Türkçe motosiklet eğitimi: Sakınarak Sürüş

Türkçe motosiklet eğitimi, kapak görseli

Ben “Sakınarak Sürüş” diye tanımlardım motosiklet eğitim ve sohbetlerimde. Türkçe motosiklet eğitimi her şeyi daha kolay hale getiriyor çünkü.

Bu kavramsal ad, en baştan zihni doğru yere taşıyarak gerekeni anlatıyor ve dinleyen için her şeyi çok daha kolay hâle getiriyor.

Bu arada “defansif sürüş” diye bir ad olmaz 🙂 Yani Türkçe hali bu olamaz, Türklere anlatmak için olmaz. Defansif diyeceğinize: “Sakınarak Sürüş” deyin, anlasınlar.

Türkçe motosiklet eğitimi, dil neden önemli?

Zira iyi motosiklet sürüşü beyinsel bir faaliyettir.

Ama İngilizce bilenlere, Fransızca bilenlere anlatıyorsanız bir derece ki onda da şöyle bir risk var. Türkler kaçınılmaz olarak bunu defansla ilişkilendirecekler ama “defans” ne demek onu da tam bilmiyorlar. Burada da şöyle bir sıkıntı ortaya çıkıyor ana diliniz neyse o dilin kelimelerini kavramsal olarak da işleyebilirsiniz. Ama Türkçe karşılığını (uzun uzun tanımını değil her kelime için tek kelime Türkçe karşılığını) bilmiyorsanız ne ölçüt ne de kavram tutturursunuz. O zaman da herkes kafasına göre farklı bir içerik doldurur, kadrince içerik inşa eder, sonra da aynı kelimeleri kullanarak birden fazla çıktı elde edersiniz 🙂 Ki o da istenen şekillendirmeyi sağlamaz.

Sakınarak sürmek deyince

En baştan her şeyi anlaşılır kılıyorsunuz. Defansif deyince aynı etki olmuyor tabii ki… İşte bu yüzden aceminin girdiği dünyayı doğru algılaması, daha kolay ve doğru anlaması için anlayacakları dilden konuşmak çok önemli.

Smooth da ne demek?

Bunun aynısı şey smooth için de geçerli. o da olmaz. ma şimdilik kısa keselim. Bu konu ilginizi çektiyse burada daha ayrıntılı işlemiştim bu konuyu.

Sistem ne demek?

Örnek: Sistem ne demek mesela? Türkiye’de herkes sistem söylemesini kullanıyor artık Türkçeleştiğini söyleyebiliriz, değil mi?

Ama sistem kelimesinin Türkçe karşılığını sorduğumuzda, herkes uzun uzun sistemi tanımlamaya kalkar.

Yani ne kavramsal ne de anlam olarak sistem kelimesinin içeriğine kimse hakim değildir ülkemizde.
İşte bu yüzden motosiklet eğitiminin “sistem” adında kavramsal tarafı olduğu için, eğitimlerde mutlaka sistem kelimesinin Türkçe karşılığına verirdim ki bu kelime: “bileşke” kelimesidir.

Yine örnekleyelim: Fren sistemi deyince herkes anladığını sanıyor değil mi? Oysa “fren bileşkesi” deyince zihninizdeki genişleme ve birden içine dolan anlamı fark ettiniz hiç çaba sarf etmeden.
Üstelik tek kelime Türkçe, size sistem tanımını çok daha doğru yapabilme becerisi de kattı…

O yüzden özellikle eğitimlerde, yabancı kelime kullanmayı maharet sanmak yerine, aksine temeldeki kavramı aktarabilecek Türkçe karşılıklar zorunludur.

Öğrenmenin en çok fark yaratan tarafı, önceki bilgilerle birleşmesi ve her seferinde “bütünü” kullanarak kıymeti arttırmasıdır. Oysa yabancı kelimelerle eğitim aldığımızı sanırız ama bu eğitim olmaz. Çünkü önceki bilgilerle bütünleşmesini engelleyecek şekilde yalıtılmış tutarız anlamına eremedeğimiz kavramları (yabancı kelimeleri).

Bu yüzdendir ki teknik olarak, yabancı dil eğitimi vardır ama “yabancı dilde” eğitim yoktur. Yani çok çok zor iştir. Gereksizdir, enerji ve zaman kaybıdır.

limit noktası kapak, Türkçe motosiklet eğitimi

Sonuç

Motosiklet eğitiminde ilk kez karşılaştığınız kavramların, terimlerin Türkçe karşılığını bulun. İçeriğine tam olarak hakim olmadığınız, yani Türkçesini bilmediğiniz kelimelerin Türkçe karşılığını bulun, öyle devam edin.

Türkçe karşılıklarını öğrenmek kavramsal algınızı açacak. Her şeyi daha iyi ve daha hızlı anlayacak ve kendinize katacaksınız. Sistem, limit deyince anladığımızı sanıyoruz. Fakat kavrayamıyor ve esas aktarmak istediklerinden mahrum kalıyoruz.

Kapiş? 🙂

Türkçe karşılıklar için kaynak

Atatürk’ün yadigarı Türk Dil Kurumunun sozluk.gov.tr adresinden ulaşabileceğiniz çevrim içi sözlüğü var. Bir kavrama daha da hakim olmak için bir diğer seçeneğiniz ise kökenbilim araştırması yapmak. Kökenbilim, etimoloji olarak da geçer. Şanslıyız ki basit bir Google aramasıyla internet üzerindeki etimoloji sözlüklerine de ulaşabiliriz. Kökenbilim kelimenin tarih boyunca yolculuğunu ve kavramın tam haline “ermemizi” sağlar.

Görsel Limit Noktası

Bakış: Nereye Bakmalı?

Motosiklet sürerken güvenlik balonu bırakmak

Motosiklet güvenlik balonu

Motosiklet sürücüsü tehlike ile arasında yeterli mesafe bırakmaz ise kaza kaçınılmaz olur! Tehlikelerle aramızda ise güvenlik balonumuz var. Gelin güvenlik balonu nedir biraz daha ayrıntılı görelim…

Güvenlik balonunu bir daire gibi düşünün önünüz, arkanız, sağınız ve solunuzda tehlike ile aranızda zaman ve mesafe bırakmalısınız. Kısacası güvenlik balonu etranızı çepeçevre 360 derece saran bir çember ya da küredir.

Güvenlik balonu bir noktadan daralırsa zıt yandan genişlemeli

Güvenlik balonu, daralma noktası

Motosiklet giderken sağ taraftaki araç, kapısını açıyor.

Kapı, mavi güvenlik balonunun içine gireceği için balonumuz ufalacak.

Bu destansı gidermek için güvenlik balonu sold alınmalı ve olası tehlike güvenlik balonunun dışına alınmalı.

Güvenlik balonu, genişleme

Zira motosiklet sürücüsü için her zaman her yerde güvenlik asıl önceliktir.

Damon Hypersport elektrikli motosiklet - 360 derece güvenlik

Özellikle sıkışık trafikte emniyet şeridini de şerit aralarını da kullanıyoruz, evet. Polis de çoğu zaman motorcuların emniyet şeridini kullanmasına göz yumuyor, doğru. Ama emniyet şeridi, sanıldığı gibi güvenli değil. Hele de gece sürüşlerinde.

Kazayla ya da düşmeyle sonlanan olaylarda sürücünün asıl hatası, tehlikeyi görmesine rağmen güvenlik balonunun içerisine dahil etmesidir.

Baktınız tehlike güvenlik balonunuzun içine giriyor, gaz açarak ya da fren yaparak “tehlikeyi”, sizi koruyacak olan balonun dışında tutun.

Güvenlik balonundan dışarı çıkarsanız, birisi gelir ve sizi uzun süre ve metrelerce sürükler.
Kendinizi bunu yapmayın, bu riski almayın. Güvenlik balonunu her zaman koruyun ve güvende kalın!

Bunun bir örneğini bu tweet’de görebilirsiniz:

https://x.com/yirmiucderece/status/1698988244887650523?s=20

#güvenlisürüş #motosiklet #ders #eğitim

Bu yazı Motosiklet Acemisi, Motosiklet Sürüş Teknikleri ve Yıldızlı Yazılar kategorilerinde yayımlanmıştır.

“Ben yaparım” hayır, yapamazsın

yapamazsın kapak görseli

Motosiklet eğitimindeki engel

Eğitim yaparım yapamazsın tartışması değildir. Eğitmen, sizinle tartışmak zorunda değildir. Sizden daha çok bilen, sizi ikna etmek zorunda değildir. Talebe, yani “talip olan” sizsiniz, talip olduğunuz şey bilgiyi almaktır. Kafanıza yatmazsa ikna edilmeyi beklemek değildir eğitim…

motosiklet.net devamlı olarak takip ettiğim bir forum. Genelde acemi arkadaşlara aralıksız anlatmaya çalışıyoruz fakat bazen umutsuzluğa kapılmıyor değiliz 🙂

Eğitim yaparım yapamazsın meselesi değildir. Talebe, talep eden demektir zaten. Hem sorup hem de reddetmek… Neyse. Bir gün, ileride de bağlantısını verip aynı şeyleri yazmak zorunda kalmamak için aşağıdaki metni yazdım. Eğitim nedir, nasıl öğrenilir; bu konuda içimdekileri yazdım; buyurunuz:

Eğitim yaparım yapamazsın meselesi değildir

Arkadaşlar şu hastalıktan kurtulmamız lazım: “Ben yaparım” hayır yapamazsın*.

“Kırmızı ışıkta geçemezsin.” dediğin adam geçip, pencereden sarkarak sana: “Bak geçtim işte?” diyorsa olay bellidir.

  • Bu kişi cahildir (cehalet bilmeme değil, öğrenmeme inadıdır).
  • *Bu kişi anadilini bilmiyordur; oradaki imkansızlık değil, yapmamalısın demektir.

Bu adama verilecek bir tek cevap var: “Aferin kardeşim. Ben hatalıymışım kusura bakma.”
Bu tavırla karşılaşmak sizin tercihiniz, saygı duyuyoruz 🙂

Eğitim kendinizi kanıtlama yeri değildir

Şurasını netleştirelim: eğitim yaparım yapamazsın tartışması için aynı seviyede kişiler gerektirir. Oysa ki siz bilmiyorsunuz, sorduğunuz kişi biliyor. “Bu yapılmaz.”, “Bu yanlış” yada “Bu böyle olmalı.” dendiğinde işi yaparım-yapamazsın tartışmasına sokmanın bir anlamı yoktur.

Tartışılmış, yorum değil bilgi olan şeyin yanlış dediğini sen yapsan da yanlış olacak, bunu kabullenemeyecekseniz, eğitime gelmeyin.

Hem fikir sorup hem de ortak akıla karşı çıkmak sizin (yaşınızdan bağımsız olmak üzere) ergen olduğunuzu gösterir. Zor olanı başarabileceğinizi görmek bizi ilgilnendirmiyor. Bize kanıtlayacağınız bir şey yok, üstelik bize ne kadar kabiliyetli olduğunuzu göstermek size de bir şey kazandırmayacak ama yine de siz bilirsiniz.

Gelelim bilgiye. Burada bazı kişiler konuya hakim, üzerine bir de tecrübeleri var. İnandıkları şeyleri değil “bildiklerini” anlatıyorlar. İki kere ikinin dört etmesi “fikir” değildir. Ben bunu söylediğimde kişisel kararım olmaz bu. Sen “olgusal” olana, bilgiye karşı çıkarsan bana karşı çıkmıyorsun, insanlığın birikimini yok sayıyorsun.

Her seferinde her şeyi uzun uzun anlatmak hem vakit kaybı hem de gereksiz. Olgun kişi gerekeni yapar; ergen de istediği olsun diye kastıkça kasar. Gidin kafanızı kırın arkadaşlar, kimsenin sizi ikna etmek gibi bir yükümlülüğü yok, buna karşın sizin daha iyi olmak gibi bir mesuliyetiniz var, hayata borçlusunuz bunu, bize de değil…

Yapma/olmaz denen nedir?

Olmaz dediğimiz: riskli. Sen hayatını sağlığını tehlikeye atmak istiyorsan ben sana ne diyeyim? Ama şunu sor kendine: “Ben neden kendime değer vermiyorum?” çünkü kıymetli hissetsen kendini, riske atmazsın…

Üzerine alınan varsa niyetim onu kırmak değil lakin arada doğruları olduğu gibi söylemek zorundayız. Bugüne kadar toprağa verdiklerim oldu; inadından zarar gören çok sürücü gördüm ben. Toplu sürüşlerin bir çoğunda aynada gördüklerim yüzünden iki vites aşağıda gittim çünkü adam kuyruğuma takılıp sürüyor ve biliyorum ki ilk orta sert virajda ben döneceğim, o dışarıya çıkacak. Bunu yapıyorum, gün boyunca keyif alacak sürüşüm yerine o adamı koruyacak şekilde sürüyorum ve yapmalıyım da zira insan hayatı çok kıymetli ve çok kırılgan; tek hata platin demek, sakatlık demek. Aynısını karşıdaki kişiden de beklemek hakkım benim.

Kendinize değer verin.

Gerçek hayatta yapamadığınız hiçbir şeyi motosiklet üzerinde yapamayacaksınız; bunu asla unutmayın…

Sonuç

Eğitim, yaparım yapamazsın çekişmesi değildir.

Bu yazı Felsefe ve Yıldızlı Yazılar – En Önemli Konular kategorilerinde yayımlanmıştır. Kategorilerin üzerine tıklayarak diğer yazılarını görebilirsiniz.