Triumph Tiger 660 Sport 1500 km. test

MotorHikayesi yazarlarından Bora, sıfır km. aldığı motosikletini bizler için değerlendiriyor. Tiger 660 Sport test, ilk sürüş, değerlendirmesi, yorumları, yol testi ve sürüş karakteri; başlıyoruz.

Tam ayarında

Triumph Tiger 660 Sport motosikletimi Korlas yetkilileri isteğim üzerine İzmir’e yolladılar. Plaka ve evrak işlerini çok hızlı ve sorunsuz hallettiler. Bu konuda tüm emeği geçen yetkililere tekrar teşekkür etmek isterim.

İlk sürüş deneyimi İzmir- Bodrum arasında gerçekleştirdim. Tiger 660 Sport biner binmez çok konforlu ve rahat hissettirdi.

Görünüm

Güzellik çirkinlik tabii ki kişiye göre değişir. Bununla birlikte Triumph Tiger 660 Sport’u görüp de beğenmeyen olmadı henüz. Rengi fotoğraflarda aktarmak hiçbir zaman mümkün olmuyor ama hoş bir tonu var grisinin.

Oturuş, ergonomi ve ayarlar

Selesinin yüksekliği ve peglerin konumu, uzun sürüşler için bacakların çok kapanmasını gerektirmeyecek şekilde rahat. Ama sportif sürüşlerde depoyu bacaklarla sarmak için de uygun mesafeyi sunuyor. Gidon konumu yine hem sportif hem de uzun sürüşlere herhangi bir yükseltme aparatı gerektirmeyecek yapıda. Sele artçı için yeterli mesafeyi sunuyor ama uzun yolculuklar için yeterli olacağından emin değilim. Bunun sebebi biraz yüksekte ve eğimli bir yapıya sahip olması.

Rüzgar, ön cam

Tiger 660 Sport test sürüşü boyunca manuel ayarlı ön cam yeterli rüzgar koruması sağladı. Tabii ki büyük adventure veya touring makinalar kadar konfor beklemek mümkün değil. Yine de omuzlarım dışında fazla rüzgar baskısı hissetmedim. Ön camı yukarı-aşağı hareket ettirmek kolay, tek elle sürüş esnasında bile değişiklik yapmak mümkün.

Gaz, fren ve vites kullanımı

Gaz kolu, fren ve debriyaj manetleri yumuşak ve kullanımları kolay. Quick Shifter opsiyonu olmasına rağmen, vites geçişlerinin kolaylığı sebebiyle satın almayı düşünmüyorum.

Rodaj, göstergeler ve menü

Rodaj boyunca ana göstergede devir saatinde çıkabileceğiniz devir yanıp sönerek gösteriliyor. Böylece motoru rodaj için doğru vites ve devir aralığında kullanmak oldukça kolaylaşıyor. İki adet sürüş modu arasında seçim yapmak kolay. Modlar, traction kontrol ve gaz hassasiyeti yağmur ve yol seçeneklerinde gerekli müdahaleyi gerçekleştiriyor.

Göstergeler okunması ve anlaşılması kolay, bilgileri takip etmek oldukça kolay gerçekleşiyor.

Süspansiyon, fren ve lastikler

Showa marka süspansiyon ayarları standart olarak konforlu ayarda. Ön amortisörlerde ayar opsiyonu yok ancak arka süspansiyonu manuel olarak kullanım ve kilonuza göre ayarlanabiliyor. 72 kiloyum ve süspansiyon ayarlarını hiç değiştirmeden kullandım test boyunca. Benim için genel yol şartlarımıza oldukça uyumlu kullanışlı hissettirdi.

İlk 1000 km. boyunca, devirlerin el verdiği şekilde sınırlı süratlerde kullanımda, konfor ve güvenlik açısından ayarlar hoşuma gitti. Ancak devir ve sürat limiti kalktığında, sportif sürüşlerde ani frenajlarda ön tarafın kapanma oranı biraz yüksek. Arka süspansiyon ortalama olarak gayet uygun bir ayar sunuyor.

Nissin marka frenler güç ve ağırlığa göre iyi bir performans sağlıyor. Ani frenajlarda ABS rahatsız etmeden görevini yerine getiriyor ve tedirginlik yaşatmıyor. Standart olarak gelen Michelin lastikler harika bir performans gösteriyor. Çabuk ısınıyor, ıslak zeminde güvenli hissettiriyor ve fren anında çizgisinden ayrılma yok.

Egzoz sesi, gaz yeme ve yol tutuş

İlk 1000 km. sürüşte İzmir-Bodrum / Bodrum-Fethiye / Fethiye-Bodrum ve Bodrum-İzmir arasında sürdüm. er parkur ortalama 250 km. ve ara yolları tercih ettiğim için her viteste ve devirde sürüş yaptım. İvmelenme çok keyifli, orijinal egzoz sesi çok güzel…

Motosikletin kompakt yapısı ve nispeten kısa şasesi viraj kabiliyetini en üst seviyeye çıkarmış ve virajlar ve dar manevralar çocuk oyuncağı gibi. Daha önce sahibi olduğum Street Triple 675R ve 765 RS motosikletler kadar başarılı bir geometrisi ve sürüş kolaylığı sağlayan şase sayesinde virajlı yollardan ayrılmak istemiyor insan. Viraj çıkışında gaz kolunu açar açmaz motor dikilip çizgisine oturuyor. Çekiş kontrol sistemi de tam kararında müdahale ederek motoru çizgisinde minimum patinajda ilerletiyor.

Aydınlatma, denge ve güç

Aydınlatma sistemi gece sürüşleri için yeterli menzili sağlıyor. Farlar gün içerisinde de (şehir içi dahil) motosikleti fark ettiriyor. Uzun farlar da fiyata göre oldukça başarılı bir sürüş konforu sağlıyor.

Motorun dengesi müthiş… Gymkhana müsabakalarına katılmak bile mümkün. Sakar virajlarında uygun kıyafet ve sürüş kabiliyeti ile dizler yerlerde viraj yapabilirsiniz bu motosikletle. Ama motosiklet o kadar kıvrak ve dengeli ki buna gerek kalmadan optimum çizgide ve süratte virajları alabiliyoruz.

Beygir gücünün çok yüksek olmaması her ne kadar dezavantaj olsa da kontrol edebildiğiniz bir güce son limitine kadar hükmetmek de ayrı bir keyif avantajı sağlıyor. Zira günümüzde her ne kadar çok güçlü ve teknolojik donanımlı motosikletler olsa da limitler her zaman sürücülerin ve trafik şartlarının elverişliliği ile sınırlı. Otobanda müsait yerler dışında 150 beygir bir motosikletin gazını sonuna kadar çevirmek zor ama Tiger 660 Sport ile gaz ve güç çok dengeli ve tadını çıkararak gaz açabiliyorsunuz.

Eksiler

Tiger 660 Sport test sürüşünde tabii ki her şey harika değil… Sonuçta premium bir markanın giriş seviyesindeki bir ürününü kullanıyoruz. Malzeme kalitesi genel olarak iyi ve rakiplerinden daha iyi ama Triumph’un diğer modelleri kadar üst segment komponentler yok. Ama fiyat klasmanına bakarsak da zaten bunu bekleyemeyiz.

Aksesuarlar, ekstralar

Extra donanım olarak quick shifter, ellik koruma, ellik ısıtma, motor koruma takozu, orta sehpa, 3 lü ve ya sadece yan veya sadece top case seçenekleri mevcut. Ben sadece elcik koruma ve motor koruma takozu ile satın aldım. Koruma takozlarının tasarımı çok güzel ve motosiklet ile uyum içerisinde. Elcik korumalar da yeterince rüzgar koruması sağlıyor ve genel görünüşe fazladan güzellik katıyor.

Sonuç olarak

Tiger 660 Sport kendi fiyat segmentindeki motosikletlerden ve hatta bazı daha yüksek fiyatlı motosikletlerden bile daha güzel görünen ve sürerken keyif veren bir motosiklet. Daha iyisini isterseniz aradaki fiyat farkını ödeyerek street triple serisine geçebilirsiniz ama o zaman da naked bir motosikletiniz olur dolayısı ile uzun sürüşlerde daha yatık bir pozisyonda , çantasız ve rüzgar korumasız bir seyahat gerçekleştirirsiniz, daha fazla heyecan hisseder misiniz orası da kesin değil. Bence fiyat/fayda olarak piyasadaki en iyi ürünlerden birisi. Tabii ki bütçeniz arttıkça seçenek ve kabiliyetleriniz artıyor ama bu fiyat göz önüne alınırsa bence Tiger 660 Sport şu an ülkemiz pazarında rakipsiz diyebilirim.

Hepinize iyi sürüşler dilerim.

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir