Motosiklet acemileri için yazılmış yazılar kategorisi, Acemilerin Okuması Gereken Yazılar. Bu bölümde, motosiklete yeni başlayanların okuması gereken bilgiler bulunmaktadır.
Viraj ve Gaz, sürüşün fark yaratan ikilisi: “Nerelerde Gaz Veriliyor?” sıklıkla soruluyor. Buyurunuz:
Düzlükte her iş bitti (vites, sürat, fren vs.)
Kontra (motosikleti yatırdık ve dönüşe başladık)
GAZ AÇ (destek gazı)
Dönüş anında Sınır Noktası yürüdü (görsel görüş sınırı-limit, açılmaya başladı).
BİRAZ DAHA GAZ AÇ (virajı güvenle, dengeli (stabil) bitirmek, motosikleti yatıktan dik konuma geçirmek) için.
Kısacası gaz vermek aslında devamlı bir eylem. Ara ara kısıyoruz, bazen hazı kapıyoruz lakin sürüş devam ettiği sürece gaz vermek devamlı eylemimiz, sadece verdiğimiz gaz seviyesi değişiyor.
Kısacası: “Viraj, gaz.” yazının özeti bu 🙂
Sonuç
Kısa cevap: “Yatırır yatırmaz” ayrıntılı açıklama yazıda.
İlk başta hızmızı koruyacak kadar? Viraj orta noktasından sonra bir tık daha açıp hızımızı (biraz) arttıracak kadar.
Süratli demiyorum, girdiğinden daha hızlı diyorum. İki-üç kilometre daha hızlı olması yeter, virajı sağlam, dengeli şekilde bitirmek için o ek gaz gerekli. Yoksa hızlanıp yüksek süratlere çıkma amacımız yok.
Rideology motosiklet asistanı Kawasaki’nin gelecekteki sürüş sistemi
Kawasaki Rideology adında, motosiklet sürücüsünün hissiyatına ve komutlarına göre hareket edecek olan akıllı sistemini duyurdu.
Bu yeni yaklaşım yakın zamanda motosiklet sürüşümüzü ciddi anlamda kolaylaştıracak gibi. Mesela alt fotoğraftaki gibi bir yol arkadaşını kim istemez?
Kawasaki, sürücüyle doğrudan iletişime geçen yeni sistemiyle motosiklet ve sürücünün konuşarak anlaşmasını planlıyor. Sürüş tepkilerimiz yada verdiğimiz cevaplar, komutlara göre hava durumu başta olmak üzere bir çok koşulda çözüm önerisi üretebileceği de açıklanan sistem, sürüşü kolaylaştıracak gibi.
Peki sadece bilgilendirme mi? Hayır esas yenilik aşağıdaki paragrafta.
Kawasaki’nin Duygusal Motor ve Doğal Diyalog Sistemi (Emotion Generation Engine and Natural Language Dialogue System- Rideology) adını verdiği sistem sürücünün o anki duygusal durumunu değerlendirip “o an” için doğru (geçerli) önerilerde bulunuyor. Bu yönüyle yepyeni bir özellikle karşı karşıyayız:
Tıpkı bir danışman, hatta arkadaş gibi önerilerde bulunan bir yapay zekadan bahsediyoruz.
İşte bu noktada yeni bir sürüş kavramı ortaya çıkıyor. Bugüne kadar motosikleti biz sürerdik ve biz ne desek onu yapardı. Yani motosikletimiz edilgendi (pasif). Oysa bu yaklaşım “Çok daha akıllı bir motosikletimiz” olacak demek.
Bunun için motosikleti bir çok yeni algılayıcı (mesela radar, yapay zekayı çalıştıracak kadar güçlü bir bilgisayar, internet bağlantısı, GPS) ile donatmak gerekecek tabii ki.
Ha derseniz ki sadece motosiklette mi? Aslında bu yaklaşım tamamen kaskta da toplanabilir. Kask firmalarının bu işe girmediğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hatta cep telefonları için de geçerli bir yaklaşım bu. Bir çok algılayıcının hali hazırda cep telefonlarımızda olduğunu düşünürsek en hazır altyapı da cep telefonlarımız.
Kısacası önümüdeki dört beş sene içerisinde ulaşılabilir fiyatlara kişisel motosiklet asistanımızla birlikte süreceğiz desek yalan olmaz 🙂
Videoda görüldüğü kadarıyla, sürücünün “Trafikten hoşlanmıyorum” komutuna, “Eğer 5 km/s daha yavaş gidersen yeşil ışığı yakalayabilirsin” önerisini sunan sistem muhtemel çarpışma ve tehlikelerde sürücüyü uyarabiliyor. Hava durumuna ve yol şartlarına göre sürücüne sürüş modu değiştirme önerisi de sunan Rideology (Kawasaki ona bu adı vermiş), virajlara yüksek hızlı girilecek olması halinde “fren yap” uyarısını da veriyor.
Rideology, güvenli sürüş sisteminin ana kuralı olan “Tara > Tanımla > Önceliklendir” kısmında büyük bir yardımcı. Acemiler için tehlikeleri azaltan çok ciddi bir yardımcı olacağı kesin.
Fakat düşünmeden edemiyoruz. Rideology motosiklet asistanı Kawasaki’nin gelecekteki sürüş sistemi ama motosikleti kim sürüyor? Motosiklet sürmenin en keyifli ve geliştirici taraflarından birisi kişisel algımızı ve farkındalığımızı açmaktı. Doğru kararları hızlıca verebilmemizi motosiklet sürmeyi öğrenirken geliştiriyorduk. İyi bir sürücünün daha doğru kararlar verebilen biri haline gelmesini sağlayan taraftı bu.
Makine, insan ve yol diyorduk. Anı doğrudan hissetme, yolu ve çevreyi algılama; aracısız, doğrudan yolda olma ve her şey akarken, her şeyle uyum içerisinde akma. Kendi kararlarımızla keyifle sürmek, sevdiğimiz tarafıydı motosiklet sürmenin.
Bu tür sistemlerin sürüşün bu yönlerini baltalamamasını diliyoruz. Güvenlik için öz-gürlüğümüzü geliştirme şansını kaybetmemeliyiz…
RIDEOLOGY RESMİ TANITIM VİDEOSU
Rideology motosiklet asistanı Kawasaki’nin gelecekteki sürüş sistemi demiştik işte bu video da onu anlatıyor.
Motosiklet korumasız kaza: düşüş ne kadar zarar verebilir ki?
İşte ufak bir kazada ne kadar hasar alırız sorusunun cevabı. Karar sizin. Motosiklet korumasız kaza yaptığınızda size neler yapıyor? Bir şey olmaz diyerek geçiştirilecek bir şey değil motor kazası. Her zaman, en kısa mesafede, en güvenli olduğunu düşündüğünüz yolda bile tam koruma ile sürüş yapın.
Motosiklet viraj hataları, sürüşte bizi en çok tehlikeye sokan yanlışlar. Bu yüzden özel bir yazı ile hataları ve çözümleri bir arada konu edindik; buyurunuz.
Aceminin kabusu dönüşler. Bu görselimizde en çok yapılan yanlışları bir arada görebiliyoruz. Dikkat edin ve bu hatalardan sakının.
Motosiklet viraj hataları
en önemli hata: Yanlış yerde bulunmak
P1, P2 falan diyorlar ama ben kafa karıştırıcı buluyorum. Virajın ana kuralı bu:
Viraja DIŞTAN girilir.
Sürücü olması gereken yerde değil, viraja daha dıştan girmesi gerekir. Yani daha solda olmalı.
Yatıkken (virajda) Fren Yapmak
Lastiklerden aynı anda tek iş istiyoruz: “Ön Lastik ya sadece dönüş yapar (yatar), ya da sadece yavaşlar”
Bu sebeple yatıkken fren yapmıyoruz. Motosiklet viraj hataları içinde en ölümcül olanlarından birisi budur.
*
İlk Anda Fazla Fren Yapmak
(Öncelikle: Dönerken fren yapılmaz. Bütün maharet viraja doğru hızda girmektir. Ama illa yapacaksanız da en azından aşağıdaki şekilde yapın)
Frenleme kontrollü yapılmalıdır. Tehlike büyük ve yakın olsa bile “cart” diye fren yapmayın; düşürür.
Daha dönemece (viraja) gelirken düşük devirdeysek, dönüş için gaz kestiğimizde iyice devir düşürmüş oluruz. Bu da aslında ihtiyaç duyduğumuzda (gazı açtığımızda) “gücün olmaması” demektir.
Her zaman (tüm sürüş boyunca) doğru devirde kalmanız lazım.
Motosiklet kaza yaptı mı motosiklet sürücüsü düşer. Motosiklet kazası asfalt hasarı demektir. Düşme ile tabii ki ilk akla gelen kemiklerin kırılmasıdır. Bununla birlikte bilinçli sürücülerin esas korkusu asfalt hasarı, başka bir deyişle “Doku kaybı” dediğimiz durumdur. Doku kaybı ile ilgili yazıları en sonda dikkatinize sunuyorum.
Fakat bu yazının konusu asfaltın zarar verici gücünün yüksekliği. Asfalt sürtünmesi o kadar şiddetli zarar verir ki metali eritir. Bakın, asfalta sürtününce ne kadar büyük bir güç ortaya çıkıyor. Metalin bile anında eridiği bu güç; kask, mont, eldiven, bot, pantalon ile ancak kontrol edilebiliyor.
Motosiklet kazası asfalt hasar; işte anahtar kelimelerimiz 🙂
“Kemiğinize ne yapar siz düşünün…”
Montun, pantalonun içindeki korumalar (pad) bu sebeple çok önemlidir. Düştüğünüzde sürtünme noktalarında bulunan bu korumalar erir, etinizin-kemiğinizin erimesini engeller. Korumalı kyafetler motosiklet kazası asfalt hasarı oluşmasının tek yoludur.
Çok basit bir ilke: omuz bakışı hayat kurtaran bakış demektir. Şerit değiştirmeden önce mutlaka yapılması gereken bir harekettir. Trafikte şerit değiştirirken, sollama yaparken, yol kesişmelerine yaklaşırken, kırmızı ışığa yaklaşırken; kör noktanızı kontrol ederek mutlaka yapmanız gereken, alışkanlık haline getirmeniz gereken bir harekettir.
Hayat kurtaran bakış, omuz üzerinden bakışı yoldan kopmadan, sürüşününüz bozmadan yapmalısınız.
Omzunuzun üzerinden, başınızı tam çevirerek, geriye, arkanıza doğru “Hızlıca” bakmalısınız.
Bu bakış hayat kurtarır ve aynanın kör noktasını, aslında tehlikenin en çok olduğu yeri kontrol etmenizi sağlar. Şu videodan bir örneğini görebilirsiniz, sürücü şerit değiştirmeden önce hızlıca bakarak arkasını kontrol ediyor:
Omuz Üzerinden Bakış Her zaman yapılmalı ve alışkanlığınız haline gelmelidir.
Burada önemli olan konu odur ki hayat kurtaran omuz bakış tekniği uygularken motosikletin dengesini bozmamak gerekir. Yani sonuçta ek tehlike yaratmaya gerek yok değil mi? 🙂
Bu sebeple bu işi ilk olarak Kapalı Alanda denemeli ve alıştırma yapmalısınız. Motosiklet üzerinde oturuş konumunuz doğru olduğu sürece hızlıca alışır ve yolda uygulamaya başlayabilirsiniz. Demek ki ancak yola aktarmaya hazır olduktan sonra yolda uygulamaya başlayın bu hareketi.
Görselde çok açık şekilde görülüyor. Motosiklet hakimiyetiniz yüksek olduğunda bakış ayırma ya da omuz üzeri bakış motosikletin dengesini bozmaz. Fotoğrafın çekildiği anı hatırlıyorum, yürüme hızının biraz üzerinde seyir halindeydik. Yavaş sürüşler daha zordur fakat doğru oturuş, dizlerle depoya sarılma, kolların doğru konumu ve ellerin gidonda serbest oluşu gibi temel becerilere sahipseniz, rahatça yapılabilir.
Motosiklet sürerken virajda nereye bakmalı? Bu videoda F1 sürücüsünün sürüş anında nereye baktığını işaretlemişler, profesyonellerden öğreniyoruz 🙂
Virajda nereye bakmalı? Çıkışa, Gideceğimiz Yere değil mi?
İşte bu videomuzda dünyanın en gelişmiş sürücülerinin yer aldığı F1’den. Yeni bir kamera tekniği ile sürücünün nereye baktığını bu videoda çok net görüyoruz.
Not düşmeliyiz, videoda gözün baktığı yer kaydediliyor fakat bizler sürüşte bu noktalara çenemizle bakıyoruz.
Bire bir motosiklet, bire bir doğru noktalar olmasa da:
Virajda nereye bakmalı konusunu çözdük tamam, peki ya gerisi?
Bakışın doğru noktaya taşınması virajı sorunsuzca, rahatça dönmemizi sağlar.
Bunun için düzlük sonunda, fren, doğru vites, doğru devir, işlemlerinin hepsinin bitmiş olması gereklidir; dönüşe başlamadan bunları bitirin; virajın ilk anına sadece motosikleti yatırmak kalsın.
Tutunmayı ellerle değil, dizlerle depoya sarılarak yapın; ellerinizi ve kollarınızı serbest hale getirin.
“Motosiklet fren ve gaz kullanımı nasıl yapılmalı?” sorusunu acemilere bir türlü anlatamıyordum. Çünkü motosiklet fren ve gaz tekniği belirli bir usulle yapılır. Üreticiler ve sistemler de bu şekilde fren yapacağımızı varsayıyor ama bunu nasıl anlatacağız?
Uzun zamandır düşünüyorum: “progressive”, kademeli, giderek artan ve düzenli şekilde diye anlattığımız gaz açma ve özellikle fren yapma şeklini nasıl anlaşılabilir yapabiliriz?
Kullandığımız örnek genelde limon sıkmak idi. Yavaştan başla, giderek arttır. Oysa böyle sıkmıyoruz limonu. Sert ama döndürerek sıkıyoruz limonu. Fren ise böyle değil…
Peki fren nasıl sıkılır, gerçek hayatta neyi fren sıkar gibi yapıyoruz?
Fren sıkmak, azı dişinizle antep fıstığı kırmak gibidir
Birden ısırır mısınız ? Hayır, aksine dişlerinizle kavrar, yavaştan sıkmaya başlar, baskıyı arttırır, acıyan yerde de bırakırız değil mi? Tehlikenin hemen öncesinde de durursunuz…
Peki neden böyle yaparız? Zira bir yerde acıyacağını biliriz. Yavaş yavaş sıkmak da, acıyan yerde durmamızı, sınırda kalmamızı sağlar.
İşte fren kolunu da böyle sıkacaksınız:
“Dişlerinizle antep fıstığı kırar gibi”
dişinle kavra
yavaştan başla
sıkıştırmaya arttırarak devam
acıdığı yerde bırak!
|
|
|
|
elciği tut
boşluğunu al
baskıyı arttırarak devam
kilitleneceğini anladığında bırak!
Motosiklet fren ve gaz tekniği ortaktır, gaz vermek de aynı şekilde, kademeli olmalıdır. Birden değil yavaş yavaş arttırarak. “Motosiklet fren ve gaz nasıl sorusunun cevabı aynıdır”
En önemli konulardan birisi olan motosiklet üzerindeki oturuşumuz (gavurcası “postür”) doğrudan iyi sürüp süremeyeceğimizi de belirler. Eğitim almış, hatta iyi süren arkadaşlarımızda da bazen oturuş hataları görüyoruz. Motosiklete nasıl oturmalıyız cevabını bilmeden makinemize hakim olamayız. Bu sebeple bir kez daha (aslında bu yazıyı yazan kişiye de) hatırlatalım istedik:
Motosiklete nasıl oturmalıyız?
Motosiklete dizlerinizle, depodan tutacaksınız. Yani birinci tutunuş noktanız depo yanları olmalıdır (dizlerinizle).
Ayak parmaklarınızın başladığı yerin hemen gerisi ayaklıklarda (peg’lerde) olacak. Topuklarınız topuk dayama yerinde.
Motosikletinize oturduğunuzda: Bedenin alt tarafı sağlam, belden yukarısı serbest (gevşek) olmalı.
Eller ile tutunma yok. Güç alma yok. Ellerinizi sadece elciklere koyuyorsunuz.
Bileklerinizle dirseklerinizin arasında kalan kısım yere paralel. Yani yerle aynı hizada, yani bileğiniz ile dirseğiniz aynı yükseklikte.
Bu görselde gerekli noktaları görebilirsiniz. Her şey doğru yerde; olması gerektiği gibi.
Doğru yeri nasıl bulacağız?
Şimdi ayaklığı açın ve seleye oturun.
Dizlerinizle motosiklete tutunun. Ellerinizi de gidona yerleştirin.
Depoya mümkün olduğunca yanaşın ama değmeyin.
Şimdi dik durun.
Omuzlarınızın en yükseğe çıktığı dik duruş,
göğüs ileride.
Doğru bilek – dirsek arası ayarını bulmak için
poponuzu ileri geri almadan
ve belinizin dikliğini bozmadan gidona doğru yaklaşın.
Depo türüne göre, eğer dayayabiliyorsanız karnınızın en alt kısmını depoya dayayıp destek alabilirsiniz.
Fakat dikkat, bacaklarınızın birleştiği yer değil, karnınızın en alt kısmı (göbek deliğinizin altındaki kısım) deponun size bakan yüzüne dayanıp destek alacak.”
Motosiklete nasıl oturmalıyız sorusunun cevabından tam tatmin olmadıysanız size bu yazıyı tavsiye ederim: Konumlanma Her Şeydir. Doğru oturun, her şey daha kolay hale gelsin 🙂