Sele alçaltma

sele alçaltma - katman alma

Sele alçaltma işini kendimiz yapalım

Bir çoğumuz en ufak şeyde ustaya ya da servise gidiyoruz. Aslında bazı işler o kadar kolay ki. Kendimiz bile yapabiliriz bir çok işi. Mesela motosiklet için sele alçaltma işini yapabiliriz kolay şekilde.

Motosiklet selesini alçaltma da çok kolay bir işlem aslında. Aşağıda adım adım gösteriyor ve ne kadar kolay olduğunu göreceğinizi umuyoruz.

Kolay gelsin! 🙂

sele üst katman çıkarma
Amaç kılıfı çıkararak sünger kısma ulaşmak.
motosiklet sele alçaltma, sünger yüksekliği ölçme
Ölçü alarak (kafamıza göre değil) ne kadar traşlama yapacağımızı belirliyoruz.
seathowto-04-lg
Kesilecek alanı bir kalem yardımı ile belirliyoruz.
seathowto-05-lg
Gerekiyorsa, keserken oynamaması için altını destekliyoruz.
seathowto-06-lg
Ve başlıyoruz kesmeye.
seathowto-07-lg
Acele etmeden, yavaş yavaş, ve mevcut eğimi korumaya dikkat ederek devam ediyoruz.
seathowto-08-lg
Kenarları traşlamayı unutmuyoruz.
seathowto-09-lg
İşlem bitince de, tekrar zımba ile kılıfı yerleştiriyoruz. İşte bu kadar basit…

Kolay değil mi? Sadece biraz zaman ayırmak yapabilmek için yeterli…

Piyasada döşeme süngeri bulmak kolay. Burada mesele koltuk süngeri almak. Onun için de buraya bakabilir ve fiyatlarını öğrenebilirsiniz.

Bu yazı Tamir/Bakım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Peki ne kadar koruyorlar?

Otomatik Vitesle Yokuş İnmek

Motosiklet korumaları ne kadar koruyor?

Motosiklet montu, pantolonu, eldivenler kısacası motosiklet korumaları ne kadar koruyor biliyor muyuz? Koruma ekipmanlarının yaralanmaları engellemedeki faydası (Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü) içeren rapora göre:

Kask kullanımı, bir kaza durumunda kafa bölgesinde yaralanma ihtimalini %75 oranında azaltır

  • Motosiklet montu, dirsek, omuz ve sırt yaralanmaları ihtimalini %92 oranında azaltır.
  • Motor botları, ayak ve bilek yaralanmaları ihtimalini % 96 oranında azaltır.
  • Motosiklet pantolonları, diz ve kalça yaralanmaları ihtimalini % 96 oranında azaltır.
  • Korumalı eldivenler, el ve bilek yaralanmaları ihtimalini %95 oranında azaltır.

Bu oranlar, otomobil kazalarında, emniyet kemeri ve hava yastığının birlikte kullanımında verdiği koruma oranlarıyla denk (%75) hatta çoğu alanda daha yüksektir.

İlgili Yazılar

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası kategorilerinde yazıldı. Kategorilerinin diğer yazılarını kategori isminin üzerine tıklayarak görebilirsiniz.

Bu yazı Püf Noktası kategorisinde yazılmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Motosiklette kilitlenmek kaza yaptırır

Motor Hikayesi Motosiklet blog - Bilgi - Tavsiye - Güvenlik Görseli

Bunca yıldır gördüğüm en aydınlatıcı açıklama. Motosiklette kilitlenme nedir ve neden kaza yaptırır?

mat

“Kazaların sebebi: Viraj çıkışına bakmadığımız için korkar, bu yüzden (bakışımız) viraj (yol) dışına kilitlenir ve yol dışına çıkarız.

Önemli bir ipucu: Değerli arkadaşlar bir motor sürücüsü becerisinin üzerinde bir hızla seyrettiğinde virajı alma imkanı hem fizik kuralları hem postürel yani vücut pozisyonu dolayısıyla imkan dışına çıkar.

Postürel nedir?

İskelet sistemimizin her iki tarafında simetrik kaslar var. Karşılıklı bu kaslardan bir taraf kasıldığında diğer taraf gevşer böylece hareket ve yön imkânı buluruz.

Motosiklette Kilitlenme, korku demektir. Korku kasılmaya neden olacağından her iki taraf birlikte kasıldığı için vücut hareketleri imkan dışı kalır.

Bunun önemi, hız ve viraj gibi zamanın doğru kullanılması gereken yerde ortaya çıkar. Motorcu becerisine göre virajı alamayacağı hızda ise korkar, öncelikle bakışı düşmekten korktuğu yere kilitlenir sonra kasılır böylece motosiklete yön verecek kaslar gerektiği gibi işlev yapamaz.

Kısacası: Korkarsanız kolunuzu bacağınızı kullanamaz, motosiklete yön veremezsiniz.

Bakış kitlendiğinde beyin otomatik olarak kontrolü ele alır ve motosikleti bakışın kilitlendiği noktaya taşır zira bilinçaltımız kaslarımızı görme duyumuza bağlar ve kaslarımız ufak kasılıp gevşemelerle iskelet sisteminizi o noktaya doğru yönlendirir.

Böylece motosiklet biz istemesek de baktığımız yöne doğru gider.

Viraj dışına çıkmadaki temel anatomik fizyolojinin açıklaması bu şekildedir.

Peki kilitlenme neden olur?

Buradaki kaza, sürücünün hıza odaklanması ve bakışının yeterince uzak olmaması nedeniyle olay geç fark etmesi, paniklemesi, bakışının yol dışına kilitlemesi esasına dayanır.

Lütfen bakışlar uzağa, çene viraj dışına odaklansın ve becerimizin üzerindeki süratlerin üzerine çıkmayalım.

Eğitimde bunlar veriliyor. Bizi koruyan eğitimde öğrendiğimizin doğru uygulamadaki becerimizdir.

Sevgi ve sağlıcakla kalın

Emir Şahbal:
https://www.facebook.com/emir.sahbal?fref=ufi

Motosiklette kilitlenmek ölümcül sonuçlar doğurur. Bu nedenle motosiklet acemilerinin ilk öğrenmesi gereken: her zaman -ama her zaman- çıkışa bakmak ve bunu viraja girmeden başlatmaktır.

Unutmayın; motosiklet baktığın yere gider!

İlgili yazılar

Bunun gibi daha fazla içerik için: Motosiklet Acemileri İçin | Püf Noktası | Sürüş Teknikleri kategorilerine bakmak isteyebilirsiniz.

Teker görünürlüğünü arttırmak?

sibop.led.2

Teker hareket ettiğinde yanmaya başlayan bir lamba bu yazımızın konusu. Görünürlüğün ne kadar önemli olduğunu daha önceleri konu etmiştik. Bu ürün de görünürlüğü arttırmak için bire bir, artı olarak da dikkat çekici bir sonuç ortaya çıkardığı da kesin.

Hoşumuza giden bir diğer kısmı da sadece hareket halindeyken etkinleşmesi ve açma kapama gibi dertleri olmaması. Uygulama olarak da bir derdi yok; sibop kapağı yerine takıyorsunuz ve işlem tamamlanmış oluyor.

sibop.led.3

Her ne kadar bu ürünü esas olarak şekil şemal için kullanıyor olsalar da, esas farkının ve üretim amacının görünürlüğü arttırmak olduğu bizim ilgi alanımız.

Soldaki fotoğrafta görüldüğü üzere saat piliyle çalışan ve gerektiğinde kolayca değiştirilebilen bir mekanik yapısı var.

Fiyatının on lira seviyesinde oluşu ve ülkemizden de satın alınabiliyor olması da bir artı.

Ustalardan tavsiyeler / Konumlanma her şeydir

motosiklet eğitim puanı

Konumlanma bakış ve tutuştan hemen sonrasıdır. Sürücünün güvenliği için nerede bulunduğunuz en önemli konudur. OMM’den okuyoruz:

Takvim Ocak ayını gösteriyor fakat dışarıda, Trakya’nın kırsal bölgelerinde sıcaklık termometreden 13 derece okunuyor. Hava yumuşak ve görüş tertemiz. İyi bir kış yoldaşı olmasa da bugün Ducati günü ve muzaffer 916 yollarla sezon dışında buluşuyor. Bulgaristan sınırına doğru, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında Trakya yollarında İtalyan ikizlerin günü.

Türkiye’nin bu bölgesindeki yolların berbatlığı dillere destan; birkaç istisna dışında (Tekirdağ ile İpsala sınır kapısı arasındaki D110, Edirne Çorlu arası D100 ve Edirne’ye giden O3 otoyolu). Dar ve kötü kaplama üzerinde uzun düzlükleri takip eden çılgınca art arda sıralanmış virajlar, düzensiz trafik, traktörlerle yola taşınan çamur ve moloz. Senaryoyu, çirkin görünümlü köyler, sanayi yapılaşması, bitmemiş konut projeleri ve BÜYÜK CANAVAR İstanbul’un, etrafa kustuğu çarpık yerleşimin döküntüleri tamamlıyor. Pek güzel bir tablo değil ama böyle bir havada buralar bile güzel olabiliyor.

İtalyan ikizlerin umurunda değil; yol yoldur ve yola çıkılmalıdır. Canlı bir tempoda, sadece viraj dönüş çizgilerini seçerek değil, bir o kadar önemli olan yüzey çizgileri… O virajı kitabına göre dönerken, mağara keşfine çıkmaya değer çukurları ve tepe noktasındaki çatlakları atlatmak için çifte kıvırmaca yapmak…

Sürüşün yoğunluğu beyni (ya da ondan geriye ne kaldıysa) sürekli hızlı çalıştırıyor. Sonra geçerli düstur hayata geçiyor: “konum(lanma)… konum(lanma)… ve konum(lanma)”. Motosikletler evlerden daha eğlenceli ve hızlıdır, fakat konum(lanma) aynı öneme sahiptir. Ve burada bahsettiğim “motorun yol üzerindeki konumu” değil. Bedeniniz bir kokteyl gibi sadece çalkalanmakla kalmayıp karışmaya da başlıyorsa akla gelen o değil. Söylemek (ve düşünmek) istediğim, zavallı bedenin kendi konumu.

Yılların tecrübesini dinleyin

Yılların motosiklet sürüşünden edinilen tecrübelerin paylaşımında; hiçbir şeyin stili, tekniği ve sonuçları seledeki doğru ve rahat vücut konumu kadar etkileyemediğini keşfettik.

Yanlış yap (o kadar kolay ki) ve sürüş riskli ve zorlu hale gelsin. Doğrusunu yap ve daha iyi bir ilerleyişin ve daha etkili çizgilerde sürüşün keyfine var. Ducati’ler konfor ve geniş oturum konusunda pek ünlü sayılmazlar. Motosiklet kompakt, süspansiyonlar sert ve oturuş pozisyonu (nazikçe söylemek gerekirse) “spor”dur. Kısaca, vücudun konumunu düşünmeye başlamak için ideal bir durum.

Motosikletinizi dinleyin

Motor, sizinle konuşur: viraja kaskatı bir duruş, kitlenmiş kollarla, peglere düz basarak girin… Ufak bir tümsekten geçin (ufak olanını bulabilirseniz)… Ön teker boşlukta hissi verecek; motosiklet kafasını sallamaya, arka lastik titremeye başlayacak ve bu süreç bütünüyle ürkütücü bir hal alacak.

Bu durumda dinlemek dışında çok fazla seçeneğiniz yok: Tofaş sürücüleri yolları kendilerinin sanıp, şeridinizin büyük bir kısmını umarsızca kaplarlar. Mutlu babalar sırf çocuklarına “o kırmızı parlayan motosikleti” göstermek için önünüzde fren yapar. Şevke gelmiş otobüs şoförleri yoldaki çukurlardan kaçmak için ansızın, İngiliz ile Avrupa stili şerit kullanımı arasında gidip gelir. Parmak uçlarınızda olmak zorundasınız.

Motorun üzerinde hareketli kalabilmenin anahtarı, peglere ayak top’u (parmakların hemen gerisindeki kısım) ile basmaktır. Bu konum, ayaklarınız aracılığıyla herşeyden önce motorun ne yaptığı konusunda yüksek hassasiyet sağlar. Dahası tüm vücudunuzun çabucak ve eforsuz bir şekilde hareket etmesini sağlar. İleride koca bir çukur… Yanından geçmek imkansız… Ayaklarınızın/bacaklarınızın üzerine basın, kalçalarınızı seleden kaldırın. Böylece motor altınızda serbestçe hareket edip, darbenin büyük kısmını gidersin. Ayaklarınızı şasiye doğru çevirerek konumunuzu daha da iyileştirebilirsiniz. Artan yaslanma açısı ve bacaklarla motoru daha iyi tutmak; vites ve arka fren kumandalarına ulaşamamanın rahatsızlığı, hareketlilik ve kontrol avantajları ile telafi görebilir.

Peglere ayak topunun basması, aynı zamanda depoya kilitlenen dizler için de daha iyi bir konum demektir. Bacakları motoru tutar, böylece kollara binen yük giderilir. Virajın aksi tarafından depoya uygulanan diz baskısı ile motorun yatmasına, döndürülmesine ve dönüşlerde daha temiz bir çizgi takibine katkıda bulunur.

Yaşlı ama iyi sürücüleri dinleyin

Yaşlı, ama iyi motorcular şunu söylüyor. “Sürüşün sonunda kolların bacaklarından daha çok ağrıyorsa, öğrenecek çok şeyin var.”. Doğru, bütün görev, hassasiyet gerektiren döndürme, frenleme ve gaz verme kontrollerini daha rahat yapabilmek için; vücudumuzun üst kısmını, omuzlarımızı, kollarımızı ve ellerimizi yük ve gerilimden uzak tutmaktır.

En sevdiğiniz koltukta oturur gibi selede oturmak kulağa hoş gelse de pek doğru değildir ve bu her tür motosiklet için geçerlidir. İster tur, ister chopper, ister gezinti, ister spor ya da isterse arazi motoru olsun…

Birkaç kilometre sonra belinizi ağrıtmanın dışında, dik ya da arkaya yaslı kalçaların yoldaki bütün etkilerin doğrudan omurgaya zarar vermesine yol açar. Kalçaları öne, depoya yanaştırmak ve sırtı öne hafif yay çizecek şekilde eğmek, sırt ve karın kaslarını da devreye sokarak; frenleme ve hızlanmada bütün vücudun, merkezde dengeli kalmasını sağlayacaktır.

Rossi çılgınlığının kurbanı olan birçok arkadaşım var. Motor üzerinde tüm vakitlerini bir yandan diğer yana kaymaya ve dizlerini yere değdirene kadar zarif bir şekilde sarkmaya çalışarak geçiriyor. Bu, pist için faydalı olsa da yol sürüşü için gereksizdir. Sele üzerinde ağırlık aktarımına odaklanmak; sürüşü incelikli olmaktan çıkarıp, viraj dönme esnasında önemli durumlarda gereksiz iş ekler. Disiplinli ve aynı zamanda rahat bir orta vücut konumu (kalçalar önde, sırt öne doğru yay), depoyu iyi kavrayan dizlerle beraber motoru zor yüzeyler ve dar çizgilerden geçirmek için yeterli ve etkilidir.

Kollar, omuz ve dahası

Buna ek olarak dönerken viraj tarafınızdaki dikiz aynasına doğru, omuzlarınızı ve kafanızı hareket ettirebilirsiniz.

Omuzların konumu rahat, gevşek kollar ve ileri doğru oturuş, iyi bir görüşün temelini oluşturur. Gergin, yukarı çekilmiş omuzlar, motosiklet sürerken her zaman zihinsel gerginliğin ve fiziksel rahatsızlığın bulgularıdır. Omuzlar, sırtın çizdiği yayın devamı olarak hafif öne düşmeli ve üzerindeki gerilim tamamen kalkmalıdır. Omuzlar kollardaki gerilimi alacak ve kafanın ufku rahat tarayabilmesi için serbestçe dönmesini sağlayacak şekilde gevşekçe öne inmeli.

Sırt yay şeklinde ve omuzlar öne düşükken kafanın konumu; ufkun en uzak sınırına uzanacak şekilde kalkmış olmalı. Burada önemli olan sadece ileri bakmak değil; dahası “görüşün mutlak sınırı”na, yani yolun yok olduğu noktaya bakmaktır.

Konforlu bir şekilde sıkı bir kask ve montunuzun yakası, başınızın herhangi bir kısıtlama olmadan serbest hareketine izin veriyor olmalı. Baş yukarıda, yayın son kısmı olarak, derin ve tarayan bir görüşle bilgi toplar.

Başın ve omuzların konumu büyük ölçüde kolların konumu tarafından belirleniyor; bu noktanın sürüş sırasında sürekli kontrol edilip düzeltilmesi gerekiyor. Kolların doğru konumunun hedefi, gidon üzerindeki gerilimi azaltmaktır. Bu hedefe ulaşmak için kollar rahat, dirsekler bükük ve içe doğru olmalı. Bu şekilde kollar ekstra bir çift süspansiyon gibi yoldan gelen darbeleri (bknz. çukurlar) sönümleyecek şekilde çalışır. Öte yandan gergin ve kilitlenmiş kollar; yol, lastik, şase üçlüsünden gelen küçük hareketleri bile misli misli artırıp sürüşü kararsız ve sarsıntılı hale getirir. Gergin kollar, kumandalar üzerinde gereğinden sıkı kavrama anlamına gelir; sıkı kavrayan eller his kaybı yaşar ve gaz koluna yumuşak kumanda etme de böylece rüzgarla uçup gider.

Bükülmüş dirsekler, kolun alt kısmının, eller ve elciklerle, fren-debriyaj kolları ile aynı hizada olmasına izin vererek gidonu ittirme işlevine imkan sağlar. Kumanda kollarının doğru ayarı (eller ve kolun alt kısmının uzantısı konumunda) sadece daha iyi (kolay) döndürme sağlamakla kalmaz aynı zamanda yorgunluğu ve karpal sendrom riskini azaltır. Bu ayar bütün motosikletlerde yapılacak kolay bir iştir. Gezinti ve chopper tipi motorlara takılan “gösteriş” gidonları istisna oluşturur… Onların tedavisi yok.

Formda olmalı zira sürüş sportif bir eylemdir

Motosiklet sürüşü sportif bir aktivitedir ve formda olmayı gerektirir. Motorun üzerinde düzgün bir konumlanmayı sağlamak ve bunu korumak, kişinin formu hakkında önemli bir göstergedir. Konumlanma, sürüşün acı duyulmayan bir keyif olarak kalmasını, konsantrasyon ve görüşün, güvenli sürüşün etkenleri olmasını sağlar.

Yol sizi ve motorunuzu bir daha hırpalayıp sarstığında konumlanmanızı kontrol edin; dahası, sürüş sırasında konumunuzu sürekli kontrol edip rahatlatmayı bir alışkanlık haline getirin. California Superbike School eğitmenleri öğrencilerinden virajın ortasında selede tamamen rahat olduklarını görsel olarak bildirmeleri için, dans eden tavuk misali, dirseklerini sallamalarını istiyor.

Sık sık tavuk rolü yapın ve bütün sürüşlerinizin daha güvenli ve keyifli hale gelmesini sağlayın.

Hah, nerede kalmıştım? Tabii.. Konum(lanma).. Konumlanma.. Konumlanma… Ve etrafa bakınmaya devam. Her zaman gözden kaçan bir şeyler vardır.

Bunun gibi daha fazla makale okumak isterseniz, sizi OMM sitesine alalım (tıkla).http://ommriders.com/bultenler/

Bu yazı Motosiklet Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Rüzgarın İzinde, motosikletle Gürcistan tavsiyeleri

Gürcistan motosiklet tavsiyeleri

Motosiklet Gürcistan tavsiyeleri için Serkan Bey diyorlar ki:

08 Ekim | Geziler, Tüyolar | Serkan Sogut

GÜRCİSTAN TÜYOLARI

Kafkaslar yolcuğum boyunca Gürcistan için küçük küçük notlar almıştım kendime. Benden sonra buraya gelecek arkadaşlar için yararlı tüyolar olacağını düşünüyorum. Bunlar Gürcistan ‘da geçirdiğim 2.500km boyunca karşılaştığım ve gördüklerim karşısında oluşturduğum kişisel notlardır. Zamana ve kişiye göre farklılık gösterebilir 🙂 oraya gidince kulaklarımı çınlatmayın sakın!

Serkan Bey Gürcistan’ı motosiklet sürücüsü açısından şu kriterlerde değerlendirmiş:

  • Trafik
  • Akaryakıt
  • Yollar
  • Genel

Motosiklet Gürcistan tavsiyeleri yazdevamı ve daha fazlası için: Rüzgarın İzinde | Gürcistan Tüyoları adresinden devam edebilirsiniz.

Bu yazı Moto Rota, Gezi Yazıları, Git-Gör kategorisinde yayımlanmıştır. Kategorinin tüm yazılarını görmek için buraya tıklayınız

Yazlık eldivenler ve koku

yazlık motosiklet eldiveni

Motosiklet eldivenleri temizliği nasıl yapılır?

Motosiklet eldiveni temizliği zor bir konu zira eldivenlere zarar vereceğinden makineye atamıyor, güçlü temizleyiciler kullanamıyoruz.

Malum, şimdi yaz vakti ve yazlık eldivenler terden, tozdan kirleniyor ve koku yapmaya başlıyor.

Şimdi ben bunları makineye atsam derileri var, kurumaya bıraksam yine kokacak derken…

“Ya ben bunları elime giyip ellerimi yıkasam?” dedim. Ve yaptım. Çıkan simsiyah suya inanamazsınız! Meğer ne kir varmış!..

Önce sadece suyla yıkadım, bir hayli pis su aktı.

yazlık motosiklet eldiveni temizlik

Sonra ellerimi yıkar gibi sabunla yıkadım. Tabii ki yine simsiyah su aktı.

Burada püf noktası bol sabun kullanmamak. Bence en iyisi önceden ellerinizi sabunla ufak bir leğenin içinde yıkayarak sabunlu su hazırlamak; sonra da eldivenleri giyerek ellerinizi yıkar gibi eldivenleri yıkamak*.

Sonra tekrar bol bol suyla (sabun gidene kadara bir kaç kez durulamam gerekti).
* Bunun sebebi sabunu eldivenler elimdeyken aldığımdan katmanlı bölgelere fazlaca sabun birikmiş olmasıydı. O yüzden bir kaç keç durulamadan eldivenlerin üzerindeki sabun bitmedi 🙂

En son da: “Ulen bunlar sertleşir mi bir de kuruyunca?” diyerek şampuanla yıkadım.

Sonrasında kendi kendine kuruması uzun sürer diyerek aldım saç kurutma makinesini, orta derecede bastım içine sıcak havayı… Burada püf noktası en sıcağı seçmemek ve eldivenleri tamamen kurutmamak. Nemli bırakın ki eldivenler fazla ısıyla karşılaşmasın.

Ve sonuç tahmin ettiğimden de başarılı oldu. Meğer kir ve terden sertleşmiş benim eldivenler. Şimdi hem yumuşacık oldular, hem de güzel kokuyorlar…

Deri eldivenler nasıl temizlenir?

Buradaki Rev’it sayfasına göre deri motosiklet eldivenleri temizliğini aşağıdaki şekilde yapmamız gerekiyormuş.

  • Eldivenleri nemli bir bezle elde temizleyin ve sıcak su kullanmayın
  • Nötr sabun veya özel deri/tekstil temizleyici ürünler kullanarak zor lekeleri giderin
  • Eldivenlerinizin solventlerle çözücülerle, çamaşır suyuyla, vb. temizlemeyin
  • yumuşatıcı kullanmayın
  • Benzinle veya temizlik maddeleriyle temas etmesine izin vermeyin. Bu maddeler, eldivenlerinizin karakteristik özelliklerini (örneğin rengi) değiştirebilir
  • Kurutmak için doğrudan ısıya veya güneş ışığına maruz bırakmayın
  • Ürünü temizlemek için çamaşır makinesi, kuru temizleme veya yüksek basınçlı cihazlar kullanmayın; yüksek sıcaklık ve basınç ürüne zarar verebilir

Yani kabaca benim yukarıda anlattığım gibi temizlemek gerekir diyorlar. Nötr sabun dedikleri sertlik değeri (ph) 6 civarı olan sabunmuş ve bizim geleneksel Hacı Şakir, Duru dahil o civarda imiş.

Sonuç

Tekstil eldivenlerin sadece sabunla temizlenmesi tavsiye ediliyor.
Ben sayfada anlattığım gibi son turda şampuanla da yıkadım; mis gibi ve yumuşacık oldular.
Yumuşatıcı kullanılması gerekir diyorlar, bunu da unutmayalım.

Sadece su ile. Lekeleri çıkarmak için sabundan başka bir şey kullanmamak gerektiği de üreticilerin ortak uyarısı.
Önemli olan kurutma aşaması: gölgede, sıcağa maruz bırakmadan kurutma derinin ömrü ve sertleşmemesi, çekmemesi için şart.

– Sadece sabun öneriliyor ama ben şampuanla (yazlık eldiven) da yıkayıp iyi sonuç aldım.
– Eldivenlerin iç kısmı ve parmak içleri için ufak diş fırçası kullanarak temizlemeniz daha kolay olacaktır.
– Saç kurutma makinesi ile hızlı kuruma sağlayabilirsiniz. Burada dikkat edeceğiniz: yüksek sıcaklık kullanmamak ve eldivenleri tam kurutmadan nemli bırakmak. Az nemliyken kendi kendilerine kururlarsa çekme, sertleşme olmaz.

Bu yazı Püf noktası kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Ustasından egsoz bilgileri

AVcrom egzoz kapak görseli

Egzoz hakkında ustasından yorum

Motosiklet egzozu ustası Avcrom Egsozcu Halil Bey’den açık egzoz, egzoz açma, egzoz bağırtma hakkında çok değerli bir anlatı.

MOTORLARDA EGSOZ MUHABBETİ

“Merhabalar. Ben bilgi ve tecrübelerimi paylaşıyorum. Yazdıklarımın ve paylaştıklarımın güvenirliği ve faydalı olma durumu binici+usta ve motorla aramızda olan mevzulardır sizlerde hak verirsiniz ki her motor binicisinin motorla olan bağlantısı ve ilgisi farklı farklı.

Kimisi bir hobi amaçlı arabası var ve sezonunda motorlu faaliyetler hoşuna gidiyor ve sezonluk takılıyor.

kimiside hedefe varmak için amaç değil araç olarak görür ve yürüsün yeter mantalitesini gözetir.

burda benden egsoz bilgisi isteyen ve egsoz isyteyen arkadaşlar dan şunu öğrenmek isterim ve soruyorum.

Motorunuzdaki orjinal egsoz sağlıklıyken ne için farklı revizyon veya değişim istiyorsunuz madde olarak sıralarsak:

A= Abi motoru egsoz sıkıyor ve diğer emsal motorlar o hızda giderken bu yavaş gidiyor. Acaba egsozdan olabilir mi?
B= Abi ben trafikte fark edilmek istiyorum. Altımdaki küheylan şöyle gaz a dokundum mu kişnesin varlığı belli olsun.
c= Ben motorda aksesuarı seviyorum. Bana göre bir motorda en göze batan aksesuar egsozdur. Ben de egsozumu değişiklik istiyorum.  

Bunları çoğaltabiliriz, işin özü ise şu:
Bu motoru imal eden üretici marka ve firmalar mevcut bulunan Arge+Ürge, mühendisler, araştırmacılar ile çalışıyorlar. Farklı model ve çeşitlikte motorları egsozlarla test ederken buna dyno testi, rüzgar direnç testi dahil.
Ses desibel testi, motor üzerinde duruş bicimi vs. dahil.

AVCrom Halil Usta

Yapılan hata

(önceki yazıdan devam)

Biz biniciler ve ustalar her şeyi çok iyi biliyoruz ya. Organ mafyası gibi egsozun içinde ne varsa boşaltıyoruz.

Bu da sıkışma yapmadığı için boş davul çok ses verir muhabbeti gibi olur. Yani ses verir ama güç vermez.

Eğer…! Egzoz içinde bulunan katalitik konvektör deforme olmamışsa kesinlikle elleme ve boşaltma tarafı değilim.

Hodri meydan! İki tane motoru yan yana getirin fakat sadece birinin egsozu ellenmiş olsun. İçi boşalmış olsun öteki de orjiinali. Test edin birinden güzel ses alırsınız ama gücü bağırmaya gider ve orjinal olan ötekini geçer.

Diyeceğim o ki motorunuzda herhangi bir performans kaybı, yakıt çoğalması veya egsozla ilgili bir şikayetiniz yoksa motorunuzun egsozunu ellemeyin elletmeyin”  

AVCrom Halil Usta

Evet, egzoz açma konusu ustasının ağzından böyle. Ben böyle ustaya saygı duyarım…

Halil Ustaya kendi web sitesinden de ulaşabilirsiniz: avcrom.com/

Yazı Tavsiyesi

Bu yazı Püf Noktası ve Git-Tamir/Bakım kategorilerinde yayınlanmıştır.

Virajda bakış ve sürücünün gözleri

motosiklet virajda bakış-kapak

Motosiklet virajda bakış noktaları videosu

(lütfen sayfanın sonundaki *** notunu okuyunuz; gösterilen, pist tekniğidir)

Ketih Code’un sürüş okulundan (kendisini CSS /California SBK School ve Bileğin Dansı / Twist Of Wrist‘den bilirsiniz) bir paylaşım.

Görseldeki ana ders, sürücünün gözlerinin hiç ama hiç oynamaması. Bu da demek oluyor ki gözle bakmıyor bu uzman yarışçı 🙂

İlk başta anlamayabilirsiniz ama kafası (çenesi) devamlı dönüyor aslında. Yani gözleri dönmüyor ama motosiklet altında bir o yana bir bu yana dönüyor, alt tarafa yoğunlaşırsanız fark edeceksiniz.

Yani gözlerinizle değil kafanızı çevirerek bakacaksınız diyoruz ya, işte bu adam tam olarak onu yapıyor.

Bu video Dylan Code adlı sürücünün pist sürüşünün çekimi. Videonun amacı, sürüş sırasında gözlerin ne yaptığını görmektir. Bu arada unutulmamalıdır ki farklı sürücülerin farklı göz hareketleri vardır. Ayrıca bazı insanların yüksek hızda daha az göz kırptığını da fark edebilirsiniz.

Bazı sürücüler pistte*** sürat arttıkça göz kırpmayı bile durduruyorlar demişler… Bakış ve dikkat işi o kadar önemli.
Profesyonel sürücüler yüksek yoğunlaşmada (konsantrasyon), göz kırpma gibi temel refleksleri bile durduracak kadar dikkatli bakıyorlar…

*** Yerinde bir uyarı:
Lütfen dikkat: Bu çekim pistte yapılmıştır. Bu adam OMM‘nin çevirisini yaptığı hakimiyet kitabının da yazarı. Trafiğe açık yerlerde özellikle ülkemizde ve şehir trafiğinde geçerli değil. bir yandan çene gidecek istikamet yönündeyken diğer yandan göz tarama yapmak zorunda…

Emir Şahbal

İlgili Yazılar

Motosiklet virajda bakış ile döner. Bunu unutmayın, motosiklet sürüşünde ve eğitiminde en temel konulardan birisi budur.

Görüldü: Close up of rider’s eyes while riding a motorcycle on track – YouTube.