Motosiklet Sürüşünde Görünürlük

Motosiklet Sürüşünde Görünürlük kapak.jpg

Görünürlük motosiklet dünyasındaki en önemli olgulardan biridir.  Dolayısıyla bu bölümde görünür olmanın yollarını sizlerle paylaşacağız.

Motosiklet görünürlük konusunda şanssız bir araç. Trafikteki diğer hiçbir sürücü motosikletleri görmüyor. Dolayısıyla motosiklet görünürlük açısından öne çıktığı oranda daha güvenli hale gelecek.

Birinci güvenlik kuralımız “Gör” ve “Görünür Ol” kavramları etrafında şekillenecek.

“Gör” kısmını zaten bakış, SIPDE gibi başlıklarda daha önce incelemiştik. Şimdiki konumuz ise “Görünür Olmak”, peki görünür olmak ne demek?

Bildiğinizi üzere motor kıyafetlerinin hepsinde yansıtıcı alanlar (reflektör) vardır. Biz ise bu alanları daha da arttırmak tercihindeyiz. Daha doğrusu olmalıyız. Bunun için elimizde değişik imkanlar var.

motosiklet fosforlu yelek

Bif dediğimiz unsur hem maliyetinin düşük olması; hem de fark edilmeyi en çok arttıran seçenek olması yönünden birinci öneri olarak yer alır.

Reflektör

İkinci tavsiyemiz ise reflektörler. Bunları da hayli ucuza temin edebilirsiniz. Güzel tarafı istediğiniz her yere uygulayabilmeniz olsa da büyük alanlarda uygulamak zordur ve çok kalıcı değildir. Hoş sık sık değiştirmenin büyük bir maliyeti yoktur. Bu konuda size bir diğer tavsiyemiz reflektörleri iyi markalardan almanızdır. Ya büyük motosiklet markalarının, yada 3M gibi markaların ürünlerini alınız; zira bu ürünlerin yansıtma ve parlama oranları verdiğiniz paranın karşılığını almanızı sağlar.

motosiklet yansıtıcı (reflektör) Bant

Reflektörleri:

  • çizmelerinize,
  • kaskınızın arkasına yanlarına
  • deponuzun yanlarına
  • ön çatalların alt kısmına
  • jantlarınızın iç yüzeyine koymanız görünürlüğünüzü ciddi derecede arttıracaktır.

Tabii ki bir de motosikletinizin yan taraflarına.

Tavsiye yazılar

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin ve Püf Noktası kategorilerinde yayınlanmıştır.

Motosiklette frenleme

motosiklet frenleme kapak görseli

Motosiklet kullanımında en zorlu konulardan birisi frenlemedir. Motosiklet fren yapma işini bildiğimizi varsayarak ehliyet veriyorlar bize. Dolayısıyla biz de doğru frenleme tekniğini bilmek ve fren kolunu doğru şekilde sıkmak zorundayız.

Bu yazı motosiklet frenlemesi nasıl yapılır sorusunun cevaplarını içermektedir; hadi başlayalım o halde.

Motosiklet fren yapma? Kolu sıkıyorum işte ben 🙂

“Önce Motosiklet Fren ve Gaz Nasıl?” yazısını okuyarak başlayın ki doğru motosiklet fren yapma tekniğini öğrenin.

Peki. Yalnız o iş öyle değil.

Yukarıdaki yazıyı okuduğunuzu varsayarak devam ediyoruz: Kapalı Alan çalışması ile fren becerinizi geliştirmeniz ve özellikle panik fren/acil fren yapmaya hazır olabilirsiniz.

Yeterince alıştırma ile doğru frenlemeyi omuriliğinize yerleştirir ve acil durumlar dahil stresin olumsuz etkisini çok daha az yaşayarak tahmininizden çok daha önce ve çabuk durursunuz. Belki de ölmek yerine hayatta kalırsınız hatta 🙂

Sitedeki tüm fren, frenleme yazıları içinse buraya tıklayabilirsiniz.

Hangi fren sistemi en iyisi?

Bu bölümde biraz ön bilgi verip kavramları öğreneceğiz çünkü: Neden ve Nasıl cevaplarına hakim olursak; uygulamayı çok daha başarılı yaparız.

Eski bilgi şu şekildeydi:

  1. Bağlantılı fren sistemine sahip motorlar iyidir,
  2. ABS sistemine sahip motorlar daha da iyidir;
  3. ABS ve bağlantılı frenleri olan motor en iyisidir.
  4. Doğru frenlemeyi öğrenmek için bu sistemlerin olmadığı motorlar gerekir.

Fakat günümüzde en ufak motosikletlerde bile ABS olduğunu, elektronik destek sistemlerinin orta seviye modellere bile geldiğini görüyoruz. Yine de fren yapma, fren kolunu kullanma tekniği hala aynı ve geçerli.

motosiklet frenleme

Fren Sistemleri

Şimdi şu dördüncü maddeyi bir açalım. Her ne kadar ek sistemler frenlemeyi kolaylaştırsa da, ABS’si olan bir motorda kilitlenme noktasını, arttırarak frenlemeyi öğrenmek zordur. Aynı şekilde bağlantılı frenleri olan motorlarda sadece ön / sadece arka frenlemeyi öğrenmek, deneyimlemek mümkün değildir. Buna karşın zaten bu iki sistem iki frenin dengesini kurmanın, kilitlenme noktasının hemen öncesinde fren basıncı uygulamanın zor olduğundan yola çıkarak icat edilmişlerdir. Diyeceksiniz ki, madem işe yarıyorlar neden onlardan vazgeçelim? Vazgeçmeyin, fakat bu rahatlığa alışan için; ABS’siz, bağlantılı fren sistemine sahip olmayan bir motor kullanmanız cidden zor hale gelir. Bu sebeple motorunuzu değiştirdiğinizde frenleme alıştırması yapmadan yol yapmayınız.

Bağlantılı Fren Sistemi (Link, Combined gibi)

Bağlantılı fren sistemi olan motorlarda sizin ayarlama yapmanıza gerek kalmadan doğru frenleme basıncı tekerlekler arasında uygun biçimde dağılır. Yani siz sadece ön yada arka fren yapsanız bile sistem her iki tekere de uygun fren basıncını dağıtır.

Fakat bu: “Ben frenlerden birisine abanayım, gerisini sistem halletsin?” dedirtmesin size. Saniyenin onda biri gibi çok kısa sürelerin önemli olduğu panik frenlemelerde kombine sistemin getirdiği gecikme hayatınızı tehlikeye atabilir. Dolayısıyla farkındalığınız yüksek ve dikkatiniz yolda sürüşler ile tehlikeyi bir an önce fark edip hiç gecikmeden fren yapmaya başlamak önemlidir.

ABS Fren Sistemi

ABS’nin dilimizdeki karşılığı Anti Blokaj Sistemi ya da kilitlenmeyi engelleme sistemidir. Burada blokajdan kasıt tekerin bloke olması yani artık dönmemesidir. Fren sistemi lastik-teker dönüşünü gözleyerek çalışır. Lastiğin dönmeyi bıraktığı anlarda devreye girerek fren basıncını azaltır, ta ki teker dönene kadar. Burada güzel olan frenlemenin kesilmemesi ama fren gücünün lastiğin yeri tutacağı en fazla seviyede uygulanıyor olmasıdır.

ABS “o an için” mümkün olan en fazla fren gücünü lastiğe uygular” ve bunu anlık olarak yapar. Mesela siz fren kolunu sonuna kadar sıktınız ve fren yapmaya başladınız. ABS düz çizgide kuru zeminde 10/10 gücü uyguladı ve ıslak-kaygan bölgeye girdiniz. ABS bu defada 6/10 gücüne indirir frenlemeyi ve kuru zemine geçtiğinizde tekrar 10/10 ile frenler.

Demek ki ABS, “kolu kopartmak ister gibi çok” frene yapma imkanını verir size

(Dikkat! Bu bahsedilenler motor virajda iken geçerli değildir. Virajda yatık konumda iken belki teker kilitlenmez ama fren kuvveti sebebiyle lastik yoldan kopabilir ve fren sebepli yana kayma yaşanabilir).
Dikkat 2: Fren yapmaya yavaştan başlanır ve giderek arttırılır. Fren tekniğine uygun şekilde Kademeli Fren Yapmak Gerekir.

ABS şarttır, zorunludur;
ABS ile ilgili yazımızı
buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Ön fren kontrollü ve güçlü fren yapmak için iyidir. Ön tekerdeki fren gücü daha kısa mesafede durmak için iyidir. Ön fren dozajlamada daha iyidir.

Motosiklette frenleme sadece arka fren ile yapılırsa bu: “Ciyyk!” diye kaymak için iyidir. Arka fren ön fren ile birlikte denge sağlamak için iyidir. Ve en önemlisi, arka fren tek başına motoru durdurmak için iyi DEĞİLDİR.

Motosiklet acil durum frenlemesinde bizi durduracak ya da kurtaracak olan ön frendir çünkü ön frenin durdurma gücü arkaya göre çok daha fazladır.
Yine de arka fren de uygulanmalıdır çünkü arka fren dengeli frenleme ve ek durma gücü ile işimizi kolaylaştırır.

Kısacası güçlü ve etkili bir durma için her zaman debriyaj çekili, dizler depoya sarılmış, omuzlar inik, eller serbest şekilde:
ön ve arkan fren birlikte kullanılmalıdır.

Frenlemede Bakış

  • Frenleme esnasında karşıya ama sadece karşıya bakın.
  • Yere, sağa, sola, hızınıza, ön tekerleğe değil sadece ileriye bakınız. Yere değil, önünüze değil; ileriye bakınız.

Bir ara ön fren çalışması yapın. Biz yaptık ve motor dediğin ön fren ile çok daha net duruyor. Ön frenin yaptığı bildirimi hiç bir arka fren yapamaz.

Frenleme Alıştırmaları ve Tavsiyeler Sayfası için lütfen buradan devam edebilrsiniz.

Tavsiye Yazılar

İlk Uzun Yol Deneyimleri

feribotta otuz kadar motosiklet

İlk uzun yol acemi motosiklet sürücüsü için her zaman farklıdır. “Oldum.” demenin ilk kanıtıdır çoğu zaman.

İşte aşağıdakiler de benim ilk uzun yolumda aldığım notlar; faydalı olması umuduyla…

Toplamda dört gün süren yoğun İstanbul turu sonucunda öğrenilenler.

  1. Sırt çantası iyi bir fikir değil. Zira uzun yol ve sürüş pozisyonu ile birleşince bel ve popo (evet, popo bile ağrıyor valla) için ağrı verici olabiliyor.
  2. Motordaki çanta omzunuzdakinden daha ağır oluyor.
  3. Her kırk dakika bir saatte ara vermek ağrıları kesmeye ve dikkati toparlamaya çok yardımcı oluyor.
  4. Motoruna göre değişecektir ama 100 – 120 km/s süratler son derece normal süratler. Seyir keyifli ve akıcı oluyor.
  5. Uzun yol için en iyi çanta çözümü depo üstü çantalar.
  6. İnterkom; yol konforunuzu ve güvenliğinizi çok arttırıyor.

Şehir İçi, Yoğun Trafik

İlk uzun yolu İstanbul’a gelene kadar uzun yol yaptık ama İstanbul’da da şehir içinde ciddi mesafelerde sürüyorsunuz. Bu da uzun yol sayılır bir çok motosiklet acemisi için. Yeni başlayanlar için on kilometre bile uzun yol olabilir ama İstanbul için bu mesafe kısa bile sayılır…

İstanbul gibi yoğun trafikte kullanırken tahmininizden daha rahat edeceksiniz. Tercihen İstanbul’lu olan bir motorcu ile şehir içine giriniz. Böylelikle onun normaline daha rahat uyacak ve çekingenliğinizi onun arkasından giderek aşacaksınız.

Buna karşılık çevre yolları, TEM, ana yollar gibi sürüşler hem hızlı, hem de çevik olmayı gerektirdiğinden daha yorucu ve hatta ürkütücü. Bu gibi bölgelerde hızınız 100 – 120 km/s’in altına düşmüyor. Zira diğer araçlar çok hızlılar ve üzerinizde baskı yaratıyorlar. Hala şaşırıyorum ama beni 110 ile giderken belediye otobüsü solladı! 🙂

Ben araçların sıkışık düzende zar zor ilerlediği ve devamlı aralardan gittiğimiz zamanlarda zorlanmadım; hatta eğlendim.

Evet, motoru yüksek devirde kullanmak daha kontrollü ve güvenli sürüş için şart. Gaz kestiğinizde kompresyon ile hemen sürat kesmek ise paha biçilemez. Mesafeyi fren kullanmadan ayarlamanın mümkün olduğunu uzun yolda daha net, hatta kaçınılmaz olarak fark edeceksiniz.

Tavsiye

İlk uzun yola yalnız çıkmayın, hatta mümkünse iyi sürücülerden oluşan bir toplulukla gitmeniz daha da iyi olur.

Mola vermeyi ve aralarda yürümeyi ihmal etmeyin.

Bu yazı Püf Noktası ve Acemiler İçin kategorilerinde yazılmıştır.

Sonuç

Motoru doğru devirde kullanmak

Doğru Devirde Kullanmak kapak

Motosiklet doğru devri belirli bir aralıktır ve idealde, sürüş boyunca belirli bir devrin altına düşmemeniz gerekir.

Motosiklet acemisi iken vitesi elimizden geldiğince çabuk değiştirmeye özen gösteririz. Oysa bu yanlıştır.

İlk başlarda, özellikle 0-50 km/saat aralığında kullanıyordum motorumu. Motorun devrini mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışıyordum. Yani vitesleri mümkün olduğunca çabuk değiştiriyordum diyelim buna.

Daha sonraları Bora ile sohbet ederken bana şöyle söyledi:

Motoru öyle bir viteste kullanmalısın ki gazı kestiğinde motor burun düşürüp, kompresyona (sıkıştırma gücü ile fren) düşüp hız kesmeye başlamalı.

Böylelikle sadece gaz verip keserek trafiğin akışına uyabilir ve mesafeleri ayarlayabilirsin (tabii ki bunu önünüze değil, ileriye bakarak yapacaksınız).

Motosiklet doğru devri nasıl bulunur?

motosiklet doğru devir - devir göstergesi

Kısaca şöyle söyleyebiliriz:

Motorunuzun çevirebildiği devre bakın ve bunu ikiye bölün, bulduğunuz rakam verimli bölgenin alt sınırıdır.

Hangi viteste olursanız olun, ideal seyir devriniz kabaca bu alt sınırın üzerinde olmalıdır. Motorunuzu o devirlerde tutmaya çalışın. Alttaki fotoğrafta da görebilirsiniz.

Doğru devir neden önemli?

Motor dediğimiz yapı belirli bir devirin üzerinde yeterli güç üretir. Motosikletin en büyük avantajı olan çeviklik, gücün ortaya çıktığı devirlerde gelir ancak. Artı olarak motosiklet motorları düşük hacimden yüksek güç üretmek için yüksek devir çevirirler. Yani motosiklet motoru, yüksek devir çevirmesi için üretiliyor.

Fark edeceksiniz ki, yüksek devirlerde motor kullanmak yakıt tüketiminizi arttırsa da daha akıcı ve daha kontrollü bir sürüşe imkan tanıyacağı için gazla daha az oynayacak ve tüketiminizi düşüreceksiniz.

İlgili yazılar: 1 Doğru Devir Aralığı, 2 Doğru Devirde Kullanmak, 3 Yüksek Devir / Doğru Devir, Hangisi?

Sonuç

Evet, motosiklet düşük devirde kullanılmaz.

Kırmızı çizgi bölü iki. 10’000 devir azami devriniz ise, sürüş sırasında 5000’in altına inmemelisiniz.

Devir ibresi ortaya gelmeden değiştirmemek iyidir, yine de yazının tamamını okuyun.

Şehir içinde, birinci viteste serbestsiniz 🙂 Amaç devamlı bağırtmak değil devamlı düşük devirde kalmamak.

50 km./s < Sürüş Deneyimlerim < 100 km./s

50-100 km arası kapak

Motosiklet 50-100 km arası aceminin kendini iyi hissettiği süratler değil mi? 🙂

Bu yazıdan önce aşağıdaki yazıyı okumak isteyebilirsiniz:

Hımm… Elli km/s yüksek hız mı demiştik? :)Elli ile yüz km/saat arası fark ettiğim şu: motosikletler 50 km. üzerinde daha rahat gidiyorlar, kendilerini buluyorlar.

Yönlendirilmeleri daha kolay ve daha kararlı oluyorlar sürat arttıkça. Özellikle virajlar düşük hızlara göre daha rahat ve daha akıcı hale geliyorlar.

Bir de şu var; yüksek süratte iken gaz kestiğinizde tahmininizden daha önce ve daha hızlı yavaşlıyorsunuz sadece motorun sıkıştırma etkisi ile.

Bu yazı Motosiklet Acemi kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Motosiklet aksesuarları

aksesuarlar kapak görseli

Motorumuza takabileceğimiz ek parçaları ve tavsiyelerimizi bu bölümde göreceğiz. Motosiklet aksesuarları nelerdir ve ne işe yararlar; hemen başlayalım.

Sele yanı ya da altındaki bağlama noktaları

Sinyalin sağında ve altta gördüğünüzü pinler. Bu çıkıntılar, sele üzerine bir şey bağlamak yada sabitlemek istediğinizde işinize çok yarayacaktır. Sağlamdırlar fakat ağır nesneleri sabitlerken yine de dikkatli olunuz. Ne kadar fazla çıkıntı kullanırsanız o kadar iyi. Yükü mümkün olduğunca çok çıkıntıya bölün. Yeni motosikletlerde bu çıkıntıların yerini alan ortası boş alanlar var. Onların da mantığı aynı.

İsterseniz orijinal motor çantaları koyabilirsiniz tabii ki, lakin benim yaptığım gibi normal bir çantayı da aynı şekilde kolayca sabitleyebilir ve kolayca takıp çıkarabilirsiniz.

Depo üstü mıknatıslı çanta

Bir başka seçeneğiniz ise sağdaki yine resimlerde görüldüğü üzere depo üstü mıknatıslı çantalardır. Bu çantalar doğrudan depoya yapışır. İyi yanları ek bağlantıya ihtiyaç duymamaları. araziye çıkmadığınız sürece güvenlidirler, düşmeyecek şekilde yapılmışlardır.

Depo Üstü Çanta - 2

En güzel tarafları ise motordan indiğinizde çekip çıkarmanız ve ufak tefek her şeyi devamlı yanınızda bulundurmanızdır.

Resimlerde gördüğünüz çanta doksan liraya alındı ve en ufak boy. Daha büyükleri, üst kısmı şeffaf olup navigasyonunuzu, cep telefonunuzu, haritanızı koyup görebileceğiniz modeller de mevcut.

Yalnız şu noktayı unutmamak da fayda var, üstü şeffaf çantalar yol yerine çantanın üzerine bakmanıza sebep olup yol güvenliğinizi tehlikeye atmanıza sebep olabilirler.

Tabiidir ki depo üstü çantaların cidden büyük boyda olanları da mevcut. Özellikle uzun yolda fazla  eşya taşımak isteyenler için iyi bir çözüm olabilirler. Zira bazı modellerde arkaya çanta takmak için hazırlık bulunmamaktadır.

Koruma demirleri

motosiklet koruma demiri, sağ ön çaprazdan görünüm

Motosikletiniz yattığında hasar görmesini engelleyen, kaydıraklar gibi şaseye tutturulan korumalardır. Motosiklet aksesuarları içinde en yaygın olanlarından biridir.

Markalı olanları da vardır, aksesuar satan büyük firmaların (Motech, Givi gibi) her motora uyan evrensel (universal) türleri de bulunur.

Tabii şöyle bir şey de var, bunlar sonuçta bildiğiniz boru. Sanayide kendiniz de yaptırabilirsiniz ve hayli ucuza çıkarsınız işin içinden. Hatta motosiklet.net adresinde ayrıntılı yapım sayfaları da var “DIY – Kendin Yap” bölümünde.

Kayma Engelleyiciler (frame sliders)

Bu takozlar motosiklet yattığında gövdenin çizilmesini engeller.

Amacı motosikletinizdeki en güçlü parça olan şasiye bağlanarak motoru kendi üzerinde kaydırmak ve dışı kabuğun yere sürtünerek zarar görmesini engellemektir.

Bir diğer faydası da düşme anında motosikletin yere temas eden kısmını azaltarak daha geç yavaşlamasını, böylelikle sizden uzaklaşmasını sağlamasıdır.

Bir çok kişi görsel olarak koysa da bu kaydırıcılar işe yararlar.

Peki hiç riski yok mudur? Her ne kadar motosikletin en güçlü kısmı şasiye tutturulsalar da, unutmamak gerekir ki şasi bu tür darbeleri almak için tasarlanmamıştır. Normal olarak,  motosiklet yattığında şasi yere değmez. Dış kabuk, eksoz gibi parçalar şasinin yere sürterek aşınmasını engeller.

Bazı kazalarda, bu çıkıntılar şasiye zarar verirler ve yine unutulmamalıdır ki şasi değiştirmek çok pahalı bir iştir.

Peki sadece şasiye mi uygulanır?

Soldaki karede görüldüğü üzere, sadece şasiye değil, diğer noktalara da yapılan uygulamalar mevcuttur.

İşin güzel tarafı, bu eklentilerin (aksesuar) hayli ucuza temin edilebilmesidir. Hem görsel hem de işlevsel anlamda ufak bir bütçe ile motosikletinize taktırmanız mümkündür.

Bu konuda özellikle yabancı forumlarda çok fazla bilgi var. Gugıl Abi’ye “frame sliders” yazarak erişebilirsiniz. Türkçesi henüz oturmadığı için dilimizde arama yapılacak kelimeyi ne yazık ki size veremiyoruz 🙂

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin ve Motosiklet Ürün Tanıtım İnceleme kategorilerinde yayımlanmıştır.

Motosiklet sürüş tavsiyeleri

motosiklet kullanırken kapak

Sevgili Mototutkunlar;

Motoron Dergisi’nin eylül ayı sayısında rastladığım ve çok faydalı olduğunu gördüğüm bir makaleyi sizlerle paylaşıyorum. Bu yazıda motosiklet kullanırken dikkat edilmesi gereken kuralların büyük bir kısmını aklınızda kolayca tutabilecek bir fomatta bulabilirsiniz. Hepinize faydalı olması dileğiyle.

Bora, mobilis in mobili

Motosiklet sürmek yüksek kabiliyet seviyesi gerektiren, karmaşık bir iştir. Bu işi iyi öğrenmek zordur; daha iyi bir sürücü olmanın hızlı yöntemleri varsa da tüm hızlı yöntemlerde olduğu gibi, sorun, bir şeyler kaçırma riskinizin olmasıdır. Peki, gerekli yeteneklerin tamamına sahip olduğunuzu nasıl bileceksiniz?

Ah! ’’ Ben yıllardır motosiklet kullanıyorum, bilirim bu işleri!’’ dediğinizi duyar gibi oluyorum. Muhtemelen bilirsiniz. Fakat ileri seviye eğitmenlerinin zaman zaman gözlemledikleri, iyi sürücülerin, zorlu bir tekniği uygulamayı başaramadıkları için değil, aslında basit bir sorun sebebiyle iyi süremedikleri oluyor. Aslında bildikleri, ama daha gelişmiş yeteneklere sahip olmaya çalışırken görmezden geldikleri konular oluyor bunlar. Görünen o ki bazen deneyimli sürücüler temel konular hakkında, bunları yeni öğrenmiş olan yeni sürücülerden daha dikkatsiz olabiliyorlar.

Çevremizdeki en deneyimli eğitmenlere, altın kuralları, yani iyi bir sürüşü garantileyen temel prensipleri sorduk. Sonuç , her sürücü için paha biçilemez bir kontrol listesi oldu. Altı aydır, altı yıldır ya da altmış yıldır motosiklet sürüyor bile olsanız, bu liste kendinizi kontrol etmek için çok faydalı olacak. Eğer bu kuralları uyguluyorsanız, yüksek bir standartla motor kullanıyorsunuz demektir. Aksi halde hangi konuda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini zaten anlayacaksınız.

O halde motosiklet sürüş tavsiyeleri serimize başlayalım:

Motosiklet Kullanmaya Uygun Fiziksel Kondisyona Sahip Olduğunuzdan Emin Olun

Dün gece birkaç bira mı içtiniz? Biraz hasta mısınız? Uykusuz musunuz?
Hastalık, yorgunluk ya da resmi alkol sınırının üzerinde olmak gibi fiziksel etkenler reaksiyon sürenizi yavaşlatabilir, kontrolleri tam olarak yönetememenize sebep olabilir ve kararlarınızı etkileyebilir. Birinci seviye hipotermi  (aşırı düşük vücut ısısı) sizi saldırganlaştırırken aynı zamanda kontrolünüzü sınırlar; sıcak günlerde su kaybettiğinizde ise konsantre olma ve karar verme kabiliyetinizi düşürür. Her durum için doğru malzemeyi kullanın; çok büyük fark yaratacaktır.

Motosikletinizi Kontrol Edin

Herhangi bir yere gitmeden önce, motosikletinizin yola hazır olduğundan emin olun (özellikle son kullandığınızdan beri zaman geçtiyse). Lastik basıncınızın üretici tarafından önerilen seviyede olduğunu kontrol edin. Lastiğinizde yeterli diş derinliği olduğundan emin olun. Lastiğin tamamında, en az 1 mm derinliğinde diş olmalı. Zincir doğru ayarlı ve yağlı olmalı. Fren balatalarını, farları,kornayı ve motor stop düğmesini kontrol edin. Hasar, sıvı akıntıları olup olmadığını kontrol edin ve yeteri miktarda yağınız ve benzininiz olduğundan emin olun.
İlgili yazı: AyselH (Motosiklet kontrol listesi)

Havanızda Olduğunuzdan Emin Olun

Sakin ve sürüşe konsantre olduğunuzda, iyi motosiklet kullanırsınız. Eğer aklınız başka yerdeyse, ev veya işyerindeki sorunlarla meşgulse, yola tüm dikkatinizi veremezsiniz; bu durumda kolaylıkla hata yapabilirsiniz. Bir tartışmadan sonra motosiklete binmeyin. Çünkü bu haliniz, risk alma ihtimalinizi artıracaktır. Daha da önemlisi diğer sürücülerin yarattığı gerginliklerden uzak durmaktır. Eğer, diğer sürücü aptalca bir hata yaparsa, önemsemeyin, kişisel almayın ve asla tahrik olmayın. Kaskınızın içinde söyleyebileceğiniz en kötü üç kelime: ‘’Şimdi görürsün sen…’’

Gevşek kalın

Dirsekleriniz gevşek, sırtınız rahat olacak şekilde, gidonu hafifçe tutun. En iyi öne hafifçe eğilmektir, ama ağırlığınızı elciklere vermeyiniz. Eğer motosiklete tutunmanız gerekiyorsa, depoyu tutmak için dizlerinizi kullanın. Ağırlığı gidondan almak, motosikletin daha rahat yön değiştirmesine yardımcı olur ve en önemlisi, hataları kendiliğinden daha iyi düzeltmesini sağlar. Dik ve gergin oturursanız, kollarınız kaskatı kilitli olursa motosikleti sürüyor olmazsınız, onunla savaş halinde olursunuz. Derin ve yavaş nefes alıp verin ve vücudunuzu mümkün olduğunca gevşek tutun.
İlgili yazı: Postür (Motosiklet üzerinde doğru oturuş)

Akıcı olun

Özellikle de gaz ve frenler konusunda. Deneyimli sürücülerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri daha hızlı gitmeye çalışırken gaz kolunu yumuşakça idare etmedeki başarısızlıklarıdır. Dağınık ve yavaş sürenler, gazı daha erken ve sert açmaya çalışırlar. Temponuzu artırdığınızda bile akıcı olun. Benzer şekilde, frenlerin düzensiz ve eşit olmayan kullanımı da frenleri verimsizleştirir. İyi sürüş, akıcı, zahmetsiz ve akıl almaz derecede verimli olandır; fakat ancak sıkı bir çalışmanın, pratiğin ve konsantrasyonun sonucunda gelir.
İlgili yazı: Motosiklet gaz ve fren kullanma tekniği

Gitmek istediğiniz yere bakın

Gitmek, olmak istemediğiniz yere bakmayın. Viraja yaklaşırken ve virajdan önce, başınızı (çenenizi) virajın içine doğru çevirin. Özellikle de bir virajın biraz fazla yaklaştığını düşünüyorsanız, o zaman yolun kenarındaki ağaca gözlerinizi dikmeyin; yoksa direkt o ağaca gidersiniz. Köşenin hemen ardındaki asfalt parçasına bakın ki oraya gidesiniz.
İlgili yazı: Motosiklette bakış

Önünüze ve etrafına bakın

Mümkün olduğunca ileri bakmanız önemli. Ama motosikletle o uzak mesafe arasındaki bölümü de göz ardı etmeden. Çukur ,çamur, mazot, taş, hayvan ölüleri gibi başınıza dert açacak bir şey var mı, kontrol edin. Yan yollara yaklaşırken, önünüza atlayacak hiçbir vasıta veya insan olmadığından emin olun. Aynalarınıza düzenli olarak bakın ve gerektiğinde yol verin.
İlgili yazı: Limit Noktası

Durabileceğinizden emin olun

En temel kurallardan biri: her zaman kontrollü, görebildiğiniz mesafe içinde ve kendi şeridinizde durabilmenizdir. Bu kural, deneyimli sürücüler tempoyu artırdığında sıklıkla unuttukları temel kurallardan biridir. Özellikle biraz daha çabuk ilerlemek istediğinizde, kendinize, mecbur kalsanız durup duramayacağınızı sorun. Böyle bir dertten milyonlarca defa kurtulabilirsiniz, ama bir defa işler yanlış giderse, sonuç trajediye dönüşebilir.
İlgili yazı: Motosiklette bakış

Motosikletinizi tanıyın

Motosikletin, kontrollere nasıl tepki verdiğini biliyor olmalısınız. Yeni bir motosiklete veya uzun süredir kullanmadığınız bir motosiklete alışmak için kendinize biraz zaman tanıyın. Güç, frenler ve yol tutuşla ilgili hissiyatınızı adım adım geliştirin. Birden bire motosiklete atlayıp %100’ü denemeyin. Düzenli olarak sürseniz bile, her zaman, hızınızı artırmadan önce, lastikleri ısıtmak ve motosikleti  hissetmek için kendinize birkaç kilometre tanıyın. Düzenli olarak sert frenaj alıştırması yapmak faydalıdır. Böylece ani frenle durmanız gerektiğinde, bunu gerçekten iyi bir şekilde başarabilirsiniz.
İlgili yazı: Kapalı Alan

Kendinize boşluk yaratın

Motosiklette alan demek, zaman  demektir: plan yapmak, karar vermek, gerektiğinde durmak için daha fazla zaman. Önünüzdeki ve arkanızdaki alanla motosiklet etrafında bir balon yaratmak sizi güvende tutar ve herşeyi kolaylaştırır. Her virajı okumak, her sollamayı planlamak kolaylaşır. Diğer araçların arkasından, onlara çok yakın sürmediğinizden emin olun. Motosikletin hızlanma kabiliyeti , güvenle geride kalabileceğiniz anlamına gelir; ama arayı kapatırsanız, beklenmedik şekilde dururlarsa, fren yapacak kadar zamanınız kalmayabilir. Eğer fazla yakın olursa, motosikletle tampon arasındaki mesafeye odaklanmanız gerekir, güvenle sollayacak bir mesafe oluşup oluşmadığına değil.

Yolu daha fazla kullanın

İleri seviye sürüşün geleneksel kuralı : ilerideki yolu daha iyi görebilmek ve virajları daha iyi çizgilerle dönebilmek için kendi şeridinde sağa sola hareket etmek.

Kendi şeridinizin orta hattıyla, beyaz çizgi arasında baskın bir konum seçin; fakat esnek olun ve karşıdan gelen araçlar olursa biraz sağa kayın.

Bir virajı gördüğünüz anda, o viraj için doğru pozisyonu alın. Konumunuzu ne kadar erken ayarlarsanız, virajı değerlendirmek, hızınıza ve pozisyonunuza ince ayar yapmak için o kadar çok zamanınız olur. Sol virajlar için bu konum, şeridin güvenle ve rahatça gidebildiğiniz kadar sağıdır.

Nereye gittiğini görene kadar viraja dalmayın

Gerekirse daha çok yavaşlamak ve daha geç dönmek, viraja gereğinden fazla hızlı girmekten iyidir. Fazla hızlı girerseniz, muhtemelen çıkışta fazla açılırsınız.

Gaz kolunu akıcı şekilde kullanırsanız, onu virajın orta noktasından itibaren nazikçe açmaya başlayabilirsiniz. Ancak motosikleti yolun dış kenarına doğru itecektir. İki virajı arka arkaya almanız gerektiğinde fazla gaz kullanmamalısınız.

Sağ virajları da aynı şekilde değerlendirebilirsiniz: konumunuzu erken alın, ideal olarak beyaz çizgiye yakın durun ( karşıdan gelen araçlar varsa fazla yaklaşmayın ). Kendinize, hızınızı ayarlamak için mümkün olduğunca fazla tanıyın.

Viraj çıkışını gördüğünüzde dönüşe başlayın. Burada da yavaş girip hızlı çıkmak, viraja aşırı hızla dalmaktan iyidir.

Sağ virajların çıkışında dışa savrulmak özellikle çok tehlikelidir; çünkü sizi karşıdan gelen araçların kucağına atar.Viraj bir düzlüğe açılıyorsa, daha fazla gaz kullanılabilir; böylece motosiklet ağır ağır üzerindeki normal, baskın konumuna gelirken, hızınızı da artırmış olursunuz.

Güvenli konumlarda kalın

Yolun daha geniş bir yüzeyini kullanma kuralının diğer yüzü aslında daha da önemlidir: başka bir konuma ne zaman geçmeyeceğinizi bilmek. Motosikleti asla güvenli olduğunu görmediğiniz bir konuma götürmeyin; o noktaya gitmenin, size güvende olduğunuzu bilmek için gerekli görüş açısını vereceğini düşünseniz bile.  Vermeyebilir ; o noktada tam da üstünüze gelen bir kamyon görme ihtimaliniz de var. En önemli derdiniz, güvenli konumda kalmak olmalıdır. Eğer tereddütünüz varsa, biraz yavaşlamalı ve düşük görüş seviyesiyle yetinmelisiniz. Diğer bir deyişle, ‘’taşa yazılmış’’ kurallara takılmayın; her durumu kendi içinde değerlendirin, esnek olun ve güvende kalın.

Motosiklete kendiniz için binin

Motosikletinizin ve lastiklerinizin nasıl davrandığını bilen tek kişi sizsiniz. Yani, sürüşünüz hakkında bilgi sahibi olarak karar verebilecek tek kişi siz olabilirsiniz. Her zaman kendi temponuzla sürün ve daha hızlı sürücüleri yakalamak için üzerinizde baskı hissetmeyin; daha hızlı motosikletleri, daha iyi yol tutan lastikleri, yıllar boyu kazandıkları yarış tecrübeleri olabilir ya da ölüme susamış olabilirler… Bilemezsiniz. Sırf önünüzdeki kişi sollamayı başarabiliyor, ya da bir virajı belli bir hızda dönebiliyor olması, sizin de bunu yapabileceğiniz anlamına gelmez. Kendi risklerinizi değerlendirin ve kendinizi güvende tutacak şekilde sürün.

Motosikleti görmediğiniz bir noktaya götürmeyin

İleri bakmak önemlidir; ama edindiğiniz bilgiyi verimli şekilde kullanmak zorundasınız. Bu şekilde , gideceğiniz yeri planlayarak güvenli noktalarda kalabilirsiniz. Eğer şeridinizin sağ tarafının rögar kapaklarıyla dolu olduğunu görüyorsanız, sol viraja hazırlanmak için oraya gidemezsiniz. Eğer karşı yönden gelen araçlar varsa, sağ viraja hazırlanmak için orta çizgide kalamazsınız. Bir kamyonu solladıktan sonra, tekrar şeridinize geçeceğiniz noktayı göremiyorsanız, sollamaya başlamak güvenli değildir. Kendinizi güvende tutmak için plan yapmak şarttır.

Kendini beğenmişlik yapmayın

Kendinize güvenin, ama yetenekleriniz konusunda dürüst olun. Eğer kendinizi geliştirmek istiyorsanız, düzgün bir eğitmen eşliğinde çalışın. Eğer sürüş seviyenizden memnunsanız, standartlarınızı yüksek tuttuğunuzdan emin olun. Motosikletinizi her kullandığınızda konsantrasyon seviyenizi yüksek tutun ve her zaman bir şeyler öğrenmeye hazır olun. Tüm zayıf noktalarınızı belirleyin ve bunları geliştirmek için uğraşın. Örneğin her yağmur yağdığında arabanızı kullanıyorsanız, ıslak havalardaki sürüş kabiliyetinizi geliştiremezsiniz.

Bir B planınız olsun

Yoldaki diğer araçların ne yapacağını anlamaya çalışın ve olabilecek en kötü hareketi yapmalarına hazır olun. Diğer bir deyişle, sizi gördüklerini varsaymayın. Aşırı şüpheci olmanıza gerek yok, ama gerçekten çok dikkatli olun. Eğer bir köpeğin yola fırlaması ya da aracın aniden yola çıkması gibi potansiyel bir tehlike sezdiyseniz, seçeneklerinizi hemen değerlendirin. Böylece en kötüsü olduğunda, kendinizi kurtarmak için elinizden geleni ardınıza koymadan kurtulursunuz.

Keyif alın

Eğlenmiyorsanız motosiklet kullanmanın anlamı yoktur. O yüzden eğlenmeye bakın. Sadece heyecan yaşamış olmak için anlamsız hızlara çıkmayın veya risk almayın: bu yolun sonu deliliktir.( ya da acil servis ). Eğer artık keyif almıyorsanız, kendinize neden diye sorun. Farklı bir motosiklete mi ihtiyacınız var; başınıza daha iyi oturan bir kaska mı; yoksa sadece yeni yollar mı keşfetmeniz gerekiyor? Motosikletinizden keyif almanın farklı yöntemlerini arayın; o zaman yoldan keyif almaya başlarsınız.

Son Söz: Esneklik

Tüm bu kuralların temelinde, her durumu kendi içinde değerlendirme kuralı yatıyor. Bu kurallar harika bir rehber oluşturuyor; fakat çok katı şekilde uygulanırsa, kullanıcıya dar gelebilirler. Bunların sırrı, temsil ettikleri prensipleri anlamakta ve bu prensipleri esnek şekilde uygulamakta yatıyor. Tüm motosiklet sürüş tavsiyeleri içinde temel dengeli ve tüm teknikleri kullanmak yatar, bunu asla unutmayın.

Motosiklet sürüş tavsiyeleri yazısı Motosiklet Sürüş Teknikleri, Acemiler İçin, Püf Noktası, kategorilerinde yayınlanmıştır.

Bana Kaça Patlayacak?

motosiklet başlangıç maliyeti

Motosiklete başlamanın toplam maliyeti

Bir çok kişi motora başlamak için ilk olarak motor fiyatlarına bakarak karar verir. Ne yazık ki motorcu olmak sadece motosiklet almakla olmuyor.

Motosiklet kullanıcısı olmak için üç kaleme para harcayacaksınız:

Motosiklete yapacağınız harcama,
Donanıma (kıyafet, vs) yapacağınız harcama ve,
Eğitime yapacağınız harcama.

Donanım

Kask, mont, pantalon, eldiven ve bot minimum donanımdır.

Bakım araçları (tekerlek şişirme ve tamir spreyi, zincir bakım spreyi gibi araçlar), el feneri, çantalar, park sehpası, vs. gibi masrafları şu an konu dışı tutuyoruz. Fakat yine de minimum donanımdan vazgeçemeyiz.

Bir çok kişi motor kullanmak için kask almayı yeterli bulur. Bu başlangıçta yapılabilecek en büyük hatadır. Motor sürmeyi öğrenirken düşeceğinizi kabul ediniz. Eğer düşmek garanti ise (öyle düşünüyoruz) sadece kask yetrerli korumayı sağlayamaz.

Mutlaka ve mutlaka

  • düşüşte ellerimizi koruyabilmek için eldivene,
  • bedenimizin üst kısmını koruyabilmek için monta,
  • alt kısmını koruyabilmek için pantalona,
  • ve özellikle motorun altında kalacağımız durumda bota (ayakkabıya) ihtiyacımız VARDIR.

İşin güzel kısmı, kask hariç, eldiven, mont, pantalon ve ayakkabının bizlere maliyeti tahmin ettiğinizden azdır ve beş yüz lira civarına çözülebilir niteliktedir (yazının yazıldığı tarihte kabaca 300 € civarında).

motosiklet-donanım

Eğitim

Size ilk olarak kendi yazmış olduğum Motosiklet Acemisinin El Kitabı‘nı,

İkinci olarak da OMM‘nin: Motosiklet Yol Sanatı kitabını öneririm. Bu kitap “sistem” dediğimiz ve iyi motosiklet sürmek için gerekli olan kurallar ve anlayış bütününün el kitabıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse: “tehlikelerden sakınarak sürüş” için bu kitapla başlamalısınız.

Gelelim yukarıda sistem dediğimiz bütünü temel alan eğitim seçeneklerine. Bu konuda şanslıyız ki bir çok seçeneğimiz var. Öncelikle en ucuzu eğitim almış bir arkadaşımızı bularak ondan temel eğitimi almaktır. Yine de bunun tek başına yeterli olmayacağını hatırlatmak isterim.

Bir sonraki aşama ise profesyonel kurumlardır ki bunlar:

  • Honda, Yamaha, BMW gibi markaların eğitim merkezlerindeki eğitimler;
  • OMM gibi kurumların lisans verdiği eğitmenlerdir.
  • ART Moto Akademi, GIS Akademi gibi profesyonel kurumlar

Motosikletiniz yoksa artık okullar da size motosiklet, hatta bazıları kıyafet bile sağlıyor günümüzde. Motosikletlerin okul tarafından verilmesi sizin de takdir edebileceğiniz gibi donanımı ve motoru olmayanlar için bu büyük bir imkandır. Eğitim fiyatına motor ve ekipmanı olmadan eğitim alabilmeyi gerçekten güzel bir imkan olarak değerlendiriyor ve yararlanmanızı tavsiye ediyorum. Bu yüzden iyi araştırın ve her şeyden önce eğitimle başlayın.

Bu arada gerek OMM gerek ART MotoAkademi’nin ücretsiz teori eğitimleri var. Bu eğitimleri Facebook sayfalarından ya da Google araması ile bulabilirsiniz.

Motosiklete başlamanın toplam maliyeti sizin güvenli olacağınız her şeyi içerir. Başlayacak kadar değil, güvenle sürdürecek kadar para ile başlamanızı şiddetle tavsiye ederim.

İlgili Yazılar

Motosiklet kıyafeti ilk alış veriş

Donanımla Korunun, Bilgiyle Kullanın

Motosiklet donanımları bir sürücünün en büyük yardımcısı ve olmazsa olmazıdır. Motosiklet için ilk alış veriş genellikle yanlış yapılır. Bu yazımızda motosiklet kıyafeti alırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini konuşacağız. Her şeyden önce bilmek gerekir ki motor donanımlarında yazlık ve kışlık ayrımı vardır. Bu şu demektir:

1) Yazlık malzemeyle kışın motor kullanamaz, donar;
2) Kışlık malzemeyle yazın motor kullanamaz, pişersiniz.

Dolayısıyla yazlık ve kışlık olmak üzere iki set kıyafetinizin olması gereklidir. Tabii ki bu parasal açıdan biraz zorlayıcı olmakla birlikte işin gideceği yer orasıdır 🙂

kaza hasar oran grafiği

Motosiklet ilk alış veriş için nelere dikkat edeceksiniz?

Ayakkabı

Motosiklet donanımları içinde en çok ihmal edilenidir. Daha koruyucu olması açısından bot tavsiye edilir. Botlar bileklerinizi hatta çizmeler kaval kemiklerinizi de korurlar. Benim duyduğum gördüğüm kadarıyla Daytona kış için en iyi botlardan birisi (tabii ki bir çok markanın çok iyi kışlık botları var).

Eldiven

Birinci vazifesi düştüğünüzde elinizi korumak ise de, ikinci görevi ellerinizi dış hava şartlarından yalıtmaktır. Bu yalıtma ne kadar önemlidir diye soruyorsanız bilin ki kışın beş dakika içerisinde ellerinizi kullanamayacak duruma gelirsiniz.

Mont / Ceket / Kaban

  • Büyük mont almayınız. Tüm motor donanımları gibi montlar da tam üzerinize göre olmalıdır. Bunun sebebi üzerinize tam oturması ve düştüğünüzde korumaların doğru yerlerde kalmasını sağlamaktır. Bol bir montla düştüğünüzde korumalar sağa sola kayacakları için doğru yerlerde kalamaz ve işe yaramazlar.
  • Kış için en iyisi kabandır. Yani mont gibi belinizde kalmayan kalçalarınıza kadar inen ceketten bahsediyoruz. Uzun olmaları belinizi ve böbreklerinizi korumada daha iyi sonuçlar verecektir.

Gerek mont gerek kabanlarda kol ve bel bölümünde ayarlanabilir gergiler bulacaksınız. Bunları  sizi rahatsız etmeyecek kadar sıkı konuma getirin. Bol durmalarının size bir faydası olmayacaktır. Orada bulunmalarının sebebi sıkılmalarıdır, bol durmaları değil.

Doğru motosiklet kaskı nasıl seçilir?

motosiklet kask beden

Düşmeden de koruyan en önemli parça. Yüz km./saat ile giderken yüzünüze çarpacak arı sizi motordan düşürecek tepkiyi doğurur. O sebeple motora asla kasksız binilmez.

Doğru kask ölçüsü zor bulunur. Bu sebeple internetten almak yerine gidip deneyebileceğiniz bir yer bulsanız daha iyi olur.

Yine de işinizi kolaylaştıracak bir kaç tavsiyemiz var. Kaskların ölçüleri santimetre cinsindendir. Bir mezura ile kafanızın ölçüsünü alın. Kafanızın en geniş noktası neresiyse, ki burası kulaklarınızın hemen üstüdür, orayı ölçün. İşte bu kask ölçünüzdür.

Kaskın kafanıza tam oturması, kafanızı sağa sola çevirdiğinizde oynamaması, gezmemesi gerekir.  Bir elinizi arkasına bir elinizi de çenenizin altına koyarak kaskı kafanızdayken çevirmeye çalışın. Dönmemesi gerekir. Dönüyorsa büyüktür. Hemen bir ufağını deneyin.

Kapalı kask en güvenli kask türüdür.

Boyut olarak iyi bir kask ilk giyişte biraz baskı uygulamalıdır kafanıza. Çünkü içindeki süngerler henüz ezilmemiştir. Giydikçe yanaklarınızın ve şakaklarınızın üzerindeki süngerler biraz ezilecek ve tam oturacaktır.

Bir not: Kask tam kapalı kasktır (full face denen tür). Açılabilen, çene kısmı açık kasklar tam koruma sağlamazlar, sağlayamazlar. Açılabilir alayım, kaparım dersenzi biliniz ki yazın trafikte onu açık kullanacaksınız. Kapalı kaskla başlayın ve böylelikle kapalı kask normaliniz olsun. Yazın falan sinir eder ama kapalı kask kadar iyi koruma sağlayan başka bir kask türü daha yoktur.

Bilgi: Ölümlü kazaların çok büyük çoğunluğunda ölümcül darbe ÇENEDEN alınmaktadır. Bu sebeple en koruyucu kask tam kapalı (full face) kasktır.

İlave: Kaskı ikinci el almak çok doğru değildir. Zira kask bir kere bile düşse koruma gücünün önemli bir kısmını yitirir. Bu nedenle kaskınızı mümkünse sıfır alınız.

Ek yazı: Kask Elde Yürürken

Tulum

Kolaylık kralıdırlar. İstediğinizi giyer ve üzerine tulumu geçirirsiniz. Korumalar tulumun üzerindedir, böylelikle hem güvenli hem de indiğiniz anda istediğiniz kıyafetle olma şansına erişmiş olursunuz.

Kış için mükemmeldirler, fakat yazın biraz zorluk çıkarırlar.

Peki Bunları Nereden Bulacağız?

Bu donanımları almak için bir çok seçeneğiniz mevcut.

Bir çok dükkan, web sitesi, hatta GittiGidiyor gibi siteler üzerinden bir çok bireysel satıcı ile bile ulaşabilirsiniz korunma donanımlarına. Bununla beraber ben ve çevrem Motomax adlı siteden veya doğrudan Motomax İzmir’den alışveriş yapıyoruz. Aklınıza neden adres, marka, kişi veriyorsunuz sorusu gelebilir. Zira bildiğim ve gördüğüm bu, Motomax en ucuz satıcı. Yine de internette araştırma yapmak, yorumları okumak her zaman faydalı olacaktır.

Bir diğer tavsiye ise ebay gibi Avrupa sitelerinden ikinci el malzeme almaktır. Bu seçenek özellikle Avrupa’ya gidip gelen, tanıdığı olan kişiler için çok mantıklıdır. Avrupa’da iyi durumda ikinci el malzemeler hayli düşük fiyatlara satılıyor; doğrudan kullanıcıdan almak gibi bir seçenek her zaman daha avantajlı ne de olsa.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

SIPDE Hadisesi

SIPDE kapak

Motosiklet sürüş tekniği, sistem dediğimiz zaman: SIPDE ya da TATKU tekniği ile sürüyoruz demektir.

SIPDE tekniği, araba kullanmaktan farklı olarak motosiklet kullanıcısının bir radar gibi çevresini ve yol şartlarını her an tarayarak olası tehlikeleri daha ortaya çıkmadan fark etmek, tanımlamak, önceden hazır olarak kazayı savuşturmayı veya kaçınılmaz durumlarda olası en az hasarı almayı amaçlar.

Motosiklet Sürüş Tekniği, Sistem Ne Demek?

S.I.P.D.E. bir kısaltmadır ve ingizlicedir. Türkçe ifade etmek gerekirse SIPDE:

  • Tara,
  • Tanımla,
  • Öngör (tahminde bulun),
  • Hazırlan,
  • Karar Ver ve son olarak,
  • Uygula olarak açıklanabilir.

Şimdi bu adımları örnekleme yoluyla açıklayalım.

motosiklet sürüş tekniği sistem

SCAN: T a r a

Yola çıkıldığı andan itibaren yolu ve çevresindeki her unsuru devamlı surette taramayı ve farkında olmayı içeren adım.

IDENTIFY: T a n ı m l a

Algıladığımız her parçayı sınıflandırmayı (bu önemli, şu önemsiz) ve işe yarar bilgileri kullanılmak üzere ayırmayı sağlayan adım (park etmiş duran araç önemsiz / karşıdan karşıya kırmızıda geçip yolumu kesen yaya önemli gibi).

PREDICT: Ö n g ö r ü d e   B u l u n

Önemli bileşenle ilgili olasılıkların gözden geçirilmesi ve  tehlikeyi /riski tanımlamayı içeren adım. (kırmızıda geçip yolumu kesen yayaya ulaşmadan durabilirim / oraya kadar durmak için zamanım yok korna çalarak uyarayım gibi)

DECIDE: Ka r a r    V e r

(kırmızıda geçip yolumu kesen yayaya ulaşmadan durayım mı? / oraya kadar durmak için zamanım yok korna çalarak mı uyarayım?)

EXECUTE: U y g u l a / H a y a t a G e ç i r

Verilen kararın uygulanması.

SIPDE tekniğini kullanarak trafikte ilerlediğimizi varsayarsak, ve önümüzde bir araba var ise, yapmamız gerekenler:

  • Önümüze değil İLERİYE bakmayı, (arabaya değil, geleceğe, yani yolun ilerisine bak)
  • gözlerimizin devamlı olarak çevremizi taramasını, görmek için değil etrafımıza bakmak için kullanılmasını, (kenardaki kıza baka kalma, gözlerini sabitleme)
  • çevremizdeki her şeyi tek tek tanımlamayı ama büyük resmi görmeyi (tüm çevremizi bir bütün olarak görmeyi), arabanın arkasına değil çevresine de bakmayı,
  • diğerlerinin bizi görmesini sağlamayı (korna çalarak, far yakarak, devir çevirip motoru bağırtmayı)
  • ve kutulanmamayı içerir (kutulanma ayrıca şurada anlatılmaktadır).

Bu yazı Sürüş Teknikleri Kategorisinde yayınlanmıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayın.

Konuyla ilgili olarak: TATKU