Kategori: az erişim

  • Ducati Scrambler 1100 custom motosiklet

    Ducati Scrambler 1100 custom motosiklet

    İtalyan Rossopuro atölyesinden enduro Scrambler

    Scrambler 1100 Custom Ducati’nin zaten çok şık olan Scrambler serisinin özel yapılmış bir yorumu. Scrambler’ı tabii ki sürmek isterim fakat ben Desert Sled‘i tercih ederim sanırım. Her ne kadar arazi türü motosikletleri çok sevmesem de (ben çıplak ya da spor-gezi seviyorum) dişli tekerlek ve litrelik bir Ducati her zaman merak uyandırıyor bende.

    Officine RossoPuro benim merakıma uygun bir motosiklet yapmış ama bir adım ileriye götürerek. Retro görünümlü modern bir Ducati yapmışlar. Ducati modellerinde böyle estetik bir retro model -en azından büyük hacim sınıfında- yok.

    RossoPuro genelde Moto Guzzi modelleri üzerinde çalışıyor. Ducati kendilerine gelip: “Bize bir Scrambler 1100 yapar mısınız?” dediğinde gülümsemiş olsa gerek zira bir süredir o da aynı şeyi, bir Scrambler 1100’ü alıp custom hale getirmeyi düşünüyormuş.

    Ana fikir çok yönlü -her yola gelir- bir motosiklet yapmakmış. Atölyenin sahibi Filippo tarzını şöyle anlatıyor: “Önemli olan yeni şeyler denerken her zaman kullanılışlı motosikletler yapmak.”. Scrambler 1100 custom hale getirmek için çok sık kullanılan bir model değil. Buna karşın sonuç son derece başarılı. Sürüş özelliklerinin dışında görünüşü çok başarılı. Hem karakterli hem de güzel görünen bir model. Bunu özel yapım motosiklette başarmak zor. Rossopuro’nun başarısı da burada: orijinal Ducati modeli kadar güzel olmuş bu Scrambler 1100.

    Yapılan ilk iş motosikleti yükseltmek olmuş. Yükseltmek birincisi daha uysal sürüş getirmiş ve ikinci olarak da arazi kabiliyetini arttırmış.

    Çatalı ve arka amortisörü Desert Sled’den almışlar. Çatalın yüksekliğini budamış ve daha yüksek olan ağırlığı çekebilmesi için yeniden ayarlamışlar. Ön göbek 21” alüminyum jant için elden geçirilmiş ve Pirelli Scorpion Rally STR lastik takmışlar.

    Filippo arazi tarafı güçlü ama özel yapım güzelliğinde bir model yaratmaya özen göstermiş. Özgün alt çerçeve (şase) alçak olduğu için bu isteğe uygun olmamış. Elle yapılmış yeni şasi trellis (borulu zig-zag) usuluyle ve selyi yükseltecek şekilde. Bu değişim elektroniklerin yerlerini değiştirmek zorunda bırakmış onları. Elleri değmişken ufak boy bir Lityum-iyon akü eklemişler.

    Gövde işleri

    Sonra sıra gövde işlerine gelmiş. Kilo düşürmek öncelik olduğu için alüminyumdan yapmışlar bütün parçaları. En zor parça yakıt deposu olmuş. Zorluğun sebebi depo içindeki büyük yakıt pompası olmuş. İskeletin yapısı da menzili büyük tutmak için zorlamış onları ama halletmişler.

    Üretim sürecinde eski ama güvenilir teknikleri uygulamışlar. Önce kil kalıplar yapmış Filippo, metali o kalıpları kullanarak şekillendirmiş. Ön parçalar, arka paneller, alt koruma, hepsi Scrambler 1100’ün kendi ön panellerini tamamlayacak şekilde yapılmış. .

    Ducati Scrambler 1100 Custom sağ ön yandan ön taraf

    Motosikletin yeni tarzına da mükemmel bir şekilde uyduğu için özgün Ducati farını yeniden kullanmışlar. Aslında, tüm kokpit fabrika çıkış halinde kullanılmış. Piyasadan Scrambler el korumaları ve Desert Sled ön çamurluğu eklemişler. Orijinal parçaları mümkün olduğunca kullanmak, Desert Sled’in genel görünümünü korumaya yardımcı olmuş. ki amaçları da buymuş zaten: ilk bakışta Desert Sled olduğunu gösterecek bir custom motosiklet.

    Yine de sele ve kuyruk özel üretim parçalar. Bu parçaları, 80-90’ların büyük endurolarını hatırlatacak şekilde yapmışlar. Kuyrukta kapaklı bir alet çantası alanı var. Üzerinde ise 3B baskı ile ürettikleri arka tabla var. Böylelikle arka tarafta sakama alanı yaratırken klasik görünümü de bozmamışlar. Açıkçası arka taraf çok güzel duruyor. Fabrika çıkışı olmadığı belli ama bir o kadar da bütün ile uyumlu. Çok iyi iş…

    Egzoz sistemini de müdahale etmek zorunda kalmışlar. Normalde Scrambler, spor Termignoni sistemi kullanıyor. Ancak alt çerçevede yapılan değişiklikler sonucunda headers’larda kısaltma yapmak zorunda kalmışlar. böylelikle görünümünü bozmadan Termignoni’ler ile devam edebilmişler.

    Sarı renge gelince, Ducati Scrambler stiline gönderme var: sarı, ilk günden beri Scrambler serisinin ana rengi olmuştur. Sarı rengi tamamlaması için cilalı alüminyum parçalar tercih etmişler ve bu da kontrast oluşturmaya ihtiyaç duymadan güzel bir renk bütünlüğü sağlamış. Doğrusunu söylemek gerekirse özel yapım motosiklet üreticisinin en büyük becerisi renk bilgisi olmalı. Bu motosiklet doğru renk ile etki yaratmanın canlı bir örneği…

    Scrambler 1100 Custom yolda sola dönerken sağdan çekim

    Sürüşü nasıl?

    Scrambler 1100 custom halde iken de kolay bir sürüşe sahip olmuş. Yüksek yapı arazide imkanları arttırmış. Bu yükseltmenin Scrambler 1100’e atalet getirmesi gerekirken teknik müdahaleler ile çevik hale getirilmiş. Yüksek olmasına rağmen asfaltta da hızlı tepkiler veriyor. Filippo: “Her şeyden önce, kullanışlı, çok yönlü bir motosiklet oldu ki bu ana fikrimdi. Kısacası sonuçtan çok memnunum.” diyor.

    Rossopuro işerine göz atmak isterseniz: Officine Rossopuro | Facebook | Instagram

    Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası kategorilerinde yazıldı. Kategorilerinin diğer yazılarını kategori isminin üzerine tıklayarak görebilirsiniz.

  • 2018 Süper Motosiklet Testi (5) – HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP

    2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 5. Kısmıdır, İlk yazı için buraya tıklayınız

    Bire bir çeviri değildir, kısaltarak, ana fikri koruyarak çevirdim; iyi okumalar 🙂

    1000 cc test-2018 Hepiciği

    HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP

    2018 motosiklet testi Honda CBR1000 RR ile devam ediyor. Honda kendi kendine takılıyor gibi, neden mi? Cevabı aşağıdaki paragrafta.

    HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP - Pist Yan

    Bu öyle bir test ki SP, Spor Üretim demek evet ama Honda Fireblade ön taraftaki Öhlins, Brembo ve HRC (Honda Racing) özel renklerine rağmen gruptaki EN AZ ÇARPICI üye idi. R1M, Panigale, RSV4 RF ve somn olarak ZX-10R SE ile çarğışan Blade 174 beygir gücüyle de geride kalıyordu; bakalım sonuç ne?

    1000 cc test-2018 Fireblade

    İyi bildiğim bir model. Tanıtımımnda sürmüş olmanın haricinde, geçen ya kısa sayılmayacak bir süre sürdüm Blade’i (“bleyd” diye okunuyor, büyük bıçak, kılıç anlamı var). Öhlins ayarları otomatik “yarı-etkin” yol ya da pist seçenekleriyle geliyor; başka seçenekler de var tabii ki ama bu iki mod ana seçenekler. Sürüş modları Panigale ya da R1 kadar kolay anlaşılır değil ama yine de istediğiniz ayarı yapmakta zorlanmıyorsunuz.

    1000 cc test-2018 Fireblade Pist Viraj

    Koltuk, testteki tüm motosikletlerde olduğu gibi, biraz geride ama teker döner dönmez çok doğal şekilde bütünleşiyorsunuz Fireblade ile. Klavye kahramanları ve tek anladıkları beygir olanlar aşağılıyor olabilir ama gazı biraz açınca nasıl ileri atıldığını görüyorsunuz. Panigale’nin cinnete yakın çılgınlığı ya da ZX-10R’ın patlayarak gelen gücü yok ve bu sayede bu Honda Fireblade’i “sert sürmek, sınırlarına ulaşmak çok daha kolay.

    HONDA CBR1000RR FIREBLADE SP sol yan

    Bu kolaylık hem yol hem de pist ayarlarında geçerli. Sürücülerimizden Laura pistin acemisi idi ve ilk sürüşünü Honda il yapmasını istedik. Zira Honda sürülebilecek en güvenli ve “emin” motosiklet idi… Klasik Honda güveni.

    Pirelli’ler pistte mükemmel iş çıkarıyorlar ve Brembo frenler, Öhlins sönümleme ve elektronik destek-yönetimler sayesinde Honda gerçekten iyi ve hızlı hissettiriyor, ki bunu da Donington gibi ünlü bir pistte yapıyor.

    Sonraki gün trafiğe çıktığımızda Blade yine sürücüsünü etkilemeyi biliyor. Beklediğinizden rahat ve Öhlins’lere biraz ayar çekerseniz sırtınız ağrımadan uzun rotalar yapabilirsiniz. Kısacası SP ama yolda da rahat ve kendinden emin, hatta konforlu. .

    Sadece 16 litre benzin alan depo biraz ufak evet ama çok da dert değil. Gerçi yakıt göstergesi ya da menzil göstergesi yok ama “kullanılan litre” gibi bir uyarı sayesinde kalan benzini takip ediyorsunuz bir şekilde.

    Ayrıca gerçekten çok güzel görünüyor; her gördüğünüzde gülümsetecek kadar şık.

    1000 cc test-2018 Fireblade SP yol yatış

    Diğer Görüşler

    “Sürmeye çok da istekli değildim açıkçası. Ama sürünce “Vayy be!” dedirtti… Yıllar önce Süper-Stok seride buna benzer bir şeyle yarışmıştım. 2009 yılında ise kendi topladığım Blade ile kıyaslayınca bu Fireblade Honda yüz yıl ötede görünüyor ve hissettiriyor… Gani gani gücü var ve her konuda becerikli, bu arada sesi de çok güzel. Honda hava kutusunu bile sesin her devirde güzel çıkacağı şekilde ayarlamış. Honda bu işi biliyor…

    Rob Hoyles

    “Fazlasıyla Honda; nasıl sürmek istiyorsan uyumlu, alışması ve güven sağlaması çok kolay. Friendly, with the most accessible performance of all, even though there’s a lot of it. Pretty comfy, works well whatever the pace, and I enjoyed riding it on the road. I did a couple of 100 mile runs on it and apart from the seat being a bit firm it’s fine. Güzel de görünüyor, renkleri ve kasası şık.”

    Chris Moss
  • 2018 Süper Motosiklet Testi (4) – DUCATI PANIGALE V4S

    2018 Süper Motosiklet Testi (4) – DUCATI PANIGALE V4S

    2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 4. Kısmıdır, ilk yazı için buraya tıklayınız

    1000 cc test-2018 Hepiciği

    DUCATI PANIGALE V4S

    Ducati Panigale V4S

    İŞTE BU ALET İÇİN BURADAYIZ. V4S değerlendirdiğimiz motosikletler arasında en yenisi (2018). Diğer yandan da tüm iyilere karşı neler yapabileceğini görmek istedik.

    Bazı yönlerden, eşi yok Panigale’nin. Diğer tüm rakipler 999 cc. ya da daha altındaki hacimlere sahip olsalar da Panigale V4S tam 1,103 cc. hava-yakıt alıyor içine. “Bize büyük ciğerler lazım.” demişler ve büyütmüşler işi. Bu açıdan bakıldığında adil bir karşılaşma değil ama biz yine de 1000’lik sınıfa dahil ettik. Bu arada Ducati bu aracın hacmini katalog ya da tanıtımlara yazmamış, bu da ilginç…

    Nasıl Bir Alet?

    Panigale V4S

    V4S’i tanıtıldığı zaman Valensiya’da sürmüştüm. Donington Park’a gelirken zaten bildiğim bir aletti yani. V4S sürmek bir çok farklı duyguya yol açıyor tabii ki. Renkli gösterge grubundan ayarlarını yapmak, çekiş, güç, sönümleme, stil gibi inanılmaz ayrıntılı ayarların hepsini renkli ekrandan yapabiliyorsunuz, ama hala düğmelerle, dokunmatik yok. Görünüşü ise hiç bir şeye benzemiyor; herkes devamlı bakıyor ve sanki mıknatısa giden demir gibi yanınıza geliyor; devamlı…

    Sürüş

    Ducati Panigale V4S

    Tepesine çık, pit bölgesini terk et, birden kendini bir rüyanın içinde buluyorsun. Vizörünüzden görünen ön taraftaki parçaların kalitesi bile çarpıcı, yüksek süratlerde bile inanılmaz rahat oluşu çok baştan çıkarıcı. Frenler taş gibi, elektronik sönümleme sanki sihirli halıda gibi pürüzsüz ve Pirelli lastikler yolu resmen ısırıyor, öyle bir tutunma…

    En etkileyici tarafı motor gücü. Dinanometreye çıkardığımız Big CC Racing bunu şöyle ifade etti: “Bu güne kadar test ettiğimiz en güçlü normal emişli motor (turbo ya da kompresör gibi aşırı yükleme yapan motorlar hariç). Bu Hayabusa’lardan, gücü arttırılmış spor motosikletlerden hatta ZZR1400S’den bile güçlü demek… Evet, bu Ducati, ZZR1400’den 7 beygir daha güçlü dinamoya göre! Bu gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir güç seviyesi.

    Ducati Panigale V4S

    1400’lükleri bile geçen bu güç lokomotif gibi öküz gibi güçlü, çarpıyor insanı. Donington gibi uzun düzlükleri olan bir pistte bile devamlı ama devamlı hızlanıyorsunuz. Mantıksız hızlarda kolayca sürerken kontrol sizde, bunu hissediyorsunuz, geri besleme var ama elektronik destekler devamlı çalıştığını da anlıyorsunuz; yine de çok pürüzsüz şekilde sanki yıkım ekibi gibi bir ses ve çekişle her viraja saldırıyor Panigale. Elektronikler olmasa nasıl bir motosiklet olurdu Allah bilir. Euro4 uyumlu, trafiğe-yola çıkma izni olan için inanılmaz bir başarı.

    Ducati Panigale V4S

    Diğer Görüşler

    “Oha be! Çekiş kontrolü açmadan önce bir süre sürdüm. Bu da bana 200 beygir kamyon yükü torkun pistte ne yaptığına dair bir izlenimim oldu… Hızlı dönüşlerde hala kontrollü ama torkun ölümcül fazlalığı kolayca lastiğin tutuşunu yeniyor; bu da dar dönüşlerin çıkışında sorun yaratabiliyor. Aşırı tork alışılanın aksine sağa ya da sola kayma yerine patinaj-tutuş-patinaj şeklinde etki ediyor. İskelet o kadar olağanüstü ki ön tekere yüklendikçe yüklenebiliyorsunuz; neredeyse sınırı yokmuş gibi hissettiriyor ön taraf.

    Elektronik destekler açık iken: İ-na-nıl-maz! Çekiş kontrolü en alt seviyeye çekince dönüş bitiminde çok güç ve hız biriktiriyorsunuz, tam yarış makinesi işte. Ölümcül seviyedeki hızlanma o kadar büyüleyici ki aşık olmamak mümkün değil. İnanılmaz nbir motosiklet ama üstad seviyesindeki sürücüler için…”

    Rob Hoyles

    “Ne! Motosiklet! Ama! Worthy of all the hype and more. Çıtayı -hem de çok yükseğe- koyup da yükselten bir motosiklet. Güç, keskinlik, gösteriş, albeni gibi kavramların hepsine fazlasıyla sahip ve çok canlı yapısına rapmen uyumlu; duyguları harekete geçiren ve bağımlılık yaratan bir motosiklet. Aynı zamanda bunları bilmeyen kişilerde bile sadece görünüşüyle ıslık çaldıran etkisi var… Üzerine oturur oturmaz beni teslim aldı. Zirvede, olay budur.

    Chris Moss
    Ducati Panigale V4S
  • 2018 Süper Motosiklet Testi (3) – BMW S1000RR SPORT

    2018 Süper Motosiklet Testi (3) – BMW S1000RR SPORT

    2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 3. Kısmıdır, ilk yazı için buraya tıklayınız

    1000 cc test-2018 Hepiciği

    BMW S1000RR SPORT

    BMW S1000RR

    S1000RR BMW’nin yıllardır süren sıkı çalışmasıyla bu sınıfın abilerinden birisi haline geldi. Sekiz yaşındaki RR şimdilerde 1000 cc. sınıfının en ağır toplarından ve eskiden sadece Japonlara ait olan bir etiketi var: üst sınıf sportifliği kolay kullanımla sunan, aynı zamanda sınıfının lideri de olabilecek bir makine.

    BMW S1000RR

    Zaten muhteşemdi ama testteki en ucuz motosiklet olması da şaşırtıcı… Bu RR versiyonu elektronik destekleri, spor aksesuarları da hesaba katacak olursanız en ucuz, yoksa GSX-R1000 daha ucuz ama o da fazla baz versiyon. 180 beygiri ve yıllar geçtikten sonra bile hala çok güzel görünmesiyle herkes için ciddi bir rakip.

    Yaklaşık bir ay kadar önce Almeria’da S1000RR HP4 ile hayli uzun zaman geçirdim. Yani Donington’a gittiğimde kafamda hala canlı bir BMW tanışıklığı vardı. Çok güzel, güçlü bir motoru, kolayca ayarlanabilen elektronik sürüş desteği seçenekleri, canlı ve keyifli sürüşü ile kontağı çevirdiğiniz iki an arasında hep size yardımcı olmak için hazır. Ve frenleri… En başta bunu söylerim: S1000RR’ın frenleri muazzam ve o ilk baştaki ısırışını çok seviyorum. Metzeler Racetec RR lastikler bu testte sadece BMW tarafından tercih edilmiş. Diğer modellerde (Blade, RSV4 ve V4S) Supercorsa SP’ler ve Japonlarda da Bridgestone RS10s mutabakatı var. Metzeler’ler testteki Pirelli’ler kadar iyi, Bridgestone’lardan da bir ufak tık daha önde.

    BMW S1000RR

    Sonuç itibarı ile S1000RR yarış pistine çıkmak için iyi bir seçim, hem de dertsiz tasasız şekilde. Güç aktarımı çok başarılı ve hakim olunabilir şekilde ve bolca (hatta tonla) alt devir gücü de mevcut ki üstler gerçek bir çılgınlık şeklinde güçlü. Yönlendirme hafif güçle hallediliyor ve bolca geri bildirim var (özellikle ön taraf bu konuda çok başarılı); bunların sonucunda da Donington gibi hızlı bir pistte virajlara saldırmak çok keyifli hale geliyor.

    Pisti Bırak, Yolda Nasıl?

    Pistin dışında daha bile eğlenceli olduğunu söyleyebilirim, özellikle güçlü motor ve elektronik zımbırtıların başarısı sayesinde yolda da çok keyifli bir sürüşü var BMW’nin. 2010 yılında BMW bombayı patlatıp S100RR’ı ilk kez tanıttığında gazetecinin birisi ısıtmalı elcikle mi geleceğini sormuştu. “Hayır hatta bir kez daha hayır, bu bir süper-motosiklet, bütün amacı saf sportif sürüş, tabii ki öyle şeylere bu motosiklette yer yok, dümbükler!” türünde bir hava vardı o sorudan sonra salonda. Çünkü BMW her zamanki garip, sportif olmayan, gezi BMW’lerinden birisi olmadığına ikna etmeye çalışıyordu bizi.

    BMW S1000RR

    Tabii ki zamanla hepimiz RR’ın sportifliğine aşık olduk ve ancak ondan sonra BMW ısıtmalı elcikleri aksesuarlar listesine ekledi. Kullandığımız S1000RR’da cruise control’ün yanında elcik ısıtma düğmesi de vardı. Bu da gösteriyor ki pist silahı kadar keskin RR aynı zamanda bir o kadar da yol makinesi…

    Diğer Görüşler

    “Çok da ciddiye almadığım sağduyuma göre almam gereken makine. Sekiz yıl boyunca yapılan tüm iyileştirme çabasını her an, her ayrıntıda gösteren mükemmele yakın motosiklet. Uzun boylular için bile uygun yapısı bir artı ve her şey o kadar oturmuş ki sürmeye başlar başlamaz hemen alışıyorsunuz. Motor fazlasıyla ciğerli ve ZX-10R gibi patlamalar yok, daha dengeli ve daha güzel bir devirlenmesi, güç üretimi var. Frenler daha da geliştirilmiş, ısınınca daha da iyi çalışıyorlar.

    “Her sorunu çözülmüş bir süper-motosiklet. Sınırlarına bu kadar kolay ulaşabildiğiniz bir motosiklet enderdir, bu açıdan Fireblade (Honda) gibi ama daha karakterli ve daha saldırgan. Motoru beklendiğinden gürültücü ama güzel bir sesi var, çok iyi frenleri, çok iyi yönlendirmesi, çok iyi sönümlemesi ile birlikte hem de. Piyasada hakkıyla elde ettiği bir imajı var ve neden sevildiğini sürmeye başlar başlamaz fark ediyorsunuz.

    Rob HoylesChris Moss
    BMW S1000RR
  • 2018 Süper Motosiklet Testi (2) – APRILIA RSV4 RF

    2018 Model 1000 cc. Süper Motosiklet Testi Yazısının 2. Kısmıdır, İlk yazı için buraya tıklayınız

    1000 cc test-2018 Hepiciği

    RR olarak bilinen 1000 cc. süper motosiklet 2018 testi Aprilia RSV4 RF ile devam ediyor. Bakalım Aprilia nasılmış?

    APRILIA RSV4 RF

    1000 cc test-2018 Aprilia 06

    Alfabetik sıralamaya koyduğumuz için Aprilia başta yer aldı. Fakat şu da bir gerçek ki 2009’da çıktığından beri RSV4 zaten başa güreşiyor. Roma’daki tanıtımda bulunmuştum ve Mille’den sonra RSV gerçekten büyük bir adımdı. Şimdi ise olgunlaşmış halini test ediyoruz…

    Aprilia devasa Piaggio Grup parçası olsa da, rakipleriyle kıyaslandığında hayli ufak bir marka. Ducati bile -butik bir marka olmasına rağmen- model çeşitliliği ya da bayii-servis ağı olarak Aprilia’dan bir üst ligde. Honda falan gibi büyük bir marka ile kıyaslamak ise mümkün bile değil.

    Görünüşü Cezbedici

    Dolayısıyla zorunlu baskı var mühendislerin üzerinde. Ve onlar bu sayede RSV4 gibi inanılmaz bir motosiklet yapmışlar… Deneme sürüşlerinden evvel, önce RSV4’ü şehir içinde kullandım. Lastiklerini yenilemek için bir gün evvel teslim aldım çünkü. Söylemeliyim ki insanı özel hissettirmeyi başaran bir model RSV4. Uzaktan bakınca bile açılı kabuğu (grenaj), çarpıcı boyası ve yarış seviyesindeki elmas gibi görünen çerçevesiyle sıradışı duruyor. Lamborghini ya da Koenigsegg gibi. Hatta Aprilia markasının içinde bile görünüşü çok farklı. Bu zaman zaman rahatsız edici bile olabiliyor. Kırmızı ışıkta dururken, bir kafe önüne park ettiğinizde herkesin bakışlarını üzerinize toplama huyu var, ki sesi de başları döndürüp ayrıca baktırıyor bilin 🙂

    1000 cc test-2018 Aprilia

    Rölantide bile normal bir motosiklete göre daha hızlı çalışan motor, yüksek sıkıştırma oranı ile egzoz sesini daha gür ve çekici hale getiriyor.

    Öne çıkan noktalardan birisi kolay kullanımlı gösterge bölümünden (renkli sayısal ekran alanı) yapılan sürücü tercihleri bölümü (ayarlar da diyebiliriz). Sol elcikte bulunan ufak bir çubuk ve yukarı/aşağı düğmeleri vasıtasıyla kısa sürede çekiş, tekere kalkma, vites yönetimi (quickshifter) ve diğer ayarın içinden çıkabiliyorsunuz. Bu işler tabii ki zamanla daha da kolay hale gelecektir ama ilk seferde bile Aprilia’nın ayarlarına hakim olmak mümkün. Bu iyi bir şey çünkü diğer markaların ayarlar menüsü programlama yapmak gibi zor. RSV4’ünkiler tabletinizdeki Netflix uygulaması gibi kolay ve kısa sürüyor.

    Sadece pit hızı sınırlandırıcısına dikkat edin, gaz açıkken düğmeyi bırakırsanız birden hızlanıyorsunuz! 🙂

    Boyunuz uzun olmadıkça sorun yaşamazsınız. Normal ve biraz üstü boylardaki herkes RSV4'de rahat edecektir, sınırdaki sürüş hareketlerinde bile.
    Boyunuz uzun olmadıkça sorun yaşamazsınız. Normal ve biraz üstü boylardaki herkes RSV4’de rahat edecektir, sınırdaki sürüş hareketlerinde bile.

    Piste Çıkış

    Aprilia RSV4 RF

    İyi bir pist motorunun alameti -seviyeniz düşük olsa da- her şeyi kolayca yapmanızı sağlamasıdır. Ben uzun zamandır Donington’a çıkmamış birisi olarak RSV4’ü aldım. Ve daha ilk turumda her şey kendiliğinden halloldu. Tabii ki işin çok büyük kısmını RSV4 halletti). Motor gerçekten çok iyi, alt devirlerde de çekiş var ve oralardan 6binlere istekle çıkıyor. 6binden sonrası ise inanılmaz keyif verici bir sesle birden kırmızı bölgeye çıkıyor. Benzeri olmayan bir tekniğe sahip bu motor. 65 derecelik V-4 motorun hissi ve sesi etrafınızda tam gaz açık bir sürü süper motosiklet varken bile bambaşka. Üstelik bunları hissettirirken tüketimi de fazla değil… Pistin Melbourne bölümü meydan okuma bölgesi gibi. Buna rağmen RSV4 keskin gidonu ve ipeksi zerafetteki gaz kontrolü ile orada da evinde gibi rahattı.

    Sönümleme (süspansiyon) rakiplerine göre basit kalıyor olabilir. Sadece kaliteli Öhlins marka parçalar var; elektronik destekler ya da yarı etkin işlevler yok. Gelecekte ekleneceği kesin ama şu anda eksikliği hiç de hissedilmiyor RSV4’de. Frenler de zirvede. Ve Pirelli Supercorsa SP lastiklerin üstün tutuşu ile her şeyi yapabilecek gibi hissediyorsunuz.

    Ne Kadar İyi?

    RSV4 ucuz bir makine değil orası kesin. Buna karşılık o paraya aldıklarınızın karşılığı çok. Arka tekerde net 180 beygir güç. + Bir sürü işe yarayan elektronik destek. + Dövme jantlar, çok iyi Öhlins ve Brembo setleri. Ve belki de en önemlisi, tüm bu çok başarılı motosiklet özellikleri haricinde çarpıcı bir görünüm. Pist motosikleti arıyorsanız RSV4 kesinlikle listenin en tepesi için güreşir.

    Aprilia RSV4 RF

    Diğer Görüşler

    “Çok çok iyi bir pist motosikleti ve şaşırtıcı şekilde yolda da çok iyi (biraz fazla sert yapısına rağmen). Elektronik destekler gerçekten çok iyi ayarlanmış ve çok işe yarıyorlar. İnanılmaz bir motoru var hem çok güçlü, hem de rüya gibi bir güç aktarımı var. Sönümleme de çok iyi, özellikle pist için. ABS pist için çok iyi değildi ama kötü de değil.

    Rob Hoyle

    “Aprilia’yı çok beğendim, kesinlikle yıldız motosikletlerimden biri. Büyük güçlü ve yüksek sesli V4 motorun ses tonuna hayran kalmamak mümkün değil, çok iyi yönlendirmesi var, neşter gibi. Tüm elektronik zırvalara rağmen hala mekanik hissettiriyor ve en iyi görünen motosiklet olduğunu da söyleyebilirim.”

    Chris Moss

    Sonraki Yazı: BMW S1000RR

  • DUCATI SCRAMBLER 1100, EICMA-Milan

    DUCATI SCRAMBLER 1100, EICMA-Milan

    ‘Scrambler’ etiketi taşıyan en güçlü Ducati!

    EICMA, Monster’ın 1100’lük L-Çift silindir motoru ile hafif şaşi, şık görünümlü ‘Scrambler’ı birleştirdi ve piyasa sundu.

    Scrambler, Scrambler Special ve Scrambler Sport olarak sunulacak bu hacim büyütme, beklenen bir adımdı. Bize göre 1100’e terfi ettirilmiş bir Scrambler sadece. Seri tamamlanıyor.

    Yeni bir şey yok yani 🙂

    Ha, Scrambler zaten sevilen ve şık olmakla ünlü bir modeldi ama 1100’lük çok lazım mıydı? Değildi tabii ki. Sportif bir performans da beklenen bir şey değildi bu seri için ama:

    Sürücüler her zaman daha büyüğü ve hızlısı için hazır; e elinizde hazır altyapı, hazır motor varken neden yapılmasın ki? İşte yapıldı…

    Scrambler adına yeni bir şey yok; yine de şık ve göz alıcı tabii ki bu Ducati.
    Scrambler 1100 gerçek ortamında: şehir
    2018 Ducati Scrambler 1100

    Donanım, özellikler

    Scrambler 1100 Viraj ABS’si, çekiş kontrol, üç sürüş modu (Aktif, Günlük ve Şehir olmak üzere) ve koltuk altında USB girişi ile birlikte geliyor.

    Ducati, diğer modellerinde de olduğu gibi Scrambler 1100 modeli için de deri, tekstil ceket ve açık kasktan oluşan ve Roland Sands işbirliğiyle hazırlanan ürün (aksesuar olarak geçiyor) serisini de hazırlamış.

    1100, Mart 2018’den itibaren satışa sunulacak. Yurtdışı fiyatları 10’000 ila 13’000 € aralığında olacakmış; buradaki fiyatlarını tabii ki bilmiyoruz ama tahmin edebiliyoruz 🙂

    Ducati Scrambler 1100 ikinci el fiyatlarına bakmak isterseniz Sahibinden sayfası burada: https://www.sahibinden.com/kategori/motosiklet-ducati