Günlük / Kişisel

Motosiklet Grupları – 3

(01/01/2019)

Yıl olmuş 2019, bir önceki yazıdan itibaren yedi yıl geçmiş. Motosiklet toplulukları ile ilgili olarak ilk söyleyeceğim şey artık herhangi bir gruba dahil olmadığım, hatta motosiklet sürmediğim. Peki yedi yılda neler oldu?

Tabii ki ana hatlarıyla anlatmak gerekir, ben de öyle yapacağım.

İZMOK

  • Zaman içerisinde büyüdü. Fazla büyüyünce İzmir Motosiklet Derneği adıyla resmi kimlik kazanmasına karar verip dernekleştik.
  • Yine İnciraltı’nda bu defa da daha büyük bir yere geçtik.
  • Eğitim tarafıyla öne çıkan kulüp-dernek, özellikle kadın üyelerin çabalarıyla toplumsal alanda da hayli etkin hale geldi. Yardım, farkındalık yaratma, etkinlik düzenleme gibi konularda sürekli üretken hale geldi dernek/kulüp.
  • Tecrübe gösterdi ki iki yüz kişi civarı büyüklük doğal sınır idi (en azından İzmir Motosiklet Deneği özelinde). Altına düşülüp üzerine çıkıldığı dönemler tabii ki oldu ama toplam sayı hep iki yüz kişi civarında üyemiz oldu.
  • Bir süre sonra dernek, eğitimli, ideale daha yakın kitleyi elde tutamayacak bir yapıya büründü. Bunun sebebi ayrı bir konu fakat giderek daha temel niteliklere sahip üyelerden oluşur hale gelindi zaman içerisinde.
  • MC’lik. Bu dönüşüm benim karşı çıktığım bir değişiklik idi ve ben bu süreçte kulüpten/dernekten ayrıldım.

Motosiklet

Şehir içi sürüş için 50 cc.’lik kaç-kaç çok uygun. Bir dönem kullandım ve (şehir içinde) büyük motosiklete hiç gerek yok dedirtti.

Artık neredeyse hiç motosiklet sürmüyorum.

Motosiklet Grupları – 2 

(08/10/2012)

İzmir Motosiklet Kulübü (İZMOK) bayağı bir ileriye gitti. Benim de etkin bir üyesi olduğum kulüp İzmir’de ismi duyulan ve takdir edilen bir topluluk haline geldi, geliyor. İZFAŞ, proje, eğitim falan derken hayli zaman ayırdığım, bir çok yeni insan tanıdığım ve üretken olduğum bir ortam haline geldi kulüp. Özellikle fuar sonrası başvuran yirmiden fazla üyeyle yeni bir hız kazanan kulüp ilerde adını daha da sık duyacağımız bir yer olacak sanırım.

Bir göz atmak isterseniz, www.izmirmotosikletkulubu.com adresinden sizleri de bekleriz.

Bir Güzelyalı & mat Klasiği: Futuraları Da Vururlar!  

(14/10/2012)

Evin önünde dururken bir kez daha çarpıp düşürdüler Futura’yı, ben de mi şans yok bilemiyorum ki! Hasar ufak sağ taraftaki iki parça grenajı boyatmak gerekecek. Rapor tutturduk ama raporuydu eksperiydi derken…

Adı  Futura Raptor, Peki Ya Sürüşü?

Denizli Özgürlük Sürüşü’ne, Futura ile gittim.

Hafif, iki yüz kilo. Yani hızlanması, manevrası / yatışı ve frenajı başarılı.

Motosiklet hafif, gücü yüz beygirin üzerinde olunca tabiidir ki çok seri oluyor.

İtalyan motosikletlerine özgü iki silindir karakteri var. Hırıltılı, alt devirlerde başka, üst devirlerde bambaşka bir sesi var. Hele kırmızı bölgeye yakın deliren ve delirten bir sesi var…

Bir Gün Motosiklet Aldım – Adı  Futura Raptor

Yolgezen’i sattım, çünkü mali olarak zorlanmaya başlamıştım.

Hiç hesapta yokken, daha doğrusu Sanita’da otururken, “Şunu al, bunu al, peki bunu al” seansı başladı. Hatta bir ara 1991 Model bir Yamaha’ya kadar gitti iş. Elimizdeki kaynak 10 lira civarında. Benim motosiklet almaya pek niyetim yok. Derken Tolga A. “Bak şu motosiklet aslında çok güzel. Ben kullandım tam senlik ama on üç lira yazmış, on bire alırsın?” dedi. Bir baktım, alet güzel.

Yanımda Tolga’nın bir arkadaşı var, Gökhan. “Ara” dedi. Dedim saat gecenin onu, ben ararım dedi.

Motosikleti on liraya aldı!

Ben de gidip motosikleti teslim aldım, İstanbul’dan. Otobüsle getirdim bagajda, o da ilginç oldu…

Velhasıl Mayıs’ın On Dokuzu’nda boyadan çıkacak. Gerisi az sonra! 🙂

A.R.T. Eğitimi ve Seviye Kontrol Sürüşü

İZMOK ile ART’ın ortak düzenlemiş olduğu eğitim dört hafta süren teori eğitimi ile birlikte kapalı alan eğitimini gerçekleştirdik. En sonunda dün (09/04/2012) yola çıktık. Benim grubumun eğitmeni Ümit Çiçek eşliğinde gün boyu her on beş kilometrede bir mola verip sürüşümüzü değerlendirerek günü tamamladık. İki defa başa geçtim ve hocamız ardımda sürerek gözlemlerini aktardı ve öneriler sundu, görevler verdi.

Otuz sekiz puan aldım. Bu puanın açılımı şöyle:

İleri seviyedeki bir sürücünün tüm özelliklerini sergileyen yetenekli bir sürücü.  Tehlike algılaması ve değerlendirmesi  genel olarak  iyi , dönüşlere ve tehlikelere yaklaşmak için  uygun çizgiler kullanıyor.  Ama ara sıra tekrar eden hatalar  ve/veya akıcılıkta aksama mevcut.  Ortalama bir sürücünün oldukça üstünde bir seviyede.

Eksik noktalarım ise (1 en yüksek / iyi – 4 en kötü / düşük puan olmak üzere)

  • Planlama ve Öngörme (Yolu Okuma) 4  üzerinden / 3,
  • Fırsatları Değerlendirme (Progress) 4  üzerinden / 3,
  • Akıcılık (Smoothness) 4  üzerinden / 3.

Şimdi yapmam gereken bu üç zayıf nokta hakkında kendimi geliştirmek ve diğer konularda daha çok dikkat etmek.

Peki gün boyunca neler hissettim? Yüksek devir, makineyi sıkıştıra sıkıştıra, virajları eze eze gitmek çok keyifli ve geliştirici idi. Kişinin ve becerilerinin gelişmesi için mükemmel bir gün ve eğitim idi….

Motosiklet Grupları

İzmir’deyim bir süredir. Gelmişken ve kışı burada geçirmeyi düşünürken dedim ki internetten bakıp gruplar bulayım ve üye olayım. Motosiklet.net, İZMOK ve İzmir Motor gruplarına dahil  oldum. Çok şey beklemiyordum fakat şu üye olmak için yok üç gezi yok beş toplantı aşaması bildiğin sıkıcı yahu! Üyeyiz ama geziye gidemeyiz, geziye gitmek için bilmem kaç toplantıya katılmamız lazım, e toplantı desen her hafta değil, iki haftada bir; zaten kaç ay buradayım ki derken ilk şevk kırıldı tabii ki.

Bu arada, bu topluluklar sitelerinde görüldüğü kadarı ile aktifler de. Bakalım, görelim…

İlave: motosiklet.net grubu şimdilik en kafamın uyuştuğu grup. 27/11 Pazar günü Gaziemir’de buluşup: Sahil Evleri > Balıklıova > İzmir yolunu yaptık. Keyifli ve eğlenceliydi. Motosikletini satmış, motosikleti tamirde olanlar bile arabayla geldiler. Pegaso kullanıcısı bir abi rica etti, sürüşünü izleyip tavsiyelerde bile bulundum kendisine. Halk tipi bir topluluk ve muhabbetleri güzel, eğlenceliler.

İlave: motosiklet.net grubundan atıldık. Real Moto diye bir kurup daha kurdular diğer atılanlar ve Osmangazi’den bir dükkan tuttuk. Kışın beş altı kez toplandık orada ve güzel geçti kışın bir kısmı sayelerinde.

Onun dışında İZMOK ile bayağı bir haşır neşir olduk. Bu gün itibarı ile yönetim kuruluna bile kabul edildim. Kendileri ile birlikte en önemli kazanım ART Eğitimi almış olmamız. Birazdan ART Eğitimi notlarımı yazacağım zaten. Bunun dışında ellerimizle yaptığımız kulüp evi, viraj yapmayı seven üst düzey sürücüler, Cumartesi Gezginleri oluşumu gibi öne çıkan konular da var.

Naked Bike – Touring Bike Farkı

Ağır. İlk söyleyeceğim bu. Arada yüz kilo var dile kolay. Daha çok yeni idi, gittim Naturel’e, durdum, ayaklığı açmak için hafif sağa yatırdım motoru ve… Usulca yere bıraktım 🙂 Bedenim ve beynim bu ağırlığa henüz hazır değildi. Buna dikkat edin daha ağır bir motosiklete geçtiğinizde derim.

Gezi motorunun rüzgarlığı ve çantaları (hele Yolgezen’inki gibi gömme ise kasaya) çok büyük rahatlık, ayrıca Yolgezen’in şaftlı olması (mesela Bodrum – Fethiye arası devamlı yağmur yedik ama yıkatmadık, zincir yağlamadık. Çok büyük rahatlık). Bunun üzerine ABS ve dengeli çifte fren sistemi olması güvenlik için muhteşem.

Bendeki Değişimler

Özellikle Yolgezen ile daha yüksek süratlere çıkabilme rahatlığı sürüşümü daha bir olumlu etkiledi. Bakışım, oturuşum ve virajım; ayrıca çizgi belirlemem daha da gelişti.

Dengesi çok güzel ve süspansiyonları Yolgezen’in. Dolayısıyla virajlara daha keyifli, daha doğru girebiliyorum.

En çok da şu var: Hışır’da olmayan bir beden kontrolü var Yolgezen’de. Dizim, kalçam ve bedenimle yatırıp dikmek çok çok daha kolay. Daha doğrusu çok daha tepkisel Yolgezen Hışır’a kıyasla. Bu da daha çok olanak veriyor yolda.

Bu Gün Motosiklet Aldım – Adı Yolgezen

Bora ile anlaşmıştık. On iki bin dedi, sıkı pazarlık yaptım on üçe aldım! 🙂 Fakat eğitimi vardı, ona lazımdı biraz daha Deauville, ve param yoktu henüz. Antalya’da kullandığım için Hışır’ı da satamıyordum. Bir ara gidip alacağım derken en sonunda Bora eğitime gitti, BMW 1200 GT aldı, gel al motoru dedi bana.

Gittim aldım. İki motor Fethiye’ye gittik. Ve ben bildiğiniz aptalım. Her uzun yol aynı şey, hava durumuna bakmıyoruz. Yazlıklar ile çıktık yola bir yağmur bir yağmur! 🙂

Fethiye iyiydi her zamanki gibi. Yolgezen ise daha iyi. Hışır’dan (çıplak motordan sonra) o kadar dengeli o kadar rahat o kadar farklı ki.

Batu yolun eğimi ters diyerek Yolgezen’i ters çevirtti. Ertesi gün imanım gevredi döndüreceğim diye, tam o sırada Batu otelden çıkıp bana baktı, uğraştığımı görünce bir şey demeden girdi içeriye! Çok sinir oluyorum ama çok da seviyorum işte bu adamı.

Oradan Antalya, oradan Kemer.

İstanbul’a Gidiş

Nereden nereye? Bora’ya MT03 almak için Hışır’la İstanbul’a gittik. Başlıklar ise şöyle:

  • Çıktık İzmir’den, ama biz aptalız. İzmir’deki havaya bakarak çıktık yola.
  • Manisa’ya gelmeden bir yağmur bir sis, soğuk da cabası. Bir ara bayağı korktum. Hem düşmekten, hem de çok üşümekten.
  • Fakat Bora şaşırtıcı derecede iyi sürdü. Daha doğrusu güven uyandıracak kadaar diyelim. Yine de tehlike yaşamadık.
  • Sonrasında hava açıldı.
  • Yolda polis kontrol noktasında durduk. Polis nereye dedi, İstanbul’a dedik; bununla mı dedi? 🙂
  • İstanbul’da ilk gün kapalı alan, ikinci gün bildiğin TEM eğitimi vardı. Yahu beni 110 ile giderken belediye otobüsü solladı, hem de bildiğin körüklü! Bu İstanbul’lular manyak manyak. Yahu üç şeritte yüzlerce araba dip dibe 110 ile 120 ile gidiyoruz… Ne diyeyim… Öndekiler zaten iyi motorcu, bir ara gözümü karartıp olacaksa olsun dedim ve çok geride kalmadan ama ecel terleri de dökmeden becerebildim. Lakin çekinlik var hala.
  • Dönüşte iki motor zevkli oldu. Habada hobada geldik. Genelde yüksek hızlarda seyrettik. 140 – 150 bizim için hızlı süratler tabii ki.
  • İnterkom muhteşem bir şey. Güvenlik ve sıkılmamak için çok ama çok iyi.
  • İlk uzun yol böyle işte…

Bu Gün Motosiklet Aldım – Adı Hışır

Kawasaki ER-5.

Akşam gidip Bora ile biraz pratik yaptım.

Sürmekten korkmuyorum, ki bu çok iyi bir şey. Panik hiç yok. Düşmekten de korkmuyorum.

Bora ziyadesiyle sevdi motorumu. Bu arada adı Hışır (1). Bora daha çok naked bike kavramını sevdi, hatta dönüşte beni korkutacak kadar asıldı gaza… 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir