Çok basit bir ilke: omuz bakışı hayat kurtaran bakış demektir. Şerit değiştirmeden önce mutlaka yapılması gereken bir harekettir. Trafikte şerit değiştirirken, sollama yaparken, yol kesişmelerine yaklaşırken, kırmızı ışığa yaklaşırken; kör noktanızı kontrol ederek mutlaka yapmanız gereken, alışkanlık haline getirmeniz gereken bir harekettir.
Hayat kurtaran bakış, omuz üzerinden bakışı yoldan kopmadan, sürüşününüz bozmadan yapmalısınız.
Omzunuzun üzerinden, başınızı tam çevirerek, geriye, arkanıza doğru “Hızlıca” bakmalısınız.
Bu bakış hayat kurtarır ve aynanın kör noktasını, aslında tehlikenin en çok olduğu yeri kontrol etmenizi sağlar. Şu videodan bir örneğini görebilirsiniz, sürücü şerit değiştirmeden önce hızlıca bakarak arkasını kontrol ediyor:
Omuz Üzerinden Bakış Her zaman yapılmalı ve alışkanlığınız haline gelmelidir.
Burada önemli olan konu odur ki hayat kurtaran omuz bakış tekniği uygularken motosikletin dengesini bozmamak gerekir. Yani sonuçta ek tehlike yaratmaya gerek yok değil mi? 🙂
Bu sebeple bu işi ilk olarak Kapalı Alanda denemeli ve alıştırma yapmalısınız. Motosiklet üzerinde oturuş konumunuz doğru olduğu sürece hızlıca alışır ve yolda uygulamaya başlayabilirsiniz. Demek ki ancak yola aktarmaya hazır olduktan sonra yolda uygulamaya başlayın bu hareketi.
Görselde çok açık şekilde görülüyor. Motosiklet hakimiyetiniz yüksek olduğunda bakış ayırma ya da omuz üzeri bakış motosikletin dengesini bozmaz. Fotoğrafın çekildiği anı hatırlıyorum, yürüme hızının biraz üzerinde seyir halindeydik. Yavaş sürüşler daha zordur fakat doğru oturuş, dizlerle depoya sarılma, kolların doğru konumu ve ellerin gidonda serbest oluşu gibi temel becerilere sahipseniz, rahatça yapılabilir.
Aprilia Futura uzun yol değerlendirme yazısı internette yok; dolayısıyla sürmüşken yazdım 🙂
Aprilia Futura tam bir uzun yol makinesi. Genelde uzun yol yapma fırsatımız olmasa da arada den geliyor işte.
Futura’mın sürat ve devir göstergeleri bozuk (*). Bu şekilde Dede ile İzmir – Bodrum – İzmir yaptık. İşte birikenler:
Uzun Yolda Nasıl?
Öncelikle Futura uzun yol için çok güzel bir motor. Son vitesi uzun, bu sayede uzun yolda ya da otoyol sürüşlerinde devir çevirmeden, çok zınlamadan, fazla ses çıkarmadan ve bir de çok yakmadan rahat rahat gidiyor. Hatta şöyle söyleyeyim bir de kulak tıkacı kullanırsanız fazla rahat gidiyor 🙂
Şimdi bu da ne demek diyeceksiniz, hemen anlatayım. Dede’ye benim ibrem yok, istersen sen geç öne dedim, “Yok sen önden git ben öyle daha rahat ederim” dedi. Girdik otobana. Beşinci viteste orta devir bandına geldik; her motosikletin o devir hızlandırdığı, canlandığı noktaya gelince altıncı vitese geçtim. Bu nokta altıncı vitesin kendini rahatça çevirebildiği noktanın biraz üstü; sonrasında alt devire düşüp sağırlaşıyor. O noktaya sabitleyip gerektiğinde hafif gaz açarak, gerektiğinde azıcık gaz kapatarak otoyolu Aydın’dan çıkıp bitirdik ve mola verdik.
Molada durumumuz nedir, nasıl gittik diye Dede’ye sordum. Maksadım otoyoldan çıkınca normal yolda süratimi ayarlamak, malum yolda radara girmek sitemiyoruz. Dede ne dese beğenirsiniz? “Yüz seksenin altına inmedik iki yüz onun üstüne çıkmadık, bir kere sollamada iki otuz gördük o kadar.” dedi. Tabii ki şaşırdım. Gerek rahatlığım, gerek yol konforum, gerek ise yaktığım benzin itibarı ile o süratlerde seyir ettiğimizi tahmin etmemiştim. Nasıl yahu Dede dedim, o kadar hız yaptık mı? Tabii ki dedi, otoyolu kırk dakikada bitirdik. Yani Futura o hızlarda bile devamlı seyir ederken çok kendinde, çok uysal, çok rahat ve çok konforlu…
Sonrasında bildiğiniz üzere Aydın içi, Söke ve Milas’ı geçtik. Bu yollar rahat geniş ve virajsız yollar. Tempomuz daha düşük idi, radarsız rahat rahat geldik Güvercinlik Bölgesi’ne.
Aprilia Futura uzun yol değerlendirmesi internette yok; dolayısıyla sürmüşken yazdım :)önüşler, Virajlar; Virajlarımız
Aprilia Futura uzun yol değerlendirme demek tabii ki viraj performansı demek! Güvercinlik tam motosikletçilere göre bir yol ama Futura burada kendini buldu resmen! Çok iyi asfalt, pürüzsüz ve iyi tutan yüzey. Futura yine otoyol geçişi gibi kararlı, rahat yatıp rahat kalkan, yolu iyi tutan, viraj çizgisini yakalamada kolay, çıkışta gazı çok iyi yolla birleştiren yapısını gösterdi. Bir virajdan öbür yöne şerit değiştirmelerde fazlasıyla rahat. Sert harekete hiç gerek yok, o “smooth” dedikleri akışı kendiliğinden yakalıyor; sağ viraj için dışarıdan (en sağdan) girip çıkışında bir sonraki sol viraj için iki şerit birden aşıp bu defa en sola kadar “f ı ı s s t !” diye akıyor. Ki lastiklerim çok iyi değiller, çok da yeni olmayan Bridgestone Batlaxx’lar var üzerinde.
Gelelim dönüşlere. Virajı çok iyi Futura’nın. Viraj çıkışında gaz yakalaması çok başarılı bu aletin. Birincisi hafif (ben de 70 kiloyum, onun da etkisi var), ikincisi şasisi çok çevik; doğru gaza çok doğru tepkiler veriyor. İster yatır, ister hafif sarkarak fazla yatırmadan yüksek hızda dön; hepsinde çok net, çok anında tepki veriyor. Ben henüz tam askı ile dön(e)miyorum. Hoş çok da sürat virajcısı değilim ama Güvercinlik gibi art arda virajlar olduğunda Futura üzerinde yatırmıyor ya da yana inmiyor değilim 🙂
Bu arada bir diğer nokta, söylemeliyim ki Güvercinlik virajlarında yüksek devir bandında değildim. Oralara tırmandırınca devirleri, daha da tepkili, neredeyse sezgisel hale bürünüyor Futura. Daha akıcı ve resmen yırtıcı şekilde virajlara saldırıyor o devir aralıklarında.
Konfor Açısından Değerlendirecek Olursak
Tasarım ödüllü olsa da rüzgarı kesmekle pek işi yok ön camın. O nedenle kulak tıkacı şart. Yine de söylenmeli ki cam, boyundan itibaren göğüs bölgesini rüzgardan koruyor. O sebeple öyle rüzgar manyağı olmuyorsunuz ama ses alıyorsunuz kaskınızdan. Artısı ise önünüzde görüşünüz hep açık zira cam altta ve görüşünüzü depoya yatınca bile kesmiyor.
Benim boyum bir yetmiş sekiz, yani ne kısayım ne uzun. Sürüş konumum hafif yatık (ne racing gibi yatık ne turing gibi dik, ikisinin arasında) olmasına rağmen ne sırtım ne elim kolum ne de belim ağrımadı.
Sele çok rahat, hem boyut, hem şekil hem de sertlik olarak ideal.
Ayaklıklar ideal konumdalar ki ne ayaklarım ne baldırlarım hiç ama hiç yorulmuyor, hem de depoya dizlerimle sarılarak sürüyorum genelde.
Peki Ya Yakış?
Yakış olarak ise yüz km.de beş litre civarında yaktı, hem gidişte hem dönüşte. Bodrum çıkışı Opet’ten 71.40 Lira 95 oktan benzin aldık (litre 4.67 TL idi), 250 km. sonra vardığımızda hala sekiz – dokuz litre (Futura’nın göstergesi direkt lt. olarak veriyor depodakini) benzin ile yolculuk bitirmek böyle performanslı giden ve binlik bir iki silindirli için çok iyi.
Son not: İleri sürüş gerçekmiş. Toplamda beş yüz elli km. kadar yol yaptık gidiş dönüş, bir kere sert fren yapmadık. Bırak sert freni, çoğu zaman kırmızı ışıklarda bile hızımızı uzaktan ayarlayıp ayağımızı yere koyma ihtiyacı duymadık. Ve inanın böyle sürebilmek çok ama çok keyif verici…
* Sürat ibresi olmadan nasıl gidiyorsun diyorlar: Bal gibi de gidiyorsun zira limit noktasını takip edince zaten öyle aman aman süratli gitme şansın yok. Gördüğün kadar gidebilmeye başlayınca süratin kaç diye bakmana gerek kalmıyor.
Devir ibresi olmadan nasıl gidiyorsun diyorlar: Mis gibi de gidiyorsun zira zaten gaz tepkisinden, şanzumanın titreşiminden, motorun (makinenin) titreşiminden bütün bilgileri alabiliyorsun (hatta ön tekerlekten bile), devir göstergesiyle hiç işin olmuyor.
Aprilia Futura zz bulunan bir model, fakat görülmeye değer bir motosiklet Futura.İlk başta genel bilgilerle başlayalım.
Futura gelecek demekmiş, Aprilia bu motosikleti yaparken gelecekteki motosikletlerini günümüze getirmek hedefi ile üretmiş. Hem performanslı hem de konforlu bir motosiklet hesapları yapmış ve başarmış. Çantaları ve rahat selesi ile turing motosikletler gibi geziye, hafif ve güçlü motoruyla da kopup gitmeye uygundur. Sesi düşük devirde kalındır ve azdır, yüksek devirlerde bağırmaya ve ortalığı çınlatmaya başlar. Son susturucusu arka selenin altında olduğu için yüksek devirde sesi hemen arkanızda duyar ve hissedersiniz.
Tasarım
Görsel olarak farklı ve çok güzel. Her gören önünde durup inceliyor. Çok estetik, ve her yeri, her noktası çalışılmış. Önü arkası yanı bütünlük içerisinde tasarlanmış. Çantalı çantasız görünümü güzel. Çantalarını çıkarınca güdük kalan motosikletlerden değil.
Aprilia Futura modelinin camı bir garip, bir değişik. Ödüllü bir ön cam bu. Ben yeni keşfettim: deponun üzerine yatmak için yapılmış bu cam. Yatınca deponun üzerine, camın üst noktası gözlerinizi hemen altına denk geliyor ve camsız gibi görüş, cam arkasındaymış gibi rüzgarsızlık sağlıyor. Çok iyi düşünce.
Aynalarıyla, çizgileri ve en yukarıdan en aşağıya kadar devam eden açılı yüzeyleriyle farklı ve güzel görünen bir tasarımı var. Bu güne kadar beğenmeyen çıkmadığı gibi, işten anlayanlar da gerçekten çok güzelmiş dediler hep.
Ben ayrıca arka kısmını, hatta arkasında da en çok egzozunu beğeniyorum. En allataki fotoğrafta görebilirsiniz egzosunu. Bu arada bir hoş huyu var: selenin artçı tarafının altı komple son susturucu, dolayısıyla ses içinizde desem yeridir. Hele hele yüksek devirde gaz kestiğinizde güldür güldür kompresyonu koltuğun altından hem duyuyor, hem de hissediyorsunuz.
Sürüş pozisyonu
Almadan önce, resimlerinden turing gibi rahat değil diye düşündüm. Fakat üzerine çıkınca işler değişti. Evet oturuş alçak ama çok rahat. Bir gariplik daha; hem alçak hem rahat, ama Futura’da bu gariplikler hep bizim lehimize oluyor Allah’tan 🙂
Selede sürücüye ayrılmış yer uzun. İster depoya yakın ve yüksek, ister hafif arkaya kayarak depo üzerine alçak oturmak mümkün böylelikle. Depo üzerine uzan git. İster göbeğini dayayarak, ister tamamen üzerine yatarak sürebiliyorsun.
Kısacası oturuşunda, konumlanmada sorun yok. Rahat, konforlu ve ağrıtmayan yormayan bir oturuşu var. Yalnız bir nokta var size söylemem gereken: rüzgar hep seninle. En yatık konumda bile rüzgar hep var. Hissediyor ve duyuyorsun. Ben seviyorum ama turingden ayrılan tek farkı da bu.
Gelelim Sürüşüne, en zevkli kısmı bu zaten
Alet gidiyor, hem de ok gibi gidiyor ama güven vererek yapıyor bunu. Çok güzel uzuyor. Uzarken sesi, gücü, seni hafif geri itmesi çok güzel. Korkutmadan, dengeli, güven vererek çok güzel tınlayarak gaz açıyor. Yere çok iyi tutunduğunu hissediyorsun, o huyu çok çok güzel.
Virajı garip. Garip olan kısmı nedir biliyor musunuz? Viraja gel, gidonu bas, gazı aç işte tam bu noktada garip bir şey oluyor: “cart” diye viraja oturuyor ve sana şunu söylüyor: “Gazı aç, gazı aç, gazı aç!” Bir iki defa yaptım, açtıkça yine güvenli, yine dengeli. Oyun haline geliyor virajlar. O sebeple biraz dikkatli olmak lazım, gaza gelmeden sürmek lazım Futura’yı iyice alışana kadar.
Bir yana yatmışken diğer tarafa geçişi ve yatışı çevik ve rahat. Art arda gelen virajlarda rahatsınız. Ben ilk kez bu motosiklette rahatlıkla depo üstünden sarkarak ve açılarak hengofa (hang off, motosiklete asılarak dönme) yakın dönüşler yaptım korkmadan.
Hafifliği ve dengesi sayesinde dar manevrası, gidon tam kapalı iken dönüşü, düşük hız sürüşü de çok başarılı. Çok kolay, çok dengeli.
Kısacası beni sürüşüyle çok etkiledi Futura, bir yerlerde denk gelirseniz mutlaka çıkın tepesine 🙂
Aprilia Futura teknik özellikler
1000 cc, iki silindirlidir. Yurt dışında “kurşun geçirmez” makine olarak bilinir. 250 bin km.leri geçen çok Futura var. Zorla hararete sokmadıkça taş gibi motordur. Diyeceksiniz ki iki silindirli motor titreşim yapar, Futura’da o da yok. Neden derseniz AVDC var. Aprilia patentli AVDC sayesinde dengeleyici millerle (döner çubuklarla) titreşim yok ediliyormuş; doğru zira motorda titreşim yok.
Azami güç: 114 HP (84 kW), tork: 94 Nm. ki bu güç 1.4 lt. ki bu değerler Fiat Grande Punto ile aynıdır.
Gaz kestiğinizde kompresyonu güçlüdür. 210 kiloluk ağırlıkla birleşen bu güç Futura’yı çok seri, çok tepkili bir şekilde 260 km. süratlere kadar rahatça (evet rahatça) çıkarıyor. Sollamaları, ara hızlanmaları çok keyifli, zira vites oranları da iyi düşünülmüş. Bunun dışında motor esnek, düşük devirde de teker çevirebiliyor ve diğer motosikletler gibi 6000 sonrası delirmiyor, çünkü hep deli! Aslında deli yanlış bir kelime, şöyle dersek daha doğru olacak: gazı açtıkça güç kontrollü bir biçimde geliyor geliyor geliyor…
Altı vites büyük avantaj
Altı vitesli ve vites oranları sayesinde 90 ile 5. viteste gidebilirsiniz. Bu sayede hem seri, hem de ekonomik sürüş mümkündür. Ortalama 90 km ile (grup sürüşü) İzmir – Denizli – İzmir gezisinde ortalama 220 kuruş yaktı ki bu 1000’lik bir makine için çok iyi bir değerdir. Bir sonraki gezide iyice asıla asıla gittim İzmir – Kuşadası – Davutlar yolunda ve dönerken de otoyolda 140’ın altına düşmedim; sarfiyat 350 kuruş civarına çıktı.
Alüminyum şasilidir, dengeli ve hafiftir. 210 kg. gibi düşük ağırlığı sayesinde virajı, frenajı ve hızlanması çok çok iyidir demiştik fakat süspansiyon sisteminden de bahsetmek lazım. Önde Showa arkada Sachs ayarlı amortisörleri sayesinde beklenmeyen bir konforu var, çok rahat. Ben açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Hem konfor sunacak kadar yumuşak, hem de performans sürecek kadar sert. Çukur, tümsek geçişleri çok başarılı ama gidon devamlı yol hakkında geri bildirim de yapıyor. Mesela BMW’lerdeki yoldan kopukluk hissi yok. Zemini, motosikletin tepkilerini çok net hissedebiliyorsunuz ama konforunuz ve rahatsız edici sekmeleriniz yok.
Frenler
Aprilia Futura modelinin frenleri fabrika çıkışı Brembo. Arkanın dozajlaması biraz sorunlu fakat bunda kronik Futura sorunu var zaten. Hidrolik sistemleri elden geçirme istiyor Aprilia’nın, okuduğum yurt dışı forumlara göre. Neyse ki karmaşık ya da zorlayıcı bir işi yok bu hidrolik elden geçirmelerin.
Tüm İtalyanlar gibi garip huyları ve arızaları var. Elektrik sistemi zayıftır, kablolama sorunları yaşar. Çözümü kabloları değiştirmek ve uçlarını iyi yalıtarak yapılır. Ben yaptım, oradan biliyorum 🙂
Türkiye’de az vardır ama Aprilia resmi olarak ülkemizde bulunduğundan ve Capanord modeliyle aynı teknik motor bloğunu kullandığından parça ve tedarik sıkıntısı yok. Hem Avrupa’da hem de Amerika’da çok sevildiğinden internetten bütün orijinal parçaları, hatta büyük markalara aksesuar ve parça üreten avrupa ve amerikalı firmaların Futura’ya uygun parçaları kolaylıkla bulunabilir. Ha bu arada parçaları da yurt dışından alırsanız pahalı değil. Bir de şunu söyleyeyim Türkiye distribütörü Ferco Motor’a helal olsun. Renk kodu sorduğumda gerçekten hızlı ve doyurucu bir cevap ile döndüler; anlayışlarını çok beğendim.
Dertli tarafları
Tüm italyanlar gibi Futura’da elektrik kısmında sorun yaşıyor. Özellikle kablolama konusunda sorun yaşıyor yıllar geçtikçe. Fakat bu sorunlar ucuza ve kolayca yapılabiliyorlar. Bazen gösterge panosu garip davranıyormuş mesela fakat parça değiştirmek yerine tamiri olan şeyler bunlar.
Bunun dışında hidrolik sistemi (ön arka fren, debriyaj) her on beş bin km.’de bir komple boşaltılıp elden geçirilmeye ihtiyaç duyuyor diyorlar yurt dışı forumlarda.
Yani klasik italyan, sürpriz yok 🙂
Son Söz
Bütünlük içerisinde farkılık: Şaşırtan bir tasarım, şaşırtan bir rahatlık, şaşırtan bir güç ve hız, şaşırtan bir konfor ve sürüş, şaşırtıcı performans.
Tekrarlıyorum: bir yerlerde sürme şansı yakalarsanız kaçırmayın…
Sorunlar, çözümleri ve muadil parçalar için forumlar ise burada (ingilizce), burada (ingilizce) ve burada (fransızca).