Siz hızınızı belirlersiniz…

motosiklet güvenliği hız düşürmek: fizik kuralları ve sonuçları

Motosiklet güvenliği hız düşürmek demek, doğru zamanda ve doğru yerde hız düşürmek iyi sürücünün tanımıdır. Türkiye’de adlandırıldığının tersine ileri sürüş yerine: sakınarak sürüş desek aklımıza daha doğru bir yansıma ve algıma yerleştireceğiz aslında.

İşte tehlikeli nokta geçişlerimizde motosiklet güvenliği hız düşürmekten geçer diyebiliriz. Bu yüzden aşağıdaki uyarıyı hiç unutmamak lazım:

“Siz hızınızı belirlersiniz, fizik kuralları da sonuçlarını…”

İstediğiniz kadar iyi öğrenmiş, istediğiniz kadar iyi hocadan ders almış olun. Motosikletiniz istediği kadar gelişmiş sürüş destek sistemlerine sahip olsun:

“fizik kurallarını aşamazsınız”

Sürücüler olarak tepki süremiz var, verdiğimiz komutun çalışma ve etki etme süresi var. Ama ne olursa olsun fizik kurallarına da tabiyiz: lastiğin ve asfaltın sürtünmesi yani tutuşumuz sınırsız değil mesela. İşin bir diğer yönü: sürat ile ortaya çıkan, biriken ve hızlandıkça artan enerji.

Fakat en önemli olan: azıcık, birazcık sürat düşürmenin bile bize kazandırdığı çok önemli, hayat kurtaran ya da sonlandıran zaman farkı. İşte aşağıdaki video bunu anlatıyor.

Tehlikeli noktalardan önce birazcık yavaşlamak nasıl fark yaratıyor?

Önerilen Yazılar

Siteiçerisindeki şehiriçi sürüşü ile ilgili yazıları burada görebilirsiniz (tıklayın).

Video kaynağı: TAC, Transport Accident Commission

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayınlanmıştır.

Motosiklet debriyaj ayarı

motosiklet gidon sol taraf debriyaj kolu

İhmal edildiğinde hem konforumuzu hem de sürüşümüzü etkiler bu iş. Oysa motosiklet debriyaj ayarı çok basit ve kolaydır. Peki nasıl yapacağız?

Motosiklet debriyaj ayarı ayarı nasıl yapılır?

Ayarı doğru bir debriyaj sisteminde:

  • Debriyaj kolunda boşluk olmamalı,
  • Debriyaj kavramayı ve ayırmayı kolun başında ve 1.5 – 2 cm.’de tamamen bitirmeli,
  • Debriyajı bıraktığınızda vites geçişi keskin ve net bir geçiş olmalı,
  • Birinci viteste motosiklet gaz vermeden rölantisi ile akar haldeyken kesintili değil devamlı bir çekiş olmalı.

Eğer üst taraftaki ayar (debriyaj kolundaki ayar) en sonda ise kablonun diğer ucunda (yani şanjmana, vites kutusuna giren noktada) bir ayar yeri daha vardır. Alt kısımdan ayar yapmak için önce koldaki ayarı zıt yönde en sona dayamayı unutmayınız ve sonra alt taraftaki ayarlamayı yapınız.

Alt kısımdaki boşluğu ise debriyaj kolu serbest haldeyken, kabloyu tatlı sıkı gerecek kadar ayarlamalısınız. Kablonun fazla gergin olması debriyajı az da olsa devamlı çekili tutacak, fazla yumuşak olması ise debriyaj kolunda boşluk yapacaktır.

motosiklet debriyaj ayarı - alt giriş

Debriyaj fazla sert ise?

Eğer kol sert ise kablo ile kılıfı arasında sürtünme artmış olabilir. Bunu gidermek için kabloyu kılıfından tamamen çıkartarak (sıvı yağ değil) yağlamak yardımcı olacaktır.

motosiklet elcik ayar

Birçok motosiklette debriyaj kollarındaki ayar mekanizmasında kendiliğinden boşalma olmaması için bir sabitleme parçası vardır. Ayarı yaptıktan sonra bu parçayı sıkıca pasolayarak mesafeyi sabitlemeyi unutmayınız.

Bu parça aynı zamanda ayar yapmanızı da sağlar. Kilidini açarak, debriyajın kola yakın tarafındaki pasolu ucu çevirerek debriyajdaki ufak boşluğu alabilirsiniz. Zira debriyajınız kullandıkça aşınır ve boşluğu artar.

1- Elcikteki pasolu ayar civatasını döndürerek ya da ayar düğmesini kaydırarak.
2- Alt kısımda (motor bloğu bölümünde) debriyaj girişindeki ayar mekanizmasını kullanarak.

Ayar ile düzeltebilirsiniz. İlk olarak elcikteki ayara, ikinci olarak da alt tarafta debriyaj tasının girişindeki mekanizmaki ayar olanaklarına bakınız.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Motosiklet Sürüş Teknikleri, Püf Noktası ve Tamir & Bakım kategorilerinde yayımlanmıştır.

A.R.T. Puanım Sonrası

eğitim puanı sonrası kapak görseli

Puanım belli olduktan sonra aklımdan geçenler.

“39”

Az geldi önce. “Ben daha iyi sürüyorum!” dedim. “Hocam puanımı kırdığı yerde hata etti. O pozisyonda şu vardı, bu vardı; ben ondan öyle yaptım, haklıydım?” dedim.

Dünya tanıyor hocalıklarını, ben “Yok!” dedim. “Yanlışlar abi” dedim.

Sonra sakinleştim.

Kendilerinden aldığım eğitimin her gün, her sürüşte beni nasıl değiştirdiğini fark ettim. “Gayet te iyi sürüyorum, ama sisteme uymuyorum. Lan nasıl uyayım, daha sistemi göreli ne ara oldu ki?” dedim.

Bir de şu yönü var işin, ki haklı A.R.T.’çılar. Şimdi ilk yol kontrolünde 30 puan alırsan bildiğin gaza gelirsin.” dedim, “Uğur’lar, konuştuğumuz iyi sürücüler Aybars’lar, hocalar bile en fazla 20 puan alıyor bu sistemde. Kimse hocalara Uğur’a yakın sürdüğümü söylemeyez, benimki ne doyumsuz bir hırstır?” diyerek utandım.

Sonra 40 ve üstü ciddi iyi puan” dedim. Açıklamaları okumadığım için oluyor bunlar, zira ben Türk’üm! Anlamak istemiyor(d)um çünkü 100 üzerinden 39 gibi çalışıyordu kafam.

“Çünkü ben bizi ufaklıktan alıştırdıkları gibi, iyi sürmek değil yüksek puan almak istiyordum…

Bak 39’un açıklamasına:

“İleri seviyedeki bir sürücünün tüm özelliklerini sergileyen yetenekli bir sürücü.” + ” Ortalama bir sürücünün oldukça üstünde bir seviyede.” Hatta şöyle bir metin vardı puanımın dökümünün olduğu sayfada, açıklama olarak:

“Not: Bu kriterlerin hepsi de ”İleri Sürüş Teknikleri” ile ilgili, konu kriterleridir… Bu sebeple, değerlendirme puanlamalarınıza göz gezdirirken, kriter puanlamalarına, ”İLERİ SEVİYE SÜRÜŞ BECERİSİ” içinde kullanımlarının değerlendirilmesi olarak bakınız..”

Ve en sonunda da şunu fark ettim. Nelerde iyi olduğum değil, nerelerde zayıf olduğumu denetlediler. Toplam puana değil, puanı yüksek olmayan taraflarıma bakmam lazım benim.

Kötü puanlarımı görmek onlara değil bana yarayacak ve ben sistem öncesine göre daha iyi bir sürücüyüm (ama hoca yine de bir kaç puanımı gereksiz kırdı, o ayrı :))

Aysel H

AYSEL h Kapak

Kim bu Aysel H. ve sayfalarımızda ne işi var? Aysel H bir kişi değil bir kısaltma. Aslında A.Y.S.E.L.H demek daha doğru olacaktır.

Bu kısaltma motosikletimize binmeden önce kotrol etmemiz gerekenleri bize hatırlatan bir formül. ROSPA’dan geliyor ve özgün ismi (İngilizcesi) P.O.W.D.E.R. Açıklamak için dilimize çevirirsek A.Y.S.E.L.H. :

  • A > Akaryakıt
    Burada belirtmek gerekir ki arada depo kapağını açıp bakarak  ibre ile depodaki seviyenin kontrol edilmesi uzun yolda bizi şamandıra arızalarından koruyacak ve benzinimiz var sanırken yolda kalmaktan kurtaracaktır.
  • Y > Yağlar
    Motosikletimizde sadece motor değil, amortisör yağları da olduğunu unutmayınız.
    Motor yapını nasıl kontrol edeceğini herkes biliyordur fakat amortisör yağlarını şöyle kontrol ediyoruz:
    İnce kısımla kalın kısmın birleştiği yere parmağımızı sürterek yağ olup olmadığını kontrol ediyoruz. Elimize yağ bulaşıyorsa yağ kaçağı var demektir ve bu çok ciddi bir sorundur. Amortisör sistemi sağlıklı çalışmayan bir motosiklet iyi dönemez, iyi duramaz hatta iyi kalkış yapamaz.
  • S > Su
  • E > Elektrik
    Burada elektrikten kasıt, elektrik ile çalışan her şeydir.  Yani bu kısım, farları, sinyalleri, konsoldaki göstergeleri, hatta cama tutturduğunuz telefonunuzu bile kapsar (yola çıkmadan telefonunun işini bitir, navigasyon adresini yolda değil tekerler dönmeden bitir gibi).
  • L > Lastikler
    Kesik – çizik  – delik – çivi vs. gibi yabancı cisimler var mı?
    Lastik basınçları doğru mu?
    Jantlarda eğrilik, çatlak, anormallik var mı?
  • H > Hasar Kontrol
    Dışarıdan görünen parçalarda (karinaj, arka tabla, seleler, rüzgarlık, çamurluk vs.) oynama, yerinden çıkma, boşluk var mı?

POWDER olarak ise açıklaması şöyle: 

P (A) = Petrol, akaryakıt
O (Y) = Oil yani yağ
W (S) = Water su
D (H) = Damage, yani hasar
E (E) = Electric yani elektrik
R (L) = Rubber yani lastikler

Bu yazı Motosiklet Acemilieri İçin kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Motosiklet Kulaklığı

motosiklet kulak içi tıkaç örnekleri

Motosiklet kulaklığı (özellikle uzun sürüşlerde) gerekli bir aksesuardır. Peki kulaklık tipleri nelerdir ve kullanınca bize faydası ne olacak? Her şeyden önce şunu söyleyelim:

“Motosiklet kullanırken bizi en çok yoran unsurlardan birisi aldığımız rüzgar gürültüsüdür.

motosiklet eğitim - kulak içi kulaklık
Önemli olan türü değil, işlevi.

Bu gürültü hem bizi yorar, hem yoldan ve çevremizden koparır. Bunun sonucunda algılamamızı yavaşlatarak ve azaltarak sürüş güvenliğimizi tehlikeye atar. Bu etkiler özellikle yarım saati aşan uzun yol şartlarda etkisini gösterir.

“İşte yukarıda sıralanan sebeplerle şehir içi sürüşleri hariç kulaklık kullanmalı ve kendimizi daha dinç, yorgunluğu daha az hissetmeliyiz.”

motosiklet eğitim - kulak içi ipli kulaklık

Bir diğer önemli nokta ise rüzgâr sesinin kesilmesinin sürüşe, sadece sürüşe odaklanmamızı kolaylaştırması. Burası çok önemli, neden derseniz sürüş büyük oranda zihinsel bir faaliyet olduğu için sürüşe odaklanmak güvenliğimizi çok arttırıyor. Kulaklık bu iş için de çok doğru bir unsur.

Şahsen ben kulaklık kullandığım zaman yola çok daha iyi yoğunlaşabiliyorum ve sürüşümden daha büyük keyif alıyorum. Bu sebeple size de özellikle uzun yolda mutlaka kullanın diyorum.

Peki ama hangi kulaklık derseniz, en ucuzu en basiti bile fark yaratacak ve işe yarayacaktır.

Ayrıntılı bilgi ve gürültünün sürüşümüze etkileri:

Rüzgar Sesi (Gürültüsü): Görünmez Tehdit

Araştırmalar şehir içi sürüş hızlarının üzerinde rüzgar sesinin rahatlıkla 100 dB (Desibel, sesin şiddetini ölçmeye yarayan birim) ve üstüne çıktığını gösteriyor. Bu seviyelerdeki gürültü ise zihnimizi devamlı yorduğu için yoğunlaşma (konsantrasyon), sisteme uyma/uygulama, güvenliği azaltma – tehlikeyi arttırma gibi etkilere sahip. Üstelik sürüş sonrasında da devam eden olumsuz etkiler için sürüşümüzü kalıcı duyma bozukluğu (kalp-damar sistemi etkileri,  baskı (stres), uyku bozuklukları, yorgunluk, geç tepki verme gibi etkiler örnek verilebilir.

Yüksek ses ve gürültünün kulağımıza verdiği zararı bu Kalıcı Sağır Oluyorsunuz! yazımızda görebilirsiniz.

Şehir içi ve dışı kullanımda püf noktaları

Şehir İçi Şehir Dışı Püf Noktaları

Şehir içinde;

  • Yolda her zaman bilgi toplayın ve değerlendirin,
    • ( SIPDE-TATKU > Tara/Anla/Tahmin Et/Karar Ver/Uygula )
  • Bakışınızı her zaman yüksek tutun (görebileceğiniz kadar ilerisini görmeye çalışın),
  • Mümkün olduğunca yolun en sağ şeridini kullanmamaya özen gösterin,
  • Arabaların arasından geçiş (Filtering) yaparken araçların kör noktasında kalmamaya özen gösterin,
  • Süratinizi her zaman trafiğin akış hızından %10 daha fazla gidecek şekilde ayarlayın,
  • Motor kompresyonuyla veya gaz keserek durabiliyor olsanız bile freninize mutlaka dokunun ve arkanızdaki sürücüye yavaşladığınızı hatırlatın,
  • Dönüşlerde mutlaka ama mutlaka sinyal verin,
  • Dönüşlerinizi tamamladıktan sonra sinyalinizi kapatmayı UNUTMAYIN,
  • Trafikte her zaman araç sürücülerine dikkat edin (telefonla mı konuşuyor, yanındakiyle mi konuşuyor, aklı bir karış havada mı, vs.),
  • Park etmiş araçlara dikkat edin (ön lastiklerine bakın),
  • Dönüşlerde önceden pozisyon alın, sapaklara veya virajlara son anda girmeyin,
  • Yoğun trafikte filtering yapamıyorsanız araçların sol tekerlek izini takip edin,
  • Tüm duyularınızı açık tutun (yoldaki izlere dikkat edin, bitümlü yamalar, metal rögar kapakları, raylar, benzin veya mazot lekeleri, mıcır, toz, vs.),
  • Trafik ışıklarında beklerken arkanızdaki araçları da kontrol edin,
  • Yoğun olmayan yollardaki trafik ışıklarında beklerken (özellikle geceleri) şeritte değil, kaldırımlara yakın yerlerde durun, ön veya arka freniniz mutlaka SIKILI olsun,
  • Her zaman doğru pozisyon, hız ve viteste olun, vitesle oynamaktan çekinmeyin,
  • Acil durumlar için PANİK FREN çalışması yapın,
  • Acil durumlar için elinizin altında rezerv güç olmasına dikkat edin,

Şehir dışında;

  • Yolda her zaman bilgi toplayın ve değerlendirin,
    • ( SIPDE-TATKU > Tara/Anla/Tahmin Et/Karar Ver/Uygula )
  • Bakışınızı her zaman yüksek tutun (görebileceğiniz kadar ilerisini görmeye çalışın),
  • Karayolu veya otobanlarda giderken gerekirse üzerinize reflektörlü bir yelek giyin, motorunuzun ışıklarını açmayı unutmayın,
  • Eğer dönmeyecekseniz sapak şeritlerinde kalmayın, mutlaka orta veya sol şeridi tercih edin,
  • Trafik levhalarına dikkat edin, gereksiz yere konulmadıklarına inanın,
  • Bozuk yol şartlarında hızınızı düşürün ve araçları çok yakından takip etmeyin,
  • Özellikle uzun araçları sollamaya çalışırken doğru pozisyon, vites ve hızda olduğunuza emin olun,
  • Sapaklarda, kasaba, köy gibi yerlerde sollama yapmayın,
  • Meskûn mahallerde hız limitlerine uyun (azami 50 km/s),
  • Hayvanlardan uzak durun, yolda engel teşkil ediyorsa yavaşlayın, tepkilerinin beklediğinizden farklı olabileceğini aklınızdan çıkarmayın,
  • Kapalı virajlarda (sonunu göremediğiniz viraj) risk almayın, özellikle bölünmemiş yollardaki kapalı virajlarda sizin şeridinizden de bir araç çıkabileceği ihtimalini göz ardı etmeyin,

Sevgilerimle,
Uğur ERTEKİN

Bu yazı Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayımlanmıştır.

Şehir içinde arka fren kullanımı

motosiklet arka fren sağ ayak frende

Şehir İçinde Arka Fren kullanımı aceminin şehir içi sürüşündeki sorunlarının bir çoğunu çözer.

Şehir içinde derken kastımız aslında düşük hızdaki sürüşlerde yapılan frenlemedeki tekniktir.

Önce teknik bilgiyi verelim. Ön fren yapıldığı, hele hele sert yapıldığı zaman ön fren amortisörü çalışarak aşağıya iner. Bu durum motosikletin ve de bedenimizin dengesini bozduğu için yalpalama ve yatmaya sebep olur; hele hele gidon çevrik ise bu etki daha da güçlü olur.

Oysa arka fren bu tür etkilere sebep olmaz.

“Bu nedenle düşük hızda ve özellikle dar manevralarda, arka freninizi kullanınız!”

Şehir içinde arka fren kullanımında tecrübe edinmek için kapalı alanda arka frenle durma alıştırması yapınız ve beyninize kazıyınız.

Arka Freni Ezerek Gitmek

Amaç arka fren pedalına kontrollü bir basınç sağlayarak bunu gaz (ve gerekirse debriyaj) ile karşılamak. Yani bir yandan arka tekerin frenlemesini yaparken hızı ve kontrolü sağlayacak el becerisine ulaşmaktır.

Özellikle durmadan hemen önce arka frene uyguladığınız basıncı azaltma işini çalışmanızı tavsiye ederiz.

Sabit Duruş Kuralı

Arka fren ile durmak bir konuda daha işimizi kolaylaştıracaktır. Arka fren ile durduğunuzda bekleme yapmak için doğru konuma daha rahat geçeceksiniz. Çünkü motosikletimiz sabit halde dururken doğru vücut konumu, sağ ayak frende, sol ayak yerde olduğundan; ayağımız zaten arka fren pedalında olduğundan duruş sonrasında bize kalan sadece sol ayağımızı yere koymak olacaktır.

Sonuç

Bu yazı Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Yavaş hızlarda: Arka fren pedalını ezerek gitmek

motosiklet arka fren sağ ayak frende

ART’ın kapalı alan eğitimlerinde karşılaştığım ve daha önce ne kimseden duyduğum, ne de bir yerde okuduğum bir teknikten bahsetmek istiyorum sizlere bu defa: arka freni ezerek seyir. 

  • Özellikle sıkışık trafikte gitmeniz gerektiğinde,
  • yavaş ve kontrollü seyir etmeniz gereken anlarda, örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken iki aracın arasından geçerken çok işe yarayan bir kullanım şekli bu.

yapılışı şöyle:

yarım debriyaj ve normalden biraz fazla gaz ile,

arka fren pedalına basarak değil basınç uygulayarak;

motosikletimizi çok düşük hızlarda ama kararlı ve dengeli kullanma şansını yakalıyoruz.

Bu kullanım şeklinin teknik mantığı şu, bir yandan gaz verirken diğer taraftan fren yoluyla arka lastiği kasmak, motosikletimizi önden ve arkadan bir iple çekercesine dikelmesini ve dengesinin artmasını sağlıyor.

Açıkçası ilk başlarda o ayarı bulmak zor. Aynı anda hem yarım debriyajı, hem normalden biraz daha gaz vermeyi, hem de arka frene ne az ne de fazla fren basıncı uygulamayı hemen yapamamanız normal; fakat çok da zor değil. On dakikada dengeyi yakalamaya başlıyorsunuz, yarım saate ise tekniği kullanabilir hale geliyorsunuz.

Aklınıza hemen şu soru gelebilir: “Motosikletim zarar görür mü?” hayır ne debriyaja, ne gaza ne de arka frene fazla yüklenmemek işin sırrı. Bunu becerdiğiniz anda, zaten uzun süreler bu şekilde gitmeyeceğiniz için hiç bir sorun çıkmayacaktır.

Gelelim püf noktasına

Beceri, yarım gaz ve az fazla gaz ile gidiyor haldeyken,

basıncı ayarlayarak hızlanıp yavaşlayabilecek arka fren hassasiyetine ulaşabilmek.

Arka freni ezmek iyidir

Bu yazı Motosiklet Sürüş Teknikleri ve Püf Noktası kategorilerinde yayınlanmıştır

Git – Gör, Mordoğan > Karaburun

motosiklet karaburun dağ yolları

Motosiklet gezisi için her şeyin olduğu yer: Karaburun

Mordoğan Karaburun gezisi, İzmir çevresinde güzel yollar var dedirten motosiklet rotalarından birisi. Bu yazımızda Mordoğan ve Karaburun’u konu edeceğiz. Mordoğan ve Karaburun gezi rotası olarak mükemmel. Rotanın yolları ile başlıyoruz.

İzmir Mordoğan ve Karaburun yolu

Neden? Birincisi kıvrım kıvrım, motosiklet için özel yapılmış gibi yolları var. Firketeden (dar U viraj) geniş virajlara, birinci vitesten beşinci vitese kadar her hızda yatırmaya imkan veren rotadan bahsediyoruz. İzmir-Karaburun rotasının ikinci avantajı ise ister anayoldan, ister dağ yollarından kafanıza göre bir sürü rota olması.

Yaz için ister yeni (oto) yoldan, ister denize paralel eski yoldan gitme seçeneği de var. Ana yol (yeni yol) son derece iyi asfaltı, (büyük kısmı) bölünmüş yol olması ve yüksek süratlere izin veren yapısı ile birinci tercih. Yoğun trafik saatlerinde bile gaz açıp rahat rahat sollayacak boşluklar her zaman var. İlk kez gidiyorsanız bu yolu tavsiye ederim, nasılsa çok kez gidip geleceksiniz buraya 🙂

Karaburun yolu kışın tehlikeli olabilir

İzmir Mordoğan ve Karaburun yolu denize yakın yollardan oluşuyor. Özellikle on derece civarındaki havalarda nem ve rüzgar sürprizleri yapabilir. Karaburun yolunda normalde sert gaz açmaya alışkın olanlar kış şartlarında dikkat etmeliler çünkü depo tokatlamaya varacak rüzgar etkileri olabilir. Bu arada rüzgar konusunu şurada ayrıntılı şekilde işlemiştim.

“Öncelikle mart-nisan döneminde bile buzlanmaya dikkat. İki virajda asfalt ıslak gibiydi lakin bunlar buzlanmaya yakın kayganlıkta ıslaklıklardı. Birincisinde düşmeye yakın yalpaladık. İkicisinde gazı erken açıp sıyırdık. Yani hava soğuksa dikkat ediniz.”

Bunun dışında yol tam motosikletlik. Özellikle yüksek devirde sürüş alıştırması için bire bir. İkinci viteste 5000 devir üstü yapabilirsiniz bütün yolu çok da fren yapmadan. Dar dönüşler de var ama genelde tatlı virajlar. Trafik seyrek diyebiliriz yine de orta çizgiye çok yakınlaşmamakta fayda var. Zira yol çok geniş değil ve araçlar bazen ortalayarak geliyorlar.

Karaburun aşağı yukarı 100 km. uzaklıkta İzmir’e ama değer. Yüksek tempolu sürüşler de mümkün olduğu için yol tahmininizden kısa sürüyor.

İzmir Mordoğan ve Karaburun yolu, dağ parkuru

Karaburun iskelede balık yiyebilirsiniz ucuza. Ayrıca pansiyonu da var kalmak isterseniz. Karaburun iskelede yürüyüş yapabilirsiniz sahil boyunca. Haritanın bitiş noktası bu noktayı işaret eder.

Yol boyunca böyle güzel manzaralar göreceksiniz. Siz yine de bakışınızı yolda tutmayı ihmal etmeyin 🙂

İzmir Mordoğan ve Karaburun yolu

not: yolu Pan European ile yaptık izlenimler Pan penceresinden edinilmiştir.

Siteden Karaburun yazıları

Mıcırda Motosiklet Kullanımı

mıcırlı yol

Mıcırda motosiklet kullanmak zor iştir. Ya da şöyle söyleyelim: acemiyseniz zor, tekniğini biliyorsanız çok daha kolaydır. Ustalardan alıntı yaparak konuyu daha iyi anlamanıza yardımcı olaiblirizi sanıyorum, zira Uğur hoca, bu işin piridir.

Mıcırda motosiklet kullanmak, tekerinize devamlı taş değmesidir 🙂

Bu yazı Uğur ERTEKİN’den alıntıdır (ben de motosiklet.net adresinden almış bulunuyorum).

Bu yazıda müsadenizle, mıcırda güvenli motosiklet kullanımından bahsetmek istiyorum.. Motosiklet kazalarının en çok yaşandığı alanlardan birisi, mıcır ile asfaltın birleştiği yerlerdir.

mıcırda motosiklet kullanmak

Genel olarak yapılan hata, asfalttan mıcıra giren sürücünün (birleştiği yerde), bir anda gaz keserek veya frenlere asılarak yavaşlamaya çalışması ve devamında da maalesef kendini yerde bulmasıdır. Genelde böyle durumlarda sürücü, tam anlamıyla neden düştüğünü bilmez bile. Aslında tüm olay, sebep, motordaki ağırlık dağılımı ile ilgilidir…

Özellikle mıcırlı bir yolda, ağırlığı her koşulda motorun arka tarafında ve dolayısıyla arka lastiğinde tutabilmek işin doğrusudur. Bilinenin aksine, hız (sürat), mıcırvari ortamlarda dostumuzdur.

“Öncelikle bilinmelidir ki, motosikletimizin ön kısmı, anormal davranıyorsa bunu tek bir iş için yapar: düzeltme. Bu hareket ne olursa olsun amacı, “hata düzeltmek” tir. Yanlış olarak ne yaparsanız yapın, motorunuzun ön tarafının ve gidonunuzun alışılmışın dışındaki tüm hareketleri (sağa-sola yalpalaması vb..), motorun düz gitmesini sağlamak için şasesince yapılan toparlama ve düzeltme hareketleridir.”

“Onun için doğru olan, gidon anormal hareketler yapmaya başladığında onunla mücadele etmek değil, görevini yapması açısından serbest bırakmaktır (gidonu kendi haline bırakmak, mücadele etmemek, düzeltmeye çalışmamak, yumuşak bir şekilde tutmak..)”

Püf Noktası

Mıcırlı yola girmeden evvel yavaşlamamız gerekmektedir. Püf noktası, bu yavaşlamayı, mıcıra girmeden evvel kesinlikle bitirmemiz gerektiğidir.

mıcırlı yol

Diyelim ki 120 km/h ile seyir halindeyiz. İleride mıcırlı yolu gördük. Yavaşlamamız lazımsa  ki lazım, frenlerimizi de kullanıp süratimizi diyelim 50 km/h’a düşürdük. Ama devamında, mıcıra tam girerken çekişi sağlamak ve şasenin kararlılığını arttırmak için gazı açmamız gerekmektedir. Tam mıcıra girerken mutlaka gaz veriniz ve sabit (ortam uygunsa arttırabilirsiniz) o gazla gidiniz (yavaşladığınız sürat 50 km/h ise, mıcıra giriş süratiniz örneğin minimum 55 km/h olmalı..). Ön taraf ve gidon azıcık oynasa da bırakınız oynasın. Siz bakışınız ileride ve sabit gazlı bir şekilde seyrinize devam ediniz. Göreceksiniz ki son derece emniyetli, mıcıra gömülmeden ve gene son derece stabil bir şekilde seyrinize devam edebileceksiniz.

Bu arada hız mıcırlı ortamda ‘’dostumuzdur’’ derken, yapılabilecek olan aşırı süratlerden bahsetmiyorum. Yavaşladıktan sonraki arttırılmış hızınızdan bahsediyorum (20 km/h ye düştüyseniz, giriş hızınız minimum 25km/h…60 km/h ye düştüyseniz minimum 65 km/h.vb.). Mıcırda ve benzer ortamlarda ağırlığı arka lastikte istememiz bunun sebebidir. Gene amortisörümüzün kapanmamış olmasını sağlamak başka bir sebeptir. Ön tarafınız ne kadar hafifse, ağırlık ne kadar arkadaysa gidişiniz o kadar dengeli ve güvenlidir. Hatta oturuş pozisyonunuzu da bir miktar arkaya almanızda fayda vardır  (deneyin göreceksiniz)…

Mıcırlı yoldaki seyrinizde fren yapmanız veya ani gaz kesmeniz (etkisi fren yapmakla aynıdır ağırlığı ön tarafa taşır) motorunuzun amortisörünün kapanmasına, ön lastiğinizin mıcıra gömülmesine ve stabilitesinin bozulmasına yol açar. Hatta ve hatta sizi düşürebilir…

Mıcırlı yolda seyir halindeyken karşı şerit den gelen araçların yavaşlamanız için yaptıkları hareketlere (el işaretlerine) aldırmayınız. Onlar motosikleti bilmiyorlar. Sizin için güvenli olanı sabit hızınızla istikrarlı bir şekilde, mümkün olduğunca ağırlığı arka lastiğinizde tutarak, devam etmeniz ve bu arada gidonunuzu (hafifçe sağ-sol hareketi yapabilir) bir yandan, bakışınız hep ileride, serbest bırakmanızdır (mücadele etmemek). Göreceksiniz ki son derece stabil ve güvenli bir şekilde gidiyor olacaksınız.

Mıcırlı Bir Zeminde Viraj ve Yavaşlama?

Gevşek zeminde bir virajı en güvenli dönmenin (dikkat ‘’dönme’’ diyorum!) yolu, düşük süratTe, motoru en az yatırarak o virajı almaktır ( buradaki püf noktası aslında süratinizin az olması, çünkü süratiniz az ise motor az yatar. Süratiniz fazlalaştıkça yatışınız da arttırmanız gerekir). Peki güvenli sürati nasıl belirleyeceğiz? Aslında gevşek zeminin gevşeklik oranı uygun sürati belirlemenizde bir rehberdir.

Gevşeklik miktarını, motorunuzun ön süspansiyon ve gidon kısmından gelen bilgiler doğrultusunda anlayabilirsiniz. Gidonun veya ön tekerin oynama / hareketlilik miktarı size zemin hakkında bilgi verir.

  • Gevşeklik çok ise ön taraf daha fazla düzeltmeler yapar (sağa-sola oynamalar şiddetlidir)
  • Gevşeklik az ise bu oynama daha da azdır (oynama ne kadar fazla ise zemin o kadar gevşektir demiştik)

Arka lastiğin oynaması da size fikir verebilir, ama ‘’Ön Kısmı’’ daha çok dinleyiniz. Diyelim ki 60 km/h ile seyrediyoruz ve ileride bir viraj var. Motorunuzun ön kısmından gelen bilgileri dinleyerek, yoldaki tutuşa göre süratinizi ayarlayabilir ve o viraja güvenli bir şekilde girebilirsiniz. Bu 60 km/h ile de olabilir, daha yavaşlamanız da gerekebilir. Karar size aittir, çünkü sabit bir ‘’şu hız’’ kuralı hiçbir zaman olamaz. (değişen şartlar güvenli hızımızı değişken kılar, o sebeple “şu hız” diye bir güvenlik kuralı olamaz).

  • Mıcırlı bir zeminde yavaşlamanız gerektiğinde, kesinlikle ön freni kullanmayınız.
  • Yumuşakça gaz kesmeniz gereklidir.
  • Daha fazla yavaşlamanız gerekiyorsa da sadece yumuşakça arka freni kullanın (ön süspansiyonunuzun dalmasına, kapanmasına elinizden geldiğince engel olunuz. Bunu hiç istemiyoruz).
  • Unutmayınız, hangi koşullarda olursa olsun, olması gereken güvenli süratiniz, önünüzde görebildiğiniz alan dahilinde ve kendi şeridiniz içerisinde her zaman güvenle durabileceğiniz sürattir. Ki mıcırlı bir zeminde seyir halindeyseniz bu hız olabildiğince yavaş ve dikkatli olmak zorundadır.

Bu yazı Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.