Moto Tanıtım – Honda İntegra (2012 Model)

honda integra 700

İntegra ilginç bir motosiklet, skutır, ya da yeni bir tür mü? Tanıtım serimize Honda Integra ile devam ediyoruz.

Bu Nasıl Bir Model?

Honda kendi sitesinde İntegra’yı şöyle tanımlamış:

Integra, heyecan verici fonksiyonelliği ve benzersiz tarzı ile tamamıyla yeni bir konsepttir. Honda’nın Yeni Mid Konsepti, bir scooter’ın ayaklar ileride sürüş pozisyonunun “Super Sports” motosikletlerden ilham alınan agresif hatlarla harmanlanmasıdır. Integra bu özelliklerle yola çıkarak rakipsiz bir fonksiyonellik sunmaktadır.

Yani demişler ki: “Arkadaşlar şimdi bu alete skutır desek değil, süper spor desek o da değil!” Peki bu aleti nereye konumlandıracağız?

Birincisi bu bal gibi bir skutır. Oturma konumu, şekli şemali boyutları işte bunlar hep skutır. Şehir içi aleti. Zaten Honda devam etmiş:

790 mm’lik alçak sele yüksekliği düşük hızdaki manevralarda bile güvenliği ve kontrolü sağlar. Sele dizaynı sayesinde yolcu konforu daha da artırılmıştır. Ana kaportada seleden rahatlıkla ulaşılan ikinci bir saklama gözü de bulunur. Ayrıca cep telefonu şarj cihazı ya da navigasyon sistemi gibi aksesuarların kullanımına izin veren güç prizi de bulunmaktadır.

Yani şehir içi için ideal, ıvır zıvırı sizi gün içerisinde rahat ettirmeye yönelik tasarlanmış.

En Önemli Tarafı: Vites Kutusu

Ve fakaat İntegra’nın farklılaştığı bir nokta var. O da yedi yüz cc. olması ve yeni nesil otomatik vites kutusu bulunması; ayrıca bir de zincirli olması.

İşler işte tam da burada karışıyor. Birincisi neden bir şehir içi aleti bu kadar yüksek hacimli bir motora sahip olsun? İkincisi bu kadar karmaşık ve yeni bir vites kutusuna ihtiyaç var mı? Artı olarak neden zincirli olsun?

Honda: “Performans – Heyecan verici ve eğlenceli sürüşün anahtarı sıvı soğutmalı, sıralı 2 silindirli 670 cc motor ve gücün düşükten yüksek torka gelirken verdiği gerçek histir. Sürücülerine düşük egzoz gazı emisyonları ve üstün bir yakıt ekonomisi de sunar.” diyor. Yani alt devirleri güçlü, torku sebebiyle atik, çabuk hızlanan ve gazladığınızda ileri atılıp keyif veren demişler. Bir yönüyle de skutır değil, büyük makineler gibi keyifli diyorlar.

Peki iyi hoş da, neden şehir içi için kullanacağım bir alette fazladan benzin yakayım mı dediniz? İşte orada da yeni teknoloji vites kutusu koymuşlar. Bu kutu hem performans hem de ekonomi sunuyor iddiaya göre. Yakıt işini de çözdük, geçelim bu yeni şanzumanın diğer getirilerine.

Honda diyor ki: “Integra’nın Çift Kavramalı şanzımanı her üç modda da hızlı ve sarsıntısız vites değiştirme sağlamak için iki kavrama kullanır. Düz şanzıman (MT), kullanıcının sol gidon koluna monte edilen tetikleyiciler ile vites değiştirmesini sağlarken, otomatik vites (AT) sportif kullanım için S ve toprak yollarda ve otoyollarda kullanım için D konumu sunar. Böylece her koşulda sürücüsüne kontrol hissini yaşatır.”

Yani pürüzsüz vites değiştirir (tıpkı ufak ufak skutır CVT vitesleri gibi) ama bunu büyük hacimde yapar. Peki.

Knofor ve Donnım Özellikleri

14 litrelik yakıt deposu ile menzil 400 km. civarında. Yani iddiaya göre ortalamada 4 litre benzin yakıyor ki bu da öyle aman aman düşük bir tüketim değil.

Unutmadan ilave edelim, 17″ (inç) ön ve arka tekerlek var, bu yönüyle büyük motosiklet tekerilerine sahip, birleşik ABS (C-ABS) de mevcut, bu da demektir ki bir skutırdan çok yine büyük motosiklete yakın.

Gelelim işe yarayacak taraflarına:

Gördüğünüz gibi korunaklısınız. Ön taraf kapalı ve yağmurdan rüzgardan pek etkilenmiyorsunuz; bu yönü iyi.

Sol dizinizin önünde bir cep var ki Deauville‘den bildiğim bir özellik, çok da işe yarıyor bu tür cepler.

Bunlar da arka taraftaki çantalar. Gördüğünüz gibi bu çantalar büyük değil. Integra’nın boyutuna uygun çanta seti var. Şehir içi için yeterli, artçı için de güzel destek sağlayacak yapıda bir üst çanta (top case) yapılmış.

Yan  çantalar daha çok evrak çantası gibi ama şehir içi sürüşlerinde de hiç bir yere takılmayacak kadar ufaklar; artı mı eksi mi bilemedim 🙂

Integra sürüm seçim

Bu da vites kutusunun sürüş tarzı seçim düğmesi. N ile boşa alıyor, D ile normal sürüş yapıyor, S ile de çok benzin yakma moduna geçiyoruz 🙂

Bu biraz da otomatik vites ve motosiklet arasındaki kötü yansımanın toparlanması diyebilirim. Herkes, motosiklet ile otomatik şanzuman olmaz diyor ya, işte S modu biraz da insanlar daha sportif sürüş yaptıklarına inansınlar diye koyulmuş gibi sanki. İdealde sürücü, kendi istediğine göre değil, makinenin huyuna suyuna sürüş yapar. Ama tabii ki ideal bir dünyada yaşamıyoruz. Hem otomatik vites olsun, hem de düz vitesli gibi davransın demek bizim şımarıklığımız ama yapacak bir şey yok, dünya böyle.

Sonuç olarak Honda Integra “Dünyayı gezeyim ayranım dökülmesin.” diyenler için bir öneri.

Büyük motosiklet hacmi, az biraz çanta, 51 beygir güç ile skutır ve büyük motosikletin olumlu yönleri toplayan bir ara model. Büyük motosiklet sürüşü? Hayır. Skutır yetersizliği? Ona da hayır.

Ama haksızlık da etmeyelim. Bu model “pratiklik” için yapılmış. Elimizde skutırdan güçlü, virajı ve ciğeri çıplak motosiklete daha yakın bir “şey” var. Ama şu da var: Integra, çevik. Büyük motosiklet göre daha rahat ve atik, çok daha az yoruyor ki bu çok iyi bir özellik.

Son söz: Çevre yolunda, hafta sonunda orta uzunlukta yolda rahat rahat gideyim, hem de bunu 120-130 gibi süratlarde rahat rahat yapayım diyenler için doğru tercih. 

Teknik Özellikler

  • Motor: Sıvı soğutmalı, 4-zamanlı, 8 sübaplı, SOHC paralel çift silindir, Motor hacmi (cc) 670 cc.
  • Maks. Güç (kW@dev/dak) 38,1 /6,250 (50,8 PS), Maks. Tork (Nm @ dev/dak) 62/4,750
  • Şanzıman: 6 vites çift kavramalı (otomatik vites opsiyonlu)
  • Güç aktarımı O-ring zincirli
  • Boyutlar (UxGxY) (mm) 2,195 X 790 X 1440 mm.
  • Sele yüksekliği (mm) 790
  • Yakıt kapasitesi (litre) 14,1 lt.

 

Yaşamsal Tehlikeleri Nerelerde Aramalıyız?

yaşamsal tehlikeler kapak

Kaza istatistiklerine göre yaşamsal tehlikeler

Elime geçen bir istatistik* çalışmasını inceliyorum bir süredir. Kaza istatistiklerine göre yaşamsal tehlikeleri ortaya koyan bir bütün ve yaşamsal tehlikeleri sıra sıra önümüze koyuyor. Her ne kadar veriler yurt dışında kaydedilmiş olsalar da (daha bilinçli, daha dikkatli sürücüler, kurallara uyma vs.) yine de bizlere bir fikir verecektir. Yahut şöyle de düşünebiliriz:

Ülkemize göre daha nizami şartlarda bile hayat kaybı ile sonuçlanan kazalar nerelerde gerçekleşmektedir)

İşte bu sebeple hem çevirdim hem yazdım, buyurunuz okuyunuz…


Kat edilen mesafe boyunca motosikletçilerin otomobil sürücüleri ya da yolcularına oranla otuz kat fazla tehlike altında olması can sıkıcı bir gerçektir. Motosiklet sürücüleri olarak araba kullananlara göre daha az korunaklı durumdayız ve sakat kalma ya da ölüm riskimiz daha yüksekte. Yolda iken hangi tehlikelerle yüz yüze kalabileceğimizi bilmek bizi daha avantajlı duruma getirir. Bu sebeple aşağıdaki istatistikleri dikkatle incelemeniz gereklidir.

Kaza istatistiklerine göre yaşamsal tehlikeler nerede, ne zaman, nasıl ortaya çıkıyor? Göreceğiniz üzere kazaları bu raporla öngörebilir ve kaçınma şansı bulabiliriz. Akıllı olun, bile bile risk almayın.

Ön izleme(yeni sekmede açılır)

Hangi Yaş Grubu Daha Büyük Tehlike Altında?

YaşOran %
5-11 yaş0.3%
12-15 yaş1.0%
16-20 yaş11.8%
21-24 yaş12.7%
25-29 yaş11.5%
30-39 yaş26.0%
40-49 yaş19.7%
50-59 yaş11.8%
60-74 yaş6.6%
75+ yaş1.0%

Tehlikeler Hangi Noktalarda Yoğunlaşıyor?

KonumYüzde%
Büyük şehirler**47.8%
Şehir içi29.5%
Şehir dışı19.3%
Şehre uzak2.4%
Çok uzak1.0%

En Tehlikeli Gün Hangisi?

GünOran%
Salı7.8%
Çarşamba13.6%
Perşembe9.8%
Cuma15.9%
Cumartesi20.3%
Pazar24.4%
Pazartesi8.2 %

Sürücü Kaynaklı Kazaların Sebepleri

Etken UnsurlarOranı %
Alkol – Uyuşturucu Kaynaklı29.3%
Trafik ışığına – uyarısına uymamak12.7%
Yol vermemek ya da dur(a)mamak4.5%
Yorgunluk3.0%
Kural dışı dönüş2.4%
Yağmur ya da ıslak yol koşulları2.1%
Aşırı Sürat37.5%

En Tehlikeli Saat Hangisi?

Etken UnsurlarOran %
Gece Yarısı – Sabah 2 Arası6.4%
Sabaha karşı 2-4 Arası2.0%
Sabaha karşı 4-6 Arası4.4%
Sabah 6-8 Arası7.1%
Sabah 8-10am4.7%
10 ile – öğle arası11.2%
öğle ile 14:00 Arası11.9%
Öğleden sonra 2-4 arası16.6%
Öğleden sonra 4-615.9%
Akşam 6-89.2%
Akşam 8-106.1%
Gece 10pm- Gece Yarısı Arası4.4%

Kaza Sebepleri

Etken UnsurlarOranı %
Alkol – Uyuşturucu Kaynaklı29.3%
Trafik ışığına – uyarısına uymamak12.7%
Yol vermemek ya da dur(a)mamak4.5%
Yorgunluk3.0%
Kural dışı dönüş2.4%
Yağmur ya da ıslak yol koşulları2.1%
Aşırı Sürat37.5%

Daha güvenli bir sürücü haline gelmek için gerekli maharette olmak (tekniklere sahip olup uygulayabilmek, mesela ART Motoakademi kapalı alan becerileri gibi) ve çevre koşullarını doğru algılamak gereklidir. Her zaman tetikte, sakınarak (defansif) ve yoldayken sorumlunun siz olduğunu bilerek sürmek işinizi çok kolaylaştıracaktır.

Sürüşünüzden keyif alın, ama her şeyden önce, hayatta kalacak şekilde sürün.

Veriler 1 Ocak 2007 ile 31 Aralık 2011 tarihleri arasında Kuinsland (Queensland) Şehrinde ölümcül kazalara karışmış kişilere göre oluşturulmuştur.

Kaynak: The facts of life for motorcycle riders Motorcycle Safety

Bu yazı Püf Noktası Kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Kış Notları

Kış Notları kapak

Motosiklet ve kış pek yan yana gelmez ama bu korkulduğu kadar zıt da değildir. Gerekenler şekild esürülür ve doğru donanım kullanılırsa tahminlerinizden çok daha zor şartlarda ible sürüş yapabilirsiniz. Gelelim tavsiyelere ve kurallara:

Kışın hava şartları nedeniyle görüş mesafesi azalır. Bunun önüne geçmek için:

  • Hem yansıtıcılı (reflektif) hem de fosforlu yelek giyin. En fark edileni turuncu renktir, sonra sarı renk gelir. Artçınız varsa yeleği o giysin, siz giyerseniz artçınız yelek görünürlüğünü engeller. 
  • Motosikletinizde reflektif bantlar bulunsun (sadece arkasında değil, yan taraflarda da)
  • Eksik lambanız olmasın.
  • Çakarlar ya da sis farları kış için iyidir.

görünürlük en önemli unsur
görün ve görünün!

Kışın aracınızı yıpratacak şartlar daha fazladır

  • Tuzlanmış yollar şasinize ve motorunuza tuz yapışmasına sebep olur. Tuz ciddi derecede aşındırıcıdır. Sürüşünüz bittiğinde motosikletinizi yıkayınız. Hatta en iyisi böyle bir uzun sürüşten önce ince yağ ile bir kat geçmektir.
  • Kablo bağlantı ve ek yerlerini kontrol edin. Açıkta olanlar var ise bantla kapatın. Yağmurda kısa devre ihtimalini azaltın, ortadan kaldırın.
  • Çamur ve su zincirinizin yağını daha çabuk sıyırır. Sık sık kontrol edin. Yoğun yağıştaki yüz kilometrelik bir sürüş zincirinizin yağsız kalmasına sebep olabilir (hatta olur), sık sık kontrol edin.

Motosiklet ve Kış: Donanımsız Olmaz!

Kıyafet Olmadan Olmaz

  • Hiç bir şey bulamazsanız kullanmak için bir büyük naylon poşet (hani maçlarda giyiyorlar ya) torsonuza (vücüdunuzun üst kısmına) sarmak için,
  • Dört adet naylon torba (ikisi elleriniz, ikisi ayakkabılarınız için) bulundurunuz, mesela selenizin altında)
  • Gazetenin çok işe yaradığını unutmayın. İçinize yerleştireceğiniz gazete rüzgarı tahmininizden çok daha iyi kesecektir.

Kask ve Kış

  • Yağış varken havalandırmaları açmayın, su içeri dolar
  • Buğu yaparsa vizörü bir tık açın, çabucak açılacaktır
  • Mola verdiğinizde kaskınızı sıcak alana almayın (mesela motosikletinizin üzerinde bırakın) içeride ısınır, dışarıya çıkıp taktığınızda buğu yapmaya başlar.
  • Alt kısımdaki parçayı bulun ve kışın takın. O parça rüzgarı keser ve soğuğun çenenizden dolanıp kaska dolmasını da engeller
  • Ek yerlerinden rüzgar alan vizör adamı delirtir. Bir bant ile vizörün çevresini gezin ve rüzgarı durdurun.

Eldiven

  • Yazlıklarla idare edemezsiniz, kışlık eldiven almalısınız
  • Kışlıklar da yetmiyorsa eldiven içliği kullanın
  • Su alıyorlarsa naylon torba işe yarar
  • Islakken içleri kaygan olur dikkat edin (özellikle motosikletinizi itip çekerken)
  • İşaret parmağının ve / veya avucun içi güderidir (tüylüdür). Bunun amacı iyi temizlik yapmasıdır. Vizörünüzü silmek için o alanları kullanın.
  • Kışlık eldivenler mont kollarının üzerine geçecek uzunluktadır. Montunuzun kollarını tam sıkınız ve eldivenlerinizi üzerine uzatarak cırtlarını sızdırmazlık sağlayacak şekilde kapayın.

Her Şey Daha Geç Olur

  • Motorunuz, vites kutusu yağınız ısınır
  • Lastikleriniz daha geç ısınır (hatta lastikleriniz neredeyse ısınmaz)
  • Frenleriniz daha geç tutar
  • Tehlikeleri daha geç fark edersiniz,  daha geç görürsünüz
  • Sizi daha geç fark ederler,  daha geç görürler

Soğuk Yol Şartlarını Değiştirir

  • On derece (10) nin altı T – E – H – L – İ – K – E – L – İ – D – İ – R. 
    • Bu ısı ve altında gizli (görünmeyen) buzlanma olur. Görmez ama kayarsınız.
      Gizli buz uyarısı olan yerlerde çok dikkatli olunuz.
  • Gölgede kalan her yer (duvar dibi, bina arkası, vb.) ek olarak risklidir, ya buzlanma vardır, ya da daha soğuk olduğu için tutuşu daha azdır.
  • Viyadükler, köprüler hem altlarından hem de üstlerinden hava akımı aldıkları için normal yoldan daha soğuk alurlar, daha kolay ve daha fazla buz tutar, yol tutuşları daha azdır. Bu noktalardan dik geçin, çok dikkat edin.
  • Su birikintileri çukurları doldurarak yol ile bir seviyeye getirir, geçmemeye çalışın; fakat daha fazla risk almayın.
  • Su birikintileri yol tutuşu sıfırlar ve sizi kaydırır, dikkat edin.
  • Ters yönden gelen araçların da yolları üzerinde su birikintisi varsa; geçerken size kovalarca su atabilir, hazırlıklı olun.
  • Büyük araçları (otobüs, minibüs, kamyon) geçerken tekerleklerinden arkalarından su bulutları oluşacağını unutmayın.

Aklınıza başka bir şey gelirse yorum olarak ekleyin 🙂

Kışlık Seçenekler yazımıza göz atmak isteyebilirsiniz

diğer kış ve yağmur/çamur yazıları için tıkla 🙂 #motosikletkış

Işıldak – fark edilmenin kolay yolu

motosiklet kask arkasına led lamba

Bildiğiniz gibi çakar konusu önemli. Bu yazımızda led çakarların haricinde ilginç olan bir ürünü tanıtıyoruz.

Işıldaklar, özellikle LED’li olanlar hali hazırda motosikletçilerin kullandıkları ve piyasada bulunabilen ürünler. Çakarlısı sabiti, markalı olanı, kendi üretenlerin paylaşımlar vs. sayesinde alıyor kullanıyor ve yollarda görüyoruz. Bu ürünleri bir süre önce yabancı forumlarda görmüştüm. OrtaSehpa.com sitesi sayesinde tekrar hatırladım ve sizlerle paylaşayım dedim (artık kapalı Temmuz 2020).

En dikkat çekici yönleri uzaktan net biçimde görülmeleri ve bu yolla hayli uzaktan fark edilmenizi sağlamaları. Ana amaç bu olsa da görsel aksesuar olarak kullanılması da mümkün fakat o durumda da güvenlik tarafı yine işe yarayacaktır.

Avantajları:

  • değişik renkler mevcut
  • uygulaması kolay, yapıştır ve unut
  • pille çalışıyorlar
  • her yere uygulamak mümkün (kask, motosiklet, kıyafet vs.)
  • uzun yolda güvenliği çok arttıracaktır.

Özellikle gece yapılacak yolculuklarda dikkat çekeceği ve fark edilirliğinizi ciddi derecede arttıracakları için ışıldaklar önemli nesneler. Hele hele hem karanlık hem de ıssız yollar, şehirler arası yolculuklarda uzaktan fark edilmenizi sağlayacakları için tavsiye edilecek ürünler olduğunu söylemek lazım. Led farlar ile karşılaştırmak da mümkün fakat bana kalırsa hem görsel hem de dikkat çekme açısından bu ışıldaklar daha başarılı.

motosiklet sürücü görünürlük, ilave LED lamba
https://fibreflare.com/ ürünü, bu yazının ilk sürümü 2012 yılı; şimedi 2020 ve sitede satışa açık ürün yok

Mesela soldaki fotoğrafta kıyafetin üzerine yapılmış bir uygulama görüyoruz. Özellikle bu fotoğrafta parlaklık oranını görmeniz mümkün. Ne parlak ne de mat diyebileceğimiz bir ölçüsü var. Yani hem fark edilmeyi hem de rahatsız etmemeyi beceren bir parlaklığı olduğu net.

Kıyafete uygulamak da bir seçenek. Kimisi motosikletinin üzerine takmayı ister kimisi kıyafete. Bazı arkadaşlar motosikletin üzerindeki ışıklara sıcak bakmıyorlar. “Pavyon” görüntüsü diye adlandırılan apaçi stiline uzak durmak gibi bir şey sanırım bu tepki 🙂

Neyse, uzatmadan bir sonraki fotoğrafımıza geçelim ve bir de kask üzerinde görelim.

Görüldüğü üzere kask üzerine yapışkan bantlar yoluyla uygulanıyor ve boyutları ideal. Yani ne büyük ne de küçük diyebiliriz.

Piller tutturma kutularının içerisinde. Aşağı yukarı otuz saat gibi bir yanma süresine sahip olduğu söyleniyor. İki tür yanma kipi varmış: devamlı ve çakar şeklinde. Çakar halde biraz daha uzun gidiyormuş pillerin ömrü.

Tavsiye edilen uygulama şekli yüzeye yapıştırmadan hafif boşluk bırakarak tutturmak. Böylelikle arkadaki alan ayna gibi çalışarak ışığı dağıtıyor ve daha büyük bir alan aydınlatılmış oluyor.

Bu fotoğrafta yatay uygulanmış olsa da bir kaç fotoğrafta dikey uygulandığını da gördüm. Seçenek olarak not edelim.

Renklerini soracak olanlar için ise bu fotoğrafı kullanalım.

Üç renk var: amber denen sarı, yeşil ve turuncu – kırmızı arası bir renk.

Ana amaç fark edilirliği arttırmak olduğu için bu renkler seçilmiş. Zira ürünün üretim amacı güvenlik. Bunlar uzaktan net görünecek renkler. Aynı mantıkla başka renkler de üretilebilir fakat şu anda bu renkler mevcut.

Ve son olarak da hem kaskta hem motosiklette yapılmış uygulamaların olduğu aşağıdaki fotoğrafı koyup yazımızı bitirelim.

BMW Konfor Sele

BMW Konfor Sele kapak

Bora BMW F800 almıştı. Arada Bodrum – İzmir – Bodrum yapıyor onunla. Bir süre önce BMW konfor sele alsam mı diye düşünmeye başlamıştı. Ve aldı.

Öncelikle konfor selenin görünüşü çok daha güzel. Motosiklete görsel olarak değer katıyor diyebiliriz hatta.

Gelelim işin konfor boyutuna. Sele nasıl desem ne sert ne de yumuşak. Öyle aman aman bir farkı yok gibi geliyor ilk başta.  Esas farkına uzun yoldan gelince anlıyorsun. Daha az yorulduğun gibi o bacak arası ağrısından eser yok.

Tabii ki bu arada söylemek gerek, BMW’ninki böyle, diğer markaları bilmiyoruz ama tüm büyük markaların ek olarak parayla sattığı bir ürün de iyi olacaktır mutlaka.

Yukarıdaki fotoğrafta iki selenin arasındaki farkı daha rahat görebilirsiniz.

Uzun sözün kısası uzun yolculuklar haricinde ihtiyaç duyulacak bir ürün ve de ek olarak ucuz değil. Ne kadar para harcayacağınıza bizim karışacak halimiz yok ama konforu arttırdığı muhakkak.

Futura Uzun Yol Değerlendirme

Aprilia Futura Uzun Yol Değerlendirme

Aprilia Futura uzun yol değerlendirme yazısı internette yok; dolayısıyla sürmüşken yazdım 🙂

Aprilia Futura tam bir uzun yol makinesi. Genelde uzun yol yapma fırsatımız olmasa da arada den geliyor işte.

Futura’mın sürat ve devir göstergeleri bozuk (*). Bu şekilde Dede ile İzmir – Bodrum – İzmir yaptık. İşte birikenler:

Uzun Yolda Nasıl?

Öncelikle Futura uzun yol için çok güzel bir motor. Son vitesi uzun, bu sayede uzun yolda ya da otoyol sürüşlerinde devir çevirmeden, çok zınlamadan, fazla ses çıkarmadan ve bir de çok yakmadan rahat rahat gidiyor. Hatta şöyle söyleyeyim bir de kulak tıkacı kullanırsanız fazla rahat gidiyor 🙂

Futura Uzun Yol Değerlendirme

Şimdi bu da ne demek diyeceksiniz, hemen anlatayım. Dede’ye benim ibrem yok, istersen sen geç öne dedim, “Yok sen önden git ben öyle daha rahat ederim” dedi. Girdik otobana. Beşinci viteste orta devir bandına geldik; her motosikletin o devir hızlandırdığı, canlandığı noktaya gelince altıncı vitese geçtim. Bu nokta altıncı vitesin kendini rahatça çevirebildiği noktanın biraz üstü; sonrasında alt devire düşüp sağırlaşıyor. O noktaya sabitleyip gerektiğinde hafif gaz açarak, gerektiğinde azıcık gaz kapatarak otoyolu Aydın’dan çıkıp bitirdik ve mola verdik.

Molada durumumuz nedir, nasıl gittik diye Dede’ye sordum. Maksadım otoyoldan çıkınca normal yolda süratimi ayarlamak, malum yolda radara girmek sitemiyoruz. Dede ne dese beğenirsiniz? “Yüz seksenin altına inmedik iki yüz onun üstüne çıkmadık, bir kere sollamada iki otuz gördük o kadar.” dedi. Tabii ki şaşırdım. Gerek rahatlığım, gerek yol konforum, gerek ise yaktığım benzin itibarı ile o süratlerde seyir ettiğimizi tahmin etmemiştim. Nasıl yahu Dede dedim, o kadar hız yaptık mı? Tabii ki dedi, otoyolu kırk dakikada bitirdik. Yani Futura o hızlarda bile devamlı seyir ederken çok kendinde, çok uysal, çok rahat ve çok konforlu…

Sonrasında bildiğiniz üzere Aydın içi, Söke ve Milas’ı geçtik. Bu yollar rahat geniş ve virajsız yollar. Tempomuz daha düşük idi, radarsız rahat rahat geldik Güvercinlik Bölgesi’ne.

Aprilia Futura uzun yol değerlendirmesi internette yok; dolayısıyla sürmüşken yazdım :)önüşler, Virajlar; Virajlarımız

Aprilia Futura uzun yol değerlendirme demek tabii ki viraj performansı demek! Güvercinlik tam motosikletçilere göre bir yol ama Futura burada kendini buldu resmen! Çok iyi asfalt, pürüzsüz ve iyi tutan yüzey. Futura yine otoyol geçişi gibi kararlı, rahat yatıp rahat kalkan, yolu iyi tutan, viraj çizgisini yakalamada kolay, çıkışta gazı çok iyi yolla birleştiren yapısını gösterdi. Bir virajdan öbür yöne şerit değiştirmelerde fazlasıyla rahat. Sert harekete hiç gerek yok, o “smooth” dedikleri akışı kendiliğinden yakalıyor; sağ viraj için dışarıdan (en sağdan) girip çıkışında bir sonraki sol viraj için iki şerit birden aşıp bu defa en sola kadar “f ı ı s s t !” diye akıyor. Ki lastiklerim çok iyi değiller, çok da yeni olmayan Bridgestone Batlaxx’lar var üzerinde.

Gelelim dönüşlere. Virajı çok iyi Futura’nın. Viraj çıkışında gaz yakalaması çok başarılı bu aletin. Birincisi hafif (ben de 70 kiloyum, onun da etkisi var), ikincisi şasisi çok çevik; doğru gaza çok doğru tepkiler veriyor. İster yatır, ister hafif sarkarak fazla yatırmadan yüksek hızda dön; hepsinde çok net, çok anında tepki veriyor. Ben henüz tam askı ile dön(e)miyorum. Hoş çok da sürat virajcısı değilim ama Güvercinlik gibi art arda virajlar olduğunda Futura üzerinde yatırmıyor ya da yana inmiyor değilim 🙂

Bu arada bir diğer nokta, söylemeliyim ki Güvercinlik virajlarında yüksek devir bandında değildim. Oralara tırmandırınca devirleri, daha da tepkili, neredeyse sezgisel hale bürünüyor Futura. Daha akıcı ve resmen yırtıcı şekilde virajlara saldırıyor o devir aralıklarında.

Konfor Açısından Değerlendirecek Olursak

  • Tasarım ödüllü olsa da rüzgarı kesmekle pek işi yok ön camın. O nedenle kulak tıkacı şart. Yine de söylenmeli ki cam, boyundan itibaren göğüs bölgesini rüzgardan koruyor. O sebeple öyle rüzgar manyağı olmuyorsunuz ama ses alıyorsunuz kaskınızdan. Artısı ise önünüzde görüşünüz hep açık zira cam altta ve görüşünüzü depoya yatınca bile kesmiyor.
  • Benim boyum bir yetmiş sekiz, yani ne kısayım ne uzun. Sürüş konumum hafif yatık (ne racing gibi yatık ne turing gibi dik, ikisinin arasında) olmasına rağmen ne sırtım ne elim kolum ne de belim ağrımadı.
  • Sele çok rahat, hem boyut, hem şekil hem de sertlik olarak ideal.
  • Ayaklıklar ideal konumdalar ki ne ayaklarım ne baldırlarım hiç ama hiç yorulmuyor, hem de depoya dizlerimle sarılarak sürüyorum genelde.

Peki Ya Yakış?

Yakış olarak ise yüz km.de beş litre civarında yaktı, hem gidişte hem dönüşte. Bodrum çıkışı Opet’ten 71.40 Lira 95 oktan benzin aldık (litre 4.67 TL idi), 250 km. sonra vardığımızda hala sekiz – dokuz litre (Futura’nın göstergesi direkt lt. olarak veriyor depodakini) benzin ile yolculuk bitirmek böyle performanslı giden ve binlik bir iki silindirli için çok iyi.

   Son not: İleri sürüş gerçekmiş.
Toplamda beş yüz elli km. kadar yol yaptık gidiş dönüş, bir kere sert fren yapmadık. Bırak sert freni, çoğu zaman kırmızı ışıklarda bile hızımızı uzaktan ayarlayıp ayağımızı yere koyma ihtiyacı duymadık.
Ve inanın böyle sürebilmek çok ama çok keyif verici…

* Sürat ibresi olmadan nasıl gidiyorsun diyorlar:
   Bal gibi de gidiyorsun zira limit noktasını takip edince zaten öyle aman aman süratli gitme şansın yok. Gördüğün kadar gidebilmeye başlayınca süratin kaç diye bakmana gerek kalmıyor. 
   Devir  ibresi olmadan nasıl gidiyorsun diyorlar:
   Mis gibi de gidiyorsun zira zaten gaz tepkisinden, şanzumanın titreşiminden, motorun (makinenin) titreşiminden bütün bilgileri alabiliyorsun (hatta ön tekerlekten bile), devir göstergesiyle hiç işin olmuyor. 

Futura Uzun Yol Değerlendirme 2’inci yazı için buraya tıklayınız.

Moto Tanıtım – BMW F800 GS (2008 Model)

BMW F800 GS tanıtım

BMW F800 GS bilinen fakat tanınmayan bir motosiklet. Kullananlar garipseseler de ilk başlarda, zamanla huyunu suyunu öğrenince keyfi sürülen bir model çünkü. Aşağıda ayrıntısıyla anlatıyorum ama burada kısaca söyleyeyim:

BMW F800 GS tork için üretilmiş bir model ve torkunu alt devirlerde veriyor.
Normal motosiklet gibi devirli sürmek yanlış olacaktır.

İstanbul’a gidildi, yaklaşık bir beş yüz kilometre İstanbul’da kullanıldı. Oradan İzmir yolu’nun yarısına kadar (yani 300 km. kadar) da şehirler arası kullanıldı, işte BMW F800 GS!

F800GS, çekirge
Çekirge

İstanbul şartlarında kullandığım F800, ki ben kendisine “çekirge” diyeceğim, beni hayli şaşırttı.

Interkom sağ olsun konuşa konuşa sürdük

Tasarımı ile sizi şaşırtmaya bir süre devam eden bir motosiklet Çekirge. Özellikle ilk deneyimlerinizde.

İlk başta, üzerine ilk çıktığımda, büyük, hayır büyük değil yüksek geldi; ki ben bir yetmiş sekiz boyunda bir adamım. Tabii ki ilk akla gelen şey sıkışık trafik oluyor. Hele tepesine çıkıp Boğaziçi Köprüsü ve akşam trafiğinde Etiler’den Suadiye’ye gideceksen…

Mesela: “Yola çıktım. Dik ve dar bir dönüş, yokuş yukarı. Dönemedim ve durdum, sola yatmaya başladı çekirge. Tutamayacağım derken tahminimden çok daha kolay bir şekilde diktim ve devam ettim.” Neden? Çünkü birincisi alet yüksek olunca gidonu da yüksekte oluyor, artı gidonu geniş. Böylelikle, manivela gibi o kocaman yüksek kütle kolayca elle ve dizlerle yönetilebilir oluyor.

Yönlendirmesi ve kıvraklığı etkileyici. Neredeyse hiç sıkıntı çekmiyorsun çünkü dar manevrası ve düşük hız kullanımı çok kolay. Sanki arazi için değil şehir içi kullanım için yapılmış gibi.

İlk kez enduro kullananlar ön çatalın uzunluğunu, yüksekliğini hop hop yaylanışını şaşırtıcı bulabilirler; lakin alışması çok kolay, üstelik hiç de rahatsız edici değil.

F800GS feribotta

Motor özelliklerine gelince; düşük devirde sessiz ve torklu. Sessiz derken bağırmıyor, lakin sesi tok ve güzel. Vites aralıkları kısa. 110 – 120 km./saat sınırını geçmezseniz çok az yakıyor (100 km.’de 3.5 – 4 litre civarı, ki bu çok iyi bir rakam gerçekten, hem de 800’lük bir alet için).

Uzun yol nasıl oluyor derseniz; çok açık ki bu alet uzun yol için yapılmamış. Belkide bu yüzden 1200 GS falan var 🙂 Birincisi uzun yolda dar sele iyi bit fikir değil. Rahatsız oluyor musunuz? Hayır, çok değil ama geniş sele gibi de rahat değil. İkinci olarak ise şu var, 100 – 110 km/saat sonrasız hızlarda çok rahat değil. Ha gidiyor mu, gidiyor. Ama 120 km/saatlerde devir bandının orta üzerindesiniz, uzun yolculuklarda titreşimi sesi yoruyor. Sürüş özelliği derseniz işte orası uzun yolda iyi. Yatması kalkması kolay, virajı iyi, güven verici. Bu arada BMW kullananların akıp giden bir yol stili var derler ya, işte bu alete binince siz de olduğunuzdan daha akıcı, daha yumuşak kullanıyorsunuz, zira Çekirge sizi öyle bir kullanıma itiyor.

Bir güzellik daha: uzun yolda arada peglerin üzerinde ayağa kalkarsınız ya, Çekirge’de bu çok zevkli. İlk ayağa kalktığınızda hoop! gidona yapışıyor dizleriniz ve elleriniz elciklerin üzerinde kollarınız gerilmeden ayaktasınız!

BMW F800 GS
Bu GIVI kaskı çok seviyordum.

Hmm, agresif sürüşü unuttum: cevap veriyor, gaz vere vere atlaya hızlana gidiyor hem de rahatça.

Fiyat 26 bin lira civarı, 2008 model, arka çantalı (sert körük çantalardan), ABS’li olarak aldık.

Bu parayı eder mi derseniz, BMW’lerde böyle bir şey var, o paraya ne seçenekler var deniyor hemen ama şu da bir gerçek ki aldığınız paraya kolayca elden çıkarmanız da mümkün; BMW’de Türkiye’de bundan kazanıyor biraz da…

İkinci motosiklet olarak şehir içi kullanımı için doğru bir seçenek diyerek yazımızı noktalayalım.

BMW F800 GS istanbul sahillerinde

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Soğukta Yolculuk ve Birikenler

BMW K1200GT ön cam karlı

Motosiklet, kışın soğukta sürmek için hazır olmayı şart koşar. Üç altın kuralı vardır:

  1. “Kötü hava yoktur, yetersiz donanım vardır.”
  2. Fizik kuralları esnemez (buzda kayarsınız).
  3. Yol ve kurallarla inatlaşılmaz (çok daha çabuk ve fazla yorulursunuz).

Bora geçen hafta sonu İstanbul’dan İzmir’e ağır kış şartlarında geldi. Her türlü yağış içeren,aşırı soğuk ve sınırları zorlayan bir sürüş oldu. İşte birikenler:

  • Termal içlikler işe yarıyor, fakat kalitelisi olmalı.
  • İyi eldiven + elcik ısıtma dahi rüzgar kesici koruma olmadığı sürece yeterli gelmiyor. Yani elciklerin önüne o plastik parçaları boşuna koymuyorlarmış. Elcik ısıtma sadece elin içine fayda ediyor. Elinin içi yanarken dışı rüzgardan buz gibi olabiliyor, hatta sürüşünü etkileyecek kadar.
  • Kar, ya da sulu kar su gibi değil, vizörden gitmiyor
    • yapışıp kalıyor, birikiyor ve görüşü kapıyor. Bora uzun süre vizör açık gittiğini, başka çıkar yol bulamadığını söyledi. Tabiidir ki bu şekilde gitmek insanı çok zorluyor. Yüzüm acıdı ama devam edebilmek için başka yol yoktu diyor.

Yol boyunca hava şartlarını görün!
Karayolları Tahmin Sistemi – Yol Üzerinde Hava Nasıl?
görmek için buraya tıuklayınız

Kışın soğukta motosiklet sürmek için neler yardımcı olur?

  • Devamlı şeker takviyesi iyi geliyor. Soğuk havada üşümesen de enerji kaybediyorsun ve şeker soğukla daha iyi savaşmana yardımcı oluyor.
  • tırıp kan deveranını arttırmak hem soğuğu, hem de yorgunluğu uzaklaştırmada faydalı olacaktır bacaklara.
    • Kardan korkma motosiklet karda iyi gidiyor. Fakat buz öyle değil. Buz olduğunu düşünce anlıyorsun.
    • Buzda düşünce kuru asfalt gibi değil, kayıp öyle aynı hızla devam ediyorsun. Durmak için bir yerlere tutundum dedi Bora. Yoksa bir yere çarpana kadar öyle devam ediyormuşsun…
    • Geçen araçlara dikkat etmeli, hele hele karşıdan geçen araçlara da. Zira bir geçiyor, “foşş” çamurlu kar banyosu yapıyorsun ve o çamur vizörü bildiğin kapatıyormuş.

“Aslında bu yukarıdaki deneyimlerden çıkan sonuç şu:

“Buzlanma ve karın yeni başladığı günlerde motosikletinle yola çıkma”

Bu yazının devamı olarak: “Gideceğim” Demenin Psikolojik Tarafı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Ayrıca: Kış Kategorisi yazılarını da buraya tıklayarak görebilirisiniz.

Sonuç

Soğuk hava ve gizli buzlanma

Gizli Buz

Gizli Buzlanma: görünmeyen tehlike

Kış şartlarını yaşadığımız bu günlerde, sizleri yollarda bizi bekleyen önemli bir tehlike konusunda bilgilendirmek ve uyarmak istiyorum. Gizli buzlanma yol üzerinde olan ama görünmeyen buzlanma türüdür.

Mavi buzlanma, saydam buz, kara buz gibi isimlerle adlandırılan bu olgu, bir çok kişinin kaza yapmasına sebep olmaktadır. Bir çoğumuzun farkında olmadığı bu durumu öğrenmek ve dikkate almak kış şartlarında yol güvenliğimizi arttırmak için  önemlidir.

Hepimizin bildiği gibi su sıfır derece ve altında  zaten donar. Bununla birlikte yol şartlarında buzlanma 6 dereceden itibaren başlayabilir. Çünkü o gün altı derece olacak demek, “Gün içerisinde en fazla altı derece olacak” demektir. Yani sabah, akşam, güneş görmeyen  yerlerde hava sıcaklığı altı derecenin altında demektir. Dolayısıyla gizli buzlanmanın olacağını düşünerek planlama yapmak yol güvenliğimiz için şarttır.

Hava sıcaklığı donmaya yakın bir dereceye düştüğünde yol yüzeyindeki su donar. Yol yüzeyinde ince, mat ve hemen hemen görünmeyen bir buz tabakası oluşur.

Sürücü bunu farkedemez ve yolu kuru olarak algılar. Bu olay mavi buzlanma, gizli buzlanma, saydam buz yada kara buz olarak adlandırılır.

Gizli buzlanmayı nerelerde aramalıyız?

Deniz kenarı, köprüler, viyadüklerde.
Gölgelerde.
Rüzgarlı ve güneş almayan (ısınmayan) alanlar gizli buz için uygun alanlardır.

“Gölge, rüzgar ısıyı daha da düşürür. Bu nedenle gün içerisinde 6 diyorsa, sabah ve akşam, devamlı güneş görmeyen yerde buzlanma bekleyin.”

Gizli Buzlanma  - yol bilgisayarı uyarı

Gizli buzlanma varsa, boş bir otoyolda araç kullanırken hafif bir viraj alırken dahi birden aracınızın kaydığını hissedersiniz. Aniden 360 derecelik bir dönüş yaparak kendinizi bir hendekte bulabilir yada bariyerlere çarpabilirsiniz.

Saydam buz hemen hemen görünmez olduğundan son derecede tehlikelidir. Yol yüzeyi çıplak ve kuru göründüğünden sürücü normal hızda seyrederken kendini emniyette hisseder. Ancak beklemediği bir anda direksiyon hakimiyetini kaybeder.

Gizli buzlanmanın yoğunlaştığı yerler?

Yolda gizli buzlanma olduğunu nasıl anlarsınız ? Aşağıdakiler gizli buzlanma olasığını çok yükselten bazı yol durumlarıdır:

köprü buzlu olabilir
  • Donma noktasının hemen üstünde ve altındaki dereceler.
  • Bir gün önce yağan yağmur ve aşırı ayaz.
  • Yol kaplamasının koyu ve mat görünmesi.
  • Yolun ağaçlarla veya diğer engellerle gölgede kalan kısımları, örneğin doğu-batı yönündeki tepenin aşağı tarafı. Bu gibi bölgeler sabah güneşinin halen erişemediği alanları oluşturur.
  • Köprüler, üst ve alt geçitler.
  • Yolun, bir göl kenarını ve nehir yatağını takip ettiği nemli alanlar.
  • Geçmişte saydam buzla karşılaştığınız yerler.

Köprüler, viyadükler ise ayrıca önem göstermemiz gerek noktalardır. Çünkü yoldan daha önce ve daha fazla buzlanmaya maruz kalırlar. Bunun sebebi, yoldan farklı olarak soğuk rüzgarın sadece yol üzerinden değil, altından da geçmesi ve köprüyü, viyadüğü daha fazla soğutmasıdır.

Bu yazı Kış | Motosiklet Sürüş Teknikleri | Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Git – Gör, Isparta

Isparta girişi gül heykelli döner kavşak

Antalya’daydım, motosiklet ile Isparta yolu yapayım dedim, yaptım. Ben Isparta’yı beğendim.

Ufak, derli toplu bir çarşı, güzel binalar, her şey ucuz. Yalnız alkol yok bilesiniz.

Üniversitenin etkisini hissettim ben oradayken, zira ramazan vaktiydi. Gündüz de gece de gençler vardı şehirde.

Gidecek öyle aman aman yer, oturacak çok seçenek yok.

Gelelim benim sevdiklerime. Yaya gezilebilecek bir yer Isparta. Ben bir çok eski ev, değişik mimari yakaladım ve fotoğrafladım.

Yolu (Antalya – Isparta) risksiz, kolay. Çalışma varsa dikkat. Ben giderken vardı, dikkat etmezseniz bir anda mıcır dökülen alanlara hızlı girme riskiniz var.

Isparta Valiliğinin hazırlamış olduğu şöyle bir sayfa var, daha iyi tanımak isterseniz buyurun tıklayın.

Bu yazı Moto Rota, Gezi Yazıları, Git-Gör kategorisinde yayımlanmıştır. Kategorinin tüm yazılarını görmek için buraya tıklayınız