Sentetik motor yağı daha mı iyi?

Öncelikle sentetik motor yağı nedir onu söyleyeyim: sentetik yani doğal olmayan. Peki doğal motor yağı nedir? Burada doğaldan kasıt petroldür. Bildiğiniz gibi petrol doğada var ve mineral yağlar, petrolden üretiliyor.

Bir de sentetik yağlar var. Bunlar da doğal olmayan doğadaki gibi kalmayan yağlardır. Biraz daha açalım. Doğal yağlar zamanla bozulur, yapısı değişir ve işini yapamaz. Kısacası sentetik yağ, doğal yağa eklenen katkılarla güçlü hale gelmiş yağdır.

Bunu demir ve çelik ayrımı gibi düşünebilirsiniz. Demir ana malzemedir ama sert değildir üstelik pas yapar. Fakat su ile çelik yapıp, krom ve nikel eklerseniz; sert, çizilmez ve paslanmaz bir metal elde edersiniz. İşte sentetik yağ da böyledir: mineral yani petrolden üretilmiş yağı alır ve katkı eklersiniz. Yeni yağ iyi bir mineral yağ özelliklerini korurken daha uzun ömürlü ve zaman içinde daha az yıpranan ve değişen, daha iyi bir yağ elde etmiş olursunuz. Bunun yanı sıra sentetik yağlar daha uzun süre görev yapar. Sentetik yağları daha uzun süre

Bazı markalar bu katkı oranına göre yarı sentetik, tam sentetik seçeneklerini sunarlar. Alttaki galeride bir örneğini görebilirsiniz. Soldan sağa mavi 1/4 sentetik, yeşil 3/4 sentetik, turuncu tam sentetik yağlar var.

Hangisi daha iyi?

Bu sorunun yanıtı için size iki adet yorum sunuyorum. Göreceğiniz üzere tecrübeler ışığında rahatlıkla söyleyebilirim: sentetik yağlar daha iyidir.

1989-1997 yılları arasında serviste baş usta olarak çalıştım ve hâlâ kendi arabalarımın bakımını kendim yapıyorum. 1991’den itibaren kendi arabalarımda sentetik yağ ve diğer sentetik sıvıları kullanmaya başladım.

Hizmet verdiğim ve hep sentetik yağla çalışmış, düzenli yağ değişimi (değişiklikler arasında <= 5.000 mil) yapmış araçların genellikle motorun içinin gıcır gıcır, tertemiz olduğunu söyleyebilirim. Motoru dağıtınca da sübap mekanizmasının ve alt taraftaki çıplak metal kısımların tertemiz olduğunu gördüm. Silindirlere gelirsek 300-500 bin km. sonra bile genellikle yeni gibi görünür, fabrika mühür (çapraz tarama) deseni hala yerinde yani aşınma yok denecek kadar az. Motor yataklarında ise daha da az, gerçekten çok az aşınma görürsünüz.

Su soğutmalı VW ve Audi motorlarındaki sentetikleri değiştirdiğimde, boşaltılan yağ 3000-5000 mil sonra kirliyse, koyuysa, mutlaka bir sorun vardır. Çünkü çok çok büyük oranda ve neredeyse hepsinde tertemiz, ilk güne yakın eski yağ çıktı.

Geleneksel yağ ile çalışan motorları sentetik yağla çalışan motorlarla karşılaştırdığımda iç parçalar üzerinde vernik, kalıntı ve daha fazla aşınma gördüm. Bir diğer nokta da sentetik olmayan yağ kullanan motorların yanma, bitme, yatak sarma gibi sonuçlarla gelmesiydi. Görülen o ki sentetik yağlar kötü durumlarda bile motoru çok daha iyi koruyorlar. Görünen o ki geleneksel mineral yağlar kullandıkça bozuluyor ve özellikle motoru temiz tutma görevini yapamıyor. Mineral yağlı motorlarda inatçı kirleri görmek neredeyse sıradandır.

Yani, evet, sentetik yağ kesinlikle büyük bir fark yaratıyor. 1991’den beri her zaman sentetik yağ kullandım ve hiçbir zaman mekanik motor arızası yaşamadım. Öyle ki bu gözlemime yüksek performanslı motorlarda ve sonuna kadar zorlanan, pistte makinesi İtalyan otomobillerinde bile bu gözlemim geçerlidir.

Robinson Van Dis, Car aficionado, buyer/seller, and general advice Updated Nov 21

Bir öneri daha

Büyük bir otomobil markasında Fabrika Parça Yöneticisi olarak çalıştıktan sonra, yukarıdaki teknikerin verdiği cevaba katılıyorum.

Ekleyeceğim şey kaliteli bir filtre olacaktır. İyi bir filtre çok küçük parçacıkları da tutar ve motora geri göndermez. Bu, uzun ve iyi bir ömre sahip motor için en önemli tedbirdir diyebilirim.

Rich McIntyre · Nov 25

İlgili yazı ve kaynaklar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir