Motosiklet ve Rüzgar

motosiklet rüzgar diz açma

Motosiklet ve rüzgar iyi dostlar değildir 🙂 Bu yüzden kapsamlı bir makaleyi hak eden bir konu.
Yazının giriş kısmı benim değil ama güzel bir yazı olduğu için kısaltarak alıp, kendi ilavelerimle ve sitedeki diğer yazılarla birleştirip kapsamlı bir makale olmasına özen gösterdim. Bu makaleye sebep olan yazının kendisi şuradadır, lütfen bir kere de olsa tıklayarak yazara destek veriniz; teşekkürlerimizle.

Motosiklet ve Rüzgar, Panik Yapmayın!

Amerika’ya geldiğimden beri rüzgarda çok motor kullandım. Üşütmeyen bir hava varsa, rüzgar hiç sorun değil benim için. Fakat rüzgarda güvenli sürüşün inceliklerini bilmek lazım.

Aslında değişik görüşler hakim olsa da özellikle hoşuma giden ve faydasını görebileceğinizi düşündüğüm birkaç ayrıntıyı paylaşmak istiyorum.

Şiddetli rüzgarda motorunuzla seyrederken rüzgarın geldiği yöndeki dizinizi biraz yana doğru açıp, kaslarınızı gevşek tutarak rüzgarla bir kanat gibi sallanmasına/dalgalanmasına izin verirseniz motorunuzun oldukça düz bir çizgide gidebileceğini söylüyor sürüş hocaları. (Dikkat! Bacağınızı açmaktan değil, dizinizi yana doğru açmaktan bahsediyoruz)

Yani tüm kaslarınızı sıkı sıkıya kasıp, elciklere yapışmanızdan daha etkili olacağını anlatmaya çalışıyorlar 🙂

“Peki bu nasıl mümkün olur?” diye soranlara yanıtsa şu:

İşin uzmanlarına göre, rüzgarın yönüne doğru hafifçe açtığınız diziniz tıpkı rüzgarda yol alan bir yelkenlinin yelkeni gibi işlev görüyor. Yani diyelim ki rüzgar soldan esiyor ve sol dizinizi anlatıldığı şekilde yana doğru açtınız, rüzgar motoru sağa doğru ittikçe dizinizin yarattığı yelken etkisiyle, bu itiş gücü birbirini dengeleyerek mümkün olduğunca düz bir çizgide gitmenize yardımcı olabiliyor. En azından teoride böyle, pratikte deneyip görmekten başka çare yok değil mi sizler için?

Tabii şu hatırlatmayı da yapmadan geçemeyeceğim. Bu teorik bilgileri en iyi şekilde uygulayabilmenin yolu, zorlu sürüş koşulları daha oluşmadan önce motorunuzu nasıl yönlendirebileceğinizi, ona nasıl daha rahat hakim olabileceğinizi bilmekten, kısacası motorunuzu tanıyor olmaktan geçiyor. Örneğin yukarıdaki teknik, vitesli motorlar için işlese de maxi-scooterlar’da başka faktörleri de göz önünde bulundurmanız gerekebilir.

Makalede tartışılan/hemfikir olunan diğer bazı fikirler arasında, özellikle çapraz rüzgarla karşılaşınca öncelikle yavaşlayıp, vites düşürmekte fayda olduğu da vardı. Böylece motorunuzun daha iyi tepki vermesini sağlayabiliyorsunuz.

Bir diğer öneriyse, rüzgarın sizi şeritte kenara doğru ittiği durumlar için. Rüzgar çok şiddetle sizi şeridin kenarına/diğer yanına/diğer araçlara doğru itiyorsa o zaman şeridin rüzgarın geldiği yöne en yakın kısmında yol almanın faydası olabilir. Böylece örneğin rüzgar sağdan geliyorsa, şeridin en sağına yakın durup rüzgar sizi şeridin öbür tarafına itse bile, şeritten çıkmadan en sola savrulacak kadar yer kazanmış oluyorsunuz.

Tabii en önemli tavsiyeyi de unutmamak lazım: Panik yapmayın! Hatta birinci kural bu olmalı, gelin büyük harfle yazalım: PANİK YAP-MA-YIN 🙂


motosiklet rüzgar kamyon

Şiddetli yan rüzgarlar esnasında:

> Sürüş yaparken vücudumuzu kasmamamız,
– Yani elcikleri serbest bırakıp dirseklerimizi sallayarak omuz düşürmemiz,

> Rüzgarın geldiği yöne doğru vücudumuzu, özellikle omzumuzu hafifçe eğmemiz yardımcı olacaktır.
(bu hareketimiz ağırlığımızı doğru yere aktarmamızı sağlayacaktır)

> Vitesli motorlarda olabildiğince düşük viteste,
> Yüksek devirde sürmemiz gerekir ki arka tekerdeki #merkezkaç güç (jiroskopik kuvvet) maksimum değerde olup devrilmemizi veya yoldan çıkmamızı engellesin. Kısacası motosiklet daha “diri” daha “kararlı” olsun.


Peki Sürüş teknikleri Açısından Rüzgarda Ne Yapalım?

En önemlisi ELLERİ SERBEST BIRAKMALI, gidona elciklere yapışırsanız her şey çok daha kötüye gider. Bunu nasıl yapalım derseniz:

Asıl olarak dizlerinizle depoya tutunun.

Buna postür (yani motosiklet üzerindeki duruşumuz) diyoruz. Ayrıntılı bilgi için buraya ve buraya bakınız.

Depo Tokadı

Ender olmakla birlikte bazen depo tokatlaması, kafa salınması (tank slap) dediğimiz hadise olabilir sert ve ani rüzgar darbesinde. Bu konuyu burada işlemiştik, okumanızı tavsiye ederim.

Ani Rüzgar, Planlama Ve İleri Bakışın Önemi

motosiklet ve rüzgar, ileri bakış planlama ile rüzgarı tahmin edebilirsiniz.
En sondan sağa dönünce rüzgarı yedin!

Görselde görüldüğü gibi yolun sonunda sert bir dönüşle tepenin arkasına dolanacağız. Bu fotoğrafta görülmese bile, yol boyunca denizin yanında sürüş yapmıştık ve denizin tepenin ardında kaldığını biliyoruz.

O halde biliyoruz ki yol sonundaki sağa dönüşte “Çaat!” diye rüzgar yiyeceğiz… İşte yolu okuyarak ve şartlarla birleştirerek sürprizleri, tehlikelere baştan hazır olabiliriz.

Bu ani rüzgar etkisi otobüs, kamyon, tır gibi yüksek ve uzun araçları sollarken de etkili olur. Video aşağıda ama ilgili yazımıza, mutlaka göz atın.

Sonuç

İlave bilgiler ve tartışma:

Twist Of Wrist (Türkçe Altyazılı)

bileği bükmek kapak

California Superbike School kurucusu Keith Code’un yazdığı Twist of wrist – bileği bükmek adlı kitabın motosiklet eğitimi videosunu izleyelim.

Çok iyi bir kaynak, bu defa altyazılı. Mutlaka izleyin***, öğreneceğiniz çok şey olacak:

https://www.youtube.com/watch?v=swxN0SWtS58

*** Bahsedilen bilgiler pist için geçerlidir. Yol için lütfen OMM Yol Sanatı Kitabı‘nı esas alınız.

Kitabı almak isterseniz bu adresi ziyaret edebilirsiniz.

Korku ve Beden

Korku beden üzerinde doğrudan etkide bulunur. Tehlikeyle karşılaştığında beyninizin ve vücudunuzun yapabildikleri şaşırtıcıdır. Bu mekanizmaları öğrenmek ve nasıl çalıştıklarını bilmek yönetebilmemizi ve kontrol edebilmemizi sağlar.

Eğitim bu mekanizmaları doğru çalıştırmak için alıştırmalar ve şekillendirmeler yapar.

Tehlike, Korku Anında Neler Olur?

motosiklet sürüşünde beden ve korku kapak

Bütün vücut irkilir
Bu dikkatimizi dağıtır ve bizi yoldan koparır. Aslında bu bütün kaslarımızın kasılmasıdır.

Vücudumuz tehlikeye hazırlanmış ve gücü hazırlamıştır.

Baş öne eğilir
Hedef küçültür ve saldırmaya hazır hale geliriz. Bu, bakışımızın düşmesi demektir.
Bakış düşünce çıkışı ve kaçış alanımızı göremeyiz.
Önümüze bakmak korkumuzu arttırarak kontrolümüzü zayıflatır hatta yok eder.

Omuzlar kasılır
Bu, komut vermemizi ve manevra yapmamızı engeller, motosiklete istediğimiz komutları veremeyiz.
(Omuz düşürmek hakkında bir yazı burada)

Bunu soğuk ter izler. Kalp atışı hızlanır, ağız kurur (adrenalin salgısı)
Karar verme mekanizması giderek devreden çıkar ve içgüdülerimiz baskınlaşmaya başlar.

Beyin tehlikeye kilitlenir
Artık düşünerek karar verme hareket etme yoktur. İlkel beyin hayatta kalma hareketlerine başlar (kolları yüze kapama gibi refleks ve engellenemeyen hareketler).

İlkel korku sistemi adı verilen bu bilinçsiz tepki vücudun tehlike alarmıdır. İnsanın daha ne olduğunu anlamadan eğilmesini, atlamasını/harekete geçmesini veya donup kalmasını sağlar.

Beynimiz, tehlikeye önceden programlandığı şekilde tepki verir. Beyindeki yapılar ve devreler tarih öncesi ilkel atalarımızdan gelir. Yüz binlerce yılın birikimiyle beynimiz otomatik pilota geçer ve kontrolü ele alır; bilinci devreden çıkarır.

Tehdide verilen tepki tamamen içgüdüseldir…
Çoğunlukla da istem dışıdır.

Panik Varsa Kontrol Yok

Beynimiz her şeye rağmen bizi korumak için çalışır. Panik de aslında bizi korumak içindir fakat sorun şu ki panik anında bilinç değil bilinç altındaki ilkel beyin kontrolü ele alır*. Bu da gerçeklikten kopmamıza ve yanlış hareketler yapmamıza sebep olur.

Yapmamız gereken bilinci açık tutmak, paniklemeden süreci yönetebilmektir. Eğitim bu işe yarar çünkü eğitim: kalıcı davranış değişikliğidir.

İleri okuma bilgi için “+” simgelerine basabilir ve ayrıntıları görebilirsiniz.

Bizi kazaya götüren içgüdüsel hataları bu yazıda görebilirsiniz: Hayatta Kalma Tepkileri

Korku Ölüme Neden Olur

Bir tehditle karşılaştığında vücut bilinçsiz bir tepki verir:
– Kork, KAÇ (kurtul),
– Kork, SAVAŞ

buradaki korku ilkel korkudur ve belirli bir noktadan sonra kontrol edilemez.

Beyin tehlikeye evrim sürecinde programlanmış düzeyde cevap verir.Korku anında verilen tepki içgüdüsel yani istemsizdir.

Beyne alarm verildiğinde fiziksel ve duygusal birçok tepki verilir. Kişi alışılmadık bir durum karşısında korkuya kapılır. Eğer deneyimi varsa kurtulur. Kişi ne yapacağını bilse dahi korku etkiler. Korku duyuları keskinleştirir olacaklara hazırlar. Hayatta kalmak için savaşılır.

Hayatımızı tehdit eden bir olay karşısında sinir sistemimiz inanılmaz ölçüde harekete geçer. Ölüm ve yaşam enerjisi budur. Bu enerji hayatta kalmamızı sağlar. Korkuda bireysel farklılıklar mevcuttur. Bundan korunmanın yolu korkuyu kontrol etmektir.

İyi motosiklet sürücüsü nasıl tepki verir?

Birinci olarak ileri baktığı için tehlikeyi erken algılar.

Hazır olduğu için korkmaz, paniklemez. Bilinci ve kontrolü yerindedir.

Tut ki panik oldu, bu defa da Kapalı Alan Eğitiminde edindiği beceriler devreye girer: omuzlarını düşürür, kollarını serbestleştirir, dizleriyle motosiklete iyice sarılır, frenlemeyi doğru yapar ya da kaçış manevrasını başarıyla uygular.

Bedenin tepkileri hakkında faydalanılan kaynak: http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/f/kato.html

Kitap: Alfa motosiklet eğitimi kitabı

Alfa motosiklet eğitimi kitabı kapak görseli

Alfa motosiklet eğitimi kitabı herkes fotoğraf ve video paylaşırken, bilgi paylaşıyor.

http://alfamotosiklet.blogspot.com adresinden yayın yapan ve bildiklerini paylaştığı için büyük saygı duyduğum bir blog’tur. İçerideki bilgilerin de seviyesi ayrıca takdire değer buluyorum. Aynı zamanda internetteki en eski kaynaklardan da birisidir. Ben motosiklete ilk başladığım zaman internetteki kalitesi ve zenginliği ile az sayıda doyurucu blogdan biriydi. Hala da öyle.

Aradan geçen zaman içerisinde camia olarak ilerledik tabii ki. Dünya kadar blog, site, grup vs. açtı herkes; iyi ki de açtı. Fakat nicelik kadar nitelik lazım bize. Bu yüzden Alfa gibi ciddi kaynaklara hala ihtiyacımız var. Neyse aşağıya sitenin bir görselini koyarak devam edelim  ve konuyu çok uzatmayalım.

alfasite

Gelelim kitaba. Alfa Motosiklet bizler için bir kitap hazırlamış. Tabiidir ki oturup başlı başına kitap hazırlamak uzun ve zorlayıcı bir iş. Bunu incelikle ve kaliteli bilgiyle donatmak ise ayrıca zor. Bir de kitabın sayfa sayısını göz önünde bulundurursak, böyle bir kaynağın ücretsiz sunulması herkes için büyük bir şans. Kendisine hepimiz adına teşekkür ediyor ve böyle bir kaynağı ücretsiz kullanıma sunduğu için minnettarız demeyi ihmal etmiyoruz…

Alfa motosiklet eğitimi kitabı aşağıdaki bağlantıdan emrinizde, değerlendirin:
Motosiklet-surus-teknikleri

Uzun Geziler Yapmak İstiyorum

Motosiklet Uzun Geziler Yapmak İstiyorum Kapak

Motosiklet ile uzun yol gezileri bir çok sürücünün hayalidir. Bunun için ne büyük cc. gerekir, ne de çok ileri beceriler.

Aslına bakacak olursak uzun geziler için gerekli olan ileri düzey; sürüş becerileri değil, planlama içindir.

Motosiklet için uzun yol kaç km. demek?

Motosiklet uzun yol sürüşlerinde amacınız “bir an önce varmak” değilse, yani yüksek hızla sürmeyecekseniz, kabaca beş bin km.’lik tecrübe ile uzun yolculuklar yapabilirsiniz.

Uzun yolun riskleri yorgunluk ve dikkat eksikliğidir.

Motosiklet uzun yol risklerini doğru yönetmek için aşağıdakilere dikkat edin:

  • Aralıksız iki saatten fazla sürüş yapmayın
  • Kulaklık takın! Uzun yolda rüzgar adamı çok yorar, hatta aptallaştırır, hafife almayın
  • Bir saatlik sürüşten sonra beş dakikalık da olsa mola verin.
    • Mola da motosikletten inin, yürüyün.
    • Su için. Gazlı ve yüksek enerjili (enerji içeceği, kola vs.) içeceklerden kaçının.
  • Yola aç çıkmayın
    • Ağır ve yağlı şeyler yemeyin
  • Yükünüzü iyi bağlayın
  • Gideceğim diye inat etmeyin, yorulduğunuz yerde sağa çekip mola verin.
  • Şehirler arası yollardan şehir içine girdiğinizde dikkatli olun.
  • Son elli km.’ye dikkat edin. Kazalar: “Oh geldim artık!” denen son km.’lerde daha sık olmaktadır.
  • Hava şartlarını ihmal etmeyin. Çıktığınız noktaya değil yol boyunca hava durumuna bakın. Üşenmeyin, yanınıza gerekli donanımı alın (yağmurluk gibi).
  • Motosikletinizin yağını, suyunu, lastik basınçlarını kontrol edin. Şehir dışında yolda kalmak daha zordur…
  • Sırt çantası iyi bir fikir değil. Zira uzun yol ve sürüş pozisyonu ile birleşince bel ve popo için ağrı verici olabiliyor.
  • Uzun yolda depo üstü çantalar iyi bir seçenek, değerlendirin.
  • İki kişi gidiyorsanız interkom yol konforunuzu ve güvenliğinizi çok arttırıyor.

Cidden uzun yol için tavsiyeler (500 km. ve üstü)

500 km. sekiz saat sürer dersek yukarıdakilere ilave olarak:

  • Hem bedenin hem de zihnin artık yorgun, dikkat ve refleksler azalacak.
  • Son üç saat için özel tavsiyeler
    • bakışını düşürmemeye ve önündeki araca kilitlenmemeye, manzaraya dalmamaya özen göster.
    • molalarda çikolata gibi şeker takviyesi almak yardımcı olabilir.
  • Son üç saatte karanlığa kalmamaya dikkat et.
  • Şehre girince daha bir dikkat et.
  • Hafif ye, yağlılardan kaçın, ya da yağlı yemek sonrası molana +20 dk. kahve sigara molası ekle.

– Sürüşü planla
– Varmaya değil, keyif alacak zaman planlaması yap
– Kulaklık mutlaka tak
– İnterkom uzun yolda çok konforlu bir fark yaratıyor

Yola ve şartlarına göre değişir ama normal bir sürücü motosikletle beş yüz kilometreyi rahatlıkla yapar.

Yapılır, hiç de sorun olmaz. Vespa ile dünyayı gezen bile var 🙂

“Uzun Yol Hazırlığı Nasıl Yapılır?” yazısı için buraya tıklayınız.
Google Haritalar ile planlama yapmak isterseniz de sizi buraya alalım 🙂

Motosiklet lastikleri eskidiğinde

motosiklet lastikleri eskidiğinde kapak

Lastiklerin eskidiğini nasıl anlarız?

Motosiklet lastikleri eskidiğinde nasıl anlarız? Eski motosiklet lastikleri kendini sürüşte nasıl belli eder, Serkan Bey son gezisinden bildiriyor:

Norvec’te virajlari 100-120 ile ala ala lastiklerin hakkini vermisim ama son tirnaklari alamamisim. 2-3mm daha lazimmis :)) bunlardan baya memnun kaldim. Yagmurda bile ayni sekil yatiyordum. Su anda 10bini gectiler. Artik sert virajlarda arka acilmaya, on sallamaya basladi ama bence gayet iyiler hala. Bir 4-5 bin daha gotururler diye umit ediyorum.

Rüzgarın İzinde

Demek ki neymiş?

Motosiklet lastikleri eskidiğinde, lastikler ömrünü bitirdiĝinde sert virajlarda arka lastik açılmaya, ön lastik sallanmaya başlarmış.

Fotoğrafa iyi bakalım, görünüşte lastik bitmemiş gibi değil mi? Lastiklerin ömrü göze göre değil, yıl ve km. ile ölçülmelidir, unutmayalım.

Önemli ilave

Kış şartlarında motosiklet lastikleri daha da önem kazanırlar zira tutuş zaten azalmış durumdadır…

Bu arada sitenin Kış kategorisi ve kış şartlarında motosiklet sürüşü hakkındaki yazılarını buradan görebilirsiniz.

İlgili yazılar

Motosiklet lastiği satıcılarına ulaşmak için şu arama sonuçları sayfasını kullanabilirsiniz (tıklayın açılsın).

diğer kış ve yağmur/çamur yazıları için buraya tıklayın 🙂
#motosikletkış

Triumph Tiger 800 XC 2013

Triumph Tiger 800XC 2013 Model

Bu yazı 2013 yılında yazılmıştır. Tüm değerlendirmeler 2013 model Triumph Tiger 800XC için geçerlidir.

Yıl 2019. Bora hala kullanıyor ve hala çok memnun. Şimdilerde fiyatı düştüğü için doğru bir ikinci el motosiklet olan Tiger 800XC başarılı özellikleri ile dikkat çekici olmaya devam ediyor.

Yıl 2019 ve aylardan aralık. Üç gün boyunca İzmir’de sürdüm Tiger’ı. Artık yeni değil ama yaşlı da değil hala. Km. elli bin üzerinde. MotoDaytona‘da servisteydi ve yoğun gündemime yetişmek için motosiklet lazım oldu.

Tabii ki Selami Usta sağ olsun, ayarlarını da yapmış; fren, debriyaj ve gaz çok iyi ve tepkili idi. Çekiş hala çok iyi, süspansiyonlar da öyle. Son gün yağmurda kullanmama rağmen her şey çok iyiydi.

İyi bakılmış bir tane bulursanız 800XC çok iyi bir ikinci el motosiklet olarak sizi memnun edecektir.

Çok soru geldi, hayır 1200XC’yi beğenmedim. 800 varken gerek yok; Tiger 800XC bir şekilde daha iyi.

Çok yakın bir arkadaşım aldı, anlatıyordu lakin sürmeden yazmak istememiştim. Bu gün Bodrum’dan İzmir’e geldim Triumph Tiger ile. İşte birikenler.

Triumph Tiger 800 XC sağ yan

Motor, Ah O Üç Silindirli Motor!

Triumph Tiger 800 XC Gösterge
Konsolda eksik bilgi yok. LCD güneşte bile okuma zorluğu yaşatmıyor.

Evet, doğrudan güç birimi ile başlayacağım zira karakter, çekiş, canlılık, devir isteği gibi konularda etkileyici bir motordan bahsediyoruz.

Triumph Tiger 800XC’nin Dört binden itibaren kendini buluyor ve sonrasında devir kesiciye kadar keyif sunuyor. Dikkatinizi çekerim, “çok güçlü, deli, vahşi” değil. Keyifli. Doğru kelime bu.

O kadar güzel ayarlanmış ki, o kadar esnek ki; bir ayar tutturup devam ediyorsunuz. İşin güzel kısmı bu ayarı dört bin ile sekiz bin arası her hangi bir devirde yakalayabiliyor olmanız. Bu sayede ikinci viteste otuz ile yüz km/saat arasında gezinebiliyorsunuz 🙂

Triumph Tiger 800 XC Depo Üstü
Rhino gidon yükseltme ile sürüş kolaylaştı, tavsiyedir.
Triumph Tiger 800 XC sol yan

Üç silindir hem iki hem de dört silindirlilerin iyi taraflarını almış. Bu sayede mesela bir F800GS’deki alt devir canlılığını buluyorsunuz. Altı bin deviri geçmeden kullanabilirsiniz rahat rahat, vites büyütüp devam edersiniz, nasıl olsa çekiş var. Ama isterseniz de altı bin beş yüzlerden sonra bilindik dört silindir sesi, gücü, devir açlığı ve çekişi de var. Zaten değişen ses size anlatıyor her şeyi. Azami devir on bin.

Vites oranları iyi ayarlanmış. İlk önce garipsedim, her vites bin devir düşürüyordu çünkü, sonradan kavradım dört altı bin arasındaydım zaten, daha ne? Dört binden sonra zaten o kadar güzel ki devamlı çekiş, taa sekiz bin beş yüz devire kadar, aslında alışkanlıktan atıyorsun. Atmasan da olur vitesi ama elin alışmış, atıyorsun, o da bir şey demiyor. Oranları bilip de yapmış adamlar yani 🙂

Altıncı vites biraz daha uzun fakat hala koparıcı güç var. Dört binin biraz üzerinde doksan doksan beş km/saatlerde gidiyor Tiger. Yani o oran da güzel oturtulmuş.

Tiger 800XC Tüketim Mevzuu

Üç silindirli motor aynı zamanda çok da yakmıyor. Tıngır mıngır geliyoruz genelde Bodrum’dan biz Bora’yla sürdüğümüzde. Bu gün de öyle 100 – 130 km./saat aralığında geldik tüm yolu. Yol boyunca dört ilâ altı buçuk litre arasında bir ortalama ile geldim. Bir kaç defa ani gaz açtım, o zaman bile anlık tüketim hiç yirmi litrelere çıkmadı. Fakat sabit gaz ve düşük devirlerde giderken de dört litre altına düştüğünü hiç hiç görmedim. Uzun dönem yakıt ortalaması beş – beş buçuk litrenin altına inmez sanırım, fazlası olur, azı olmaz.

Tiger 800XC tüketim yönünden bakarsak öyle aman aman tutumlu diyemeyiz fakat fazla da yakmıyor.

Triumph Tiger 800 XC benzinlik

Fren, Süspansiyon

Frenleri ilk başlarda sert buldum fakat dozajı ilk defa bu motosiklette bu kadar açık hissettim desem yeridir. Bu arada hem ön hem arka aynı şekilde sert, motosikletin karakteri bu. İlk başlarda biraz yadırgadıysam da hemen alışıyorsun ve sorun yaşamıyorsun.

Bu renk gerçekten çok yakışıyor.
Bu renk gerçekten çok yakışıyor.

Gelelim süspansiyon sisteminin meziyetlerine.

Ayar ayar ayar. İngiliz’in olayı ayarmış arkadaş.

Kasis, frenleme, yol yüzeyindeki dalgalanmalar, yüksek sürattaki virajlar; hiçbiri sorun değil, Bora’nın (sahibi) ifadesine göre kaldırım atlama da dahil (ben atlamadım ama o sık sık yapıyormuş) süspansiyon sistemi insanı şaşırtacak kadar başarılı.

Normalde yüksek hızda viraja giren enduro sana çok da rahat olmadığını söyler ama Tiger Güvercinlik dahil çok rahattı süspansiyon sisteminin başarısı sayesinde.

Şehir içinde şerit arası demirlerin üzerinden de çok rahat geçiyor ve dalgalanmıyor. O huyunu da çok sevdim.

Tiger 800XC Sürüş, Huyu – Suyu Nasıl?

triumph tiger 800xc yeşil ön taraf önden

Sürat derseniz bu süspansiyon sistemi sayesinde gidiş de çok kararlı ve güvenli. Ben yüz altmış kadar çıktım, beşinci vitesteyken, dahası vardı, giderdi ama oraya kadar çok sağlam çıktı. Orada da ne bir titreşim ne bir yaylanma ne bir hafifleme, hiç bir olumsuz şey yok. Sanırım F800GS ile aralarındaki en büyük fark bu, Tiger 800XC’nin üst hızları da var. Böyle büyük bir alet için bu hızlar ve genel hal ve edası çok başarılı. Yormadığı gibi bir de zevk veriyor sürüşü. Hatta sesi ile, karakteri ile çıplak motosiklet (naked bike) bu alet.

Boy pos durumuna gelince ben alete tam oldum. Boyum bir yetmiş sekiz, kısa sayılmam pek. Bora benden dört beş santim kısa o kullanıyor fakat daha kısa iseniz çok da kolay olmayacaktır.

İlave: Bodrum > Fethiye > İzmir yaptım. Sakar ve Çine de çok ama çok başarılı idi…

Şehir İçi

Hafiflik önemli bunu biliyoruz, özellikle şehir içinde. Tiger bu konuda da başarılı. Dengesi ve motoru sayesinde şehir içinde de çok rahat. Ben genelde trafikte akar iken iki aracın arasından gaz açıp geçmem, fakat Tiger ile yaptım, hem de ilk kullanışımda, hem de sık sık. Hafifliği ve dengesi ve çevikliği sayesinde şehir içi sorunsuz ve kolay. Bu arada yan çantalar takılı değildi not etmiş olalım.

Malzeme Kalitesi?

Anlattıkları kadar değil. Sorun yok her şey güzel çalışıyor ve uzun zaman öyle devam edeceği de belli. Ama yine de “Hmm!” dedirtecek bir şey göremedim ben. Örnek vermek gerekirse bir İnazuma konsolu, bir KTM kontrol gurubu beni daha çok etkiledi. Her şey iyi ama standartları belirleyecek bir durum da yok kısacası.

Dahası Var Mı?

Triumph Tiger 800 XC egzoz arka
Akrepovic egzozda borulardan birisi açık çünkü ikisi açıkken fazla ses çıkıyor.

Var. Bir huyuna bayıldım: Tiger çok net alet.

Dingildeme, titreme, tereddüt etme yok. Yol dalgalanmalarında öyle şerit değiştirirken tırtırlarda öyle. Debriyaj tak diye, ilk frenleme anındaki o normal olan boşluk/gecikme bile yok, tuşlar bile öyle. İşte bu huyuna bayıldım…

Arazi ve Akrepgiller

Arazide nasıl derseniz süspansiyon sistemi orada da çok iyi iş çıkarıyormuş. “Yardıra yardıra yokuş yukarı birinci vitesin sonunu buldum!” dedi Bora. “Allah Allah, kafana geçmedi mi?” diye sordum, cevap olumsuz olmadığına göre, daha ne olsun diyoruz.

Gelelim bir de aksesuar olup ek takılan Akrepoviç egzoza. İki susturucudan biri açık idi ben kullandığımda. Böğürüyor diyemem ama devir yükseltmek için gazlıyor adamı. Tonu çok güzel. Alır mıydım bilmem, şehir içinde gereksiz şehir dışında ise uzun yolda o seviye baş ağrıtır. Kendi egzozu biraz daha kadife imiş. Üst devirleri neredeyse aynı diyor Bora ama alt devirlerde Akrep daha iyi. Ha bu arada Akrep takıp her iki sessizleştiriciyi de takarsan, fark var tabii ki ama, gereksiz neredeyse dedi; normal etmiş olalım.

Tiger 800XC Notlar

  • Devir kesici sarsanlardan değil bu arada, onu da sevdim.
  • Arka çark maaşallah ordövr tabağı kadar büyük.
  • Gece farlar ön camı sanki altta LED varmış gibi aydınlatıyor. Değişik ve güzel görünüyor.
  • Fotoğraflarda gördüğünüzü yeşil renk kesinlikle çok güzel. Çok belli olmasa da görüntüsü pek değişik. Dokusu da. Dokununca yumuşak desem yumuşak değil sert metal gibi desem öyle değil; boya desem hiç boya gibi değil. Bir yerlerde denk gelirseniz bir bakın depoya derim.
  • Aksesuarı var bir dünya. Yurt dışı sitelerden bakabilirsiniz. Gidon yükseltmeden manifold korumaya kadar bir dünya şey var.
  • Arka çanta yaylı. Ne demek yaylı? Yanlara esneme yapabiliyor çanta. Yüksek hızda arkayı çırpmasını engellemek içinmiş.
  • 1200’lüğü de var ama binenler boy problemin yoksa 800 diyorlar.
  • Tiger 800 ile 800 XC ayrı modeller, karıştırmayın.
  • Sorduk soruşturduk. Triumph Türkiye’ye ciddi yaklaşıyor diye duyduk. Fiyat politikası da, yedek parçada da, serviste de sorun yok diye duyduk. Gerisini zaman gösterecek.
    2019 GÜNCELLEMESİ: Zaman gösterdi, mallarının arkasında durdu Triumph.

İyi.
Hiç bir sorunu yok. Esas farkı ise ayar. 800XC’nin her şeyi çok güzel ve bir bütün olarak çok iyi ayarlanmış.

Standart aşınma, eskime, renk atma haricinde hayır. Motoru hala saat gibi. Bu arada 2013 ama ciddi kilometre yapmış bir 800XC’den bahsediyorum, ona rağmen kalite sorunu sıfır desek yeridir.

Hmm zor soru. Siz arazi sürüşünü ne kadar biliyorsunuz? Fakat sahibi hard enduro olarak kullanıyor ve çok memnun arazi performansından.

1200XC incelemesi (dış kaynak, Türkçe): motorblogu.blogspot.com.tr/2014/09/veee-perdeee-beklenen-triumph-tiger.html

Lastik Basınç Göstergesi

LASTİK-BASINÇ-GÖSTERGESİ

Motosiklet lastik basınç göstergesi önemli çünkü lastik basıncı çok önemli. Doğru basınçtaki lastik motosikletin en önemli noktası çünkü yatma, dönüş, frenleme ve özellikle yol tutuşu doğrudan etkiliyor.

lasbasnc (2)

Hepimizin bildiği üzere motosiklet kullanırken devamlı kontrol etmemiz gereken bir dert lastik basınçları. Üstelik ülkemiz şartlarında devamlı çukurdu kasisdi derken gerçekten de devamlı hava kaybettiğimiz bir gerçek iken bu konu daha da öne çıkmakta.

lastik basınç göstergesi 36 psi

Bir arkadaşım
(Levent’e buradan teşekkürlerimizi iletelim) sayesinde edindiğim ve çok da memnun kaldığım bir ürün bu yazının konusu: motosiklet lastik basınç göstergesi. Aslında bunlar basınç göstergeli lastik süpapı.

Efendim şimdi şöyle oluyor:

▪ Hem motorsikletinizde hemde otomobilinizde kullanılabilir.
▪ Sadece gözle yapılan kontrolde lastik basıncınızın ideal ölçüde olup olmadığını görebilirsiniz.
▪ Lastik ideal basınca sahipken yeşil renk alan subap kapagı lastik hava basıncında herhangi bir düşme oldugunda sarı sonrada kırmızıya dönerek ikaz eder.

motosiklet lastik basınç göstergesi 32 psi

Güncelleme: Bir okuyucumuz (Ersan Karagözlü) yorumda bulunarak bizi uyarmış ve demiş ki:

Test etmiş biri olarak çok kullanışlı olmadığını söyleyebilirim. Bir müddet sonrada ayarları kaçıyor.
Bu işi profesyonel olarak yapmak istiyorsanız. En güzeli Tire Watch linki burada: TIRE-WATCH lastik basıncını dijital olarak, istediğiniz yere takabileceğiniz bir ekranda gösteriyor ve ayarladığınız basıncın altına düşünce ledli ikazla uyarıyor. Bmw’lerdeki sistemin aynısı fakat artıları var en güzelide lastik sıcaklıklarını da görüntüleyebiliyorsunuz.

Öncelikle kendisine yorumu için teşekkür ederim zira yazmayı unuttuğum bir konuyu ilave etmemizi sağladı uyarısı. O uyarı da şudur:

Bu ürünü kullanırken üreticinin de uyardığı gibi haftada bir lastik basınçlarını ölçerek kontrol etmeniz, uzun yolculuklarda ve uzun dönemde yanlışlıklar olacağını kabul ederek kullanmanız gerekli.

Yani ya önerilen ürüne yönelecek, ya da her şeyi otomatize etmek yerine arada kontrol etmeyi tercih edeceksiniz 🙂

Yeri gelmişken bir not daha hatırlatalım:

Benzinliklerdeki göstergelere pek güvenmeyin, bir adet ayarlama (kalibrasyon) gerektirmeyen sayısal (dijital) basınç ölçeriniz olması lazım. Üşenmeyin alın.

İlgili diğer yazılarımız: %10 – %20 Kuralı, Arka Lastiğin Basıncı Azaldığında

Ramazan etkileri

motosiklet ramazan etkileri

Orucun ilk günlerinde, bünye alışana kadar, açlık sebebiyle:

Sıcak + Su Kaybı + Tansiyonun Dengesizleşmesi + Halsizlik
gibi sürüşü olumsuz etkileyecek durumlar söz konusudur.”

Bu sebeple niyetli arkadaşlarımızın ilk iki üç gün sürüş yapmamaları ve dahi trafikte, özellikle klimasız araç sürücülerinin bu etkilerle beklenmeyecek hareketlerde bulunacaklarını not etmeleri kendi güvenlikleri adına yerinde olacaktır.

 

Orucun Sıcaklardaki Olumsuz Etkisi

Susuzluk en büyük sorundur. Susuz kalan beyin doğru ve yeterli değerlendirmeyi yapamaz. Hatta susuz kaldığımızda görüş açımız daralarak çevresel görüşümüzü sınırlar. İlave olarak susuz kalan vücutta beyin, doğru değerlendirmeleri yapamaz. Riskleri ve planlamayı doğru şekilde beceremez.

Tabiidir ki bu etkiler ve sonuçlar yönetebildiğiniz ölçüde zararlıdır. Şehir içi sürüşlerinde ya da kısa yolculuklarda sürmeyin demeye gerek yok.

Fakat uzun yol için, güneşin altında ya da yüksek sıcaklıklardaki sürüşler için ibadetin değil “susuzluğun”  sürüş güvenliğini tehlikeye atabileceğini bilerek karar verin ve sürüşünüzü ona göre ayarlayın.”

Diğer Sürücüler

Orucun bu etkisi diğer sürücüler için de geçerlidir. Özellikle klimasız, eski araçlara dikkat edin. Geç farkındalık, beklenmeyen hareketler özellikle akşam saatlerinde (bünye açlığı iyice hisseder olduğu için) daha da yoğunlaşır. Birden önünüze atlayabilir, siz yokmuşçasına sıkıştırabilirler.

Onuncu Günden Sonra

Daha da dikkatli olun. Özellikle son on gün vücudun direnci daha da kırılmış olacağından güvenlik önlemlerimizi biraz daha arttırmakta fayda var. Bu durum, siz oruç tutmasanız da diğer sürücülerin yarattığı riskleri arttırmaktadır.

Motosiklet nasıl yatıyor?

Nasıl Yatılıyor kapak görseli

Facebook grubundan:

Motorlar Hakkında Bilgim Var Az-Çok Ama Aklımda Hep Şu Soru Kaldı Belki’de Motorun Üstündeyken Ne Olduğunuzu Belirten…

”Şu Virajlarda’ki Yatışlar O Esnada Motor Mu Size Ayak Uyduruyor Yoksa Siz Mi Motora Ayak Uyduruyorsunuz..?”

Allah Nasip Ederse Bu Sene Hysoung GT 250 Almayı Planlıyorum Racing’e Kaçtığı İçin Bi Soru Benim İçin Bi Nebze Önemli…

Şimdiden Teşekkür Ederim…

Berk Şit

Motosiklet nasıl yatıyor?

Motosikleti yatırmaya çalışmıyoruz. Doğru şekilde sürersen gerekeni o yapıyor. Lakin gerekeni yapması için senin de onunla beraber doğru şeyleri doğru zamanda yapman gerekli.

Bunun içinde önceden doğru ve yeterli bilgiye, sonra da yeterince egzersize ihtiyacın olacak. Deneyerek öğrenmeye çalışma. Bildiğin şeyleri hızını kademe kademe arttırarak uygulamaya çalış.

Yani önce çok oku, doğru kişilerden çok dinle, sonra yavaş yavaş uygula. Bunun özel dersi var, okulu var, kitabı var, dvd’si var.

Yani öğrenmek istersen kaynaklar var. Yeter ki öğrenmek iste.

Mustafa Asım Temel

Berk Şit Mustafa Abim Sağlam Konuştun…
Mustafa Asım Temel Estağfurullah Berk, bildiğimiz kadarını paylaşmaya çalışıyoruz. Bugün biz anlatacağız, yarın siz başkalarına; bu camianın güzelliği burada.
Kitap olarak Motosiklet Yol Sanatı, dvd olarak da Keith Code’un Twist Of Wrist II’yi tavsiye ederim. Ama önce Yol Sanatı, sonra dvd. Her ikisi de dilimizde satın alınabilir.
Berk Şit Nerede Bulabilirim Bunları..?
Mustafa Asım Temel Yol sanatı OMM’den, dvd’yi MotorOn dergisinden alabilirsin. Dvd youtube’da da vardı galiba.

Özgün sayfa: Motor Delisi Facebook Grubu

Diğer motosiklet yatırma yazıları için buraya tıklayınız.