Motosiklet ve rüzgar iyi dostlar değildir 🙂 Bu yüzden kapsamlı bir makaleyi hak eden bir konu.
Yazının giriş kısmı benim değil ama güzel bir yazı olduğu için kısaltarak alıp, kendi ilavelerimle ve sitedeki diğer yazılarla birleştirip kapsamlı bir makale olmasına özen gösterdim. Bu makaleye sebep olan yazının kendisi şuradadır, lütfen bir kere de olsa tıklayarak yazara destek veriniz; teşekkürlerimizle.
Motosiklet ve Rüzgar, Panik Yapmayın!
Amerika’ya geldiğimden beri rüzgarda çok motor kullandım. Üşütmeyen bir hava varsa, rüzgar hiç sorun değil benim için. Fakat rüzgarda güvenli sürüşün inceliklerini bilmek lazım.
Aslında değişik görüşler hakim olsa da özellikle hoşuma giden ve faydasını görebileceğinizi düşündüğüm birkaç ayrıntıyı paylaşmak istiyorum.
Şiddetli rüzgarda motorunuzla seyrederken rüzgarın geldiği yöndeki dizinizi biraz yana doğru açıp, kaslarınızı gevşek tutarak rüzgarla bir kanat gibi sallanmasına/dalgalanmasına izin verirseniz motorunuzun oldukça düz bir çizgide gidebileceğini söylüyor sürüş hocaları. (Dikkat! Bacağınızı açmaktan değil, dizinizi yana doğru açmaktan bahsediyoruz)
Yani tüm kaslarınızı sıkı sıkıya kasıp, elciklere yapışmanızdan daha etkili olacağını anlatmaya çalışıyorlar 🙂
“Peki bu nasıl mümkün olur?” diye soranlara yanıtsa şu:
İşin uzmanlarına göre, rüzgarın yönüne doğru hafifçe açtığınız diziniz tıpkı rüzgarda yol alan bir yelkenlinin yelkeni gibi işlev görüyor. Yani diyelim ki rüzgar soldan esiyor ve sol dizinizi anlatıldığı şekilde yana doğru açtınız, rüzgar motoru sağa doğru ittikçe dizinizin yarattığı yelken etkisiyle, bu itiş gücü birbirini dengeleyerek mümkün olduğunca düz bir çizgide gitmenize yardımcı olabiliyor. En azından teoride böyle, pratikte deneyip görmekten başka çare yok değil mi sizler için?
Tabii şu hatırlatmayı da yapmadan geçemeyeceğim. Bu teorik bilgileri en iyi şekilde uygulayabilmenin yolu, zorlu sürüş koşulları daha oluşmadan önce motorunuzu nasıl yönlendirebileceğinizi, ona nasıl daha rahat hakim olabileceğinizi bilmekten, kısacası motorunuzu tanıyor olmaktan geçiyor. Örneğin yukarıdaki teknik, vitesli motorlar için işlese de maxi-scooterlar’da başka faktörleri de göz önünde bulundurmanız gerekebilir.
Makalede tartışılan/hemfikir olunan diğer bazı fikirler arasında, özellikle çapraz rüzgarla karşılaşınca öncelikle yavaşlayıp, vites düşürmekte fayda olduğu da vardı. Böylece motorunuzun daha iyi tepki vermesini sağlayabiliyorsunuz.
Bir diğer öneriyse, rüzgarın sizi şeritte kenara doğru ittiği durumlar için. Rüzgar çok şiddetle sizi şeridin kenarına/diğer yanına/diğer araçlara doğru itiyorsa o zaman şeridin rüzgarın geldiği yöne en yakın kısmında yol almanın faydası olabilir. Böylece örneğin rüzgar sağdan geliyorsa, şeridin en sağına yakın durup rüzgar sizi şeridin öbür tarafına itse bile, şeritten çıkmadan en sola savrulacak kadar yer kazanmış oluyorsunuz.
Tabii en önemli tavsiyeyi de unutmamak lazım: Panik yapmayın! Hatta birinci kural bu olmalı, gelin büyük harfle yazalım: PANİK YAP-MA-YIN 🙂
Şiddetli yan rüzgarlar esnasında:
> Sürüş yaparken vücudumuzu kasmamamız,
– Yani elcikleri serbest bırakıp dirseklerimizi sallayarak omuz düşürmemiz,
> Rüzgarın geldiği yöne doğru vücudumuzu, özellikle omzumuzu hafifçe eğmemiz yardımcı olacaktır.
(bu hareketimiz ağırlığımızı doğru yere aktarmamızı sağlayacaktır)
> Vitesli motorlarda olabildiğince düşük viteste,
> Yüksek devirde sürmemiz gerekir ki arka tekerdeki #merkezkaç güç (jiroskopik kuvvet) maksimum değerde olup devrilmemizi veya yoldan çıkmamızı engellesin. Kısacası motosiklet daha “diri” daha “kararlı” olsun.
Peki Sürüş teknikleri Açısından Rüzgarda Ne Yapalım?
En önemlisi ELLERİ SERBEST BIRAKMALI, gidona elciklere yapışırsanız her şey çok daha kötüye gider. Bunu nasıl yapalım derseniz:
Asıl olarak dizlerinizle depoya tutunun.
Buna postür (yani motosiklet üzerindeki duruşumuz) diyoruz. Ayrıntılı bilgi için buraya ve buraya bakınız.
Depo Tokadı
Ender olmakla birlikte bazen depo tokatlaması, kafa salınması (tank slap) dediğimiz hadise olabilir sert ve ani rüzgar darbesinde. Bu konuyu burada işlemiştik, okumanızı tavsiye ederim.
Ani Rüzgar, Planlama Ve İleri Bakışın Önemi
Görselde görüldüğü gibi yolun sonunda sert bir dönüşle tepenin arkasına dolanacağız. Bu fotoğrafta görülmese bile, yol boyunca denizin yanında sürüş yapmıştık ve denizin tepenin ardında kaldığını biliyoruz.
O halde biliyoruz ki yol sonundaki sağa dönüşte “Çaat!” diye rüzgar yiyeceğiz… İşte yolu okuyarak ve şartlarla birleştirerek sürprizleri, tehlikelere baştan hazır olabiliriz.
Bu ani rüzgar etkisi otobüs, kamyon, tır gibi yüksek ve uzun araçları sollarken de etkili olur. Video aşağıda ama ilgili yazımıza, mutlaka göz atın.
Sonuç
İlave bilgiler ve tartışma: