Gaz kontrol tekniği

motosiklet gaz açma el gazda

Gaz kontrolü hepimizin üzerinde çalışması ve ustalaşması gereken bir hassasiyettir. Hayli ayrıntılı bir kaynaktan sizin için alıntılıyor ve paylaşıyoruz.

Gaz kontrolü

Gaz kontrolü motosiklet kullanmanın en önemli kısımlarından biridir. Vites değişimi ve frenle beraber gaz kontrolü, bu operasyonu yumuşak ve birbirine insicamla* bağlı hareketler şeklinde bir bütün yapar. Motosiklet sarsılıyor, sürücü ve artçının bedenleri gaz verince geriye gidiyorsa, sürücü ve artçının kaskları birbirine çarpıyorsa sorun gaz yönetimidir. Bu sürücü gaz hassasiyetine sahip değildir, gaz yönetimini (kontrolünü) becerememektedir.

* insicam: Bir bütünlük ve düzgünlük içinde devam etme, birbirine bağlı ve uygun olma, uygunluk, düzgünlük

Doğru gaz verme tekniğini öğrenmek demek sağ kolun, bileğin ve elin hassas kullanımını, ilk hareketin zarif ve yumuşak olmasını sağlamaktır. Hassas, aslında doğru gaz yönetimi ön ve arka lastik tutuşunu da geliştirir (aslında yanlışı yaparak tutuş bozmamak, olumsuz etkilememektir). Gaz seviyesinin doğru kontrolünü öğrenmek kolay değildir. Bu yüzden -özellikle başlangıçta- çokça alıştırma, çalışma gerektirir. Sonucunda sürüşünüz daha zarif, vites değiştirme, hızlanma ve yavaşlamalar yumuşak, akıcı hale gelecektir.

Başlangıç adımı: gaz kolunu doğru tutun

Doğru oturmadan doğru sürüş komutlarını vermek, yani motosikleti sürmek mümkün değildir. Sürmek, doğru zamanda doğru komutları vermek demek. Bu komutları yeterince hassas, doğru zamanda verebilmek için doğru oturmalıyız. Gaz kolu kullanımı için de önce doğru oturmak, sonra da gaz kolunu doğru tutmak gerekir.

Gaz kolunu doğru şekilde tutunca bileğinizin düz olması gerekir.

Burada dikkat etmeniz gereken nokta, kıvrılmamanız ama öne doğru gelmenizdir. Sırtınızı öne doğru eğmeyin, belinizden itibaren öne doğru çıkarak doğru kol-bilek düzlüğünü yakalayın.

Aşağıdaki görsellerde profesyonel sürücülerin her konumda bilek-kol düzlüğünü koruduklarına dikkat edin.

Gaz kontrolü ve hassasiyeti

Sürüşün her kademesinde tam bir gaz kontrolü gereklidir; gaz vermede, gaz kesmede (gazı azaltmada) ve gazı kapatıp frenlemeye geçmede ve tekrar freni bırakıp gazı rölantiden alıp ivmelendirmeye (pozitif gazlamak) geçmede. Dönüşlerde frenleri bırakıp gazlamaya başlamak kritik bir andır çünkü o anda motor yatmaya başlar. Şayet frenler sıkılı viraja giriyorsanız (pist iz fren tekniği) bu işlem siz maksimum yatış açısına yakınken olur. Dönüş yaparken birçok şey oluşmaktadır. Bu yüzden kumanda aletleriyle yumuşak, akıcı olmak/kullanmak zordur. Motora doğal bir tarzda oturun, ellerinize, bileklerinize fazla baskı yapmayın.

Smooth, zarif demektir. Zarifçe hareket edin

Davranışlarınızın yumuşak olması için anahtar, her hareketi temkinli ve kontrollü yapmanızdır. Frenleri düzgün bir şekilde bırakın ve gazı anlık bir bilek hareketiyle kavrayın. Frenden gaza geçiş hareketini son derece mükemmel ve adeta akılla safhaları takip edilemez bir akıcılığa kavuşturana kadar pratik yapınız. Gaz verme işlemini devreye soktuğunuzda, arka tekerin size ne söylediğini dinleyiniz. Ne kadar yatış açısı kullanıyorsunuz? Ne kadar yol tutunma gücü kaldı? Yattığınızda motoru yönlendiren arka tekerdir.

Frenleri bıraktınız ve gazı rölantiden gazlama ivmesini başlatma noktasına getirdiniz, motor maksimum yatış açısında ve siz sürate göre devri artırıcı gazı vermek için bekliyorsunuz. İşte gaz kontrolünün en önemli olduğu an bu andır. En iyi yol yarışçıları dâhil bu noktada gazın kontrolsüz sert kullanımının high-side kazası demek olduğunu bilirler. Zemine göre aşırı gaz verilmesi ile yol tutumunu kaybederek patinaja giren arka teker bir tarafa doğru kayar. Yol tutuşunu kaybetmesinin ardından gazın kapatılması ile tekerin patinajı ya da kaymayı bırakıp aniden tekrar yol tutuşuna geçmesiyle oluşan bir kazadır. Tekrar yol tutuşu adeta motoru yattığı taraftan kaldırarak bir burgu hareketiyle öbür tarafa atımla birlikte yatırırsa bu kazaya yüksek taraf (high-side) denir. Şekil olarak motorun üzerinden dönüş yönünün aksi yönüne ve ileriye doğru sürücünün aşırtma uçuşu şeklindeki kaza tipidir. Motor sürücüyü üzerinden fırlatır ve takibende sürücünün üzerine düşebilir. Sürücü bilincini kaybetmediyse düştüğü noktadan düşüş yönünde hareketini devam ettirerek kendisini motor yolundan çıkarmaya çalışmalıdır.

Gaz kontrolü tutuşa nasıl etki eder?

Bunun çalışma dinamiği şöyledir: Lastiğin belli bir tutunma gücü vardır. Bu yarış lastiklerinde 1.2 G ve normal cadde lastiklerinde 1 G dır. Formula 1’de bu değer 4 G’dir. 1.2 G güç 50 derece yatış açısına 1 G güç ise 45 derece yatış açısına kadar yol şartları uygunsa lastik yüzeye tutunabilir demektir. Dönüşteki tutunma ile gazlarkenki tutunma güçleri biri diğerinin aleyhinde olarak çalışır. Bunun anlamı birisi için diğerinden feda etmek demektir. Lastiğin yerle temas halkası yatış açısı arttıkça azalır. Lastiğin dış kenarlarının çapı ortaya göre küçüktür. Motor yattıkça lastiğin yanları bastığı için halka doğal olarak küçülmektedir. Bu sebeple sert viraj dönüşlerinde lastiğin tutma kapasitesinin çoğu yatış açısı ile baş etmekle meşguldür. Bu durumda lastiğe gazı da eklerseniz kayabilir ya da kaza yapabilirsiniz. Esasen halka küçüldüğü için siz gazı aynı seviyede tutsanız dahi motor hızı düşecektir. Dolayısıyla gazı düzenli bir hızda açarak süratinizi muhafaza etmeniz gereklidir.

Bu ikileme çözüm, şaşırmayan kontrollü bir el ve gaz ivmesini başlatıcı devire geçmeden evvel motorun dik konuma doğru kaldırılmaya başlanmış olmasıdır. Azalan yatış açısı size daha büyük bir temas halkasında gazlama imkânını sağlayacaktır. Daha büyük yola temas halkası daha fazla yol tutumu ve daha dengede olmak demektir. Bu arada arka tekerin ne yaptığını hissetmeyi unutmayınız. Tüm ayarlamalarınızı sağ elinizin akıcı, kontrollü ve nispeten küçük aralıklarla hareketleri ile yapınız.

Pazar gezmesinde yada yağmurda sürüş yapıyor olabilirsiniz, gaz konusunda, gaz kontrolü konusundaki derin kontrol duygunuz motorun kapasitesini daha iyi algılamanıza imkan verecektir. Sağ bilekle yapılan yumuşak, düzgün ve akıcı hareketler etkili bir fren yapmak, vites değiştirmek ve yönlendirmekle birlikte yürür. Bu yeteneklerinizin başarılı bir şekilde birleştirilmesi sürüşten zevk almanızı artıracağı gibi kendinize olan güveninizi de sağlamlaştıracaktır.

Acil durumlarda gösterdiğimiz reaksiyonlar bizim ne kadar tecrübeli yada tecrübesiz sürücüler olduğumuzu gösterecektir. Gazın düzensiz açılmasından çok düzensiz kapatılması kazaların baş sebeplerindendir. Bilhassa virajlarda acil durum karşısında gazı kapatmak ilk acil durum reaksiyonlarımızdan biridir. Bilinen sağ kalma reaksiyonlarını tetikleyen durumların başında gelenler:

  • Dönüşe hızlı girmek.
  • Dönüşte çok açılmak.
  • Çok yatırmak.
  • Yol tutumu konusundaki endişeler.

Kasisler, trafik ve diğer sebepler gereksiz gaz kesme reaksiyonuna sevk eden ikincil sebeplerdir.

Hayatta kalma tepkileri

(sağ kalma reaksiyonları olarak da bilinir):

  • Gaz kesmek.
  • Gidonu sıkıca tutmak, kasılmak.
  • Çok dar alana yada bir objeye bakışları kilitlemek.
  • Dikkatinizi bir şey üzerinde sabitlemek.
  • Sabitlendiğiniz bu noktaya doğru motorunuzu sevk etmek.
  • Frenleme hataları (Aşırı yada eksik güç uygulama).

Yukarıdaki hareketleri refleks olarak yaparız ama her biri sürüş güvenliğini bozan hatalardır. Üstelik her biri, bir sonraki adımı davet eder ve ek hatalar yapmamıza sebep olurlar.

Refleks olsalar da üstesinden gelmek mümkündür. Bunun için hemen yanda (cepteyseniz altta) bağlantısını göreceğiniz yazıyı da okumayı ihmal etmeyin.

Kural 1: Gazı iyi anlayın

Gazın sürüşe etkisini iyi anlayın. İşin aslı, gaz kullanımı doğrudan tutuşla alakalıdır. Gaz kolunu kullanmanın bir tekniği vardır (yazısı burada). Bu sebeple gaz kolunu istediğiniz gibi açıp kapayamazsınız. Virajlarda iyi bir yol tutumunun sağlanması için ağırlığınızın %40 ını önde ve %60’ını arkada tutmak ideal ölçüdür. Bu oran yarış ortamında %10 daha arkaya kayar. Bu oranlar motor tipine göre ufak sapmalar gösterir ama birbirine yakındır. Gaz kontrolü ile makineniz için en uygun ağılık kaydırma ve konumlandırma işini yapmalısınız. Gazı bir kere açtığınızda kesintiye uğratmadan düzenli, eşit aralıklarla ve yumuşakça açmaya devam etmelisiniz. Kısacası, gaz kolunu kullanarak ağırlığı doğru zamanda doğru yere taşımalısınız.

Her dönüşte geç dönüşe başlama noktası seçiniz (apeksleyiniz) ve dönüşe girdiğinizde gazı olabildiğince erken açınız, orta alanlarda hafif gazlama yapınız ve çıkışı gördüğünüzde gazlamayı kuvvetlendiriniz.

Yatmış bir motorda yönlendirme vazifesi ağırlıklı arka tekere geçer. Bu yüzden önün havaya kalkması sizin yönlendirmenizi bozmayacaktır. Bunun için motorda rahat olmanız ve kumandalara rahatça komut verecek şekilde doğru oturmanız şarttır.

Dönüş esnasında gaz kesme açma işlemi yapmanız dönüş hattınızı bozacaktır. Bundan kaçınınız. Esas olan gazda tek bilek hareketi ile ve yatış süratinizi maksimumda tutarak dönüş yapmanızdır. Şayet yatmış durumda frenlemek zarureti doğarsa iki fren birden hafifçe sıkılarak yapılmalıdır. Yatmış durumda acil durum frenlemesi güvenle yapılamaz.

Yatmış vaziyette aniden ıslak bir zemine girmeniz size kapattırıyorsa ağırlığın %70-80ini öne aktırdınız demektir. Halbuki istenen %35-40 dır. Hafifçe gaz kesebilirsiniz ama gazı tamamen kapatmayınız. Motoru boşta gider duruma sokmayınız. Gazı kapatıp birde ön frene dokunursanız bu kaza demektir.

Kural 2: Süspansiyonlara zaman verin

Süspansiyonların oturmuş olmasını sağlayın. Dönüşlerde gazlama sürecini ne kadar erken başlatırsanız süspansiyonlarınızda o kadar erken yerleşmiş (oturmuş) olacaktır. Gaz vermekle ağırlığı arka tekere aktarırsınız. Gazın milimetrik bir hareketi düzensiz ve sert yapılırsa önden arkaya doğru 50-60 kg.’lık bir yükü anında aktarır tabi kapatılması durumunda da bu süreç ters yönde işleyecektir. Bu yüzden siz süspansiyon ayarlarınızı ne kadar motorunuzu kullanma şeklinize ve kendi ağırlığınıza uygun olarak da yapsanız gaz kontrolü olmadan bu size tam bir avantaj sağlamayacaktır.

Bir çok sürücünün bilmediği bir gerçek de şudur: Gazı ne kadar sert açarsanız arka süspansiyonların bu sürece uyumu o kadar yetersiz kalacaktır. Bu da arka tekeri bu eksiklik oranında daha fazla olarak yerden yukarı doğru kalkacaktır. Sonuç olarak yer açıklığı azalacak ve yatma açınız daralacaktır. Bunun yerine dönüşlerde gazı erken açmak ve dönüşünüz boyunca düzgün bir artışla gazlamayı sürdürmek kuraldır. Düzenli gazlamak arka tekerin kayması durumunda da sizin sigortanızdır. Gazı kestiğinizde ise arka tekerden öne ağırlık aktarmış olacaksınız ve bu da kaymanın üzerinde olumsuz etki yapacak ayrıca önü de yükleyerek büyük bir ihtimalle onun da kaymasına sebep olacaktır.

Kural 3: Viraj çizginizi doğru seçin

Dönüş hattınız olabildiğince basit seçilmelidir. Düzenli gaz vermenizi mümkün kılan hat ideal olan hattır. Her sürücü için tek bir ideal hattı vardır denemez.

Ayrıca yol yüzeyindeki yamalar, çukurlar yüzünden çizginizi değiştirmek zorunda kalabilirsiniz.

Burada üç hareket vardır:

  1. Süspansiyonların ayarının değişimi,
  2. Hattın değişimi,
  3. Problemi göz ardı edip devam etmek.

Tecrübeli sürücü üçünün birleşimini kullanacaktır. En zoru üçüncüsü olup bu sizin temel içgüdülerinizi tam kontrol edebilmenizi gerektirir. Tabi durumun farkında iseniz.

Dönüşte yeterince gaz vermezseniz hızınız azalır. Hatta düşebilir. Gaz verdiğiniz halde hız nasıl düşer? Yatmış motorda lastiklerin yere teması kenarlara doğru kaya. Bu durumda yere temas halkasının çapı lastikleri oval yapısı gereği küçülür. Daha küçük çaplı bir dairenin aynı mesafeyi alması için daha hızlı dönmesi gerekir. Yavaşlamanız öne ağırlık aktarır ve bu da motorun burnunun açılmasına sebep olur. Şayet gaz kestiğiniz durumlarda motorunuz dönüşün içine yöneliyorsa dikkat edin!!! Farkında olmadan sizi gidonu bu yönde basıyorsunuzdur.

Viraj çıkışında dik konuma geçmek ve devir değişikliği

Lastik yere temas halkasının yatışla küçülmesi motorlarda 500 rpm bir devir artışına sebep olur. Bu artış ise kaymaya sebep olabilir. Bilhassa 750 cc ve altı motorlarda düzlükte dönüşe yatmadan önce vites küçültülerek devir 500 devir/dakika azaltılır ki yatış sırasında bu durum gaz keserek sağlanmaya çalışılmasın ve neticesi olarak lastik yer tutunma gücü zayıflamasın.

Viraj çıkışında çıkışı görüp doğrulmaya başladığınızda devir göstergesini kırmızı güç bandında görüp bunu vites büyültme zamanının geldiği şeklinde alabilirsiniz. Sakın yapmayın. Çünkü motorun dik konuma gelmesiyle büyüyen lastik yere temas halkası haliyle devri düşürecektir. Ve siz bayılma emareleri gösteren bir motorla, bilhassa küçük hacimli mortolarda motor çekiminin başlaması için beklemek zorunda kalırsınız.

İnce nokta: 500cc gp yarışlarında devir yükseltilerek kesicinin devreye girmesi bilinçli olarak sağlanır. Bu arka teker spininin(kayarak dönmesinin) aşırı olmaması ve high-side a sebep olmaması içindir.

Dönüş hızlarının motor hacimleri büyüdükçe feda edilmesi yönünde tolerans vardır. 125 cc bir motorun dönüşte hız kaybına hiç toleransı yoktur. 1000 cc de bu tolerans belli ölçülerde vardır. 125 cc bir motorda dönüşte süspansiyonlar yüzünden bir yavaşlama oluyorsa motoru çıkışta kaldırmak için biraz daha uzun bekleyiniz ve dönüş ortasında hattı açmamak için gazla dikkatli olunuz.

Sonuç olarak hat seçiminde alternatifler vardır ancak tüm hatlar aynı gaz kontrol kuralına bağlıdır.

Tecrübeli sürücü önceden sürüş taktiğini yapar ve uygular. Bu yüzden beklenmedik zorluklar içinde kalmaz. Düşünmek için zaman vardır ve yapmak için zaman vardır. Her zaman zihninizde yapacağınız sürüşün safhalarını canlandırın. Bu zihinsel resmi motorunuz ne yapmalı ve siz ne yapmalısınız konusunda bir fikir edinmek için de kullanınız.

Dönüşlerde saniyenin her 0.1’i süre gaz kesmek 90 km. hızda bir motor boyu mesafe demektir. 200 km. hızda ise 2.5 motor boyu mesafe demektir.

High-Side (Aşırtma) kazası nasıl olur?

Gaz kontrolünün basit kuralı şudur; “Gaz açıldıktan sonra eşit aralıklarla, düzenli bir şekilde ve sürekli bir şekilde dönüşün geri kalanında gaz vermeyi devam ettirmektir.” Keith Code a göre de ideal viraj hattı herkese göre özeldir ve biraz evvel tarif edilen gaz kontrolü kuralının uygulanmasıdır.

Viraja 50 km/saat hızla girdiniz ve tam gazı açtığınızda arka teker dışa doğru kaymaya başladı. Bu durumda ne yapardınız?

İnsanlardaki savunma mekanizmasının arka tekerin patinaja girip sağa yada sola savrulması durumunda aşağıdaki hareketlere iç güdüsel olarak sürücüleri yöneltmesi high-side kazaların başlıca sebepleridir. Bu sebepler:

1) Gazı kapamak
2) Arka frene hafifçe basmak
3) Ön freni kullanmak

Doğru hareket ise gazı olduğu gibi muhafaza etmek hatta biraz daha gaz vermektir. Gaz kesme durumunda tekerin patinajı duracak ve tekrar yeri kavrayarak sahip olduğu ivme ile ters yöne yönlenerek sürücüyü üzerinden atacaktır. Bundan daha önce de gazı kestiğiniz için, önde daha fazla ağırlık olacağından, savrulmayı daha da kötüye götürmüş olacaksınız.

Motoru dengede tutan eylem gaz vermektir. Burada bahsedilen gaz verme eylemi ise gazı aniden açıp sonra birden kapatmak değildir. Düzenli ve kademeli bir artışla gazı kullanmaktır. Dönüşlerde arka tekerin çekiş/tutunuş (traksiyon) kaybı bu şekilde önlenir.

Gazın düzenli ve yumuşak kullanımı tekniğinde, sadece açarken değil kapatırken de aynı düzenli ve kademeli geçiş hareketinde ustalaşmak gereklidir.

Çeşitli hızlarda olan high-side kaza videoları aşağıda sunulmuştur.

Arka fren yüzünden high-side

Not: High-side kazanın ikinci bir nedeni de arka freni sert kullanarak arka tekeri kilitledikten sonra motor durmadan arka freni bırakmak yada tekerleğin dönmesini sağlayacak oranda gevşetmektir. Bu durumda yapılacak doğru hareket arka freni aynı durumda sıkılı tutarken debriyajı çekerek ön frenle duruşun sağlanmasıdır. Gazı zaten kestiğinizi varsayıyorum.

Bir diğer sebep de yine normal sürüş esnasında yoldaki kum ya da yağ gibi kaygan bir alana girilmesi ile patinaja başlayan arka tekerin bu alandan çıkılmasıyla tekrar traksiyon kazanmasının yaratacağı savrulmadır. Bu durumda da tekerin traksiyona geçmeden, derhal debriyaj çekilir ve çekik tutulur. Frenlere hemen dokunulmamalı ve motor olabildiğince dik konumda tutulmaya çalışılmalıdır. Kuru alana çıkıldığında frenler uygulanarak duruş sağlanır.

Islak zeminde arka tekerlek fazla gaz verilmesiyle kaymaya ve yana açılmaya başlarsa gaz sabit tutulmalı hatta bir miktar daha açılmalıdır. Bu durumda gaz kapatmak yanlıştır. Ön teker kayan arka tekeri dengeleyecek doğru pozisyona doğru kendiliğinden yönlenecektir. Siz kasılarak bunu engellemezseniz tabii. Gidonu ters tarafa çevirmeye çalışmak ya da bu doğal yönlenmeyi engellemeye çalışmak high-side kazadır. Yapmayın. Panik refleks olarak genellikle oluşan bu durum tecrübeyle aşılır. Siz motoru bacaklarınızla sıkı tutun ve motosikletin geometrisi geri kalan işi yapacaktır.

kaynak bilgisi: alfa.motokervan.com adresinden alıntıdır. MotoKervan ne yazık ki artık kapandı. Bu vesileyle kendisine teşekkürlerimi iletiyorum, motosiklet camiasına katkısı büyüktür.

Bu yazı Motosiklet Sürüş Teknikleri, Püf Noktası, Acemiler İçin kategorilerinde yayımlanmıştır.

ART Teori, Uğur Ertekin Eğitimi

art moto akademi logo

Bu yazı 2011 tarihlidir. Bu günlüğü motosiklet almadan ve sıfır bilgiyle açmıştım; ta o zamanlardan kalma bir yazıdır.
Zaman içerisinde İzmir Motosiklet Derneği’nde yönetim kurulu eğitim sorumluluğu görevinde bulunmak da dahil olmak üzere çok fazla bilgi biriktirdim ve zamanla her şey değişti, ne mutlu ki gelişti de.

Günümüzde ücretsiz teori eğitimleri hala devam ediyor ve ART haricinde OMM’nin ve daha bir çok kurumun eğitimleri de var. Bunlara google aramasıyla rahatça ulaşabilirsiniz.

Eğer bu sayfaya motosiklete başlamak için geldiyseniz sizi hemen bu sayfaya alalım: Ben Daha Hiçbir Şey Bilmiyorum

Art Moto Akademi her seviyede motosiklet sürüşü eğitimi veren bir kurum imiş. Sahibi Uğur Ertekin, ulusal ve uluslararası sertifikaları olan bir eğitmenmiş.

İlk adım olan ART TEORİ, ücretsiz ve Uğur Bey paralı eğitimler için gittiği illerde ilk adım olarak ücretsiz kurs düzenliyor.

ART Teori, pratik yani sürüş içermeyen teorik bir eğitim. Slayt sunusu şeklinde, içerik olarak çok ama çok iyi çalışılmış bir sunum yapıyor Uğur Bey.

Bizim gittiğimiz dün (12/03/2011 tarihinde) Jolly Joker Saloon’daydı. Normalde saat yedi buçukta olması gereken eğitim sekiz gibi başladı ve üç molayla saat on bir gibi bitti.

Tavsiyemiz herkesin gitmesi. Ücretsiz oluşu, temel düzeyden ileri düzeye, farkındalığı arttırıcı tüyoların verilmesi itibarı ile gidilmesi görülmesi gereken bir eğitim.

Şehrinizde varsa kaçırmayınız!

ps. http://www.artmotoakademi.com/akademi-tr/ adresinde ART web sitesine, http://www.artmotoakademi.com/akademi-tr/page-Egitim-Takvimi.php adresinden ise eğitim takvimine ulaşabilirsiniz.

Motosiklet gece sürüşü

motosiklet gece görünürlük reflektör

Motosiklet gece sürüşü zevklidir ama tekniği farklıdır. Evet, kendine has cazibesi, insanı büyüleyen tarafı vardır. Motorunuzun farları önünüzü aydınlattıkça yollar açılıyormuş gibi olur.

Evet gece sürüşleri keyifli olabilir. Ama tehlikelidir. Çünkü gündüze kıyasla görüş alanınız hayli daralmıştır. Yani gündüz gördüğünüz gibi göremezsiniz. Üstelik daha da az görünürsünüz. O yüzden tek şansınız sizin her tehlikeyi görmenizdir.

Ama ümitsizliğe kapılmayalım. Gözlerimizle çalışarak onların yaratılıştan sahip oldukları, onların geceleri daha etkin görebilme fonksiyonlarını devreye sokabiliriz. Gündüz bir şeyi görmek için direk ona bakarsınız çünkü “con” adı verilen ışık alıcıları gözün merkezindedirler. Ancak bu alıcılar karanlıkta etkisizdirler. Diğer, “rod” adı verilen alıcılar ki bunlar; göz retinasının yanlarındadırlar, karanlıkta duyarlıdırlar.

Rod’lardan tam faydalanabilmek için, hedefe direk olarak değil başınız çok hafif yana çevrilmiş olarak bakmalısınız. Genellikle rod’larla con’lar; şayet siz tam karanlıkta değilseniz, birlikte çalışırlar.

Gün ışığında olduğu gibi, karanlıkta kalmış yere dikkatinizi verdiğinizde daha fazla görürsünüz. Ama motor kullanırken karanlıkta kalmış yada az ışıklı bölgede kalmış çevrenizdeki alanlarda dikkatinizi sürdürmek zordur. Bazen tek bir ışık kaynağı dikkatinizi yakalar ve aklınızı karıştırır, yönünüzü şaşırtır.

Örneğin, bütün gün gece olana kadar sürüş yaptınız diyelim, çok yoruldunuz. Evinize dönüyorsunuz, etraf boş arazi ve birden uzaktan bir çiftlik evinin tek ışığı dikkatinizi yakaladı. Bu hipnotik bir uyarana dönüşür. Ona her baktığınızda, bakışınızın o ışık üzerinde kilitlenme süresi uzar. Ve siz önünüzde size sinsice yaklaşmakta olan virajı görmezsiniz. Dilerim çok geç olmadan görürsünüz.

Bu olgu sabit bakış görüşüdür. Bazen o ışık karanlık içinde bir yay çizerek sallanır gibi gözükür. Siz bu ışığa bakarken aslında ona baktığınızın farkında değilsinizdir. Bıkkınlık ve yorgunluk beyninizi, uyaran yokluğu sebebiyle kapatr. Bu olduğunda uzaktan ilginç gelen herhangi bir şey sizi şaşırtıp büyüleyebilir.

Gözlerinizin özgürce çevreyi tarama kapasitesine müdahale ettiğinizde siz kendi kendinizi hipnoza sokarsınız. Karanlığın hakim olduğu çevrenizi tarayarak beyninizin görme/algılama merkezlerini açık tutmak zorundasınızdır.

Tarama yaparken normal olarak göz kırpması yaptığınıza dikkat edin. Kırpma birkaç işlemi gerçekleştirir. Gözünüze anlık bir dinlenme sağlar ve gözlerin kendi içlerindeki dolaşımı zenginleştirir. Göz kapaklarınızı kısma sıklığınız artıyorsa gözlerinizi kapatarak bir müddet dinlendirmekle yukarıda bahsedilen faydaları kendinize sağlayın.

Taramak ve göz kırpmak karşıdan gelen araç ışıklarının da etkisini azaltır. Ağaçların tepelerini aydınlatan bir araç sizi şaşırtabilir. Sizi geçici körlüğe sokup yoldaki pozisyonunuzu kaybetmenize sebep olabilir.

Sol gözünüzü kapatıp sağ gözünüzle yolun sağına odaklanabilirsiniz. Fakat bu durumda sol çevresel görüşü kaybedersiniz. Ve şayet karşı yönden gelen araç sizin hattınıza geçerse bunu zamanında göremezsiniz. İki gözünüz açık olarak yolun sağına odaklanabilirsiniz. Yine iki gözünüzü de aynı tarafa odakladığınız için peri ferik(yanal) görüşü kaybedersiniz.

Bunların yerine iki noktalı tarama metodunu kullanın. Karşı yönden gelen aracın ışıklarından sizi korur. O araç sizin yönünüze geçerse bunu da periferik görüşünüzle fark edersiniz. Geceleri taramayla birlikte göz kırpmayı da devam ettirin. Göz kırpma gözün yağlanması anlamına da gelir. İdeal göz nemi, far ışıklarının parıltısını filtreleyerek azaltır.

  • Güneş gözlüğü, koyu, açık renkli vizörler motosiklet gece sürüşü boyunca kullanılmamalı. Görüşü hayli fazla kısıtlarlar.
  • Aydınlık bölgelerde içten güneş gözlüğü tavsiyedir, gözünüzü korur ayrıca sonradan karanlık bölgelere girildiğinde gözleriniz hazır, karanlığa alışmış halde olacaktır (gözlüğü çıkartmalı).
  • Açık renkli vizörler(sarımsı) şafakta iyidir ama akşam üstleri kullanılmamalıdır.
  • Ayrıca şafak vakti siz henüz güneşin aydınlatmadığı bölgede iken gün söküyorsa bu çok tehlikeli bir durumdur ve siz bir müddet geçiçi bir körlük yaşarsınız. Aydınlık taraftan gelen araçlarda sizi görmeyecektir. Bu durumda bir müddet güvenli bir yerde durarak gözlerinizi alıştırmanızı tavsiye ederiz.

Şayet ışıktan gölge yada karanlığa girdiğinizde gözleriniz alışma zorluğunu normalden fazla çekiyorlarsa bu A vitamini eksikliğine işaret eder. A vitamini eksikliği karşı yönden gelen araç far ışıklarına da aşırı hassaslık demektir. Sakın bu sorunu güçlü dozlarda A vitamini yüklenerek kedi görüşüne sahip olabileceğinizi sanmayın. Aşırı doz A vitamini zehirleyicidir. Başka göz sorunlarınızın olması da mümkündür. Göz doktoruna gidin ve gözlerinizi kontrol ettirin.

Mesela şayet derinlik algılamanız bozuksa ve gece takip ettiğiniz bir aracın stop ışıklarını olduğundan küçük, puslu görüyorsanız sizde protanophia denen görme zayıflığı vardır. Bu retinanızın kırmızı ışığa duyarlılığının normalden az olduğu durumdur. Şayet geceleri çok yakınına girerek araç takip ediyorsanız ve bunun yakınlığının sakıncalı boyutlarda olduğunu algılayamıyorsanız bir göz doktoruna mutlaka gözlerinizi kontrol ettiriniz.

Son olarak söyleyeceğim şudur: motosiklet gece sürüşü tehlikeleri siz görürseniz azalır ancak.

Not: Tüm motorlarda geçerli olmakla beraber bilhassa endurolarda çöküş mesafesi fazla olduğundan geceleri viraj girişlerinde hız düşürmek için sert ön frenden kaçınınız. Öndeki çöküş farın ışığının ön tekerin altında kaybolması demektir ve bir anda karanlıkta kalırsınız.

  • Vizörünüz ve farlarınızın camları temiz olsun. Far yükseklik ayarlarınızı yaptırınız. Gerekiyorsa daha güçlü ampul takınız. Zen on ampul kullanmayın çünkü camlarda mercek olmadığı için ışık dağılır.
  • İleriye bakınız, Yan yolların derinliklerini en iyi görebileceğiniz seyir hatlarını seçiniz.
  • Gittiğiniz yol hakkında önceden bir strateji yapınız.
  • Karşıdan gelen araç yoksa uzunlarınızı yakınız. Araç belirdiğinde uzunları söndürünüz.
  • Gözlerinizle yol kenar çizgisi yerine orta çizgiyi takip ediniz. Yol kenarındaki çizgi yol ayrımlarında, duraklarda, hendek ve su kanallarında kaybolur.
  • Virajlarda çok aşırıya kaçmadan geniş hatla dönünüz. Yatış rezerviniz normalden fazla olsun. Sert ön frenin oluşacak ön dalması neticesi farın aydınlatma mesafesini önemli ölçüde kısaltarak sizi bir an karanlıkta bırakacağını unutmayınız.
  • Dönüşün ortalarında fazla gazlamayınız çünkü gece ikinci bir apeksin varlığını zamanında göremeyebilirsiniz.
  • Yakın takip yapmayınız. Yol kenarlara fazla yaklaşmayın. Kıvırma payınız fazla olsun.
  • Kornanızı kullanmaktan çekinmeyiniz.
  • Her şey ters gider ve nereye gittiğiniz göremez duruma gelirseniz uzunları yakmakta tereddüt göstermeyiniz.
  • Her zaman tarlalara dalmanın çelik yığını ile çarpışmadan daha az acılı olduğunu unutmayınız.

Tercüme eden ve derleyen.: Alfa, alfacat, alfawings…Alpaslan….

BE den alıntıdır…

Bu yazı Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır, kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Motorumu ne kadar yatırabilirim?

1- Her ama her motoru,
sizin motorunuz dahil her motosikleti,
pegleriniz* yere değene kadar yatırabilirsiniz.

2- Peg yere değdiğinde hiç bir şey olmaz, daha
hala yatacak yer vardır,
fakat artık gerçekten az yer kalmıştır.

peg: ayaklık
videoda sorun varsa buraya tıklayarak youtube üzerinde izleyebilirsiniz

Fakat unutmayınız ki motosikletinizi Limit Noktasına göre yatırmalısınız (yazısı burada).

Fakat burada önemli olan konu tutuş. Yatırma arttıkça tutuşu korumak zorlaşır. Motorumu ne kadar yatırabilirim sorusunun cevabı büyük oranda: bakış ayırma ve destek gazı becerileri ile belirleniyor.

Motorumu ne kadar yatırabilirim? Bakışın önemi

Önce kısa bir cevapla başlayalım: motorumu ne kadar yatırabilirim sorusunun cevabı, virajın izin verdiği kadardır.

Viraja giriş hızı arttıkça yatış artar. O halde ne kadar yatıracağımızı belirleyen dönüşe başlama yani viraja giriş hızımız. Bunu ise limit noktasına bakmak, viraj çıkışını yakalayacak kadar bakış ayırmak belirliyor.

Bu konuya bakıştan bahis ederek başlamak gerekiyor. Viraja başlamadan önce -yani düzlük sonunda- çıkışa bakmaya başlamalısınız.

Yatırma başladığı anda en önemli konu ise kesintisiz gaz vermektir. Yattıktan sonra gaz kesmek, fren yapmak, bakışı çıkıştan ayırmak motosikletin dengesini bozar. Bu yüzden viraja başlamadan -yani yatırmadan- önce: fren (uygun hıza düşme), giriş hızına uygun vitese geçme işlemleri bitmeli. Viraja başlayınca (motosikleti yatırınca) yapılacak şey, bakışı bozmadan çıkışa bakmak, kesintisiz gaz vermektir.

Yol tutuşun düşük olduğu zamanlar

Yukarıdaki bilgiler ideal yol ve hava şartlarında geçerli. Ama unutmamalı ki yağmur, soğuk, kötü asfalt, yoldaki toz, mıcır gibi unsurlar yol tutuşu düşürür. Sürüşünüzün genel temposunu gaza gelip bozmayınız 🙂

Diğer motosiklet yatırma yazıları için buraya tıklayınız.

Motosiklet aksesuarları

aksesuarlar kapak görseli

Motorumuza takabileceğimiz ek parçaları ve tavsiyelerimizi bu bölümde göreceğiz. Motosiklet aksesuarları nelerdir ve ne işe yararlar; hemen başlayalım.

Sele yanı ya da altındaki bağlama noktaları

Sinyalin sağında ve altta gördüğünüzü pinler. Bu çıkıntılar, sele üzerine bir şey bağlamak yada sabitlemek istediğinizde işinize çok yarayacaktır. Sağlamdırlar fakat ağır nesneleri sabitlerken yine de dikkatli olunuz. Ne kadar fazla çıkıntı kullanırsanız o kadar iyi. Yükü mümkün olduğunca çok çıkıntıya bölün. Yeni motosikletlerde bu çıkıntıların yerini alan ortası boş alanlar var. Onların da mantığı aynı.

İsterseniz orijinal motor çantaları koyabilirsiniz tabii ki, lakin benim yaptığım gibi normal bir çantayı da aynı şekilde kolayca sabitleyebilir ve kolayca takıp çıkarabilirsiniz.

Depo üstü mıknatıslı çanta

Bir başka seçeneğiniz ise sağdaki yine resimlerde görüldüğü üzere depo üstü mıknatıslı çantalardır. Bu çantalar doğrudan depoya yapışır. İyi yanları ek bağlantıya ihtiyaç duymamaları. araziye çıkmadığınız sürece güvenlidirler, düşmeyecek şekilde yapılmışlardır.

Depo Üstü Çanta - 2

En güzel tarafları ise motordan indiğinizde çekip çıkarmanız ve ufak tefek her şeyi devamlı yanınızda bulundurmanızdır.

Resimlerde gördüğünüz çanta doksan liraya alındı ve en ufak boy. Daha büyükleri, üst kısmı şeffaf olup navigasyonunuzu, cep telefonunuzu, haritanızı koyup görebileceğiniz modeller de mevcut.

Yalnız şu noktayı unutmamak da fayda var, üstü şeffaf çantalar yol yerine çantanın üzerine bakmanıza sebep olup yol güvenliğinizi tehlikeye atmanıza sebep olabilirler.

Tabiidir ki depo üstü çantaların cidden büyük boyda olanları da mevcut. Özellikle uzun yolda fazla  eşya taşımak isteyenler için iyi bir çözüm olabilirler. Zira bazı modellerde arkaya çanta takmak için hazırlık bulunmamaktadır.

Koruma demirleri

motosiklet koruma demiri, sağ ön çaprazdan görünüm

Motosikletiniz yattığında hasar görmesini engelleyen, kaydıraklar gibi şaseye tutturulan korumalardır. Motosiklet aksesuarları içinde en yaygın olanlarından biridir.

Markalı olanları da vardır, aksesuar satan büyük firmaların (Motech, Givi gibi) her motora uyan evrensel (universal) türleri de bulunur.

Tabii şöyle bir şey de var, bunlar sonuçta bildiğiniz boru. Sanayide kendiniz de yaptırabilirsiniz ve hayli ucuza çıkarsınız işin içinden. Hatta motosiklet.net adresinde ayrıntılı yapım sayfaları da var “DIY – Kendin Yap” bölümünde.

Kayma Engelleyiciler (frame sliders)

Bu takozlar motosiklet yattığında gövdenin çizilmesini engeller.

Amacı motosikletinizdeki en güçlü parça olan şasiye bağlanarak motoru kendi üzerinde kaydırmak ve dışı kabuğun yere sürtünerek zarar görmesini engellemektir.

Bir diğer faydası da düşme anında motosikletin yere temas eden kısmını azaltarak daha geç yavaşlamasını, böylelikle sizden uzaklaşmasını sağlamasıdır.

Bir çok kişi görsel olarak koysa da bu kaydırıcılar işe yararlar.

Peki hiç riski yok mudur? Her ne kadar motosikletin en güçlü kısmı şasiye tutturulsalar da, unutmamak gerekir ki şasi bu tür darbeleri almak için tasarlanmamıştır. Normal olarak,  motosiklet yattığında şasi yere değmez. Dış kabuk, eksoz gibi parçalar şasinin yere sürterek aşınmasını engeller.

Bazı kazalarda, bu çıkıntılar şasiye zarar verirler ve yine unutulmamalıdır ki şasi değiştirmek çok pahalı bir iştir.

Peki sadece şasiye mi uygulanır?

Soldaki karede görüldüğü üzere, sadece şasiye değil, diğer noktalara da yapılan uygulamalar mevcuttur.

İşin güzel tarafı, bu eklentilerin (aksesuar) hayli ucuza temin edilebilmesidir. Hem görsel hem de işlevsel anlamda ufak bir bütçe ile motosikletinize taktırmanız mümkündür.

Bu konuda özellikle yabancı forumlarda çok fazla bilgi var. Gugıl Abi’ye “frame sliders” yazarak erişebilirsiniz. Türkçesi henüz oturmadığı için dilimizde arama yapılacak kelimeyi ne yazık ki size veremiyoruz 🙂

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin ve Motosiklet Ürün Tanıtım İnceleme kategorilerinde yayımlanmıştır.

Başlangıç: Motor Sevdasına Düştüm, Ne Yapmalıyım?

MotorHikayesi.com KAsk Logo

Öncelikle geçmiş olsun. Bu motor sevgisi bir kez düştü mü insanın içine, kurtulmak na-mümkündür. Yalnız bilinmelidir ki, her sevda gibi motor sevdası da insanın sağlıklı düşünmesini engeller ve hata yapmasına sebep olur. Bu sebeple motosikletin tepesine çıkmadan önce  yapılması gerekenleri bir kez daha tekrarlamakta fayda görüyorum. Lütfen sevdanızın mutlu bir evliliğe dönüşmesi için gerekenleri sıralayacağımız bu bölümü dikkatle okuyun ve hataya düşmekten kurtulun.

Efendim, diyelim ki bir kızdan hoşlandınız; işte motosiklet sevgisi de böyledir.

Şimdi siz bu kızın üstüne atlarsanız ne olur, sizi üzerinden atar değil mi? İşte aynen bu motor dediğimiz şeytan icadı da, kızdan beterdir, atıverir sizi üzerinden. Hatta atmakla kalmaz, sizi yere çalar. Bir hanımefendi en fazla gururunuzu kırabilirse de, motor dediğimiz araç, hazır olmamayla birleştirildiğinde bütün kemiklerinizi kıracak güçtedir.

Öncelikle şunu kabul edin: motoru binip giderek öğrenemezsiniz. Tekrarlıyorum motosiklet kullanarak öğrenilmez (bu arada motosiklet kullanılmaz, “sürülür”).
Motosiklet sürmek yalnızca ve yalnızca gerekli teknikleri öğrenerek becerilebilecek bir eylemdir. Bilgi birikimi olmadan motosiklete binmek mümkün olabilir lakin motosiklet sürmek olası değildir. Bu sebeple sizlere bir çok konuda yazı hazırladık. Okumanız için sizlere sunuyoruz, umarız faydalanırsınız.

Güvenli sürüşler

Önerilen Yazı

Motosiklet Eğitimi: Daha Hiçbir Şey Bilmiyorum

Motosiklet Eğitimi İçin “Çok Şanslısınız”, çünkü daha kemikleşmiş yanlışınız yok 🙂

Sitede bir çok eğitim makalesi ve bilgisi olsa da sıfırdan başlamak isteyenlere yönelik bir de sıralı listemiz var 🙂

Derli toplu bu liste sayesinde kendinize bir yol haritası çizebilirsiniz. Ve unutmayın: “Acele Etmeyin, Önce Emniyet”

yazının devamı için buraya tıklayabilirsiniz

motosiklet eğitimi: Ben Daha Hiç Bir Şey Bilmiyorum