Yamaha MT-10 aklı alan inanılmaz üstün-çıplak motosiklet mi?
Cevap: Hayır, çok daha ötesi!
Çok kişinin merak ettiği bir model: MT10!
MT9, MT9 Tracer çok kişinin beğeni kazanan modeller oldu ve bu MT10 için de haklı bir beklenti yarattı. Zira MT10 bu serinin kralı olacak, ve hatta çıplak motosikletlerin kralı tahtına talip. Yamaha’nın yarışlarda şampiyon olmuş R1’de kullandığı son nesil motora ve şasiye sahip bir motosikletten bahsediyoruz. O halde beklentimizin yüksek olması çok normal. Peki o zaman soralım:
Evet, Yamaha MT10 (2009) anlamsızca hızlı ve orta devirleri yerleri sarsacak kadar güçlü. Yamaha R1 modelinin gidonunu değiştirip 200 beygir makineyi bize teslim etmemiş: çıplak motosiklet karakterine uyması için güç 160 beygire çekilmiş (S1000R ile aynı güç) ve esas işi yapan tork da daha geniş bir banda yayılmış (orta devirlerde daha güçlü tork/çekiş).
998 cc.’lik düz dört makine yeni tasarıma sahip; yeni pistonlar, yeni yanma odaları ile geliyor güç paketi. Hava kutusu 10 litreden 12 litreye çıkmış ve egzost boruları çelikten titanyuma terfi etmiş. Krank kütlesi %40 artmış, bunun sebebi R1’de 14’000 olan azami devirin 12’000 seviyesine inmiş olması. Bunu dengelemek için de krank ağırlaştırılmış.
Yamaha MT10 (2009)’a daha güçlü bir alt-orta devir bandı kazandırmak için motor parçalarının %40’ının değiştiğini söylüyor. Tork değeri hayli iyi ve devir bandında daha geniş bir aralığa yerleştirilmiş.
Açıkçası alt devirler (4000 dk./devir civarı) beklendiği kadar da canlı değil. Fakat 4000’ler biraz geçildi mi, kuduruyor ve deli gibi devirleniyor, 7000 civarındaysa ön teker yerden kesilecek gibi hissettiriyor…
Arka çark R1’deki 43’lüğe göre bu defa 41 dişli, bütün viteslerde R1’e oranla daha kısa vitesler demek bu. Düşen devir sayısı ile de ilk viteste daha yavaşsınız ama bu ayar, yol kullanımı için daha uygun.
R1’deki gibi güç ve delilik hissi var MT10’da. Karakter kısaca şöyle:
Orta devirlerden (4000) itibaren canlanan
(yani şehir içinde rahat kullanılabilen)
devamında deliren
(yani efendiliği bırakıp dişlerini göstermeye başlayan)
üst devirlerdeyse çıldıran,R1’in ruhunu hissettiğiniz bir makine MT10
aşağıda kaydırmalı görsel var, her iki rengi, ortadaki çubuğu sağa-sola çevirerek görebilirsiniz
10,000’lerde beyaz ışık sizi vites atmak için uyarıyor. Bu devirlerdeki güç yine kontrollü ve vites değişimleriyle sürüşün uzun kısmında bu güç zirvesi alanında kalabiliyorsunuz bu iyi ve artı bir karater. Mesela Ducati Monster 1200’deki gibi gazı daha fazla açmaya korkmuyorsunuz.
Kaydırmalı debriyaj sayesinde vites düşürürken korku duymuyorsunuz, tabii ki abartmamak gerek, not edelim 🙂
R1’de çok çok ayrıntılı bir ayar ve ekran var. MT-10’da basitleşmiş bir versiyonu var. Bir sürü ayar imkanı mevcut ama hiç ellemeden de rahat rahat sürüp gidebilirsiniz.
Sürüş modları olarak A, B ve standart mevcut. Her mod (her marka her modelde olduğu gibi) gaz tepkisine verilen torku etkiliyor. Ayarlar ise alışılmışın dışında: Standart Mod en yumuşak, A ortada, B ise en delisi.
MT-10’u B Modunda kullanarak başladık. Yumuşak, sakin ve rkolay sürülebilir davrandı bize. Gazı fazla açmadığınız sürece R1’den gelen bir makine kullandığımızı unuttuk desek yeridir. Ha açınca kendini gösterdi orası ayrı ama rahat rahat sakin sakin sürmek de mümkün MT-10’u.
İlk tanışma faslını geçince A Modunu pas geçip doğrudan B Moduna geçtik yani en sert (spor) moda. Bu mod çok farklı:
En başlardan (düşük devirden) itibaren
en ufak gaz hareketine çok fazla güçle (sert) cevap veren bir karaktere bürünüyor MT10!
Sonuç olarak şunu fark ettik. Orta devirleri bir kere buldunuz mu sonrasında modlar çok fark etmiyor. Orta-üst her devirde o kadar fazla güç var ki modlar sadece başlangıç için fark yaratıyor.
Modlar gazı açtığınızda gelen güç seviyesini belirliyor MT10’da. Nasıl oynayacağınızı belirliyorsunuz o kadar.
Çekiş kontrol da aynı mantıkla çalışıyor ve seviyeleri mevcut. Özel bir durum yok, ne kadar etkin olacak nerede devreye girecek belirliyorsunuz.
Sürücü önde konumlanmış ve dururken ağırlığın %51’i ön tekerde.
Ağırca olan krank ve çelik egzozslar ağırlık merkezini aşağıya çekiyor (yol tutuş ve sürüş kararlılığında iyileştirme demek). Alüminyum Deltabox aynı kalmış ki bu her şeyin temeli demek. Arka salıncak aynı R1, KYB marka ön-arka süspansiyonlar da tam ayarlı olarak hizmetinizde.
R1’i ilk gördüğümüzde çok ufak gelmişti gözümüze. Yamaha MT-10 (2009) da 1000’lik bir motosiklete göre ufak duruyor. Hatta sürüşte daha da ufakmış gibi hissettiriyor:
Çok rahatça dönüyor ve kontrol ediliyor MT10,
dolu depo 210 kg. ağırlığa sahip değilmiş gibi.
Tüm gün sürseniz de bol eğlence var ama yorgunluk ya da ağırlık yok. Bu kısaca:
Çok iyi bir motosikletle karşı karşıyasınız demektir.
Evet, Yamaha MT10 (2009) çok çok iyi bir motosiklet ve çıplak motosiklet dünyasının şimdiki kralı olacak gibi!..
Görüldü: First ride: Yamaha MT-10 review | Visordown
Bu yazı Motosiklet Tanıtım Kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayınız.