California Superbike School motosiklet yarış okulu olarak özetlenebilir. Pist sürüşünün inceliklerini, daha da hızlı gitmek isteyen motosiklet sürücüleri için özelleşmiş bir okul hem de.
Keith Code’un kurduğu bu okul, her şeyden önce pistte eğitim verdiği için olabilecek en güvenli ve ileri teknikleri kazandırıyor. Bilmediğiniz ya da trafikte, normal yollarda cesaret edemeyeceğiniz (ki etmemelisiniz de) teknikleri öğrenmek, sınırsızca yatmak (BMW K1200GT‘nin grenajını yere sürten adam gördüm orada ben!) hiç çıkmadığınız süratlere çıkmak ve de gerçek bir asfalt nedir, nasıl tutar, tutuş ve fren ne kadar ileri seviyede olabilir görmek için bile gidilir… Ayrıca söylemek gerekir ki Keith Code’un geliştirdiği bu teknikler hali hazırda şampiyon kişilerin ile tur zamanlarını geliştirmiş; bu sebeple CFC’ye profesyoneller bile gidiyorsa, sizin de öğrenecek bir şeyleriniz illa ki vardır değil mi? 🙂
(lütfen sayfanın sonundaki *** notunu okuyunuz; bu sayfada bahis edilen, pist tekniğidir)
Nedir bu CSS?
Kısaca viraj okulu diyebiliriz.
Fakat California Superbike School motosiklet sürüşünün tüm tekniklerini baştan öğrendiğiniz ve deneyimlediğiniz yer. Keith Code’un sistemi temelden başlayıp en ama olabilecek en ileri seviyelere kadar teknikleri içeriyor ve dersleri tek seferde bile sürücüyü inanılmaz geliştiriyor.
Hocalardan ayrıca bahsetmek lazım. Eğitmenler çok ama çok iyiler. Eğitmen olmak ise ciddi zor. Bu arada Türkiye’den de Devrim Sirmen adında bir hocamız olduğunu not düşelim. Devrim Bey bu iş için yanlış hatırlamıyorsam iki sene Amerika’da yaşamış…
California Superbike School motosiklet yarış okulu eğitimi dört bölüm. Her sürücü (öğrenci) lisanlı yarışçı da, şampiyon da olsa ilk bölümden yani sıfırdan başlıyor.
Temelden yani sıfırdan başlamak, sorunu bulmak için büyük fırsat zira çoğunlukla sorunlar temel hatalardan kaynaklanıyor. Üstelik bu hataların her biri bir sonraki hataya sebep olduğu için hızı ve viraj başarısını da törpülüyor.
Aslında eğitim, hataları kaldırarak yavaşlamanızı engelliyor 🙂
Amaç “daha hızlı” olmak değil. Daha yüksek sürat sonuç ve bunu her şeyi doğru yaparak becerebilirsiniz. İşte California Superbike School motosiklet yarış okulu bunu sağlıyor: hatasız tekniklere sahip olarak hatasız, dolayısıyla daha hızlı olmak. Mesela şaşırabilirsiniz ama motosikleti virajlarda daha az yatırarak daha hızlı gitmeyi özellikle öğretiyorlar. Nasıl? İlginç değil mi?
1.Gün Seviye-1
Sabah erken başlıyor. 07.30 kayıtların* başladığı saat. kayıt işini bitirdikten sonra etrafa bakmaya başlıyorum tabii ki.
(dikkat: orada kayıt olmuyorsunuz, öncesinde başvurup yazılıyorsunuz tabii ki, sahada yapmış olduğunuz kaydın evrak işlerini yapıyorsunuz; otele gidince ayrıca form doldurmak gibi düşünün)
Hemen işin ciddiyetine vakıf oluyorsun zira beklediğimden kalabalık bir ekiple karşı karşıyayız… İsimlikli görevliler hızlı adımlarla oradan oraya yürüyorlar, eğitmen oldukları tulumlarından ve yürüyüşlerinden belli olan kişiler de aralarında sohbet ederken ısınma hareketleri yapıyorlar. Sadece ekibin kalabalıklığı bile beklediğimden daha büyük boyutlu bir işin parçası olduğumu açık şekilde anlatıyor. Katılan motosikletler de öyle: BMW’ler tabii ki 1200, S1000RR da vardı, CBR Fireblade, Multistrada, ZX-10. KTM’ler enduro ve büyük Duke R ile oradaydı. Tamam çapır (chopper) da var ama az sayıda.
Kayıt işleminden sonra form dolduruyor (kişisel bilgiler vs.) numaramı alıyorum, her öğrencinin numarası oluyor. Bu numarayı üzerimize yapıştıracağız. Sonra kıyafet kontrolü, bu aşamayı bizzat okul görevlileri yapıyor ve didik didik edip her şeye, her ayrıntısına bakıyorlar: kask, bot dahil ince kontrolden geçiyoruz. Zaten daha başvururken uyarıyorlar ama oraya kadar gidip uygun olmayan bot yüzünden ret edilebilirsiniz; tepeden tırnağa koruyucu donanım şart ve zorunlu.
İlk Ders
Derse başlamak için sınıfa geçiyoruz. Ekiple tanışma, hoş beş. Çevirmen var. Hocalar farklı ülkelerden gelen, pist yarışçısı da olanların bulunduğu bir topluluk. Güvenlik bilgilendirmesi yapılıyor, hangi kurallara uyacağız öğrendik ve derse başladık. Yarım saat kadar süren bu ilk dersten sonra sahaya çıkıp süreceğiz.
Öğrenciler gruplara bölünüyor ve her üç kişiye bir eğitmen veriliyor. İstanbul Park F1 pisti olduğu için asfalt inanılmaz. Pisti bırak, padok alanında yürürken ayaklarım yere takılıyor, asfalt o kadar tutuyor 🙂
Eğitmenler her öğrenciyle bire bir ilgileniyor. İlk dersimiz tüm pisti aynı viteste ve fren kullanmadan geçmek.
Sürüşün dinamikleri çok farklı. Yahu bu benim motosikletim ama başka türlü gidiyor. Virajlarda da sorun yaşıyorum. Sebep: bu pist, virajları-açıları farklı, zorlanıyor ve ayar tutturamıyorum ve asfalt o kadar iyi ki gaz kesme bile fren gibi etki ediyor. Kendime: “Yol sürüşü ile olmuyor demek ki…” diyorum ama turu tamamlıyorum…
İlk ders sürüşleri tamamlanıyor. Hocalarla bire bir sohbet ve deneyimlerimizi aktarıyoruz, öğrenciler olarak pek gülümseyen yok; herkes ilk sürüşü garip bulmuş olsa gerek 🙂
Aklımda bu sorularla ikinci derse giriyoruz. Tahtada şu konu başlığı var: “Dönüşe başlama noktası” hmmmm! 🙂
Sorularımızı alıyorlar ve “Viraj girişlerimde sorun var.” konusunu ortak olduğu anlaşılıyor. Bu defaki sürüşte, viraja başlayacağımız noktaları kaymayan özel bir bantla sarı çarpı ile işaretlenmiş olacağını söylüyorlar… Ön teker çarpıya değdiğinde yatırmaya başlayın diyorlar. Yine tek viteste gidiyoruz ve yine fren yok.
Yine de kolay değil. Hala viraja girmekte geç kalıyorum. Bunu da bir sonraki derste ve turda çözüyoruz.
Kısacası adım adım, kendinizi ve beyninizi ikna ede ede ilerletiyorlar sizi. Üçüncü dersten itibaren artık yapamadıklarım olmasına alışıyorum 🙂 Bununla birlikte artık beynim de ikna olmuş durumda, sorularımın cevaplarını ve derslerde söyledikleri ile eğitmenlerin bana özel düzeltmelerini güvenerek yapıyorum ve her seferinde bir adım ileriye gidiyorum.
2.Gün Seviye-2
Gün tekrar kayıt ve kıyafet kontrolü ile başlıyor tabii ki. Ve ders: bakış, apeks ana konular.
Ders, pist, yapamama; yapamadığın her neyse onu ders olarak işleme ve piste dönüş: ilerleme. Bugün kendimi aşıyorum: viraja giriş noktam, çizgim eski benimle kıyaslanmayacak kadar iyi. Bir de şu var ki pist virajları birden fazla çizgi ile dönebileceğiniz yerler; dönüşe hangi hızı taşıyacağınızın ve ne şekilde döneceğinizin birden fazla yolu var. Bunu da öğreniyorum.
Hocalar pistte de bize rehberlik ediyorlar ama her zaman bizimle sürmüyorlar. Gerektiğinde önünüze geçip, yapmanız gerekeni gösteriyor ya da durum işaretler çözülemeyecekse de mola verip anlatıyor.
Eğitimler boyunca iş ciddiye alınıyor. Pistte de aynı ciddiyet var. Kurallar net ve ihlalde ya da tehlikeli sürüşte siyah bayrağı yersiniz… Uyarı var fakat gerekli görürlerse eğitiminizi bitirirler ve bu konuda tartışmıyorlar…
Herkes için aynı şey olur diye tahmin ediyorum çünkü müfredat aynı: ikinci günün akşamında beklediğimden ve ilk geldiğim andan çok daha iyiyim. Bununla gurur duyuyorum çünkü öğrendim…
Çok daha hızlıyım evet fakat çok daha sakin ve rahat sürdüğümü de fark ediyorum. Aslında gergin ve iyi sürmek mümkün değil… Doğru tekniklerle sürdüğünüzde, eğitimlerde anlatılanları yaptığınızda korku gidiyor ve çok daha rahat sürüyorsunuz.
Değer mi, pahalı mı?
Kesinlikle! Pisti, asfalt ve viraj kalitesini deneyimlemek için bile mutlaka gidin. Tutuş, fren, gaz açma her şey o kadar farklı ki bunu mutlaka yaşamalısınız motosikletinizin üzerinde.
California Superbike School motosiklet yarış okulu dolayısıyla eğitiminiz yarış ve pist sürüşünü öğrenmek ve geliştirmek için hazırlanmış. Tabii ki bu yüksek standartlara ulaşmış olmak, daha alt seviyede beceri gerektiren yol sürüşüne kesinlikle faydalı oluyor.
Sonuçta yolun ve sürüşünü kuralları ortak lakiiin insan pistten çıkınca o asfaltı arıyor tabii ki 🙂 Dönüş yolunda sürüşünüzün kalıcı şekilde değiştiğini görüyorsunuz. Daha rahat ve daha kolay sürmek için California Superbike School doğru adres.
Pistte Ne Kadar Yatılıyor?
Standart bir sürücü olarak geliyor ve buralara kadar iniyorsunuz 🙂
Daha fazla bilgi için superbikeschool.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
*** Bahsedilen bilgiler pist için geçerlidir. Yol için lütfen OMM Yol Sanatı Kitabını esas alınız.