Ustalardan tavsiyeler / Konumlanma her şeydir

motosiklet eğitim puanı

Konumlanma bakış ve tutuştan hemen sonrasıdır. Sürücünün güvenliği için nerede bulunduğunuz en önemli konudur. OMM’den okuyoruz:

Takvim Ocak ayını gösteriyor fakat dışarıda, Trakya’nın kırsal bölgelerinde sıcaklık termometreden 13 derece okunuyor. Hava yumuşak ve görüş tertemiz. İyi bir kış yoldaşı olmasa da bugün Ducati günü ve muzaffer 916 yollarla sezon dışında buluşuyor. Bulgaristan sınırına doğru, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında Trakya yollarında İtalyan ikizlerin günü.

Türkiye’nin bu bölgesindeki yolların berbatlığı dillere destan; birkaç istisna dışında (Tekirdağ ile İpsala sınır kapısı arasındaki D110, Edirne Çorlu arası D100 ve Edirne’ye giden O3 otoyolu). Dar ve kötü kaplama üzerinde uzun düzlükleri takip eden çılgınca art arda sıralanmış virajlar, düzensiz trafik, traktörlerle yola taşınan çamur ve moloz. Senaryoyu, çirkin görünümlü köyler, sanayi yapılaşması, bitmemiş konut projeleri ve BÜYÜK CANAVAR İstanbul’un, etrafa kustuğu çarpık yerleşimin döküntüleri tamamlıyor. Pek güzel bir tablo değil ama böyle bir havada buralar bile güzel olabiliyor.

İtalyan ikizlerin umurunda değil; yol yoldur ve yola çıkılmalıdır. Canlı bir tempoda, sadece viraj dönüş çizgilerini seçerek değil, bir o kadar önemli olan yüzey çizgileri… O virajı kitabına göre dönerken, mağara keşfine çıkmaya değer çukurları ve tepe noktasındaki çatlakları atlatmak için çifte kıvırmaca yapmak…

Sürüşün yoğunluğu beyni (ya da ondan geriye ne kaldıysa) sürekli hızlı çalıştırıyor. Sonra geçerli düstur hayata geçiyor: “konum(lanma)… konum(lanma)… ve konum(lanma)”. Motosikletler evlerden daha eğlenceli ve hızlıdır, fakat konum(lanma) aynı öneme sahiptir. Ve burada bahsettiğim “motorun yol üzerindeki konumu” değil. Bedeniniz bir kokteyl gibi sadece çalkalanmakla kalmayıp karışmaya da başlıyorsa akla gelen o değil. Söylemek (ve düşünmek) istediğim, zavallı bedenin kendi konumu.

Yılların tecrübesini dinleyin

Yılların motosiklet sürüşünden edinilen tecrübelerin paylaşımında; hiçbir şeyin stili, tekniği ve sonuçları seledeki doğru ve rahat vücut konumu kadar etkileyemediğini keşfettik.

Yanlış yap (o kadar kolay ki) ve sürüş riskli ve zorlu hale gelsin. Doğrusunu yap ve daha iyi bir ilerleyişin ve daha etkili çizgilerde sürüşün keyfine var. Ducati’ler konfor ve geniş oturum konusunda pek ünlü sayılmazlar. Motosiklet kompakt, süspansiyonlar sert ve oturuş pozisyonu (nazikçe söylemek gerekirse) “spor”dur. Kısaca, vücudun konumunu düşünmeye başlamak için ideal bir durum.

Motosikletinizi dinleyin

Motor, sizinle konuşur: viraja kaskatı bir duruş, kitlenmiş kollarla, peglere düz basarak girin… Ufak bir tümsekten geçin (ufak olanını bulabilirseniz)… Ön teker boşlukta hissi verecek; motosiklet kafasını sallamaya, arka lastik titremeye başlayacak ve bu süreç bütünüyle ürkütücü bir hal alacak.

Bu durumda dinlemek dışında çok fazla seçeneğiniz yok: Tofaş sürücüleri yolları kendilerinin sanıp, şeridinizin büyük bir kısmını umarsızca kaplarlar. Mutlu babalar sırf çocuklarına “o kırmızı parlayan motosikleti” göstermek için önünüzde fren yapar. Şevke gelmiş otobüs şoförleri yoldaki çukurlardan kaçmak için ansızın, İngiliz ile Avrupa stili şerit kullanımı arasında gidip gelir. Parmak uçlarınızda olmak zorundasınız.

Motorun üzerinde hareketli kalabilmenin anahtarı, peglere ayak top’u (parmakların hemen gerisindeki kısım) ile basmaktır. Bu konum, ayaklarınız aracılığıyla herşeyden önce motorun ne yaptığı konusunda yüksek hassasiyet sağlar. Dahası tüm vücudunuzun çabucak ve eforsuz bir şekilde hareket etmesini sağlar. İleride koca bir çukur… Yanından geçmek imkansız… Ayaklarınızın/bacaklarınızın üzerine basın, kalçalarınızı seleden kaldırın. Böylece motor altınızda serbestçe hareket edip, darbenin büyük kısmını gidersin. Ayaklarınızı şasiye doğru çevirerek konumunuzu daha da iyileştirebilirsiniz. Artan yaslanma açısı ve bacaklarla motoru daha iyi tutmak; vites ve arka fren kumandalarına ulaşamamanın rahatsızlığı, hareketlilik ve kontrol avantajları ile telafi görebilir.

Peglere ayak topunun basması, aynı zamanda depoya kilitlenen dizler için de daha iyi bir konum demektir. Bacakları motoru tutar, böylece kollara binen yük giderilir. Virajın aksi tarafından depoya uygulanan diz baskısı ile motorun yatmasına, döndürülmesine ve dönüşlerde daha temiz bir çizgi takibine katkıda bulunur.

Yaşlı ama iyi sürücüleri dinleyin

Yaşlı, ama iyi motorcular şunu söylüyor. “Sürüşün sonunda kolların bacaklarından daha çok ağrıyorsa, öğrenecek çok şeyin var.”. Doğru, bütün görev, hassasiyet gerektiren döndürme, frenleme ve gaz verme kontrollerini daha rahat yapabilmek için; vücudumuzun üst kısmını, omuzlarımızı, kollarımızı ve ellerimizi yük ve gerilimden uzak tutmaktır.

En sevdiğiniz koltukta oturur gibi selede oturmak kulağa hoş gelse de pek doğru değildir ve bu her tür motosiklet için geçerlidir. İster tur, ister chopper, ister gezinti, ister spor ya da isterse arazi motoru olsun…

Birkaç kilometre sonra belinizi ağrıtmanın dışında, dik ya da arkaya yaslı kalçaların yoldaki bütün etkilerin doğrudan omurgaya zarar vermesine yol açar. Kalçaları öne, depoya yanaştırmak ve sırtı öne hafif yay çizecek şekilde eğmek, sırt ve karın kaslarını da devreye sokarak; frenleme ve hızlanmada bütün vücudun, merkezde dengeli kalmasını sağlayacaktır.

Rossi çılgınlığının kurbanı olan birçok arkadaşım var. Motor üzerinde tüm vakitlerini bir yandan diğer yana kaymaya ve dizlerini yere değdirene kadar zarif bir şekilde sarkmaya çalışarak geçiriyor. Bu, pist için faydalı olsa da yol sürüşü için gereksizdir. Sele üzerinde ağırlık aktarımına odaklanmak; sürüşü incelikli olmaktan çıkarıp, viraj dönme esnasında önemli durumlarda gereksiz iş ekler. Disiplinli ve aynı zamanda rahat bir orta vücut konumu (kalçalar önde, sırt öne doğru yay), depoyu iyi kavrayan dizlerle beraber motoru zor yüzeyler ve dar çizgilerden geçirmek için yeterli ve etkilidir.

Kollar, omuz ve dahası

Buna ek olarak dönerken viraj tarafınızdaki dikiz aynasına doğru, omuzlarınızı ve kafanızı hareket ettirebilirsiniz.

Omuzların konumu rahat, gevşek kollar ve ileri doğru oturuş, iyi bir görüşün temelini oluşturur. Gergin, yukarı çekilmiş omuzlar, motosiklet sürerken her zaman zihinsel gerginliğin ve fiziksel rahatsızlığın bulgularıdır. Omuzlar, sırtın çizdiği yayın devamı olarak hafif öne düşmeli ve üzerindeki gerilim tamamen kalkmalıdır. Omuzlar kollardaki gerilimi alacak ve kafanın ufku rahat tarayabilmesi için serbestçe dönmesini sağlayacak şekilde gevşekçe öne inmeli.

Sırt yay şeklinde ve omuzlar öne düşükken kafanın konumu; ufkun en uzak sınırına uzanacak şekilde kalkmış olmalı. Burada önemli olan sadece ileri bakmak değil; dahası “görüşün mutlak sınırı”na, yani yolun yok olduğu noktaya bakmaktır.

Konforlu bir şekilde sıkı bir kask ve montunuzun yakası, başınızın herhangi bir kısıtlama olmadan serbest hareketine izin veriyor olmalı. Baş yukarıda, yayın son kısmı olarak, derin ve tarayan bir görüşle bilgi toplar.

Başın ve omuzların konumu büyük ölçüde kolların konumu tarafından belirleniyor; bu noktanın sürüş sırasında sürekli kontrol edilip düzeltilmesi gerekiyor. Kolların doğru konumunun hedefi, gidon üzerindeki gerilimi azaltmaktır. Bu hedefe ulaşmak için kollar rahat, dirsekler bükük ve içe doğru olmalı. Bu şekilde kollar ekstra bir çift süspansiyon gibi yoldan gelen darbeleri (bknz. çukurlar) sönümleyecek şekilde çalışır. Öte yandan gergin ve kilitlenmiş kollar; yol, lastik, şase üçlüsünden gelen küçük hareketleri bile misli misli artırıp sürüşü kararsız ve sarsıntılı hale getirir. Gergin kollar, kumandalar üzerinde gereğinden sıkı kavrama anlamına gelir; sıkı kavrayan eller his kaybı yaşar ve gaz koluna yumuşak kumanda etme de böylece rüzgarla uçup gider.

Bükülmüş dirsekler, kolun alt kısmının, eller ve elciklerle, fren-debriyaj kolları ile aynı hizada olmasına izin vererek gidonu ittirme işlevine imkan sağlar. Kumanda kollarının doğru ayarı (eller ve kolun alt kısmının uzantısı konumunda) sadece daha iyi (kolay) döndürme sağlamakla kalmaz aynı zamanda yorgunluğu ve karpal sendrom riskini azaltır. Bu ayar bütün motosikletlerde yapılacak kolay bir iştir. Gezinti ve chopper tipi motorlara takılan “gösteriş” gidonları istisna oluşturur… Onların tedavisi yok.

Formda olmalı zira sürüş sportif bir eylemdir

Motosiklet sürüşü sportif bir aktivitedir ve formda olmayı gerektirir. Motorun üzerinde düzgün bir konumlanmayı sağlamak ve bunu korumak, kişinin formu hakkında önemli bir göstergedir. Konumlanma, sürüşün acı duyulmayan bir keyif olarak kalmasını, konsantrasyon ve görüşün, güvenli sürüşün etkenleri olmasını sağlar.

Yol sizi ve motorunuzu bir daha hırpalayıp sarstığında konumlanmanızı kontrol edin; dahası, sürüş sırasında konumunuzu sürekli kontrol edip rahatlatmayı bir alışkanlık haline getirin. California Superbike School eğitmenleri öğrencilerinden virajın ortasında selede tamamen rahat olduklarını görsel olarak bildirmeleri için, dans eden tavuk misali, dirseklerini sallamalarını istiyor.

Sık sık tavuk rolü yapın ve bütün sürüşlerinizin daha güvenli ve keyifli hale gelmesini sağlayın.

Hah, nerede kalmıştım? Tabii.. Konum(lanma).. Konumlanma.. Konumlanma… Ve etrafa bakınmaya devam. Her zaman gözden kaçan bir şeyler vardır.

Bunun gibi daha fazla makale okumak isterseniz, sizi OMM sitesine alalım (tıkla).http://ommriders.com/bultenler/

Bu yazı Motosiklet Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Aprilia Caponord 1200 Fransız Alpleri’nde

caponord 1200 virajlı yollarda Alp Dağları

İyi bir motosiklet, iyi bir sürücü ile birleştiğinde kıvrım kıvrım yollarda ne olur?

Caponord 1200 yol testi videosu ama aynı zamanda sürüş eğitimi ve dersi gibi aynı zamanda.

“2014 Aprilia Caponord 1200 onboard French alps” adlı video 🙂 Arka arkaya virajlar. İzlerken mide bulandıracak kadar dar ve izleyen dönemeçler ve Caponord 1200 virajlı yollarda tüm maharetlerini sergiliyor…

İzlenesi bir video çünkü arka arkaya dar virajlarla dolu bir yol bu. Dokuz buçuk dakika süren video gaz kontrolü, konumlanma, vites kullanımı gibi çok sayıda noktayı gözlemleme şansı sunuyor.

Tabii ki bu bir eğitim videosu değil. Dediğimiz gibi Caponord 1200 yol testi denebilir. Kombine virajlar, firkete dönüşler, birbirini takip eden ters açılarla dolu olan bu yolda sürücünün hataları, yanlış komutları tabii ki var fakat genel itibarı ile eli-yüzü toplu bir sürüş olduğunu da belirteyim.

Görüldü: Ercan Dinamit, Motostop Facebook Grubu

Tavsiye Yazı

Bu yazı Motosiklet Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Virajda bakış ve sürücünün gözleri

motosiklet virajda bakış-kapak

Motosiklet virajda bakış noktaları videosu

(lütfen sayfanın sonundaki *** notunu okuyunuz; gösterilen, pist tekniğidir)

Ketih Code’un sürüş okulundan (kendisini CSS /California SBK School ve Bileğin Dansı / Twist Of Wrist‘den bilirsiniz) bir paylaşım.

Görseldeki ana ders, sürücünün gözlerinin hiç ama hiç oynamaması. Bu da demek oluyor ki gözle bakmıyor bu uzman yarışçı 🙂

İlk başta anlamayabilirsiniz ama kafası (çenesi) devamlı dönüyor aslında. Yani gözleri dönmüyor ama motosiklet altında bir o yana bir bu yana dönüyor, alt tarafa yoğunlaşırsanız fark edeceksiniz.

Yani gözlerinizle değil kafanızı çevirerek bakacaksınız diyoruz ya, işte bu adam tam olarak onu yapıyor.

Bu video Dylan Code adlı sürücünün pist sürüşünün çekimi. Videonun amacı, sürüş sırasında gözlerin ne yaptığını görmektir. Bu arada unutulmamalıdır ki farklı sürücülerin farklı göz hareketleri vardır. Ayrıca bazı insanların yüksek hızda daha az göz kırptığını da fark edebilirsiniz.

Bazı sürücüler pistte*** sürat arttıkça göz kırpmayı bile durduruyorlar demişler… Bakış ve dikkat işi o kadar önemli.
Profesyonel sürücüler yüksek yoğunlaşmada (konsantrasyon), göz kırpma gibi temel refleksleri bile durduracak kadar dikkatli bakıyorlar…

*** Yerinde bir uyarı:
Lütfen dikkat: Bu çekim pistte yapılmıştır. Bu adam OMM‘nin çevirisini yaptığı hakimiyet kitabının da yazarı. Trafiğe açık yerlerde özellikle ülkemizde ve şehir trafiğinde geçerli değil. bir yandan çene gidecek istikamet yönündeyken diğer yandan göz tarama yapmak zorunda…

Emir Şahbal

İlgili Yazılar

Motosiklet virajda bakış ile döner. Bunu unutmayın, motosiklet sürüşünde ve eğitiminde en temel konulardan birisi budur.

Görüldü: Close up of rider’s eyes while riding a motorcycle on track – YouTube.

Cep telefonu belası…

Trafikte cep telefonu kullanmak

Trafikte cep telefonu kullanmak artık trafikteki birinci kaza sebebi haline gelmiş durumda. Kullanmayın şu telefonu araç kullanırken…):

Video ulaşılamaz hale gelmiş olabilir: youtube’da şu anahtar kelimeleri aratarak bulabilirsiniz: cinema, sms, traffic, cell, accident

Videonun mantığı şu:  sinemadakilere makinistin odasından SMS atılıyor, herkes cebini çıkardığında ise hep birlikte arabalarını çarpıyorlar…

Motosiklet sürücüsü trafikte kendini nasıl koruyacak?

Trafikte cep telefonu kullanımı ölümcül çünkü trafikte kendimizi: Gözlerimiz ile koruyabiliriz. Gözünüz yolda olmadığı sürece trafikte tehlikedesiniz hatta tehlike yaratıyorsunuz. Biliyorsunuz sistem ile sürmemiz bekleniyor. Sistemli sürüşün kurallarından birisi sürüşün her anında gözlerle tarama yapmak. Araçların arka camından sürücüye bakabilir, araç içindeki orta dikiz aynasından ayrıntı alabilirsiniz. İlk kez duyduysanız zor gelebilir ama beyniniz ve gözleriniz tahminlerinizin çok ötesinde başarılı aygıtlardır 🙂

Cep telefonuyla konuşan bir araç sürücüsü gördüğünüz anda da ya gaz açarak geride bırakın. Ya da hızınızı düşürerek önünüze alın. Benim tavsiyem, trafikte takip mesafesini uzatmak mümkün olmadığı için gaza biraz yüklenerek emniyetli bir konuma geçmeniz.

Bu yazı Güvenlik Tavsiyesi – Görsel, Makaleler, Motosiklet Sürüş Teknikleri kategorilerinde yayımlanmıştır. Kategorinin tüm yazılarını görmek için buraya tıklayınız

Düşen Motosiklet Nasıl Kaldırılır

Düşen Motosiklet Nasıl Kaldırılır kapak

Düşen motosikleti kaldırma, bir gün hepimizin yapacağı bir iş. Her motosiklet düştüğünde kolayca kaldırılabilecek şekilde yapılmıştır.

Aşağıdaki tekniğe uygun davranırsanız, motosikleti yerden kaldırma işi son derece kolaydır.

Düşen motosikleti kaldırma aşamaları

  • Arkanızı motosiklete dönün.
  • Dizlerinizi kırın ve alaturka tuvalete oturacakmış gibi oturun.
  • Bir elinizle gidonu.
  • Diğer elinizle arkadaki tutamağı sıkıca tutun.
  • Şimdi ellerinizi kasıp bacaklarınızla motosikleti kaldırın.

Ayağa kalktığınızda motosiklet poponuza dayalı olacağından kalçanızın etrafında dönerek konumunuzu ellerinizi bırakarak dahi değiştirip motosiklete doğru dönebilirsiniz.

Gidon ve arka elcikten tutacaksınız. Gidon sola dayalı olmalı. Arka tarafta ise çanta takılı olsa dahi elcike uzanabilirsiniz.

motosiklet kaldır - motosiklet yerde
Önde elciği tutacaksınız tamam ama arkada nereyi tutacağınıza önceden karar verin.

Şimdi her iki eliniz de tutma noktalarında.

Bu noktada önemli olan belinizin düz, dizlerinizin kıvrık olması.

En dikkat edeceğiniz konu bu: Belinize yüklenmeyin

motosiklet kaldır - motosiklet tutuş
Gördüğünüzü gibi dizler kıvrık, bel değil.

Motosikleti sıkıca tuttunuz.

Popo motosiklete dayalı.

Şimdi motosikletle birlikte kalkma anı

Dizlere dikkat. Ayaklar yere sıkıca basıyor.

motosiklet kaldır - kavra ve geril
Kalçanın seleye dayalı olduğunu görüyor musunuz?
Fotoğraftaki an her iki eli sıkıca kavradıktan sonra.

Poponuzla motosikleti geriye iterken sadece bacaklarınızı kullanarak yukarı kalkın.

motosiklet kaldır - yukarı it ve kalk
Eller sağlam, bel olduğunca düz. Önemli olan “Bacaklarla” yüklenmek.

Motosiklet şu anda dik. Size doğru gelemez çünkü poponuzla tutuyorsunuz.
Ayaklarınız biraz ileride olduğu için hafif size doğru eğimli.

Bu anda isterseniz kalçanız seleye dayalı olarak dönüş yapabilirsiniz.

motosiklet kaldır - motosiklet kalktı
Sonrası ise basit: sadece ayağa kalkmak…

Cambazlık gibi görünse de kadının sol bacağına dikkat. Popo ve dümdüz sol bacak bütün yükü rahatlıkla çeker, endişelenmeyin.

motosiklet kaldır - motosiklet dik, ayaklık aç

Peki her kişide, her motosiklette işe yarar mı? Buyurunuz bakalım:

kaldır.7
Ayağa kalktıktan hemen sonra.
kaldır.8
Goldwing kaç kilo bilen var mı?

Görseller:  http://www.pinkribbonrides.com/dropped.html adresinden alınmıştır.

Bu yazı Püf Noktası ve Acemiler İçin kategorilerinde yayınlanmıştır. Diğer yazılar için kategorilerin üzerine tıklayabilirsiniz.

Atamıza Saygı Sürüşü

İzmir Motosiklet Kulübü olarak 19 Mayıs için Anıtkabir’e sürdük.

“Yapar mıyız?” diye başlayan fikir, elli motosiklet, bir minibüs, toplamda seksen kişinin katıldığı (ki sadece kulüp üyeleri katılabiliyordu); benzin ve akşam yemeği sponsorlu, Anıtkabir törenli, ve hatta başkanın, kulüp adına Anıtkabir Anı Defteri’ne yazı yazmasıyla son bulan unutulmaz bir anı haline geldi.

Anıtkabir 19 Mayıs’da çok kalabalık olacağı için, 17’sinde çıktık ve gecesinde kalarak 18’inde yine İzmir’e yola koyulduk. İki günde toplam 1300 km.’ye yakın yol yapmak zorlayıcı olsa da, “Ata’mız için değer” ortak fikir olunca tahminimizden daha keyifli iki gün oldu. Örnek olması açısından programımızı da aşağıya ekledim, uzun yol planlaması için size de fikir verebilir.

Anıtkabir Anı Defteri’ne şöyle bir yazı yazdık:

“Çok sevdiğin İzmir’den, Cumhuriyeti seven yurttaşlar olarak geldik.

Biz, özgürlüğü seven motosiklet sürücüleri, kurduğun Türkiye’nin özgür yurttaşları olarak sana teşekkür ediyoruz.

Ziyaretimiz, yaptıkların ve hedeflediklerine duyduğumuz minnetin ve saygının ifadesidir.

Saygılarımızla,
İzmir Motosiklet Kulübü Üyeleri Adına,
Başkan Salih Özsüvariler”

Aşağıda ise kısa bir fotoğraf seçkisi var.

Uzun Yol Toplu Sürüş Örnek
Sürüş Programı

  • 06:30 Buluşma, 07:00 Hareket
  • 07:00 – 09:15 Sürüş
  • 09:15 – 09:30 Dinlenme ve Yakıt
  • 09:30 – 11:40 Sürüş
  • 11:40 – 13:00 Öğle Yemeği, Uzun Ara ve Yakıt
  •  13:00 – 15:00 Sürüş
  • 15:00 – 15:30 Dinlenme ve Yakıt
  •  15:30 – 17:00 Sürüş
  •  17:00 – 17:15 Dinlenme ve Yakıt
  • 17:15 – 18:00 Sürüş ve Son

8 saat 35 dakika sürüş, 2 saat 25 dakika dinlenme ile toplam on bir (11) saatlik yol macerasında en az 600 km. yapmanız mümkündür. 

Not: Yukarıdaki programa uyduk. Genel olarak dengeli ve sürüş ile dinlenmeyi iyi ayarlamış bir program olduğu konusunda tüm topluluk hemfikir. Yani siz de uzun yol için aynı şablonu kullanabilirsiniz.

Motosiklet Uzun Yol Tavsiyeleri

  • Kulaklık
    Gerçekten hayat kurtarıyor, sakın unutmayın. Bir mola çıkışında unutmuşum, dayanamayıp tüm grubu sağa çektim, tekrar taktım. Zira o on beş dakikalık kulaksız sürüş bana kulaklığın kıymetini tekrar hatırlattı…
  • Yedek Anahtar
    Kimse unutmadı – kaybetmedi ama evinizden uzak bir yere gittiğinizde anahtarı, hem de hafta sonunda kaybetmek ciddi sıkıntı haline gelir.
  • Sürüşün Son Saatleri ve Şehir
    Çok zor. Kalabalık, ayna kontrolü ve grup olarak kalmak, ışıklardaki yoğunluk gibi etkenler varmadan önceki son elli kilometreyi tehlikeli hale getiriyor. O sebeple son molada iyi dinlenin ve hazırlanın.
  • Karanlık
    Çok net: Bütün gün yol yaptıktan sonra karanlığa kalmayın, hele hele şehre karanlıkta girmeyin…

İlgili Yazı: Ankara Sürüşü

Motosiklet yavaş sürüş alıştırmaları

sürüş alıştırmaları kapak

Motosiklet yavaş sürüş alıştırmaları Kapalı Alan Eğitiminin önemli bir parçasıdır. Size mekanik becerileri kazandırır ve tecrübe edinmenizi sağlar. Bu amaçla alıştırma ve tekrar yapmak, iyi seviyeye gelene kadar vazgeçmemek şarttır.
Bu sebeple aşağıdaki alıştırmaları ihmal etmeyiniz, hatta motosiklet değiştirdiğinizde Kapalı Alan Eğitimini kendi kendinize tekrar ediniz.

Yavaş Sürüş Çalışması

Debriyajınızı kaydırmak ve çok alt süratlerde (yürüyüş süratleri) dengede ve kontrollü sürmek talim ister. Sürekli talimlerle kazanılacak bir alışkanlıktır ve önemli bir trafik becerisidir. Yavaş sürüşlerde ustalaşmadan üst süratlerde de fazla iyi olamazsınız.

Düz bir hatla başlayın. Mesela 10 metreye 50 cm ve bu hattı en uzun sürede geçmeğe çalışın tabi ayaklarınızı yere koymadan. Gazı makul oranda açık tutarak hızınızı debriyajla (kaydırarak) ayarlayın. Aşağı doğru bakmayın. Gözleriniz yukarıda olsun. Dengenizi korumak için ufka doğru tutun.

Daire Değiştirme Alıştırması

motosiklet kapalı alan eğitimi bakış ayırma, daire çizme

10 metre çaplı bir daireye geçin ve her iki yönde aynı şekilde çalışın. Gittikçe daireyi küçültün ve zorluk seviyenizi artırın.

S Çizme, Slalom

Motosiklet yatık ama sürücünün bakışı dümdüz; doğrusu budur.

Birbirinden 6-8 metre aralıklarla çift sıra kukalar yerleştirerek aralarında aynı yavaş sürüş tekniğiyle slalom çalışmaları yapın. Dengenizi korumak için aşağıya, zemine bakmayın.

İlerledikçe biraz hızlanarak kontra tekniğine geçebilirsiniz.

  1. 20 metre çaplı bir daire çizin ve
  2. bunun içine de 18 metre çapında bir daire çizin.
  • Bu 2 metrelik hatta sabit hızla her iki yönde dönüşler yapın.
  • İlerledikçe gazı azaltıp artırarak hat içinde iç dış geçiş çalışmalarına geçin.
    Hattınızın içinde kalarak iç ve dış çizgiye doğru motoru yönlendirerek bunu yapın.
  • Hattınızın dışına çıkmamaya çalışın.

İleri safhalarda dönüş esnasında durma talimlerine geçin. Frenlemede arka freni kilitlerseniz daha az basınç kullanın. Önü kilitlerseniz düşersiniz.

  • Ön tekerden gelecek gıcırtılara ve elciklerde oluşacak ani titreşime dikkat ediniz.
  • Bu kilitlemeden bir önceki safha olan maksimum sıkma basıncına ulaştığınızın işaretidir.
  • Arkanın yükselmesi de sizi gözleyen bir eğitmenin ya da bir arkadaşınızın sizi uyarması için bir işarettir.

Eğer dönerken kilitlenmiş arka tekerin frenini aniden bırakırsanız kaza olur. Durana kadar bırakmayın ya da çok hassas bir tarzda bırakın.

Uyarı: Kontra basarken fren yapmayın.

Alpaslan Kuzucan.

İlave Alıştırmalar

Bu yazı Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız

Arazi Sürüşü Okulu

Enduro Park Hechlingen
enduro park hechlingen arazi sürüşü okulu

Arazi sürüşü okulu arayan var mı bilemiyorum fakat eğitim almak istiyorsanız, size bir yurt dışı önerimiz var. İki arkadaşımın gitmek üzere plan yapması üzerine öğrendiğim bir okul burası.

Diyeceksiniz ki: “İyi de bunun için yurt dışına gitmenin ne anlamı var?” E haklısınız lakin hem gezmek, hem motosikletleri onların vermesi, hem de sınırsız kasko durumları cezbedici tabii ki. Devamı aşağıda…

Bu eğitim parkı BMW tarafından da desteklenmekte.

Üstelik motosikletler de onlardan, ki işin bu tarafı çok iyi.

hd_harita arazi sürüşü okulu

Kıyafetlerinizi ve kaskınızı alıp gidiyor ve motosikletinizi okul veriyor. Bu arada tam ve “arazi donanımı” konusunda sertler, bilginiz olsun.  

Ücretin iki gün için motosiklet dahil olmak üzere iki bin (2000) € civarlarında olduğunu duyduk; yine de bu rakam kesin bir bilgi değil (ama 3000 € olmayacağı da biliniyor).

hd_tsr_enduro_training_234x175_01

Peki nerede derseniz, Hechlingen adında bir yerde, Almanya sınırları içerisinde. Sol tarafta haritada konumunu görebilirsiniz. Daha iyi bir harita bulamadık, kusura bakmayın 🙂

Eğitim belgeli ve uzman bir kadro tarafından veriliyor. Web sitelerinde eğitmenlere ayrılmış bir sayfa da var, isterseniz göz atabilirsiniz.

Arazi sürüşü okulu dedik, o halde eğitim programlarından da bahis edelim:

Tek Günlük Eğitim

hd_tekgun

Bu eğitim bir günde tamamlanıyor ve temel tekniklerin kazandırılması amaçlanıyor. Giriş seviyesi diyebiliriz.

Diyorlar ki: ” Ufak gruplarla keyif tarafını ihmal etmeden temel becerileri kazanacağınız bir eğitim.” Yani bizim aradığımız şey. Sert şartlara girmeyecek fakat arazi sürüşünün tadına varmak isteyenler için doğru program diyebiliriz. Fiyatlar şöyle:

310 €: BMW G 650 GS, BMW G 650 GS Sertão, BMW F 700 GS, BMW F 800 GS
340 €: BMW R 1200 GS, BMW R 1200 GS Adventure

İki Günlük Eğitim

hd_ikigun

İki günlük eğitimde ise yine temel tekniklerle başlanıp, arazi ile biraz daha haşır neşir oluyorsunuz ve bir ileri seviyede hazırlanmış parkurda çalışarak, daha bir ileri seviyede sürebilir hale geliyorsunuz.

Burada yine sıfırdan başlanıyor ve sonrasında iniş, kumda sürüş gibi bir üst seviye beceriler kazanılıyor.

Yine ufak gruplar ve eğlence baki diye de not düşmeyi ihmal etmemişler. Fiyatlar ise şöyle:

590 €: BMW G 650 GS, BMW G 650 GS Sertão, BMW F 700 GS, BMW F 800 GS ile,
620.€ BMW R 1200 GS, BMW R 1200 GS Adventure ile.

Ve son olarak:

Hızlandırılmış GS Eğitimi

hd_hızlıGS

Bunu çok anlamadım (yani neden GS hızlandırılmış eğitimi ki, ayrı bir sürüş tekniği yok sonuçta).

Kısacası GS için özel yapılmış bir eğitim. Zaten GS sevmez birisi olarak çok da üzerinde durmuyorum, ilgilenenler araştırabilir diyerek konuyu kapayayım 🙂

 

Ayrıca, eğitimlerin haricinde, isterseniz size (kendi ifadeleri ile) “adrenalin çarpması” yaşatacak geziler de düzenleyebiliyorlarmış.

Kısacası bir seçenek olarak aklınızın bir köşesinde bulunsun, donanımız ile birlikte gidip doğa şartlarında, hem de çok maliyetli olmadan yurt dışı gezisi yapayım bir de eğitim alayım derseniz uçak biletleri falan dahil 2000 € civarlarında yapabileceğiniz bir etkinlik.

İletişim kurmak isterseniz: buraya, Web sitesine gitmek isterseniz buraya, YouTube’da burası ve eğitimle ilgili videolr izlemek isterseniz buraya, İngilizce bir değerlendirme sayfası okumak içinse buraya tıklayabilirsiniz.

Enduro Park Hechlingen arazi sürüşü okulu arazide

Not: Bu yerin hakkında ilk bilgiyi Sayın Serhat Kılavuz‘dan öğrendik, kendisine uyandırma servisi için teşekkür ediyoruz 🙂

Sonrasında da Bora Tanık Instagram’dan ilave bilgi verdi:

Ve Duke 390 KTM (2014)

KTM test 2014 - Alsancak Oto - DUKE 390 beyaz ön taraf
KTestM2014 (4)

Bu gün, hem de hiç ummadığım şekilde denk geldi ve 390Duke’ü kullandım. Hadi başlayalım zira çok merak ettiğim bir modeldi 390.

KTestM2014 (8)

Öncelikle hemen söyleyelim, Duke 125, 200 ve 390 aynı kasa. Benim kullandığım beyaz renkti ve ve ben binmeden önce uzun süre kendisini Duke 200 sandım. Yani en azından renk ile, ne bileyim bir aksesuar ile falan bu Duke’ün 390 olduğu belli edilseydi daha iyi olurdu. Bu kadar bire bir aynı olmamalıydı dedirttiler en sonunda yani.

Tabii ki bu kasaya alışığız; hafif, kısa, çevik, dengeli KTM şasisi. Yine ön tekerde oturunca kendinizi ve dengesini bulduğunuz Duke, pegler geride, hafif öne yatık oturuyoruz.

Ama esas merakımız 390’lık motor ve gücü. Hemen söyleyelim, beklediğiniz güç yok. Güçlü evet ama “hırt hırt” bir motosiklet değil bu. Devrini buldu mu tamam, güçlü ama o zaman da beklediğimiz kadar yırtıcı değil. Benim hissettiğim, yeterince “haylaz” değil bu Duke. Kullandığım 2000 km. civarlarındaydı ve belki de kötü açılmıştı ya da daha açılmamıştır, onun da etkisi olabilir lakin üst devirlerde bile istediğim çekişi yakalayamadım açıkçası. Anladığım kadarı ile sorun artan güç ve tork için araları açılmış vites kutusu. Duke200 ile 3. viteste gitmeniz gereken yerde 2 ile de, 4 ile de gidebiliyordunuz. 390’da daha çok çalışmanız ve doğru devirde olmanız gerekiyor devamlı, bu da (az da olsa) daha yüksek yakıt tüketimi, daha çok işçilik istiyor. Duke200’deki “bütünlük ve uyum” eksik 390’da…

KTestM2014 (10)

Fakat ön fren konusunda ise çok çok olumluyum. Ön frende sanki ABS yokmuşçasına güzel bir frenleme var. Ben bildiğiniz zorlandım ABS’yi devreye sokana kadar. Devreye girdiğinde de sebebi değişen yol yüzeyi idi. Onun dışında istediğim kadar yükleneyim (doğru fren tekniği ile tabii ki, aman dikkat) ABS devreye gir(e)medi. Buna karşın arka fren ise neredeyse yok gibi. Pedala biraz dokunur dokunmaz arka tekerde ABS devreye giriyor ve neredeyse hiç çıkmıyor. Diyebilirim ki bırak durmayı, yavaşlamak bile zor sadece arka frenle.

Tabii ki sürat daha yüksek, 110 – 130 km./saatlerde çok daha akıcı ve rahat gidebiliyorsunuz artık. Çevre yolu ve uzun yol için çok daha doğru 390’lık Duke. Tabii ki eğlence de daha iyi 200’e göre, artan güç dolayısı ile.

Yakıt tüketimi için kısa süre (yaklaşık 20 km. kullandığımdan) yol bilgisayarına baktim. 100 km.’de ortalama 3 litre tüketim değeri vardı. Kullanan kişinin gazladığını biliyorum, yani Duke390 için rahatlıkla söyleyebiliriz ki 4 litre yaktırmak pek mümkün değil. Benim tahminim, kullanıma göre 3 litre civarında yakacaktır.

Kimlere Uygun?

  • Şehir içi ile yetinmeyeceklere ve şehirler arası yol yapacak olanlara.
  • Duke 200 sevip üzerine viraj yapmak isteyenlere.

Kimlere Uygun Değil

  • Şehir içi kullanacaklara (Duke200 alın).

Son söz:
“Duke200 bu serinin kralı.”

Gelelim fiyat faktörüne. Evet büyüyen cc. ile değişen vergi dilimi, KTM kalitesi var, ve fark yaratiyor evet ama 7000 € verince Yamaha MT7 ABS alındığı unutulmamalı. Bu pencereden bakınca bu fiyata hangisi sorusunun cevabı belli ne yazik ki. Ha bu KTM’nin suçu mu derseniz değil, memleketin vergi politikası böyle ama gerçeklerin dünyasında: “Güzel motosiklet ama o paraya çok pahalı!” piyasanın son kararı olacaktır gibi geliyor bana…

Yamaha MT7 yazımız ise burada.

Ankara sürüşü (toplu sürüş tavsiyeleri)

Uzun Yol - Toplu Sürüş - Anıtkabir girişte saati beklerken

Uzun yol tavsiyeleri serimize bu defa da toplu sürüşü kalabalık olarak yaptığımız bir geziden bahsederek devam ediyoruz. Önemli konuları mümkün olduğunca aktarmaya çalıştık; her birini dikkate almanız dileğiyle.

ankara2

Motosiklet günlüğüne devam etsem de uzun zamandır motosiklet kullanmıyordum. Fakat sonra kulüpte 19 Mayıs için Anıtkabir’e sürelim projesi doğdu.

Daha önce de günlük bir çok kere 400 – 500 km.’ler yaptığım için hazır sayılırım ama iki günde 1300 km. civarında yol yapmak ciddi iş. Bu nedenle planlaması için uğraşıyoruz bir süredir ve bu sebeple ayrıntılarla da haşır neşirim. Dikkat edilmesi gerekenler ve notlar anlamında bir çok bilgi biriktiği için sizlerle de paylaşmak istedim. Döndükten sonra da birikenleri ekleyecegim. Uzun yol rehberi olarak da işinize yarayacağından, buyurunuz okuyunuz:

Uzun yol tavsiyeleri

Bedenen Hazırlanmak

“İki gün boyunca süreceğimiz için öncelikle bünye dayanıklılığı şart.”

Bunun için şınav çekmek iyi bir yol. Neden derseniz, şınav vücudun üst yarısını ve sürüşte kullandığımız kasları çalıştıran bir hareket. Kendinizi zorlamanıza gerek yok, bir hafta önce sabah ve akşam, 8’erden 3 set ile başlayın yeter. Neticede amacınız kas yapmak değil, uzun yolda zorlanacak kaslarımızı hazırlamak. Bunu yapmak sırt ve bel ağrıları çekmememiz için çok yardımcı olacak.

Yedek Anahtar

Mutlaka alın. Şehir dışında anahtar kaybetmek ölümdür. Hatta delirticidir de…

Kulaklık!

Uzun yolda hayat kurtarır. Rüzgar sesi insanı inanılmaz yorar. Hele uzun yolda kulaklık takmak şarttır. Kavuşacağınız sessizlik; bakışınızı, değerlendirmenizi, güvenliğinizi çok arttıracaktır. Tersinden söyleyelim, kulaklık takmayınca çok daha önce yorulacak ve sürüş becerilerinizi tırpanlayacaktır.

Yol Şartlarına Hazırlanmak

Uzun yol tavsiyeleri içerisinde en çok ihmal edilendir. Hava şartları sürüşümüzü ve sürüş başarımızı doğrudan etkiler. Bu arada yol üzerindeki hava durumu için buraya bakabilirsiniz.

Yağmur olasılığı var, tamam çözüm yağmurluk. Fakat ya güneş? Doğuya gittiğimiz için güneş karşıda olacak ve kaskımda güneşlik yok. Dolayısıyla:

“Güneşe karşı süreceksiniz; gözlüğünüzü unutmayın.”

Evrak Ve Teknik Kontroller

  • Vizenizi ve trafik sigortasını bir kez daha kontrol edin. Şehirler arası yolda kontrolde ortaya çıkarsa canınız sıkılır.
  • Yağı suyu tamam, ama lastiklerinize de bakmanız gerekli. Aşınma haricinde yırtık, çatlak varsa alarm zilleri çalmalı.

Motosikletle uzun yol planlamak

Uzun yol tavsiyeleri içerisinde planlamaya önem vermek hep unutulur. Kaldı ki biz Türkler planlama konusunda pek istekliyiz biliyorsunuz 🙂 . Planlama yapmak sadece yolculuğu planlamak değildir. Lütfen kötü durumları da planlayın. Bir şeyler ters gittiğinde hazır olmak her zaman iyidir. Devam edelim:

Kısaca söylemek gerekirse: Yolu planlamak aslında zamanınızı planlamak demek.

  • İlk olarak gün ışığından en fazla şekilde yararlanmak için olabildiğince erken yola çıkın.
  • Mutlaka kahvaltı yapın. Su içerek başlayın ve iyi yiyin ama tam doymayın.
  • Normal şartlarda her bir buçuk saat ya da 150 kilometreden sonra (hangisi önce biterse) en az 10 dakika mola vermek ve yürümek önerilmektedir. Buna uyun. Bu zihninizin bitmesini engellemesi ve özellikle son iki saatinizin daha güvenli geçmesi için şart. Mola vermekten sakınmayın. Yürümek ise bacak kaslarınızı çalıştırırken damarlarınıza yukarı doğru basınç yapacak ve kan dolaşımınızı normal hale getirirerek belden aşağınızdaki şişmeleri engelleyecektir.
  • Ara verdiğinizde gazlı içeceklerden, kahveden uzak durun. Yoruldukça kahve ya da Red Bull basmayın vücudunuza. Geçiçic ve yanlış bir canlanma verirler ama bedeli büyüktür. Daha büyük yorgunluğa sebep olurlar.
  • Yağlı yememeye çalışın. Yorar ve uykunuzu getirir, yola dalmanıza sebep olur.

İdeal bir program örneği şöyle olur:

  • Sabah 6’da kalk
    • Kahvaltını yap, sonrasında bir kahve içerken günü gözden geçir. Nerelere gidecek ve nerelerde duracaksın, unutmaman gereken bir şeyler, araman gereken birileri bir yerler var mı?
    • Kahvenden sonra kendine gelmişsindir, evrak alet edevat kontrollerini yap. Bir şey unutmadığından emin ol. Kontrol listen varsa bir bak.
    • Motosikletin başına in ve kontrollerini yap. Lastik basıncına ve sızıntılara bak. Motosikletini çalıştırıp dinle.
  • Yedi buçuk gibi yola başla. Daha geç kalma.
  • İlk yarım saat bir 20 km./saat daha yavaş git. Kendine açılmak için fırsat ver.
  • Sıkı sürüşü sabahtan yap. Dikkatin ve güneş yol yapmak için iyi şartlarda zira.

Sekizde sürmeye başladığını var saysak (Türküz sonuçta, saatinde çıktığımız görülmemiştir de 🙂 ) ve saat 12 olsa dört saattir yoldasın en az 300 km. yapmış olman lazım. Dolayısıyla:

  • Öğle yemeğine en az (ama en az) 1 (bir) saat ayır. Yemekten sonra kahveni / çayını al ve yürü (bu yürüme işi gerçekten önemli).

Şimdi saat 13:00 civarı, öğleye geldik ve güneş yükseldi.  Unutma ki 7 saattir ayaktasın (mesai dediğin sekiz saat) ve daha yolun var. O zaman öğleden sonra dikkat edeceklerin şunlar:

  • Yemekten kaynaklanan bir yavaşlama ve sıcakla gelecek bir rahatlama olacak. İlk yarım saat yine bir tık yavaş gitmekte fayda var.
  • Sabah yapmadıysan da artık her 150 km. ya da bir buçuk saatte mola ver (zaten benzin alacaksın inat etme, ver molayı).
  • Molalarda su iç, en az beş dakika yürü.
  • Saat üç ya da dörde denk gelen molada bir elma, bir gofret gibi şekerli bir gıda ye (içeçeksen de şu saatlerde iç o lanet olası gazlı içeceği 🙂 )

Akşama ek dikkat gerekir

Güneşin batışına yakın insan vücüdunun direnci düşer yorgunluk kaçınılmaz olur. En çok kaza da bu saatlerde olur. Denk getirebilirsen mesai çıkışında molada ol. Ve:

  • Şehirler arası yol üzerindeki yerleşim yerlerinden geçerken fazladan dikkatli ol.
  • Hızını artık düşür. Yoruldun ve yollarda günün yorgunluğuyla motorlu araç kullanan insanlar var.

Ayrıca bu saatler senin de yorulduğunun farkına vararak sürüşünü değiştirmen için doğru vakit. Bakışın düşmemesine, fren için mesafe bırakmaya, çevresel bakışı korumaya dikkat et. Neden dersen yorgunlukla birlikte ilk bunlar kaybedeceğin yetkilerin.

“Mümkün ise planlamanızı hava karardığında sürüşünüzü bitirecek şekilde yapın. Tüm gün sürdükten sonra, hem de şehre girmek ve o karmaşada motosiklet kullanmak aslında çok da akıl kârı değil, sen de biliyorsun. Ayrıca bir de biliyoruz ki kazalar hep sürüşün sonlarına doğru gerçekleşirler. Bu yüzden bir de zor yöneteceğiniz ortamlara yorgun ve karanlıkta girmek gereksiz bir risk olacaktır.”

Not: Yukarıda eğlenceli biçimde anlattığımız notlar, son derece önemli bilgilerdir. Lütfen ciddiye alınız ve yolda uygulamaya özen gösteriniz.

İlgili Yazı: Eğitim ve Uzun Yol Sürati