En hızlı elektrikli motosiklet: Lightning 218

lightning 218 kapak

En hızlı elektrikli motosiklet iddialı bir başlık ama Lightning de öyle zaten Lightning yıldırım demek…

İlginç bir motosiklet ile karşınızdayız. Elektrikli motosikletleri sevdiğimizi biliyorsunuz, bu defa Lightning firmasının 218 modelini tanıtıyoruz. Dünyanın en hızlısı diye geçiyordu, H2 ve 400 km./saat sonrası ne oldu bilmiyorum ama mesele şu an en hızlı olmaktan çok, elektriklilerin büyük firmalara iyice meydan okumaya başlaması.

Lightning ufak bir şirket. Diğer firmalardan da farklı bir anlayışı var Lightning’in (bu arada lightning yıldırım demek). Hep çok iddialı ve üstün standartlarda modeller tanıtıyor. Yeni olmasına rağmen başarılarla dolu. Şimdi de en hızlı elektrikli motosiklet üreticisi olarak anılıyorlar. Şüphesiz bu da büyük bir başarı.

lightning-ls218-review-ls-218-24

Şimdi de Strike 218 ile ortalığı sarsıyorlar. 218 model kodu, rekor kırdığı sürüşte yaptığı hızdan geliyor: 218 mil, yani 400 km/saat ile rekor kırılan bir sürüş olmuş bu!

Tamamen elektrikle hem de. Gördüğümüz kadarıyla ağırlık, menzil gibi olumsuz konularda benzinli motosikletleri yakalamış seviyede artık teknoloji.

Ödüller

Ligthning Strike_LS218- En hızlı elektrikli motosiklet Ödül

Hatta o kadar başarılı ki bir sağdaki fotoğrafla kanıtlanmış çok önemli bir ödülleri de var. Bu ödül Pikes Peak Hill Climb (Payks Piik Hil Kılaymb diye okunuyor) birinciliği. Tırmanma yarışı olan Pikes Peek, saygın bir yarış ve yukarı doğru başlanıp yokuş yukarı bitirildiği, kıvır kıvır olduğu için hem dayanıklılık, hem hız, hem de yol tutuş konularında üstün olmayı gerektiriyor. 218 ise katıldığı zaman diğer tüm markaların benzinli (evet benzinli) modellerini ağlatmış… 2013’deki yarışta, yarıştaki diğer herkesten diğer herkesten (bağlantı ingilizce sayfaya açılır) 20 saniyeyi aşkın farklarla öne çıkmış ve Pikes Peak International Hill Climb superbike sınıfında şampiyon olmuş. Boşuna demiyoruz, gelecek elektriklide diye…

Ligthning Strike_LS218- En hızlı elektrikli motosiklet

Motor su soğutmalı. 10 bin devir çevirebiliyor ve sıkı durun: “Arka tekere doğrudan bağlı!” yani vites yok, yani sadece gazı açıyorsunuz, gerisi saf hızlanma ve kesintisiz çekiş.

Elektrik motorlarının bir özelliği var, tork her zaman maksimumda! Yani devir çevireyim, güç gelsin diye bir şey yok… Kontağı çevirdiğiniz anda maksimum tork elinizin altında hazır bekliyor. O yüzden en hızlı elektrikli motosiklet olan Lightning 218 gibi güçlü motosikletlerde en deneyimli sürücüler bile gazı uzun süre açamıyorlar. Zira hızlanma korkunç! Dünyanın hiç bir yerinde yollar böylesine bir hızlanmaya uygun değil. Kanıtı mı, buyurun aşağıdan görün sürücü ne hale geliyor 🙂

Şarj?

Şarj meselesi ise henüz tam olarak çözülebilmiş değil. Gerçi prizden de şarj mümkün ama uygun şarj gücü ve aletleri ile hızlı şarj da ışık hızında gerçekleşiyor. Mesela Tesla’nın süperşarj altyapısının* olduğu noktalarda %80 şarjı 10 dakikada tamamlamak mümkün. Bu 10 dakikalık şarj ile* 100 km’lik yol demek. Kendi standart şarj cihazları ile de 120 dakikada, ya da hızlı şarj cihazı (ekstra, biraz daha pahalı) ile 30 dakikada tam dolum mümkün.

Ligthning Strike_LS218- En hızlı elektrikli motosiklet
Şık ve etkileyici bir mühendislik.

* Burada bir parantez açalım. Tesla markası yoğun satış yaptığı ülkelerde hızlı şarj istasyonlar da açıyor. Tıpkı benzinlikler gibi düşünün. Yoldaki elektrik istasyonunda durup aracınızı hızlıca şarj ediyorsunuz. Zamanla, diğer firmaların da elektrikli araç satmasıyla bütün benzinlikler bu türe dönecek. Hatta Almanya yakın bir gelecekte akaryakıtlı araçların satışını yasaklayacak (evet toptan yasaklayacaklar, şaka değil).

Ligthning Strike_LS218- En hızlı elektrikli motosiklet


Ligthning 218’de Ohlins, Brembo gibi kalite garantili markalarla ve alüminyum, magnezyum gibi pahalı malzemelerle çalışmış. Zaten bu seviye bir güç ve başarımla (performans) şaka olmaz.

İlginç noktalardan biri de: Enerji Geri Kazanımlı Frenleme, nedir derseniz işte burası ilginç. Elektrikli araçlarda fren anında elektrik üretiliyor ve bunu hem frenleme gücünü arttırmak, hem de aküyü doldurmak için kullanıyorlar. Programlanabilir şekildeki altyapı değişik sürüş tarzlarına göre ayarlanabiliyor.

Motor frenini soranlara da söyleyelim, bu motosiklette motor freni var evet…

Teknik Özellikler

LS218_specs_new
  • AĞIRLIK
    224,5 kilogram (piller ağırdır bilirsiniz ama üst düzey hammaddeler kullanılarak ağırlık hafif tutulmuş gerçekten).
  • TEKERLEK VE JANTLAR
    Ön: Lightning dövme alüminyum  3.5″ x 17″, 120/70ZR17,
    Arka: Lightning dövme alüminyum 6.0″ x 17″, 190/55ZR17
  • AKTARIM
    Yok; Doğrudan bağlı motor (arka tekerleğe).
  • ŞARJ SÜRESİ
    30 dakikada doğru akım hızlı şarj ile, 120 dakikada seviye 2 şarj cihazı ile
  • PİL PAKETİ
    Seçenekler:
    • 380V 12 kw/saat gücünde pil paketi (Menzil: 150-200 km. tek şarj ile)
    • 380V 15 kw/saat gücünde pil paketi (Menzil: 200-250 km. tek şarj ile)
    • 380V 20 kw/saat gücünde pil paketi (Menzil: 250-180 km. tek şarj ile)
  • MOTOR ÖZELLİKLERİ
    IPM sıvı soğutmalı 150 kw+ 10,500 dakika/devir elektrik motoru (200 beygir ve 228 Nm tork)

Foto galeri

Bir tanıtım yazımızın daha sonuna gelirken sizleri fotoğraflarla baş başa bırakıyoruz; unutmayın, gelecek elektriklide! 🙂

Elektrikli Motosikletler yazıları için buraya tıklayınız.

Telelever Dedikleri Hadise

Telelever BMW 1200GS fotoğrafı

Telelever BMW kullanıcılarının hep söylediği: “BMW’nin sürüşü konforludur.” cümlesinin arkasındaki teknik. İşte bu yazımızda bahsedilen konforu getiren özelliğin temeline inecek ve teknik yapısını görüyor olacağız.

Bileşkenin (sistemin türkçesi “bileşke” dir) adı: Telelever. BMW’ye patentli bu sistemi ve türevlerini diğer markalar kullanamıyorlar. O yüzden sadece BMW modellerinde görüyoruz bu olayı. BMW “lever” isimli tekniği değişik şekillerde kullanıyor; paralever, telelever gibi.

Mantık, ek bir sabitleme noktası ile ön tekerlek hareketini kontrol altına alma – iyileştirme temeline dayanıyor.

Şimdi gelelim fotoğrafa. Görüldüğü üzere, ön tekerlek bir parça vasıtasıyla ana gövdeye bağlanıyor. Bu bağlama işi tabiidir ki ön teker hareketini sınırlandırıyor.

BMW telelever
BMW telelever


BMW, şöyle anlatıyor bu bileşkeyi (sistemi):
Telelever: ön tekerlek süspansiyonu. Bu sistem tekerlek yönlendirme ve sönümleme/süspansiyon işlevlerini basit ve etkin bir şekilde ayırarak sürüş konforunu büyük ölçüde iyileştiriyor. Tekerlek yönlendirme işlevi kayar ve sabit borulardan oluşan iki destek ile gerçekleştiriliyor ve yüksek seviye denge sağlıyor. Şasinin önüne takılan bir taşıyıcı bağlantı çatal ve ön tekerleği destekliyor. Merkezi bir destek ise süspansiyon ve sönümlemeden sorumlu. Standart teleskopik çataldan farklı olarak telelever sisteminin çatalı, fren yaparken veya kasislerden geçerken daha az esnek tepki veriyor. Bu yüzden sabit ve kayar borular birbirinin üzerinde sıkışmıyor.
Geleneksel teleskopik çatallarda bulunan direklerden daha küçük çaplı telelever direklerine sahip bu tasarım, hem ağırlık avantajı hem de son derece tepkisel bir performans sağlıyor. Düşük yaysız ağırlıklar ve süspansiyonun hızlı tepki vermesi engebeli zeminde mükemmel yol teması sağlıyor. Telelever sistemi, ani fren manevralarında denge bozulmasını en aza indiren geometrilere izin vererek sürücüye daha gelişmiş tepki verir. Telelever sisteminin başka bir avantajı ise, Kilitleme önleyici sistemin (ABS) elektronik regülasyonunun iyi şekilde ayarlanmış olmasıdır. Titreşimli fren kuvvetlerine rağmen savrulma olmaz. Tümü ele alındığında telelever sistemi sürüş konforu ile sürücünün spor ve hız tutkusunu güçlendirir ve kritik sürüş durumlarında güvenliği artırır.

Gelelim TeleLever Sisteminin Neden Sevilmediğine

BMW telelever

Evet konforu arttırıyor (güvenliği de diyelim hadi) fakat yol hissini törpülüyor (hatta bazı modeller ya da ayarlarda öldürüyor). Bu durum ise başlı başına bir güvenlik riski olarak değerlendirilebilir. Yolu hissetmezseniz düşeceğinizi anlayamayabilirsiniz. O yüzden genelde BMW sürücüleri düştüklerini, genelde düştükten sonra anlarlar 🙂
Şaka bir yana iyi motosiklet sürücülerinin çok büyük kısmı ön tekerlek hissiyatına büyük önem verirler. Ön tekerleğin kendilerine bilgi vermesini, tutuşu, sınırların (limitlerin) neresinde olduklarını ön tekerleğin ger bildiriminden anlarlar. Bu sebeple BMW kullandıklarında şikayetleri şu olur: “Hissiz. Bana bir şey söylemiyor. Motosikletle iletişim kuramıyorum.”
Burada söylemek gerekir ki; şikayet edilen nokta, motosikletle hissedilen bağlantının kopmasıdır aslında. Ön tekerin kendileriyle konuşmasına, yol şartlarına göre değişen bilgilendirmeye alışık olmak, BMW kullanırken elinizden alınınca, sürücü kendisini bihaber ve rahatsız hisseder. Evet konfor yüksek, denge daha iyi fakat bu sizin kontrolünüzde değil, sizin dışınızda kendi kendine olan bir süreç; bu da motosiklete tam hakimiyet kurmaya alışık kişileri rahatsız etmektedir.

Telelever İyi Mi, Kötü Mü?

BMW telelever
BMW telelever

Daha iyi sönümleme (süspansiyon), daha gelişkin konfor arıyorsanız telelever ihtiyacınıza cevap verecektir. Fakat bunun karşılığında makineyle olan bağlantınızda, aldığınız histe (keyifte) azalma olacaktır. Ben uğraşmayayım, her şeyi makine yapsın diyorsanız tüm destek unsurlarını kullanın (çekiş kontrol, tekere kalkma yardımcısı, lever sistemler, vs. vs. vs).
Motosiklet sürmek sizin için makineyle bütünleşmek, devamlı değişen etkenlerle anında cevap vermek ise de, saf sürüş için uygun modelleri ve teknolojileri seçin.

Aslında tam da bu noktada motosiklet üreticileri de işin farkındalar ve bir çok desteği aşamalı ya da devreden çıkarılabilir şekilde yapıyorlar. Lever sistemlerin ayarlanabilir (ön tekere ne kadar müdahale edeceği ayarlanabilir) yapısı olsa sorun büyük ölçüde giderilmiş olur aslında. Sakin bir sürüş istediğinizde tam konfor, gazlamak ve viraj kovalamak içinse tam hissiyat gibi bir ayarı olsa, tüm lever sistemler başımızın tacı olurlar…

Sitedeki diğer BMW Yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

KLR 650 (2016)

KLR 650 - 2016 kapak

KLR650 ülkemize AB egzoz kuralları nedeniyle gelemiyor. Oysa Amerika’da satılmaya devam. Eski KLR650’nin ülkemizde hala tutulduğunu düşünürsek “yazık olmuş” diyebiliriz.

Not: Takipçimiz Suat Bey’in uyarısıyla kendimize geldik, düzeltme gerekti, uyarısı için teşekkür ediyor ve sözü kendisine bırakıyoruz:

Suat Sapan Ben bu haberi önceden görmüştüm.Eminim benden daha iyi biliyosunuzdur.Bu yeni kasa KLR650, 2-3 sene önce piyasaya çıktı. Avrupa ve Türkiye hariç özellikle Amerika kıtasında ve diğer biçok ülkede satışa sunuldu.Avrupa ve Türkiyeye emisyon vesaire bitakım standartlara uymadığı için gelmiyor tabi bende bu haberi görünce avrupa ve diğer ülkelerdede satılabilsin diye acaba bu kasada değişikler mi yaptılar acaba diyerek bi ümitle araştırdım. Ama malesef sonuç hüsran oldu. Kawasaki bayi Mustafa abinin bana söylediği bu haberin hikaye olduğu böyle bişey olsa ilk önce avrupada satışa çıkacağı oldu frown ifade simgesi”


KLR650 ülkemizde tutulan bir model; hala. İşte sevilen KLR yenilenerek geliyor (düzeltme: Amerika için geçerli, Avrupa’ya ve ülkemize gelmiyor ne yazık ki) Aşağıda fotoğrafları görüldüğü üzere KLR yine heybetli, yine şık.

Bu arada ikinci kısımdaki görsellerden de belli olduğu üzere KLR arazi başarımı da iyi olan bir model. Ki KLR’nin eski modelinde de arazi tarafı çekici bir unsurdu; bu miras devam ediyor.


Gelelim KLR650’nin teknik özelliklerine, motor: tek silindir, 651 cc. hacminde, üstten çift ekzantrikli (DOHC), su soğutmalı, 100.0 x 83.0 mm. piston ölçülerinde. Tek silindirli bir güç birimiyle karşı karşıyayız dikkat. Sıkıştırma oranı: 9.8’e 1 ve aktarım: 5 vitesli kutu. Açıkçası sıra dışı bir şey yok, sağlam – güvenilir – sorunsuz bir yapı ile sürücü memnuniyeti teknik açıdan garanti altına alınmış.

Ön teker: 21, arka teker 17 inç ölçülerinde. Ön fren tekli, 254 mm. disk ve 2-pistonlu ısırgan (kaliper), arka fren ise 212 mm. disk, tek pistonlu ısırgan (kaliper) ile çözülmüş.

Güzel boya.

Şasi yüksek dayanımlı çelikten, kafa ile gövde (rake) açısı: 28.0°,(yani ne tam arazi, ne de saf gezi ayarı hedeflenmiş ve şehir içi – şehir dışı ve arazi sürüşü için uygun ayar tutturulmuş).

Gelelim ölçülere, ne çok uzun ne de çok yüksek, burada dikkat çeken nokta yerden yükseklik, ki o da 20 cm. civarında, yani KLR 650’nin en alt noktası arazi de üzmeyecek şekilde yüksekte tutulmuş. Peki ya sele yüksekliği, o da: 87,5 santim. Yani alçak diyebiliriz.

En önemli noktalardan birisi de ağırlık: 195,95 kg. Hafif desek yeridir lakin: “Aaa! Hafifmiş!” dedirtecek bir durum da yok (ki bu normal).

Yakıt deposu: 23 litre, menzil kısa değil, bu iyi bir şey.

Ve son olarak Kawasaki yeşili ve siyah renkleriyle satılıyor. Görsellerde bir kamuflaj boyası var ama o konuda bir bilgimiz yok.

Son olarak sizi güzel fotoğraflarla baş başa bırakalım zira bu fotolara dikkatle bakarsanız, boyutlar, değişik açılardan görünüm gibi, okunacak çok şey var görsellerde.

Sitedeki tüm Kawasaki yazılarını görmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Arch Motosiklet KRGT-1

krgt 1 lacivert kapak

Önce video ile başlayalım:

Bildiğiniz üzere motorhikayesi ailesi olarak sizlere az bilinen marka ve modelleri tanıtmayı görev edinmiş durumdayız. Bu serinin son üyesi ise Arch markasının KRGT-1 modeli.

Arch-KRGT-1 kırmızı sağ yandan

Arch’ın kurucularından birisi Keanu Reeves, bu da firmanın hızlı bir başlangıç yapmasına olanak tanımış.

“Fakat Arch, Keanu dışında da etkileyici bir firma. Bunun sebebi ise her motosikletin sahibinin isteğine göre üretiliyor olması: kontrol grubuyla başlayan kişiselleştirme seçenekleri görsel ayrıntılara kadar iniyor ve üretilen motosiklet tamamen size özel oluyor.”

Arch-KRGT-1 gümüş sağ yandan

Gelelim teknik özelliklere zira bu kısımda da etkileyici Arch:

  • Motor
    ARCH özel üretimi S&S CYCLE T124 kodlu motor (bu arada motor bildiğinizi 2’000’lik!)

    • Çift egzantrikli (TWIN CAM)
    • 124 kübik inç hacim. Ki bu da: 2’032 cc. ediyor!
    • 45° açılı İkiz V yapı
  • Aktarım
    ARCH özel üretimi 6 oranlı vites kutusuna sahip (bu arada vites, “hız” demek, 6 vites demek, aslında 6 hızlı demek).

    • ARCH özel üretimi Bandit adlı kuru tip kayış (zincir yağı derdi yok)
  • Şasi
    • Şasi çerçevesi Arch Tüp (boru)
      Burası en ilginç kısım. Şasi borusu deponun üzerine çıkıyor. Açıkçası çok değişik. Söylenenlere göre bu şasi yapsı konforu ve kararlı gidişi çok iyi hale getiriyor(muş). Alttaki parçalı fotoğrafta görünüyor açıkça bu üst kısma taşan kısım.
    • Tek parça çelik ve alüminyumdan yapılmış taşıyıcı parçaları (yazar burada aşırı sağlam şasisi var demek istemiş
    • Arka salıncak: tek parça alüminyum ve titanyum parçalardan oluşturulmuş ve salıncak ve aks ayar parçaları (yazar burada: paradan kaçınmadık en güzel malzemeleri kullandık, tek parça bloktan yaptık parçaları demiş).
  • Süspansiyon
    • Ön: Ohlins ters 43 mm.; tam ayarlanabilir
    • Arka: yarış teknolojisine sahip tek amortisör hazneli hidrolik ön yükleme ayarlı, ayrıca tam ayarlamalı
  • Jantlar ve Tekerlekler
    • BST ULTRALIGHT karbon fiber jant; Ön: 3”X 19”; Arka: 8”X 18”
    • Ön lastik: 120/70ZR19, arka: 240/40R18
  • Frenler
    • Ön: İkili ISR 6 pistonlu tek parça (monoblok) radyal kaliperler, ikili ISR gezer disk
Arch-KRGT-1 parçalar demonte
  • Aydınlatma
    KRGT-1 bu konuda da sıra dışı çözümler geliştirmiş. Açıkçası “güzel” demek herkes için geçerli olmayacaktır. Bununla birlikte teknolojik-asil-değişik göründüğü ortada.
  • Gösterge Tablosu
    Motogadget ürünü olan bir konsol kullanılmış. Motogadge tufak alanda çok bilgi veren ve teknoloji ile şıklığı birleştiren bir marka olarak biliniyor. Programlanabilir yapısı ile de esnek ve her modele uyum gösterebiliyor. Bizce doğru bir seçim. Yine de her şeyi bu kadar özel bir modelde pazardan alabileceğiniz bir parçanın kullanılmış olması -projenin bütünü göz önüne alındığında- basit kaçmamış mı?
  • Geometri
    • Teker uzunluğu: 68 inç
    • Rake açısı: 30°
    • Trail: 5.0 inç
    • Sele yüksekliği: 27.8 inç
  • Ergonomi
    Bu konuda iddialılar. İsteğinize, boyunuza, kolunuza bacağınıza göre değişik unsurları ayarlayarak teslim ediyorlar KRGT-1’i. Kontrol grubu konumu, geniş ya da dar ayaklık seçimi ve konumları, 2 ya da 3 inçlik gidon ayar parçaların seçenekler arasında.

Diğer fotoğrafları görmek için lütfen ufak resimlerden birine tıklayınız.

Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için lütfen buraya tıklayınız.

Bilmediğimiz Güzellikler: Honda FTR223

128 kilo, 225 cc. tek silindir.

Enduro da olur, bobber da, café racer da, çıplak motosiklet de. Hepsine uyumlu, hepsinde güzel ve asil.

FTR223 -1

CB223S ufak bir motosiklet modeli olabilir lakin esnekliği ve her yöne gidebilecek kadar değişken tarzı nedeniyle aranan bir model. Alın, kafanıza göre café racer’dan enduroya kadar geniş bir yelpazede kendinize uyarlayın. Her şekilde güzel görünüyor, fotoğraflardan görüldüğü üzere.

Honda FTR223 aslında tam da bu yönüyle çok satacak bir seçenek. Ucuz, güvenilir, marka saygınlığı (imajı) yüksek ve istediklerinize uyum gösterebilecek bir zemin (platform).

FTR223 -2

Vee, bu serinin klasik lafı: “Honda bu modeli getirsin!”

FTR223 -3

Kaynak: Top 10 Japanese bikes that aren’t offered here – Page 5 – Motorcycle Top 10s – Visordown

Bu yazı Özel Yapım/Custom kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

EB141 – 2014 Yamaha XT660R – Ellaspede

Bol fotoğraflı bir bir yazı, zira çok başarılı bulduğum bir çalışma olmuş. Ellaspede adlı firmanın çalışması XT660R Yamaha’yı sunuyoruz:

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Sıfır bir Yamaha XT660R’yi almışlar. Tercih sebebi uzun zamandır piyasada olması nedeniyle sorunsuz yapısı ve şehir kadar arazide de iş yapabiliyor olması olmuş.

Şehirli macera motosikleti istemiş sahibi. “Ama şık da olsun.” diye de eklemiş.

Şehir içinde oradan oraya rahatça gidebileyim ama hafta sonlarında da araziye çıkabileceğim bir şey olmalı.

İddialı görsel değişiklikler yaptıklarını söylüyor tasarımcısı. Dikkat çekici renkler, gövdede yapılan işlemleri öne çıkaracak şekilde kullanılmış. Ki bunlar, alüminyum depo, yan paneller, radyatör koruma, far çerçeveleri, arka kısım panelleri, plakalık, arka maşa dahil çok noktayı işaret ediyor demek.

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Tabii ki sele de değiştirilmiş. Kanguru derisi ve vinilden mamul sele el yapımı.

Yükseklik az seviyede düşürülmüş, bunu sonucunda da önde standart 21 yerine 19 inç lastik takmak daha mantıklı hale gelmiş.

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Boru yerleşimi değiştirilen egzoz koltuk altında bitiyor ve son parça özel yapım parlatılmış alüminyumdan imal edilmiş. Ki bu parça bize göre bu tasarımın en zayıf tarafı (yani beğenmedik).

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Gelelim bu tasarımın en beğendiğimiz kısmına: çanta bölümü. Kriega marka ADV çantaları tutacak borular da el yapımı ve çantalar haricinde Roto-pax marka yakıt ya da su haznelerini de tutuyor. Hem çantaları hem de hazneleri çok beğendik.

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

12-LED’li Şerit kuyruk lambası ve sinyalleraltı inçlik yuvarlak ön lamba seçimi ile aydınlatma grubu yenilenmiş.

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede
EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede
EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Tüm işlemler 36 saat sürmüş…

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Motosiklet atölyeden çıkınca uzun bir deneme sürüşüne çıkarılmış. 3000 km. civarında sürecek olan bu gezi daha başlarda gürültülü bir hal almış: el yapımı egzoz son susturucusu düşüp gitmiş… Buradan çıkaracağımız ders el yapım özel işlerin böyle arızalara sebep olabileceği. Bir yandan da özel yapım bir motosiklet yaptırdığınızda uzunca bir geziye çıkmadan neyin ne olacağını bilemeyecek olmanız. O sebeple ilk aşk ilk heyacan uzun yola çıkmamak lazım bu tür motosikletlerle; hatırlatmış olalım.

EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede
EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede
EB141 - 2014 Yamaha XT660R - Ellaspede

Yapımda kullanılan parçalardan bazıları Ellaspede Bike Builder’s Kit | Kriega US20 Bag | 12-LED strip taillight| Posh Chamfer indicators| 6 inch side-mount headlight

Görüldü: http://www.ellaspede.com/portfolio/2014-yamaha-xt660r/

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

EICMA 2015 – Benelli Leoncino

benelli-leoncino-01 kapak

Eskinin Güzel Yorumu

benelli-leoncino-02
benelli-leoncino-03


Benelli Leoncino EICMA Motosiklet Fuarı’nda ortaya çıktı. Benelli’nin Leoncino (aslan yavrusu demekmiş) model ismi olarak  markanın geç mişinden ilham alıyor. Leoncino aslında Benelli’nin 1950 yıllarından bir model ismi. Benelli günümüzdeki sahibi bir Çin firması olabilir evet, hatta İtalyanların elinden çıktıktan sonra saygınlığını kaybetmiş de olabilir. Fakat (8500 devirde) 47 beygir gücünde çift silindirli motoruyla değil (ki bu güç birimi yine aynı markanın yine EICMA’da tanıttığı TRK 502  modelinde de kullanılıyor) şıklığı ve çizgileriyle dikkat çekiyor.

benelli-leoncino-04

Scrambler tutkunları şimdiden beğendi.

Scrambler’lar hafif, kullanışlı modeller, ve Leoncino’da öyle. 47 beygir az değil ve bu haliyle hem güzel görünen hem de güzel giden bir motosiklet olsa gerek Leoncino. Çelik boru tipi trellis şasisi, LED farları, ters süspansiyonları, önde 19 arkada ise 17 inç tel jantlı tekerlekler, önde çift 320 mm. fren diskleri 4 kaliper falan derken oldukça iyi görünüyor ve yine umut veren bir paket izlenimini hoş ve dikkat çekici tasarımla birleştiriyor Leoncino. Üstelik scrambler felsefesine uygun tel jant ve dişli lastikler hafif arazi sürüşü üçün de umut vermekte (lastik ölçüleri: 110/80-ZR19 ön ve 150/70-ZR17 arka). ABS standart olarak geliyor, unutmadan söyleyelim…

benelli-leoncino-05

Kısacası uyandırdığı düşünce ve his: “Yahu bu alet alınır be aslında!”

İşte bu da özgün (orijinal) hali

Not: bu arada Benelli markası resmi olarak ülkemizde var; buradan takip edebilirsiniz: Benelli Türkiye

benelli-leoncino-07

İlave Bilgiler

Benelli Leoncino Motosiklet.net sayfası burada.

Sahibinden.com Benelli Leoncino sayfası ise burada.

Ucuz ve Vaatkar: Derbi ETX150

Derbi ETX150 tanıtım kapak

Derbi ETX150 yazısını (bu yazı) ilk olarak 2015’de yazmışım. Sıfırını görüp beğenip, burada yazmaya karar verdiğimi hatırlıyorum.

Şimdi yıl 2020, aradan beş sene geçmiş

derbi.etx.150 siyah yan

Sahibinden.com sayfası burada şu an için (8 Nisan 2020) iki adet satılık var ve durum şöyle:

Derbi Etx 150,
2014,
8.200 km.
Siyah
8.750 TL
Ankara, Keçiören

Derbi Etx 150,
2016,
15.000 km.
Kırmızı
5.250 TL
Manisa, Turgutlu

Kullanıcı yorumlarını görmek isterseniz Motosiklet.net sayfası burada Derbi ETX150.

derbi motosiklet logo

Artıları

  • Malzeme kalitesi iyi
  • Az yakıyor
  • 80 ila 100 km. arasında sürecekler için çok keyifli
  • Titreşim yok ya da çok az
  • Kaldırımdan atlama falan çok kolay

Eksileri

  • Hız: 100, bilemediniz 105’den sonra keyifli gitmiyor.

Sonuç

Derbi’yi, Türkiye’de hak ettiği yeri bulamamış bir marka olarak görüyorum. Kaliteli, ucuz ama tanıtım eksiği yüzünden piyasada kendisine yer bulamamış bir İspanyol Derbi.

ETX150 ise yıllar geçtikten sonra hala çekici ve üstelik şimdi çok da ucuz.

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır. Diğer motosiklet tanıtım yazıları için buraya tıklayınız.

Yılın En İyileri: 5 – UZUN YOL (LÜKS GEZİ) MOTOSİKLETİ: BMW R1200RT!

BMW R1200RT, UZUN YOL MAKİNELERİNİN ZİRVESİ

yılın motosikleti - BMW R1200RT

Bu yazı yazılıyorken BMW hala yeni RT’ler için “kullanmayın” uyarısına devam ediyordu. Dinamik sürüş yöneticisi (Dynamic ESA) kaynaklı sorun hala çözülemedi ve sürücüler isyanda iken rakipler BMW’nin zaten pek iyi durumda olmayan dayanıklılık sorunlarını öne çıkarıyorlar açıktan açığa (BMW hiç bir zaman “sorun çıkarmayan” bir marka olmadı). Ama şu da var ki BMW bu tür durumlarda müşterilerini şaşırtacak kadar cömert bir firma. Bir şekilde RT sahiplerinin gönüllerini alacaktır…

Bunun haricinde RT gerçekten çok etkileyici bir oyuncak. Sıvı soğutmalı, 1170 cc.’lik boksör motor ve RT şasisi, çok iyi ayarlanmış elektronik destekleri ve artan güç seviyesi ile bu modeli “layıkıyla eğlenceli” sınıfından, “pis pis sırıtacak kadar zevkli” sınıfına taşımış halde.

Hem de bunu eski motosikletlerdeki “doğrudan makineye bağlı olma” hissiyatıyla beceriyor…

Üstelik hepsi bu kadar da değil: BMW RT’nin boyutlarını gözden geçirmiş ve artık fil (hatta mamut) gibi değil de lüks arabalara benzeyen K1600GTL’den çok “motosiklet” gibi hissettiriyor. Doğru tepkileri veren ve rahatlık, keyif gibi özelliklerini arttırmış olan RT “çok uzun” yolculukları dahi alışıldık sürüşlere indirgiyor.

Çok az motosiklet sizi pazar sabahları bu kadar rahat ve heyecanlı ve istekli hissettirebilir, R1200RT işte o makine…

ALTERNATİFİ: HARLEY-DAVIDSON ULTRA LIMITED
Harley’in FL serisine aşina olanlar, üst sınıf uzun yol makinelerinde olması gereken düzinelerce ayrıntıyı tarz ile birlikte sunduğunu bilirler.

Serinin diğer yazıları ve motosikletleri için tıklayın.

Sahibinden.com BMW R1200RT sayfasına bakmak isterseniz: burada.

47’ler Geliyor…

47 adetle sınırlı Ronin Motorworks üretimi özel yapım custom motosikletler saygıyı hak eden, sanat eseri gibi motosikletler…

Samuraylar, intikam – onur – gurur- gibi kavramlar*, Buell yarış anlayışı, elle ve sınırlı sayıda üretim… İsterseniz lafı uzatmadan önce şu videoyu izleyelim; sonra aşağıdan devam ederiz:

Ronin Motorworks on Vimeo.

Video son derece açık bir şekilde amaçlanan seviyeyi ve yapılan işleri anlatıyor. Belli ki ciddi bir işle karşı karşıyayız. Zaten tasarım için temel alınan modelin Buell® 1125R olması yeterince belirleyici.

Lakin Buell’le yetinilmemiş ve üzerine çalışılmış olması zaten adamların seviyesini kanıtlıyor. Sadece teknik ve tasarım açısından değil, isim konusunda da aynı seviye ve derinlik mevcut.

“Ronin” kelimesi Japon kültüründen gelmekte ve: “Üstünlüklerini kanıtlamak, kendilerini geliştirmek, yöresel kahramanları ve teknikleri öğrenmek için kendi istekleri ve efendilerinin rızasıyla uzun mistik yolculuklara çıkan Samuray” anlamına gelmekte. Japon tarihinde çekilen zorluklardan, atlatılan ölümlerden sonra böyle samuraylara kale komutanlıkları da verildiği görülmüştür. Çünkü yöresel kahramanlara yapılan meydan okumalarda yapılan hatanın sonucu ölümdü ve bu karşılaşmalar gerçek kılıçla yapılıyordu.

İşte işin bu kısmı 47 Projesine de gönderme yapıyor zira Buell markası 2009 yılında Harley Davidson tarafından öldürülmüştü ve bu yönüyle dahi “sahipsiz samuray Ronin” anlamına da gönderme var. 47’lerin üretici firması Magpul burada devreye girmiş ve özel bir anlaşma ile 47 adet motosikletlik Ronin projesini başlatmış. Tabii ki “47” sayısı da Japon’ların ünlü hikayesi “47 Ronin” hikayesine referans veriyor. [Ronin kelimesi wiki sayfası için buraya tıklayınız]

Tüm üretim 47 adet ile sınırlı olacak ve buradan  da görülebileceği üzere şimdiden sabit fiyat olan 38’000 USD’dan bir çoğu satılmış durumda. Seri seri yapılan üretim ve satış son serilere doğru aynı özellikleri ya da fiyatı taşır mı bilinmez.

Aşağıda bir kaç fotoğraf ile ağzınıza bir parmak bal çalalım ve sizi daha fazla ayrıntı için projenin web sitesine buradan alalım.

ronin custom motosiklet
Radyatöre merhaba deyin…
ebr 1125
Projeye temel olan EBR
ronin custom motosiklet Fork-from-45
Çatalın sıra dışılığı etkileyici.
ronin custom motosiklet ayna sinyal
Ayna ve sinyal…
ronin custom motosiklet
Basit ve şık kontrol grubu.
ronin custom motosiklet subframe1
Asimetrik ve keskin hatları beğenir misiniz?