Kaygan zeminler – deterjanlı su

Şehir içi sürüşte bizi bekleyen tehlikeden birisi de deterjanlı sudur. Kaygan zeminler içinde en tehlikeli olanlardan birisidir zira fark edilmesi zordur.

Sorun, deterjanlı suyun fazla kaygan olmasıdır.

motosiklet dersleri kaygan zemin deterjanlı su

Her apartmanın, her evin önü potansiyel deterjanlı su alanıdır. O kadarla kalsa yine iyi:

Deterjanlı suya, ana caddelerde de dikkat edin; araba yıkayanlar, apartman temizleyenler hiç çekinmeden ana caddeye suyu salarlar…

Çözüm?

Üzerinden geçmemek tabii ki en iyi çözümdür.

Kaçınılmaz hallerde ise dik (ek gidon hareketi yapmadan), sabit süratle (gaz açmadan, fren yapmadan) geçmek en iyi çözümdür.

Tekerinize deterjan değmesin, acemi ve yeni başlayan motosikletçiler dikkat etsin! 🙂

Kaygan zeminler ile ilgili yazılar

Bu yazı Güvenlik Tavsiyesi – Görsel ve Motosiklet Acemileri İçin kategorilerinde yayımlanmıştır

Motosiklet görünürlüğünü arttırma

Motosiklet görünürlüğünü arttırma, güvenlik için yapabileceğiniz en önemli unsurlardan biridir. Görünmek, kaza riskini azaltır.

Her şeyden önce, görünmek hedefi, en iyi güvenlik stratejilerinden biridir.

Bu sebeple:

Farlarınızı gündüz özellikle uzunlarda tutunuz.

Uzun farlar gündüz daha iyi görünmenizi ve dolayısıyla: fark edilmenizi sağlar. Üstelik gece de olmadığından kimseyi rahatsız etmez, sadece görünürlüğünüzü arttırır.

Ayrıntılı izahat:

Özellikle yaz aylarında ısı, yoğun ve güçlü ışık, aydınlık ortam, motosikletlerin ince yapısı, karşıdan gelen “ince ve ufak ve siyah kısımları olan” aracımızı “gözlerden saklar”. Biliyorsunuz, motosiklet sürücüleri olarak, görünmez durumdayız. Bizi görmüyorlar. İşte bu yüzden görülmediğimizin farkında olarak önlem almak, fark edilmek zorundayız.

Tavsiye Yazılar

“Motosiklet görünürlüğünü arttırma” yazısı Motosiklet Acemileri İçin ve Püf Noktası kategorilerinde yayınlanmıştır.

İleri sürüş, şehir içi risk değerlendirmesi

Motosiklet Şehir İçi Risk Tehlike Değerlendirmesi - Ters Şerit Park

Bir görsel, bir ders programımıza hoş geldiniz 🙂
Motosiklet şehir içi sürüşünde risk değerlendirmesi çok önemli.

Şimdi görsele bakın ve tehlikeyi arayın.

İlk bakışta dikkatimiz yaşlı teyzede değil mi?
Fakat bu sahnede çok çok ciddi bir tehlike ile yüz yüzeyiz.

yolda teyze

Acemi olanlar için işi biraz daha kolaylaştıralım: Şimdi teyzeyi karşıya geçirip sahneden çektik 🙂

Bir kez daha bakın; tehlike nerede olabilir, bizi kaçamayacağımız bir kazaya sevk edecek ciddiyette bir tehlike arayın.

ters park eden araçlar

Tehlike sağ tarafta, arka arkaya şeride ters park etmiş iki araçta.

Bir sonraki görsele bakın, ayrıntıları kırptım ve sadece sağdaki araçlara odaklanmanızı istedim.

Şimdi aklınızda canlandırın:

motosiklet şehir içi risk değerlendirmesi - ters park yakın çekim

Bordo aracın arkasındaki gri cip, yola çıkmaya karar verdi. Önünde bordo araç görüşünü kapıyor:

Sizi göremeyecek çünkü önündeki bordo araç görüşünü kapıyor!

Yola çıkmaya başlayacak ve bordo araçtan tamamen ayrılana kadar kör çıkış yapacak!

Çünkü sürücü (bize göre) en sağda ve önümüze atlayana kadar da bizi görme şansı yok…

Bu şekilde birden önünüze atlayan araca çarparsınız; bu kaçınılmaz. Bu yüzden:

Eğer yolun sağında bize doğru park eden araç görürsek, yapmamız gereken:
1- Gaz kes,
2- Fren yap,
3- Sol taraf (ters istikametten gelen trafik) izin verdiği kadar sola çık.
Çık ki, bu sağa ters park etmiş cahiller seni bir an önce görsün.

ters park sola kaçış alanı

Çünkü yine denemeyle sabittir ki terse park ettiği için oradan acele ve patinajla çıkıp bir an önce kendi şeridine geçmeye çalışacak…

Tıpkı bu dersimizde görüldüğü gibi, motosiklet sürmek akılla yapılan eylemdir.

Kitaplar ya da eğitimler size tehlikeyi aramayı ve bulmayı gösterir. Yapılması gereken “Sakınarak Sürüş” dediğim şeyi her sürüşünüzde gerçekleştirmeniz ve beyninizi bunun için şekillendirmenizdir.

Şehir içi sürüşte tehlikeyi görmek ile ilgili bir diğer yazı:

Tehlikeli noktalardan geçiş – hız

Tehlikeli noktalardan geçiş kapak görseli

Motosiklet sürerken tehlikeli noktalardan nasıl geçmeli?

Tehlikeli noktalardan geçiş belirli bir yaklaşım ve usulle yapılmalıdır. Öncelikle yapmamız gereken tehlikeli noktalardan önce bakış ve tutuş önceliğini sağlamaktır. Motosiklette Bakış konusunu ilk kez duyduysanız ve bilmiyorsanız buradaki yazıya mutlaka bir göz atınız.

Tehlikeli noktalardan geçiş kesinlikle, mutlaka, %110 güvenli ise:

Tehlikeli noktalardan geçerken gazı açın.

Bu hem motosikleti daha sağlam hale getirir,

Hem de tehlike alanını daha çabuk geçmenizi sağlar.

Burada amaç, gereksizce gaz açıp, kontrolsüz biçimde hızlanmak değildir. 
Tam ve emniyetli şekilde, tehlike noktasına gelmeden önce, sistemi kullanarak, emin olabildiysek (yüzde yüz on güvenli dediğimiz), tehlike alanından daha az süre harcayarak ve stabil (sağlam) şekilde asıl amaçtır.  

Kendinizi tehlikeye atacak biçimde kontrolsüz gaz açmayınız!

Son söz

İlgili yazılar

En tehlikeli noktalardan birisi kasislerdir. Kasis kaçırmayın! Ne kadar ciddi sonucu olduğunu videoda görebilirsiniz (video açılmıyorsa bağlantısı burada: youtube.com/kasis-gecis):

Bu yazı “Püf Noktası” kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Düşünme Yoluyla Öğrenmek – Motosiklet Felsefesi

yol kenarında düşünen motosilet sürücüsü

Motosiklet felsefesi, motosikletin sürücüsünü dönüştürmesini de içerir. İyi sürmek, her şeyden önce beyinsel bir faaliyettir. Dolayısıyla motosikleti iyi sürmek, yüksek beyinsel gelişim ve akıl işletmeyi şart koşar.

Burada da öğrenmek ve öğretmek kavramlarına geliyoruz ki ülkemizde sorunludur 🙂 Ama şöyle başlayalım:

“Öğretmek diye bir şey yok.
Birlikte sürmek var.”

mat, mustafaat

OMM, 18 yıl önce, İleri Sürüş (ehliyet sonrası) eğitim programını başlatan Türkiye’deki ilk gruptu ve yıllar içinde kurum Eğitmen yetiştirmek için IAM İngiltere’yle işbirliği içinde bir müfredat oluşturdu.

Bana defalarca kez bir sürücünün neden bir “sürüş eğitmeni” olmak istediğini sordular ve bunu yanıtlaması kolay değil.

Açık şekilde, kendi kendini yüceltme ve övünmenin, diğerlerine ne yapmaları gerektiğini veya sürüşlerinde neyin yanlış olduğunu söyleyebilmenin bunda payı var. Yine de, OMM eğitmenlerinin diğer sürücülerin gelişmesine ve sürüşlerinin daha tutarlı ve güvenli olmasına yardımcı olmak için karşılıksız olarak saatlerini ve günlerini yollarda geçirdiklerini düşündüğünüzde, bu cömertliğe ve adanmışlığa hayran olmaktan kendinizi alamıyorsunuz.

Motosiklet Felsefesi: Düşünerek Öğrenmek

Öğretmenin başka bir boyutu daha var, o da öğrenmek, öğrenciden gelen geri bildirim yoluyla öğrenmek ya da düşünme yoluyla öğrenmek. Tania Lombrozo’nun (Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde psikoloji profesörü; Felsefe Bölümü üyesi ve Bilişsel ve Beyin Bilimleri Enstitüsü üyesi) yazmış olduğu düşünmeye zorlayıcı bu yazı, parlak beyinlerle güzel sohbetlerin yer aldığı ve ne zaman olursa olsun ziyaret etmeye değen EDGE’in Temmuz sayısında yayınlandı.

“Bazen bir şeyi anladığınızı sanırsınız, ve onu başka birisine açıklamaya çalıştığınızda, belki de daha önce sahip olmadığınız başka yeni bir kavrayış elde ettiğinizi fark edersiniz. Belki de o konuyu aslında sandığınız kadar iyi anlamamış olduğunuzu fark edersiniz. Bu süreçle ilgili olarak ilginç olduğunu düşündüğüm şey, bunun bir düşünme yoluyla öğrenme süreci olmasıdır. Kendinize ya da geri bildirim olmadan başkasına bir şey açıkladığınızda, bir dereceye kadar yeni bir kavrayış veya anlayış kazanmış olsanız da, onların sağlamış oldukları yeni bilgi tarafından hareket geçirilmemiştir. Bir şekilde, yeni bir kavrayış elde etmek için zaten kafanızda olan şeyi yeniden düzenlemiş olursunuz.

Kendinize bir şeyi açıklamaya çalışma süreci bilimdeki bir düşünme deneyine çok benzer. Büyük ölçüde, bilimin gelişmesinin yolu, dışarıya çıkmak, deneyler gerçekleştirmek, yeni ampirik veriler edinmek ve bunun gibi şeylerdir. Ama bilim tarihinde zaman zaman, birinin bir düşünme deneyine kalkışarak gerçekten yepyeni bir kavrayışa ulaştıkları önemli dönemler yaşanmıştır.”

Kaynak: OMM Türkiye

Bu yazı ilginizi çektiyse Ödev İle Sürmek yazısını okumanızı tavsiye ederim.

Kask Nasıl Çıkarılır?

Kaskımı Çıkarma Etiket

Motosiklet Kazasında Kask Çıkarma YANLIŞTIR

Motosiklet kazalarında kask çıkarma yanlıştır.

Aslen sağlık ekipleri de kaskı çıkarmak için acele etmezler, hatta hastanede röntgen çektikten sonra çıkarmayı tercih ederler zira kırılmış kafatasını kask bir arada tutuyor olabilir.

Önemli Not: Kaskı Çıkarmayın!
Ambulansı ve görevlileri bekleyin. Doğrusu budur. Normal olan kask ile hastaneye gidip röntgene kaskla girmesidir kaza yapmış sürücünün.

Ama dinlemeyeceğinizi bildiğimiz için en azından “Kask Nasıl Çıkarılır?” onu öğrenin 🙂 diyerek paylaşıyoruz.
Ek bilgiler için bu yazıyı okuyun.


Motosiklet Kask Çıkarma Nasıl Yapılmalı?

Kask iki kişi tarafından çıkarılır.

  1. Birinci kişi: Yaralının yanına dizüstü oturur.
  2. Birinci kişi: Bir elini kaşık gibi yapıp, avuç içiyle Yaralının  Ensesi Altına girer
  3. Birinci kişi: Enseyi alttan çok iyi bir şekilde (sıkı sıkıya) kavrar.
  4. Birinci kişi: Bir eliyle enseyi tutarken diğer eliyle:
    1. Başparmağını çenenin altına koyar [kemik kısmına].
    2. İşaret ve orta parmaklarıyla da çenenin önünden (dudağın altından) destekler [kemik kısmına].
    3. Çeneden tutmanın sebebi kask çıkarken kafanın yukarı ve aşağı istikamette oynamasını engellemek. Bu sebeple sadece sabitlemek için tutuyorsunuz, fazla itip kafayı durduk yere oynatmayın. Gelen kuvveti karşılayın yeter.

İkinci kişi:

  • Yaralının  baş tarafına geçip oda dizüstü oturur.
  • Önce kaskın bağı çözülür.
  • Sonra kask alt kısımlarından iki elle tutulup kulak kısmı genişletilir
  • Kendinize doğru iki elle eşit şekilde çekerek (unutmayın kendinize doğru çekmeniz boynun serbest bıraktığımız yararlı olan yön. Burada işimize yaradı bu yön) hafifte Yaralının yüzüne doğru kaldırarak (öne harekette 20-30 derece serbestti hatırlarsanız) kaskı çekiniz.
    Hareketi size doğru ve yukarı bükülen bir yay gibi hayal edin aklınızda.

Kask çıktıktan sonra kaskı çıkaran kişi yine hastanın baş tarafından iki avucunu yaralının kulaklarına gelecek şekilde yerleştirir. Baş parmaklarını çenenin altındaki kemik kısıma diğer parmaklarını da enseye doğru yerleştirip boynu hafif kendine çekerek sabit tutar (diğer kişi serbest kalır). Taa ki bir boyun ateli getirilip boyuna sarılıncaya kadar bu şekilde durur.

Motosiklet kask çıkarma - Kaskımı Doktor ÇıkarsınEtiket

Sonuç

Bu yazı Motosiklet İlk Yardım kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Başlangıç Motosikleti

başlangıç motosikleti

Başlangıç motosikleti çok ama çok önemlidir. Hakim olamayacağınız bir motosiklet ile başlarsanız makineye hakim olamaz ve korkarsınız; bu eğitiminizi yavaşlatır hatta engeller. Aynı zamanda kaza riskinizi de arttırır.

Gelelim hangi motorla başlayacağımıza. Öncelikle belirtmek gerekir ki türünden bağımsız olarak (kullanımı daha kolay türler olsa da) başlangıç için doğru motor 125 cc.’lik ya da 250 cc.’liktir.

Birçok kişi bu aşamada: “İyi ama onlar da çok ufak!” diyeceklerdir ki haklıdırlar. Bununla beraber, bilmediğiniz bir kütleyi, hazır olmadığınız bir ağırlığı kullanmaya başlayacağınızı, hatta üzerinde canınızı taşıyacağınızı unutmayınız.

Yüz elli kiloluk bir motor ile üç yüz kiloluk motoru yönlendirmek aynı şey değildir. Yüz elli kiloluk bir motor il üç yüz kiloluk bir motorun altında kalmak aynı şey değildir.

Bu sebeple motoru yatırmak, gazla doğrultmak, kaçış manevrası yapmak, kısacası motora daha kolay hâkim olabilmek için mümkün olduğunca hafif, yani 125′lik ya da 250′lik bir motorla başlamak daha iyidir.

Motosiklet Türleri / Hangi Motorla Başlayayım?

motosiklet tipleri
Türlerine göre motosikletler

Başlangıç Motosikleti
Türüne Göre Avantajlar 

Vespa, şehirler arası uzun yolda

Scooter

Sürüş konforu ve az yakması yönleriyle özellikle kısa mesafeler ve / veya şehir içi kullanımı için uygundur.

Genelde düşük hacimli (50 cc.’gibi) motorlara sahip olmakla birlikte 400 cc. gibi, hatta 650 cc. gibi hacimlere ulaşan skutırlar da vardır.
Başlangıç için pek de doğru bir seçenek değildir. İleride vitesli ve büyük cc bir motosiklet hedefiniz varsa bu türle başlamak sizi zorlayacaktır. Neden derseniz skutır ile motosikletin sürüş dinamikleri ve tarzı farklıdır.

Not: İngilizcede to scout fiili, aceleyle çıkmak, tabanları yağlamak anlamına gelir. Scooter ise bunu gerçekleştiren demektir. Yani aslında skutır, “kaç-kaç” gibi bir anlama gelir. Çabuk, çevik, hızlıca giden, uzaklaşan anlamına gelir. Şehir içi kullanım, günlük hayat pıt oraya pıt buraya gitmek için idealdir.

Çıplak / Naked

Kabaca motorun (güç ünitesinin) kaplanmadığı, bakıldığında motosikletin motorunun görüldüğü sınıf. Her sınıfın özelliklerinden biraz, her modelin kötü taraflarından biraz bulunan sınıf (racing gibi performanslı değildir, touring kadar rahat değildir, enduro kadar dengeli değildir gibi). Buna karşın bu sınıftaki araçlar tüm sınıfların iyi yönlerini de size sunarlar.

Yolu, virajı, rüzgarı hissetmek için iyidir. Yeni başlayanlar rüzgarın etkisiyle sürati daha çok hissederler, yani rüzgarın artması acemiyi korkutur ve tutar, bu açıdan iyidir 🙂

Daha net daha doğrudan ve daha duygu yoğun sürüş yaptırır. Bu yönüyle de başlangıç için iyidir.

KTM Duke 200, çakıl yolda arkadan görünüm
başlangıç motosikleti arazi enduro

Arazi / Enduro

Adından da anlaşılacağı gibi yol değil arazi şartlarında, yani dağda bayırda kullanılmaya uygun aletlerdir.

Başlangıç için önerilen bir motor türüdür. Kolay hakim olunabilir ve sağlamdır. Tasarımı itibarı ile düşmelerde daha az hasar görür.

Gezinti / Touring

Konfor öncelikli, görece ağır makinelerdir.

Ama ağırdırlar!

Başlangıç için çok tavsiye edilmezler çünkü şehir içinde hantal ve ağır kalırlar. Yolu, virajı hissetmek biraz daha zordur, konfor adına netlik ve doğrudan yolu hissetme kısılmıştır.

Kontak çevirip uzun yol yapmak için üretilmiş motosiklet modelleridir. Ortalama süratleri yüksek, iyi viraj yapan makinelerdir. Çift kişiyi rahatlıkla taşırlar ve bagaj için uygundurlar.

Motosiklet Bakış Ayırma

Cruiser ve Pat Pat / Chopper

Hava poz iyidir ama bu tür aletler gitmez dönmez ve durmazlar. Ağırdırlar ve yüksek devir çevirmedikleri için başlangıç motosikleti olurlarsa en önemli beceri olan gaz kontrolünü öğrenmekte zorlanırsınız. Tekniği ile öğreneyim diyenler için yanlış başlangıç motosiklet türüdür.

Keyfinizdir karışılmaz ama önce tekniği daha rahat öğrenebileceğiniz bir model seçip sonra bu tür makinelere geçmeniz tavsiye edilir.

Not: Chopper İngilizcede “Chop chop (Türkçe okunuşu çop-çop)” eden demektir, yani çıkardığı sese göre adlandırma yapılmıştır.
Cruiser ise cruise eden, yani seyahat eden, gezinti yapan anlamına gelir. Yalnız daha çok deniz için kullanılır. Pat-patlar bu yönüyle deniz araçları gibidir, genel olarak uzun süre, çok hızlı olmadan aynı hızla giderler.

Yarış / Racing

Pist araçlarının yola uyarlanmış halleridir. En yüksek performansa sahip motor türüdür. Kesinlikle ve kesinlikle ileri seviye bilgisi ve deneyimi gerektirir.

Bu sınıfla cc düşük olsa bile başlanmaz. Sadece bakışınızı yukarı kaldırmak için bile zorlanırsınız. Oturma konumunuz yatık olduğundan zorluk çekersiniz.

Neden derseniz alışık olmadığınız süratlere hazır olmadığınız kadar kısa süratlerde çıkarlar ve bu sebeple hareketlerinize çok ani tepkiler verirler.

VE EN UFAK HATADA İŞLERİ HEMEN EN AĞIR SORUN HALİNE GETİRME KABİLİYETLERİ VARDIR.

Yanı sıra en yüksek ölümlü kaza bu tür makinelerde gerçekleşir.

Başka bir deyişle hatayı en az affeden motosiklet türüdür.

Başlangıç Motosikleti
Motor Hacmine ve Gücüne Göre

0 – 125 cc. >

Başlamak için uygun hacimdir. Yalnız çabuk sıkılabilirsiniz. Bu sebeple 200 – 250 cc. modelleri düşünmenizde fayda vardır.

126 – 250 cc. >

Başlangıç için en uygun sınıftır. 125 cc. sınıfındaki motorlar genel itibarı ile ucuz modeller olduğu için birçok donanımdan yoksundurlar. Bu açıdan 250 cc. motorlar donanım açısından daha zengin seçenekler sunar.

Yanı sıra, çevre yolu sürüşleri, hafta sonu için az biraz uzun yol yapayım derseniz de size cevap verebilecek güçleri mevcuttur.

601 – 800 / 900 cc. >

Deneyim ve kabiliyet isteyen sınıf. Bu sınıfta hatalar ölümcül sonuçlar getirirler.

251 – 500 / 600 cc. >

İşlerin ciddileşmeye başladığı sınıf ve motor hacmidir. Hem güç (gerek beygir gücü gerek tork olarak) hem de ağırlık bir aceminin rahatlıkla yönetebileceği seviyeleri bu sınıfta aşmaya başlar.

900 cc. Üstü > Başlangıç için klasman dışıdırlar, konu bile etmiyoruz.

Beygir Gücüne Göre

Burası çok tartışmalı bir konudur fakat kabaca şöyle söylenebilir:

Beygir gücü olarak ise 70 beygir civarı sınır kabul edilebilir. Altı başlangıç için iyi, üstü doğrudan yanlış ve tehlikelidir.
70, 60, 50 beygir seviyesindeki güçler tabiidir ki başlangıç için yeterince tehlikelidir lakin burada asıl mesele yüksek gücün acemiye göre olmamasıdır.

O yüzden inat edip büyük hacim (cc) ile başlayacaksanız, bari en azından 60 – 70 beygirlerin altında kalın…

Bu yazı Acemi Kategorisindedir, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayın.

Sonuç / Özet

Hangi Motosiklet İle Başlamalı?

Ufak cc (250) ve hafif bir motosikletle başlamak gerekir.
Tür olarak ise naked ya da enduro motosiklet doğrudur.
Bunun sebebi oturuşunuzdur.
Bu iki tür ile dik olarak oturur, yüksekte olur, bakışınızı yukarıda tutmuş olursunuz. Bu hal, temel teknikleri ve yapmanız, öğrenmeniz gerekenleri çok daha kolay öğrenirsiniz.

Neden Ufak cc. İle Başlamalı?

Ufak cc. bir motosiklet ile motosiklet sürüşünün temellerini çok daha rahat öğrenir, zorunlu tekniklere çok daha kolay hakim olabilirsiniz.

Başlangıç motosikleti olarak Arazi/Çıplak Motosiklet Neden İyidir?


1) Doğrudan sürüş, daha kolay tepki algılaması, rüzgar hissi (öğrenirken çok önemli konular bunlar); kısacası sürüş dinamiklerini/tepkilerini daha kolay öğrenme. Makineyle daha kolay bütünleşme ve hissetme/anlama.
2) Dik oturuş. Özellikle yüksek (doğru) bakış için bu iki tür daha dik oturttuğu için daha kolaylık sağlıyor.

Çıplak (naked) yada Arazi (Enduro) ve 250 cc. ALTINDAKİ motosikletler tavsiye edilir. Bunun sebebini bu sayfada ayrıntılı şekilde anlattım ama kısaca söylemek gerekirse: hafiftirler. Beyniniz, kolunuz-bacağınız ve en önemlisi günlük hayatta kullandığınız kas gücünüz bu hafiflikte bir kütleyi yönetmeye yeterlidir.

Sonra istediğiniz tarza, hacime, büyüklüğe geçiş yapabilir, istediğiniz motosikleti sürmeye başlayabilirsiniz.
*
Abartarak örnekleme:
– Kılıç öğrenmeye ahşap kılıç ile öğrenmek varken neden fantezi? Ha olmaz mı, olur tabii ki ama daha kolayı varken neden zordan başlayasın?
– Ama ben katana istiyorum?
– E tahtayla öğren sonra ister yatağan al ister epe al ister ninja ol; ama samuray kılıcıyla kendini kesmesen kılıcı kıracaksın çekirge.
*
İlave: herkes parasını istediği yere harcar; kimse herkese karışamaz 
Fakat bu yazıdaki amacım işin mantığını anlatmak, yoksa neden olmasın, ben yaparım, amaan yapan çok var (haklı çünkü bihaber) soruları cevapsız kalıyor.

Racing ile motosiklete başlanır mı?

Racing model olmamalı, naked ya da enduro tavsiye edilir, 250 cc. ve altı hacimlerle başlamak gerekir.

İlk motosikletin 250 cc. ve çıplak ya da arazi tipi olması, sistemli (doğru, kuralına, tekniğine) sürme işini öğrenmeyi daha kolay hale getirdiği için öneriliyor.
Sebepleri:
– Kütle
250 cc. hafif. Günlük beyin-kas koordinasyonunuzla kolayca idare edeceğiniz bir ağırlıkla mücadele ediyorsunuz. Bilmediğiniz, her yöne oynayan bir kütle; beyniniz-kolunuz-bacağınız daha önce hiç tecrübe etmemiş. Hafif ise beyniniz oturtana kadar çok daha az yoruluyor/zorlanıyorsunuz.
– Güç
Ayarsız gaz/fren/komut tehlikesizliği çok büyük rahatlık. 250 cc. hacme sahip motosikletin gücü fazla/kontrolsüz gazı görece daha tehlikesiz hale getiriyor. Sert fren/debriyaj gibi hatalarda da kütleyi bir üstte anlattığım sebeple daha kolay yönetebiliyorsunuz.
– Öğrenmeyi Kolaylaştırma
Acemiye: ” Daha sert fren yap.” diyorsun, ilk makinesi 600’lük, ön çökünce korkuyor. İndirip Duke 200’le yaptırıyorsun, daha kolay yapıyor.
Acemiye: ” Makinenin yanına geç, eller gidonda. Uzak el dümdüz ve sert, yakın el gevşek. Kalçanı depoya daya gidonu kıvır, yürürken ön frene dokun dalmayı hisset.” diyorsun; 125/250 “cart” diye kapattırıyor ön amortisörü (çünkü o kol o bacakla hakim olabiliyor); 600’lükçüler o kadar narin ki…
İşte bu fark yol eğitimlerinde de aynı şekilde önüne taş oluyor aceminin. Adama virajda destek gazı aç diyorsun; acemi işte ve gaz hakimiyeti yok (beklenen bu zaten) biraz fazla açan 250’lik aynen devam, 500’lük öyle değil ama…
Kısacası yüksek hacim öğrenirken aceminin önüne taş oluyor.

İyi Eğitim İşe Yarar Mı?

motosiklet ve fren, otobanda sert fren yapan motosiklet

Motosiklet sert fren videosu

Motosiklet eğitimi ve frenleme konulu yazımıza hoş geldiniz 🙂 Eğitimli bir sürücü, fren yapmayı kapalı alan eğitiminde çözmüş olur. Tabii ki aşağıdaki videodaki kadar başarılı fren için kendi kendine alıştırma yapması da şart.

Burada önemli nokta, sürücünün ani, sert frenlemeye hazır olması. Daha önceki tecrübeleri sayesinde böyle zor bir frenlemeyi başarabiliyor. İyi olan, tesadüfi değildir. Motosiklet eğitimi, sizi sürüşün tüm olasılıklarına karşı hazır hale getirir ve frenleme tekniğini kazandırarak böylesine frenleme yapmayı da gösterir.

Fakat şunu unutmayın: iyi sürücü, bu tür durumlara düşmeyen sürücüdür.

Videoyu izlediniz.

İyi bir eğitim ile en sıra dışı şartlarda bile kazadan nasıl kaçınılabildiğini gördünüz.

Eğitim alın arkadaşlar, en azından kendinizi eğitin. Kapalı alanda frenleme alıştırması yapmak için sizi tutan hiç kimse yok…

Frenleme, doğru yapıldığında, bu kadar etkili bir kaza kalkanıdır.

frenleme / fren hakkındaki yazılarımız için lütfen buraya tıklayın

Viraj, ne zaman gaz veriyoruz?

2020-CFMoto-700CL-Sport-020- Sağa Dönüş

Viraj ve Gaz, sürüşün fark yaratan ikilisi: “Nerelerde Gaz Veriliyor?” sıklıkla soruluyor. Buyurunuz:

  • Düzlükte her iş bitti (vites, sürat, fren vs.)
  • Kontra (motosikleti yatırdık ve dönüşe başladık)
  • GAZ AÇ (destek gazı)
  • Dönüş anında Sınır Noktası yürüdü (görsel görüş sınırı-limit, açılmaya başladı).
  • BİRAZ DAHA GAZ AÇ (virajı güvenle, dengeli (stabil) bitirmek, motosikleti yatıktan dik konuma geçirmek) için.

Kısacası gaz vermek aslında devamlı bir eylem. Ara ara kısıyoruz, bazen hazı kapıyoruz lakin sürüş devam ettiği sürece gaz vermek devamlı eylemimiz, sadece verdiğimiz gaz seviyesi değişiyor.

viraj gaz kontrol görseli
AEA, rahmetle anıyoruz.

Kısacası: “Viraj, gaz.” yazının özeti bu 🙂

Sonuç

Kısa cevap: “Yatırır yatırmaz” ayrıntılı açıklama yazıda.

İlk başta hızmızı koruyacak kadar? Viraj orta noktasından sonra bir tık daha açıp hızımızı (biraz) arttıracak kadar.

Süratli demiyorum, girdiğinden daha hızlı diyorum. İki-üç kilometre daha hızlı olması yeter, virajı sağlam, dengeli şekilde bitirmek için o ek gaz gerekli. Yoksa hızlanıp yüksek süratlere çıkma amacımız yok.

Kısacası, viraj gaz.

Motosiklet Acemileri İçin Püf Noktası ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayınlanmıştır.