Tabii ki 2016’nın en büyük atılımı motosiklet kask koruması alanında olmalıydı.
Kask, sürücünün en önemli donanımı malum, ve bu defa 6D firmasının “Omni-Directional Suspension” kaskıyla işler doğru büyük bir adım atıyoruz (firma web sitesi burada).
Motosiklet kask korumasında devrim yaratacak olan 6B (Boyut) Her Yönde Sönümleme (darbe emme) yeteneği; biz buna kısaca HYS diyelim.
HYS kafayı saran kısmı dış kabuktan ayırırken araya sarı-kırmızı renkte görülen parçaları yerleştirmiş. Bu parçalar darbe emen esnek parçalar. Dış kabuk darbeye maruz kalır kalmaz darbe emmeye başlıyorlar.
Bu yönüyle normal kasklardan çok daha az kuvvetlerde harekete geçiyor ve kademeli olarak emiyorlar hasarı; bu çok büyük bir fark.
Her şeyden önce, diğer kasklara oranla korumaya daha önce başlıyor ve ancak sarı-kırmızı parçalar sonuna kadar sıkıştıkları zaman köpük yük çekmeye başlıyor. Yani fazladan ve her yönde koruyan, darbe emen ve dağıtan bir kask bu.
Evet, 6D motosiklet kask korumasında devrim yarattı demek iddialı olmayacaktır. Sonuçta hepimiz kaskı kafanızı ve beynimizi korumak için taşıyoruz ve 6D teknolojisiyle çarpışma anında çok daha fazla koruma vaat ediyor. Zamanla diğer yaklaşımlar da gelişecek ve çok yakında eskiye göre çok daha başarılı korumaya kavuşmuş olacağız.
ALTERNATİFİ: Held 2IN1 Apparel Held markasının İkisi Bir Arada çözümü değişen hava koşulları için kolay ama çok etkili bir çözüm öneriyor: hava değişince elinizi diğer tarafa sokun 🙂
Eldivenlerin içinde iki cep var. Bir tarafı yazlık, diğer tarafı ise kışlık. Böylelikle hem yazın terlemeden, kışın da üşümeden aynı eldiveni kullanabilirsiniz 🙂
Yarış motosikletleri testi yazısı bire bir çeviri değildir, kısaltarak, ana fikri koruyarak çevirdim; iyi okumalar 🙂 Yine de hayli uzun bir metin olduğu için bölerek yayınlıyorum. Bu seriyi her motosiklet modeli için ayrı olacak şekilde paylaşacağım.
2018 Yarış motosikletleri testi
Bakalım en hızlı, en gözde motosikletlerin sürüşü, huyu suyu nasılmış?
İnsan en iyi şeylere bile zamanla alışan ve sıkılan varlık? Şimdi oturmuş bunu düşünüyorum zira şimdiye kadar ki en mükemmel testlerimden birisini yaptım ve sorumun cevabından emin değilim.
İki gün sürdü, yedi motosiklet, bin üç yüz beygir, yüz binlerce lira fiyat etiketiyle alabileceğimiz en manyak aletleri sürdük, işte değerlendirmeler!
Suzuki GSX-R1000R, Yamaha R1M, Honda Fireblade SP ve Kawasaki ZX-10R SE’den BMW’nin S1000RR’si, Aprilia RSV4 RF ve Ducati Panigale V4S’e kadar dahil ettiğimize göre, geniş bir yelpazemiz oldu diyebiliriz. Donington’un efsanevi MotoGP pistinde bir gün, artı dinanometre (güç ve daha bir çok değişkeni ölçen alet) pistleri ile birlikte İngiltere’deki en iyi sürüş yollarından bazılarında bir gün daha, teknik incelemeler, testin uzmanlarından; ulusal seviyedeki yarışçılara uzanan bir değerlendirme ekibi; hiç fena değil…
Spor motosikletler eskiden olduğu gibi gözde değil, bir çok sürücü macera (enduro) ve çıplak motosikletlere geçti. Ancak üreticiler süper spor sınıfından hiç vazgeçmediler, 1000 cc. hacminde süper spor modeller üretilmeye devam ediyor.
Yarış serilerinin (WSBK, BSB ve benzerleri) önemi, markanın teknoloji itibarını cilalamak için yıldız ürünlere duyulan ihtiyaç, Suzuki’den Ducati’ye kadar herkesin hala sağlam, iyi bir süper spor motosiklet modeli üretmesine sebep oluyor. Ve teknolojide, özellikle elektronikteki son gelişmeler, bu modellere iki büyük destek verdi:
İyice gelişen sürücü destekleri
Elektronik süspansiyon, vites değiştiriciler (quick shifter), çekiş yönetimi, hatta ABS bile dönüşlerde kullanılabiliyor artık…
Yazılımlar da gelişti ve büyük ekranları da görmeye başladık motosikletlerde bu günlerde. Dokunarak ayarların hepsini kolayca yapabiliyoruz artık. Hepsi birleşince eskinin o “deli” süper spor modellerini çok daha korkusuzca kullanabiliyoruz. Güç arttı ama eskiye göre çok daha “efendi” ve heyecanlı bu sınıf.
Elektronikle birleşen makine
Elektronik, tasarımcılara çok daha geniş bir yönetim ve kontrol imkanı sundu. Artık güç ve “kullanılabilirlik” çok çok daha kolay şekilde elimizin altında.
Bunun sebebi artık hem tasarım hem de üretim süreçlerine doğrudan etki eden hesap ve üretim ilerlemeleri. Eskiye göre çok daha hesaplı, hassas ve kabiliyetli parçalar ve araçlar üretebiliyor insanlık.
Eskiden güçlü makine sorumluluk ve ciddiyet isterdi, hata affı yoktu. Yeni motosikletlerde her şey çok çok daha kolay…
Şimdi gazı fazla açsak dahi güç çok daha “efendi” şekilde geliyor. Motosiklet bir bütün olarak çok daha üst seviyede mekanik kabiliyetlere sahip (denge, tutunma, yığılma, iskeletteki (çerçeve-şasideki) gelişmeler sonucunda yanal-dikey kuvvetlerin yönetimi gibi).
Artık (bırakın pisti) yolda bile motosikletlerimizin gücünü çok daha rahat ve güvenli şekilde kullanabiliyoruz.
Geri kalan her şeyde de böyle bu, mesela lastikler. Günümüzün yol lastikleri, eskinin WSB yarışlarındaki lastikler kadar iyi tutuş sunuyor… Brembo neredeyse standart hale geldi ki Brembo, yarış dünyasının markasıdır normalde. Sönümleme (süspansiyon) bileşkeleri (sistemleri) ise -hele elektronik- olanlar ABS ile birleşip inanılmaz frenlemeyi kolayca yapmamızı sağlıyor. İskeletler hem daha güçlü, hem daha hafif, hem de her tür sürüşe uygun…
Londra’dan çıkıp litrelik motosikletleri gerçekten sürmeye başladığımızda biraz gergin olduğumu itiraf etmem gerek. Bu aletler en sonunda istediğimiz performanslı seviyelere gelmişler miydi? Rahatça performans sürüş yapabilecek miydik?
Nerelerde test ettik?
Süper motosikletleri asfaltın düzgün olduğu yerde sürebilirsiniz evet. Bununla birlikte spor bir modeli denemek için doğru adres pist olacaktır. Ama yarış pistine çıkacaksanız da iddialı bir yarış pisti olmasını tercih edersiniz tabiidir ki. Pist olarak Donington tercih edilmiş. Test için “Focused Events” adındaki yarışlarda başa güreşen kişileri çağırdık. Donington Park efsanevi bir pist ve MotoGP sınıfında ve UK WSBK için de ev sahibi…. Yani hem motoru hem de iskeletin ciğerini sökmek için doğru adres 🙂
Süren ve değerlendirenler kimler?
Alan Dowds Yaklaşık 20 yıldır bu motosikletlere binen ve bu motosikletler hakkında yazan mütevazı yazarınız. Tehlikeli bir wheelie’yi sever, sıcak için hiç tasarlanmamıştır. Chris Moss Efsanevi kuzeyli, 1990’ların başından beri superbike’ları çarpıyor ve bunca yıldan sonra hala çılgın. Düzenli olarak pahalı alkolle beslenirse yüksek sıcaklıklarda iyi. Rob Hoyles Eski ulusal Superstock yarışçısı ve deneme motosikletinde de oldukça becerikli. Güneşli güneyden, bu yüzden sıcakta büyür.
Dave Smith Bir başka eski ulusal superstock yarışçısı ve her motosiklette oldukça becerikli. Kışları hiç sıcak olmayan snowboard yaparak geçiriyor.
Laura Thomson Laura litre motosikletlere daha genç bir bakış açısı getiriyor – tüm bu motosikletlere binmiş 23 yaşında pek fazla kişi yok… Bir kızıl saçlı için sıcakta iyi gidiyor.
Sürüşün büyük kısmını yolda yapıyoruz, bu yüzden normal asfaltta da deneme yaptık. Bu da çukur, kasis, her türlü viraj ve yer yer bozuk zeminde de sürüş yapma şansı verdi.
Bu yazı yazılıyorken BMW hala yeni RT’ler için “kullanmayın” uyarısına devam ediyordu. Dinamik sürüş yöneticisi (Dynamic ESA) kaynaklı sorun hala çözülemedi ve sürücüler isyanda iken rakipler BMW’nin zaten pek iyi durumda olmayan dayanıklılık sorunlarını öne çıkarıyorlar açıktan açığa (BMW hiç bir zaman “sorun çıkarmayan” bir marka olmadı). Ama şu da var ki BMW bu tür durumlarda müşterilerini şaşırtacak kadar cömert bir firma. Bir şekilde RT sahiplerinin gönüllerini alacaktır…
Bunun haricinde RT gerçekten çok etkileyici bir oyuncak. Sıvı soğutmalı, 1170 cc.’lik boksör motor ve RT şasisi, çok iyi ayarlanmış elektronik destekleri ve artan güç seviyesi ile bu modeli “layıkıyla eğlenceli” sınıfından, “pis pis sırıtacak kadar zevkli” sınıfına taşımış halde.
Hem de bunu eski motosikletlerdeki “doğrudan makineye bağlı olma” hissiyatıyla beceriyor…
Üstelik hepsi bu kadar da değil: BMW RT’nin boyutlarını gözden geçirmiş ve artık fil (hatta mamut) gibi değil de lüks arabalara benzeyen K1600GTL’den çok “motosiklet” gibi hissettiriyor. Doğru tepkileri veren ve rahatlık, keyif gibi özelliklerini arttırmış olan RT “çok uzun” yolculukları dahi alışıldık sürüşlere indirgiyor.
Çok az motosiklet sizi pazar sabahları bu kadar rahat ve heyecanlı ve istekli hissettirebilir, R1200RT işte o makine…
ALTERNATİFİ: HARLEY-DAVIDSON ULTRA LIMITED Harley’in FL serisine aşina olanlar, üst sınıf uzun yol makinelerinde olması gereken düzinelerce ayrıntıyı tarz ile birlikte sunduğunu bilirler.
Serinin diğer yazıları ve motosikletleri için tıklayın.
Sahibinden.com BMW R1200RT sayfasına bakmak isterseniz: burada.
Honda CRF250L’yi Daha önce görmüş müydünüz? Bir şekilde evet, zira her yerde.
Geçen sene olduğu gibi, bu sene de aza (aslında sadece gerekenlere) odaklanan Honda CRF250L, tacı takıyor. Esas sebeplerden birisi ucuz olması. Diğeri ise gerçekten eğlenceli bir motosiklet olabilmesi. Öncelikle şehir içinde son derece rahat ve konforlu. Ama asıl sürprizi tepelere tırmanmaya ve kıvrımlı yollar başlayınca saklıyor CRF.
Günlük kullanım için olduğu kadar teknik yapısı, kumandaların konumu sayesinde ayaktayken ve atlayıp zıplarken de rahat ve kolay bir model CRF250L. İşte bu çift yönlülük hem de fiyatıyla birleşince CRF250’yi rakipsiz kılıyor….
ALTERNATİFİ: KTM 500 EX-C
500 EX-C bu sınıfn tam zıt tarafı. Rahat sele yok, oyuncak yok – hatta yakıt göstergesi bile yok! Amaaa sadece 510 cc.’nin saf kırbaçlanmış at gibi atılması, far ve aynalar var. Gözleri büyüten gücü ve yıldızlaşan süspansiyonu en azılı en usta ciddi sürücüler için bile “en iyi” seviyesinde.
Evet, pahalı bir motosiklet ama arazide gerçek bir yıldız…
Serinin diğer yazıları ve motosikletleri için tıklayın.
Adettir, her yıl sonunda en iyi listeleri yapılır. Bu yazımızda Motorcyclist Online sitesinin 2014’ün En İyi Motosikletleri seçkisini sizlerle paylaşıyoruz, buyurunuz:
BMW R1200 GS ADVENTURE
Tüm Zamanların Kralı
1200 GS ADV her yeni modelinde deli gibi satıyor. Eskisi ne kadar iyi olursa olsun yeni bir GS için herkes hazır ve satın alıyor. BMW ise bu talebi haklı çıkaracak ilaveler ile iyi iş çıkarıyor açıkçası. Sulu GS ile yetinmeyip bir çok firmanın tek bir model için model ömrü boyunca yaptığından daha fazla geliştirmeyi bir senede yaptı BMW. Ve diyebiliriz ki bir önceki GS ADV’den daha iyi falan değil, resmen başka bir model olacak kadar iyi şu anki GS ADV’ler.
Eskide ne varsa tutup, elektronik desteklerle her şeyi bir adım öteye götüren BMW, 1200GS için ne kadar ciddi ve istekli olduğunu herkese kanıtladı. Alın ve sürün, GS her zaman saygı uyandırıyordu ama bu defa gerçekten mükemmele çok yakın.
ALTERNATİFİ: KTM 1190 ADVENTURE R
Bazı sürücüler arazi sürüşü için ölürken bazıları topraktan ölesiye korkarlar. Ama bu sınıfın iddiası da her iki zeminde de başarılı sürüş değil mi? İşte KTM bu pazarda 1190R ile araziye hazırken asfalt için de mutluluk vaadini yerine getirebilen bir firma. Aferin KTM!
Adettir, her yıl sonunda en iyi listeleri yapılır. Bu yazımızda Motorcyclist Online sitesinin 2014’ün En İyi Motosikletleri seçkisini sırasıyla sizlerle paylaşıyoruz, buyurunuz:
Yılın Motosikleti: KTM 1290 SUPER DUKE R
Adam Akıllı Çıplak Motosiklet
KTM her zaman bu sınıfta çok başarılı idi (2007’de de KTM 990 Super Duke ile yılın motosikleti ödülünü almıştı). Başarım (performans) her zaman KTM için başta geliyor ve Super Duke’lar her zaman bu amaçla üretildiler. Zaten KTM’nin en güçlü tarafı da bu: mühendisinden yöneticilere herkes deli gibi motosiklet düşkünü ve bu yüzden o “lezzet” her zaman mevcut KTM’lerde.
Aslında yeni piyasaya çıkan 1290 Super Duke R’ı seçmemiz sürpriz değil. Çıplak motosikletler şehir haylazları iken artık gelişmiş, yüksek başarımlı, güçlü aletlere dönüştüler zamanımızda. 1290 Super Duke R da tam bu sebeple ideal motosiklet: piyasadaki en vahşi ve yine de en uygar, yani sürücü dostu (kullanımı görece kolay) sokak savaşçısı…
1290 Duke’un “Super” tarafını hak etmesinin esas sebebi de elektronik destekleri. KTM’ler genelde sert ve ciddi aletler olurlar, elektronik pek ön plana çıkmaz ve bazen zorlu bile olurlar. Oysa aynı KTM artık daha da güçlü aletler yaparken bunu teknolojik desteklerle dengelemeyi ve tam da ihtiyacımız olan “ehlileştirmeyi” çok iyi yapıyor. Bu sayede sadece tecrübeli değil her sürücü bu seviyedeki KTM’leri kullanabiliyor. “Street” modunu aç ve kahve içmeye git. Sport moda geç, çekiş kontrolü kapa, ABS’yi de “Supermoto” ayarına getir ve kanını kaynatacak sürüşe başla! 1290 Super Duke R bu yönüyle gerçekten eşsiz: ister ev kedisi ister vahşi bir kaplan haline gelebiliyor. Açıkçası bu sınıfın yeni kurallarını belirleyecek kadar başarılı bir motosiklet…
KTM açıkçası çok hızlı geldi ve çok ilerilere gitti. Aranızda bazılarınız hala Avusturya’lı markayı pahalı arazi araçları üretiyor sanabilir ama
KTM geçen yılki 110’000 adetlik satışıyla BMW, Ducati, ve Triumph’u geçmiş durumda.
Daha da ilginci KTM satışlarının neredeyse yarısı cadde modellerinden geldi. Duke serisinin 125 ve 200, sonrasında da 390 ile kitlelere yayılması işe Duke sınıfının yıldızı çok önemli hale gelmişti ve çok iyi olmalıydı zaten.
İşte Super Duke R gözleri üzerine çekerken sunduğu etkileyici özellikleri ve “Muhteşem” olarak sıfat yakıştırılan tadı ile KTM’nin bu işte ne kadar iyi ve ciddi olduğunun 1290’lık kanıtı!
Bu da onu Yılın Motosikleti yapıyor: fantastik bir makine, sınıfının sınırlarını ileriye taşıyorken marka algısını da geliştiriyor ve bu modeli yaratan ekibe saygı duymamızı sağlayacak kadar da iyi. Karşınızda KTM 1290 SUPER DUKE R!
Serinin diğer yazıları ve motosikletleri için tıklayın.