2018 Süper Motosiklet Testi Kawasaki ZX-10R SE

2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 6. Kısmıdır, İlk Kısım için buraya tıklayınız

1000 cc test-2018 Hepiciği

KAWASAKI ZX-10R SE

Kawasaki ZX-10R SE

Yeni bir motosiklet modelini ilk kez gördüğünüzde, sadece görünüşüne bakarak, sürüşüne dair fikir sahibi olursunuz. ZX-10R söz konusu olduğunda bu fikir: “Bu aletin şakası yok!” şeklinde hayat buluyor… Mat siyah, yeşil dokunuşlar, çerçevenin (şasinin) görünüşü ve tabii ki WSBK’deki (Dünya Süper Motosiklet Şampiyonası) seri haldeki şampiyonluklar.

Kawasaki ZX-10R SEThe impression continues when you start her up. There’s a harsh rasp from the optional Akrapovic end can on this bike, the bright lights on the bar-type tacho flash away, and I was actually a teeny bit on edge when I took her out for a quick blatt round my local suburban test route.

ZX-10R gezinti için yapılmış bir alet değil, iyice spor ayarlı motoru, hayli uzun birinci vitesinden karakteri belli oluyor. Bunun sonucunda devri düşük vitesi de yüksek tutarsan bu Kawa’nın korkutucu bir yanı olmadığını hemen görüyorsun.. Vites yönetimi (quickshifter) yukarıya da aşağıya da iyi iş çıkartıyor, elektronik sönümleme şiir gibi çalışıyor (Yol, Pist ve Elle Kontrol seçenekleri var), Oturuş çok iyi olmasa da olmak istemeyeceğiniz bir yer değil 🙂

Kawasaki ZX-10R SE

Ama gaza biraz dokundunuz mu… Ninja birden deliriyor. BMW, RSV4 ve GSX-R’da da aynı 180 beygirden var ama gücün zirve yapış şekli çok daha saldırgan hissettiriyor. 1. 2. ve üçüncü viteslerde yüksek devirlere çıktım ve beni neredeyse şoka uğrattı; çok çok güçlü hissettiriyor… Çekiş ve teker dikme yönetimi bir miktar nizam getirse de muhteşem bir hızlanma ve ivme duygusu her anında tokat gibi çarpıyor insanın suratına ve 1000’liklerin özel tarafını da ortaya seriyor: litrelik spor motosikletler dünyadaki başka hiçbir şeye benzemiyorlar.

Kawasaki ZX-10R SE

Donington’da ZX-10R tabii ki kendini daha da evinde hissediyor 🙂 Bridgestone RS10 lastikler yeterince iyi ama sanıyorum ki farkı yaratan dövme alüminyum hafif jantlar. Yönlendirme daha hafif ve keskin eski Ninja’lara göre. 330 mm.’lik Brembo frenler ise son derece iyi ve hisli. Bu özellikler çekiş yönetimi ile birleşince altınızda bir güvenlik ağı varmış gibi hissedebilirsiniz.

Kawasaki ZX-10R SE

Ama yine de Kawa testimizdeki en iyi motosikletlerden değil. not perfect though. Günümüz standartlarında artık hayli ufak kalan tek renkli gösterge panosu ve ayar yapmak için kullanılan kontroller rakiplerine göre hayli yetersiz kalıyor. Yamaha R1M ve Panigale V4S’deki kolay ayarlarının öne çıktığı bir alanda Kawa gereksiz yere geriye düşüyor. Yazık olmuş çünkü Showa marka elektronik sönümleyici çok iyi iş çıkarıyor ve sistemindeki algılayıcılar artı solenoid özelliği ile çok daha iyi çalışabileceğini düşünüyorsunuz: ama o ayarlara erişim şansınız yok…

Kawasaki ZX-10R SE

Ama hakkını da yemeyelim, biraz uğraştıktan sonra doğru ayarları bulunca,  tıpkı R1’de olduğu gibi, geriye tek şey kalıyor: bir süre sürdükten sonra arkadaş olabiliriz. Testteki diğer yeni nesil motosikletlerle temel farkı da bu, sadece teknoloji olarak değil anlayış olarak da eski bir anlayışın çocuğu; öyle tepesine çıkıp kırbaçlamak yok! Önce ona saygı duymalı, öğrenmek için çaba göstermeli birlikte zaman harcamalısınız; ancak ondan sonra size teslim olup kabiliyetlerini gösteriyor…

Temelleri çok sağlam: muhteşem ve büyük motor, eşssiz dedirtecek kadar iyi Showa kalitesi, dövülmüş alüminyum hafif tekerler ve çok çok iyi M50 fren ısırganları (kaliper). Eğer uğraşır ve sınırlı imkanlara rağmen doğru ayarı bulursanız ödülünüzü alacağınız kesin.

Kawasaki ZX-10R SE

Diğer Görüşler

“Ruthlessly efficient on track with the joint best QS and blipper set-up with the BMW. Peaky but incredibly fast-to-spin-up motor really showed itself out of Coppice. Suspension very good if a little firm (though time in custom set-up would doubtless sort that) and lots of feel — though I’d prefer it on Pirelli rubber, more grip and more progressive when they let go. The Bridgestones seemed to have decent grip just lacked feel. Electronics work really well on this bike, especially the TC where you can still slide the bike on corner exit, it just won’t let you get beyond the point where most non-GP riders would get in the shit!”

Rob Hoyles:

“Çok iyi makine ama benim için fazla saldırgan. Sokakta sürmek isteyenlere göre değil de pist delilerine uygun gibi daha çok. Motor fazla hızlı devirleniyor ama çok iyi bir pist silahı ve elektronik sönümleme çok etkileyici. Bu adamların yarış dünyasında başa güreşiyor olmaları boşuna değil.”

Chris Moss
Kawasaki ZX-10R SE

2018 Süper Motosiklet Testi (5) – HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP

1000 cc test-2018 Fireblade pist dönüş yatış

2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 5. Kısmıdır, İlk yazı için buraya tıklayınız

Bire bir çeviri değildir, kısaltarak, ana fikri koruyarak çevirdim; iyi okumalar 🙂

1000 cc test-2018 Hepiciği

HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP

2018 motosiklet testi Honda CBR1000 RR ile devam ediyor. Honda kendi kendine takılıyor gibi, neden mi? Cevabı aşağıdaki paragrafta.

HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP - Pist Yan

Bu öyle bir test ki SP, Spor Üretim demek evet ama Honda Fireblade ön taraftaki Öhlins, Brembo ve HRC (Honda Racing) özel renklerine rağmen gruptaki EN AZ ÇARPICI üye idi. R1M, Panigale, RSV4 RF ve somn olarak ZX-10R SE ile çarğışan Blade 174 beygir gücüyle de geride kalıyordu; bakalım sonuç ne?

1000 cc test-2018 Fireblade

İyi bildiğim bir model. Tanıtımımnda sürmüş olmanın haricinde, geçen ya kısa sayılmayacak bir süre sürdüm Blade’i (“bleyd” diye okunuyor, büyük bıçak, kılıç anlamı var). Öhlins ayarları otomatik “yarı-etkin” yol ya da pist seçenekleriyle geliyor; başka seçenekler de var tabii ki ama bu iki mod ana seçenekler. Sürüş modları Panigale ya da R1 kadar kolay anlaşılır değil ama yine de istediğiniz ayarı yapmakta zorlanmıyorsunuz.

1000 cc test-2018 Fireblade Pist Viraj

Koltuk, testteki tüm motosikletlerde olduğu gibi, biraz geride ama teker döner dönmez çok doğal şekilde bütünleşiyorsunuz Fireblade ile. Klavye kahramanları ve tek anladıkları beygir olanlar aşağılıyor olabilir ama gazı biraz açınca nasıl ileri atıldığını görüyorsunuz. Panigale’nin cinnete yakın çılgınlığı ya da ZX-10R’ın patlayarak gelen gücü yok ve bu sayede bu Honda Fireblade’i “sert sürmek, sınırlarına ulaşmak çok daha kolay.

HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP sol yan

Bu kolaylık hem yol hem de pist ayarlarında geçerli. Sürücülerimizden Laura pistin acemisi idi ve ilk sürüşünü Honda il yapmasını istedik. Zira Honda sürülebilecek en güvenli ve “emin” motosiklet idi… Klasik Honda güveni.

Pirelli’ler pistte mükemmel iş çıkarıyorlar ve Brembo frenler, Öhlins sönümleme ve elektronik destek-yönetimler sayesinde Honda gerçekten iyi ve hızlı hissettiriyor, ki bunu da Donington gibi ünlü bir pistte yapıyor.

Sonraki gün trafiğe çıktığımızda Blade yine sürücüsünü etkilemeyi biliyor. Beklediğinizden rahat ve Öhlins’lere biraz ayar çekerseniz sırtınız ağrımadan uzun rotalar yapabilirsiniz. Kısacası SP ama yolda da rahat ve kendinden emin, hatta konforlu. .

Sadece 16 litre benzin alan depo biraz ufak evet ama çok da dert değil. Gerçi yakıt göstergesi ya da menzil göstergesi yok ama “kullanılan litre” gibi bir uyarı sayesinde kalan benzini takip ediyorsunuz bir şekilde.

Ayrıca gerçekten çok güzel görünüyor; her gördüğünüzde gülümsetecek kadar şık.

1000 cc test-2018 Fireblade SP yol yatış

Diğer Görüşler

“Sürmeye çok da istekli değildim açıkçası. Ama sürünce “Vayy be!” dedirtti… Yıllar önce Süper-Stok seride buna benzer bir şeyle yarışmıştım. 2009 yılında ise kendi topladığım Blade ile kıyaslayınca bu Fireblade Honda yüz yıl ötede görünüyor ve hissettiriyor… Gani gani gücü var ve her konuda becerikli, bu arada sesi de çok güzel. Honda hava kutusunu bile sesin her devirde güzel çıkacağı şekilde ayarlamış. Honda bu işi biliyor…

Rob Hoyles

“Fazlasıyla Honda; nasıl sürmek istiyorsan uyumlu, alışması ve güven sağlaması çok kolay. Friendly, with the most accessible performance of all, even though there’s a lot of it. Pretty comfy, works well whatever the pace, and I enjoyed riding it on the road. I did a couple of 100 mile runs on it and apart from the seat being a bit firm it’s fine. Güzel de görünüyor, renkleri ve kasası şık.”

Chris Moss

2018 Süper Motosiklet Testi (4) – DUCATI PANIGALE V4S

1000 cc test-2018 Panigale

2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 4. Kısmıdır, ilk yazı için buraya tıklayınız

1000 cc test-2018 Hepiciği

DUCATI PANIGALE V4S

Ducati Panigale V4S

İŞTE BU ALET İÇİN BURADAYIZ. V4S değerlendirdiğimiz motosikletler arasında en yenisi (2018). Diğer yandan da tüm iyilere karşı neler yapabileceğini görmek istedik.

Bazı yönlerden, eşi yok Panigale’nin. Diğer tüm rakipler 999 cc. ya da daha altındaki hacimlere sahip olsalar da Panigale V4S tam 1,103 cc. hava-yakıt alıyor içine. “Bize büyük ciğerler lazım.” demişler ve büyütmüşler işi. Bu açıdan bakıldığında adil bir karşılaşma değil ama biz yine de 1000’lik sınıfa dahil ettik. Bu arada Ducati bu aracın hacmini katalog ya da tanıtımlara yazmamış, bu da ilginç…

Nasıl Bir Alet?

Panigale V4S

V4S’i tanıtıldığı zaman Valensiya’da sürmüştüm. Donington Park’a gelirken zaten bildiğim bir aletti yani. V4S sürmek bir çok farklı duyguya yol açıyor tabii ki. Renkli gösterge grubundan ayarlarını yapmak, çekiş, güç, sönümleme, stil gibi inanılmaz ayrıntılı ayarların hepsini renkli ekrandan yapabiliyorsunuz, ama hala düğmelerle, dokunmatik yok. Görünüşü ise hiç bir şeye benzemiyor; herkes devamlı bakıyor ve sanki mıknatısa giden demir gibi yanınıza geliyor; devamlı…

Sürüş

Ducati Panigale V4S

Tepesine çık, pit bölgesini terk et, birden kendini bir rüyanın içinde buluyorsun. Vizörünüzden görünen ön taraftaki parçaların kalitesi bile çarpıcı, yüksek süratlerde bile inanılmaz rahat oluşu çok baştan çıkarıcı. Frenler taş gibi, elektronik sönümleme sanki sihirli halıda gibi pürüzsüz ve Pirelli lastikler yolu resmen ısırıyor, öyle bir tutunma…

En etkileyici tarafı motor gücü. Dinanometreye çıkardığımız Big CC Racing bunu şöyle ifade etti: “Bu güne kadar test ettiğimiz en güçlü normal emişli motor (turbo ya da kompresör gibi aşırı yükleme yapan motorlar hariç). Bu Hayabusa’lardan, gücü arttırılmış spor motosikletlerden hatta ZZR1400S’den bile güçlü demek… Evet, bu Ducati, ZZR1400’den 7 beygir daha güçlü dinamoya göre! Bu gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir güç seviyesi.

Ducati Panigale V4S

1400’lükleri bile geçen bu güç lokomotif gibi öküz gibi güçlü, çarpıyor insanı. Donington gibi uzun düzlükleri olan bir pistte bile devamlı ama devamlı hızlanıyorsunuz. Mantıksız hızlarda kolayca sürerken kontrol sizde, bunu hissediyorsunuz, geri besleme var ama elektronik destekler devamlı çalıştığını da anlıyorsunuz; yine de çok pürüzsüz şekilde sanki yıkım ekibi gibi bir ses ve çekişle her viraja saldırıyor Panigale. Elektronikler olmasa nasıl bir motosiklet olurdu Allah bilir. Euro4 uyumlu, trafiğe-yola çıkma izni olan için inanılmaz bir başarı.

Ducati Panigale V4S

Diğer Görüşler

“Oha be! Çekiş kontrolü açmadan önce bir süre sürdüm. Bu da bana 200 beygir kamyon yükü torkun pistte ne yaptığına dair bir izlenimim oldu… Hızlı dönüşlerde hala kontrollü ama torkun ölümcül fazlalığı kolayca lastiğin tutuşunu yeniyor; bu da dar dönüşlerin çıkışında sorun yaratabiliyor. Aşırı tork alışılanın aksine sağa ya da sola kayma yerine patinaj-tutuş-patinaj şeklinde etki ediyor. İskelet o kadar olağanüstü ki ön tekere yüklendikçe yüklenebiliyorsunuz; neredeyse sınırı yokmuş gibi hissettiriyor ön taraf.

Elektronik destekler açık iken: İ-na-nıl-maz! Çekiş kontrolü en alt seviyeye çekince dönüş bitiminde çok güç ve hız biriktiriyorsunuz, tam yarış makinesi işte. Ölümcül seviyedeki hızlanma o kadar büyüleyici ki aşık olmamak mümkün değil. İnanılmaz nbir motosiklet ama üstad seviyesindeki sürücüler için…”

Rob Hoyles

“Ne! Motosiklet! Ama! Worthy of all the hype and more. Çıtayı -hem de çok yükseğe- koyup da yükselten bir motosiklet. Güç, keskinlik, gösteriş, albeni gibi kavramların hepsine fazlasıyla sahip ve çok canlı yapısına rapmen uyumlu; duyguları harekete geçiren ve bağımlılık yaratan bir motosiklet. Aynı zamanda bunları bilmeyen kişilerde bile sadece görünüşüyle ıslık çaldıran etkisi var… Üzerine oturur oturmaz beni teslim aldı. Zirvede, olay budur.

Chris Moss
Ducati Panigale V4S

2018 Süper Motosiklet Testi (3) – BMW S1000RR SPORT

2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 3. Kısmıdır, ilk yazı için buraya tıklayınız

1000 cc test-2018 Hepiciği

BMW S1000RR SPORT

BMW S1000RR

S1000RR BMW’nin yıllardır süren sıkı çalışmasıyla bu sınıfın abilerinden birisi haline geldi. Sekiz yaşındaki RR şimdilerde 1000 cc. sınıfının en ağır toplarından ve eskiden sadece Japonlara ait olan bir etiketi var: üst sınıf sportifliği kolay kullanımla sunan, aynı zamanda sınıfının lideri de olabilecek bir makine.

BMW S1000RR

Zaten muhteşemdi ama testteki en ucuz motosiklet olması da şaşırtıcı… Bu RR versiyonu elektronik destekleri, spor aksesuarları da hesaba katacak olursanız en ucuz, yoksa GSX-R1000 daha ucuz ama o da fazla baz versiyon. 180 beygiri ve yıllar geçtikten sonra bile hala çok güzel görünmesiyle herkes için ciddi bir rakip.

Yaklaşık bir ay kadar önce Almeria’da S1000RR HP4 ile hayli uzun zaman geçirdim. Yani Donington’a gittiğimde kafamda hala canlı bir BMW tanışıklığı vardı. Çok güzel, güçlü bir motoru, kolayca ayarlanabilen elektronik sürüş desteği seçenekleri, canlı ve keyifli sürüşü ile kontağı çevirdiğiniz iki an arasında hep size yardımcı olmak için hazır. Ve frenleri… En başta bunu söylerim: S1000RR’ın frenleri muazzam ve o ilk baştaki ısırışını çok seviyorum. Metzeler Racetec RR lastikler bu testte sadece BMW tarafından tercih edilmiş. Diğer modellerde (Blade, RSV4 ve V4S) Supercorsa SP’ler ve Japonlarda da Bridgestone RS10s mutabakatı var. Metzeler’ler testteki Pirelli’ler kadar iyi, Bridgestone’lardan da bir ufak tık daha önde.

BMW S1000RR

Sonuç itibarı ile S1000RR yarış pistine çıkmak için iyi bir seçim, hem de dertsiz tasasız şekilde. Güç aktarımı çok başarılı ve hakim olunabilir şekilde ve bolca (hatta tonla) alt devir gücü de mevcut ki üstler gerçek bir çılgınlık şeklinde güçlü. Yönlendirme hafif güçle hallediliyor ve bolca geri bildirim var (özellikle ön taraf bu konuda çok başarılı); bunların sonucunda da Donington gibi hızlı bir pistte virajlara saldırmak çok keyifli hale geliyor.

Pisti Bırak, Yolda Nasıl?

Pistin dışında daha bile eğlenceli olduğunu söyleyebilirim, özellikle güçlü motor ve elektronik zımbırtıların başarısı sayesinde yolda da çok keyifli bir sürüşü var BMW’nin. 2010 yılında BMW bombayı patlatıp S100RR’ı ilk kez tanıttığında gazetecinin birisi ısıtmalı elcikle mi geleceğini sormuştu. “Hayır hatta bir kez daha hayır, bu bir süper-motosiklet, bütün amacı saf sportif sürüş, tabii ki öyle şeylere bu motosiklette yer yok, dümbükler!” türünde bir hava vardı o sorudan sonra salonda. Çünkü BMW her zamanki garip, sportif olmayan, gezi BMW’lerinden birisi olmadığına ikna etmeye çalışıyordu bizi.

BMW S1000RR

Tabii ki zamanla hepimiz RR’ın sportifliğine aşık olduk ve ancak ondan sonra BMW ısıtmalı elcikleri aksesuarlar listesine ekledi. Kullandığımız S1000RR’da cruise control’ün yanında elcik ısıtma düğmesi de vardı. Bu da gösteriyor ki pist silahı kadar keskin RR aynı zamanda bir o kadar da yol makinesi…

Diğer Görüşler

“Çok da ciddiye almadığım sağduyuma göre almam gereken makine. Sekiz yıl boyunca yapılan tüm iyileştirme çabasını her an, her ayrıntıda gösteren mükemmele yakın motosiklet. Uzun boylular için bile uygun yapısı bir artı ve her şey o kadar oturmuş ki sürmeye başlar başlamaz hemen alışıyorsunuz. Motor fazlasıyla ciğerli ve ZX-10R gibi patlamalar yok, daha dengeli ve daha güzel bir devirlenmesi, güç üretimi var. Frenler daha da geliştirilmiş, ısınınca daha da iyi çalışıyorlar.

“Her sorunu çözülmüş bir süper-motosiklet. Sınırlarına bu kadar kolay ulaşabildiğiniz bir motosiklet enderdir, bu açıdan Fireblade (Honda) gibi ama daha karakterli ve daha saldırgan. Motoru beklendiğinden gürültücü ama güzel bir sesi var, çok iyi frenleri, çok iyi yönlendirmesi, çok iyi sönümlemesi ile birlikte hem de. Piyasada hakkıyla elde ettiği bir imajı var ve neden sevildiğini sürmeye başlar başlamaz fark ediyorsunuz.

Rob HoylesChris Moss
BMW S1000RR

2018 model 1000 cc. yarış motosikletleri testi (1/8)

Yarış motosikletleri testi yazısı bire bir çeviri değildir, kısaltarak, ana fikri koruyarak çevirdim; iyi okumalar 🙂
Yine de hayli uzun bir metin olduğu için bölerek yayınlıyorum. Bu seriyi her motosiklet modeli için ayrı olacak şekilde paylaşacağım.

2018 Yarış motosikletleri testi

Bakalım en hızlı, en gözde motosikletlerin sürüşü, huyu suyu nasılmış?


İnsan en iyi şeylere bile zamanla alışan ve sıkılan varlık? Şimdi oturmuş bunu düşünüyorum zira şimdiye kadar ki en mükemmel testlerimden birisini yaptım ve sorumun cevabından emin değilim.

İki gün sürdü, yedi motosiklet, bin üç yüz beygir, yüz binlerce lira fiyat etiketiyle alabileceğimiz en manyak aletleri sürdük, işte değerlendirmeler!

1000 cc test-2018 Hepiciği

Suzuki GSX-R1000R, Yamaha R1M, Honda Fireblade SP ve Kawasaki ZX-10R SE’den BMW’nin S1000RR’si, Aprilia RSV4 RF ve Ducati Panigale V4S’e kadar dahil ettiğimize göre, geniş bir yelpazemiz oldu diyebiliriz. Donington’un efsanevi MotoGP pistinde bir gün, artı dinanometre (güç ve daha bir çok değişkeni ölçen alet) pistleri ile birlikte İngiltere’deki en iyi sürüş yollarından bazılarında bir gün daha, teknik incelemeler, testin uzmanlarından; ulusal seviyedeki yarışçılara uzanan bir değerlendirme ekibi; hiç fena değil…

1000 cc test-2018 Aprilia 02

Spor motosikletler eskiden olduğu gibi gözde değil, bir çok sürücü macera (enduro) ve çıplak motosikletlere geçti. Ancak üreticiler süper spor sınıfından hiç vazgeçmediler, 1000 cc. hacminde süper spor modeller üretilmeye devam ediyor.

Yarış serilerinin (WSBK, BSB ve benzerleri) önemi, markanın teknoloji itibarını cilalamak için yıldız ürünlere duyulan ihtiyaç, Suzuki’den Ducati’ye kadar herkesin hala sağlam, iyi bir süper spor motosiklet modeli üretmesine sebep oluyor. Ve teknolojide, özellikle elektronikteki son gelişmeler, bu modellere iki büyük destek verdi:

Elektronik süspansiyon, vites değiştiriciler (quick shifter), çekiş yönetimi, hatta ABS bile dönüşlerde kullanılabiliyor artık…

Yazılımlar da gelişti ve büyük ekranları da görmeye başladık motosikletlerde bu günlerde. Dokunarak ayarların hepsini kolayca yapabiliyoruz artık. Hepsi birleşince eskinin o “deli” süper spor modellerini çok daha korkusuzca kullanabiliyoruz. Güç arttı ama eskiye göre çok daha “efendi” ve heyecanlı bu sınıf.

Elektronik, tasarımcılara çok daha geniş bir yönetim ve kontrol imkanı sundu. Artık güç ve “kullanılabilirlik” çok çok daha kolay şekilde elimizin altında.

Bunun sebebi artık hem tasarım hem de üretim süreçlerine doğrudan etki eden hesap ve üretim ilerlemeleri. Eskiye göre çok daha hesaplı, hassas ve kabiliyetli parçalar ve araçlar üretebiliyor insanlık.

1000 cc test-2018 Aprilia Incidentals 1000 test 23-24 July 2018 001_web

Eskiden güçlü makine sorumluluk ve ciddiyet isterdi, hata affı yoktu. Yeni motosikletlerde her şey çok çok daha kolay…

Şimdi gazı fazla açsak dahi güç çok daha “efendi” şekilde geliyor. Motosiklet bir bütün olarak çok daha üst seviyede mekanik kabiliyetlere sahip (denge, tutunma, yığılma, iskeletteki (çerçeve-şasideki) gelişmeler sonucunda yanal-dikey kuvvetlerin yönetimi gibi).

Artık (bırakın pisti) yolda bile motosikletlerimizin gücünü çok daha rahat ve güvenli şekilde kullanabiliyoruz.

Geri kalan her şeyde de böyle bu, mesela lastikler. Günümüzün yol lastikleri, eskinin WSB yarışlarındaki lastikler kadar iyi tutuş sunuyor… Brembo neredeyse standart hale geldi ki Brembo, yarış dünyasının markasıdır normalde. Sönümleme (süspansiyon) bileşkeleri (sistemleri) ise -hele elektronik- olanlar ABS ile birleşip inanılmaz frenlemeyi kolayca yapmamızı sağlıyor. İskeletler hem daha güçlü, hem daha hafif, hem de her tür sürüşe uygun…

1000 cc test 2018, ekip

Londra’dan çıkıp litrelik motosikletleri gerçekten sürmeye başladığımızda biraz gergin olduğumu itiraf etmem gerek. Bu aletler en sonunda istediğimiz performanslı seviyelere gelmişler miydi? Rahatça performans sürüş yapabilecek miydik?

1000 cc test-2018

Süper motosikletleri asfaltın düzgün olduğu yerde sürebilirsiniz evet. Bununla birlikte spor bir modeli denemek için doğru adres pist olacaktır. Ama yarış pistine çıkacaksanız da iddialı bir yarış pisti olmasını tercih edersiniz tabiidir ki. Pist olarak Donington tercih edilmiş. Test için “Focused Events” adındaki yarışlarda başa güreşen kişileri çağırdık. Donington Park efsanevi bir pist ve MotoGP sınıfında ve UK WSBK için de ev sahibi…. Yani hem motoru hem de iskeletin ciğerini sökmek için doğru adres 🙂

Süren ve değerlendirenler kimler?

Alan Dowds
Yaklaşık 20 yıldır bu motosikletlere binen ve bu motosikletler hakkında yazan mütevazı yazarınız. Tehlikeli bir wheelie’yi sever, sıcak için hiç tasarlanmamıştır.
Chris Moss
Efsanevi kuzeyli, 1990’ların başından beri superbike’ları çarpıyor ve bunca yıldan sonra hala çılgın. Düzenli olarak pahalı alkolle beslenirse yüksek sıcaklıklarda iyi.
Rob Hoyles
Eski ulusal Superstock yarışçısı ve deneme motosikletinde de oldukça becerikli. Güneşli güneyden, bu yüzden sıcakta büyür.
Dave Smith
Bir başka eski ulusal superstock yarışçısı ve her motosiklette oldukça becerikli. Kışları hiç sıcak olmayan snowboard yaparak geçiriyor.

Laura Thomson
Laura litre motosikletlere daha genç bir bakış açısı getiriyor – tüm bu motosikletlere binmiş 23 yaşında pek fazla kişi yok… Bir kızıl saçlı için sıcakta iyi gidiyor.
1000 cc test-2018

Sürüşün büyük kısmını yolda yapıyoruz, bu yüzden normal asfaltta da deneme yaptık. Bu da çukur, kasis, her türlü viraj ve yer yer bozuk zeminde de sürüş yapma şansı verdi.

Kimler yarış motosikletleri testi katılımcısı?

YAMAHA YZF-R1M

Yamaha R1M

2018 Süper Motosiklet Testi (2) – APRILIA RSV4 RF

2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 2. Kısmıdır, İlk yazı için buraya tıklayınız

1000 cc test-2018 Hepiciği

RR olarak bilinen 1000 cc. süper motosiklet 2018 testi Aprilia RSV4 RF ile devam ediyor. Bakalım Aprilia nasılmış?

APRILIA RSV4 RF

1000 cc test-2018 Aprilia 06

Alfabetik sıralamaya koyduğumuz için Aprilia başta yer aldı. Fakat şu da bir gerçek ki 2009’da çıktığından beri RSV4 zaten başa güreşiyor. Roma’daki tanıtımda bulunmuştum ve Mille’den sonra RSV gerçekten büyük bir adımdı. Şimdi ise olgunlaşmış halini test ediyoruz…

Aprilia devasa Piaggio Grup parçası olsa da, rakipleriyle kıyaslandığında hayli ufak bir marka. Ducati bile -butik bir marka olmasına rağmen- model çeşitliliği ya da bayii-servis ağı olarak Aprilia’dan bir üst ligde. Honda falan gibi büyük bir marka ile kıyaslamak ise mümkün bile değil.

Görünüşü Cezbedici

Dolayısıyla zorunlu baskı var mühendislerin üzerinde. Ve onlar bu sayede RSV4 gibi inanılmaz bir motosiklet yapmışlar… Deneme sürüşlerinden evvel, önce RSV4’ü şehir içinde kullandım. Lastiklerini yenilemek için bir gün evvel teslim aldım çünkü. Söylemeliyim ki insanı özel hissettirmeyi başaran bir model RSV4. Uzaktan bakınca bile açılı kabuğu (grenaj), çarpıcı boyası ve yarış seviyesindeki elmas gibi görünen çerçevesiyle sıradışı duruyor. Lamborghini ya da Koenigsegg gibi. Hatta Aprilia markasının içinde bile görünüşü çok farklı. Bu zaman zaman rahatsız edici bile olabiliyor. Kırmızı ışıkta dururken, bir kafe önüne park ettiğinizde herkesin bakışlarını üzerinize toplama huyu var, ki sesi de başları döndürüp ayrıca baktırıyor bilin 🙂

1000 cc test-2018 Aprilia

Rölantide bile normal bir motosiklete göre daha hızlı çalışan motor, yüksek sıkıştırma oranı ile egzoz sesini daha gür ve çekici hale getiriyor.

Öne çıkan noktalardan birisi kolay kullanımlı gösterge bölümünden (renkli sayısal ekran alanı) yapılan sürücü tercihleri bölümü (ayarlar da diyebiliriz). Sol elcikte bulunan ufak bir çubuk ve yukarı/aşağı düğmeleri vasıtasıyla kısa sürede çekiş, tekere kalkma, vites yönetimi (quickshifter) ve diğer ayarın içinden çıkabiliyorsunuz. Bu işler tabii ki zamanla daha da kolay hale gelecektir ama ilk seferde bile Aprilia’nın ayarlarına hakim olmak mümkün. Bu iyi bir şey çünkü diğer markaların ayarlar menüsü programlama yapmak gibi zor. RSV4’ünkiler tabletinizdeki Netflix uygulaması gibi kolay ve kısa sürüyor.

Sadece pit hızı sınırlandırıcısına dikkat edin, gaz açıkken düğmeyi bırakırsanız birden hızlanıyorsunuz! 🙂

Boyunuz uzun olmadıkça sorun yaşamazsınız. Normal ve biraz üstü boylardaki herkes RSV4'de rahat edecektir, sınırdaki sürüş hareketlerinde bile.
Boyunuz uzun olmadıkça sorun yaşamazsınız. Normal ve biraz üstü boylardaki herkes RSV4’de rahat edecektir, sınırdaki sürüş hareketlerinde bile.

Piste Çıkış

Aprilia RSV4 RF

İyi bir pist motorunun alameti -seviyeniz düşük olsa da- her şeyi kolayca yapmanızı sağlamasıdır. Ben uzun zamandır Donington’a çıkmamış birisi olarak RSV4’ü aldım. Ve daha ilk turumda her şey kendiliğinden halloldu. Tabii ki işin çok büyük kısmını RSV4 halletti). Motor gerçekten çok iyi, alt devirlerde de çekiş var ve oralardan 6binlere istekle çıkıyor. 6binden sonrası ise inanılmaz keyif verici bir sesle birden kırmızı bölgeye çıkıyor. Benzeri olmayan bir tekniğe sahip bu motor. 65 derecelik V-4 motorun hissi ve sesi etrafınızda tam gaz açık bir sürü süper motosiklet varken bile bambaşka. Üstelik bunları hissettirirken tüketimi de fazla değil… Pistin Melbourne bölümü meydan okuma bölgesi gibi. Buna rağmen RSV4 keskin gidonu ve ipeksi zerafetteki gaz kontrolü ile orada da evinde gibi rahattı.

Sönümleme (süspansiyon) rakiplerine göre basit kalıyor olabilir. Sadece kaliteli Öhlins marka parçalar var; elektronik destekler ya da yarı etkin işlevler yok. Gelecekte ekleneceği kesin ama şu anda eksikliği hiç de hissedilmiyor RSV4’de. Frenler de zirvede. Ve Pirelli Supercorsa SP lastiklerin üstün tutuşu ile her şeyi yapabilecek gibi hissediyorsunuz.

Ne Kadar İyi?

RSV4 ucuz bir makine değil orası kesin. Buna karşılık o paraya aldıklarınızın karşılığı çok. Arka tekerde net 180 beygir güç. + Bir sürü işe yarayan elektronik destek. + Dövme jantlar, çok iyi Öhlins ve Brembo setleri. Ve belki de en önemlisi, tüm bu çok başarılı motosiklet özellikleri haricinde çarpıcı bir görünüm. Pist motosikleti arıyorsanız RSV4 kesinlikle listenin en tepesi için güreşir.

Aprilia RSV4 RF

Diğer Görüşler

“Çok çok iyi bir pist motosikleti ve şaşırtıcı şekilde yolda da çok iyi (biraz fazla sert yapısına rağmen). Elektronik destekler gerçekten çok iyi ayarlanmış ve çok işe yarıyorlar. İnanılmaz bir motoru var hem çok güçlü, hem de rüya gibi bir güç aktarımı var. Sönümleme de çok iyi, özellikle pist için. ABS pist için çok iyi değildi ama kötü de değil.

Rob Hoyle

“Aprilia’yı çok beğendim, kesinlikle yıldız motosikletlerimden biri. Büyük güçlü ve yüksek sesli V4 motorun ses tonuna hayran kalmamak mümkün değil, çok iyi yönlendirmesi var, neşter gibi. Tüm elektronik zırvalara rağmen hala mekanik hissettiriyor ve en iyi görünen motosiklet olduğunu da söyleyebilirim.”

Chris Moss

Sonraki Yazı: BMW S1000RR

HUSQVARNA SVARTPILEN 701 Satışta (2019)

Svartpilen 701 -Arka Far

Bu güzellik artık satışta 🙂

HUSQVARNA SVARTPILEN 701: Ne güzellik ama! Caddelerde görmek dileğiyle 🙂

Husqvarna Svartpilen (Kara Ok) 701 ile ortalığı sallamıştı, şimdi ise satışta, hatta ülkemizdeki temsilcisi Spormoto sitesindeki yerini bile almış.

Husqvarna Svartpilen (Kara Ok) 701, 2019 sağ yan

Svartpilen 701‘den daha önce de burada bahsetmiştik. Şimdi sizi fotoğraflarla baş başa bırakıyoruz, en altta ise teknik özellikler var 🙂

2019 Husqvarna Svartpilen 701 gümüş gri

Teknik Özellikler

MOTOR
YapıTek silindir, 4 zamanlı
Hacim693 cm³
Güç55 kW (75 beygir) @8.500 devir/dakikada
Tork72 Nm @6.750 devir dakikada
Vites kutusu6 oranlı
SoğutmaSıvı soğutma
DebriyajAPTC kaydırmalı debriyaj, hidrolik
YÜRÜYEN AKSAM
ŞasiKrom-molibdenyum-çelik kafes şasi, elektrostatik boya
Ön süspansiyonWP-USD, 43 mm
Arka süspansiyonWP Tekli tür
Fren tertibatı öndeBrembo dört pistonlu fren kaliperine sahip disk fren 320mm
Fren tertibatı ArkadaBrembo tek pistonlu fren kaliperine sahip disk fren, yüzer yataklı 240mm
Zincir5/8 x 1/4” X‑Ring
Gidon kafası açısı65°
Dingil mesafesi1.434±15 mm
Yüksüz durumda yerden yükseklik140 mm
Yüksüz oturma yüksekliği830 mm
Yakıt deposu kapasitesi toplam yakl.12 Litre / 2,5 litre yedek
Yakıtsız ağırlık yakl.157 kg

Kawasaki Yan Çanta Hesap İzi

Kawasaki GTR 1400‘ün yan çanta hesap işi için çok zekice ve basit bir çözüm sunmuş.

GTR 1400’ün yan çantaları hayli geniş, dolayısıyla da fazlasıyla çıkık, taşkın. Bu taşma özellikle sıkışık trafikte sürüşü zorlaştırıyor.

İşte Kawasaki bu işi kolaylaştırmak için çok pratik bir önlem almış.

Kawasaki GTR 1400 Çanta Işık Çizgisi

Ön farları öyle bir ayarlamış ki gözünüzün hemen önünde solda ve sağda her iki tarafta düz bir çizgi çıkıyor bu çizgi çantaların sınır çizgisi yani hesap yapmak için arka tarafa kafanızı çevirmeye gerek kalmadan, hemen önünüzdeki çizgilerle çantaların nereye kadar taşma yaptığını görebiliyorsunuz.

Kawasaki GTR 1400 Çanta Işık Çizgisi

Ve bu ön çizgileri kullanarak kafayı geçirirseniz, arka taraf da emniyetli şekilde hiç bir yere sürtünmeden geçip gidiyor.

Kawasaki GTR 1400 Çanta Işık Çizgisi

Nasıl, çok zekice ama basit bir çözüm değil mi? 🙂

BMW R1200GS xDrive Geleceğin BMW’si Mi?

R-1200-gs-xdrive-hybrid

BMW 2017’de R1200GS xDrive Hybrid demişti? Ne Oldu?

Hybrid, dilimizde “melez” kelimesi ile ifa ediliyor. O halde bu motosiklette melez olan ne? Bu motosikletin ön teker göbeği elektrikli. Göbekte hem elektrik motoru (ön tekerlekten ek çekiş) hem de elektrik üreteci olarak iş gören bir bölüm var. İşte R1200GS xDrive’ın melez tarafı güç kısmında; benzinli boksör motor haricinde elektrik gücü de var.

Peki üretilecek mi? BMW şöyle açıklama yapmıştı 2017’de:

Daha küçük hacimli benzin motorunu, elektrik gücü ile desteklersek; aradığımız motosiklete ulaşabilir miyiz? Tüketimi düşürmek ve menzili arttırmak için en iyi çözüm bu mu? Henüz, piller pahalı ve ağır.

Yine de satın almak çok kişinin olması bizi çok motive etti.

Ben de bu yazının sonunda yazdıklarımı yazmıştım ve yıl oldu 2019, hala “tıs” yok 🙂

BMW-R-1200-GS-xDrive-Hybrid-4

Ama biz şimdi bu teknolojinin ayrıntılarına bakalım:

Cip Misali Tüm Tekerleklerden Çekiş!

R1200GS Adventure xDrive ek elektrik gücünü ön tekere aktarırken hedefi daha fazla güç ve hızdan çok, zor şartlarda (aslında kaygan zeminlerde) güvenliği arttırmak.

Kaygan Zeminlerle İlgili Sürüş yazıları burada

Peki Ne Kadar Ek Güç Var?

xDrive’daki R 1200 GS Adventure modeli üzerine yapılmış. Su/hava soğutmalı motor 92 kW (125 beygir) ve 125 Nm tork üretiyor.

Hybrid (elektrik motoru) ise buna 33 kW (45 beygir) ekliyor; ek güç olarak hiç de kötü değil!

İddia o ki ön teker çekişi R 1200 GS xDrive Hybrid’in kaygan yol koşullarında da daha iyi çekiş sağladığı (derin kum ve çamur dahil). Bu mühendisliğin temelleri de otomobil bölümünden alınmış, malum xDrive BMW otomobillerde uzun zamandır var.

R-1200-gs-xdrive-hybrid

Fotoğrafa dikkatli bakın: sol tarafta dörtlüleri yakan kırmızı düğmenin yanında “2WD” tuşu var. 2WD, 2 Wheel Drive, yani “2 Teker Çekişi” demek. Sistem elle yönetimin haricinde otomatik olarak da devreye girebiliyormuş.

Elektrik Gücü Nereden Geliyor?

BMW-R-1200-GS-xDrive-Hybrid-3

Frenleme sırasında elektrik üreten ön taraf, enerjiyi BMW pil teknolojisinin ürünü iBattery’ye yolluyor.  Ön tekerlekteki çekişe e-Drive adı verilmiş. e-Drive devreye girdiğinde i-Battery’deki gücü kullanarak çekiş sağlıyor. Tabii ki devamlı olarak algılayıcılardan (sensör) gelen verilerle çekiş yönetimi kontrol ediyor ön taraftaki elektrik motorunu. Sistem ön tekeri, sürüş koşullarına bağlı olarak etkinleştiriyor ve uygun görürse (örneğin ıslak veya derin kar koşullarında) ek çekiş sağlanıyor. Tabii ki modlar var ve sürüş modlarıyla bütünleştirilmiş. LCD ekran üzerinden miktar ve devreye girme ayarları ile kişiye göre özelleştirebilmek de mümkün.

Teknik Avantajlar

Daha iyi durma kabiliyeti ve daha dengeli ağırlık dağılımı. 

Ön teker fren için çalışmaya başladığında göbek elektrik üretirken ek frenleme gücü de yaratabiliyor.  Kısacası daha fazla fren gücü ve daha kısa duruş mesafesi getirmiş bu sistem BMW’ye.

Bu ek fren gücü sayesinde ön tarafta iki yerine tek fren diski yeterli olmuş ve 2,9 kilogram hafifleme sağlanmış, bu da tüm performans değerlerine yardımcı olmuş.

Testlerdeki Üstün Başarı

This bike will get you anywhere, on any surface – even to the North pole.

R 1200 GS xDrive Hybrid testlerde en zor koşulları görmüş. “North Cape” yapan motosiklet buz kaplı yollarda Barents Denizine kadar gitmiş; burası kutuba çok yakın bu arada 🙂

Bizi en çok etkileyen -56 derecede bile sorun çıkarmayan elektrik performansı oldu. Karın metreyi bulduğu yol koşullarında gidebilen bir motosiklet oldu 1200GS xDrive; bu bizim bile beklemediğimiz bir başarı idi.

Bu arada bir ilave: Bu kadar sert koşullar için BMW R1200GS xDrive’ı özel yapım kış lastikleri ile öneriyor 🙂

Son Söz

Evet etkileyici ama alıp sürme noktasına gelince bu tür değişiklikleri yapmak zor zira cevaplanması gereken çok soru var; mesela:

  • Tipi nasıl olacak?
  • Standartlar oturdu mu?
  • Nerede, nasıl dolduracağız (şarj edeceğiz)?
  • Servisler yeni elektrik motorunun bakımına, lojistiğine hazır mı?

Yazıyı okuyunca fark ettik ki son derece akılcı ve faydalı bir sistem yapılmış. Peki sonuç ne oldu? BMW gibi güçlü ve eğilimleri belirleyen bir firma bile piyasanın ve endüstrinin kurallarına boyun eğmek zorunda kalıyor.

Demek ki en güçlüler için bile yukarıdaki sorular kısıtlayıcı.
Yine de BMW’ye bu denemesi için başarılar diliyoruz 🙂

Fakaaat, Wunderlich bu fikri sevmişe benziyor. Kit halinde alıp 1200GS’inize takabiliyor ve önden çekiişe kavuşabiliyorsunuz; ilgilenenler için bağlantı hemen aşağıda:

https://www.wunderlich.de/en/worldofexperience/concept-bikes/r/wunderlich-r-1200-gs-lc-hybrid/

Kendi Giden BMW Motosiklet: R1200GS Connected Ride

Kendi Kendine giden R1200GS Connected Ride

Daha önce Honda yapmıştı, Yamaha da Motoroid projesi ile kervana dahil olmuştu (Hatta “46 The Doctor” ile yarıştıracaklardı hatırlarsanız). BMW’de kendi yorumuyla yaptı aynı şeyi:

R1200GS Connected Ride

Her şeyden önce belirtelim: Bu bir ön çalışma. Üretilip üretilmeyeceği belli değil. Yapılış amacı da araştırma: Güvenliği arttırmak için neler yapabiliriz?

Kendi Kendine giden R1200GS Connected Ride

R1200GS Connected Ride kendi kendine gidebiliyor, manevra ve fren yapıp ayaklığını açarak sabit duruma da geçebiliyor.

Kendi Kendine giden R1200GS Connected Ride

Bu proje çok ses getirdi evet; ama şurası önemli, BMW diyor ki:

Bu kendi kendine gidecek bir motosiklet çalışması değil. Amacımız yol güvenliğini sağlamak.

Demek o ki bu çalışma kendi kendine gitmek için değil, acil, tehlikeli durumlarda devreye girip gerekli eylemleri yapmayı hedefliyor.

BMW daha önce gelecekteki motosiklet projesi ile kavramsal bir motosiklet yapmıştı: Vision 100 bizde üç bölüm halinde yazmıştık (yazının birinci bölümü için buraya tıklayabilirsiniz). #BMWVision100 güvenliği o kadar ileriye götürmüştü ki, koruma donanımına gerek yoktu!

BMW Vision 100 ile sürerken durum bu 🙂
Kendi Kendine giden R1200GS Connected Ride

Daha önceki bir yazımızda bahsetmiştik, bu proje daha meslek hayatının başında olan (hatta BMW’de stajyer olduğunu okumuştum) mühendis Stefan Hans’ın bir çalışması.

Kendi Kendine giden R1200GS Connected Ride

Bunlar da tüm bu işleri kendi kendine yapabilmesini sağlayan parçalar 🙂

Şimdilik üç çantayı dolduruyor olabilirler ama çok yakın gelecekte boyutları illa ki ufalacaktır.