Evet gelelim KTM Duke 200’e. Hemen söyleyelim kesinlikle binmelisiniz. Yok efendim “200’lük motor yeter mi?”, “Şık ama ne kadar gidecek ki?” türü söylemleri bir yana bırakın, Duke 200 kesinlikle tam kararında bir motosiklet, ne eksik ne de fazla… Şimdi gelelim ayrıntılara.
Duke 200’ümüzün adı Mikado. Kendisi henüz rodajda, hatta bu günü saymazsak toplamda 25 km. kullanılmıştı. Bu gün 250 km. civarı yaptık, yani Duke 200’ümüzün adı Mikado. Kendisi henüz rodajda, hatta bu günü saymazsak toplamda 25 km. kullanılmıştı. Bu gün 250 km. civarı yaptık, yani ilk uzun yolu idi. Sahibine teşekkür etmeyi unutmuyor ve değerlendirmelerimize başlıyoruz.ilk uzun yolu idi. Sahibine teşekkür etmeyi unutmuyor ve değerlendirmelerimize başlıyoruz.
Güç
Motoru ile başlayalım: KTM Duke 200 tek silindir, 200 cc, 25 beygir.
Ve makinesi aklınızdaki “tek silindir” olumsuzluklarını silecek bir motor karakterine sahip. Gücü yani torku son derece yeterli. Devir bandı geniş.
Beklemediğim kadar yüksek devir çeviriyor, ve bu bandı hızlı bitiriyor (Bu arada not düşeyim, hepi topu 250 km. kullandım daha ve rodaj sürecinde olduğu için hiç 7 bin devirin üstünü çevirmedim. Yine de Duke 200 beni etkilemeyi başardı).
Tüketim
100 km.’de ortalama 2.5 lt. yakıyor yol bilgisayarına göre KTM Duke 200. Bu da demektir ki yaklaşık olarak 45 liralık benzinle 300 km. civarı yol yapacak. Tabii ki bunlar ilk km.’lerin değerleri, rodaj bitince biraz daha düşecektir sakin kullanımda (hoş rodaj bitince daha yüksek, hatta devamlı yüksek devir kullanılacağı için artacaktır tüketim lakin çoğu motosiklet kullanıcısı bizim gibi değil, daha orta bantta kullanıyorlar).
KTM Duke 200 Sürüş Özellikleri
- Vitesler pamuk. Oranları iyi. Ne sağır ne agresif.
- Lastikleri duyulmamış bir Hint markası. İlk başta: “Acaba?” dediler, dedim. Fakat sıkıntı yaşamadım (bunda gazı devamlı doğru ve destek şeklinde kullanmanın da etkisi olsa gerek), özellikle lastiklerin de daha alışma sürecinde olduğunu düşünürsek (malum sıfır lastik mumlu oluyor). Yani lastiklere güvenebilirsiniz.
- Şasi çok iyi. Çok dengeli. Bir kez yol kenarına sürüp mıcıra girdim çıktım, hafif bıraktı normal olarak fakat toplaması çok kolay oldu. Aynı şekilde fotoğrafta görülen yolda da biraz süratlendim ve gaz ile bir kaç deneme yaptım, orada da sıyırması toparlaması dengeli, ön görülebilir ve kontrollü idi. Yani KTM, yani iyi mühendislik.
Viraj
Lastikler ince, acaba yeter mi? Yetiyor. O şasi, o ağırlık, o güç için yeterli üzerindeki lastikler. Yatıyor ve ve daha da yatıyor. Destek gazı ya da depo – peg kombinasyonu ile çizgide dönmek de, rahatça çıkışı yakalamak da kolay.
Burada bir de oturuş pozisyonundan (postür) bahsetmek gerek. Pegler biraz geride. İlk başlarda bulamadım fakat bir yüz km. sonra fark ettim ki iyice depoya yakın, hatta neredeyse deponun üstünde konumlanınca doğru yerde oluyorsunuz. Yani gerçekten KTM reklamları, fotoğraflarında görüldüğü gibi oturmak lazımmış 🙂 Yahu çok da ön tekerlekte değil miyim ben şimdi? dedim ama viraj ve yol çok daha iyi hissediliyor orada oturunca.
Hasan’ın dediğine göre dimdik oturmuşum gün boyunca. Benim boyum 1.78, demek ki ortalam boyutlarda bir sürücü rahat edecektir. Ben seleyi gün sonuna doğru sert buldum. Kısa yolculuklar için iyi ama tam gün ya da uzun yol için gün sonunda sert yahu dedirtiyor. Bir de ön selenin arkası geniş gibi sanki. Kim bilir belki de ilk sürüşüm olduğu içindir, sonra alışılır belki ama bacaklarımın iç kısmı biraz ağrıdı akşam inince Duke’ten.
Gidon geniş ve şehir içi dahil Duke’u çok güzel çekip çeviriyor. Düşük hız manevraları dahil yönlendirme kolay, hatta keyifli.
Frenler
Dozajı, gücü, hisliliği iyi. Arka fren de çok kontrollü ve iyi ayarlanmış . Yokuş aşağı sağa bir viraja girdim mesela, baktım ortada iki çukur var. Süratim de müsait, ön frenle uğraşmayayım dedim, biraz fazla baskı uygulayıp arkasını viraj çıkışına alıp konumlandım ve gaz açarak iki çukurun arasından çıktım. Ki bu benim alışıldık sürüşüm değildir, fakat Duke bana bu güveni verdi toplamda, düşünün artık.
Malzeme Kalitesi
On numara. Parça birleşim yerleri, malzemelerin yüzeyleri, dokunuşları hayli iyi. Hele kontak açılınca kontrol gruplarının içeriden aydınlatılması çok hoş.
Diğer
- Yol bilgisayarı var. Hem de işlevsel. Fotoğraflardan ayrıntıları görebilirsiniz.
- Göstergeler okunaklı, iyi. Vites göstergesi de olması iyi.
- Ayaklık açılır açılmaz değil, iki üç saniye sonra duruyor motor, o ilginç geldi bana.
- Arka maşa demirci profili gibi değil, şekilli şemalli, “Afferin!” dedirtti bana. Her üretici örnek alsın derim 🙂
- Motorun esnekliği çok hoş. 30-35 km. hızla 4. viteste git. Gaz açınca da sarsmadan kasmadan hızlanıyor. Büyük konfor…
- Aynalar. Şekil olarak güzel ama esas olarak o şekil görüşü doğru noktalara taşımak için.
Ayrıca söylemeliyim ki, herkes durdu, baktı, sordu: “Kaçlık bu?”, “Maaşaallah güzelmiş”, “Hayırlı olsun güzelmiş yeni galiba?” genel kanılar. İlgi çekiyor ve baktırıyor yani Duke Efendi kendisine.
Sürüşün Yapıldığı Yol
- Urla’dan
- İçmeler
- Gülbahçe
- Balıklıova
- Mordoğan
- Devam ederek Karaburun
- Küçükbahçe
- Balıklıova
- ve İzmir’e dönüş.
Bu parkuru her motosikletçiye tavsiye ederiz. Bol virajlı, bir kaçı dışında limit noktasının zorlayıcı olmadığı, inişli – çıkışlı, her türlü yol şartına sahip; denize girecek, çay içecek, benzin alacak, yemek yiyecek, durup sigara içecek, hatta fotoğraf çekmek için durduracak bir rota bu.
İzmir ve çevresinde olanlar kaçırmasın…
Fiyatları merak edenler için Sahibinden.com sayfası burada.
Bu yazıyı beğendiyseniz buraya tıklayarak Motosiklet Tanıtm yazılarını görebilirsiniz.