İkinci El Motosiklet Alırken

İkinci El Motosiklet Alırken kapak

İkinci el motosiklet alırken nelere dikkat etmeli?

“2 el motor alırken” google’da en çok aratılan terimlerden. Tabii ki neredeyse herkes sahibinden.com’a bakıyor ama orada da yalan-dolan çok. İkinci el motosiklet alırken dikkat etmeniz gerekenleri bu yazıda özetledim; faydalı olması dileğiyle.

İlk motosikletimiz çoğunlukla ikinci el olur. Acemi oluruz ve nelere dikkat edeceğimizi bilemeyiz. O halde okumaya devam edin, nasıl ikinci el motor alınır, ondan bahsediyoruz.

Öncelikle:

Motosikleti mutlaka ama mutlaka ustanız görsün. İyi bir usta size motorun hikayesini anlatabilir; bunun için de sadece motosikletin gelişini görme ve motorun sesini dinlemek ona yeter bilesiniz. 

En iyisi, satıcının doğrudan ustanızın yerine gelmesidir. Telefonda söyleyin, ustamın dükkana gel, motosikleti o görecek deyin, katakullici insanlar doğrudan buna itiraz edecektir…

Ama illa kısıtlı bilginizle kendiniz gidip karar vereceksiniz:

“Motosiklete bakmaya gündüz vakti gidin. Eğer motosiklet kapalı bir alanda ise sahibinden motoru dışarı çıkarmasını isteyin. Bu motoru daha sağlıklı incelemenize olanak sunar.”

Karanlık bir çok ayrıntıyı gözümüzden saklar. Bu sebeple gece ya da akşam vakitleri yerine gündüz saatlerini seçin, motosikleti dışarıya çıkarın ki gün ışığının nimetlerinden faydalanabilin. 

Satıcının sözüne değil gözünüze güvenin. İyi bakılan, cilalı, toplanmış olsa da yılların etkisi aşağıdaki noktalarda kendisini gösterir:

Göze Çarpacak Kolay Noktalar

  • Elcikler değişmiş mi / parlamış mı?
  • Ayaklıklar (plastik kısımları varsa) aşınmış mı?
  • Şaside tamirat, ek, kaynak, aşınma, ezilme var mı? (Unutmayın: “Spor modellerin (yada alüminyum şasili modellerin) şasisi tamir edilemez.”)
  • Lastikte hafta ve yıl yazar, “0810”, 2010’un sekizinci haftasında üretilmiş demektir, Kontrol etmeyi ihmal etmeyin, önemli olan lastiğin üretim yılıdır.
  • Karinaj bağlantı yerleri tam oturuyor mu, düz bir hatta mı birleşiyor yoksa yer yer daralma açılma var mı?
  • Düşmelerde aynı zamanda aşınmalara bakın. Motosiklet düşünce fren kollarında, debriyaj kollarında ve aynalarda çizikler olur, buralara bakın.

“Yukarıdaki noktalar bir bakışta kolaylıkla görülebilecek şeylerdir. Bunlar size güven veriyorsa daha ileri noktalara bakalım.

Motorun Sağlığı (Güç Ünitesi)

Gelelim motor kısmına, ikinci el motosiklet alırken başımıza en pahalı dertleri açacak olan kısım motosikletimizin makinesidir. Yani motorudur. Hiç bilmeseniz dahi kulaklarınız size doğruyu söyleyecektir, endişe etmeyiniz. Bunun için ilk olarak:

“Motorun kolay çalışıp çalışmadığına bakın. Sağlıklı motor kolay çalışır. İlk çalışma anında aksırıp tıksırmaz. Sarsma sallama yapmaz. Uzun süredir yatıyor ise ilk çalışma kolayca olmayabilir. Fakat özellikle bir dakika kadar çalıştıktan sonra durdurulduğunda, bir sonraki sefer kolay çalışması lazım.” Sonuçta bir motorun “saat gibi” çalışması gerektiğini biliyoruz değil mi?

Çalışma anında “ciuvv, tırrr, krak, pavv” gibi her türlü zorlanma, sürtünme, sıyırma gibi sesler anormaldir. Çalıştırdıktan sonra ise:

Motorun çalışma sesini dinleyin. Motordan anlamasanız bile sağlıklı bir motorun sesi ritmik ve devamlıdır. Aksamalar, duraklamalar, kararsızlıklar yoktur sağlıklı bir motorda.

Saat gibi derler ya, işte motor çalışırken kesintisiz, hep aynı şekilde (mesela yükselme alçalma olmadan, sesin tonu değişmeden) çalışmalıdır.

2. El Motor Alırken Neler Yaşı Gösterir

  •  Frenler
    Motosikletin fren balataları lastiklerden daha uzun ömürlüdür. Dolayısıyla fren balatalarına bakarak motosikletin ne kadar ve nasıl kullanıldığı anlarız. Yalnız burada bir not düşmek gerekli, acemi ya da kötü kullanan birisi devamlı fren yapıyorsa balataları erken bitirir. Yine de “çok yeni”, “3000 km.’de” gibi tanımlarda balatalara bakmak bir fikir verebilir.
  • Fren Diski
    Fren diskleri ise balatalardan da uzun ömürlüdür. Kilometresi yüksek olmayan bir motosiklette fabrika çıkışı diski görmek beklenir.
    Disk değişmişse iki seçenek vardır:
    1- Kaza hasarı ki öyle bir motosiklet almak istemezsiniz; ya da
    2- Aşırı kilometreden aşınma sonucu değişme (balatalar diske sürte sürte yavaşlama sağlarlar ve bu sebeple fren diski zamanla aşınır).
  • Zincir ve Dişliler
    Zincir yapılan kilometre arttıkça aşınır ve boyu uzar (esner).
    Eğer zincir, kullanılan kilometreye oranla daha fazla uzamışsa, bunun altında kötü kullanım yatar. Bu uzamadan da (tabii ki zincir değiştirilmemişe) ne kadar sık ve çok kullanıldığı ortaya çıkar.
  • Diğer Detaylar
    Arka jant göbeğindeki dişlinin lastik takozu fazla aşınmıssa motora yüklenildiği ve fren balatalarının kötü kullanıldığı anlaşılır. Bu da motor gizli kullanılmış demektir. Süspansiyonu kontrol etmek için de amortisör keçelerine bakılır. Bunlar patlamış ve jantlar da eğrilmiş olabilir.

Kim Kullanmış?

Alınacak motosikletin kimin sürdüğünü biliyorsak, sürücünün yapısı da motor hakkında fikir verir. Motosikletine özen gösteren biri belli olur. Sonuç olarak yaşam tarzı yanlış olan, aracına da zarar verecektir. Velhasıl, satıcı düzgünse artı puandır.


İkinci El Kontrol Listesi
(2 El Motor Alırken Bakılacak Yerler)

Bu listeyi yazdırıp kontrol listesi gibi kullanmanız mümkündür. Yukarıda verilen bilgilerin madde madde hali olan bu liste motosiklet alırken size yardımcı olacaktır.

1. İzlenim bilgileri

a. Kaçıncı el? Sizden önce çok sahibi olmuşsa uzak durun.
b. Satıcının motora karşı ilgisi nedir? İlgisiz satıcının özellikle dört zamanlı motorlarda motorun ısıtılmasına gereken önemi vermeyeceğini tahmin edebilirsiniz.
c. İkinci kontak anahtarı var mı? Varsa çalışıyor mu?

2. Dış görünüş

a. Motosikletin dış görünüşü ile kilometresi arasında uygunluk var mı?
b. Üzerinde herhangi bir modifikasyon (geliştirme / ekleme) var mı? Standart (fabrika çıkışı parçaları değişmiş mi?)
c. Benzin deposunda pas var mı? Kapak iyi çalışıyor mu?

3) İskelet (şasi, şase)

a. Ön ve arka tekerler aynı hizada mı?
b. Ayaklar düzgün mü? Motor sağlam duruyor mu?
c. Çatalda çizik, eğiklik, yamukluk vb var mı?

4) Motor (makine)

a. Yağ seviyesi normal mi?
b. Motorda yağ kaçağı var mı?
c. Motor rölantide düzgün çalışıyor mu?
d. Gaz verdiğinizde eksozdan mavi dumanlar çıkıyor mu?
e. Eksoz orijinal mi yoksa değişmiş mi? Bağlantı parçalarında kaçak var mı?

5. Tekerlek ve lastikler

a. Tekerlek bilyalarında boşluk var mı?
b. Jantlar düzgün mü? Kenarlarında çizik, yamukluk vb var mı?
c. Teller gevşek mi?
d. Lastik tipi motorun özelliklerine uygun mu?
e. Lastiklerde yeterli profil (en az 1,6 mm) var mı?

6. Zincir takımı

a. Dişliler ve zincir ne kadar aşınmış?
b. Zincir bol mu?
c. Eksik baklava var mı?

7. Fren sistemi

a. Balatalar yeterli mi (aşınmış mı ve incelmiş mi)?
b. Diskler temiz mi? Çatlak, aşınma, renk değişmesi vb var mı?
c. Hidrolik kaçağı var mı?
d. Yağ hidroliği seviyesi nerede?

8. Elektrik sistemi

a. Akü uçları temiz mi?
b. Kablolarda ek, bant ve renk değişikliği var mı?

9. Deneme Sürüşü

a. Motor soğukken kolay çalışıyor mu?
b. Gidon kilidi çalışıyor mu?
c. Gidon düzgün mü?
d. Gidon yatağı iyi çalıyor mu? Boşluk var mı? En sona getirildiğinde ses yapıyor mu?
e. Fren ve debriyaj telleri kolay çalışıyor mu?
f. Frenler iyi çalışıyor mu? Fren disklerindeki dengesizlik nedeniyle fren pedalı ya da fren kolunda ritmik baskı değişikliği var mı?
g. Vitesler kolaylıkla değiştirilebiliyor mu?
h. Büyük viteslere geçerken debriyaj kaçırıyor mu?
i. Amortisörlerde patlak var mı? Kasise girildiğinde ses yapıyor mu? Yeterli süspansiyon sağlıyor mu?
j. Motosiklet kasislerden sonra sallanmaya devam ediyor mu?
k. İki elinizi bırakarak gittiğinizde motosiklet aynı doğrultuda kalıyor mu?
l. Sürüşten sonra motorda yağ kaçağı oluştu mu?

“Bir diğer seçenek motosikleti yetkili bir servise göstermektir. Motosiklet servisleri bu ekspertiz hizmetini belli bir ücret karşılığı vermektedirler. Unutmayın motoru almaya karar verdiğinizde, motoru o an gördüğünüz hali ile kabul etmiş sayılırsınız.”

Motosikletin daha önce bakımının yapıldığı servise ulaşarak motor hakkında genel bilgi sahibi de olabilirsiniz. Servis defterinde detayları öğrenebilirsiniz. Bu ayrıca sizi motoru alırken bazı bakım masraflarından da kurtarabilir (hava filtresi, yağ, yağ filtresi vs.).

Ek Bilgiler

Motosikletin sahibine borcu olup olmadığını kontrol etmesini söyleyin. Haberi yoktur ama MOBESE’den cezası olabilir. Devir aşamasında son dakikada çıkınca uğraşmayın. Motosikletin şasi numarasını da ruhsat ile muhakkak karşılaştırın. Motoru satan kişinin gerçek sahibi olup olmadığını muhakkak kontrol edin. Satan kişi aracıysa vekaletname isteyin veya motosikletin sahibi ile bir kere görüşün.

Bakmaya gideceğiniz motorun modelini öğrendikten sonra muhakkak orijinal renginin ne olduğunu önceden araştırın. İnternet bunun için bulunmaz bir fırsattır. Böylece motorun boyanıp boyanmadığını rahatlıkla anlarsınız.

Sonuç olarak: 2. El Motor nasıl alınır?

Bu sayfadaki listeyi madde madde kontrol ederseniz kazıklanmanız zor.

Öncelikle ustanız görsün, özellikle acemi iseniz. Ustayı kandırmak zordur.

Doğru fiyata aldınız sürece doğru. Önemli olan ederinden pahalıya almamak, zarar etmeyecek olduktan sonra alınır.

Kazıklanmamak

Tabii iki iyi durumda bir motosiklet alarak olur. Yukarıda bundan ayrıntılı şekilde bahsettim. Bununla beraber bir de doğru fiyata almak lazım. Nihayetinde bu da uygun fiyata alarak olur. Bu yüzden ek olarak şu yazıya da göz atmanızı tavsiye ederim: İkinci El Alırken Mantıklı Fiyat Kavramı.

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Kaskınız Ne Kadar Güvenli?

Test Merkezi Kaskınıza Puan Veriyor

“Kaskınız ne kadar güvenli” diye sorsalar ne dersiniz? Tek güvencemiz çok para verdiğimiz için “iyi” olduğunu düşündüğümüz marka değil mi?

Bir dünya para verip çoğu zaman da markaya kanıyoruz. Peki kaskınız ne kadar güvenli biliyor muyuz?

Böyle bir kurum varmış: SHARP.  Kaskları marka ve modellere göre yüksek hızlı çarpışma testlerine tabi tutup sonuçları açıklıyorlar. Hem de devlet kurumu, yani tarafsızlık konusunda avantajlılar.

En İyi Kask Hangisi?

Birncisi iyi kask kullanım tarzınıza göre değişir. Ayrıca en iyi kask diye bir şey olsa da, kafanıza uygun bedende olmayan kask işe yaramaz ve sizi korumaz.

Şaşırtıcı sonuçlar var. Bazı binlerce liralık kasklar ucuz kasklarla aynı puanları almış testler sonucunda. Yani aradaki parayı güvenliğe değil markaya vermiş oluyormuşuz, haberimiz yok. Bundan sonraki kask alımlarımızda dikkat edelim derim.

sharp-1

İnternet adresi: http://sharp.direct.gov.uk. Bu SHARP nedir kimdir derseniz 2007’de İngiltere Ulaştırma Bakanlığı tarafından oluşturulmuş bir kurumdur imiş. Piyasada satılan kaskları teste tabi tutup sonuçlarını kamuoyuna açıklamak göreviymiş. Dolayısıyla güvenilir bir kurum. Arzu edenler sitelerinde testlerin nasıl yapıldığını ve ayrıntıları da görebilirler yine SHARP sitesi üzerinden görebilirler.

Gelelim Kullanımına

Resimde görüldüğü gibi seçimlerimizi yapıp sonuçları görebiliyoruz.

SHARP Hakkında Ayrıntılı Bilgi

İngiliz Hükümetine göre; motosiklet kazalarında hayatını kaybeden insanların yaşattığı çok kayıp var. Yakınlarına verdiği ölçülemez acıların var. Her ölüm, kaybolan bir değer, solan bir yaşam, yeri doldurulamayacak bir kayıp demek. Kayıp edilen ekonomik faktörler de mevcut. Lakin bu ekonomik faktörler geriye bırakılan acılarla kıyaslanamaz ölçüdedir. Araştırmalar sonucunda İngiltere’de motosiklet ölümlerin sebep olduğu ekonomik zarar: bir yıl için yaklaşık 1,5 milyar İngiliz sterlini olarak açıklanmıştır. Motosiklet kazasında hayatını kaybeden her bir kişinin yaşadığı ana kadar aldığı eğitim masrafları kayıp oluyor. Tükettiği paraya, kaybın iş ve sosyal yaşamda yaraların sarılması da var. Toplamı rakam bu gibi tüm kayıpların ekonomik büyüklüğü.

kaskınız ne kadar güvenli, SHARP ile görün

SHARP, hem insanların yaşamları daha iyi güvence altına alarak sevdiklerinden ayırmamak için hem de sosyal/ekonomik olarak böyle bir kayba ortam vermemek için kurulmuş. Kurucusu İngiliz hükümeti. SHARP, motosiklet kazalarında hayatta kalabilmenin en büyük faktörüne odaklanıyor. Motosiklet kasklarının sağlamlığını ve güvenirliğini incelemek adına kurulmuş.

Sharp’ın kelime Türkçede anlamı ‘keskin,sert, şiddetli, seri, çabuk, net’ anlamına gelmektedir. İsmi gibi kendisi de diğer testlere nazaran oldukça keskin/sert. Ve de adil olma özelliğine sahip. Çünkü 1 milyon İngiliz Sterlini harcanarak kurulan bu test merkezinde, test edilecek olan marka ve modeller 6 farklı mağazadan,6 farklı bedende kasklar ücreti verilerek satın alınmıştır. Dolayısıyla fabrikaların dergiye gönderdikleri gibi modifikasyona uğramış kaskların yaratacağı çifte standartların önüne geçilmiştir. Satın alınan her kaska 6 farklı bölge (tepe-çene-sağ taraf-sol taraf-ense-alın) farklı darbelere maruz bırakılarak içeriye yansıyan tepme gücü G kuvveti olarak ölçülerek test sonuçlandırılmıştır. Testler esnasında her bir kaskın 11 metre yükseklikten, mini bir hızlandırıcılı lift ile saatte 32 metre/saniye sürat ile sivri yüzeye çarptırılma testi uygulanan birçok testten yalnızca bir tanesidir(kask üreticilerinin sadece bu test için önlem almaması adına diğer testler gizli tutulmaktadır). Satın alınan her bir kaskın elde ettiği ortalama değer 5 üzerinden notlandırılmıştır. Genellikle her markanın bir kaç modeli teste alınmıştır.

SHARP TESTİ NEDEN GÜVENLİ?

Bu sorunun cevabı aslına basit, birçok motosiklet dergisinin açıkladığı birçok farklı kask testi olmasına rağmen, dergilerin güttüğü gerek ticari kaygılar gerekse alacağı tepkiler söz konusu olduğunda bazı kask testlerinde güvenlik arka plana atılarak, kaskın konforu-tasarımı-yansıtıcı stickerları vs. gibi unsurlar göz önüne alınarak sıralama yapıldığı gibi bazı firmalar ‘sadece testlere özel’ normalden daha dayanıklı kaskları dergiye test için gönderebiliyor. Keza bir derginin kask testinden çok iyi not almış markalara ait reklamların sayfalarca dergide reklam olarak yer alması veya dergi test sürücülerinin kullandığı kaskların testlerde ön sıralarda yer alması tesadüf olamaz değil mi?

İşte SHARP testinin tarafsızlığı ve adaletli olmasının çıkış noktası tam bu noktadır. Çünkü SHARP enstitüsü tamamen bir kamu müteşebbisidir ve herhangi bir gelir hedefi yoktur, dolayısıyla reklam/sponsorluk gibi gelirle söz konusu değildir. Test edilecek kasklar dahi ücreti verilerek farklı mağazalardan farklı bedenlerden satın alınmıştır ve aynı darbe testine tabii tutulmuştur. Başarı sırasına göre sıralandırılmıştır.

Yeni marka ve modeller test edildikçe sharp.direct.gov.uk/ adresine eklenmektedir.

SHARP tam da bu soruya bilimsel testler yaparak cevap veriyor. Marka model seçin, kaskınızı güvenlik puanını görün.

Evet, çünkü İngiliz Ulaştırma Bakanlığının bir çalışması ve kaskları rastgele mağazalardan alıp “satılan kaskları” test ediyorlar.

Sorunuz bozuk. Her markanın iyi ve o kadar da iyi olmayan kask modelleri var, SHARP modeller arasında seçim yapmanıza yarıyor.

kask Standartları logoları

Güncelleme

Bir diğer organizasyon daha bulduk 🙂 HelmetCheck.org, web sitesi burada: https://helmetcheck.org/ Sadece Amerika için değerlendirme yapıyor ama zararı olmaz 🙂

HelmetCheck.org

Bu yazı Püf Noktası kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

İlgili Yazılar

Bu yazı Püf Noktası kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Görebildiğin en ileri nokta ne demek?

limit noktası kapak, Türkçe motosiklet eğitimi

Limit Noktası motosiklet sürüşündeki en önemli kavram desek herhalde yanlış olmaz. Eğitimlerde de üzerinde durulur fakat bir çok kişi ne demek olduğunu tam olarak anlamaz. Çünkü limit, Türkçe bir kelime değil…

Kavramlar konusunda kısa bir yazımız burada

Görebildiğiniz noktadaki anlam için, ilerisini göremediğiniz ve artık tahmin yürüttüğünüz noktadır. Tahminen sağlıklı bir sürüş için hızınızın 3 katı bir mesafeyi görmeniz gerekli.

Yani saatte 80km/h hızla gider iken 240 mt. uzaklığı görebiliyor olmalısınız.

Bunun altına düşmüş bir görüş mesafesinde, risk altında olduğunuzu ve fren mesafesinin sağlıklı olması adına hızınızı düşürmeniz gerektiğini hatırlatalım.

“Görebildiğiniz nokta” kavramının en iyi anlatımı “Görüş Sınırı (Vanishing/Yok Olma Point)” kavramıdır. Yani yolun gözden kaybolduğu nokta, aslında ötesini göremediğiniz yerdir.

Bunun altına düşmüş bir görüş mesafesinde, risk altında olduğunuzu ve fren mesafesinin sağlıklı olması adına hızınızı düşürmeniz gerektiğini hatırlatalım.

motosiklet görüş sınırı noktası

Limit noktası hızımı nasıl belirler?

Bulunduğunuz nokta ile yolun artık görmediğiniz kısmında rahatça durabiliyor musunuz? Cevabınız evet ise doğru hızdasınız. Hayır, duramam diyorsanız fazla hızlısınız.

Trafik kurallarına göre

İleri sürüş tekniklerini kullanacağım diye trafik kurallarını ihlal edemezsiniz. Yani APEX dönüşü sadece yol ve ortam müsait ise, trafik kurallarını ihlal etmeden yapılabilir. Bu şu demek oluyor:

Virajı hem daha kısa surede almak adına, hem de daha çok kontra tekniğini kullanmak için, kendi yolumuzda dahi olsa iki şerit arasında kestirme bir yol çizmemiz yanlıştır.

Trafik kanunlarının 56 / a.1 maddesine göre “1. Sürücülerin geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları, Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler para cezası ile cezalandırılırlar. “

Yani trafik kanunlarına göre, yol boş dahi olsa, koca yolda siz tek başınıza dahi olsanız, keyfi şerit değiştiremezsiniz.

Doğru gidiş şeklimiz budur, şeridiniz değilse fazlasını yapmak yasaktır, bilginize! İleri sürüş tekniğini bilmeniz yada uygulamanız trafik kurallarını ihlal etme hakkını vermez. Rotanız kendi şeridinizin oluşturduğu iki çizgi arasındaki alandır. Bu çizgiler yok ise, sürücü kendince hayali iki çizgi oluşturarak belli bir nizamda sürmek zorundadır. Maalesef Türkiye sollama hatası yapma konusunda rekortmen, bu sebeple lütfen bu konuya dikkat ediniz.

Sonuç

Sürüş hızımızı belirler. Bulunduğumuz nokta ile limit noktası arasında rahatça durabiliyorsak o an için doğru hızdayız.

Motosiklet sürerken yolun gördüğümüz son noktası, yolun ilerisini göremediğimiz nokta limit noktasıdır.

#motosiklet #limit #noktası, #görüş sınırı

Mıcırda Motosiklet Kullanımı

mıcırlı yol

Mıcırda motosiklet kullanmak zor iştir. Ya da şöyle söyleyelim: acemiyseniz zor, tekniğini biliyorsanız çok daha kolaydır. Ustalardan alıntı yaparak konuyu daha iyi anlamanıza yardımcı olaiblirizi sanıyorum, zira Uğur hoca, bu işin piridir.

Mıcırda motosiklet kullanmak, tekerinize devamlı taş değmesidir 🙂

Bu yazı Uğur ERTEKİN’den alıntıdır (ben de motosiklet.net adresinden almış bulunuyorum).

Bu yazıda müsadenizle, mıcırda güvenli motosiklet kullanımından bahsetmek istiyorum.. Motosiklet kazalarının en çok yaşandığı alanlardan birisi, mıcır ile asfaltın birleştiği yerlerdir.

mıcırda motosiklet kullanmak

Genel olarak yapılan hata, asfalttan mıcıra giren sürücünün (birleştiği yerde), bir anda gaz keserek veya frenlere asılarak yavaşlamaya çalışması ve devamında da maalesef kendini yerde bulmasıdır. Genelde böyle durumlarda sürücü, tam anlamıyla neden düştüğünü bilmez bile. Aslında tüm olay, sebep, motordaki ağırlık dağılımı ile ilgilidir…

Özellikle mıcırlı bir yolda, ağırlığı her koşulda motorun arka tarafında ve dolayısıyla arka lastiğinde tutabilmek işin doğrusudur. Bilinenin aksine, hız (sürat), mıcırvari ortamlarda dostumuzdur.

“Öncelikle bilinmelidir ki, motosikletimizin ön kısmı, anormal davranıyorsa bunu tek bir iş için yapar: düzeltme. Bu hareket ne olursa olsun amacı, “hata düzeltmek” tir. Yanlış olarak ne yaparsanız yapın, motorunuzun ön tarafının ve gidonunuzun alışılmışın dışındaki tüm hareketleri (sağa-sola yalpalaması vb..), motorun düz gitmesini sağlamak için şasesince yapılan toparlama ve düzeltme hareketleridir.”

“Onun için doğru olan, gidon anormal hareketler yapmaya başladığında onunla mücadele etmek değil, görevini yapması açısından serbest bırakmaktır (gidonu kendi haline bırakmak, mücadele etmemek, düzeltmeye çalışmamak, yumuşak bir şekilde tutmak..)”

Püf Noktası

Mıcırlı yola girmeden evvel yavaşlamamız gerekmektedir. Püf noktası, bu yavaşlamayı, mıcıra girmeden evvel kesinlikle bitirmemiz gerektiğidir.

mıcırlı yol

Diyelim ki 120 km/h ile seyir halindeyiz. İleride mıcırlı yolu gördük. Yavaşlamamız lazımsa  ki lazım, frenlerimizi de kullanıp süratimizi diyelim 50 km/h’a düşürdük. Ama devamında, mıcıra tam girerken çekişi sağlamak ve şasenin kararlılığını arttırmak için gazı açmamız gerekmektedir. Tam mıcıra girerken mutlaka gaz veriniz ve sabit (ortam uygunsa arttırabilirsiniz) o gazla gidiniz (yavaşladığınız sürat 50 km/h ise, mıcıra giriş süratiniz örneğin minimum 55 km/h olmalı..). Ön taraf ve gidon azıcık oynasa da bırakınız oynasın. Siz bakışınız ileride ve sabit gazlı bir şekilde seyrinize devam ediniz. Göreceksiniz ki son derece emniyetli, mıcıra gömülmeden ve gene son derece stabil bir şekilde seyrinize devam edebileceksiniz.

Bu arada hız mıcırlı ortamda ‘’dostumuzdur’’ derken, yapılabilecek olan aşırı süratlerden bahsetmiyorum. Yavaşladıktan sonraki arttırılmış hızınızdan bahsediyorum (20 km/h ye düştüyseniz, giriş hızınız minimum 25km/h…60 km/h ye düştüyseniz minimum 65 km/h.vb.). Mıcırda ve benzer ortamlarda ağırlığı arka lastikte istememiz bunun sebebidir. Gene amortisörümüzün kapanmamış olmasını sağlamak başka bir sebeptir. Ön tarafınız ne kadar hafifse, ağırlık ne kadar arkadaysa gidişiniz o kadar dengeli ve güvenlidir. Hatta oturuş pozisyonunuzu da bir miktar arkaya almanızda fayda vardır  (deneyin göreceksiniz)…

Mıcırlı yoldaki seyrinizde fren yapmanız veya ani gaz kesmeniz (etkisi fren yapmakla aynıdır ağırlığı ön tarafa taşır) motorunuzun amortisörünün kapanmasına, ön lastiğinizin mıcıra gömülmesine ve stabilitesinin bozulmasına yol açar. Hatta ve hatta sizi düşürebilir…

Mıcırlı yolda seyir halindeyken karşı şerit den gelen araçların yavaşlamanız için yaptıkları hareketlere (el işaretlerine) aldırmayınız. Onlar motosikleti bilmiyorlar. Sizin için güvenli olanı sabit hızınızla istikrarlı bir şekilde, mümkün olduğunca ağırlığı arka lastiğinizde tutarak, devam etmeniz ve bu arada gidonunuzu (hafifçe sağ-sol hareketi yapabilir) bir yandan, bakışınız hep ileride, serbest bırakmanızdır (mücadele etmemek). Göreceksiniz ki son derece stabil ve güvenli bir şekilde gidiyor olacaksınız.

Mıcırlı Bir Zeminde Viraj ve Yavaşlama?

Gevşek zeminde bir virajı en güvenli dönmenin (dikkat ‘’dönme’’ diyorum!) yolu, düşük süratTe, motoru en az yatırarak o virajı almaktır ( buradaki püf noktası aslında süratinizin az olması, çünkü süratiniz az ise motor az yatar. Süratiniz fazlalaştıkça yatışınız da arttırmanız gerekir). Peki güvenli sürati nasıl belirleyeceğiz? Aslında gevşek zeminin gevşeklik oranı uygun sürati belirlemenizde bir rehberdir.

Gevşeklik miktarını, motorunuzun ön süspansiyon ve gidon kısmından gelen bilgiler doğrultusunda anlayabilirsiniz. Gidonun veya ön tekerin oynama / hareketlilik miktarı size zemin hakkında bilgi verir.

  • Gevşeklik çok ise ön taraf daha fazla düzeltmeler yapar (sağa-sola oynamalar şiddetlidir)
  • Gevşeklik az ise bu oynama daha da azdır (oynama ne kadar fazla ise zemin o kadar gevşektir demiştik)

Arka lastiğin oynaması da size fikir verebilir, ama ‘’Ön Kısmı’’ daha çok dinleyiniz. Diyelim ki 60 km/h ile seyrediyoruz ve ileride bir viraj var. Motorunuzun ön kısmından gelen bilgileri dinleyerek, yoldaki tutuşa göre süratinizi ayarlayabilir ve o viraja güvenli bir şekilde girebilirsiniz. Bu 60 km/h ile de olabilir, daha yavaşlamanız da gerekebilir. Karar size aittir, çünkü sabit bir ‘’şu hız’’ kuralı hiçbir zaman olamaz. (değişen şartlar güvenli hızımızı değişken kılar, o sebeple “şu hız” diye bir güvenlik kuralı olamaz).

  • Mıcırlı bir zeminde yavaşlamanız gerektiğinde, kesinlikle ön freni kullanmayınız.
  • Yumuşakça gaz kesmeniz gereklidir.
  • Daha fazla yavaşlamanız gerekiyorsa da sadece yumuşakça arka freni kullanın (ön süspansiyonunuzun dalmasına, kapanmasına elinizden geldiğince engel olunuz. Bunu hiç istemiyoruz).
  • Unutmayınız, hangi koşullarda olursa olsun, olması gereken güvenli süratiniz, önünüzde görebildiğiniz alan dahilinde ve kendi şeridiniz içerisinde her zaman güvenle durabileceğiniz sürattir. Ki mıcırlı bir zeminde seyir halindeyseniz bu hız olabildiğince yavaş ve dikkatli olmak zorundadır.

Bu yazı Sürüş Teknikleri kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.

Soğukta Yolculuk ve Birikenler

BMW K1200GT ön cam karlı

Motosiklet, kışın soğukta sürmek için hazır olmayı şart koşar. Üç altın kuralı vardır:

  1. “Kötü hava yoktur, yetersiz donanım vardır.”
  2. Fizik kuralları esnemez (buzda kayarsınız).
  3. Yol ve kurallarla inatlaşılmaz (çok daha çabuk ve fazla yorulursunuz).

Bora geçen hafta sonu İstanbul’dan İzmir’e ağır kış şartlarında geldi. Her türlü yağış içeren,aşırı soğuk ve sınırları zorlayan bir sürüş oldu. İşte birikenler:

  • Termal içlikler işe yarıyor, fakat kalitelisi olmalı.
  • İyi eldiven + elcik ısıtma dahi rüzgar kesici koruma olmadığı sürece yeterli gelmiyor. Yani elciklerin önüne o plastik parçaları boşuna koymuyorlarmış. Elcik ısıtma sadece elin içine fayda ediyor. Elinin içi yanarken dışı rüzgardan buz gibi olabiliyor, hatta sürüşünü etkileyecek kadar.
  • Kar, ya da sulu kar su gibi değil, vizörden gitmiyor
    • yapışıp kalıyor, birikiyor ve görüşü kapıyor. Bora uzun süre vizör açık gittiğini, başka çıkar yol bulamadığını söyledi. Tabiidir ki bu şekilde gitmek insanı çok zorluyor. Yüzüm acıdı ama devam edebilmek için başka yol yoktu diyor.

Yol boyunca hava şartlarını görün!
Karayolları Tahmin Sistemi – Yol Üzerinde Hava Nasıl?
görmek için buraya tıuklayınız

Kışın soğukta motosiklet sürmek için neler yardımcı olur?

  • Devamlı şeker takviyesi iyi geliyor. Soğuk havada üşümesen de enerji kaybediyorsun ve şeker soğukla daha iyi savaşmana yardımcı oluyor.
  • tırıp kan deveranını arttırmak hem soğuğu, hem de yorgunluğu uzaklaştırmada faydalı olacaktır bacaklara.
    • Kardan korkma motosiklet karda iyi gidiyor. Fakat buz öyle değil. Buz olduğunu düşünce anlıyorsun.
    • Buzda düşünce kuru asfalt gibi değil, kayıp öyle aynı hızla devam ediyorsun. Durmak için bir yerlere tutundum dedi Bora. Yoksa bir yere çarpana kadar öyle devam ediyormuşsun…
    • Geçen araçlara dikkat etmeli, hele hele karşıdan geçen araçlara da. Zira bir geçiyor, “foşş” çamurlu kar banyosu yapıyorsun ve o çamur vizörü bildiğin kapatıyormuş.

“Aslında bu yukarıdaki deneyimlerden çıkan sonuç şu:

“Buzlanma ve karın yeni başladığı günlerde motosikletinle yola çıkma”

Bu yazının devamı olarak: “Gideceğim” Demenin Psikolojik Tarafı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Ayrıca: Kış Kategorisi yazılarını da buraya tıklayarak görebilirisiniz.

Sonuç

Soğuk hava ve gizli buzlanma

Gizli Buz

Gizli Buzlanma: görünmeyen tehlike

Kış şartlarını yaşadığımız bu günlerde, sizleri yollarda bizi bekleyen önemli bir tehlike konusunda bilgilendirmek ve uyarmak istiyorum. Gizli buzlanma yol üzerinde olan ama görünmeyen buzlanma türüdür.

Mavi buzlanma, saydam buz, kara buz gibi isimlerle adlandırılan bu olgu, bir çok kişinin kaza yapmasına sebep olmaktadır. Bir çoğumuzun farkında olmadığı bu durumu öğrenmek ve dikkate almak kış şartlarında yol güvenliğimizi arttırmak için  önemlidir.

Hepimizin bildiği gibi su sıfır derece ve altında  zaten donar. Bununla birlikte yol şartlarında buzlanma 6 dereceden itibaren başlayabilir. Çünkü o gün altı derece olacak demek, “Gün içerisinde en fazla altı derece olacak” demektir. Yani sabah, akşam, güneş görmeyen  yerlerde hava sıcaklığı altı derecenin altında demektir. Dolayısıyla gizli buzlanmanın olacağını düşünerek planlama yapmak yol güvenliğimiz için şarttır.

Hava sıcaklığı donmaya yakın bir dereceye düştüğünde yol yüzeyindeki su donar. Yol yüzeyinde ince, mat ve hemen hemen görünmeyen bir buz tabakası oluşur.

Sürücü bunu farkedemez ve yolu kuru olarak algılar. Bu olay mavi buzlanma, gizli buzlanma, saydam buz yada kara buz olarak adlandırılır.

Gizli buzlanmayı nerelerde aramalıyız?

Deniz kenarı, köprüler, viyadüklerde.
Gölgelerde.
Rüzgarlı ve güneş almayan (ısınmayan) alanlar gizli buz için uygun alanlardır.

“Gölge, rüzgar ısıyı daha da düşürür. Bu nedenle gün içerisinde 6 diyorsa, sabah ve akşam, devamlı güneş görmeyen yerde buzlanma bekleyin.”

Gizli Buzlanma  - yol bilgisayarı uyarı

Gizli buzlanma varsa, boş bir otoyolda araç kullanırken hafif bir viraj alırken dahi birden aracınızın kaydığını hissedersiniz. Aniden 360 derecelik bir dönüş yaparak kendinizi bir hendekte bulabilir yada bariyerlere çarpabilirsiniz.

Saydam buz hemen hemen görünmez olduğundan son derecede tehlikelidir. Yol yüzeyi çıplak ve kuru göründüğünden sürücü normal hızda seyrederken kendini emniyette hisseder. Ancak beklemediği bir anda direksiyon hakimiyetini kaybeder.

Gizli buzlanmanın yoğunlaştığı yerler?

Yolda gizli buzlanma olduğunu nasıl anlarsınız ? Aşağıdakiler gizli buzlanma olasığını çok yükselten bazı yol durumlarıdır:

köprü buzlu olabilir
  • Donma noktasının hemen üstünde ve altındaki dereceler.
  • Bir gün önce yağan yağmur ve aşırı ayaz.
  • Yol kaplamasının koyu ve mat görünmesi.
  • Yolun ağaçlarla veya diğer engellerle gölgede kalan kısımları, örneğin doğu-batı yönündeki tepenin aşağı tarafı. Bu gibi bölgeler sabah güneşinin halen erişemediği alanları oluşturur.
  • Köprüler, üst ve alt geçitler.
  • Yolun, bir göl kenarını ve nehir yatağını takip ettiği nemli alanlar.
  • Geçmişte saydam buzla karşılaştığınız yerler.

Köprüler, viyadükler ise ayrıca önem göstermemiz gerek noktalardır. Çünkü yoldan daha önce ve daha fazla buzlanmaya maruz kalırlar. Bunun sebebi, yoldan farklı olarak soğuk rüzgarın sadece yol üzerinden değil, altından da geçmesi ve köprüyü, viyadüğü daha fazla soğutmasıdır.

Bu yazı Kış | Motosiklet Sürüş Teknikleri | Püf Noktası kategorilerinde yayımlanmıştır.

Zihinsel Canlandırma

makaleler kapak görseli

Spor psikolojisi fizik eylemlerin zihinde canlandırma yaparak tecrübe edilebileceğini göstermiştir.

Profesyonel sporcular, örnek de verelim, mesela ciritçiler, ciriti atmadan önce; biraz sonra yapacakları atışı kare kare akıllarında canlandırırlar. Bu yolla, atışı tüm yönleriyle zihinlerinde canlandırarak beyinlerini hazırlamış olurlar. Bu şekilde öncesinde kendini hazırlayan sporcuların gerçek atışı daha iyi yaptıkları gözlemlenmiştir.

Tabiidir ki bu sadece sporculara ait bir özellik değildir. İnsan beyni bu şekilde daha verimli çalışmaktadır ve bu hepimiz için geçerlidir. Beyin kaslara komut verir ve denetler. Sık yapılan eylemler zamanla beynin o “iş” için kasları kullanmada deneyim sahibi olması demektir. Örnek vermek gerekirse erişkin birisi olarak artık yürümek için çaba göstermiyoruz. Yolda çukur da olsa tümsek de, beynimiz kaslara “yürüme” konusunda hakim olduğu için işlem değişen şartlarda dahi sorunsuz gerçekleştiriliyor.

Acemisi olduğumuz bir konuda eyleme geçmek ise, henüz o eylemi gerçekleştirmek için oluşmamış beyin – kas çalışma uyumu (koordinasyonu / eşgüdümü) bizde heyecan, çekingenlik gibi duygulara yol açar. Zira beynimiz henüz hakim olmadığı bir hareketler serisi olduğundan güvenliğimizi öne çeker ve dikkatli olmamızı sağlar.

alistirma

İşte biz beynimize uygulamadan önce kare kare süreci anlatırsak (bu zihnimizde canlandırarak olacaktır), bu canlandırma  beynimizin tanımadığı bir durumla karşılaştığında yaptığı kontrolü ele alması ve paniklemeyi takip eden kasılmayı devreye sokmasını engelleyecektir. Ve kaslara olan hakimiyetini biraz önceki alıştırma ile sağladığından hareketi daha rahat yapacaktır.

U dönüşlerini örnek alalım. U dönüşlerinde yapılması gereken birçok safha vardır. Bu adımlardan birini ya da bazılarını unutmak mümkündür. Mesela dengeye konsantre olunduğu sırada omuz üstü kontrolü kolaylıkla unutulur. Hâlbuki zihinsel canlandırma talimleri burada stres altında icra edilen adımları unutmayı ortadan kaldıran bir etkiye sahiptir. U dönüşünden evvel yapılmış olan talimler her şeyin olması gerektiği gibi yapılmasında büyük pay sahibidir.

Bu alıştırmada rahatça oturun ve gözlerinizi kapayarak motosikletinize bindiğinizi, ve U dönüşü yaptığınızı, mümkün olan bütün ayrıntılarıyla zihninizde canlandırmaya çalışın. Başlarda biraz zorlansanız da, zamanla daha iyi ve ayrıntılı hayal edebileceğinizi göreceksiniz.

ilerleme gelişme, zihinsel canlandırma

Burada insan beyninin yetenekleri yine beyni kandırmak için kullanılmaktadır. Zihinsel canlandırma ne kadar gerçeğe yakın ve canlı yapılırsa öğrenme süreci de o kadar daha iyi olur. Canlandırma yaparken sadece görmeyin ama duyun, işitin ve koklayın hatta hissedin de. Beş duyunuzu işin içine sokun. Bir kavşağa yaklaşırken kavşakta hareket etmek üzere olan bir araç düşünün ve sonra sürücüsünün yüzüne baktığınızı zihninizde canlandırın. Sürücü sizi görüyor ve tam kavşağın orta yerinde duruyor ve siz buna karşı ne yapabileceklerinizi tasavvur ederek uygulayın. Trafikte dikkatinizi dağıtan faktörleri düşünün ve bunlarla karşılaştığınızda ne yapmanız gerektiğini hayal edip çözümleri yine zihninizde canlandırarak uygulama yapın. Bu canlandırma talimlerini sık tekrarlamanız onların ön beyninizde canlı olarak tutulmasını sağlayacaktır.

Öncelikle çarpışmayı önleme talimlerinde kullanılan bu yol diğer talimlerde de faydalıdır. Ne olabilir ve çözümleri nasıl sürüşe yansıtılır? Farkında olmanın acil durumda paçamızı kurtarabileceği kesindir.

ps: İnternetten derlenen ve tarafımdan düzenlenen
bu yazının alfa@motokervan olması şiddetle muhtemeldir
ama yine de tam hatırlamıyorum.

Bu yazı Sürüş Teknikleri Kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için lütfen buraya tıklayınız.

Motordan Nasıl Düşmeli?

motosikletten düşüş kapak görseli

Motosikletten nasıl düşmeli? Güldüğünüzü duyar gibiyim ama bunun da kuralı var evet 🙂

Her şeyden önce: kazadan kaçmak için kıvırmak ya da durmak ilk denenmesi gerekenlerdir.

Frenleme çalışır ve kendinizi eğitirseniz doğru ve güçlü bir frenleme ile kazadan önce durabilirsiniz. Fakat frenin azı sizi kazaya götürür, bunu unutmayınız…

Frenleme yazıları için buraya tıklayın

Motosikletten nasıl düşmeli?

İlk kural: Motorunuzdan “motor kıyafetleri” ile düşünüz.

Şöyle bir bilgi buldum, rakamların doğruluğundan çok emin değilim fakat yine de sürüklenenlerin ısıdan yanarcasına rahatsız olduklarını biliyorum, o sebeple paylaşayım:

  • Kuru asfaltta düştünüz.Ve hızınızda 100 km/saat.  
  • Yerde sürüneceğiniz mesafe ortalama 65 mt. Bu sürtünme esnasında üstünüzde motosiklet pantolonu ve montu varsa vucudunuza yansıyan ısı derecesi 770 derecedir. Vucudumuzda ki en sağlam kemikler kalça elmacık kemikleri ve köprücük kemikleri.Ve bu kemiklerin erime dereceleri 520 derecedir.
  • Bu yüzden şiddetle motosiklet kıyafetleri kullanın diyoruz.
    Kot pantolon kumaş pantolon sizi düştünüzde bir kaç salisede (dikkat edin saniye değil salisede) biter ve etiniz açığa çıkar. Kemik kaybı geri gelmez.”

Düşme tekniği & kuralları

Ana başlıklar şunlardır:

  1. Motordan ayrılın
  2.  Kollarınız ve ya bacaklarınızla sürüklenmeyi kontrol etmeye çalışmayın
  3.  Kafanızı korumaya çalışmayın 
  4.  Düştükten sonra kalkmaya çalışmayın
  5.  Hemen kalkıp motosikleti düzeltmeye çalışmayın

1) Motordan ayrılın

Ana kural peglere sağlam basıyor olmaktır. Her halükarda son anda bu peglere vurarak, basarak, üzerlerine basıp atlayarak,yani bir şekilde peg dediğimiz ayaklıklara güç uygulayarak kendimizi motordan uzaklaştırma hareketini yapmamız lazım.

Bir arabaya çarpacaksanız ve yatıracak zamanınız yoksa peglerin üzerinde zıplayın, ve araca çarpmak yerine üzerinden uçmayı hedefleyin [ araca çarptığınızda boynunuz, yere çakıldığınızda kolunuz kırılır J


Alt yanal kayma ile düşme

Low Siding denen şey. Dönmeye başladınız, motosikletiniz yatık durumda kaydınız:

Depoya dizlerinizle yapışın, topuklarınızla da motora. Ellerinizle gidona tutunmayın, aksine serbestleştirin. size söylemiş olduklarımız, bu noktadan itibaren, kurtarmak için de düşmek için de en iyi duruma getirmiştir sizi.

Kurtarmayı değil, düşmeyi seçtiniz.

Ön frenle işiniz yok.

Arka frene dokunun, amacınız arka tekeri kilitleyerek motosikletin sizden uzaklaşmasını başlatmak, unutmayın motosikletiniz yatık idi, arka tekeri kilitleyerek motosikleti geride bizimle ayrı bir çizgiye sokmuş oluyoruz.

Ayrılmadan hemen önce peglere tüm gücünüzle basınız / vurunuz / itiniz.

Şimdi bedenimize bakalım. Bedenimiz de yatık, dolayısıyla yüzü koyun düşmemiz daha olası. İşte burası çok önemli: sırt üstü dönmeye ça-lış-ma-yın! Bu sizi takla tombalak sarmalına sokar ki bunu hiç istemezsiniz. Omuzlarınızı, kollarınızı, dirseklerinizi kırmak işten bile değildir bu durumda…

Üst aşırma ile düşme

Alttaki görselde high-side denen aşırtma düşüşte sürücünün motorunu zamanında bırakarak ve motorun üzerinde yükselip açılarak kendini havada dönüp motorun önüne düşmekten nasıl kurtardığına dikkat ediniz.

motosiklet high side aşırma düşüş

Sürücü eğer kapanıp motora tutunmaya çalışsaydı, çok daha ciddi yaralanmalar kaçınılmaz olurdu.

Yine aynı mantıkla önünüzdeki bir araca bir şekilde artık çarpmanızın kaçınılmaz olduğu bir durumda, çarpışmadan önce motorunuzun ayak pedalları üzerinde ayağa kalkınız. Kendinizi olabildiğince yükseğe doğru fırlatınız ama havada dönmeden. Basketçinin “rebound”a kalkması gibi. Bu saliselik bir hadisedir. Baktınız çarpacaksınız, artık kaçışınız kalmadı, yapmanız gereken budur. İnanın motora kapanıp da çarpmaktan daha az hasar alırsınız.

Motoru durdurmanız ya da kıvırıp geçmeniz hatta yan yatırmanıza zaman olmayan çok ani ve acil bir durumdur. Hiç bir zaman bunu yapmak zorunda kalmamanız dileğiyle. Motosikletinizden zaten ayrılıyorsunuz, peglere vurmak sizi daha da motosikletinizden daha da açacak, uzaklaştıracaktır. Motosikletinize bakar konumda geriye doğru kendinizi açmayı hedefleyiniz.

Çok zordur ama kendinizi gevşek bırakın, “Kasılma! Kasılma! Kasılma! diye kendinize tekrar edin.

2) Kollarınız ve ya bacaklarınızla sürüklenmeyi kontrol etmeye çalışmayın

Sürüklenme esnasında ayağa kalkmaya çalışırsanız, kolunuzu bacağınızı açarsanız bir yerlerinizin kırılmasını kolaylaştırırsınız.

Vücudunuzu kasarsanız kırıkları, yırtılmaları davet edersiniz. Volvo kazadan hemen önce araç içindekileri korkutarak önceden kasmayı, böylelikle çarpışma anında kasılı değil gevşek vücütların o güçleri çok daha iyi kabul edeceğini bildiği için yapmaktadır.

Sürüklenme sırasında henüz yapamamışsanız, motosikletten mutlaka ayrılmaya çalışın, size ne kadar uzak olursa o kadar az zarar görürsünüz.

Bunun için donanımızın “sıkı” olması gereklidir. Montunuzun gergilerini sürüşten önce sıkın. Kollarındaki, bellerindeki, bileklerdeki, boğazdaki her unsur “lazım olacağı için” oradadır ve dikkatiniz çektiyse hepsi “gergi” dir. Bu nedenle sürüşten önce gergileri, fermuarları, kask kilidini (altından bağlanan kilit sistemli kayış) eldivenlerin cırt cırtlarını, sıkı sıkıya oturtun, gevşek değil!

3) Kafanızı korumaya çalışmayın

Kafanızı korumanıza gerek yok, çünkü kaskınız var .Nasıl yuvarlanıyorsanız aynı şekilde devam edin , herhangi bir pozisyon almaya çalışmayın , 2 -3 takladan sonra durursunuz.

Uzun sürüklenmelerde kaskını defalarca tak tak tak yere vuran sürücüler vardır. Kask sizi bu tür darbelerden korur. Fakat kafanızı tutmaya çalışır, sert bir hale getirirseniz nurtopu gibi boyun fıtığınız olur, siz bilirsiniz 🙂

4) Düştükten sonra kalkmaya çalışmayın

Kazadan sonra durduğunuz yerde kalın.

Önce sakinleşin; derin nefes alıp verin. Vücudunuzdaki adrenalin o kadar fazladır ki kırık dahil ağrı hissetmeniz 5-10 dakikayı bulabilir.

Yattığınız yerden ellerinizle vücudunuzu kontrol edin. Önemli bir hasarınız olmadığını anlayabilirseniz bir yerinizin kırıldığını varsayarak yavaşça kalkın.

 Motosikletten Nasıl Düşmeli? yazısı Püf Noktası, Sürüş Teknikleri ve Makaleler kategorilerinde yayınlanmıştır.

Bir Tanıtım Yazısı, Rota Kayıt Ediciler

motosiklet rota kayıt

Motosiklet rota kayıt hepimizin istediği bir şey. Yaptığınız yolu kaydetmek ister misiniz? O halde Okumaya devam edin.

Size Android telefonlar için yapılmış bir programı tanıtacağız fakat MyTracks adı ile iPhone’lar için de olduğunu biliyoruz.

motosiklet rota kayıt

Programın özelliği, GPS alıcınızın verileriyle telefonunuzun harita programını birleştirerek yaptığınız yolun kayıt edilmesi.

Programı çalıştırıp “Kayda Başla” komutu verdiğinizde, bulunduğunuz yerin haritası açılıyor ve bulunduğunuz yer tespit edilerek kayıda başlanıyor.

Siz (telefon) hareket ettikçe yapılan yol programın hafızasına yazılıyor ve siz yol bitip “Durdur” komutu verdiğinizde yaptığınız yol harita üzerinde çizilmiş oluyor.

Programın kayıt yapabilmesi için GPS biriminizin açık olması ve ulaşılabilir bir cep şebekesi interneti olması yeterli. Yerinizi uydudan bulup, haritayı şebekeden yükleyerek anlık ve güncel bilgiyi ekrandan izleyebiliyorsunuz.

Arka planda çalışabilme özelliği sayesinde de diğer işlerinizi de halledebiliyorsunuz telefondan. Hoş, motosiklet kullanırken başka ne yapacaksınız telefonla, o da ayrı mesele ya? 🙂

Tabiidir ki programın tek özelliği harita üzerinde çizim yapmak değil. Sağdaki resimde gördüğünüz gibi, yolculuk (kayıt) boyunca:

  • Kat edilen toplam mesafe,
  • Toplam kayıt (yolculuk) süresi,
  • Hareket halinde geçen süre,
  • Yükseklik değişimleri,
  • Azami, ortalama, hareket halindeki ortalama sürat değerleri de kayıt ediliyorlar.

Ben en çok bu ekranı kullanıyorum. Malum, Google Earth bir açılıp bir kapandığı için memlekette, pek bilgisayardan açamıyorum, dolayısıyla bu ekran en çok yararlandığım ekran durumunda.

Tabiidir ki siz silmediğiniz sürece toplanan tüm bilgiler programın hafızasında kalıyor. Böylelikle daha önce yaptığınız bir rotaya geri dönüp bilgilerine erişebiliyorsunuz? Ne kadar sürmüş, ne kadar mola vermişim, ortalama kaç km. hız ile gitmişim gibi sorulara cevap vermek böylelikle çok kolaylaşıyor tabii ki .

Bunun dışında bir de sol tarafta görülen ekranda Yükseklik ve Hız bilgileriyle oluşturulmuş ve  kendiliğinden grafik haline getiren bir ekran var programda.

Açıkçası benim en az kullandığım, açıp baktığım ekran bu yükseklik ve hız ekranı fakat özellik olarak var işte.

Sağ taraftaki fotoğrafta ise programın en sevdiğim özelliği görünmekte: Verileri, rotayı tüm kaydedilen bilgilerle birlikte dışarıya yollayabiliyoruz. Bu sayede Google Maps ile mesela, telefonumuzda kaydettiğim verileri her yerden ulaşılabilir hale getirebiliyoruz.

Program bunun dışında haritalama, rotalama gibi işleri yapan programların anlayacağı dosya türleriyle kayıt yapmaya da izin veriyor.

Peki indirmek için ne yapacaksınız?

Android için “Market”, iPhone için ise “Uygulamalar” kısmında programın adı olan “MyTracks” ile arama yaparak indirmek mümkün olacaktır.

Not: MyTracks bu işi yapan tek program değil. Ben bile bir çok program indirdim ve denedim. Lakin telefon ekranına sığma olsun, kullanışlılık ve hız olsun şimdiye kadar karşılaştıklarımın en iyisi MyTracks olduğu için sizlere de tavsiyemiz budur.

GPS essentials logo

Edit: Zaman içerisinde bir program daha bulduk: GPS Essentials. 

GPS Essentials (google play bağlantısı burada) özellikle ekranının özelleştirilebilmesi ile öne çıkıyor. Sadece rota kaydetmek ve çıkarmanın haricinde bilgi toplama özellikleri de hayli gelişkin. Aşağıdaki fotoğraflardan da görülebileceği üzere güzel bir alternatif olabilir. Bir bakmanızı tavsiye ederiz.