrica arka lastigin yola maksimum tutusu saglayabilmesi icin dogru devir sarttir.. İleri surus egitimlerinde anlatilan (rahmi hoca,gis akademi ve omm’den aldigim egitimlerde ozellikle vurgulanmistir) devrin yanlis ise sikinti yasayacagindir.. Az yakmak icin caninizi tehlikeye atmanin geregi yok..

Kişi 2: Mustafa Asım Temel bey yorumlarınız için öncelikle teşekkürler. düşük devir demek ile motoru öldürün demek istemedim tabiki, gösterdiğiniz resimdeki gibi 6.000 rpm ile 12.000rpm arası yeşil peki 12.000 de sürekli vites değiştirme yerine, 12.000 den aşağıda değiştirmek de olmaz mı? “güvenli sürüş” için dip gaz mı gitmek gerekir? demek istediğim budur.
13 dakika önce · Beğen

Mustafa Asım Temel: Şöyle söyleyeyim, psikopatça 6000 ve üzeri değil, haklısınız, hele hele şehir içinde ve sıkışık trafikte zaten olacak iş değil. Lakin fotoğrafta gösterilen devir aralığında o motosikletin güç ünitesi olması gereken şekilde çalışıyor. İnadına 2000-3000 gibi devirler (fotoğraftaki motosiklet için) gerekenden hantal olacağı gibi, verimsiz bölgede olduğu için verilen gazın büyük kısmını ısraf edecektir.

Gelelim güvenlik kısmına; motosikletlerde gazı keser kesmez sıkışma (kompresyon) ile sürat kesilmesi gereklidir. Bu acil durumda ya da frenleme gerektiğinde gazın kesildiği andan itibaren ağırlık aktarımını kullanarak ön amortisörün kapanmasını ve frenaja hazır olmasını da sağlar; tekrar gaz açılması gerektiğinde iyice ölü bölgeye düşme tehlikesinden de bizi korur. Virajlarda ise doğru bölgede olmak daha da bir önem taşır (doğru teknikle, destek gazı ile dönüyorsak).

Toparlamak gerekirse gazı kestiğimizde motosikletin akmaması, kasılıp yavaşlaması lazım. Trafiğin 80-100 km. ile aktığı anlarda verimli bölgede kalmak hem ekonomi hem de güvenlik için doğru olacaktır. Biraz ayrıntılı anlattım ama idare edin 🙂

İlgili yazılar için buraya tıklayınız.

Doğru devir aralığı

Doğru Devir Aralığı Kapak

Motosiklet devir aralığı dediğimiz, içinde kalmamız gereken devir bandını ifade eder. Burası doğru, güvenli bölgedir çünkü bu bölgede moto “diri” haldedir ve güç hazırdır.

Bir çoğumuz vitesi elimizden geldiğince çabuk değiştirmeye özen gösteririz. Oysa bu yanlıştır. İlk başlarda, özellikle sıfır ile elli km/s aralığında kullanırken motoru, motorun devrini mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışıyordum. Yani vitesleri mümkün olduğunca çabuk değiştiriyordum diyelim buna.

Daha sonraları Bora ile sohbet ederken bana şöyle söyledi:

“Düşük devir çok da iyi bir şey değil.

Motoru öyle bir viteste kullanmalısın ki gazı kestiğinde motor burun düşürüp, kompresyona (sıkıştırma gücü ile fren) düşüp hız kesmeye başlamalı.

Böylelikle sadece gaz verip keserek trafiğin akışına uyabilir ve mesafeleri ayarlayabilirsin ( tabii ki bunu önünüze değil, ileriye bakıp trafiği izleyerek başarabilirsiniz).”

Bora Tanık

Motosiklet Devir Aralığı Nasıl Hesaplanır?

Sizlere kısaca şöyle söyleyebiliriz:

Motorunuzun çevirebildiği devre bakın ve bunu ikiye bölün, bulduğunuz rakam verimli bölgenin alt sınırıdır. Hangi viteste olursanız olun, ideal seyir devriniz kabaca bu alt sınırın üzerinde olmalıdır. Motorunuzu o devirlerde tutmaya çalışın. Alttaki fotoğrafta da görebilirsiniz.

wpid-IMG_20130817_120530.jpg

Fark edeceksiniz ki, yüksek devirlerde motor kullanmak yakıt tüketiminizi arttırsa da daha akıcı ve daha kontrollü bir sürüşe imkan tanıyacağı için gazla daha az oynayacak ve tüketiminizi düşüreceksiniz.

Ayrıca işte burası diye de işaretlemişler (yeşil ile gösterilen devir bandı), kendi yaptıkları motoru bilmiyor olamazlar değil mi?

İlgili yazılar: 1 (Doğru Devirde Kullanmak) | 2 Düşük Devirde kullanılır Mı?

Azami devir/2
Kırmızı bölgenin başladığı devri ikiye bölün.

Sağırlaştırır derler ama çok doğru değildir.
Fakat doğru devir gerektiğinde gücü hazır tutacağı için FAYDALIDIR.

Twist Of Wrist (Türkçe Altyazılı)

bileği bükmek kapak

California Superbike School kurucusu Keith Code’un yazdığı Twist of wrist – bileği bükmek adlı kitabın motosiklet eğitimi videosunu izleyelim.

Çok iyi bir kaynak, bu defa altyazılı. Mutlaka izleyin***, öğreneceğiniz çok şey olacak:

https://www.youtube.com/watch?v=swxN0SWtS58

*** Bahsedilen bilgiler pist için geçerlidir. Yol için lütfen OMM Yol Sanatı Kitabı‘nı esas alınız.

Kitabı almak isterseniz bu adresi ziyaret edebilirsiniz.

Motosiklette bilinç ve yeterlilik

motosiklet binmek kullanmak sürmek

Motosiklet eğitiminin hedefi bilinç ve yeterlilik anlamında gelişmenizdir. Motosiklet sürücülerinin acemilikten ustalığa giden ömürlerini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz. Kendinizi değerlendirin, siz şu an hangisisiniz, neredesiniz?

Genelde kendilerini çabucak imha ederler. Ya vaz geçer, ya hayat boyu taşıyacakları arazları olur; ya da eğitim alıp devam ederler.

Eksiği: Eğitim

Bilinçli ve Yetersiz (bir şeyleri okumuş, ama uygulamayı bilmeyen ya da henüz iyi uygulayamayan, tecrübesiz. Başka bir deyişle öğrenimi var lakin eğitimi yok).

Orta karar (kötünün iyisi) bir motosikletçi olarak hafta sonu ya da tatlı su motorcusu olarak  devam ederler. Arada (büyük) tehlike atlatırlar ve akşam sürüş dönüşünde bunun sohbetini yaparlar… Felsefe haline getirmelerine bir adım kalmışken orada kalırlar. Virajın, destek gazının, yağmurda sürmenin, yolu okumanın, fren yapmamanın tadını çok yakınken bir hayat boyu tadamazlar. Kendilerine yazık ederler; oysa bir bilseler, bir adım ötesi çok çok daha güzeldir…

Eksiği: Eğitim

Bilinçsiz ve Yeterli (yıllardır süren ya da kendi kendine öğrenmiş, bazı şeyleri içgüdüsel yahut tecrübe ile çözmüş, bir şekilde doğru kişilerle sürmüş veya sohbet etmiş fakat bunu bilinçli şekilde yapmayan, doğru yaptıklarını da nasıl yaptığını pek formülle ve teknikle ifade edemeyen).

🙂 Lafımız yok, abimizdirler, büyüğümüzdürler… 

Eksiği: Eğitim

Bilinç ve Yeterlilik Varsa

Hem bilinçli, hem de yeterli olursunuz. İşte bu, iyi sürücü olmak için eşikten geçtiğinizi gösterir.

İyi bir motosiklet sürücüsü olmak için bilinç ve yeterlilik şarttır, bunun tek çözümü: eğitim…

Bu tür yazılar ilginizi çekiyorsa sizi Makaleler bölümümüze davet ediyoruz; buraya tıklayarak tüm makaleleri görebilirsiniz 🙂

İlk sürüş adımı: Kapalı alan eğitimi

RST1000 Futura - Kapalı Alan

Kapalı Alan Eğitimi idealde, teorik bilgiden sonra motosikletin üzerine ilk çıktığınız yer olmalıdır. Kapalı Alan Eğitimi üç adımlı eğitim sisteminin ikinci adımıdır. Üç ayağın, üç aşamanın mantığı şudur:

  1. Teorik Eğitim
    Sunum şeklinde verilen eğitimle bilgiyi kazanırız. Sistemli sürmek için gerekli bilgi seviyesine gelmeyi amaçlar. Örnek, Fren Tekniği olsun. Zihnimizde nasıl fren yapacağımızı biliyoruz ama elimiz ve beynimiz doğru uygulamaya henüz hazır değil. Hiç denemediğimiz için bildiğimizi yola aktaramayacağız.
  2. Kapalı Alan Eğitimi
    Bilgiye sahibiz, şimdide trafiğe kapalı alanda bilgilerimizi beceri haline getireceğiz.
  3. Gözlemli Yol Sürüşü
    Teorik Eğitim ile bilgiyi aldık, Kapalı Alan Eğitimi ile gerekli becerileri edindik. Şimdi sırada yol şartlarında öğrendiklerimizin ne kadarını yola aktarabiliyoruz, onu ölçecekler.

Ülkemizde ve de dünyada en yaygın motosiklet eğitim sistemi olan OMM Derneği Yol Sanatı Sürüş Sistemi* işte yukarıdaki üç ayağa oturur. Aslında temel eğitimdir ama ülkemizde ancak ileri sürüş eğitiminde görürüz ne yazık ki. Bu sebeple eğer hiç kapalı alan çalışması yapmadıysanız yavaş sürüş, bakış ayırma ve özellikle frenleme konuları bir eğitmen ya da bu teknikleri bilen birisi ile çalışınız.

İlave: Kapalı alan çalışmaları -ideal şartlarda- motosikletinizi değiştirdiğinizde de tekrarlanmalıdır. Değişen motosiklet, değişen fren, gaz tepkileri de demektir. Henüz yabancısı olduğunuz bir motosiklet ile yol şartlarında risk almamak için önce kapalı alan yapmak bunun için önemlidir.

Metinde bulunan altı çizili ve yeşil renkteki kelimeler, ilgili yazılara bağlantı vermektedir.

İlgili yazılar

  1. Teorik Eğitim
  2. Kapalı Alan Eğitimi
  3. Gözlemli Yol Sürüşü

Sorularla Kapalı Alan Eğitimi

Teorik Eğitimde aldığınız sistemi (Yol Sanatı Sistemini),
yola aktarabilmek için gerekli uygulama bilgilerini kazanmanızı sağlar.
Bunlar daha çok, yapmaya dayalı çalışmalardır.

İlk başta motosiklete yaklaşmayla başlayarak görsel kontrol, motosikletle birlikte yürüme gibi noktalar çözülür.
Doğru oturuş (postür), ilk hareket (kalkış) devam edilir ve bakış ayırma, frenleme, yavaş sürüş ve manevra, kaçış manevrası (swerving) gibi daha ileri-zor teknikler ve uygulamalar gerçekleştirilir.

Teori Eğitiminde sistemi “bilgi şeklinde” aldınız.
Kapalı alan eğitiminde sistemin* istediklerini yapabilmek için fiziksel gereklilikleri uygulayarak öğrenirsiniz (yani pratik meselesini çözdünüz).
Teori ve pratik yeterliliği sağladığınız için Gözlemli Yol Sürüşüne hazırsınız
*OMM’nin Yol Sanatı Sürüş Sistemi
**Sistemi ne kadar uygulayabildiğinizi ölçme aşaması.

Mutlaka.
Kapalı Alan Eğitimini başarıyla tamamlayamayan kişinin yola çıkması tehlikelidir.

İdeal şartlarda her motosiklet değişiminde tekrarlanması gereklidir. Sebebi yeni motosikletin aynı komutlarımıza farklı tepkiler verecek olmasıdır.
Ayrıca, belirli aralıklarla sert frenleme, kaçış manevrası, gidon tam kıvrık kalkış, sekiz çizme gibi tekniklerin tekrarlanması ve çalışılması, güvenliğiniz için çok faydalı olacaktır.

Motor Hikayesi Motosiklet blog - kapalı alan eğitimi tekrarı

Motosiklet gaz kolu kullanımı

motosiklet gaz açma el gazda

Motosiklette nasıl gaz açmalı?

Motosiklet sürüş tekniğinin en önemli konularından birisi gaz açma tekniğidir. Motosiklet gaz açma dediğim, gaz hassasiyeti konusunu da içerir aslında. İyi motosiklet sürüşü asıl olarak gaz kolunu doğru kullanma işidir. Güvenli sürüş için doğru zamanda yeterince gaz açmak şarttır. Gazı fazla açmak ise her zaman sorun yaratır, kesin olan budur. Gazı fazla açmanın sizi, daha süratlenmeye fırsat bulamadan yere çalması mümkündür (kontrolsüz tekere gelme, arka teker sıyırması (high siding) gazı fazla açmaktan kaynaklanır).

Gaz kolu şöyle kullanılır:

  • Yavaşça, zarafetle (sert hareketlerden kaçınarak, hart hart diye açmadan, eğitimlerde smooth diye geçer)
  • Giderek artan şekilde yani aşağıdaki tarzda:

Yolda giderken gazı biraz açmış olmamız gerektiğinden farz edelim ki 2 seviyesinde açık gaz kolumuz.

Şimdi hızlanmak istiyoruz. İşte bu anda 2’de olan gazı önce 3’e çıkacak kadar açacağız.

Şimdi 3. seviyedeyiz, buradan 4’e değil 5’e çıkıyoruz, 5’den de 8’e işte giderek artan şekilde demek bu.

Tabii ki bu 3’den oraya, oradan şu seviyeye derken yol ve durum müsaitse yapılacak hareketlerdir.

Şekille anlatım:

………0————1 — 2 — 3 — 4 — 5 — 6 — 7 — 8 — 9 ———-10

………0————1 — 2\\\3\\\\\\\\\5\\\\\\\\\\\\\\8 — 9———-10
\\\ 1 tık açıyoruz  (2’den 3’e)
\\\\\\\\\\ 2 tık açıyoruz  (3’den 5’e)
\\\\\\\\\\\\\\ 3 tık açıyoruz  (5’den 8’e)
yani gaz açarken giderek artan şekilde açıyoruz

Gaz kolunu kapatırken de birden kapamak yerine
yukarıdaki işlemin tersini yaparak (zarifçe) kapamak doğru olacaktır. Demek ki gaz kolunu her zaman sakince kullanacağız.

İlgili yazılar

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin | Motosiklet Sürüş Teknikleri | Püf Noktası ve Makaleler kategorilerinde yayımlanmıştır.

Motosiklet kontrayla döner

motosiklet yatırma - gidon kontrası kapak

motosiklet kontra tekniği* ile güvenli dönüşler

Motosiklet dünyasında en çok tartışma yaşanan konulardan birisidir. Aslında tartışacak bir şey yoktur. Dönüş yapmak için motosiklet kontra tekniği kullanmak en iyi yaklaşım, en geçerli yoldur.

*kontra derken gidon kontrasını kastediyoruz (beden kontrası da var fakat bu yazımızda konumuz o değil).

Motosiklet yatarak döner

Fakat ülkemiz insanı okumadığı gibi bilmediği konularda da fikir sahibi olduğundan bu konuda tartışmalar sürer gider.

Kafaları karıştıran şudur: Araba kullanmaya alışkın milletimiz gidon ile direksiyonu karıştırır. Evet, arabada direksiyon tekeri gidiş yönüne çevirir. Fakat motosiklet araba gibi ön tekerin baktığı yere değil, yattığı yere döner.

Yani motosikletin dönebilmesi için yatması gerekir. Başka türlü dönemez. Ve gelelim işin can alıcı kısmına.

Gidon motosikleti döndürmek için değil, yatırmak için kullanılır.
Motosiklet kontra tekniği temeli ve sebebi budur.

Bu kadar basit.

Şimdi de gidonun motosikleti nasıl yatırdığını konuşalım

Gidon motosikleti ters tarafa yatırır. Yani gidonu sola döndürünce motosiklet sağa yatar. Yattığı yere döndüğü için de sağa döner. İşte bu noktada zihinleri karıştırmamak için faklı bir adlandırma kullanıyoruz. Gidonu döndürmek, çevirmek gibi terimler yerine itmek diyoruz.

Çünkü motosiklet gidonu ittiğiniz yöne döner (yatar ve döner)

Bu da arabadan alışık olduğumuz sisteme bizi geri döndürür ve daha rahat anlarız. Yani kısaca:

Sağa it sağa dön
Sola it sola dön

Konuyla ilgili bir de Barkın Bayoğlu’ndan (Altın Elbiseli Adam) bir video koyalım, belki ona inanırsınız 🙂

Bir de yavaş çekimde olayı daha iyi görelim:

Unutmayın: motosiklet kontra tekniği hassas yatırma, kontrollü viraj, kolaylık ve güvenlik için en etkili yoldur.

Özet

Motosiklet dilinde yatımak için yapılan hareket diyebiliriz. Gidon kontrası motosiklet dönüş tekniklerinden en önemlisi ve en sık kullanılanıdır.

En kolay en iyi yolu gidon kontrası ile yatırmaktır. Sürücü için en doğru metot gidon kontrasıdır?

Bu yazıda anlatılan gidon kontrası tekniği ana tekniktir. Gidonu döneceğin tarafa itersek motosiklet yatar ve dönüşe başlarız.

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Bu yazı Acemiler İçin, Püf noktası, Sürüş Teknikleri, ve Video kategorilerinde yayınlanmıştır.

Korku ve Beden

Korku beden üzerinde doğrudan etkide bulunur. Tehlikeyle karşılaştığında beyninizin ve vücudunuzun yapabildikleri şaşırtıcıdır. Bu mekanizmaları öğrenmek ve nasıl çalıştıklarını bilmek yönetebilmemizi ve kontrol edebilmemizi sağlar.

Eğitim bu mekanizmaları doğru çalıştırmak için alıştırmalar ve şekillendirmeler yapar.

Tehlike, Korku Anında Neler Olur?

motosiklet sürüşünde beden ve korku kapak

Bütün vücut irkilir
Bu dikkatimizi dağıtır ve bizi yoldan koparır. Aslında bu bütün kaslarımızın kasılmasıdır.

Vücudumuz tehlikeye hazırlanmış ve gücü hazırlamıştır.

Baş öne eğilir
Hedef küçültür ve saldırmaya hazır hale geliriz. Bu, bakışımızın düşmesi demektir.
Bakış düşünce çıkışı ve kaçış alanımızı göremeyiz.
Önümüze bakmak korkumuzu arttırarak kontrolümüzü zayıflatır hatta yok eder.

Omuzlar kasılır
Bu, komut vermemizi ve manevra yapmamızı engeller, motosiklete istediğimiz komutları veremeyiz.
(Omuz düşürmek hakkında bir yazı burada)

Bunu soğuk ter izler. Kalp atışı hızlanır, ağız kurur (adrenalin salgısı)
Karar verme mekanizması giderek devreden çıkar ve içgüdülerimiz baskınlaşmaya başlar.

Beyin tehlikeye kilitlenir
Artık düşünerek karar verme hareket etme yoktur. İlkel beyin hayatta kalma hareketlerine başlar (kolları yüze kapama gibi refleks ve engellenemeyen hareketler).

İlkel korku sistemi adı verilen bu bilinçsiz tepki vücudun tehlike alarmıdır. İnsanın daha ne olduğunu anlamadan eğilmesini, atlamasını/harekete geçmesini veya donup kalmasını sağlar.

Beynimiz, tehlikeye önceden programlandığı şekilde tepki verir. Beyindeki yapılar ve devreler tarih öncesi ilkel atalarımızdan gelir. Yüz binlerce yılın birikimiyle beynimiz otomatik pilota geçer ve kontrolü ele alır; bilinci devreden çıkarır.

Tehdide verilen tepki tamamen içgüdüseldir…
Çoğunlukla da istem dışıdır.

Panik Varsa Kontrol Yok

Beynimiz her şeye rağmen bizi korumak için çalışır. Panik de aslında bizi korumak içindir fakat sorun şu ki panik anında bilinç değil bilinç altındaki ilkel beyin kontrolü ele alır*. Bu da gerçeklikten kopmamıza ve yanlış hareketler yapmamıza sebep olur.

Yapmamız gereken bilinci açık tutmak, paniklemeden süreci yönetebilmektir. Eğitim bu işe yarar çünkü eğitim: kalıcı davranış değişikliğidir.

İleri okuma bilgi için “+” simgelerine basabilir ve ayrıntıları görebilirsiniz.

Bizi kazaya götüren içgüdüsel hataları bu yazıda görebilirsiniz: Hayatta Kalma Tepkileri

Korku Ölüme Neden Olur

Bir tehditle karşılaştığında vücut bilinçsiz bir tepki verir:
– Kork, KAÇ (kurtul),
– Kork, SAVAŞ

buradaki korku ilkel korkudur ve belirli bir noktadan sonra kontrol edilemez.

Beyin tehlikeye evrim sürecinde programlanmış düzeyde cevap verir.Korku anında verilen tepki içgüdüsel yani istemsizdir.

Beyne alarm verildiğinde fiziksel ve duygusal birçok tepki verilir. Kişi alışılmadık bir durum karşısında korkuya kapılır. Eğer deneyimi varsa kurtulur. Kişi ne yapacağını bilse dahi korku etkiler. Korku duyuları keskinleştirir olacaklara hazırlar. Hayatta kalmak için savaşılır.

Hayatımızı tehdit eden bir olay karşısında sinir sistemimiz inanılmaz ölçüde harekete geçer. Ölüm ve yaşam enerjisi budur. Bu enerji hayatta kalmamızı sağlar. Korkuda bireysel farklılıklar mevcuttur. Bundan korunmanın yolu korkuyu kontrol etmektir.

İyi motosiklet sürücüsü nasıl tepki verir?

Birinci olarak ileri baktığı için tehlikeyi erken algılar.

Hazır olduğu için korkmaz, paniklemez. Bilinci ve kontrolü yerindedir.

Tut ki panik oldu, bu defa da Kapalı Alan Eğitiminde edindiği beceriler devreye girer: omuzlarını düşürür, kollarını serbestleştirir, dizleriyle motosiklete iyice sarılır, frenlemeyi doğru yapar ya da kaçış manevrasını başarıyla uygular.

Bedenin tepkileri hakkında faydalanılan kaynak: http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/f/kato.html

Hayatta Kalma Tepkileri

hayatta kalma 7 ölümcül hata kapak

Motosiklet, yedi ölümcül hata yapıldığında bizi kazaya sürükler. Aslında bu hatalar panik geldiğinde beynimizin bizi korumak için verdiği tepkilerdir fakat aleyhimize çalışırlar. Bu hataları bilirsek yapmaz ve kendimizi kaza sarmalından kurtarırız.

Motosiklet sürüşündeki yedi ölümcül hata nelerdir?

Keith Code üstadımız bu konuyu eğitim bileşkesinin (sistemin Türkçe’si bileşkedir) temeline oturtur. Kendisi dünya çapında yarışçı yetiştirdiği için kendisini ciddiye alıp bu tepkilerin ayrıntılı incelemesine geçiyoruz:

Korktuğumuz zaman beyin kontrolü ele alarak bizi korumaya çalışır. Bu adımların her biri bir sonrakini garantiler ve motosiklet üzerinde aşağıdaki sonuçlara yol açar:
  1. Gazı kesmek
  2. Elciklere yapışmak (sıkmak)
  3. Tehlike alanına bakmak ve kilitlenmek
  4. Bir noktaya baka kalmak (sabitlenmek)
  5. Gidonu kilitlendiğin noktaya gitmek için kullanmak
  6. Yönlendirme yapmayı bırakmak ve dona kalmak
  7. Frenleme hatası, az ya da fazla frenlemek

Şimdi bunları teker teker açalım zira bunlar bizi kazaya sürükleyen sebeplerdir.

1) Gazı Kesmek

Gaz kesince yükü arka tekerden alıp ön tekere yığmış  oluruz. Bu şunlara sebep olur:

  • arkadaki tutuş azalır
  • motosiklet dengesini kaybeder (ağırlık aktarımı yaşadığı için kararlılığı bozulur)
  • biz (sürücü) ön tarafa yığılarak dengesini kaybeder
    • dikkati çevreye yola konuma değil çarpacağı alana yönelir (tehlike aradığı için de en tehlikeli yeri bulur ve oraya gitmeye başlar. Unutma, Baktığın Yere Gidersin)
    • daha zor kontrol eder
    • daha zor komut verir
    • dengesini kazanmak için gidona sarılır
    • tüm bu hareketler motosikletin de dengesini ek olarak bozar

2) Elciklere Yapışmak (Sıkmak)

Gidonu sıkı tutmak (serbest bırakmamak) motosikletin yapacağı her türlü düzeltme / dengesini bulma eylemini engellemektir.

Başka bir deyişle elcikleri sıkı sıkıya tutmak motosikletin işleri yoluna koymasını engellemek demektir. İşler karıştığında yapılacak en iyi şey depodan dizlerimizle tutunmak ve ellerimizi serbestleştirmek olacaktır.

3) Tehlike alanına bakmak ve kilitlenmek

Çünkü beynimiz tehlikeyi algıladı ve risk gördüğü yere bakıp yönetimi ele almak istiyor

Nereye yoğunlaştık? Sadece ve sadece tehlikenin olduğu noktaya! Orad bulacağımız tek şey tehlike. Zaten beynimiz de tehlikeyi arıyor…

4) Bir noktaya bakakalmak (sabitlenmek)

Tehlikeyi bulduk, beynimiz kararını verdi; artık sadece tehlikeyi görüyoruz

Sorun şu ki beynimizin alışık olduğu şartlarda değiliz. Motosiklet üzerindeyiz…

BİZİ BİR SONRAKİ NOKTAYA TAŞIYACAK YANILSAMA DA BURADA ZATEN ÇÜNKÜ KİLİTLENEN BAKIŞ 5 NO’LU MADDEYE SEVK EDECEK BİZİ

5) Gidonu kilitlendiğin noktaya gitmek için kullanmak

Çünkü: “Nereye bakarsan oraya gidersin!” hatta yazısı burada

Eğer arabaya bakarsanız arabaya, tekerine bakarsanız tekerine, virajın çıkışına bakarsanız yol dışına:

İŞTE BİR ÖNCEKİ MADDEDE KİLİTLENDİĞİMİZ KAZA NOKTASINA GİDİYORUZ ŞU ANDA!

6) Yönlendirme yapmayı bırakmak ve donakalmak

Bu aşamada, beyin kazanın kesin olacağını düşünüyor ve kurtarmaya çalışmıyor. Artık (beyne göre ve hatalı şekilde) kaçınılmaz olan kazaya/çarpışmaya yönelik hareketler yapıyor.

Donakalmak bu aşamanın sonucu

BU NOKTADA ETRAFTA OLAN HİÇBİR ŞEY ÖNEMLİ DEĞİL
BEYİN ÇARPIŞMAYA HAZIRLANIYOR ARTIK
VE SONRAKİ ADIM:

7) Frenleme hatası, az ya da fazla frenlemek

Artık fren mren yok…

işte bu noktada bile kurtarabileceğinizi biliyor musunuz?
Evet, zinciri kırıp tam bu noktada çenenizi çevirerek çıkışa bakarsanız hala kurtarabilirsiniz.

Motosiklette Doğru Oturuş / Konumlanma (Postür)

kadın sürücü motosiklet üzerinde doğru postür ile doğru şekilde oturuyor

Konumuz “Seleye Doğru Oturuş / Konumlanma” 

Motosiklete hakim olmak için doğru komutlar vermek, doğru komutlar vermek içinse doğru oturmak gerekir (annelerimizin: “Yattığın yerden iş yapılmaz! demesi gibi bu da :))

Doğru motor üzerine çıktığınızda:

  • Yadırgamayacağınız,
  • Elinizi ve ayağınızı rahatça konumlandırabileceğiniz,
  • Ayaklarınızın (ikisinin birden aynı anda) yere değebileceği yükseklikte olmalıdır (her ikisinin de parmak uçlarının değiyor olması 4.5′dan 5 demektir, pek güvenilmez).

Motosiklete oturun, elinizi ve ayaklarınızı yerleştirin. Elleriniz gidonda, ayaklarınızın her ikisi de yere basmış durumda. Konumunuz şu şekilde olmalı:

Oturma Pozisyonunuzu Kontrol Edin

Genelde bacak aranız (erkeklerde yumurtalıklarınız diyelim) deponun size en yakın ve alt kısmına değdi değecek şekilde oturağın ucunda olmanız gerekir (fakat değmemeli, ilk çukurda depoya çarpıp acıdan ne yapacağınızı şaşırırsınız). Yine de bu bir kural değildir, rahat edeceğiniz konumu bulana kadar ileri geri kayarak rahat olacağınız noktayı arayın. Esas olarak ne kadar geride duracağınız bir alt maddeye göre ayarlanmalı.

Elleriniz Elcikleri Kavradığında

Öncelikle: Motosiklet sürücüsü ellerini gidona sadece “koyar” elleriyle motosiklete tutunmaz.

Elleriniz elcikleri kavradığında ön kolunuz (kolunuzun bileğiniz ve dirsekleriniz arasında kalan kısmı) yere paralel olmalı. Yani dirseğinizden elinize doğru kalan kısım ne yukarı, ne de aşağı doğru olmalı.

motosiklette doğru oturuş

Her iki el elciklerde iken, tam sola ve tam sağa (olabildiği kadar, başınızı çevirerek) bakın. Şimdi omuzlarınızı da hafifçe oynatacak şekilde belinizden de dönün.İşte tam bu noktada iken ellerinizin gerilip gidonu hala rahatça kavrayabilmesi gereklidir.

Yani fala uzakta iseniz bu tam sola-sağa bakış anında kollarınız gerilir; bu olmamalıdır, biraz daha yakınlaşmalısınız.

Motosiklet Bakış Ayırma
Bakış için tam dönüş anı

Belki Size De Lazım

Motosiklette doğru oturuş her zaman yeterli olmayabilir. Bazen “gidon yükseltici” takmanız gerekebilir. Gidon yükselticiler gidonun bağlantı noktasına takılan metal parçalardır. Gidonu yükselterek kollarınızı yere paralel hale getirmeye yararlar ve çok işe yararlar, üstelik, ucuzdurlar.

gidon yükseltici
gidon yükseltici

Motosiklette doğru oturuş konusunu çalışınız, bir kez doğru konumu bulunca çok daha rahat süreceksiniz.

Bu yazı ilginizi çektiyse, “Motosikletlerde Ayak Nereye Konur?” yazısını okumak isteyebilirsiniz.