Motosiklet pistte hızlı arabalara karşı

araba ve motosiklet yarışı kapak görseli

Nürburgring Nordschleife Pistinde: Seat Leon Cupra, Megane RS ve Yamaha R1, R6 ve RR’a karşı

Motosiklet sürerken arabalarla yarışmayın. Bakınız tekrar söylüyorum: araba ve motosiklet yarışı yapmayın, yapılmaz. Videoda eski bir yarış pisti olan Nürburgring var. Nurburgring sürüş videolarını sitede daha önce de ZX10R Ninja videosu (görmek için tıklayın) ve Ducati V4 videosu (görmek için tıklayın) paylaşmıştım.

O videolar da araba ve motosiklet yarışı videoları sonuçta lakin bu videoda çok daha açık şekilde birlikte sürüş ve çok sayıda geçiş var. Neden “arabalarla yarışmayın” dediğimi çok iyi hatta uzman sürücüler eşliğinde göreceksiniz.

Nürburgring pistinde bu defa Yamaha R1 ve R6, Megane RS ve Leon Cupra’ya karşı. Bu iki araç ciddi güçlü ve çok saygı duyulan bir spor arabadır ama yine de supercar sınıfında değildir. Nürburging, motosikletler için çok uygun bir pist değil kabul. Gerçi dünyanın tehlikeli pistlerinden birisi hatta kazalarıyla ünlü. Eski bir yarış pisti iken, artık “fazla tehlikeli” olduğu için yarış düzenlenmiyor.

Yine de bu videodan öğrenmemiz gereken ders, dört tekerin motosiklet karşısındaki ezici gücü.

Özellikle en hafif ya da uzun virajlarda bile dört tekerin hızlıca motosiklete yaklaştığına dikkat edin. Aynı şekilde yumuşak ya da sert her viraj çıkışında da ders almalıyız. Araba sürücülerinin gaza ne kadar sert bastığına da bakın. Motosiklet çekiş kontrol ile fazla gaz tehlikesini bertaraf edebiliyor tamam. Ama dört teker yine de çok daha büyük bir çekiş gücünü asfalta aktarabiliyor. Bu da demek oluyor ki, otomobillere karşı zayıfız…

Bu dersi yola ve sürüşümüze nasıl aktaracağız derseniz: Özellikle yüksek süratlerde otomobillerle yarışmayın.
Kapışmayın, bırakın geçip gitsinler.

videoda sorun çıkarsa özgün adresi burada: youtube.com/araba ve motosiklet yarışı

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Motosiklet Sürüş Teknikleri ve Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Arka teker kayıp sıyırınca

arka teker neden kayar, arka teker kayma

Daha önce de bahsetmiştik RNickeyMouse adlı kullanıcı Mulholland denen yerde yüksek kaliteli videolar çekiyor ve genelde kayma anları ile kazaları kayıt ediyor.

Videoların yüksek kalitede ve motosikletin kayma anlarında yavaş çekime geçiyor oluşu da çok güzel. Bu sayede motosikletin kayma dinamiğini görüp anlama şansımız oluyor.

Arka teker neden kayar?

“Motosikletin arkası nasıl, ne zaman kayar?” bunu bilirsek, sebepleri ortadan kaldırarak kaymayı engelleyebiliriz. Kısa cevap: tutuş eksikliği. Biraz daha açayım.

Her motosikletin arka tekeri daha kalındır biliyorsunuz. Çünkü çekişte, yani gaz açtığımızda) ciddi bir yük biner arka tekerleğe. İşte bu yükle baş edebilmek için arka tekerlek geniş olmak zorundadır. Bunu şimdilik kenara koyalım ve devam edelim.

Ağırlığın yol tutuşa etkisi

Boş bir sandalye düşünün parmağınızın ucuyla çekersiniz değil mi? Şimdi bir de sandalyede oturan biri olsun. Yere basan yüzey aynı ama çok daha tutuş var değil mi? İşte aynı etki tekerlekler için de geçerlidir.

Diyeceksiniz ki biz hep motosikletin üzerindeyiz, ağırlık nasıl değişiyor? Bu sorunun cevabı ağırlık aktarımı (transferi). Ağırlık sabit olsa da iki tekerlek arasında paylaşılıyor. Sabit süratle ilerlerken kabaca 50/50 bölüşülen ağırlık, hızlanır ya da yavaşlarken değişiyor.

Fren öne, gaz arkaya yığar

Ağırlık aktarımı demek, ağırlığın ön ya da arka tekerlek arasında toplanması demektir. Gaz açınca arkaya gidiyoruz zira ağırlığımız arka tarafa aktarılıyor. Gazı kapadığımızda da aynı etki oluşur, gazı kapamak da fren yapar gibi ağırlığı arkadan alır, öne yığar.

Başka bir deyişle fren yapmak ya da gaz kapamak arka tekeri hafifletir!

Videolarda açık şekilde göreceksiniz: arka tekerlek kaymadan hemen önce ağırlık ön tarafa geçiyor. Bu apaçık arka tarafı yukarıdan çekmek gibi bir etkiye sahip. Lastiği yerden kopsun diye arkasını yukarı kaldırmanın sorumlusu ya sert gaz kapama ya da fren.

Gaz kapama daha hafif, fren daha güçlü şekilde ağırlığın öne yığılmasına sebep oluyor, ağırlık arkadan öne geçiyor. Sandalyenin üzerindeki kişi kalkınca da sandalye birden kaymaya başlıyor gibi düşünün.

Kısacası: virajda gaz kesmek kötü, fren yapmak berbat bir fikir.

Tabii ki her viraj için felaket getirmez ağırlık transferi. Fakat motosikleti zorlamaya başladığınızda arka teker kayması tehlikesi kademeli olarak artar.

Gaz açmak kayma sebebi olabilir

Tutuşu nereye istiyorsak ağırlığı oraya taşımalıyız evet. Bunun diğer bir yönü daha var o da: ağırlığın aktarımını beklemek gerekli. Şöyle anlatayım, düzlük sonunda fren yaptık [AĞIRLIK ÖNDE], freni bıraktık [AĞIRLIK ARKAYA AKTARILIYOR AMA BIRAKTIĞIMIZ ANDA BÜYÜK KISIM HALA ÖNDE]. Şimdi burada duralım. Ve anın fotoğrafını çekelim.

Frenlerken sıkışan, kapanan, aşağı inen ön amortisörler fren kolunu bıraktığımız anda açılmaya, ön tekerdeki basınçlarını azaltmaya (henüz yeni) BAŞLADILAR. Bu anlarda AĞIRLIK ARKAYA BİNMEYE BAŞLADI ama HENÜZ AĞIRLIĞIN TÜMÜ ARKA TEKERDE DEĞİL. Yani gaz açmadan önce ağırlık aktarımının bitmesini ve arkanın oturmasını (normal seviyesine gelmesini) beklememiz lazım. Bu aşamada arka tekerdeki tutuş henüz az. Dolayısıyla tutuş henüz az iken gaz açıp DAHA FAZLA TUTUŞ İSTEYEN HIZLANMAYI İSTERSEK: arka teker kayması kolay hale gelecek. O halde freni bıraktıktan sonra gaz vermek için acele etmemeliyiz.

Arka teker neden kayar daha net şekilde anladınız sanırım, gelin şimdi de nasıl önüne geçeceğimizi konuşalım.

Nasıl engel olabiliriz?

Fren > yatırma > gaz. Ana kural bu. Frenajı düzlükte bitirip bırakmalı, öndeki tutuş ile gidon basmalı (kontra ile dönmek), motosiklet yattıktan SONRA YAVAŞÇA, AZDAN BAŞLAYIP GİDEREK ARTTIRARAK GAZ VERMELİ. İşte bu yatıştan sonra gaz vermek ve azıcık açarak ama gaz seviyesini giderek arttırarak gaz vermek ARKA TEKERE YERLEŞMESİ VE AMORTİSÖRLERİN OTURMASINI sağlar. Bu şekilde arka teker kayması çok büyük oranda risk faktörü olmaktan çıkar.

Bu sebeple lütfen aşağıda bağlantısını verdiğim Gaz Tekniği yazılarını okuyunuz.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Motosiklet Sürüş Teknikleri ve Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Vitesli Motosiklete Geçiş

vitesli motosiklete geçiş, motor büyütmek

Vitesli motosiklete geçiş için Yamaha mt09 ‘la honda nc700x arasında kararsız kaldım. Daha önceden 3 farklı modelde Vespa’yla 10’000 kilometre üzerinde yol yaptım ama bu ilk vitesli motorum olucak. Değerli görüşlerinizi bekliyorum

yazan: scooter’dan vitesli motosiklete geçmek isteyen on binlerce sürücüden biri 🙂

Bir çok kişi skutır kullanımını daha konforlu buluyor. Yine de sık sorulardan birisi:

“Yeterince skutır kullandıktan sonra doğrudan büyük motosiklete geçiş olur mu?”

Hayır, scooter kullandıktan sonra birden büyük motosiklete geçmek doğru olmaz.

Şimdi öncelikle aşağıdaki cevabı birlikte okuyalım:

– Mt09 kullanmadım ama fazla kuduruk diyorlar. İlk vitesli motor için agresif kaçabilir. MT sizin için gereksiz güçlü ve tehlikeli diye düşünüyorum.

– İlk vitesli motor olarak 2 side uymaz bence 250’lilik sınıfta başlamalısınız.

– İlk vitesli motor icin 2side guclu ve pahali olur. Ozellikle mt09!! Bence 250 cclik motorlardan sec ilk motor olarak. Suzuki inazuma vitesli motora başlangıç için biçilmiş kaftan.

Yukarıdaki cevap doğrudur. ilk vitesli motosiklet için büyük hacim, doğrudan yanlış tercih demektir.

Hele ki MT09’la başlangıcın sonucu hiç neşeli bitmez. kesinlikle tavsiye etmiyorum. Vitesli motorda deneyimi 30bin40 bin kilometre olmuş kişilere uygun ve çok agresif bi motor ilk motor için asla olmaz.

Scooter’dan sonra hangi vitesli motor?

Suzuki inazuma ktm 200 sym wolf, crf 250 L

Ve evet, yukarıdaki örneklerin hepsi doğru. Burada markalar ya da modeller dikkatinizi dağıtmasın. Önemli olan motor hacimleri, dolayısıyla toplam ağırlıklarının düşük olmasıdır.

  • 250 cc. ve altı sınıftalar,
  • piyasaları oturmuş ve kolay satılırlar

Honda NC 700 çok uysal bir motosiklet ama ilk vitesli olacağı için NC700 bile ilk vitesli motor için fazla güçlü.

Yine de büyük alacağım diye tutturursanız, Kombine ABS fren, orjinal Metzeler (yani yolu iyi tutan) lastikleri ile NC 700 birçok 250 cc’den daha kontrollu ve güvenli. 50 beygir olması itibariyle güç anlamında uysal bir motosiklet. Bununla birlikte 220 kg. Ağırlığı yüzünden kontrolü (başlangıçta) zor olsa da alışılmayacak gibi değil. Fakat unutmayın: NC büyük bir motosiklet, gereksiz bir kütleyi risk alarak kullanacaksınız. NC bu anlamda kötünün iyisi. Ufak hacimli bir motosikletle motosiklet sürüş sistemini çok daha kolay ve hızlı öğrenebilirsiniz.

Bu arkadaşımızda yukarıdaki yorumunda mantıklı yaklaşım sergilemiş. Büyük motosiklet deliliği içerisinde olacaksak yine de uysal ve “deli” olmayan bir model seçelim bari. 

Sanirim mt09 un ilk vitesli olamayacağı yönünde herkes hemfikir 😉 degerli yorumlariniz icin tesekkurler.

doğru cevaplara ulaşmış sanslı bir motosiklet acemisi

Scooter’dan vitesli büyük motora neden geçilmez?

Doğrudan kullanıcı yorumu veriyorum bu defa:

yav ne yaptınız siz adama 10bin km binmişsin yeter artık daha binme der gibi yorumlar sanki söylenen motorlar BOĞA ymış, Yahya da acemi ve ilk yarışmasına çıkacak Bull Riders mış gibi davranmışsınız. Forumlara benzemeye başladı yine burası

scoterla 10 bin km yapmış bir sürücüye 3 silindir 115 PS ve oldukça hard bir motoru gönül rahatlığı ile nasıl tavsiye ediyorsun ?? Eğitim toz tablet şeklinde yutulan bir şey değildir. Eğitim ancak tecrübe ile birleşince bir anlam ifade eder.

scoterla motorun kullanımı çok farklıdır. Scoter da gaz açar gidersiniz. Vitesli motorda gaz var fren debriyaj vites var..eliniz kolunuz ayaklarınız hepsi bir şeylerle meşgul olacak. Ama bir süre sonra otomatikleşecek ama o süreye kadar sizin…

Şöyle bir örnek vereyim.

80-90bin km scooter kullandıktan sonra ( son 3 tanesi 500cc) 250cc Vitesli motora geçtiğimde ne kadar zorlandım anlatamam. Resmen motora yeni başlamış gibi hissettim.

Büyük cc ve yüksek beygirli vitesli motora başlamak çok doğru değil….

Ve:

Bi de isin su boyutu var birden buyutunce motoru aralardaki tecrubeyi hic yasamamis oluosun. Sonra ona donmek alacagin keyifi azaltiyor. Ben 6000 km 250lik scooter, 6000 km 400 luk scooter. 3000 km deauville, hatirlamiyoru simdi 10k ustu cbf 600 kullandim.

Mesela ben cbf600 den sonra gidip crf250 alamadim. Anlatabildim umarim.

Hocam scooter ile viteslinin hiç alakası yoktur bende uzun süre scooter kullandım daha sonra 125cc bir vitesliye geçtim her şey allak bullak oldu viteslerle uğraşmaktan yola dikkatini veremiyorsun özellikle ışıklarda vs. duracağın zaman vites küçültmeye alışmak zaman alıyor… siz önce bir küçük hacim vitesli deneyin sonra tekrar düşünün…

Scooter’dan sonra hangi motosiklet alınır?

Ben sizin yerinizde olsam crf250 alirim. 11binlira da cok uygun. Sonra kullanirim 10bin km. 1500 lira altina satarim. Sonra artik 600 segmentinde ne istersem ona binerim.bence crf 250 nc700den cok cok keyifli motor(tartisma olmasin, sahsi fikrim).

Sonuç

Scooter’dan vitesli motosiklete geçiş için acele etmeyin. Motosiklet kullanmayı yeniden öğrenmenizi gerektirecek kadar büyük bir değişimdir.

Scooter ile vitesli motosikletin en büyük farkı oturuşunuzun değişecek olması. Bacaklarınzın arasına yerleşecek bir kütle, önceden bellediğiniz her şeyin değişmesi, bildiklerinizin geçersiz olması demek.

Unutmayın ki her komutta ve her durum için, motosikletin bacaklarınızın arasında olması demek: motosikletin tüm tepkilerinin değişmesi demek.

Bu sebeple scooter’dan vitesli motosiklete geçiş için doğru yol başlangıç motosikleti ile başlamak olacaktır (yazısı burada). Biz, büyük cc. sürücüleri motosikletimizi değiştirince bile beynimizi yeni motosikletimize alıştırmak, hazırlamak için Kapalı Alan Eğitimimizi (yazısı burada) tekrar ediyoruz, gerisini siz düşünün.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin ve Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Motosiklet botu bakım ve tavsiyeler

motosiklet bot bakım kapak görseli

Motosiklet botu bakım dedik ama önce güvenlik: motosiklet botları bileğinizi örtmelidir. Düştüğünüz zaman yerde sürüklenirken bileğinizin dışındaki ince deri hemen gider ve kemiğiniz asfalta sürtmeye başlar. İşte bu yüzden motosiklet botu bileklerinizi örtmelidir.

Motosiklet söz konusu olduğunda yumuşak tabanlar iyi değildir. Kazada yetersiz, sürüşte rahatsızdır yumuşak taban. Evet yürürken rahat olabilirler ama motosiklet botlarının birinci görevi rahatlık değil, sizi korumaktır.

Bağcıklarınızı her zaman sıkı bağlayın. Sıkı bağlanmamış her ayakkabı/bot kolayca ayaktan çıkar. Bağcıkları nasıl bağlamanız gerektiği aşağıdaki kısımda var.

Tam boy (diz altına kadar) botlar motosiklet botu olarak biraz yorucudur. Özellikle motosikletten indiğinizde rahatsız edici hale gelirler. Güçlü yanları koruma ve yağmurdur. İyi havalarda yapılan sürüşlerde, normal şartlarda şart olmadığını düşünüyorum. Gazı aça aça heyecan peşinde koştuğunuz yüksek süratli sürüşler yapıyorsanız evet hem de tulumla birlikte giyin derim ama normalde bot yeterli olacaktır.

motosiklet botu bakım, cırt-cırt velcro

Motosiklet botu temizliği

Tabii ki motosiklet botu bakım denince ilk adım temizlik olacak:

Mikrofiber bezle, sadece suyla temizleyin.

Sertleşmiş çamur varsa eski bir diş fırçası ile fırçalayın, sonra silin.

Her zaman olmasa da arada bağcıkları çıkarıp elinizde sabunla yıkayabilirsiniz. Bağcıklar çıkmışken dil ve etrafını da temizlemeyi unutmayın.

Tabanları ve ayakkabıyı iki farklı bezle silmek iyi fikirdir. Tek bezle silecekseniz de önce her iki botun üst taraflarını, en son tabanları silin. Tabanlar fazlasıyla kirlidir ve leke bırakıcı kirlerdir bunlar.

Cırt-cırtlar

Sert kısmın içi zamanla dolar. Cırtlar (velcro) eskisi gibi tutmuyorsa sert kısmı parmak uçlarınızla temizleyebilirsiniz. Yumuşak kısımda aşınma, düzleşme varsa değiştirme zamanı gelmiştir. Cırt-cırtları değiştirmek son derce basit bir dikim işlemidir. Her ayakkabıcı rahatlıkla yapar.

Motosiklet botu nasıl bağlanmalı?

Motosiklet kıyafetleri sıkı olmalıdır. Motosiklet botları, ayakkabıları mutlaka ama mutlaka bağcıkları sıkı şekilde bağlanmışken kullanılır. Bağlı değil ise en ufak kazada ayağınızdan çıkar, bu yüzden ayaklarınızı korumak için her zaman bağcıklar bağlı sürüş yapınız.

Bağcıkların serbest olmamasına dikkat ediniz. Rüzgar ile hareket etmeye başlayan bağcıklar çözülebilir ve zincire dolanabilir. Bu kesin kaza demektir, ayrıca ayağınızın kopmasına kadar gidecek sonuçları olabilir. İkinci görseldeki gibi sabitleyip ayaklarınızı emniyete alın.

DOĞRU BAĞLAMA

Üst kısımda bağcığı bir hat boş bırakmak, büyük rahatlık yaratır.

Bağcıkları sıkmadan önce topuğunuzu geriye itin. Ayağınızın ön kısmındaki bağcıkları sıkı tutun fakat bileklerinizin üzerindeki alanı çok sıkmayın.

Bağcıkların uzun kısmını asla bileğinize, baldırınıza dolayarak bağlamayın.

BAĞCIK FAZLALIĞI

Bağcığın uzun kısmını botun içine sokun ya da çapraz bağların içine sokun.

Not: bazı modellerde bu işi için özel yapılmış bir cep vardır, botunuzu ilk aldığınızda fark etmeyebilirsiniz.

ÇIKARIRKEN BAĞCIKLARI TAM AÇIN

Ayakkabılarınızı çıkaracağınız zaman bağcıkları tam açın. Özellikle resimdeki gibi kancalarden tamamen çıkarın ve iyice ayakkabıyı gevçemiş hale getirin.

Ayakkabıyı zorlayarak çıkarmak, iç astarını ve kancaları yıpratır, orta vadede de zarar verir.

ÇORAP ÖNEMLİDİR

Özellikle kışlık çoraplarda kalın, nefes alabilen türleri seçin. Ayakkabılarınızın ömrü için aynı zamanda teri de emebilen çoraplar iyidir. İyi bir yün çorap hem konforlu hem de sağlıklıdır.

Islak bot nasıl kurutulur?

Deri en çok kururken zarar görür. Sıcak ile kurumasını hızlandırmak çok kötü fikirdir çünkü derinin çekmesine, çatlamasına sebep olur. Normal şartlarda ıslaklık deriye zarar vermez, deri yanlış kurutulduğu için hasar görür.

İÇTEKİ SUYU AKITMA

Eğer botunuzun içinde birikmiş su varsa:

  • Önce içteki tabanlığı çıkartın
  • Burnu yukarıda olacak şekilde bileklik kısmının üzerine on dakika kadar bırakın.

Asla ısı kaynağının önüne, yakınına koymayın. Oda sıcaklığında kurutma yapın.

NEMİ VE BEZDEKİ SUYU EMDİRME

Bez ya da gazete ile iç kısımdaki kumaş, sünger dokunun üzerindeki fazla suyu emdirin. Gazete ile yapmanız daha kolaydır çünkü bezi sıksanız da nem kalacaktır.

İç kısma gazete tıkın ve beş dakika kadar bekleyin. Nemli gazeteyi çıkarın ve yenisini tıkın.

TERS BİÇİMDE DİNLENMEYE BIRAKARAK KURUTUN

Görseldeki gibi ters dili dışarıya kıvrık şekilde kurumaya bırakın. Asla ısı kaynağının önüne, yakınına koymayın.

Oda sıcaklığında kurutma yapın.

Su geçirmez sprey?

Peki su geçirmeyen sprey olduğunu biliyor musunuz? Motosiklet bot bakımından sonra: “Su geçirmeyen bot yapabilirsiniz bu spreyle.” desem?

Bu sprey Decathlon markasının ürünü ve tanımını şöyle yapmışlar:

“Kumaş ve deri ayakkabı için süngerle veya spreyle uygulanan su geçirmezlik sağlayan bir üründür ve nefes alabilirliği sürdürür. Derinin nefes almasını kolaylaştırır ve yapısını korur.”

Hem der ihem kumaş ayakkabılar için kullanılabilen bu spreyi buradan inceleyebilir hatta satın alabilirsiniz: decathlon.com.tr/su-gecirmezlik-spreyi-id_8580657.html

Motosiklet bakım tavsiyeleri

motosiklet bakım tavsiyeleri kapak görseli

Motosiklet bakımı için temel bilgiler rehberi

Her motosiklet sahibinin illa ki motosiklet bakımına dair fikirleri vardır. Bir motosiklet sürücüsüne makinelerinin bakımını nasıl yaptıklarını sorun ve yıllardır öğrendikleri birbirinden farklı usul, ipucu ve tavsiye duyarsınız. Bu tavsiyelerin büyük çoğunluğu kulaktan dolma bilgilerdir (çünkü okuyan bir toplum değiliz). Sorun şu ki bazıları zarar verici işlemlerdir. Sorunu çözmüş gibi görünseler de daha büyük sorunlara sebep olmaları işten bile değildir.

Sürücü ne kadar deneyimli olursa belirtileri, ipuçlarını o derece kolay yakalar. Bununla birlikte deneyim söz konusu olduğunda en iyisi bir motosiklet ustasına sormaktır. Sonuçta hepimizden fazla motosiklet gördüğü ortada. Listemiz bu yüzden yıllardır bu işi yapan bir ustanın tavsiyelerinden oluşuyor.

Buradaki motosiklet bakım tavsiyeleri ile sorunları kolay yoldan engellemek, cebinizi ve konforunuzu korumak elinizde. Fakat önemli olan buradaki tavsiyeleri alışkanlık haline getirmek.

1- LASTİK BASINCINIZI KONTROL EDİN

Soğuk havalar, motosikletinizin lastik basıncını ciddi derecede düşürmek için yeterlidir. Bu nedenle kış aylarında lastik basıncınızı kontrol etmek daha da önemlidir. Bizi yolda tutan iki parça lastik olduğu için, küçük bir değişiklik bile yol tutuşunda büyük bir fark yaratabilir.

Benzin istasyonlarındaki ölçüm cihazları kalibre olmadığı için düzenli kontrollerinizi kendi göstergenizle yapın.

ilgili yazı

altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın

Motosiklet lastik basıncının kontrol edilmesi

2- MOTOSİKLET ZİNCİRİNİ YAĞSIZ BIRAKMAYIN

Yağışlı havadaki sürüşler, zincirdeki yağı çabucak temizler.

Kuru veya paslı bir zincir daha çabuk aşınır ve yakıt tüketiminizi arttırır; bu nedenle kontrol alışkanlığı edinmelisiniz.

Zincir yağlamayı sürüşten önce değil, sürüş sonunda yapın. Zinciri henüz sıcakken yağlamak ve gece boyunca baklaların içine nüfuz etmesini sağlamak en iyi sonucu verir.

ilgili yazı

altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın

Motosiklet zincirinin yağlanması

3- DOĞRU ZİNCİR GERGİNLİĞİNİ KORUYUN

Motosiklet zinciri, esasen yüksek hızda uçar gibi hareket eden ağır bir metal parçasıdır. Doğru gerginlikte olması zorunludur. Zincir gerginliği için esneme payı kontrol edilir. En doğru bilgi forumlarda değil, kullanıcı el kitabınızda bulunur.

Zincir zamanla esneyen bir parçadır, motosikletiniz ne tipte ne model olursa olsun, zincir gerginliğine her zaman dikkat edin.

ilgili yazı

altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın

Motosiklet zinciri gerginliğinin kontrol edilmesi

4- Motosikletinizi temiz tutun

DÜZENLİ olarak yıkayın ve özellikle kışın motosiklet sürüyorsanız bu zorunludur.

Kışın yollar tuzlanır. Kaya tuzu, buzu çözer ancak metal için de yıpratıcı ve aşındırıcı etkisi vardır. Tuzlu bırakıldığında motosikletiniz hızlı yaşlanır.

Bu nedenle kışın her sürüşten sonra motosikletinizi yıkamaya alışın.
Sabunlu ılık su size basit gelebilir ancak tuzu yıkamak için çok iyi bir yoldur.

5- Motosiklet basınçlı suyla yıkanmaz

Kolay gelir, eğlencelidir ve kolaydır evet. Hele soğuk havalarda, uzun bir sürüşten sonra, yorulduğunuzda. Fakat zararlıdır, yüksek basınçlı su, lastiklere, contalara zarar verebilir. Hatta radyatör kanatlarını yamultmakla kalmaz, delebilir. Etiketleri soyabilir, hortumları zedeleyebilir.

“O zaman neden var?” uzaktan tutmak için; biz dibine kadar sokunca zararlı oluyor…

6- Frenlerinizi kontrol edin

Motosikletinizi dinlemek her zaman iyidir. Garip, farklı sesler uyarıdır fakat özellikle frenleriniz için alarm zilidir.

Siz yine de en ufak şüphede, farklı sesi duyar-duymaz ya da alışılmadık titreşim, kaçırma gibi belirtilerde ustanızı arayın ve “Gel.” derse ertelemeyin. Tedbirli olmak sonrasında üzülmekten iyidir.

7- Motosiklet akünüzü her zaman tam dolu tutun

Kötü havalarda daha az motosiklet sürüyorsanız, akü bakımı zorunlu hale gelir. Akü kutup başlarını ayırın. Şarj cihazı alın ve çalıştırarak değil, cihazla şarj edin.

Söküp ustanıza ya da akücülere götürerek de şarj ettirebileceğinizi unutmayın.

ilgili yazı

altta herhangi bir yere tıklayın, bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alın

8- Motosiklet örtüsü brandası kullanın

Diyelim ki aynı motosikletten iki tane var. İkisi aynı zamanda aynı kilometreyi yapmış ama biri açıkta, diğeri de örtüyle duruyor olsun.

Birkaç yıl sonra ne kadar farklı göründüklerine inanamazdınız. Kapalı alanda tutma şansınız yoksa iyi bir motosiklet örtüsü en iyi koruma yoludur.

Motosikletinizi örtmeden önce soğuması gerektiğini unutmayın…

8- Motosikletinizde alet takımı bulundurun

Büyük ya da küçük, her motosiklette ufak da olsa bir alet-tamir takımı bulunmalı. Her şey olmasın varsın ama lastik ve gevşek vidalar için yeterli aletler mutlaka bir gün işinize yarayacaktır.

Far lambası, sigorta, fren-gaz-debriyaj telleri, kontakt spreyi gibi işe yarar malzemeler hem az yer tutar, hem de ihtiyaç olduğunda hayat kurtarır.

Unutmayın, motosiklet bakım tavsiyeleri işe yarar ama asıl kaynağınız kullanıcı el kitabınızdır. Elinizde yoksa internet araması ile ulaşabilir, (ücreti karşılığında) üretici firmadan alabilirsiniz. Motosikletinizi korumanın en iyi yolu, üreticinin talimatlarına uymanızdır.

Bakım ve koruma ürünleri arıyorsanız bu adres size yardımcı olacaktır: Motul koruma ürünleri.

Motosiklet bakım tavsiyeleri yazısı Güncel, Kış, Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası ve Tamir-Bakım kategorilerinde yayımlanmıştır.

Sıfır motosiklet nasıl geliyor?

sıfır motosiklet nasıl geliş - hasar kontrol naylon açma

Sıfır motosiklet nasıl geliyor hiç merak ettiniz mi? İşte böyle 🙂

Geçenlerde Husqvarna bayisi olan ustama gittim. Tesadüf bu ya, o gün de yeni Svartpilen’lerin teslimatı varmış. Ben de motorhikayesi.com için adım adım çektim; sıfır motosiklet nasıl geliyor fotoğraflar eşliğinde adım adım anlatayım o halde.

İlk adım: kamyondan indirme

Buzdolabı gibi, televizyon gibi kutulu şekilde geliyor motosikletler. Üzerinde etiket olmasa dev televizyon sanmak işten bile değil ama bunlar sıfır motosikletler.

İkinci adım: kutu açılışı

Fotoğraflarda görünmüyor ama kutunun üzerinde, tıpkı altında olduğu gibi ince bir ahşap kasa var. Dikmelerin üzerine oturan üst kasa ve etrafında karton; bütün ambalaj bu şekilde.

Üçüncü adım: kontrol

Açıkçası pek sağlam bir ambalaj yok. Bu yüzden yukarıda görüldüğü üzere her motosiklet teslim alınmadan önce teker teker açılıp kontrol ediliyor ve hasar almadıklarından emin olduktan sora teslim tutanağı imzalanıyor.

Dördüncü adım: montaj

Nakliyat aşamasındaki boyutları düşürmek, gidon uçları, ayna gibi parçaları darbeden korumak için demonte halde geliyor bazı parçalar. Bu parçalar monte ediliyor ve satış alanına girmeye hak kazanıyorlar 🙂

İzmirdeyseniz Husqvarna modellerini Moto Daytona’da yakından görebilirsiniz.

Bu yazı Püf Noktası kategorisinde yayımlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Motosiklet Lastiği Seçmek

Lastik Seçmek kapak

Lastik türü nasıl seçilir? Takılırken neler yapılmalı? Hangi lastik bana uygun?

Lastik yerle temasımızı sağlayan, yol tutuşumuzu, durmamızı, yatmamızı-dönmemizi sağlayan tek unsur.

Başlamadan önce: Lastik Basıncı

Eğer yanlış bir hava basıncı ile lastik kullanıyorsanız, zaten dünyanın en iyi motosiklet lastiği bile size tutuş ve frenaj konusunda başarılı olamaz. Önce lastiğinizi doğru hava basıncına getirmelisiniz.

“Peki nereden bakmalıyım bu doğru hava basıncına?”

Bakacağınız tek yer motosikletinizin kullanım kılavuzudur. Bu kılavuz tüm testler sonucunda yazılan en doğru kılavuzdur. İlgili mühendisler sizin motosikletinizin dinamiklerine göre hazırladıkları için doğru bilgiyi alacağınız tek yerdir.

Motosiklet Lastiği Seçmek: Hangi lastik bana uygun?

Motosiklet lastiği seçmek demek değişik lastik türlerinden sürüşünüze uygun yani doğru lastiği almak demek. Çünkü lastikler (hamurları) kullanım hedefine göre farklı türlerde üretilmiştir. %80-%20 lastik, %50-%50 lastik, %100 yol lastiği gibi. Lastik, kullanılacağı yola göre tasarlanır ve üretilir.

Asfalt sürücüsü müyüm, yoksa asfalt + stabilize yol ağırlıklı mı sürüyorum? Yağmurda ve kış aylarında kullanıyor muyum? Otoban kullanımım ne kadar, virajlı yol kullanımım ne kadar? Bunlar sizin lastik seçiminizde önemli rol oynuyor, kısaca bir göz gezdirelim. Enduro motosikletiniz olabilir ama araziye çıkmıyor, hep asfaltta sürüyorsanız arazi performansı olan lastik almak zorunda değilsiniz. Hatta karma lastik almamalı, %100 yol lastiği almalısınız.

Kullanım koşullarınızı iyi belirlemeli, ona göre lastik seçimi yapmalısınız. Yoğun olarak 100 km./saat ve üzeri süratlerde sürüyorsanız kesinlikle yol lastiği almalı hatta orta bölümü sert bir lastik, kenarı daha yumuşak (iki hamurlu) seçmeniz gerekir.

Uzun yol yapıyorsanız, bir de çantalarınız varsa ya da artçılı sürüş yapıyorsanız; lastiğinizin orta kısmı çabuk aşınacaktır. Dolayısıyla viraj yapmak için süren, uzun yol yapan sürücülerin lastiği bile farklıdır. Şartlarınıza göre lastik seçmeniz sürüş güvenliğiniz açısından önemlidir.

Lastik Takılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Lastik balansını yaparken ağırlıkların hepsi sökülür ve yeni lastiğe göre sıfırdan ölçümle tekrar takılır.
  • Bunun yanı sıra telli jant kullanıcıları için her 20.000 km’de tel ayarı yapmanız önerilir. ama çukurlu ya da büyük taşlı bir bölgede dolaşıyorsanız, sürüşten sonra gözle ve elle telleri kontrol etmelisiniz. Bu arada tel ayarı için bir cihaz var, bilginize.
  • Lastik sibopları da kontrol edilir ve gerekirse değiştirilir.

Özet

Sürüş şartlarına göre. Motosikletiniz enduro, adveture model olabilir ama sadece asfaltta kullanıyorsanız yol lastiği almanız sizin faydanıza olacaktır.

Lastikler (hamurları) kullanım hedefine göre farklı türlerde üretilir. %80-%20 lastik, %50-%50 lastik, %100 yol lastiği gibi. Lastik, kullanılacağı yola göre tasarlanır ve üretilir.
Araziye hiç çıkmayan bir GS1200 ADV sürücüsünün %80-%20 lastik almasının bir mantığı yoktur, %100 asfalt lastiği bu sürücü için dah doğrudur.

Evet var. Çantalarınız yüklü ya da artçılı sürüş yapıyorsanız; lastiğinizin orta kısmı çabuk aşınacaktır. Bu tür kullanım için ortası sert, kenarları daha yumuşak motosiklet lastiği uygundur.

– Balans için ağırlıkların hepsi sökülmeli ve sıfırdan ölçüm yapıp takılmalıdır.
– Telli jant için 20.000 km’de tel ayarlarının yapılması önerilir (çukurlu, taşlı bölgede sürdüyseniz, sürüş sonrası gözle ve elle teller kontrol edilmeli.
– Sibop kontrolu yapılmalı ve gerekirse değiştirmelidir.

Motosiklet ve Güneş Gözlüğü

güneş gözlük vizör kapak

Motosiklet güneş gözlüğü hepimiz için dert :). Özellikle güçlü güneşin olduğu ülkemizde güneşten sakınmak zorunda kalıyoruz. Ve de motosiklet için güneş gözlüğü konusuna geliyoruz:

Güneşe Karşı Çözümler

Koyu renk vizör iyi gibi dursa da koyu olmaması lazım, zamanında bir arkadaşımın kaskını almıştım ve özellikle akşamları, güneş batarken görüntümü engelliyordu. Gece zaten olacak iş değil koyu vizör. Dolayısıyla koyu vizör akşamları değişmeli, e ozaman da çantada vizör taşımak lazım çiziliyor falan; velhasıl hiç de pratik değil koyu vizör.

Kask Icon güneş vizör sağ ön

Vizör söküp takmamak için tavsiyem tabii ki iç vizörü olan kasklar.

En pratik, en işlevsel olan çözüm bu. Hem maksimum güneş koruması sağlıyor, hem de çepeçevre olma avantajı var. Yukarıdan gelen güneşi de engellemesi ise çok iyi.

Geniş vizör varsa da vizörün en üst kısmını (mesela bir parmak genişliğinde) bant, vinil, çıkartma gibi bir şeyle kapamak da işe yarıyor.

Bu arada hazır kasktan laf açılmışken, enduro kasklardaki siperlik gördüğüm en etkili güneş çözümü. Sürat yapmayan arkadaşlarımız için akıllarda bulunsun.

Gelelim gözlüğe

  • Arka tarafı (kulaklık tarafı) ne kadar ince olursa o kadar iyi.
  • (üstten bakınca) düz değil, yuvarlak gözlükler çok daha etkili. Güneş tam tepedeyken düz gözlükle alnım arasından giren güneş yine rahatsız ediyordu beni normal güneş gözlüğümü taktığımda.

Motosiklet için ucuz, kavisli, çizilse de, kaybolsa da üzülmeyeceğim güneş gözlüğü benim için ideal motosiklet gözlüğüdür.

Örnek

Uvex x-fit türü gözlükler

Neden iyi bulduğuma gelince:

  • Ucuz. Fiyatlarına buradan bakabilirsiniz.
  • 23 gram, çok hafif
  • %23 gri PC cam ile güneş koruması
  • Uvex supravision excellence kaplaması ile:
    • buğu önleme ve
    • kimyasallara ve çizilmeye karşı dirençli

Güvenlik Uyarısı

  • Alacağınız gözlük UV koruması tabii ki yapsın ama Yansıma engelleyici özelliği olmasın. Yansıma engellerse yoldaki ufak su birikintilerini, asfalt parlamasını görmenizi zorlaştırır.
  • Akşam, güneşin battığı saatlerde vizörü açın (karartması var ise) ve güneş gözlüğünüzü çıkarın. Araştırmalar en çok bu saatlerde görüş sorunu olduğunu gösteriyor

Bu yazı Püf Noktası kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız

Önerilen yazı

Sonuç

Motosiklet Kış Tavsiyeleri

“Ben bunu geç öğrendim ama çok işe yarıyormuş gerçekten !” Dediklerim

Motosiklet Kış Tavsiyeleri altın kurallardan birisini hatırlatıyor aslında: “Kötü hava yoktur, yetersiz donanım vardır.” Donanım tam ise ve biz doğru tekniklere sahipsek kışın sürüş mümkündür hatta zevklidir de. Özellikle kaska çarpan yağmur damlalarının sesini duymak ayrı bir keyiftir mesela.

Lafı uzatmadan geçelim tavsiyelere:

Kışlık eldivenler kol konçunun üzerine, yazlık edilvenler içine.
Kışın rüzgar bileğin üzerinden gitsin üşütmesin, yazın bilek (kol) konçunun içine girip üfleyerek harımızı alsın.

Kışlık montu 3/4 uzunlukta almak. Mont kısa kalıyor ama üç çeyrek dediğim kalçaları da örtüyor, oturunca da montun üzerine oturuyorsun ve çok daha az soğuk alıyorsun.

Böyle ilginç ürünler de var ama aşağıdaki kar pantalonu kadar iyi koruyamayacağı da kesin.

Motosiklet Kış Tavsiyeleri - kar pantalonu

Decathlon (bağlantı yeni sayfada kar kıyafetleri bölümünü açar) gibi görece ucuz bir yerden büyük beden kar kıyafeti alıp yazlık korumalı motosiklet pantalonunun üzerine giymek = hem koruma var, hem soğuk yok, hem de ucuza gelmiş oluyor 🙂

Bant duct tape

Altı polar, göğüse inen balaklava + boyunluk: “Boyundan ne soğuk giriyor, enseden ne çok üşüyormuşuz yahu!” dedirten ikili.

Mum spreyi ile dizleri, montu, ayakkabıları spreylemek; su girişini ucuza engellemek.

Yağmur başlar başlamaz kaskın hava girişini kapamak. Unutunca çok geç fark ediyorsunuz içine su aldığını 🙂

Kask vizörden hava alıyorsa ilk fırsatta durup selobant ile açıklığı kapamak (bir keresinde pinlock’un tutucusu düşmüş, minicik delik ama kaşımın üzerindeki çok ufak bir noktayı öyle üşütmüştü ki yüz felci olacağım sanmıştım).

Aslında en iyisi böyle sağdaki gibi güçlü bir bandı sele altında bulundurmak, her zaman lazım olabilir, illa bir gün bir işe yarar.

Motosikleti kışa hazırlamak

İşte önemli bir konu daha: motosikleti uzun süre için garaja koyacaksak neler yapmalı biliyor muyuz?

Motosikleti kapalı alanda uzun süre yatırmak

  • Depoyu full’lemek: Depoyu tamamen doldurarak paslanmasını, engelleyebilirsiniz. Ya da tamamen boşaltın ama ya tam dolu olsun ya da boş çünkü tam dolu olmayan depoda, benzindeki su ayrışır ve depoyu paslandırır. Bence tam dolu bırakın çünkü tamamen boşaltmak daha zor iş.
    Unutmadan: üç aydan daha uzun süre yatacaksa motosiklet, çalıştırmadan önce içindeki benzini boşaltmak şart…
  • Aküyü sökmek: Akü kışın üşür, bu yüzden en iyisi akünün oda sıcaklığında beklemesidir, ömrü uzar böylece. Her ay ufak şarj cihazı ile şarj ederseniz akünüzü korumuş olursunuz. Akünüzü sökmeyecekseniz kutup başlarını sökmek de iyi bir fikirdir.
  • Giriş-çıkış noktalarını kapamak: Egzoz çıkışlarını, hava filtresi girişlerini ve hava filtresi kutusu drenaj hortumunun ağzını naylon torabalar ya da bantlar ile kapayın. Bu nemin motorun iç kısımlarına girmesini ve hat boyunca yıpratıcı etkilere karşı iyi bir çözümdür.
  • Pasa karşı önlem: Yağlama. Yağlama üst kısımda ince bir katman oluşturarak hava ile teması keserve paslanmaya izin vermez. Hatta imkan olsa motosikleti naylonla kaplayıp gres yağının içine daldırıp bıraksak neredeyse hiç kış etkisi olmaz. Tabii ki grese daldırmak mümkün değil ama WD40 ya da (hiç yoktan iyidir mantığı ile) makine yağı da iş görür. Bu işi özellikle petrol ürünleri ile yapmanız gerekir fakat sonrasında temizliğini de düşünün derim 🙂
    İlave bilgi: Anahtar göbeklerini yağlamayı unutmayın
    Streç Film: Gösterge grubu, kütükler (düğmelerin, anahtarların olduğu bölüm), anahtar göbekleri; bu noktaları streç film ile kapamak iyi bir fikirdir.
  • Lastikleri korumak: doğru basınçla bırakın. Orta sehpaya alın. Yerle temasını kesin (zeminle lastik arasına bir şey koyun). Aslında en iyisi arkada ve önde askıya almaktır zira bu süspansiyon sistemlerini de rahatlatır.

Önemli Not: Kışın kısa sürelerle ÇALIŞTIRMAYIN. Bir gerek yok, iki zararı var. Uzun süre çalışmamış motoru çalıştırmanın en iyi yolu YAĞINI DEĞİŞTİRDİKTEN SONRA yola çıkartmak ve en azından yirmi dakika-yarım saat sürmektir.

Motosikleti açık alanda uzun süre yatırmak

İşte burası biraz daha zor zira iklim şartlarıyla da mücadele etmek gerekecek.

Branda motosikleti çizer!

Sıkı olmayan, motosiklete sabitlenmemiş branda rüzgarda hareket eder, boyaya sürter hatta lap-lap vurur ve çizer. Bunun bir zararı daha vardır ki rüzgar bir noktadan girip içeriyi şişirir ve yelken yapar, kısa bir süre sonra da gergi lastiklerini genişletir. Rüzgar, fırtınalı havalarda brandayı yırtacak hatta brandayı yelken gibi kullanıp motosikleti devirecek kadar güçlü olabilir.

Branda çözümü: motosiklete sabitleme ve boya koruma işleri

Boya için sürtünmeyi engellemek lazım. Bunun için depo üstü, arka çanta gibi noktaları kumaş, havlu ile örtebilirsiniz. Ben banyo havlusunu gözden çıkarıp kesip biçerek ve dört köşesine metal delik ekleterek çözmüştüm Antalya’da yaşarken. Deliklerden iple sabitlemiş, kaymalarını engellemiştim. Malum, Antalya’da aralıksız on beş gün falan yağmur yağdığı için brandasız olacak gibi değildi.

Branda sabitlemek için de gördüğüm en iddialı çözüm, sanayide kullanılan büyük streç filmi brandanın üzerine sarmaktı. Antalya merkez sanayide adamın birisi brandayı örtmüş, üzerine de streç filmi sarmış 🙂 Açıkçası hem yağmur için ikinci bir katman, hem de brandayı tayfun çıksa şişmeyecek kadar sabit hale getirmiş 🙂

Ben ise brandayı sabitlemek için daha alışıldık bir çözüm bulmuştum: gergi lastikleri. Bunlar ucuz şeyler ve değişik türleri var. Bunları kullanarak brandayı sabitlemiş ve bütün kış tekrar uğraşmak zorunda da kalmamıştım.

Metal parçalar için de dışarıda kaldıkları için ilave önlemler şart. Zincir bol bol yağlanırsa yeterli olacaktır. Egzoz çıkışları naylon torba ile kaplanmalı (tıkamaya gerek yok), dış kısımları ise WD40 ya da daha ucuz bir çözümle yağlanırsa suya ve pasa karşı korunmuş olur. Fren diskleri ve kavalları da (ön süspansiyon boruları) ihmal etmeyin. Yalnız fren diskleri yağlı haldeyken sürmeye kalkmayın.

Gösterge, kütükler için ise streç film ve naylon torba ile örtme tavsiyedir. Aküyü bence sökün ama motosikletin üzerinde kalacaksa mutlaka kutup başlarını sökün.

Motosiklet Kış Tavsiyeleri ilginizi çekti mi? Bu yazı Kış Kategorisinde yayınlanmıştır. Bunun gibi başka yazılar okumak isterseniz buraya tıklayınız.

Motosikletle Geriye Gitmek

Motosiklet Geriye Gitmek Kapak

Motosikletle Geri Gidilmez

Motosikletle geriye gitmek, motosiklet üzerindeyken zorlana zorlana ayaklarımızla geri iterek gitmek demek değildir.

Neden Motosikletle Geri Gidilmez?

  • Çünkü gittiğiniz yeri görmüyorsunuz, bu bir.
  • En ufak bir tümsek, kot farkı, takılmanıza ve düşmenize sebep olur, bu iki.
  • Yaprak, kutu kola, naylon torbaya bastığınız anda yerdesiniz, bu üç.

Peki Motosikletle Nasıl Geri Gideceğiz?

kadın sürücü motosikleti geri itiyor
Kalçanın depodan nasıl motosiklete yaslandığını ve düşmesini engellediğine dikkat edin.

İneceksiniz, elinizle iteceksiniz. Bir el gidonda bir el arka tutamakta, gittiğiniz yere bakarak götüreceksiniz motosikletinizi.

Ya da yukarıdaki görseldeki gibi yapacaksınız, videosu burada:

Geri Gidemiyoruz, Yer Yok?

  • Sehpa varsa açın,
  • Her ihtimale karşın yan ayaklığı da açın,
  • Bir elinizle gidondan, diğer elinizle kuyruk tutamacından tutun,
  • Bir elinizle iterken diğer elinizle çekerek motosikleti olduğu yerde çevirin.

Bu şekilde tek başınıza bile olduğu yerde çok rahat döndürürsünüz, motosikletinizle geriye gitmek zorunda kalmazsınız.

Sehpadayken tek kişi de rahatlıkla olur ama iki kişiyle çok daha rahat edersiniz, özellikle bozuk zeminlerde.

Geri Gidemiyoruz, Sehpa Da Yok?

  • Çağırın yoldan geçen birisini,
  • Yan ayaklığı açın,
  • Sol tarafa geçin,
  • Ayağınızı görseldeki gibi yerleştirin (burası önemli)
motosiklet yan ayakta döndürmek için ayağı yerleştirme
  • Gidonu ve arka tarafı sağ elciklerden (sizden uzak taraftan) tutun
  • Motosikleti kendinize doğru yavaş yavaş çekin, yan ayağın üzerine çıkartın.
    Korkmayın, yan ayak o yükü taşıyacak şekilde yapılmıştır, bir şey olmaz. Ayağın üzerinde olduğu yerde “fıjjt” diye döner.
Motosikletle Geri Gidilmez- geriye gitmek, yan ayakta döndürmek - tutma ve çekme

Bu şekilde tek başınıza bile olduğu yerde çok rahat döndürür, motosikletinizle geriye gitmek zorunda kalmazsınız.

Videosu da burada:

Sehpadayken tek kişi de rahatlıkla olur ama iki kişiyle çok daha rahat edersiniz, özellikle bozuk zeminlerde.

Alışık olmadığınız için tek kişi zordur ama iki kişi bunu da çok daha rahat yaparsınız.

Tabii ki bu kuralı arada ihmal etmek normaldir. Ama bilin ki geri geri giderken bileğini burkan, motosiklet birden yatmaya kalkınca tutmaya çalışırken belini inciten çok sürücü var.

Bir de aklınızda bulunsun, güvenlik açısından motorlu araçlar her zaman çıkış yönüne, çıkışa hazır park edilir.

“Otomobiller de motosikletler de geri geri park edilir.” demektir bu. Motosikletler için de: “Kafa çıkışa dönük park edilir.” anlamına gelmektedir.

Bu şekilde acilen çıkmanız gerektiğinde ya da dar bir yerde kaldığınızda önünüzü görerek çıkma avantajınız olur.

İlave Bilgi
Otomobillerde aynaya bakarak geri geri giderken, on yaşın altındaki çocukları aynadan görmeniz zordur zira aynanın görüş seviyesinin altında kalırlar; araç sürücüsü: “Görmedim!” der ve haklıdır; yurt dışında dikkat edilen bu kural ne yazık ki ülkemizde pek bilinmiyor…

Görseller ve video için RevZilla‘ya teşekkürler.

Bu yazı: Püf Noktası, Acemiler İçin ve Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayınlanmıştır. Kategorideki yazıları görmek için üzerlerine tıklayabilirsiniz.