Motosiklet Daha Ulaşılabilir Olmalı
Aşağıdaki mülakat BMW’nin Amerika genel müdürü ile yapılmış. Söyleşi motosikletin geleceği, mevcut pazarın durumu gibi önemli konuları ve tespitleri içeriyor; faydalı olması dileğiyle. Yazı boyunca bu renkteki metinler benim yorumlarım, BMW motosikletin geleceği hakkında fikirlerini açıklarken ben de benimkileri ekledim 🙂
Başlangıç: BMW motosikletin geleceği
“Cazibemizi arttırmak için motosiklet piyasasında neler olup bittiğinin farkında olmamız lazım.”
İşte burası çok önemli çünkü Türkiye’de esas eksik de bu. Dört büyükler (Honda, Yamaha, Kawasaki, Suzuki) de, Avrupalılar da aynı tavır içindeler: “Yerse kardeşim!” Biraz daha açalım, ülkemizdeki (büyük markalar) piyasanın taleplerini hiç sallamıyorlar. Bununla ilgili çok fazla olumsuz tecrübemiz var ama amacım şikayet etmek olmadığı için hiç girmiyorum. Bu tavırları o kadar net ki Türkiye’nin son beş senesindeki değişimi hiç bir büyük marka yakalayamadı; ufak hacim ve kolay ulaşılabilir talebini Kanuni, Mondial hatta hiç adını duymadığımız markalar topladı ve ancak ondan sonra R25 gibi modelleri tenezzül edip getirdiler sağ olsunlar 🙂 Oysa Amerika gibi dev bir pazardaki BMW gibi güçlü bir markanın en tepesindeki adam lafa böyle başlıyor:
“Cazibemizi arttırmak için motosiklet piyasasında neler olup bittiğinin farkında olmamız lazım.”
Michael Peyton, BMW Motosiklet Amerika
Evet biliyor ve yaşıyoruz; Türkiye’de #motosiklet piyasası çok dar, büyük markaların bile kurumsallıkla alakası yok (bakınız “Pek Yetkili Servisler” yazısı), yine de gençlerin giderek daha fazla ilgisi olması, piyasayı büyütecek ve özlediğimiz kurumsallığı getirecektir diyelim…
Dönelim Söyleşiye
Söyleşi CES‘de* yapılmış (*CES Tüketici Elektroniği Fuarı, dünyanın en önemli fuarlarından biridir, bütün büyük markalar en yeni en etkileyici ürünlerini bu fuarda sergiliyorlar; o yüzden de çok çok ilgi çeken ve her sene basının, dünyanın gözünü diktiği bir fuar).
CES’de Ne Oldu?
Yapay zeka, robot ürünler, sanal gerçeklik, drone’lar, aklınıza gelecek son teknoloji ne varsa onların olduğu yerde BMW çok ilgi çekti çünkü kendi kendine giden motosikleti her zaman görmüyorsunuz 🙂
Sonuçta kendi kendine gidebilen bir motosikletten bahsediyoruz… Üstelik BMW şovunu CES’de; Google, Amazon, Samsung gibi dünya devlerinin katıldığı bir fuarda bu kadar dikkat çekmek zor olmasına rağmen başardı. Öncelikle bu kendi kendine giden GS neymiş bir görelim; sonrasında röportaja geçeceğiz:
Motosikletin Bu Günü ve Yarını Hakkında
Spor motosiklet satışları rekor kırmasa da BMW yeni bir S1000RR ve Superbike Şampiyonası’na hazırlık aşamasında, üstelik bunu 2013 Tom Sykes ile yapacak kadar da ciddi. Spor-motosiklet pazarında durum size göre nasıl?
İlk S1000RR 2010’da çıktı, dolayısıyla güncel ve son teknolojiye sahip olması için yenilenmesi gerekiyordu. Biz de çok önem verdiğimiz süper-motosiklet pazarı için yatırım yapmaktan vazgeçmiyoruz. Süper-motosiklet piyasası rekor kırmıyor ama anormal bir durum da yok, satışlardan memnunuz.
BMW için RR sınıfı çok çok önemli çünkü biz son teknolojiyi ve sürüş keyfini vaat ediyoruz. Dünya genelinde en çok satan spor-motosiklet modeline sahip firma olarak BMW, S1000RR ile “en iyisini” sunmak zorunda. Güncel S1000RR ile de bu yönde büyük adımlar attığımızı düşünüyorum.
Gerçekten de S1000RR çıktığı zamandan beri hız meraklılarının gözdesi. Her ne kadar BMW seven birisi olmasam da S1000RR gerçekten sınıfında çok başarılı. BMW süper ya da spor sınıfta BMW’lik yapmadı ve gerek görsel, gerek hissiyat anlamında piyasanın isteklerine göre davrandı.
Resim açıklamasına dikkat: BMW’ye stajyer olarak giren kişinin akademik çalışması (yani öğrenimine devam ediyor daha!), BMW’nin gelecekteki atılımlarını belirliyor. Bizde ise asgari ücretle çalıştırmak için on sene deneyim aranıyor 🙂
EICMA’da (geçen Kasım) S1000RR’ı tanıttığımızda hafiflemeyle birlikte güçteki artış ve teknolojinin özelleştirilebilir olması çok olumlu karşılandı. Bize göre hala RR sınıfında yapılacak çok şey var.
Amerika’da, bu sınıftaki tüketiciler yani super-bike sürücüleri, yakıt tüketimine pek önem vermiyorlar. Daha hafif, daha güçlü, daha yüksek tutuş onlar için yeterli ve tüketim ikinci sırada öneme sahip. Amerika RR satışları için dünyada ilk sırada, bu yüzden Amerikalı tüketicileri dinliyor ve isteklerine cevap vermek için çalışıyoruz.
Tabii ki benzin yakmasına bir şey demezler, adamlarda benzin ucuz çünkü, sudan ucuz hatta, bizim gibi vergi delisi değil benzin orada 🙂
Sattığınız ürün ile yarışmak güvenilirlik ve markaya saygı getiriyor. Özellikle RR sınıfında görünür olmak ve akılda kalmak çok önemli. Bu yüzden biz de BMW olarak yarışlara geri dönmeye karar verdik. S1000RR ile yarışan ve kazanan sürücüleri ödüllendirmeye karar verdik. Dünya Süpermotosiklet Şampiyonasına dönmek bizi sahnede tutacaktır.
Şimdi size bir soru: “Bırakın yarışların kullanılmasını, en son ne zaman bir meydanda, bir etkinlikte herhangi bir motosiklet firmasının tanıtımını, gösterisini izlediniz? 🙂 Koca koca markaların tek yaptığı size lütufta bulunmak!
Artık Kimse Çok Para Harcamak İstemiyor
Daha önce şöyle demiştiniz: “Şu anki öncelikli hedeflerimizden biri, yeni sürücüler için belirleyici olmak. Yeni sürücüler için ürünler ve finansal çözümler sunuyor olsak da onların dilinde konuşmamız da çok önemli.” Bunun için hangi adımları atıyorsunuz?
Özellikle bu yıl, daha kolay ulaşılabilir bir marka olmak hedefimiz var. Pazarın büyüme şekline bakarsanız en çok büyüme alt sınıfta (ucuz motosikletlerde) görülüyor. Fiyat, herkes için birinci öncelik haline geldi. İkinci önemli nokta ise kolay sürülebilir motosiklet isteği.
Aynı zamanda kimse büyük paralar harcayıp hayatında yeni bir sayfa açmak istemiyor. Sonuç olarak kıyafet, donanım derken büyük maliyetlerden bahsediyoruz. Motosiklete başlama maliyetini düşürmek, acemilerin BMW ile motosiklete başlamalarını kolaylaştırmak için G310R gibi modellere önem veriyoruz. G310R Amerikan Motosiklet Güvenliği Vakfı önerilerine uygun olarak tasarlandı örnek vermek gerekirse.
Demek ki BMW bile artık kuru kuru marka için kimsenin fazladan para vermeyeceğini görüyor 🙂
Bu sene (motosiklet) ehliyet ya da eğitim kurumlarına motosiklet bağışlamak için bir program başlattık. Çok taleple karşılaştık tabii ki ve hazırlıklarımızı tamamladık; şimdi yeterli üretim kapasitesine ulaştık ve yakında bu okullara teslimata başlayacağız.
Biz üst sınıf bir markayız ve tüketicinin aklında yerleşmiş olan 30’000 Dolar kavramı var; herkes bizi “pahalı” motosiklet markası sanıyor. Oysa 4’750 Dolardan başlayan G310R de bizim ürünümüz ya da 6’795 Dolardan başlayan fiyatıyla C400X (kaç-kaç, scooter) . Diyeceğim o ki hala ehven fiyatlarla bir BMW alarak motosiklet sürmeye başlayabilecek ve sonrasında markamızın geniş model yelpazesi ile istediği türe yönelebilecek çok insan var.
Sürücüler nasıl motosiklet sürmek istiyorlarsa onlara cevap verebilmeliyiz. Kolayca ulaşılabilen bir marka olmalıyız. Herkes S1000RR istemiyor ya da 1250GS. Herkes pahalı motosiklet almak istemiyor. Üst sınıf fiyat algısına sahip bir markayız ve piyasanın isteklerine cevap verebilmeliyiz.
BMW Amerika
Söyleşinin bu bölümünde görüyoruz ki bu işi yapacaksan iki şeye dikkat edeceksin:
1> Pahalı olmak iyidir ama “ulaşılmaz” olmak bir engeldir.
2> “Nasıl başlarsa öyle gider.” sürücülerin “başlangıç motosikleti” olmak , sonrasında BMW’ye (markaya) sadık olmaları için en geçerli yol.
Şimdi ülkemize bakalım, büyük motosiklet markalarının temsilcilerinin tavrı şöyle özetlenebilir: “Parası olan alsın!” 🙂
Herkes kolay para peşinde ve BMW’nin Amerika temsilcisi gibi düşünen, bu piyasada temelden var olmaya çalışan yok. Çinlilerin, Motoran50‘nin hakimiyetinden şikayet edin sonra…
İkinci Elin Ağırlığı
Motosiklet pazarına baktığımızda kullanıcıların %78’inin ikinci el motosiklet sahibi olduğu görülüyor. Bunun sebebi artık herkesin önce fiyata bakarak motosiklet alması. Biz de buna uygun olarak üst sınıf nitelikleri ve etkileyici ürün algısını, uygun fiyatlı modellerimizde sunuyoruz.
Yani diyor ki: “Sıfırını satamazsan piyasadan silinirsin.”
Beş sene sonra orta sınıf sürücü kalmayacak zaten ülkede. Ucuzcular ve zenginler diye ikiye bölünecek piyasa. Belki ondan sonra büyük markalar Türkiye piyasasında var olmak için hamle yaparlar (ki bana kalırsa çıkıp gidecekler ama göreceğiz).
Arazi sürüşü piyasasında (off-road) hala bazı fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Araziye hitap eden kabaca otuz adet modelimiz var ve hala da ürün yelpazemizi genişletmeyi düşünüyoruz. Büyürken fazla da açılmamak lazım tabii ki. Evet fırsat alanları görüyoruz ama herkese hitap edecek tüm ürünleri piyasaya sürmeye çalışmak da tehlikeli; bu gücümüzü çok dağıtmak ve zayıflamak anlamına da gelebilir. Her zaman her yerde olmak isteği doğru bir yaklaşım değil.
Japonya’daki Mooneyes Fuarındaki özel yapım BMW motosikletiniz ile bizlere gelecekteki boksör motorlu gezi (cruiser) motosikleti için tüyo verdiniz. Seneye bu motosileti bir BMW modeli olarak görebilecek miyiz? Üreteceksiniz, Heritage model grubunda mı konumlandıracaksınız?
BMW Heritage Serisi, R Nine T’nin olduğu seri, ve BMW R nineT, nineT Pure, nineT Racer, nineT Scrambler ve nineT Urban G/S modellerini içeriyor (buradan bakabilirsiniz (resmi BMW sitesi sayfası açar).
Bir sonraki BMW gezinti (touring) modelinin öncüsü mü acaba? Geçen Aralık ayında Japonya’daki fuarda ortaya çıkan Custom Works Zen atölyesinin yeni bir tür boksör motorla yaptığı çalışmayı görüyorsunuz. Ayrıntılı bilgi burada: Custom Works Zen yazısı.
ABD pazarına bakarsanız, büyük gezinti (cruiser) ve gezi (touring) modelleri hala sektördeki en büyük segmenttir. Markamızla özdeşleşen birçok unsur var: iskelet (şasi) tasarımları, şaftlı aktarım, simgemiz olan boksör motoru ve bahsettiğimiz modelin de yepyeni ve hayli büyük bir boksör motoru vardı. Bu motor etrafında yeni bir model nasıl oluşturulur, ağırlık merkezi, toplam ağırlığı ne olmalı; daha büyük hacimli bir boksör motora ihtiyaç var mı? Bu cevapların hepsi yeni bir model için önemli noktalar. Bence potansiyel var. 2019 yılı süresince yeni boksör motorun hikayesi devam edecek. Gelen tepkilere göre fikirlerimizi şekillendirecek ve kararımızı vereceğiz. Şimdiden söyleyebileceğim tek şey bu. Zamanla göreceğiz…
Gelecek Nasıl Olacak?
Şehir içi ulaşım için öncelikler farklı ve bizi yeni çözümler için zorluyor. Elektrik ve elektrik desteği gelecekte nasıl konumlanacak? Hedef pazar ve satış stratejisi nedir? Elektrikli motosiklet dediğimizde eksik tarafları nedir?
İnsanlar elektrikli söz konusu olduğunda hep şehir içini düşünüyorlar -hatta bir kaç üretici seri üretim modelleri de denedi- ancak bence elektrikli motosiklet, arazi sürüşü (off-road) modelleri için cazip. Elektrikli için: “Şöyle yarım veya bir saatliğine sürsem?” ya da “Arazi motosikletinde pilini değiştirip devam edebileceğim bir motosiklet olsa?” diyen sürücüler daha uygun çünkü.
Bisiklet endüstrisi ile temas halindeyim çünkü ben de bir dağ bisikletçisiyim. Daha düne kadar bir bisikletçi elektrik motoru destekli bir modelden bahsettiğinde gelen cevap: “Bacaklarını güçlendir!” olurdu. Fakat şimdi herkes kabullenmiş hatta istekli görünüyor. Çünkü ufak bir motor desteğiyle daha uzun mesafelerde sürebileceğini ve daha çok eğleneceğini fark etti herkes. Elektrik keyfi arttıran bir unsur artık.
Şehir içi sürüşten, motosiklet ve scooter’lardan bahsettiğinizde, insanlara çekici gelen şeyler var tabii ki ama vites değiştirmek bunlara dahil değil. Otomatik vites giderek yaygınlaşıyor ve kaç-kaçlarda zaten otomatik
vites demek. Otomatik vitesi tüm modellerde ucuza sunabilirsek sürücülerin ilgi göstereceğine inanıyorum.
Bu çok klasik bir BMW ukalalığı. Şehir içi sürüş konfordan ve sürüş keyfiyle alakalı değil. Fakat BMW illa BMW’lik yapıp bunu da “BMW Sürüşü” haline getirmekte ısrarcı. Bi salın abi bizi, bari şehir içinde ufak, basit aletler sürelim. Ona tele buna paralever, oraya boksör, buraya bu derken dünyanın en sorunlu modellerini üretiyorsunuz zaten.
İlgili yazı Marka Arıza Oranları Yazısı
İşte bundan ayar oluyorum BMW’ye. Önce gereksiz bir dünya icat ve özellik, sonra: “Ama bunlar bunlar şunlar var, tabii ki pahalı olacak!” de, sonra da: “Ehven fiyatlı motosikletler üretmeliyiz.” diye açıklama yaparsın işte…
Etiketler: #BMW #R1200GS #S1000RR #G310R #Röportaj