VTR Customs’dan devam ediyoruz ve bu defa büyük kısmı el yapımı parçalardan oluşan Eddie 21 ile birlikteyiz.
Fotoğraf yüksek çözünürlüklü, ayrıntılara dikkat ediniz.
motosiklete binmeyin, motosikleti sürün
Motosiklet Tanıtım Yazıları kategorisinde merak edilen motosiklet modelleri ve az bulunan hatta bilinmeyen motosikletlerin tanıtıldığı bölüm.
Türkiye motosiklet modeli zenginliğinin olmadığı bir ülke. Yamaha, Honda gibi markaların bile bir çok modeli ülkemize gelmiyor ve biz gördüğümüz kadarını motosiklet evreninin bütünü sanıyoruz…
Oysa bu kategoride göreceğiniz gibi inanılmaz ve çok farklı modeller mevcut…
Bu kategoriye ilgi duyuyorsanız Özel Yapım / Custom Kategorisindeki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin.
VTR Customs’dan devam ediyoruz ve bu defa büyük kısmı el yapımı parçalardan oluşan Eddie 21 ile birlikteyiz.
Fotoğraf yüksek çözünürlüklü, ayrıntılara dikkat ediniz.
Honda’nın sevilen, efsane olmuş motosiklet modellerinden birisidir Bol D’Or. Aşağıdaki galeride özgün halini görebilirsiniz.
İşte bu da yukarıdaki modelden yola çıkarak yapılmış VTR Bol D’Or; çok güzel olmuş değil mi? 🙂
Yine VTR Customs, yine el yapımı özel bir araç: BMW R1200 R LC “Veneno Blanco”!
Veneno Blanco, Beyaz Kan demek. Ve yine muhteşem denecek kadar çarpıcı ayrıntılar var…
Görüldü: www.vtr-customs.com
Bu yazı “Özel Yapım Motosikletler” kategorisinde yayınlanmıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.
BMW K100 RS “24 hours” custom motosiklet
1986 model ve 23’000 km.’de iken projelendirilmiş.
Yine VTR Customs‘dan özel yapım bir motosiklet ile devam:
Ve satış fiyatı CHF 26’500 olarak belirlenmiş, yaklaşık olarak 26’762 Amerikan Doları ediyor 🙂
” 24 Hours” 24 Saat demek ve bu doğrudan Le Mans 24 saat yarışlarına gönderme. Bir yandan da “dayanıklılık” mesajı var tabii ki 24 saat boyunca yarışacak makinenin.
Benim hoşuma giden tarafı “eski” havanın yaratılabilmiş olması, gerçekten eskinin yarış motosikletleri gibi görünüyor. Bunu başarmak zor iştir, tebriği hak eden bir iş olmuş.
Kaynak ve daha fazla bilgi için: VTR Customs Café Racer Sayfası
#Özelyapım #motosiklet düşkünlüğümüzdeki son keşfimiz VTR Customs‘dan devam ediyoruz. BMW özel yapım custom motosiklet denince sıklıkla gördüğümüz bir marka ama R1200 R Goodwood akılda kalacak kadar güzel bir çalışma olmuş.
Bu defaki modelimiz ise R1200R “Goodwood 12”
Goodwood Hız Festivali; her sene düzenlenen bu festivalde hıza dair her şey gösteriye dönüşüyor. İşte bu model de BMW R1200R kullanarak festival için özel olarak “Goodwood 12” olarak isimlendirilmiş. Bu yönüyle özenilmiş ve gösteri (şov) aracı olarak hazırlanmış sergi nesnesi olarak tasarlanmış.
Öncelikle size 2018 model R1200R modelinin her üç rengini de göstereyim; sanırım alttaki galeride ayrıntıların tadına varırken ne kadar büyük iş yapıldığını fark etmeniz kolaylaşır 🙂
Kısa kuyruğu, café racer havası da katmış lakin deposu ve genel görüntüsünde sportiflik de var. Egzoz ise bambaşka bir hava yaratmış. İlk başta bu görüntüye tel jantlar? dense de Goodwood 12 bütünlüğü yakalayabilmiş:
Görüntüsü iç gıcıklayıcı, hız ve sıra dışılık çok başarılı olarak harmanlaşmış. Tebrikler!
Bir BMW’yi alıp özel tasarım yapmak zaten yeterince zordur, custom motosiklette böyle bir başarı ise çok zordur…
İnternette gezinirken VTR Customs adında bir atölyeye denk geldim geçenlerde. Çok güzel işleri var ve el yapımı motosiklet konusunda hayli başarılılar.
Seri halinde ayrı ayrı yazılarla VTR’nin ilginç modellerini sizinle paylaşıyoruz. Gelelim özel yapım BMW Motosiklet örnekleri içerisinde gerçekten farklı bulduğum: Boes.ch adlı modele:
İnanılmaza yakın güzellik! Özellikle rengini ve genel hatlarını çok beğendim.
Motor kısmının görünüşü ise sıradışı ve ürkütücü! 🙂
Açıkçası böyle büyük bir motor bloğunu bu kadar şık gösterebilmek zor iş ama başarmışlar…
Ayrıntıyı gösteren fotoğraflardaki işçilik de takdir edilesi nitelikte. Sonuçta Alman tekniğinden bahsediyoruz değil mi?
Görüldüğü üzere bu motosiklette “tekne” kavramına gönderme yapılmış ve olmuş, hem de çok iyi olmuş… Özellikle alltaki görselde net biçimde tekne havası var.
Ülkemizde bu tür #özelyapım #motosiklet kültürünün artması dileğiyle…
Motoran firmasının ürünü olan Allegro modeli 50, 80 cc.’lik hacimleriyle piyasanın gözdesi. Her yerde özellikle Allegro 50 görüyor ve çoğu zamanda güzelliğini fark ediyoruz. Peki Allegro 50 nasıl bir araçtır?
Dilerseniz tanıtıma teknik özellikler ile başlayalım:
Gaz Hassasiyeti: Acemiler, özellikle büyük motosiklet kullananlar için oturması uzun süren, hakimiyeti zor sağlanan özelliklerden bir tanesi. Fakat 50’lik bir motosikletle ve özellikle dar manevralarda gaz açmayı öğrenmek, 50’lik kaç-kaç ile daha tehlikesiz ve daha kolay. Üstelik bunu yaparken fazla güç tehlikesi de yok Aynı şey viraj çıkışındaki destek gazında da geçerli. Ufak (hafif) kasa, fazla olmayan güç ile çıkıştaki gazı ve çekişi hissetmek daha kolay.
Yönlendirme: 50 cc.’lik motosiklet o kadar hafif ki yönlendirme ya da viraj için gidon kullanılmıyor neredeyse. Yani gidon itmek yada kontra basmak gibi bir şey söz konusu değil. Buna karşılık bütün dönüşleri ve aşağı yukarı bütün sürüşleriniz boyunca yönlendirmeyi tamamen vücut kontrası ile yapıyorsunuz.
Kıvraklık: Aralardan geçerken ya da hassas yönlendirmeler için düşük kilosuyla tüy gibi hafif Allegro Motoran. Arka Freni Ezme ve Gaz Kontrolü ve Yavaş Sürüş, Yavaş Manevra tekniklerine hakimseniz en düşük hızlarda ve en sıkışık ortamlarda bile Allegro ile aralardan kolayca sıyrılıp kurtulabilirsiniz. Yine bir hafiflik özelliği, hafif motosiklet candır.
Her şeyden önce, 50 cc. bir motosikletin, kararlı ve ciğerli (canlı) olarak çıkabileceği sürat 50-60 kilometre civarında. Bu sürat ise akan trafikte yavaş kalıyor ve dolayısıyla herkes devamlı üzerinize kırıyor sizi sıkıştırıyor ya da korna çalıyor (şayet acemi iseniz ve yol stratejilerini bilmiyorsanız, şeridi doğru kullanıp doldurmuyorsanız). Benim kullandığım 50 cc, ateşlemesi ve beyni modifiye edildiği için 70 kilometre sürate rahatlıkla çıkıyor ki buna da trafikte seyir etmek için alt sınır diyebiliriz. Yine de biraz açık yolda diğer tüm araçlar sizden daha hızlı o yüzden panik safhasını geçmiş sürücü olmadığınız sürece trafiğe 50’lik ile çıkarken dikkat etmekte fayda var.
Ve yine hatırlatmak isterim ki ufak olduğu için, şerit, şerit içerisinde çizgi yolun bütününü kullanma ve doldurma, yol stratejileri kavramları devamlı şekilde uygulamanız lazım. Zira bu kadar küçük bir taşıtı devamlı yok sayma ve üzerinden geçme tavrı var Bu arada bir ilave daha, bu sınıf B sınıfı ehliyetle, motosiklet ehliyetine ihtiyaç duymadan sürebileceğiniz bir sınıf 50 cc. sınıfı.
Bizde iki adet Motoran Allegro var ve ikisinde de bu sorun oldu: Ön frenin hortum bağlantısı gevşiyor ve hidrolik (fren sıvısı sızdırıyor). Elinizle kolayca sıkabilirsiniz, kontrol etmenizde fayda var.
Fotoğraflarda da görüldüğü gibi elinizin kirlenmemesi için bir kağıt ile temizlik yapın ve elinizle sıkabildiğiniz kadar sıkın bu parçayı (üstteki çizgili parlak metal gümüş rengi kısımdan tutarak). Gevşediği ortada olduğuna göre de zamanla kontrol etmeyi ihmal etmeyin.
Sabit soruya geldik 🙂
Arkadaşlar Allegro 50 az yakıyor çünkü ellilik! 🙂
Şimdi durum şöyle, 50’lik bir Allegro’nun son sürati 70 km. civarında. 50 km.’ye kadar iyi bir hızlanma var ama sonrasında 70 km. sürate de çıkılabiliyor çok zorlanmadan.
Tabii ki trafikte genelde 70 ile, yani tam gaz ile gidiyorsunuz. Tam gaz gitmek de tabii ki maksimum yakıt sarfiyatı demek.
Allegro 50, hiç bir zaman ekonomik modda sürülemiyor yani 🙂
Buna rağmen ortalama yakışı 100 kilometrede 2,89 litre, yani az yakıyor.
Menzil ise yüz kilometre civarında.
Dörtlüleri yakma imkanınız var Allegro’da ama nasıl yapıldığını bilmek lazım.
Motoran Allegro’nun sinyal düğmesini, sinyal verirken diğer tarafa çekerseniz, dörtlüler yanmaya başlıyor.
Biraz karışık oldu değil mi? Basit aslında: Bir tarafa sinyal verirken, diğer tarafa sinyal verirseniz dörtlüler yanmaya başlıyor 🙂
Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır diğer yazılar için lütfen buraya tıklayınız.
Kesinlikle parasına göre çok iyi motosiklet. Motoran Allegro 50 uzun yol, sürat dışında tüm beklentileri karşılıyor.
Alınır, hem de fiyatını göz önüne alınca alınır tabii ki.
Sabit soruya geldik 🙂 Allegro 50cc ve 100 km.’de 2,89 litre, yani az yakıyor. Depo 3 litrelik, bu da menzil yüz kilometre civarında demek oluyor.
50 cc.’yi size sadece anayol harici sokaklar, yazlık yerler gibi trafiğe çıkmayacağını alanlarda tavsiye edebilirim.
– Lastikler İyi Değil
– Şanzıman (vites) Kayışı
– Vida Gevşemesi
– Yağ Değişimi
– Ayaklık
– Lastik Basıncı
– Fren
– Yukarıdaki her maddenin açıklaması sayfada ayrıntılarıyla var.
Scooter eğitim ve motosiklet davranışlarının temellerini anlamak-öğrenmek için ideal bir araç. Bir süredir iş için 50 CC.’lik kaç-kaç (scooter) kullanıyorum. Acemiler için işe yarayacak birkaç tüyo biriktirdim. Bu yazının konusu da eğitim amaçlı kullanabileceğiniz bu tüyolar.
Scooter eğitim için iyi dedik ama tabii ki fazla düşük cc.’nin yetersizlikleri de var. Her şeyden önce, 50 cc. bir motosikletin, kararlı ve ciğerli (canlı) olarak çıkabileceği sürat 50-60 kilometre civarında. Bu sürat ise akan trafikte yavaş kalıyor ve dolayısıyla herkes devamlı üzerinize kırıyor sizi sıkıştırıyor ya da korna çalıyor (şayet acemi iseniz ve yol stratejilerini bilmiyorsanız, şeridi doğru kullanıp doldurmuyorsanız). Benim kullandığım 50 cc, ateşlemesi ve beyni modifiye edildiği için 70 kilometre sürate rahatlıkla çıkıyor ki buna da trafikte seyir etmek için alt sınır diyebiliriz. Yine de biraz açık yolda diğer tüm araçlar sizden daha hızlı o yüzden panik safhasını geçmiş sürücü olmadığınız sürece trafiğe 50’lik ile çıkarken dikkat etmekte fayda var.
Yani 50 cc.’yi size sadece anayol harici sokaklar, yazlık yerler gibi trafiğe çıkmayacağını alanlarda tavsiye edebilirim.
Ve yine hatırlatmak isterim ki ufak olduğu için, şerit, şerit içerisinde çizgi yolun bütününü kullanma ve doldurma, yol stratejileri kavramları devamlı şekilde uygulamanız lazım. Zira bu kadar küçük bir taşıtı devamlı yok sayma ve üzerinden geçme tavrı var 🙂
Bu arada bir ilave daha, bu sınıf B sınıfı ehliyetle, motosiklet ehliyetine ihtiyaç duymadan sürebileceğiniz bir sınıf 50 cc. sınıfı.
Bu yazı Sürüş Teknikleri ve Acemiler İçin kategorilerinde yayınlanmıştır.
TMC, Tarso Marques Concept demek. Kendisi eski bir F1 sürücüsü, hıza alışkın yani 🙂 Atölye özel yapım (custom) motosikletler yapıyor. Fakat bu defa Dumont adındaki modeliyle konuğumuz. Dumont da Brezilya’nın efsane pilotlarından birisi, motosikletin adı oradan geliyor. Yani isimler bakımından uçarcasına sürat garanti 🙂
36 inç’lik tekerlekler! Başka bir şeyi görmek neredeyse imkansız çünkü üstüne üstlük bir de göbeksiz bu tekerlekler… Ve çok ama çok çarğıcılar ve kesinlikle gelecekten gelmiş gibi görünüyorlar.
Bu araca başlarken “İmkansız olanı yapmak”, eski Formula 1 yarışçısı ve özel araç üreticisi Tarso Marques için ana hedefti.
“Çok farklı kavramsal bir motosiklet istedim.
İnsanların gerçek olduğuna inanamayacakları bir şey…
“Aynı zamanda %100 işlevsel olmalı ve daha önce hiç yapılmamış mühendislik çözümleriyle dolu olmalıydı”
Tarso Marques
Hazır mısınız? Üzerinde uçak motoru var 🙂 Gerçekten öyle: V6 tipte Rolls-Royce marka bir uçak motoru bu. Bir ilginçlik daha var: 60’lı yıllardan kalma bir uçaktan alınıp elden geçirilmiş ve güçlendirilmiş. Peki ya kaç beygir dersiniz? 300 beygir…
Deponun olmasını beklediğimiz yerde ise devasa bir hava girişi var. Hem emiş hem de motor sesi inanılmaz… Havacılık için yapılmış bir motoru beslemek için tabii ki böyle bir hava emişi koymak şarttı ama bunu da güzel görünecek şekilde tasarlamışlar; çok güzel tasarım.
Başarılı demek yetersiz kalıyor. Sonuç, öyle etkileyici ki Marques hayal etmeseydi, Kara Şövalye Batman için görsek yadırgamayacağımız bir araç olmuş: baş döndürücü TMC Dumont!
Ancak bu motosiklet Batman için bile fazla iddialı olabilir 🙂
Standart iki veya dört zamanlı motorları unutun; bu roket 300 beygirlik evet ama Rolls-Royce Continental uçak motoru taşıyor.
Marques’e göre seçim basitti: “TMC Dumont gerçekten eşsiz ve güçlü bir şeyi hak ediyordu, harika bir ses ve görünüme sahip olmalıydı; o yüzden alışıldık bir motor çok sıkıcı olurdu.”
Karbon-fiber ve alüminyum parçalarla, anlamsız büyüklükteki 36 inç jantlar ise başka bir dünyadan gibi. Göbeksiz tasarıma sahip tekerlekler öyle bir hava yaratıyor ki sanki havada gidiyor bu alet. Bu da tasarımın temel amacı olan hava aracı, uçan nesneye uygun bir his veriyor.
Ancak, proje hayata geçmesi hayli uzun sürmüş. Marques, “Bu bisikleti 15 yıldan fazla bir süre boyunca hayal ettim ancak istediğim motoru bulamadım” diyor. İsteklerini karşılayacak motor havacılık için üretilmiş olduğundan, motosiklet için uyarlanması yedi ay sürmüş. Kabaca ifade etmek gerekirse parçaların hepsini kullanıp yeni bir motosiklet motoru yapmışlar.
“Her bir parça bir zorluktu, ama fikrimizin mükemmel şekilde işleyeceğini ve motorun muhteşem olacağını biliyordum” diyor Marques. Sonrasında ise Florida’daki Daytona Beach Motosiklet Gösterisinde birçok değişik dalda “En İyi Motosiklet” seçildiğinde onaylanması da fikirlerinin doğruluğunu kanıtlıyor.
Marques TMC Dumont’u satmayı düşünmüyor. Ama kim bilir? 🙂
Bu bağlantıdan TMC YouTube kanalına gidebilirsiniz, motosiklet dışında da bir çok çalışmaları var, bir göz atmayı hak ediyor:https://www.youtube.com/channel/UCV_trtC1cEE4WYmv4TIsERA
Özel Yapım Custom BMW R NineT yapan çok kişi oldu. Ama Atölye Bandit, işi sanat eseri sınıfına taşımış:
Arjantin, Vida Bandida motosiklet atölyesinden BMW R nineT üzerine yaptıkları ‘The Bandit’ (Haydut) ile karşınızdayız.
“Hedefimiz özgün görüntüyü koruyarak daha atılgan, daha sert ve ayrıntılarda daha özenli bir motosiklet üretmekti.”
Daha atılgan bir görünüş için boksör motorlarda ortada olan çıkış borularının (egzoz) güzel görünümü kullanılmış. Fabrika renkleri olan grinin siyahla değiştirilerek motor bölümü görsek olarak saklanmış ve egzoz borularının görsel olarak öne çıkmasıyla R32’ye yakın bir ataklık yakalanmış.
Egzoz destek parçası, hava girişi, silindir korumalar görsel etki için ufak tefek oynamalarla motosikletin estetik çizgisine göre ayarlanmış.
Arka taraf ile çok uğraşmışlar. Selenin havada asılı görüntüsü, selenin kendisi, arka taraftan görünüşü çok çok başarılı.
Lamba seçimleri bile çok etkileyici. Hem modern hem eski kadar lezzetli, hem de ham metal ve el işçiliğinin çok başarılı dengesi…
[ Vida Bandida MC – Facebook – Instagram | Photos by Diego Luna ]
Bu yazı Özel Yapım / Custom Motosiklet kategorisindedir. Kategorinin diğer özel motosikletlerini görmek için buraya tıklayınız.