“Ben yaparım” hayır, yapamazsın

yapamazsın kapak görseli

Motosiklet eğitimindeki engel

Eğitim yaparım yapamazsın tartışması değildir. Eğitmen, sizinle tartışmak zorunda değildir. Sizden daha çok bilen, sizi ikna etmek zorunda değildir. Talebe, yani “talip olan” sizsiniz, talip olduğunuz şey bilgiyi almaktır. Kafanıza yatmazsa ikna edilmeyi beklemek değildir eğitim…

motosiklet.net devamlı olarak takip ettiğim bir forum. Genelde acemi arkadaşlara aralıksız anlatmaya çalışıyoruz fakat bazen umutsuzluğa kapılmıyor değiliz 🙂

Eğitim yaparım yapamazsın meselesi değildir. Talebe, talep eden demektir zaten. Hem sorup hem de reddetmek… Neyse. Bir gün, ileride de bağlantısını verip aynı şeyleri yazmak zorunda kalmamak için aşağıdaki metni yazdım. Eğitim nedir, nasıl öğrenilir; bu konuda içimdekileri yazdım; buyurunuz:

Eğitim yaparım yapamazsın meselesi değildir

Arkadaşlar şu hastalıktan kurtulmamız lazım: “Ben yaparım” hayır yapamazsın*.

“Kırmızı ışıkta geçemezsin.” dediğin adam geçip, pencereden sarkarak sana: “Bak geçtim işte?” diyorsa olay bellidir.

  • Bu kişi cahildir (cehalet bilmeme değil, öğrenmeme inadıdır).
  • *Bu kişi anadilini bilmiyordur; oradaki imkansızlık değil, yapmamalısın demektir.

Bu adama verilecek bir tek cevap var: “Aferin kardeşim. Ben hatalıymışım kusura bakma.”
Bu tavırla karşılaşmak sizin tercihiniz, saygı duyuyoruz 🙂

Eğitim kendinizi kanıtlama yeri değildir

Şurasını netleştirelim: eğitim yaparım yapamazsın tartışması için aynı seviyede kişiler gerektirir. Oysa ki siz bilmiyorsunuz, sorduğunuz kişi biliyor. “Bu yapılmaz.”, “Bu yanlış” yada “Bu böyle olmalı.” dendiğinde işi yaparım-yapamazsın tartışmasına sokmanın bir anlamı yoktur.

Tartışılmış, yorum değil bilgi olan şeyin yanlış dediğini sen yapsan da yanlış olacak, bunu kabullenemeyecekseniz, eğitime gelmeyin.

Hem fikir sorup hem de ortak akıla karşı çıkmak sizin (yaşınızdan bağımsız olmak üzere) ergen olduğunuzu gösterir. Zor olanı başarabileceğinizi görmek bizi ilgilnendirmiyor. Bize kanıtlayacağınız bir şey yok, üstelik bize ne kadar kabiliyetli olduğunuzu göstermek size de bir şey kazandırmayacak ama yine de siz bilirsiniz.

Gelelim bilgiye. Burada bazı kişiler konuya hakim, üzerine bir de tecrübeleri var. İnandıkları şeyleri değil “bildiklerini” anlatıyorlar. İki kere ikinin dört etmesi “fikir” değildir. Ben bunu söylediğimde kişisel kararım olmaz bu. Sen “olgusal” olana, bilgiye karşı çıkarsan bana karşı çıkmıyorsun, insanlığın birikimini yok sayıyorsun.

Her seferinde her şeyi uzun uzun anlatmak hem vakit kaybı hem de gereksiz. Olgun kişi gerekeni yapar; ergen de istediği olsun diye kastıkça kasar. Gidin kafanızı kırın arkadaşlar, kimsenin sizi ikna etmek gibi bir yükümlülüğü yok, buna karşın sizin daha iyi olmak gibi bir mesuliyetiniz var, hayata borçlusunuz bunu, bize de değil…

Yapma/olmaz denen nedir?

Olmaz dediğimiz: riskli. Sen hayatını sağlığını tehlikeye atmak istiyorsan ben sana ne diyeyim? Ama şunu sor kendine: “Ben neden kendime değer vermiyorum?” çünkü kıymetli hissetsen kendini, riske atmazsın…

Üzerine alınan varsa niyetim onu kırmak değil lakin arada doğruları olduğu gibi söylemek zorundayız. Bugüne kadar toprağa verdiklerim oldu; inadından zarar gören çok sürücü gördüm ben. Toplu sürüşlerin bir çoğunda aynada gördüklerim yüzünden iki vites aşağıda gittim çünkü adam kuyruğuma takılıp sürüyor ve biliyorum ki ilk orta sert virajda ben döneceğim, o dışarıya çıkacak. Bunu yapıyorum, gün boyunca keyif alacak sürüşüm yerine o adamı koruyacak şekilde sürüyorum ve yapmalıyım da zira insan hayatı çok kıymetli ve çok kırılgan; tek hata platin demek, sakatlık demek. Aynısını karşıdaki kişiden de beklemek hakkım benim.

Kendinize değer verin.

Gerçek hayatta yapamadığınız hiçbir şeyi motosiklet üzerinde yapamayacaksınız; bunu asla unutmayın…

Sonuç

Eğitim, yaparım yapamazsın çekişmesi değildir.

Bu yazı Felsefe ve Yıldızlı Yazılar – En Önemli Konular kategorilerinde yayımlanmıştır. Kategorilerin üzerine tıklayarak diğer yazılarını görebilirsiniz.