3 sıra dışı motosiklet: Aermacchi Chimera 175 (2/3)

Aeromacchi Chimera mavi-sarı fuarda

Zamanının ötesinde ama satmayan motosiklet

Sıra dışı motosiklet Aermacchi ufak sayılarda üretilmiş ama tarzıyla tarihteki yerini almış bir model. Bugünkü yazımda: Aermacchi Chimera ile tanışıyoruz

20. YY’ın başları mühendislik açısından sanattaki Rönesans gibi canlı ve zengindi. Benzinli motor gelişti, piyasaya hakim oldu. Bu arada tasarımcılar da birbirinden değişik denemeler yaptılar.

Sıra dışı motosiklet Aermacchi, 1912 yılında kurulan İtalyan bir markaydı. Varese Gölü yakınlarındaki marka deniz uçakları üretiminde uzmanlaşmıştı. Ama İtalyan üretici birden patlayan motosiklet pazarına havacılık sanayiindeki deneyimleriyle farklı özelliklerle girdi motosiklet üretimine.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında daralan ekonomi ulaşımda motosikletleri öne çıkarınca Aermacchi motosiklet üretimine geçmişti evet ama işler iyi gitmedi. 60’larda Harley-Davidson firmanın motorlu araç bölümünün %50’sini almış. Yine de dara düşen Aermacchi 74’de tamamen Harley’e satılmış. 1978 yılına gelindiğinde yine İtalyan üretici Cagiva devir almış firmayı.

giphy.gif

Aermacchi Chimera 175 modeli 1956’da piyasaya sürülmüş. Havacılık birikimin etkisini görebiliyoruz gövde tasarımında. Malzemeler de alaşım ağırlıklı zaten Aermacchi “hava makineleri” anlamına geliyor.

Motor tekniği de uçak motoruna benzer. 172 cc. hacme sahip motor hava soğutmalı. Yatay duran üstten tek egzantrikli motor 6500 devirde 13 beygir üretiyor. Saatte 110 kilometreye çıkan Chimera o zamanların performansı yüksek motosikletlerinden birisiydi.

Dört vitesli, çok plakalı debriyaja sahip Chimera hafifliği ile çevik bir modeldi.

Her ne kadar güzelliklerini bayıla bayıla anlatsam da farklı olmak satış için yeter şart değil ne yazık ki. Aermacchi için de aynısı oldu: yeterince satmadı ve battı 🙂

1956 ve 1964 yılları arasında -ki dokuz sene ediyor- sadece 119 adet 175 cc. ve 177 adet de 250 cc.’lik model üretebilmişler… Tabii ki bu adetler yeterli olmamış ve Aermacchi tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş bir mücevher olarak yerini almış.

Aradan geçen onca seneye rağmen Aermacchi Chimera hala güzel görünüyor. Görsel olarak farklı olmasının dışında çizgileri hala şık. Keşke bu çizgiler sahip motosikletleri günümüzde deg örebilsek…

Serinin birinci yazısı olan Megola’ya gitmek için buraya tıklayabilirsiniz.

3 sıra dışı motosiklet: Megola (1/3)

Megola motosiklet siyah sağ çaprazdan görünüm

Ön tekerlekte rotary motorlu motosiklet!

Megola motosiklet kırmızı-sol çapraz görünüm

Motosikletler 100 yılı aşkın zaman boyunca birçok değişikliğe uğradı. Bu uzun süreçte, bazı motosikletler sıra dışı önerilerle geldiler ve unutuldular…

Bu sıra dışı modellerden birisi de Megola. Daha çok faytona benzeyen bu motosiklet, 1921-25 yılları arasında Münih’te üretildi. Tasarımcıları olan Meixner, Cockerell ve Landgraf görsel açıdan çok farklı bir model yapmışlar bu bir. Fakat esas mesele bir sonraki bölümün konusu.

Ön tekerlekte rotary motor

Motosikletten çok faytona benziyor değil mi?

Megola’nın görünümü kadar farklı tarafı, ön tekerleği içindeki dönel motoru (rotary), “rotari” olarak okunan bu motor türü, o zamanlar daha çok uçak motoru olarak kullanılıyordu. Mühendisler bu motoru tercih etmenin haricinde bir de ön tekerleğe yerleştirmeyi tercih etmişler. Megola’nın kasa ve gövdesi bu yüzden alışıldık motosiklet görünümünden farklı olabiliyor zaten. Motorun ön tarafta bulunması, gövdenin geri kalanında farklı bir yerleşim ve tasarım imkanı sağlamış.

Bu motor yapısı gereği zincir, şaft gibi aktarım organına ihtiyaç yok. Güç doğrudan tekerlekte! 640 cc.’lik beş silindirli, valfler (sübaplar) ise yan tarafta.

Motorun nasıl çalıştığı hakkında bir fikir vermek gerekirse şunu söyleyebilirim: pistonlar ön aksın etrafında tekerlekten kez daha hızlı dönüyorlar. Başka bir deyişle motor 6000 devir çevirirken tekerlek 1000 devir çeviriyor.

649 cc. hacmindeki motor 14 beygir civarında güç üretiyor. Bu size çok az gelmiş olabilir ama unutmayın ki yıl 1910’lar 🙂 Yine de motorun ön tekerleğe yerleşmiş olması başka faydalar da getiriyor: aşağıda bulunan ağırlık merkezi sayesinde hem kararlı hem de gidon tepkisi çok hızlı bir motosiklet yapısı bu.

Rotary motorlu motosiklet Megola, ama mühendislik açısından da çok başarılı bir tasarım. Motoru, doğrudan lastiğin üzerindeyken tamir edebiliyorsunuz. Lastiği çıkarmaya gerek yok çünkü motor yerleştirilirken hesabı-kitabı ona göre yapılmış. Hatta silindirleri söküp takma işi de buna dahil 🙂 Lastik patlama durumunu da düşünmüşler. Çok ayrıntılı konuşmaya gerek yok ama bunu da özel bir iç lastikle çözmüşler, lastiği sökmeden iç lastiği değiştirmek de mümkün. Hoş o zamanlarda bütün lastiiklerde iç lastik vardı.

Vites ve debriyaj? Yok

Rotary motorlu motosiklet Megola, motoru doğrudan lastiğe bağlı olduğu için güç kaybı açısından çok avantajlı. Bu sebeple Megola’nın vitesi ve debriyajı yok. Çalıştırmak için birisinin ön tekerleği döndürmesi gerekliydi (elini kirletmeden olmuyordu yani) yada vurdurarak başlatılıyordu.

Yakıt konusu da ilginç. Yakıt öncelikle şasinin içinde depolanıyor. Miktarı arttırmak için ufak bir ek hazne de sağ sönümleme (süspansiyon) üzerinde.

Performans konusunu açmak gerekirse azami hız 85 km./saat. Siz az gelmiş olabilir ama bu hız, 1924 Almanya Şampiyonasını kazanmak için yeterli olmuştu. Daha sonra, daha da geliştirilen daha sportif modeller 140 km./saate kadar ulaştı.

Toplamda yaklaşık 2000 adet üretilmiş olsa da günümüzde hala çalışabilir durumda olan 10 kadar Megola var. Bu çok özel ve kıymetli motosiklet, o kadar değerli ki New York’daki Guggenheim Müzesi’nin “Motosiklet Sanatı” bölümünde ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.

Megola videoları

Görüldü: 5 Not-So-Ordinary-Motorcycles: Megola | DriveMag Riders

Özel Yapım – Horex Motosiklet

Senelerdir kayıp olan Alman markası Horex neo-retro naked bir tasarımla yeniden doğdu…

horex_logo_1_20140625_2081121576

Kaslı görüntüsü, eskilere öykünen retro tasarımından çok 21. yüzyıla uygun neo özelliği öne çıkıyor…

Şasi alüminyum ve çelik karışımı. Genelde 43 mm olan ön çatal yerine Herox için 50 mm çapında ters olarak yerleştirilmiş ve 120 mm hareket mesafesi olan süspansiyon kullanılmış.

  • Disk frenleri yanında ABS standart.
  • 17 inç jantları önde 120, arkada 190 lastikler sarmış.
  • Asıl çarpıcı nokta motor ise 1218 cc, V6 silindir, 18 sübaplı bir canavar.
  • Şanzıman 6 kademeyle gücü arka tekere kayışla aktarıyor.
  • Performan dehşetli; 200 beygir güç, 150 Nm tork.
  • Motor ve gücüne göre çok da fazla sayılmayacak bir ağırlığı var : 239 kg.
  • Elektronik olarak limitleşmiş son sürati 250 km/s.
hx_kompon_Kettenschmierung_03
ayrıntılara gösterilen özen ve işçilik gerçekten üst düzeyde

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.