Harley Davidson Değişiyor

Harley Değişiyor Kapak

Harley Davidson değişiyor çünkü böyle giderse batacak…

Dar bir piyasaya sıkışan, üstelik klasik alıcısının da vazgeçtiği H-D üst üste hamleler yapıyor. Batmamak için daha fazla satmak zorunda olan ve pazarı öldüğü, müşterileri yaşlandığı için satışları ölümüne düşen marka yaşamaya devam edebilmek için ürün yelpazesini genişleteceğini hatta elektrikli motosikletlerde dünya lideri olma hedefini açıklamıştı (abuk subuk ama elektrikli dağ bisikleti bile üretiyorlar artık, sayfası burada).

Daha önce Live Wire yazımızda tanıttığımız elektrikli sınıfı hedefleyen model haricinde de gözünü karartan Harley Davidson önümüzdeki beş yıl içinde 16 yeni model çıkartacağını duyurmuştu. Buna paralele olarak yeni içten yanmalı motorlar da (500, 750, 975 ve 1.250 cc. olmak üzere) üreteceğini açıklayan marka şimdi 2021 için iki silahını sahaya sürüyor.

Yeni Soluk, Yeni Pazarlar

Harley-Davidson 2021 yılında Pan America ve Bronx modelleri ile hamle yapıyor; tabii ki yepyeni Revolution Max motoru ile…

Harley Davidson Değişiyor: Revolution Max Motor

Revolution hem devir hem devrim demek, max ise azami bildiğiniz üzere. Yeni motorun hedefleriyle uyumlu bir isim: azami devir ve sınırlar ötesi devrim gibi anlamları var bu ismin. Çünkü eski hırıltılı, hantal, kamyon motoru gibi motorlar yerine iktisat, devir, güç gibi kavramlar tav ediyor yeni sürücüleri. Bu sebeple yeni bir motor yarattılar ve bunun üzerine oynuyorlar; Revolution Max kozlarından birisi. Bu motor yeni dönemin ana yüklenicilerinden birisi ve farklı, neden mi?

2021 HarleyDavidson Bronx motor bölümü alt taraf

Gürültücü, büyük hacimli, çok yakan ama performans gibi bir önceliği olmayan geleneksel H-D motorlarına göre yepyeni ve farklı yapıda, karakterde bir güç birimi RevMax. Hafifliği ve titreşimsiz çalışması öne çıkarılan bu yeni motor değişen tasarım anlayışının yanı sıra bir zorunluluk çünkü göz diktikleri pazarlarda farklı öncelikler ve son teknoloji standart halde. Revolution Max, Pan America modelinde 1250 cc. hacimde ve 145 beygir/ 122 Nm tork üretirken Bronx’da 975 cc.’lik, 115 beygir ve 94 Nm torka sahip şekilde yapılandırılmış.

Harley Davidson’un Yeni Tasarım Anlayışı

H-D daha önce hiç var olmadığı pazarlara girerken güçlü kozlara ihtiyacı olduğunu biliyordu. Fakat zor bir işti bu çünkü ikonik yani simgeleşmiş bir görüntüsü var Harley’in. Üstelik kullanıcısı çok tutucu olan bir marka Harley. O yüzden de mevcut, kendiyle özdeşleşmiş görünüşünü bozmak büyük risk. Köklerine tutunarak, bakıldığında Harley olduğu anlaşılacak ama hiç ait olmadığı bir sınıfa uygun üstelik modern görünme zorunluluğu olan bir model yaratmak zorundaydılar.

Ve başarmışlar gibi görünüyor.

Pan American

The Pan American, ilginç geliyor biliyorum ama R1200GS ADV sınıfını hedefliyor. Gezi-macera modeli olarak konumlanan Pan American için: “İki tekerlekli İsviçre çakısı; keşif yapmak için tasarlanmış, bilinmeyene hazır mühendislikle üretilmiş.” diyor H-D.

İsviçre çakısı dedikleri hem yol hem arazi için uygun sürüş demek. Bu kavramın özgün hali Dual Purpose, yani çift amaçlı demek. İster asfaltta kullan, ister vur asfalt dışına demek. Keşif dedikleri de aynı anlama geliyor: daha önce gidilmemiş yani asfaltı olmasa da gidebil diyorlar. Bilinmeyen dediklerine göre de dayanıklılıklarına güveniyorlar.Evet iddiaları sağlam, kolay kolay kırılmayan bozulmayan bire model ürettikleri.

Görünüşü beklediğimden güzel. Kafa kısmı ise bu sınıfta görmeye alışık olmadığımız, klasik H-D tarzını andran ama güzel çizgilere sahip. Hem retro hem dinamik görünüyor ve motosikletin bütünüyle de uyumlu. Açıkçası beklediğimden daha iyi ve beğendim…

Renk seçimleri başarılı, kafanın ve deponun altındaki düz çizginin seleyle uygun şekilde devam etmesi, arka selenin devamında yine aynı seviyenin plakalıkla tamamlanıyor olması, üzerinde uğraşılmış olduğunun göstergesi.

Selenin altındaki çerçeve-iskelet (şasi) de çok güzel tasarlanmış. Güçlülük duygusu var, üstelik açısıyla motor kısmına doğru taşıyor gözü ve kesintisiz geçiş, bütünlük sağlıyor.

V motor da güzel görünüyor, egzozun motor çıkışları da güzel çözülmüş; iyi iş. Arkada egzoz (biraz Tiger 800 XC’yi andırsa da bana) göze batmayacak şekilde ve açısıyla atak görünüme katkıda bulunmuş.

Okuduğunuz gibi ben tasarım anlamında beğendim Harley Davidson Pan American’ı.

İşe yarar mı, tutar mı?

Zurnanın zart dediği yer, görsellerde öne çıkardıkları arazi sürüşü olacak. Açıkçası en büyük markaların yıllardır en çok yüklendikleri şehirli macera sınıfında yer açmak, yer bulup orada kalmak zor. Hele hele H-D’nin belası “dayanıklılık sorunları olan marka” algısı ile birleşince ne olacak, belli değil (aslında belli de, doğmamış çocuğa don biçmenin gereği yok).

Hmm… Klasik müşterileri tabii ki yüzünü çevirecektir enduro motosiklete fakat zaten hedef yeni pazarlara girmek ve daha önce Harley Davidson sürmeyenleri ikna etmek. Fakat şehirli macera modellerinde çok yoğun bir rekabet var. Endüstrinin en güçlü markaları yıllardır bu segmente yatırım yapıyorlar ve çok iyi modelleri var. H-D bu sınıfta yeni ve ikna edici özelliği ne olabilir ki diye sormadan edemiyor insan.

Bronx, Şehir Kullanıcılarına Gel-Gel

Bronx modelinde ise biraz daha şanslılar çünkü “streetfighter” olarak geçen bu sınıf geleneksel algılarına biraz daha yakın. Gerçi hala H-D görünüşü var ama çirkin olmadığı da ortada.

Tanıtım için: “Modern bir pakette tork, sürüş performansı ve teknoloji. Orta sikletin yeni bir anlamı var.” cümlesi seçilmiş. H-D, Bronx ile orta sınıfın kurallarına uygun oynadığını ilan ediyor.

Ve sürüş başarımını (performans) öne çıkarıyor olmaları H-D için yeni sulara giriyoruz ilanı. Zaten görsellerde de yatan, saldırgan şekilde dönüş yapan Bronx’u görüyoruz. Bunu yapabilir mi? Evet yapabilir. Çünkü yapısı uygun. Çıplak motosiklet bunu yapan türdür zaten ve gerek güç gerek yapı olarak iyi viraj yapacağı kesin Bronx’un.

Bronx’un tasarımında gözüme batan tek şey egzoz. Biraz daha özenli bir görünüşü hak ettiğini düşünüyorum. Pan America için egzoz artı değer demiştim, Bronx’da ise ucuz durmuş gibi geldi bana bu egzoz tercihi.

Kalan tüm kısımlarda Bronx göze hoş gelen, derli toplu, atak görünüyor. Evet deponun özellikle yandan görünüşü çıplak sınıfın alışıldık çizgilerinin dışında ama kötü olmamış. Motor bloğunun üzerindeki kısım (depo, sele) ince görünüyor ve ataklık duygusunu destekliyor. Sele altındaki iskelet parçası (şasi) Pan’dan farklı olarak düz geliyor ve bu hoşuma gitti.

Yalnız önden görünüşte far bir daha büyük olmalıydı. Çevresindeki ayna (farı çevreleyen kısım, görüş aynaları değil) beğendiğim bir tarz değil ama H-D mirasına uygun, peki anladım. Ama yine de far ufak kalmış. Daha güçlü, daha sağlam görüntü getirirdi büyük yuvarlak far, Eski Hornet 900’leri bilenler ne dediğimi daha iyi anlayacaklardır.

Son karar olarak Bronx’u da beğendim. Pan America’ya göre biraz daha “eksikleri var” ama yine de güzel bir motosiklet, tartışmasız.

2021 model yılında satışına başlanacak olan bu yeni modeller 2020 yılının son çeyreğinde teslimata başlanacak şeklinde bilgi verilmiş.

Bakalım piyasa nasıl cevap verecek?

Görüldü: https://paultan.org/2019/11/06/eicma-2019-harley-davidson-2021-harley-davidson-pan-america-and-bronx-new-revolution-max-engine/

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Verge TS, 1000nm Torklu Elektrikli

Verge Hubless Electric Roadster- Stüdyo.jpg
Verge - Hubless Electric Roadster Orange Kare

2019 Milan Motosiklet Fuarında tanıtılan Verge TS özellikle arka tekerinde bulunan tümleşik motoruyla en dikkat çeken modellerden birisi olmuştu.

Şimdi biraz daha bilgi açıklandı ve tahmin edildiği gibi anormal güç değerlerine sahip olduğu görüldü.

Yarış motosikletlerinin performanslarını aratmayan değerleri var TS modelinin.

Güç ve Performans

  • 107 beygir (80 kW)
  • 1.000 Nm tork

Elektrik motoru bu değerlerle benim diyen yarış makinesine meydan okuyacak güce sahip. Bu tork elektronik olarak kontrol edilip kısılmadığı sürece ne kalkışta patinaja düşmeden düz gidebilir ne de teker dikmeden ierleyebilir hatta sürücüsü üzerinde bile duramaz; öyle çılgın bir güçten bahis ediyoruz…

İşte bu elektronik güç kısma sebebiyle o korkunç torka rağmen 0-100 km/saat değeri 3 saniye civarlarında olacak.

Hız

Verge TS jant içi motora sahip dolayısıyla sıra dışı yapıya ve özelliklere sahip, bu yüzden size biraz gelip gelebilir ama bu kadar güce rağmen ancak 180 km. saate kadar çıkmasına izin var…

Tork sayesinde delicesine hızlanacağı için hayli büyük fren disklerine sahip.

Aktarım: Yok!

Verge - Hubless Electric Roadster Orange Arka

Tümleşik Jant Motoru

TS’in motor sıradışı çünkü bildiğimiz elektrik motorları gibi de değil: janta birleşik.

Bu sadelik ve daha az parça demek. Daha az parça ve doğrudan güç iletimi zincir ve yağı gereksiz kıldığı gibi bakımlarını da ortadan kaldırıyor.

Bu faydaların bir de bedeli var: lastik değişimi… Lastikçinin değiştiremeyeceği bir yapıda monte edilen lastikle karşı karşıyayız.

Menzil ve Şarj

Şehir içinde 300, uzun yolda ise yüksek hıza bağlı olarak 200 km. şarj değerlerine sahip TS. Bu değerler yüksek değil günümüz standartlarıyla karşılaştırıldığında. Ama şu var ki güçlü şarjda 15 dakikada 100 km. menzile yetecek doluluk yakalanabiliyor.

Üzerinde bulunan şarj cihazı ile 4 saat içinde tam doluluğa ulaşabiliyor Verge. DC hızlı şarj ile ise bu süre 45-50 dakikaya düşüyor. TS sıfırdan elektrikli bir motosiklet olarak tasarlandığından, hafif, benzersiz, alüminyum çerçeve, bisikletin toplam ağırlığını düşündüğünüzden daha düşük tutarken büyük bir pil içerebilir.

Renkler

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya, Elektrikli Motosikletler için buraya tıklayınız.

Aprilia RS 660 (2021)

2020-aprilia-RS660-kapak

Yakında Yollarda

Aprilia RS 660 markanın uluslararası web sitesinde ortaya çıktı.

  • 100 beygir
  • 660 cc. hacim, paralel çift silindir
  • 169 kilogram

Aprilia RS 660, Tasarım

2020-Aprilia-RS-660_nera

RS 660, büyük kardeşi RSV4’ten ilham alıyor ve saldırgan, keskin hatlara sahip tam grenajla geliyor. Yakıt deposu sert hatlara sahip. Arka taraf RSV4 çizgilerine sahip ve yine keskin hatlarıyla genel sertliğe uygun çizgilerde. Gövdede aero kanatçıklar da dsikkat çekiyor. Kısacası güncel ve etkileyici tasarıma sahip.

2020-aprilia-RS660-kafa-önden-

Kafada ise daha dengeli çizgiler var yine sert ama saldırgan değil, daha estetik bir denge tutturulmuş. Ayrıca söylemek lazım ki viraj farları da mevcut. Teknolojik oyuncaklardan bahis etmişken iki farklı yerleşime sahip 5 inç TFT ekran da var.

Aprilia, RS 660’ı RS250 Reggiani Replica motosikletinden esinlenen kırmızı boya ile kırmızı ve mor olmak üzere iki boya şemasında sunacağını açıkladı. RS250 zamanın efsane makinelerinden birisiydi ve inanılmaz performansı vardı.

Tasarım demişken size ufak da olsa önem verdiğim bir ayrıntıdan bahis etmek istiyorum. Sanırım Japonlarla Avrupalıları ayıran temel fark bu (daha önce burada yazmıştım).

Şu salıncağın güzelliğine bakın. Mühendislik işlev haricinde kaç açı var, nasıl özenli, ne kadar güzel görünüyor. İşte buna saygı duyuyorum.

RS 660, Özellikler

2020-Aprilia-RS660-Gösterge-paneli

Orta sınıfta bir model olmasına rağmen Aprilia RS 660 büyük ve pahalı abisi RSV4 1100’de olduğu gibi APRC (Aprilia Performance Ride Control) ile tüm elektronik destek paketine sahip.
RS 660 APRC ile,

  • değişken çekiş kontrolü,
  • teker kalkma kontrolü,
  • motor freni kontrolü,
  • viraj ABS’si,
  • beş farklı ECU sürüş modu
  • çift yönlü hızlı vites değiştirici (quick shifter)
  • hız sabitleme sistemine (cruise control) sahip oluyor.

Bu eksiksiz paket çok daha pahalı, üst sınıfta bulunan (2020 KTM 1290 Super Duke R gibi) modellerde bile standart olarak gelmediği için RS 660’ı gerçekten öne çıkarıyor.

Güç ve Sürüş Tarzı

RS 660’ın kalbi 100 beygirlik 660cc’lik bir paralel ikiz. Düşük gelebilir ama unutmama lazım ki bu SS ya da RR değil. Her gün kullanabileceğiniz bir motosiklet sınıfında yer alan RS sınıfı için yeterli güce ve keyfe sahip, orası kesin. Yetmez mi? Bir daha düşünün, karşınızdaki bir Aprilia ve kendinen güçlü olsa da Kawasakinin elmaslarından Ninja ZX-6R’yi hedef alan bir model bu.

Görüldü: https://www.bikewale.com/news/47221-aprilia-rs-660-to-be-launched-soon.html

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlamıştır

Aston Martin AMB 001 Motosiklet

Aston Martin AMB-001 Brough Superior Galeri Yan Sağ

Konseptleri kıskandıracak güzellikte:

ASTON MARTIN BROUGH SUPERIOR: AMB 001
RÜYA MOTOSİKLETİN GÜNÜMÜZDEKİ HALİ

ASTON MARTIN BROUGH SUPERIOR: AMB 001 çizim

Aston Martin markasının kanatlarını ilk defa bir motosiklet modelinde görüyoruz!

Brough Superior zamanında aşırı lüks motosikletler üreten ama 70’lerde kaybolmuş bir markaymış. SS100s modeli ile tanınan Brough ismi yeniden canlandı ve dönüşü muhteşem oldu.

  • SUPER SPORTS 100
  • ASTON AMB01 - Brough logo
  • SUPER SPORTS 100
Aston Martin AMB-001 Brough Superior Kuyruk ve Teker

Aston Martin ile Broughs ortaklığındaki ASTON MARTIN AMB 001 ilk defa 2019 EICMA motosiklet fuarında ortaya çıkmıştı. Her iki markanın da butik ürünler anlayışına uygun olarak sadece yüz adet üretilecek model, Aston tasarımı ile Brough Superior’un sanat eseri seviyesindeki mühendisliğinin eseri. Amaçlarını da motosiklet severler için otomotiv sanatının zirvesindeki nitelikleri hediye etmek olarak belirlemişler 🙂

Motosikletin tasarımı kadar performansının öne çıkmasındaki temel etken motorun turbo şarjlı olması yatıyor.

997 cc. hacmindeki turbolju ikiz-V makine 180 beygirlik gücünü 6 kademeli şanzımanla yere aktarıyor. 180b beygir size çok gelmemiş olabilir ama kuru ağırlık 180 kilogram olarak açıklandı ve AMB 001 bu rakamlarla, güç/ağırlık oranına bakıldığında ton başına 900 beygir gibi üst düzey bir seviyede performans canavarı haline geliyor…

Bu kadar düşük ağırlık için tamamen egzotik malzemeler kullanılmış. Aston Martin tarafından geliştirilen yapıda karbon, titanyum ve alüminyum gibi pahalı, dayanıklı ama hafif elementlerden yapılmış her şey.

Motosiklette kullanılan renk seçeneği de yine hiper otomobilden bildiğimiz palet ile aynı.

Aston Martin AMB-001 Brough Superior Depo Seri No

Dijital sürücü ekranı, deri sele, double wishbone tip süspansiyon gibi sürüş deneyimine doğrudan etki eden donanımlara sahip AMB 001 modeli. Aston logosunu ilk kez bir motosiklette görmemizi sağlarken, Brough Superior markasının da ilk ikiz-V motorunu sunuyor.

Sadece 100 adet demiştik ve bu fiyata da yansıyor tabii ki: 93.000 sterlin… İlk teslimat tarihi 2020’nin ikinci yarısı olarak belirlenmiş.

ŞASİ, İSKELET

Şasi yani iskelet performansın en önemli bileşeni, hatta temeli. AMB 001 motoru bizzat iskeletin parçası olarak kullanıyor hatta merkeze yerleştiriyor. Merkezde iskeletin ana parçası gibi davranıyor ikiz-V motor ve diğer parçalar doğrudan civata ile motora sabitleniyor. Hem esnemez-bükülmezlik hem de hafiflik sağlayan bu yaklaşım, karbon-fiber arka şasi ve titanyum parçalarla son teknolojiyi yakalıyor.

Jantlar dövme aluminyum bloklardan yapılmış; yine sağlamlık ve hafiflik mantığı geçerli. Ayrıca ben zarif vee güzel, çok da güzel buldum jantları.

Fren sistemi de yarış frenlerinde uzman bir firma tarafından yapılmış. Sistemin gücünün ve özellikle fren hissiyatının çok üst düzeyde olduğu söyleniyor.

ÇATAL

Çift salıncaklı Fior tarafından yapılan ve yine tek parça alüminyumdan üretilen ön çatal, çok hassas ve keskin yönlendirme ve frenaj sağlıyor. Kullananlar çok güven verici ve net bir ön taraftan bahsediyorlar (test sürüşleri). Söylenene göre frenlemede ön taraf dalması çok az seviyedeymiş ve dönüş anındaki frenlemelerde bile kararlılığını bozmuyormuş.

Arka tarafta ise kademeli amortisör sistemine sahip tek kol yine yarış seviyesinde performans sunuyor.

MOTOR

Aston Martin AMB-001 Brough Superior V2 Turbo Logo

997 cc. hacim. 88 derecelik ikiz V motor. Su ve yağ soğutmalı bir motor bu fakat farkı yaratan:

TURBO

Seri üretim motosikletlerde aşırı beslemeye pek denk gelmiyoruz. Değişken geometrili turbonun yarattığı ek akım, daha da yüksek verim için iç soğutucudan geçiyor (intercooler). Üüstelik turbo gecikmesi yok denecek kadar az. Turbo ek güç yaratıyor fakat aynı zamanda tork etkisini de daha geniş bir banda yayıyor. Sonuç: anında gaz tepkisi ve her devirde daha canlı çekiş karakteri.

Manifont da sıradışı: Inconel adında bir süper alaşımdan mamul. Isı yönetimi için alışıldık metallerden çok daha verimli.

GÖVDE

Gövde parçaları, boyalı parçaların altında kalan kısımlar dahil olmak üzere tamamen karbon fiberden üretim. Gövdenin bazı kısımları ise yapısal olarak ana kütleyle bütünleşmiş ve bu sayede ağırlıkta azalma sağlanmış.

Deri koltuk tıpkı en üst sınıfta yer alan Aston otomobillerin iç döşemesinde olduğu gibi el yapımı. Elciklerdeki gibi en iyi kalitede deriye sahip. Özel dikiş işçiliğine sahip (Biz Aston’uz, ne yapacağımızı şaşırdık…).

AMR* süper otomobillerden alınan Aston Martin Wings** logolarını, lazerle kesilmiş metale işlemişler ve lake cila ile iyice parlatmışlar.
*özelin de özel yapımı Aston Martin serisi, **Aston Martin Kanatları demek

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlamıştır.

BMW R 1250 GS Değerlendirme

bmw 1250 GS değerlendirme

Yeni R 1250 GS Rüya Motosiklet Mi?

Bu yazı baştan sona çeviridir. Özgün sayfayı burada bulabilirsiniz.

BMW’nin büyük 1250 GS’si, gezegendeki en başarılı macera (adeventure) motosikleti olmaya devam ediyor çünkü bu defa gerçekten tüm sürücülerin her talebine cevap veren rüya makine gerçek olmuş gibi.

California, Santa Barbara’da çok uzun zaman önce -tamam, çok uzun zaman önce demek 62 yaşındaysanız geçerli- BMW ikizleri sağlam makineler olsalar da eski usul yarım küre yanma odaları ve iki sübapla taa 6.000 devir civarlarında ancak 60 beygir gücü alabiliyorsunuz. Tamam bozuılmak nedir bilmeyen makinelerdi ama sizi sıkıntıdan öldürecek kadar da can sıkıcıydılar…

bmw 1250 GS -2016 değerlendirme

Ne harika bir motor!

Ama artık değil. Son otuz yılda, BMW’nin boksör motoru istikrarlı şekilde gelişti ve yakıt püskürtmesi (enjeksiyonu), yağ soğutması, hatta daha sonra su soğutma, üst kamlar (egzantrik), değişken kapak zamanlaması ve hayvani bir hacim büyümesi kazandı.

Bir zamanlar üstün performanslı olarak adlandırılan hava soğutmalı, tepeden egzantrikli, 980 cc. hacmindeyken, şimdi 136 beygir gücüne sahip yüksek devir çeviren, çift ve zaman ayarlı kam mili olan ve ejderha alevi yutmuş gibi çalışan bir makineden bahsediyoruz!

Haa, hala homurtusu güçlü bir motor çünkü hala hayli uzun yollu pistonlar bunlar ama unutmamalı ki eski ikizler şikayet etmeye başladıkları yerde (5.000 devir civarları), yeni motor “HAHA HA HA!” diyor 🙂

Aslında, yeni yüksek teknoloji BMW ikizleri tam da bunu yapıyor: ShiftCam dedikleri devre göre değişken kapakçık zamanlaması yönetimi: ikinci bir motor gibi çalışmayı sağlayan bu özellik işte.

Alışmak biraz zaman alıyor. Boksörün hızlanırkenki sarsılma hissi, traktör benzeri homurdanması hala kendini gösteriyor. Eski boksör atalarıyla aile bağları hala devam ediyor, bunu hissediyorsunuz. Bu karakter uzun zamandır BMW gazını açıyor iseniz aynı eski hissi hatırlamanıza ve geçmişi yad etmenize sebep olabilir: R 1250 GS’de hala o eski duygu var: ciğer ve güç!

Etkileyici şeyler bu yeni BMW boksörleri… Haa bir KTM 1290 gibi etkileyici değil ama KTM’nin 25 ekstra beygirine ihtiyacınız varsa anlamlı bir fark bu. Macera ve gezi için tasarlanmış bir motosiklette deli bir sürüş aramak mantıklı mı?

Her şeyi yerinde harika bir paket ve BMW’nin bugüne kadar ürettiği en iyi boksör motoru; daha ne istiyorsunuz?

Asfaltta Gerçekten Çok İyi

R 1250’yi sürmek, BMW teknolojisinin motorda geldiği seviye kadar şaşırtıcı. Yine, gençler bunu hatırlamayacak, ancak bir zamanlar BMW, süspansiyon ayarlanabilirliğinin şeytanın işi olduğu konusunda kararlıydı. Japonlar geri tepme ve daha bir takım ayarlamaları mümkün kılarken BMW, sahiplerinin kendi amortisör ve süspansiyon ayarlarını yapmalarının felaketle sonuçlanacağını iddia etti: “Sürücüler kendi ayarlarını yapmak için fazlasıyla cahil.” bunu bizzat üst düzey bir BMW yetkilisinden duydum ben.

Eskiyle kıyaslayarak devam edelim: BMW otuz yıldır elektronik destek konusunda en iyilerden. Dinamik ESA (Elektronik Süspansiyon Ayarı için) sürücü kontrollü süspansiyonun en iyi markası: Sürüş Modunu seçin – Yağmur, Yol veya Dinamik – ve ESA sistemi sıkıştırma ve geri tepme sönümlemesini kendi hallediyor. Bu arka yaydaki önyükleme için de geçerli; bagajınız ve yolcunuz için doğru ayarları R 1250 GS kendi ayarlıyor.

Sonuç olarak, yumuşak ve akıcı şekilde giderken bir anda diri ve neşter keskinliğinde sürüşü olabilen bir motosiklet haline geliyor BMW 1250 GS. Arazi motosikleti gibi görünüp asfaltta bu kadar iyi gitmesi, macera gezileri (adventure-touring) yapan sürücülerin uzun zamandır bildiği bir özellik; “siyah süt” gibi bir birine zıt kavramlar olsa da GS’çiler bunu uzun zamandır dillerine dolamıyorlar 🙂

Ancak, bu kadar yüksek teknolojinin dezavantajı, en son GS…

Fakat Fazla Semirmiş

GS bir zamanlar yavaş ve geri kalmış gibi görünse de -şaftlı olmasına rağmen- kurtardığı tarafı nispeten hafif ve basit yapıda olmasıydı.

Yeni GS R 1250’yi ise tüm üstün özelliklerine karşın “hafif” sınıfına sokamıyoruz… Su soğutma, ABS frenler ve elektronik kontrol ıvır-zıvırları: 250 kilogram boş ağırlık… Şişmanlığı daha özelliksiz – bu yüzden de hafif – Suzuki V-Strom 1000 ile kıyaslandığında ortaya seriliyor: 16 kilogram daha fazla. GS’nizi bir üst seviye Macera modeli (Adventure) bu defa da obeziteye merhaba deyin: Aman tanrım! Bu alet 268 kilo ağırlığında. 30 litrede benzin aldın mı…

Bunun anlamı, inanılmaz süspansiyona ve nispeten düşük bir ağırlık merkezine rağmen, 1200’den 1250’ye geçerken beş kilo daha alan en yeni GS’nin tıknefes bir arazi aracı (off-road) olmasıdır. Eğer dev değilseniz ya da en azından insan irisi değilseniz, yeni GS gerçek arazi sürüşleri için fazla ağır. 1250 GS’nin basın tanıtımındaki (ki muhtemelen tipik BMW müşterisinden biraz daha yetenekli bir grupturlar) olan motosiklet muhabirlerinin yarısının bizim için özenle hazırlanmış off-road parkurunu bitiremediğini öğrendik… Ne motosiklet ama!

Ağırlık, off-road kahramanı olmanın en büyük düşmanı ve bunun tartışılacak bir yanı da yok. 2020 R1250GS, nispeten daha az yontulmuş DL1000’imde olduğu gibi her rakibinden her açıdan teknolojik olarak üstün. Ancak aynı lastikler takılmış olsa idi lisanslı bir yarışçı kadar iyi süremeyen herkes Suzuki’yi BMW’den çok daha misapirverver bulacaktı.

Gerçekten de, BMW’nin en çok satan modeliyle ilgili gelecekteki en büyük sorununun bu ağırlıktan kurtulmak olacağından şüpheleniyorum.

Bir R1250GS satın almamak için neden arıyorsanız, obezite kesinlikle geçerli bir sebep…

Aksesuarlar R 1250 GS’in Güçlü Tarafı

Sesi kadar güzel bir motosiklet olsa da R1250 GS sınıfının tek iyi modeli değil. KTM ve Ducati, GS’nin bir zamanlar macera turu motosikletindeki tartışılmaz üstünlüğünü yok ettiler. Her ikisi de rahat, kabiliyetli, hafif ve daha güçlü alternatifler sunuyorlar.

Ancak BMW’nin hala üstün olduğu bir konu var: aksesuarlarının çeşitliliği ve kalitesi.

BMW’nin aksesuarları, tak ve unut, birbirlerine uyumluluk ve en üst düzey mühendisliğin doğru bileşimi olmaya devam ediyor. GPS/telefon kaidelerinden her türlü binici taleplerine uyum sağlamak için koltuk yüksekliğini ayarlayan kitlere kadar her şey, detaylara gösterilen dikkat; kusursuz.

Arada istisnalar çıkıyor tabii ki ancak çoğu zaman BMW’nin ‘aksesuarları’ özgün modeldeki parçalar kadar sorunsuz ve bütüncül. Sadık bir BMW Motorrad inananıysanız -satış adedinin sancağınız olduğunu biliyorum – hala Bayerische Motoren Werke’yi diğerlerinden üstün görme ihtiyacınız için aksesuarlarınızı öne sürebilirsiniz. Diğer markalar BMW’nin macera pazarındaki liderliğini tırtıklıyor olabilir, ancak aksesuarları konusunda (Triumph hariç tutulabilir) kimse BMW’nin eline su dökemez.

Sonuç

R 1250 GS, BMW’nin büyük GS’si, gezegendeki en başarılı macera motosikleti olmaya devam ediyor çünkü esasen her şey olabiliyor: gezinti, spor motosiklet ve eğer iri kemikli veya özellikle usta iseniz, off-road makinesi; hem de herkes için.

1250’de BMW, güçlü yanlarını korurken zayıf yönlerini de geliştirdi. Hatta ilginçtir, fiyatı bile rekabetçi hale geldi, daha fazla marka yüksek kaliteli Adventure pazarına girmeye azim ettikçe fiyatı normalleşti.

Yine de hevesli rakiplerinin kralı indirmek için önlerinde uzun bir yol var…

Görüldü: https://driving.ca/bmw/reviews/road-test/4-things-i-learned-riding-the-bmw-r-1250-gs

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlamıştır.

NIU RQi-GT: Ucuz ve 160 Yapan Elektrikli Motosiklet

NIU rQi - Tanıtım Görseli

NIU RQi elektrikli motosiklet Çin’in gücünü gösteren bir model. İlgimi çekti zira NIU Türkiye‘de resmi olarak da var!

Gelelim özelliklere:

NIU rQi - şehirli elektrikli
160 km./saat hız, 130 km. menzil

NIU RQi elektrikli Tamam Da, Nasıl Bir Motosiklet?

NIU, “Şehir Performanslı Elektrikli Motosiklet” olarak tanımlıyor RQi’yi. Yani şehirde kal diyor, çok uzaklaşma çünkü azami sürat iyi olsa da bedeli hala düşük menzil.

RQi 160’a kadar çıkabiliyor ki bu iyi bir değer, fakat 150 kilometrenin altındaki menzil, tanımı haklı kılıyor. RQi şehrin içini hedefleyen bir model zira şehirde yaşayanlar günlük ortalama 35 kilometre yol yapıyorlar. Bu açıdan bakarsak NIU bize çok güzel bir öneride bulunuyor.

Bu arada menzil yüksek süratle sürüşte 130 km. Normal kullanımda (spor olmayan şehir içi modu) menzik 200 kilometreye çıkıyor. Hmm, şimdi oldu işte dedirten psikolojik sınırı yakalamış NIU RQi’de…

E iyi de o zaman neden 160 yapıyor?

Çünkü çevre yolları var ve orada da hız istiyoruz 🙂 Bu açıdan bakınca yüksek performanslı sürüşte bile 130 kilometre menzil iyi geliyor kulağa.

Gerçek Menzil Ne?

NIU RQi elektrikli motosiklet ve elektriklilerde şarj çok önemli. RQi’da tek şarjla, 50 km./saat süratle sürersek, (ortalamada normal trafik sürüş hızı demek bu) 200 km. menziliniz var.

NIU rqi pil paketleri
Güç kaynağımız işte bu ikili pil paketi.

Piller güven verici şekilde Panasonic marka ve güncel lityum teknolojisine sahip. Bu da bize gösteriyor ki NIU ucuza kaçmamış, en pahalı, en masraflı parçada Panasonic gibi bir dünya markasıyla çalışıp iyi bir ürün sunmuş.

rqi şarj
Üzerindeyken ya da kolayca çıkarılıp evde şarj etmek mümkün.

Bağlantı Mı?

NIU rqi bağlantı 5G

5G, Nesnelerin İnterneti ve her şeyin birbirine bağlanması iyice gündemde. Geleceğin dünyasına gerçekten çok yaklaştık. RQi de geleceğin habercilerinden. Aşağıda gördüğünüz üzere motosiklet dediğimiz şey artık 5G ile internete devamlı bağlı, uygulama ile bütünleşmiş hale geliyor.

Devamlı Bağlı Kalmak Ne İşe Yarayacak?

İlk etapta bizim görebileceğimiz düzeyde fark yaşamayacağız. Fakat oluşan altyapı tıpkı Windows ya da Tesla gibi internet üzerinden güncelleme, uyarı gibi özelliklerle gelecek. Daha sonrasında ise bir sıçrama yaşayacağız. internet (5G) üzerinden diğer araçlara da bağlantı, ölçüm, yönlendirme gibi konular her şeyi çok daha kontrollü, kolay, verimli hale getirecek. Araçlar ve her parça birbiriyle iletişim kurarak köşede çarpışma hızı varsa birbirlerine uyarı yollayabilecekler örnek olarak. Kısacası dünya çok daha bağlantılı ve bilgi üretir, paylaşır hale gelecek ve bu her şeyi değiştirecek. Bu mesele esas olarak altyapının tamamen elektronik ve yazılım temelli olması, bağlantı özelliğiyle de bilgi alıp verebilmesi dönüşümü. Kısacası gelecek bu, kaçınılmaz olarak gerçekleşecek bu dönüşüm.

Sürüş İşlevleri/ Güvenlik

Elektronik altyapının bir diğer getirisi de teknolojik her şeyin daha ulaşılabilir olması. RQi ucuz ama çok özellikli, zira elektrik motoru zaten yazılımla çalıştırılıyor, ek özellikleri bütünleştirmek çok daha kolay bu yapıya. Bu sayede NIU RQi’ye üst sınıf özellikleri dahil etmiş. Bunlar sürüş güvenliğini arttıran önemli destekler.

adaptif far

Viraj Farı

çekiş kontrol

Çekiş Kontrol Sistemi

abs

ABS

Fazlası Da Var

Bütünleşik GPS sayesinde takip her zaman mümkün. Sayısal altyapı sağ olsun, çalınma olayları da azalacak gibi. Çünkü çalıştırmanın uzaktan kapanması gibi, izin verilmemesi gibi özellikler devamlı 5G bağlantısı sayesinde çok kolay.

çalınma engelleme ve GPS
tasarım
Tasarım konusunda eleştirilecek bir şey yok. Aslına bakarsanız ben çok beğendim. Derli toplu ve şık bir gürünüşü var.
galeri
galeri

Sonuç

En iyi çok zor bir kavram. Yine de ucuza bu özellikleri ve güvenliği satın almak çok iyi. Tabii ki şehiriçinde kalacaksanız. YBR, CBF150, Duke 125,200 gibi modellere ciddi alternatif olduğu ise bir gerçek.

Türkiye’de resmi olarak bulundukları ve satış-servis ağlarını oluşturdukları için evet.

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlamıştır.
Tanıtım yazıları için buraya, Elektrikli Motosikletler için buraya tıklayınız.

İddialı Elektrikli Motosiklet: Damon Hypersport

Damon Hypersport - sarı

Damon Hypersport Elektrikli Motosiklet, Motosikletten Anladıklarımızı Değiştirmeye Aday

Bir nevi geleceğin motosikleti, bugünden.

Damon Hypersport elektrikli motosiklet sürdükçe akıllanan, yol ve sürat şartlarına göre şekil değiştirebilen, çevrenizdeki tehlikeleri algılayıp altıncı his misali sizi “dokunarak” uyaran, 4G hizmetleri ile çevredeki araçlar ve yol-internet vericilerinden gerçek zamanlı bilgi alıp gönderebilen bir motosiklet var.

Damon Hypersport elektrikli motosiklet sarı sağdan

CES dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı. Milyonlarca ziyaretçinin katıldığı, elektronik alanındaki en büyük markaların en yeni ürünlerini, gelecekteki teknolojilerini sergiledikleri hatta ürün tanıtımlarını yaptıkları en büyük buluşma.

Daemon motosiklet logo

Damon Motosiklet de CES 2020’de tanıttı Hypersport’u. Hyper, dilimizde hiper olarak geçiyor ve süperin bir üstü seviyeyi anlatıyor; “aşkın” kelimesi gibi düşünün.

Bu yazıda Hypersport’u tanıtmanın ötesinde günümüzdeki teknoloji nereye ulaştı ve neleri ek olarak sunuyor, gelecekteki motosikletler nasıl olacak konularını işleyeceğiz.

Şöyle bir vimeo var, ister izleyin, ister pas geçip okumaya devam edin çünkü videodaki her şey ve fazlasını anlatacağım:

https://vimeo.com/378642238

Ödüller en iyi kanıttır derler, buyurun 🙂

2020 CES En İyi Yenilik Ödülü

Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport

Taşıt Zekası ve Taşıma Ödülü

Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport

Hiper, aşmış; peki neyle, nasıl?

Görünüş, Stil, Tasarım

Her şeyden önce görünüşüyle diyebiliriz zira Hypersport,Her şeyden önce görünüşüyle diyebiliriz zira Hypersport, inanılmaz görünüyor. Elektrikli motosikletler içinde şimdiye kadar görmüş olduğum en “şık” model olabilir Damon Hypersport.

ARC_VECTOR detay kuyruk
ARC Vector Gerçekten inanılmaz bir motosiklet, yazısını okumanızı tavsiye ederim.

Daha önce de Elektrikli Cafe Racer’da Lüks Yorum: Arc Vector yazımızda sıra dışı güzellikte araçlar görmüştük ama Hypersport eski egzotikler özellikle Ferrari ve Lamborghini’leri hatırlattı: uçuk ve aşırı stilize değil ama kendi içinde bütüncül, uyumlu ve sportif ama yine de sade bir şıklığı var ve çok estetik.

Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport
Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport

Onca pili motosikletin yüksek performans dengesini koruyarak yerleştirecek tasarımı yapmak zor iş: Aferin Damon, Hypersport normal bir motosiklet gibi duruyor.

Teknoloji ve Yenilikler

Üç sıra dışı ve eşsiz özelliği var Hypersport’un:

Motosikletin tipini değiştirir

Yoldaki tehlikeleri algılar

YZ sayesinde sürdükçe sizi daha da iyi tanır

Şimdi bunları teker tekter inceleyelim:

Güvenlik (Teknolojik Atılım)

CoPilot™

Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport

Damon Hypersport BlackBerry’nin QNX işletim sistemini kullanıyor. Kamera, radar ve sensörler ile donatılan Hypersport, özel Gerçekten çok gelişmiş bir kaza önleme sistemine sahip olduğu aktarılan elektrikli motosiklet, sürüşü hiç olmadığı kadar güvenli hale getirecek deniyor.

Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport

Hypersport çevresindeki nesnelerin hızını ve yönünü izlemek için radarlar, kameralar ve algılayıcılar (sensörler) kullanıyor.

360 derecelik bu gelişmiş uyarı sistemi çevredeki her şeyi gözlüyor ve sürücüyü haberdar ederek “durumsal farkındalığı*” arttırıyor.

Bu çok önemli bir yenilik çünkü bir ilk. Çepeçevre bilgi sahibi olmak arkanızda gözünü olması gibi bir şey. Kör nokta yok, sürpriz yok…
Uyarı sisteminin adı: CoPilot. Bilgiyi topladıktan sonra, gidonlar ve ön camdaki LED’ler yoluyla sürücüsüne iletiyor. Bu arada bir de 1080p’lik arka görüş kamerası var 🙂

*Damon, güvenlik için kullandığı yardımcı pilotun temeli olarak Blackberry QNX işletim sistemini kullanıyor. Damon-BlackBerry ortaklığı daha önce de gündeme gelmişti (haberi burada).
** Bu aslen askeri araçlarda, özellikle savaş jetlerinde önemli, pilot çevrede olup bitenlerin ne kadar farkında olursa o kadar başarılı iş çıkarabiliyor.

SHIFT™

Elektrikli Motosiklet Damon Hypersport

Sürüş sırasında motosikletin tipini değiştirmek nasıl olurdu?

Damon Hypersport SHIFT yapısal hareket noktası

Hypersport’un sihirli bir tuşu var. Tek tuşa basarak motosiklet türünü değiştirmeye yarıyor bu tuş.

Bu düğme, elektronik olarak kontrol edilen 4 farklı noktada ayarları değiştiriyor: gidon, rüzgarlık, koltuk ve ayaklıklar.

Dördü birden yukarı ve aşağıya konum değiştirerek spor ve şehir içi modları arasında geçiş yapıyor. SHIFT adlı bu sistemle ile Hypersport, şehir içi trafiği ve otoban koşulları için ideal ayarlara kavuşuyor.

Bu gerçekten çok güzel bir özellik çünkü yüksek hızda aşağıda, şehir içinde yukarıda oturarak her şartta daha rahat ve şartlara uygun konumda sürüş yapıyorsunuz.

Damon Hypersport elektrikli motosiklet normal motosikletle şehir içinde arkadan görünüş
Güzel değil mi?

Teknik Özellikler

HYPERSPORT HS

0-100 km/saat3 Saniyenin altında | Çok iddialı bir değer ama elektriklilerde zaten yüksek performans standart
Son Sürat322 km/s |Benzinlilerin gücü uzun menzil ile birlikte sunuluyor artık
Menzil200 mil üzeri (ortalama hızlı sürüş ve şehir sürüşü)
Yüksek hızda 322 km.
Normal, sakin kullanımda 480 km.
Hypersport, menzil konusunda pazarın en iyisi konumunda yer alıyor. Ve de nihayet benzinlinin menzili yakalanmış oluyor…
Åžarj SüresiSeviye 2’de 3 saatin altında | Seviyeden kasıt şarj gücü seviyeleri. Hızlı Dolum, Yavaş Dolum gibi düşünün.
CoPilotDahil |Motosikletlerin en zayfı noktası çevresel güvenlik artık çözümsüz değil.
ShiftDahil | Çok akıllıca bir yenilik, her zaman rahat, bir motosiklette iki karakter!
4G BaÄŸlantı + Veri Dahil |5G’ye sayılı zaman kala bütünleşik hizmetler mobil veri ile emrinizde. Bu özellik zamanla en ucuz modellere bile inecek ve motosikletimiz cep telefonumuzla ortak çalışmaya başlayacak.
Kamera2 X 1080P | Bu konuda ayrıntılı bilgi yok fakat CoPilot özelliği ile birlikte çalıştığı kesin.
Sanıyorum video çekimi için de kullanılıyordur bu kameralar. GoPro pek sevmeyecek ama güzel özellik 🙂
Oturma YüksekliÄŸi 32″ Maksimum Yükseklik, Shift ™ ile Değişken
Ağırlık 190 kilogramın altında | Bir kez daha benzinliyi yakalayan değerlere ulaşılmış. Normalde piller ağırdır fakat böyle bir motosiklet için 200 kilo altı kalmak çok iyi değer.
Motor 160 kW zirve gücü | “Deli gibi güçlü demenin teknikçesi. 1000 cc. benzinli motor gücü en iyimser ifade ile.
GüçGüç Kaynağı: Sıvı soğutmalı 20 kWh pil paketi | Piller tıpkı motor gibi ısınıyor. Damon sıvı soğutma ileısıyı kontrol etmiş.
Servis Minibüs ile kapınızda mobil servis | “Sen gitme, biz gelelim.” İyi hizmet…
Damon Hypersport elektrikli motosiklet beyaz kırmızı yan yana

Tamamen elektronik altyapı ayar konusunda da bir çok ilave olasılığa erişmemizi sağlıyor. Sonuçta pilden gelen güç elektronik beyin vasıtası ile çalıştırıyor elektrik motorunu. Yazılım üzerinden güç karakteri, gaz seviyesi etkileri, devirlenme ve güç üretimini istediğimiz gibi özelleştirebilmek mümkün.

Teknolojinin geldiği noktada “Güç Kontrol Tercihlerim” dosyasını indirip motosikletimize yükleyeceğiz gibi görünüyor 🙂

Elektrikliler bu konuda da içten yanmalı motorların fersah fersah ötesinde imkanlar sunuyorlar. Tıpkı ECU programlarında olduğu gibi yakında internet siteleri ve forumlarda dosyalar paylaşılmaya başlar 🙂

Damon Hypersport elektrikli motosiklet siyah saÄŸ yandan
Damon Hypersport elektrikli motosiklet beyaz, garajda

Damon Hypersport Pro

Damon Hypersport elektrikli motosiklet sarı virajda

Sınırlı sayıda üretilen, sadece sarı renkte özel bir model de yapmışlar Hypersport için ve tabii ki hepsi satılmış bitmiş 🙂 Şimdiden klasik olacağı garanti çünkü, akıllı bir yatırım açıkçası…

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Elektrikli Motosikletler yazıları için buraya tıklayınız.

TVS RTR 200 FI 4V

RTR 200 FI 4V Apache 2020 yandan görünüm

TVS RTR 200: İncelenmeyi Hak Eden Motosiklet

TVS, RTR 200 ile gündemde ama Hintli TVS markasını kulüp günlerimde Apache RTR 180 ile görmüştüm ilk. O zaman da güzel bir model olarak değerlendiriliyordu ve kullanıcıları memnundu.

Gün oldu devran döndü ve TVS bu defa RTR 200 ile gündemde. Bir önceki model olan 180 kendi sınıfında diğerlerinden daha kaliteli, teknik olarak daha ileride idi ve bu RTR200 için de geçerli.

Genel Yaklaşım

TVS’nin web sitesinde RTR 200 sayfasına girince sizi aşağıdaki üçlü karşılıyor.

Çok güzel çünkü kullanım kılavuzu ve fiyat listesinin yanında Yedek Parça Katalogu da var. Bu giriş doğrudan motosiklet kültürü ve algısıyla alakalı ve ufak ufak buraya gelmiş olmamız güzel. TVS’yi tebrik etmek lazım…

RTR 200 TVS Web Sitesi

İkinci olarak da renkler dikkatimi çekti. Teknik özelliklerin dışında TVS fiyatına göre çok çekici renkler ve şekilller ile boyamış RTR 200’ü, üstelik renkleri göstermek için seçtikleri depo görselleriyle de uğraşmışlar. Sunuma gösterdikeleri özen için bir tebrik daha… Çünkü videolardan gördüğüm kadarıyla TVS RTR 200’ün renkleri gerçek hayatta bu kadar canlı durmuyor.

Sürüş Tarzı

180 için de geçerliydi, tarz olarak sakin ve yumuşak bir motoru var RTR 200’ün. Hırt-hırt, canlı, devir çevirmeye aç DEĞİL. Sakin ve dengeli bir devir çevirişi var. Bu yetersizlikten çok, kendi karakteri. Bunun sebebi yakıt ekonomisi zira daha çok az yakıyor.

Yağ Soğutma?

Evet, garip bir seçim. Fakat TVS teknoloji kullanan ve ARGE’ye önem veren bir firma. RTR200 yağ soğutmaya sahip ve bu tercih uzun yolda motorun daha az yorulmasını sağlıyor, ayrıca motorun ömrünü de uzatıyor. 200 cc.’lik bir motorun ısı yönetimi çok sorunlu olmasa da yağlı soğutma olması iyi bir şey. Fakat son kullanıcı olarak bizler için çok büyük bir fark yaratmayacağı da kesin.

Tüketim | Ne Kadar Yakıyor?

Euro4 standardında teknoloji, sakin motor karakteri ile yakış 100 km.’de 2,5 lt! Bu çok çok iyi bir değer ve bir depoyla 500 km. civarı menzil sunuyor ki bu çok iyi bir değer.
Depoyu doldurup ne zaman benzin aldığınızı unutmanız olası yani 🙂

Ses

Kötü değil, iyi değil, bu hacimlerdeki ses ancak bu kadar oluyor. Bu tüm modeller için böyle. Fakat egzoz görünüş itibarıyla kötü ne yazık ki.

Teknik Özellikler

TVS RTR 200 motor bloğu

Motor

  • TVS patentli, yağ soğutmalı ve ram air destekli yanma odası
  • Nano friKS kaplama hafif piston
  • 197cc, 13,7 kW, 19 Nm
  • Doğrusal gaz tepkisi
  • Uzun ömürlü motor
  • Balansör ile titreşimsiz sürüş

Şanzıman

  • A-RT kaydırmalı debriyaj
  • %22 daha yumuşak
  • Güvenli vites küçültme
  • 5 ileri kısa oranlı şanzıman
  • Yağlaması artırılmış şanzıman

Teknik olarak üst düzey bir model TVS RTR 200. Piston kaplaması ömrü uzatan ve sürtünmeyi azaltan, gücü arttıran bir özellik. Doğrusal gaz tepkisi gücün devir bandına yayıldığını gösteriyor ki bu da iyi bir özellik.

Titreşim Var Mı?

Balansör dengeleyici demek, motor titreşimini azaltıyor. Fakat özellikle son hızlara doğru titreşim var, bu titreşim motordan kaynaklanmasa da var, özellikle 100 km.’nin üzerinde. sebebi motor değilse ne peki? Makinenin sınırlarına yaklaşmanın etkisi ile amortisörlerin verimli olmadığı şartlar, ön siperlik, aynaların rüzgarla savaşı titreşim yaratıyor.

Peki çok mu? Hayır değil. Bu sınıf, bu hacilmdeki bir motosiklet için normal denebilir.

TVS RTR 200 üstten görünüş
İtalyan havası var. Estetik ve asil görünüyor.

Lastik

Hmm, naylon lastik mi? İşte bu olmamış.

Rakiplere Göre

Eksileri

  • Bajaj NS 200 ile kıyaslandığında neredeyse aynı fiyata kötü lastik ve daha az güç alıyorsunuz…
  • Bajaj 5000’de bir, RTR 200 de ise bakım aralığı 2500 km.’de bir…
  • Egzoz boru gibi.
  • Lastikler.

Artıları

  • Gösterge paneli güzel ve bilgi olarak da da iyi
  • Parasına göre hayli iyi bir motosiklet
  • Yakışı, tüketimi çok avantajlı
  • Kaydırmalı debriyaj, yağ soğutma gibi teknik özellikleri çok iyi
TVS RTR 200 alt kısım

TVS APACHE RTR 200Fi (2019) ₺17,766 fiyata sahip.
(KDV ve ÖTV dahil, plaka, ruhsat, trafik sigortası, plaka harçları ve motorlu taşıtlar vergisi (MTV) dahil değil)

Güzel. Üstüne teknik olarak da çok iyi özelliklere sahip bir model. Fiyatıyla da rekabetçi. Üstelik renkleri de çok çekici.

100 kilometrede 2,5-3 litre aralığında yakıyor. Ve bu çok iyi bir değer. Bir depoyla 500 kilometre menzil çok başarılı.

Evet, ve bu çok iyi, özellikle acemiler için.

Kullanıcı Deneyimi

Motosiklet.net sitesinden -kullanıcıdan izin alarak- sürücüsünün yorumlarını ekliyorum:

Selamlar
23 şubat motobike fuarında NS ile bunun arasında kararsız kaldım ve sonuç olarak RTR 200 ü 17600 e taksitle aldım.
1 Marttan beri kullanıyorum

İlk izlenimlerim:
– Motorda rahatsız edici bir titreşim yok.
– Motor atik ilk kalkışta gazı verdin mi hangi ara 60 km ye geldiğini anlamıyorsun bile.
– Yakıt tütekitimi çok az.
– Frenleri vites geçişleri gayet güzel.
– Tasarımı hoş

Beğenmediğim özellikleri:
– Fabrika lastikleri Nylon kuru zeminde iyi fakat ıslak zeminde kötü
– Hemen 5. vitese geçiyorsunuz 80 den sonra 6. vites istiyor.

Tüketim:
– An itibari ile full depo ile 320 km gittim şehir için kısa mesafe normal sürüş ortalamanın altında gibi geldi bana TVS yakıt tüketimi 12 litre ile 320 km. yaptı*.

12 litreyi kabaca hesap yapıp 3’e bölsek, 100 kilometrede 4 litre civarında bir tüketim ortaya çıkıyor.
Fakat bunun rodaj değeri olduğunu ekleyelim, biraz daha düşecektir.
Dolayısıyla TVS RTR200 3 ila 3,5 litre yakıyor diyebiliriz.

Mesajın özgün bağlantısı için buraya tıklayabilirsiniz.

Sonuç

Alınır. Çünkü TVS ölmeyen ve sorunsuz RTR180 ile kendini kanıtlamıştı. Fiyatı günümüz şartları yüzünden biraz yüksek olsa da teknolojik olarak ileri, çok az yakan, 140’a kadar çıkan bir motosiklet. Lsstikleri dışında da eleştirilecek, beğenilmeyecek tarafı yok.

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Özel Yapım – BAVARYALI BOBIR: TITAN BMW R50/3

Özel Yapım BMW R50/3

Bobır (bobber) türü motosikletler 1930’lardan beri varlar. Bob Kob, yani Bob’un usulü tanımından geliyor bu isim. Daha fazla hız için kesip biçmek, gereksiz parçaları çıkarıp hafifleyip daha hızlı gitmek demek. Günümüzde de bu tür hala heyecan uyandırıyor, hatta Triumph talebi karşılamakta zorlanıyor (Triumph Bonneville Bobber modeli).

BMW ise, arkası kesilmiş bu tarza çok uygun bir tasarım anlayışına sahip değil. Ama Avusturyalı bu makine kendine has tarzıyla takdire değer. Hatta çok ses getiren özgün BMW R5 Hommage modeli karşısında bile gururla duruyor.

Özel Yapım BMW R50/3, adı bu ama yapım hikayesi fazlasıyla ilginç: Bu başarılı BMW bobırı yapan atölyenin ismi: Titan, Avusturya Graz şehrindeki ufak bir üretici. Kendi çaplarında keyif alacakları projeler yapıyorlar. Ama bu defa “Boksör motoru Harley usulü motosiklete uyarlayacağız.” diye bir hedef koymuşlar ama kolay olmamış 🙂

Özel Yapım BMW R50/3 Titan Bobber, göl iskelesinde sağ yandan

Titan işe, beklentileri tanımlayarak ve mühendislik hesapları yaparak başlamış. Sonra da tespitlerinden geriye giderek eski modeller arasında taleplerini karşılayabilecek kadar güçlü altyapısı olan modellere bakmışlar. Yani önce: “Şu, şu, şu olacak, şu değerleri tutturacak her şey bitince.” demişler ve o değerler için gerekli değişikliklere uygun bir şasi ve model aramaya başlamışlar. Açıkçası eldekinden hayale gitmek yerine, hayale uygun altyapı aramak çok akıllıca bir iş.

Sonuç olarak BMW’nin zengin model çeşitliliğinden 1956-vintage R50/3 şasisinde karar kılmışlar. Sonrasında motor ve vites kutusu için 70 – 80 arası modellere bakmaya başlamışlar. R75/7 model, uygun fiyata bir BMW bulduklarında ise kaçırmamışlar. Teker göbeği, motor ve vites kutusu da R75/7 modelden alınmış ve 56 şasiye aktarılmış.

Bavarian Bobber: Titan’s extraordinary BMW R50/3

Ön tarafta modern Wirth yaylar kullanılmış. Özel Yapım BMW R50/3 ama gördüğümüz gibi şasi başka bir modelden, bu yüzden: şasiye uydurma aşamasında da 9 derecelik ön açı tutturacak Alman AME Chopper mesnet kiti tercih edilmiş. Kaplama için de ünlü Avusturya’lı atölye Blechmann ile çalışılmış. 70 saati aşan el yapımı kaplama ile ön çatallar son haline gelmiş. Tekerleklerde de ince işçilik var, özgün göbekler elden geçirilmiş ve sıfır 18 inç jantlara uygun hale getirilmiş. Lastikler klasik Avon Mk II.

Bavarian Bobber: Titan’s extraordinary BMW R50/3

Eskinin lezzetini sevdikleri için hayli eski bir modelden yapmak istemişler projelerini. Fakat günümüzün konfor ve güvenlik beklentileri de işi zorlaştırmış. En basitinden o kadar eski motosiklet modellerinde arka süspansiyon yok 🙂

Bavarian Bobber: Titan’s extraordinary BMW R50/3

745cc.’lik boksör motor Siebenrock Big Bore Kit ile büyütülmüş ve 1070 cc. hacme ulaşmış. Bu haliyle 70 beygir güç verecek hale ulaşmış. Boyası komple soyulmuş ve yüksek ısılı fırın boya ile boyanıp R50/3 şasiye oturtulmuş. Yeni egzost kaplaması ise seramikten, mat ve çok asil duruyorlar. Son susturucu bölümündeki parlak metal kısım ise gerçekten göz alıcı…

Görüldüğü üzere her parçası için uğraşılan bir delilik özel tasarım motosiklet işi. Teknik ihtiyaçların haricinde lezzet içinse, en iyilerle ama ne istediğinizi anlayacak zanaatkarlara ihtiyaç var.

Özel Yapım BMW R50/3 Titan Bobber, Göl iskelesinde sol yandan fotoğraf
Özel Yapım BMW R50/3 Titan Bobber Depo

Elektrik tesisatına gelince tamamen yenilenmiş. Böylece eskiden gelen sıkıntılar bertaraf edilmiş, üzerine de yeni marş sistemi ilave edilmiş.

Diğer bileşenler ise Motogadget m.unit kontrol kutusu, Motoscope Tiny analog hız ölçer, Daytona lamba, LSL gidon, m.switch kontrol düğmeleri, Sguardo gidona monte Rizoma sinyaller olarak seçilmiş.

Bavarian Bobber: Titan’s extraordinary BMW R50/3
Detaylar, sanat eseri kadar güzel hale getirmiş depoyu.

Depo ise sıfırdan elde yapılmış. Ve bence sanat eseri kadar güzel olmuş. Metal yan plakaları, deri diz dayama alanları ile çok şık çok asil gmrünüyor. Mavi çerçeve boya hattı ise alüminyum ve deri renkleri ile çok çok iyi uymuş. Çok güzel iş…

Özel Yapım BMW R50/3 Titan Bobber depo detay

Sele de özel yapım ve çok şık. Denizin öte yakasından Yunan Autostop hazırlamış seleyi. Zaten Autostop bu konuda ünlü.

Özel Yapım BMW R50/3 Titan Bobber Sele

Muhteşem diyebileceğimiz ayrıntılarla bezeli bu motosiklet bu güne kadar gördüğümüz en özel, en başarılı özel tasarımlardan biri. Titan, gerçekten takdire değer bir iş yapmış.

Özel Yapım BMW R50/3 Titan Bobber Karda fotoğraf çekimi
Fotoğraf çekimleri bile üst düzey 🙂

Yazıda geçen markalar ve adresleri: Titan Motorcycle Company | Facebook | Instagram | Images by Klemens Koenig Photography

#BMW #motosiklet #Bobber #custom

Bu yazı Özel Yapım Custom kategorisinde yayınlanmıştır. Diğer yazılar için buraya tıklayınız.

Elektrikli Süper Motosiklet Curtiss Hades Üretime Giriyor

CURTISS HADES - Gri Sol Ön Yan

Curtiss Hades yeni ve nihai tasarımına kavuştu, yakında satışa hazır hale gelecek

Hades, Yunan Mitolojisindeki yer altı tanrısı ve ölülere hükmediyor. Romalılarda ise Plüton olarak geçiyor ve biraz daha olumsuz bir algıya sahip. Her halükarda bir motosiklet modeli için ilginç bir isim. Hades hakkında daha ayrıntılı bilgi burada.

Elektrikli süper motosiklet Curtiss Hades sıradışı görünümü, yüksek gücü ile Hades, elektrik motorlu motosikletlerin lüks tarafında yer alıyor. Görünüşü, kullanılan malzemeler, performans değerleri ile uçta bir elektrikli motosiklet Hades.

Tabii ki bu yüksek seviyenin ve her parçanın üstün niteliklerinin bir bedeli var. Hades pahalı bir motosiklet.

CURTISS HADES - Sağ Yandan Hades
Apple ürünlerine benziyor gibi değil mi?

Hades sıradışı bir tasarıma sahip.

Elektrikli Curtiss Hades Teknik Özellikler

Elektrik motoru ufak olabilir ama ürettiği güç çok fazla

GÜÇ BİRİMİ (MOTOR)
“Curtiss Centered Power Axis” Tasarımı ile bütünleşik çok hafif ve ufak Axial Flux motor.

CURTISS HADES - Teknik
güç ünitesi

KONTROL SİSTEMİ
Gelişmiş Cascadia Motion* PM100 İtiş Kontrolü, özel üretilmiş beyin.

* Elektrik motorlarının anında ve yüksek güç vermeleri elektronik olarak kontrol edilmelerini zorunlu kılıyor. Bu iş yazılımla yapılıyor, Cascadia dedikleri de yazılımın adı.

TORK
368.78248 NM (272 LB-FT (Üretilebilen Güç)
199.30 NM (147 LB-FT) ( Kullanımdaki Zirve Değer )

Bunlar motorlu araçlar için korkunç değerler. 1000’lik bir motosiklet kabaca 120NM torkdeğerine sahip.

Elektrik motorları, hem de anında, devirlenmeye ihtiyaç duymadan, o kadar fazla güç üretiyor ki bunu eletronik olarak düşürüyorlar. Aksi takdirde kullanılabilir olmayacak kadar fazla güç mevcut…

GÜÇ KAYNAĞI
399 Volt, ısı yönetimi iyileştirilmiş bütünleşik kontrol birimine sahip pil yatağı.

Elektrikli Süper Motosiklet CURTISS HADES - Çatal Ayrıntı
Alüminyumun karbonla birleşimi şık bir karşıtlık oluşturmuş.

ÇIKIŞ GÜCÜ
217 Beygir (Üretilebilen azami güç)
96 Beygir (Kullanımdaki Zirve Değer)
49 Beygir (Kararlı Güç*)

Bulut bilişim yoluyla tamamen özelleştirilebilen yazılım ve güç kontrolü.

* Bu Steady Power olarak geçen bir güç türü. Bizler için yeni bir kavram, o yüzden açıklamasını aradım buldum. Elektrik motorlarında olan ve motorun verimliliğini belirleyen bir değermiş. Zamanla alışacağız 🙂

* Bu da, tıpkı TESLA araçlarda olduğu gibi bir yenilik. Teorik olarak internet üzerinden, motoru çalıştıran ve tüm özelliklerini belirleyen yazılımı indirmek mümkün.

AĞIRLIK
176,90 kg. (390 lbs.)

Normal gelebilir ama pil cidden ağır, başarılı bir değer bu 180 kilo.

KAFA AÇISI
27 dereceden (SWB), 31 dereceye (LWB) kadar ayarlanabilen açı.
Bu açılar ön-arka teker arasını 62 inçten (27°), 64 inçe kadar değişken kılıyor.
Sele yüksekliği de bu ayarla 28,5 ve 26,5 inç olarak iki seviyede kullanılabiliyor.

İlginç bir özellik çünkü doğrudan sürüş tarzını ve motosikletin dinamik özelliklerini değiştiriyor. Başka bir örneği var mı bilmiyorum.

JANT VE TEKERLEKLER
ÖN: Dunlop DT3 Lastik,
19 inç Karbon Fiber Jant
ARKA: Dunlop DT3 Lastik,
19 inç Karbon Fiber Jant

Elektrikli Süper Motosiklet CURTISS HADES - İki Hades Yandan
Kafa açılarının farkı fotoğrafta gösterilmiş.
Elektrikli Süper Motosiklet CURTISS HADES - Gri Ayrıntı

ŞASİ

Blok alüminyumdan mamul ana yapı, titanyum parçalar.

Arka Kısım
Tam ayarlanabilir maşa, RaceTech tek parça 6 inç esneme mesafeli amortisör.

Hades saf minimalizm felsefesiyle şekillendirilmiş ve ek işleme tabi tutulmamış yontma alüminyum parçalarla satışa sunulmuş.
Paslanma gibi dertleri olmasa, boya gibi aşınmasa da çizilme konusunda alüminyum da sorun yaşayacaktır. Yine de bu seviyelerde para harcayacak kişiler için bu da sorun olmasa gerek 🙂

Elektrikli Süper Motosiklet CURTISS HADES - Salıncak Ayrıntı
Arkadaki siyah parça karbon ve opsiyonel

FİYAT

60,000.00 USD (Amerika fiyatı)

Daha fazla bilgi için: Curtiss Motorcycles.com

Elektrikli Motosiklet Tasarım ve İnşa Yapısı

CURTISS - HADES (teknik-3)

İdeal Dengeye Doğru

CURTISS HADES - Teknik Çizim 2

Sıfırdan tasarımın faydası mükemmele daha yakın olabilme şansı vermesi.

Elektrikli motora geçişle motor boyutu ufalmış. Bu motosikletin boyuna da etki etmiş ve kısaltmış. Böylece motosikleti çevreleyen çemberde %30’dan fazla ufalma, %20 daha aşağıda ağırlık merkezi ve genişlikte de %45 ufalma sağlanmış.

Sonuç: insan bedenine daha uygun, daha rahat daha kolay hakim olabildiğiniz bir motosiklet.

400 Volt elektronik yapı, sıvı soğutmalı pil, invertör ve motorda çok daha düşük ısınma sağlamış. Bu sayede daha düşük akımla çalışabilir, daha ince kablo demetleriyle sistem yapabilir hale gelmişler. Daha hızlı doldurma süreleri de cabası çünkü 400 volt ciddi bir değer.

Bu yazı ilginizi çektiyse bir diğer süper elektrikli olan Arc Vector yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Elektrikli Motosikletler yazıları için buraya tıklayınız.