F1 Sözlük
Her özel konuda olduğu gibi, Formula 1 dünyasının da kendine özgü bir kelimeler bütünü vardır. F1’de kullanılan kelimeleri bilmiyorsanız doğru yerdesiniz. Bu terimleri öğrenmek kolaydır çünkü teknikten çok yarışın kendisiyle alakalı terimlerdir. F1 sözlüğü Türkçe kaynak yaratmak amacıyla hazırladım ama tabii ki burada her terim yok. Eğer öğrenmek istediğiniz bir kelime varsa alta yorum olarak ekleyin, sözlüğe birlikte ekleyelim.
CTRL ve F tuşlarına aynı anda basarsanız tarayıcınızın arama özelliği etkinleşir. İstediğiniz terimi sayfa içinde bulmak için kullanabilirsiniz.
Sözlükteki görsellerde konu edilen parçaları fotoğrafın içinde renkli ve net olmalarından ayırabilirsiniz. Daha kolay anlamanız için, ana konu dışındaki kısımları siyah/beyaz ve bulanık hale getirdim.
Başlık kodlamaları
TÜRKÇE + (İNGİLİZCE kelime +
[İngilizce kelimenin Türkçe telaffuzu, okunuşu])
Aerodinamik Bir nesnenin hava ile ilişkisini, özellikle hareket halindeyken oluşan hava direncini inceleyen bilim dalı. Formula 1 otomobillerinde çok önemlidir. | % 107 kuralı Sıralama seansının ilk aşamasında, en hızlı Q1 süresinin yüzde 107’sini aşan tur zamanı olan sürücünün yarış harici kalır. Bununla birlikte, istisnai durumlarda, deneme turlarında geçerli zamanı tutturmak gibi, yetkililer o arabanın yarışa katılmasına izin verebilir. |
Art kısım sürücüsü (Backmarker [bekmarkır]) Pistin arka ucundaki sürücüyü tanımlamak için kullanılan terim. Ön gruptan bir sürücü yaklaşırken görevliler bu sürücüye Mavi bayrak sallayarak tur bindiren sürücünün sorunsuz geçiş yapmasını sağlarlar. | Apeks (Apex [eypeks]) Motorsporlarında daha hızlı gitmek için özel bir yol çizgisi üzerinde sürüş yapılır. Apeks virajın ortasında, iç tarafta bulunur. Yarış çizgisi genelde dönemecin dışından başlar ve apekse dokunarak tekrar dışa doğru açılarak devam eder. Site içi apeks yazısı burada. |
CAD Bilgisayar Destekli Tasarımın kısaltması. Formula 1 araçlarını tasarlamak için kullanılan yöntem ve bilgisayar ortamıdır. | Balast (Ballast) Minimum ağırlık sınırına çıkmak için gerekli ek ağırlıklar. Aracın değişik noktalarına konarak, aracın dengesini iyileştirmek gibi bir görevleri de vardır. |
Fren dengesi (Brake balance [breyk balıns]) Sürücünün frenleme gücünü ön ve arka tekerlekler arasında istediği şekilde değiştirmek için kullandığı bir anahtar (düğme). | Hava kutusu (Air Box [eyr boks]) Sürücünün başının üstünde yer alan hava girişi. Motor buradan nefes alır. En yukarıda olduğu için takla anında direnç noktası olarak da da işlev görür. |
Otoklav (Autoclave [otoklav]) Karbon fiber üretiminde kullanılan bir tür fırın. Farkı sıcaklığı basınç ile birlikte kullanmasıdır. Karbon fiber fırınlanarak sertleşen ve kullanıma hazır hale gelen bir malzemedir. Bu arada karbon fiber Formula 1 otomobillerinin ana malzemesidir. | İtiraz (Appeal [apiyıl]) Bir takımın yarış yetkilileri tarafından haksız yere cezalandırıldığını düşünmesi halinde sürücülerinin adına yaptığı talep. |
Kabarcıklanma, pütürlenme (lastik) (Blistering [blistering]) Lastiğin veya bir kısmının aşırı ısınması sonucunda oluşan arızadır. Aşırı ısı, lastiğin gövdesinde yumuşamalara, hatta bir bölümün parçalanmasına neden olabilir. Kabarcıklanma, uygun olmayan bir lastik bileşimi (örneğin, pist koşulları için fazla yumuşak olma gibi), yüksek lastik basıncı veya aracın yanlış yapılmış ayarları yüzünden oluşabilir. Lastikler hakkında ayrıntılı bilgiler ve fotoğraflar: formula1-dictionary.net/using_tires | Yönlendirici levha (Bargeboard [bercboord]) To barge: çarpmak, toslamak, yöneltilmek, yönlendirilmek gibi anlamlara sahip. Bu bir gövde parçası. Amacı, aracın yanlarındaki hava akışını düzenlemek, yönlendirmek. Ön tekerleklerden sonra dikey şekilde sabitlenerek gelen havayı emme bölgesine yönlendirir. |
Diplemek, çökmek, oturmak (Bottoming [batıming]) Aracın (şasinin) zorlayıcı bir süspansiyon hareketiyle inebileceği en alt noktaya kadar aşağıya inmesi ve alt yüzeyinin yola çarpması. | Gövde parçaları (Bodywork [badivörk]) Pitten ayrılmadan evvel monokok gövde üzerine takılan karbon fiber bölümler. Motor kapağı, kokpit üstü ve burun konisi gibi parçaların genel adıdır. Kaporta gibi düşünebilirsiniz. |
CFD Hesaplamalı Akışkan Dinamiği tamlamasının kısaltması. F1 tasarımcıları tarafından aerodinamiyi, araç ile hava akışının etkileşimini tahmin etmek için karmaşık matematik ve simülasyon kullanan bir araçtır. Normalde geleneksel rüzgar tüneli araştırmaları ile birlikte kullanılır. | Memur (Tam karşılığını bulamadım) (Marshal) Yarışın güvenli şekilde gerçekleşmesini sağlayan yarış yetkilisi. Seyircilerin güvenlik tehlikesi yaratmalarını engellemek, yangın yönetiminde sevk ve idare ve müdahale, yarış dışı kalan arabaları/sürücüleri pistten çıkarmaya yardımcı olmak ve parkurun durumunu sürücülere bildirmek için bayrak sallamak da dahil olmak üzere çeşitli görevleri vardır. |
Şikan (S viraj) Art arda gelen virajlar. Genelde ikili olur ve S viraj denir. Ana mantığı araçları yavaşlatmaktır. | Şasi Motorun ve süspansiyonun bağlı olduğu, arabanın ana kısmına şasi denir. İskelet gibi düşünebilirsiniz. |
Bozunma (Degradation [degredayşın]) Bir lastiğin performansını veya tutuşunu kaybettiği süreci tanımlamak için kullanılan terim. Lastik tabanının aşınmasından farklıdır. Sırt aşınması lastiğin fiziksel olarak azalmasıdır, bozunma ise lastiğin kimyasal özelliklerini yitirmesidir. | İyi, sorunsuz hava (Clean Air [clıin eyr]) Çalkantılı (türbülans) olmayan hava. En baştaki araç bu hava içinde ilerler. Bununla birlikte her araç arkasındaki havayı düzensiz hale getirir, arkasında türbülans, hareketli hatta sıcak hava bırakır. Tüm bu şartlar arkadaki araç için sorun yaratır. |
Delta zamanı (Delta Time [delta taym]) İki farklı tur veya iki farklı araba arasındaki zaman farkını tanımlamak için kullanılan terim. Örneğin, genellikle bir sürücünün en iyi deneme turu (practice) süresi ile en iyi eleme tur süresi arasında negatif bir delta vardır, çünkü düşük yakıt ve yeni lastik fark yaratır. | Coanda etkisi Hızla ilerleyen hava akımının düz bir yol izlemek yerine, yakınındaki bir yüzeye yapışarak, düzeyin eğimlerini izleyerek ilerlemesi olayıdır. F1 tasarımcıları havayı bu etkiyle istedikleri yere yönlendirirler. Örneğin egzoz çıkışından arka difüzöre hava akışını taşımak gibi. Wikipedia sayfası |
Difüzör (Diffuser [diffüyzır]) Araç altından geçen havanın çıktığı arka kısım. Difüzörün tasarımı, havanın çıkış hızını kontrol ettiği için çok önemlidir. Alttan geçen havanın çıkışı ne kadar hızlı olursa, arabanın altındaki hava basıncı o kadar düşük olur, bu otomobilin bastırma kuvvetini arttırır. | Kokpit (Cockpit [kokpit]) Sürücünün oturduğu bölüm. |
Bastırma kuvveti (Downforce [davnfors]) Aracın ilerlerken maruz kaldığı aşağı yönde bastırma etkisi gösteren hava (aerodinamik) kuvveti. Aracı aşağı doğru bastırdığı için yol tutuşu ve hızı etkiler. Bu etki aracın çekişini, hızını ve dönüş kabiliyetlerini iyileştirmek için kullanılır. | Bileşim (Lastik) (Compound [kompaund]) Lastiğin taban (sırt) karışımı, lastiğin yolla temas eden parçasıdır, bu nedenle lastik performansına sonuç eden önemli faktörlerdendir. İdeal bileşik, maksimum kavrama özelliğine sahip ancak yine de dayanıklılığı ve ısı direncini koruyan bileşiktir. Tipik bir Formula 1 yarış bileşiği kauçuklar, polimerler, kükürt, karbon siyahı, yağ ve diğer katkıları içeren ondan fazla bileşeni içerir. Bu unsurlardan her birinin, fazla veya az oranda kullanılabilen çok sayıda türevi vardır. Bileşimdeki (karışımda) çok küçük değişiklikler bile lastiğin yarış performansına doğrudan etki eder ve değiştirir. |
Bilgilendirme (Debrief [debriif]) Bir takımın pistteki sürüşten sonra araç ayarı, performansı ve stratejisinin tartışıldığı, pilotlar ve mühendisler arasındaki toplantı. | Sürükleme-çekme (Drag [dreg]) Bir araba ilerledikçe yaşanan aerodinamik direnç. |
Sürücüler toplantısı (Drivers’ briefing) Belirli bir yarış (Grand Prix) ve pist hakkındaki konuları görüşmek-tartışmak için tüm sürücülerin ve FIA yarış yöneticisinin (direktörünün) toplantısı. Bu toplantılarda sürüş standartları ve güvenlik gibi diğer konular da tartışılabilir. | Pitten geçiş cezası (Drive-through penalty [drayv truh penalti]) Yarış devam ederken Komiserler’in takdirine bağlı olarak verilebilecek iki cezadan biri. Sürücüler pit şeridine girmeli, hız sınırına uygun olarak sürmeli ve durmadan yarışa tekrar katılmalıdır. |
(Elektronik) Beyin (ECU) Motor ve şanzıman dahil olmak üzere tüm F1 araçlarındaki elektrik sistemlerini kontrol eden standart bir birimin, Elektronik Kontrol Ünitesi’nin kısaltmasıdır. | DRS Ayarlanabilir arka kanatlar olarak da bilinen DRS (Sürükleme-çekme Azaltma Sistemi). Sürücünün kokpitten, arka kanatların belirlenmiş iki ön ayar arasında seçim yapmasına izin verir. Sistemin kullanılabilirliği elektronik olarak yönetilir. – Practice ve sıralama turlarında istendiği an kullanılabilir (araç yağmur lastiklerinde değilse). Ancak yarış sırasında sadece pist üzerinde önceden belirlenmiş alanlarda ve öndeki araçla bir saniyeden az fark olduğunda etkinleştirilebilir. Sürücü frenlendikten sonra sistem otomatik olarak devreden çıkar. KERS ile birlikte, sollamayı artırmak için tasarlanmıştır. KERS gibi, isteğe bağlı bir imkandır. |
Kamber (Camber) Bir lastiğin dikey eksene göre araca veya araçtan uzağa eğildiği açı. Mühendisler, otomobilin yol tutuş özelliklerini geliştirmek için kamber açısıyla oynarlar | Uç plakası (Endplate [endpleyt]) Bir arabanın ön ve arka kanatlarının dış kenarlarını oluşturan ve ana kanat elemanlarının bağlı olduğu dikey paneller. |
ERS Enerji Geri Kazanım Sistemleri veya kısaca ERS, atık ısı enerjisini (turboşarjdan) ve atık kinetik enerjisini (fren sisteminden) kullanan Motor Jeneratör Ünitelerinden oluşur. Bu enerji depolanır ve daha sonra aracı itmek için kullanılır (çekiş sistemine ek güç olarak aktarılarak). Bir F1 otomobilinde iki ERS bulunur: MGU-K (Motor Jeneratör Ünitesi – Kinetic) ve MGU-H (Motor Jeneratör Ünitesi – Isı anlamına gelir). Bu sistemler bir Enerji Deposu (ES) ve kontrol elektroniği ile tamamlanmaktadır. ERS, tur başına yaklaşık 33 saniye boyunca 120kw güç (yaklaşık 160 bhp) sağlayabilir. | Enerji Deposu (Energy Store [enerci stor]) Enerji Deposu (bazen ingilizcesinin baş harfleri olan ES olarak kısaltılır), F1 otomobilinde güç aktarma organının ve ERS’nin bütünleşik bir parçasıdır. Yakıt hücresinde bulunan ve 20-25 kg. ağırlığındaki Enerji Deposu genellikle lityum iyon pillerden oluşur. Tur başına 4MJ enerji depolayabilir (aktarma organına geri dönüşü de mümknüdür), ancak MGU-K (bkz. ERS) Enerji Deposunu tur başına sadece 2MJ sınır ile şarj edebilir. |
Şekillendirme turu (Formasyon Turu) (Formation Lap [formeyşın lep]) Yarış başlamadan önceki turdur. Bu turun sonunda araçlar yarış sıralamasıyla grid sırasına yerleşmiş olurlar. Bazen ısınma turu veya geçit töreni turu olarak adlandırılır. | Bernie Ecclestone [Börni Ekılston] F1 dünyasının kralı. F1’i başlatan ve F1 yapan adamdır. |
Çakıl tuzağı (Gravel trap [greyvıl trep]) Pistten çıkan arabaları durdurmak amacıyla tasarlanmış, virajların dış kısmında oluşturulan çakıl havuzu. | G-Kuvveti (G Force [ci fors]) Hızlı yön veya hız değişiklikleri sırasında ortaya çıkan, yer çekimini bir birim alarak hesaplanan fiziksel kuvvet. Sürücüler dönüşlerde, hızlanma ve fren yaparken ciddi G kuvvetleri yaşarlar. |
Kavrama/Tutuş (Grip [grip] ) Bir arabanın herhangi bir noktada çekiş miktarı, sürücünün dönerken kontrolü elinde tutmasının ne kadar kolay olduğunu belirler. | Tepki, cevap verme, Yönlendirme (Handling [hendling]) Bir otomobilin sürücü komutlarına cevabı, duyarlılığı ve de viraj tepkilerini tanımlayan terim. İyi handling’i olan araba, dengeli bir sürüşe sahiptir ve virajda kafadan ya da arkadan kayma yaşamayacaktır. |
Tülerme, Taneleşme (Graining [greyning]) Araba kaydığında (slide), küçük taneler veya lastik kanalları parçaları kopabilir. Bunlar daha sonra lastiğin sırtına yapışır ve lastiği yerden çok azda olsa ayırır. Sürücü için etkisi, bilyalı rulmanlarda sürüş gibidir. Dikkatlice bir sürüşle atılan birkaç tur bu tanecikleri temizleyebilir, ancak sürücünün hızını fark edilir şekilde azaltacaktır. Sürüş stili, pist koşulları, araç ayarı, yakıt yükü ve lastiğin kendisi bu tülerme ve tanecikleşmede rol oynar. Aslında, lastik asfalt üzerinde kaydıkça (çok ufak slide’lar kaymalar her zaman olmaktadır), taneciklenme olasılığı o kadar yükselir. | Halo (Halo [heylo]) Sürücünün kafasını darbelerden, kazadan, takladan korumak için takılan parça. Burada (İngilizce olsa da) ayrıntılı YouTube videosu var. |
Isı döngüsü (Lastik) (Heat cycle [hiıt saykıl]) Bir lastiğin kullanımla ısınma ve soğuma sürecini anlatan terim. Bu kimyasal süreç tekrarlandıkça lastiğin ömrünü azaltır. Lastik bileşimini değiştirerek ısı döngüsü ayarlanabilir ve dayanıklılık arttırılabilir. | HANS Cihazı “Kafa ve Boyun Destek Cihazı” nın ingilizce ilk harfleri. Sürücünün omuzlarına oturan ve kaza anında baş ve boynun aşırı hareketlerini önlemek için kaskın arkasına bağlanan zorunlu bir güvenlik cihazı. Kafanın ve boynun aldıkları darbe sebebiyle zarar görmeyeceği kadar hareket etmesine izin verir, fazlasını engeller. |
Kilitleme (Fren) (Lock-up [lak-ap]) Bir sürücüyü keskin bir şekilde frenlemek ve bir veya daha fazla lastiği ‘kilitlemek’ için kullanılan terim, diğerleri dönmeye devam ederken. Lastik dumanı ve düz noktalar belirtileridir 🙂 | Headrest [hedrest] Kokpitte sürücü kaskının etrafındaki alanı çevreleyen, çıkarılabilir enerji emici köpük parça. Ortam sıcaklığına bağlı olarak üç farklı köpük türünden yapılır. Kaskın araç gövdesine çarpmasını engeller. |
Hatalı Çıkış (Jump Start [camp start]) Bir sürücünün, beş kırmızı ışık sönmeden (stattan önce) çıkış yapması. Algılıyacılar (sensörler) erken hareketi algılar ve sürücü ceza alır. | Ayar, kurulum turu (Installation lap [instellayşın lep]) Bir piste, parkura gelindiğinde gaz, fren, direksiyon tepkilerini ve işlevleri test etmek amacıyla atılan, başlangıç çizgisini geçmeden önce pit alanına tekrar geri dönülen tur. |
Sol ayak frenlemesi (Left-foot braking [left-fut breyking]) Sürücülerin sağ ayaklarını gaz pedalında tutabilmeleri ve sol ayaklarıyla fren yapmaları yaklaşımı. 1990’larda el debriyajlarının gelmesiyle sol ayak boşa çıkmış ve fren için kullanılabilir hale gelmiştir. | Kevlar F1 otomobil yapımında kullanılan güçlü, hafif bir bileşik malzeme (kompozit) oluşturmak için epoksi reçine ile birleştirilen sentetik bir elyaf. |
(Lastik) Mermer parçaları (Marbles [marbıls]) Yarış pistinin dış kısımlarında (kenarında) biriken küçük lastik parçaları. Bu parçalar çok kaygandır. Üzerinden geçildiğinde kaymaya sebep verebilirler. Lastikler hakkında ayrıntılı bilgiler ve fotoğraflar: formula1-dictionary.net/using_tires | Lolipop Pit stop’ta aracın önünde tutulan çubuk üzerindeki işaret. Sürücüye fren yapmasını, sonrasında ilk vitese geçmesini gösterir. Pit ekibini gözlemlemek ve araç krikodan inmeden doğru zamanda doğru bilgiyi vermek gibi önemli bir görevi vardır. |
Tır-tır (Rumblestrip, Kerb [rambılstrip, körb]) Pistin kenarındaki sürücüyü uyarmak için genellikle bir virajın çıkışında bulunan engebeli, genellikle testere dişli bir kaldırım şeridi. | Monokok (Monocoque) Kokpitin içinde bulunduğu, arkada motorun, önde süspansiyonun tutturulduğu tek parça hazne. |
Opsiyon lastiği (Option Tyre) Her Grand Prix’de, resmi lastik tedarikçisi tarafından sunulan iki lastik lastik bileşiğinin (compound) genellikle daha yumuşak olan ikinci lastiğidir. Genellikle, söz konusu pistin/parkurun özelliklerine ana (birincil/primary) lastik kadar uygun olması beklenmez, ancak hız veya dayanıklılık açısından belirli avantajlar sağlayabilir. | Nomex® Sürücülerin yarış tulumlarının, iç çamaşırlarının, eldivenlerinin ve botlarının yapıldığı madde, yangına dayanıklı bir elyaf türüdür. |
Undercut [andırkat] Rakibini pit-stop yoluyla geçmek. İnce bir strateji ve ileri düzeyde yarış okuma becerisi gerektirir. “Pistte geçemediğini pit’te geçmek.” diyebiliriz 🙂 | Fren kaçırma (Out brake [aut breyk]) Çok geç veya çok yumuşak fren yapan ve sonrasında viraj kaçıran bir sürücüyü tanımlayan terim. Genelde geçişlerde yapılan bir hatadır. |
Tahta, Kayma kızağı (Plank, Skid Block [plenk, skid blok]) Aracın alt tarafına yerleştirilen, ortasından arka tarafına kadar uzanan ahşap ya da kompozit malzemelerden yapılmış şerit. Araç ile pist yüzeyi arasındaki mesafenin kontrolü için kullanılır. Bu parça aşırı derece aşınırsa durum belli olur. Aynı zamanda araçların altından çıkan kıvılcımların sebebidir. | Arkadan kayma (Oversteer [ovırstiır]) Arabanın arkasının dönüşe devam etmek yerine asfalttan kopması ve dışa açılmasını anlatan terim. Genelde sürücü apekse (virajın iç ortasına) yöneldiğinde olur. Kopmayı, ön tarafı ters yöne çevirip (kontra verip, direksiyonu ters yöne çevirip) dengeleyerek durdurulur. |
Padok (Paddock [padok]) Takımların nakliye araçlarını, karavanlarını park ettikleri, pitlerin arkasında bulunan kapalı alan. Dışarıya kapalı bir alandır. | Kulakçık, Dil (Paddle) [pedıl] Direksiyon simidinin arkasında, her iki tarafta, vites değiştirmek için kullanılan ufak parçalar. |
Pit tabelası Bir sürücüyü yarıştaki konumu, öndeki veya arkadaki araçla zaman farkı ve kalan yarış turlarının sayısı hakkında bilgilendirmek için pit duvarından sürücüye tutulan tabela. | Park ferme (Parc fermé) Sıralama turları ve yarış sonrasında arabaların muhafaza altına alındığı çitle çevrili alan. Bu alana giriş yasaktır. Bu alandayken, araç sahibi takımın üyeleri bile ancak yarış görevlilerinin çok sıkı gözetimi altında araçlara dokunabilirler. |
Pitler Otomobillerin yarış sırasında lastik değişimi ve yakıt almak için ya da alıştırma turlarında ayar değişikliği için girdiği alan. Her takım kendi pit alanına sahiptir. | Pit duvarı (Pit Wall) Takım sahibi, yöneticiler ve mühendislerin yarış boyunca bulunduğu yerdir. Genellikle güneşi ve yağmuru monitörlerinden uzak tutmak için bir tente altında olur. |
Güç aktarma organı (Powertrain [pavırtreyn]) Bir F1 otomobilinin gücünü sağlayan tüm sistemi tanımlamak için kullanılan terim. Güç aktarma organı (veya bazen bilindiği gibi güç ünitesi) motor, Enerji Geri Kazanım Sistemi (ERS) ve Enerji Deposundan oluşur. | İlk sıra (Pole Position [pol pozişiın]) Elemede en hızlı tur süresini kaydeden sürücüye verilen ilk sıra. Yarışa ilk sıradan başlama avantajı verir. Pole, kutup demektir. |
Ana lastik (Prime Tyre [praym tayr]) Her bir Grand Prix’de kullanılmak üzere resmi lastik tedarikçisi tarafından aday gösterilen iki lastik bileşiğinden asıl, birinci olanı. Teorik olarak o pist için en uygun bileşimi sunar. Genelde opsiyon lastiğinden daha sert olur. | Alıştırma (Practice [praktıis]) Cuma ve Cumartesi sabahı, sürücülerin sıralama turu ve yarışa hazırlık için yapacakları ayarları bulmak üzere sürüş yaptıkları zamanlardır. |
Sıralama (Qualifying [kalifayin]) Cumartesi günü koşulan, sürücülerin yarış sıralarını belirlemek adına en iyi tur zamanlarını atmak için piste çıktıkları bölüm. Bu günün tur değerlerine göre en hızlıdan en yavaşa başlama sırası belirlenir. | Protesto (Protest) Başka bir takımın veya yarışmacının kuralları aştığını düşündüğünde bir ekip tarafından yapılan eylem. |
Keşif turu (Reconnaissance lap [rikonesans lep]) Sürücülerin yarış başlangıcından evvel piti terk ettikten sonra attıkları tur. Bu turun sonunda tüm başlangıç noktasında buluşurlar. Bir sürücü birden fazla keşif turu atmak isterse ilk turdan sonra pit alanından geçerek devam eder zira ilk tur sonunda pist üzerinde takım görevlileri bulunacaktır. | AR-GE (R&D) Araştırma ve Geliştirme kısaltması olan bu terim, bir sistem veya bileşen geliştirmek veya geliştirmek için bir ekip tarafından üstlenilen faaliyetleri açıklar. |
Güvenlik arabası (Safety Car [seyfti kar]) Araçların yavaşlamasını gerektiren bir sorun olduğunda, pit bölgesinden piste çıkan ve birinci sıradaki aracın önüne gelerek yarışı yavaşlatan araç. | Çekilme (Retirement [ritayrmınt]) Bir araba bir kaza veya mekanik arıza nedeniyle yarıştan ayrılmak zorunda kalması. |
Teknik kontrol (Scrutineering) [skrutiniiring] Otomobillerin yönetmeliklere, kurallara uygun olup olmadığını görmek için yetkililer tarafından yapılan teknik kontrol. | Sürüş yüksekliği (Ride height [rayd hayt]) Parkurun, pistin yüzeyi ile arabanın zemini arasındaki yükseklik. Bu yükseklik tanımlıdır, Kayma Kızağı ile kontrol edilir. |
Deneme sürüşü (Shakedown [şeykdavn]) Bir takım yeni bir şeyler (parça) ilk kez denerken yapılan deneme sürüşü. Beklenen etkinin oluşup oluşmadığını, sorun yaratmadığını görmek için yapılır. Shakedown süreci FIA tarafından belirlenen kurallara göre ve sürede yapılır. | Sektörler Zamanlama amacıyla, bir tur, her biri kabaca üçte bire denk gelen üç bölüme ayrılır. Bu bölümler resmi olarak Sektör 1, Sektör 2 ve Sektör 3 olarak adlandırılır. |
Yırtılma şeritleri (Tear-off strips [tıyır-off strips]) Sürücülerin yarış başlamadan önce kasklarının vizörüne uydukları şeffaf plastik tabakalar. Pilotlar yarış sırasında vizörleri kirlendikçe en üst tabakayı çekerek çıkarırlar. | Yan ayak (Sidepod [saydpod]) Aracın monokok kenarlarını saran, sürücünün yan taraflarını çevreleyerek arka kanada uzanan ve radyatörleri barındıran kısmı. |
Yarış organizatörü (Steward [stüvırd]) Grand Prix’lerdeki karar verme yetkisine sahip üç üst düzey yetkiliden biri. Birebir çeviride: kâhya, erkek hostes anlamları da vardır. | Hava cebinde gitme (Slipstreaming [slipstriiming]) Sürücünün, öndeki arabanın hava cebine girerek kendi aracının rüzgar direncini düşürmesi ve daha da hızlanabilmesi. Bu ek hız cepten çıkıldığında öndeki aracı geçmek için kullanılır ve genelde viraj öncesinde uygulanır. Öndeki araca fazlaca yaklaşmayı gerektirken aynı zamanda aracın kontrolünü de zorlaştırdığı için için usta işidir. Cepten çıkıp da geçmek sapan (slingshot) geçişi olarak da adlandırılıyor. |
Telemetri (Telemetry) Tele uzak, metry ölçüm demek. Motor ve şasi ile ilgili verileri, takımın bilgisayarlarına ileten sistemdir. Anlık olarak alınan değerlerle mühendisler aracın hal ve gidişatını izler. | Durma cezası (Stop-Go) Sürücünün pite girmesini ve 10 saniye durmasını içeren cezadır. Bu sırada yakıt ikmali veya lastik değişimine izin verilmez. |
FIA Uluslararası otomobil federasyonu. Yarış dünyasının en tepesindeki organizasyonlardan biridir. | Tork (Torque [Tork]) Tork aracın hızlanma gücünü gösterir. Daha iyi torku olan araç daha çabuk hızlanır. Tork motorun dönme veya bükme, çevirme kuvvetidir. Tork bir motorun esnekliğinin ölçüsü olarak da kullanılır. Bir motor çok güçlü olabilir, ancak torku azsa, bu güç yalnızca sınırlı bir devir aralığında kullanılabilir ve bu da sürücüyü sınırlar. Daha fazla torka sahip bir motor – daha az güce sahip olsa bile – güç çok daha geniş bir devir aralığında mevcut olduğundan ve dolayısıyla daha erişilebilir olduğundan, yolda daha hızlı olabilir. İyi tork, iyi bir tur süresi için orta hızlı ve yavaş viraj çıkışlarında daha çabuk hızlanma getireceğinden hayati önem taşır. Site içi yazı burada: Beygir Gücü ve Tork |
Çekiş kontrolü (Traction Control [Trekşın kontrol]) Bir arabanın çekiş sağlayan (F1’de arka) tekerleklerinden birinin çekişini kaybettiğini algıladığında, çekiş miktarını-oranını daha fazla çekiş sunan tekerleğe göre ayarlayan, böylece daha fazla gücü piste aktarıp verimli kullanan bilgisayarlı bir sistem. 2008 sezonundan itibaren yasaklanmıştır. | Çekiş (Traksiyon) (Traction [Trekşın] ) Bir otomobilin ilerlemek için pist yüzeyine aktarabildiği gücün derecesi. Çekiş kontrol sistemleri bu gücün derecesini yönetirler, çekişi aşan güç patinaja sebep olacağından, gerektiğinde -sürücü gaza basıyor bile olsa- arka tekerleklerdeki güç sınırlandırılır. |
Türbülans (Turbulence) Hava akışının engele çarparak bozulması ve yataydaki akışının karışması. Düzensiz hale gelen bu akış özellikle kanatlar tarafından bozulmaktadır. F1 yönetimi 2022 sezonu için arka kanatları bu sebeple değişikliğe uğratma kararı aldı. | Küvet, Hazne (Tub [tab]) Şasi veya monokok için şekli nedeniyle kullanılan bir diğer isimdir. |
Kafadan (önden) kayma (Understeer [andırstiır]) Aracın ön tarafının viraj içindeyken apekse ilerlemek yerine dönüşü bırakarak dışarı açılması. Kafadan kayma araç tutuşunun aşılması ve yoldan kopması demektir. | Turboşarj (Turbo Charge) Turbo bir aşırı besleme birimidir. Motorun emdiği havayı, egzoz gazlarının itme gücüyle çalışan bir yapı ile sıkıştırarak, normalden fazla hale getirmek için kullanılır. Daha fazla hava motorun daha fazla güç oluşturmasına yarar. Egzoz gazları türbinlere çarpar ve çevirir, ortaya çıkan güç ile kompresör (sıkıştırıcı birim) çalıştırılır. Egzoz gazlarından üretilen güç, kompresör haricinde, MGU-H’yi de çalıştırır (bkz. ERS). |
Vizör şeridi Daha fazla koruma için sürücü kaskının üst kenarına takılan karbon fiber takviyeli Zaylon şerit. | Lastik battaniyesi (ısıtıcısı) (Tyre Warmer [tayr varmır]) Optimum çalışma sıcaklıklarına yakın tutmak için, lastiklerin etrafına, araca takılmadan önce sarılan elektrikli battaniye. |
Dingil mesafesi (Wheelbase [viyılbeyz]) Ön ve arka tekerleklerin orta noktaları arasındaki mesafe. Bu mesafe F1 otomobilinin tepki, cevap verme, yönlendirme (Handling) karakterini etkiler. | Vizör (Visor) Kaskın görüntü için açık bırakılmış bölümünü örten şeffaf parça. |
Rüzgar tüneli (wind tunnel [vind tanıl]) Araçların hava direncini ölçmek, gözlemlemek için oluşturulmuş, yapay rüzgar yaratılan tünel. Aynı zamanda karmaşık, gelişmiş ölçüm ve tanılama araçlarını içerir. Pahalı olduğu için genelde kısa süreler için kiralanır. | Sapma (Yaw) Bir F1 otomobilinin, otomobilin ortasından hayali bir dikey eksen etrafındaki hareketini tanımlamak için kullanılan terim. Genellikle pitch (arabanın ortası boyunca hayali bir yatay eksen etrafında hareket) ve roll (arabanın merkez çizgisi boyunca hayali bir uzunlamasına eksen boyunca hareket) ile birlikte konu edilir. |
Richard Mille Sponsor firmalardan biri. Bir saat markasıdır. | Zaylon Delinmeye karşı güçlü olan ve sürücülerin kasklarını ve kokpitin kenarlarını güçlendirmek için kullanılan, kurşun geçirmez yeleklerde sıklıkla bulunan sentetik bir malzeme. |
Alt çekmece (Undertray [andırtrey]) Monokokun altına cıvatalanmış ayrı bir zemin. | Düz nokta (Lastik) (Flat spot [flet spot]) Aşırı frenlemeden sonra veya spin sırasında lastiğin bir noktasında/alanında ağır bir şekilde yıpranan lastik alanına verilen isim. Bu, genellikle şiddetli titreşime neden olarak handling’i ciddi şekilde bozar. Sonuç olarak sürücüyü lastik değiştirmek için pite girmeye zorlayabilir. |
Bitirirken son olarak kabuğun altındaki Formula 1 arabası nasıl bir şeydir onu görelim. |
2021 Formula 1 Türkiye ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda, nasıl giderim?
F1 İstanbul Park programı, yayın akışı ve saatleri
Cumartesi 9 Ekim 2021, 12.00: 3. Antrenman turları
Cumartesi 9 Ekim 2021, 15.00: Sıralama turları
Pazar 10 Ekim 2021, 15.00: Yarış
Formula 1 Türkiye GP hangi kanalda?
Formula 1’de antrenman turları, basın toplantısı, sıralama turları ve yarış S Sport 2 ve S Sport Plus kanallarından canlı yayınlanacak.
Formula 1’e nasıl gidilir?
F1 İSTANBUL PARK ULAŞIM HAT BİLGİSİ VE FİYAT TARİFESİ
Gidiş Süresi : 45 dk. – Dönüş Süresi : 45 dk.
Güzergah: MUDANYA BUDO İSKELESİ – GÜZELYALI ATATÜRK CD. – DÖRTÇELİK CD. – GÜZELYALI KÖPRÜLÜ KAVŞAĞI – MUDANYA YOLU CD. – GEÇİT – DEVLET ÇEVRE YOLU – TERMİNAL DÖNÜŞ: Aynı yolu ters yönde kat ederek geri dönmektedir.
F1 İÇİN TEK BİNİŞ FİYATLARI: Tam: 6.4₺ | İndirimli: 5.4₺ | Öğrenci: 3₺
BİLET (Ultralight Uzun 2 Adet): 16₺
Yukarıdaki ulaşım bilgileri 06/10/2021 tarihinde güncellenmiştir. Özgün sayfa burada, yola çıkmadan son durumu kontrol etmenizde fayda var: burulas.com.tr/otobus/f1/
Özel: İstanbul Park 8. Viraj
8. Viraj tüm F1 sezonunun en zorlu virajlarından birisidir. Bu zorluk özellikle enerji anlamında kendini gösterir ve diğer tüm virajlardan zordur. Uzunluk olarak pistin yüzde 12’sine denk düşse de 8. viraj tek başına İstanbul Park’ın bir turundaki toplam lastik enerjisinin %40’ını tüketir. Bu bu yükün büyük kısmı da sağ ön tekerin üzerine biner; bu yönüyle ayrıca tüketicidir. Sürücüler açısından G kuvveti ile zorludur, 4,5G yük yaratır ki bu da pilotlar için zorlu bir viraj olmasını açıklar.
8. Viraja özel ayarlar?
İstanbul Parkta yarışacak araçlar 8. Dönüşü özel olarak ele almak zorunda. Özellikle kamber açılarını ve araç yüksekliğini bu viraja özel ayarlamak gerekiyor. Burada zorluk, özellikle arka tarafı yolda tutacak ama hızlı ve de lastiği koruyacak araç ayarlarını yakalamak.
Kabin içi görüntülerle 8. Viraj videosu ise burada:
Bu sözlük çalışması her tür eleştiriye açıktır.
Gördüğünüz yanlış ve eksikleri lütfen alt yorum olarak eklemekten çekinmeyiniz. Hep birlikte daha iyi hale getirip F1 için Türkçe kaynak sunalım.