HONDA DCT iyi mi?

Honda, motosikletlere yönelik Çift Kavramalı Şanzıman teknolojisi (DCT) ile 10 yıldır otomatik vitesli motosiklet piyasasının lideri. 14 Haziran 2020 gününe kadar dünya çapında 140 binin üzerinde DCT’li motosiklet satılmış Honda tarafından. Honda ürün yelpazesinde 10 farklı modelde DCT teknolojisi sunuluyor.

Honda DCT’yi ilk olarak on yıl önce (2010 yılında) VFR1200F Sport Tourer modeli ile Avrupa yollarında kullanıma sunmuş. O günden beri de giderek genişleyen sayıda modele ekleniyor DCT şanzıman. 2019 yılı istatistiklerine göre Avrupa’daki Africa Twin satışlarının %45’i, NC750X satışlarının %52’si ve Gold Wing’lerin ise %67’si DCT ile satılmış; demek ki sürücüler on yılın sonunda DCT’ye güvenmiş ve memnun kalmışlar.

Bu adetlere, yaygınlığa ulaşmanın bir sebebi de teknoloji ilerledikçe vites değişimlerinin yumuşaklık, zamanlama konularında başarıyı yakalamış olması. Çift Kavramalı Şanzıman teknolojisi ergenlik dönemini atlatıp olgunlaştıkça değişik tipteki motosikletlerde de tatmin edici başarıya ulaşmış durumda. Yani DCT spor bir modelde ve şehir içinde farklı karakterde çalışıp her tür sürüş için başarıya ulaşabiliyor.

africa-twin-dct-2025-metal-etiket

Örneğin Africa Twin ve X-ADV modellerinde arazi kullanımına yönelik bir “G switch” olması veya GL1800 Gold Wing modelindeki Yokuş Kalkış Desteği ile bütünleşik çalışabilmesi, Yürüme Modu ve Rölantide Stop gibi özellikler DCT’nin çok yönlülüğünün en büyük kanıtı. DCT’yi bir platform gibi görmek gerek: “Her model her tip motosiklet için en uygun otomatik vites.”, DCT’yi başarılı kılan esas olarak bu.

africa-twin-dct-2025-çölde-yanlarken

DCT nedir? 

DCT, otomatikleştirilmiş, elektro-hidrolik kavrama ve vites değiştirici dişli kutusundan oluşan gelişmiş bir şanzıman teknolojisi.

Honda DCT yapısı

Her biri ayrı dişli setlerine bağlanan iki adet bağımsız kavramaya sahip olan bir sistem. Birinci kavrama 1, 3 ve 5. viteslerden sorumlu. Diğer kavrama ise 2, 4 ve 6. viteslerle çalışıyor. Yani 1’den ikiye geçerken 2. vites aslında hazır ve siz diğer sete geçmiş oluyorsunuz. Bu setler arasındaki geçiş her seferinde hazır, yumuşak ve çabuk vites geçişlerine izin veriyor.

Vitesler elle ya da otomatik olmak üzere iki farklı modda değiştirilebiliyor. Sürücü, sol kütükteki düğmeleri kullanarak vites değiştirebiliyor. Fakat DCT’nin asıl gücü otomatik değişim ve bunu motosikletin hızı, motorun devri ve gaz seviyesi gibi değişkenleri izleyerek yapıyor. Bu gözlem ve ölçümler sayesinde her zaman o hız ve sürüş tarzı için doğru zamanı ve devri, akışkanlığı yakalayabiliyor. “Tam doğru anda değiştirdi!.” dedirtmesinin sırrı bu.

DCT otomatikleştirilmiş değişimler ile çalıştığından DCT’li Honda’larda debriyaj kolu veya vites değiştirme ayaklığını kullanmaya gerek yok.

DCT vites değiştirme işini, hesaplamasını kendi üzerine aldığı için sürücünün yola, fren noktalarına, virajlara ve hızlanmaya daha fazla odaklanmasını mümkün kılıyor. Daha az iş yapan sürücü tabii ki daha az yoruluyor lakin DCT geçişleri de ideal yani sarsıntısız, kesin ve keskin şekilde yaptığı için yığılma ya da atlamalar olmuyor ve özellikle uzun yolda daha az yorulmuş oluyorsunuz.  

Kaynaklar: 1) 14/08/2020 | honda.com.tr – Honda’ya Özel Şanzıman 10 Yaşında, 2) Dual Clutch Transmission

İstediğiniz sürüşe uygun vites yönetimi

Otomatik ve düz vites modlar arasında geçiş tek tuşla yapılıyor. Sürüş modu da var. “D” günlük, (sakin) sürüş için. “S” ise sportfi sürüşler için. Kabaca, D ekonomi ve sakin sürüş, S ise viraj keyfi için diyebilirim.

Üstelik düğmelerle vites değişimi de mümkün. Geçişler düğmeyle yapıldığında biraz sert olsa da sorun yaratmıyor sürüş güvenliği için.

DCT teknik illüstrasyon-sürüş şartlarına göre vites

Honda DCT en çok, dik yokuşlarda ya da artçı varken motoru stop ettirme riskini ortadan kaldırdığı için kullanışlı.

Otomatik olması, boş vitesi aramayı da yok ediyor. Sıkışık trafikte, dur-kalk tarfikte ise şükür ediyorsunuz 🙂

Sadece arkanıza yaslanın ve en eğlenceli olan sürüşün tadını çıkarın ve diğerleri için endişelenmeyin.

HONDA – AFRICA TWİN DCT 2016 değerlendirme

İlk olarak manuel Africa Twin sipariş etmiştim. Öyle ya, arabada gücün her daim kontrolüm altında olması için manuel vites tercih ederken, motosiklette kontrolü bir yazılıma bırakmak hiç olmazdı. Sonra, epeyce kitabi bilgi, yabancı kaynaklardan inceleme ve daha önce Honda’nın bir önceki DCT sistemini kullanan Onur ağabey ile konuştuktan sonra herhangi bir deneme sürüşü yapmadan fikrimi değiştirdim ve siparişimi DCT’li AT olarak değiştirdim. Fakat, hala aklıma takılan bir sürü soru vardı ve her an manuele geri dönme ihtimalim de az değildi. Bugüne kadar. Bugün yaptığım bir deneme sürüşünden sonra kesin kararımı verdim. DCT ile devam edeceğim. Neden mi? Sebepleri aşağıda:

Başlamadan bu deneme sürüşü imkanını Honda ile hiçbir alakası olmayan, ama senelerdir Rider Motor ile bizlere mükemmel hizmetler sunan sevgili Kemal Kantar’ın sağladığının altını çizeyim. Benim bu kararsız halimi görünce, konuyla hiç alakası olmamasına rağmen ve resmi Honda satıcıları dahi test sürüşü imkanı sunamazken, henüz 140 km’deki yeni DCT’sini hemen bana tahsis etti. Öyle sıra beklemeden, sınırlı süreye ve parkura sıkıştırılmış bir deneme olmadan motoru şehir içinde, otobanda, arazide her koşulda rahat rahat test edebildim. Keşke, tüm işletmeler bu profesyonellikte mükemmelleştirilmiş hizmet sunabilse.

africa-twin-dct-2025-Honda-web-site-banner

Şimdi başlayalım. İlk olarak, aslen bu Africa Twin testi değil, bir DCT denemesi. Yine daha önce kullandığım yol/arazi enduro segmenti motorları (ukalalık için değil, performansı hangi motorlarla kıyasladığımı belirtmek için yazıyorum, KTM 450 EXC-F, GasGas 125 Six Days, Yamaha XT 660, BMW R1200 GS Adv, BMW G650 GS Sertao) ile kıyaslamalar olacak, ama aslen DCT endişeleri, DCT’nin manuelin üstüne ilave kontrol, sürüş güvenliği ve konfor ekleyebilmiş mi ona yoğunlaşacağım. Motorun genel performansı zaten manuel ve DCT’de aynı. En iyi motorun herkesin kendi motoru olduğu ve manuel & DCT tercihinin tamamen bireysel bir tercih olduğunun altını çizerek manueli tercih edenleri de kararlılıklarından dolayı tebrik ediyorum. Konu benim gibi scooter harici ilk kez otomatik motor kullanacak kafası karışık DCT’cilerle ilgili.

DCT, otomatikteyken, viraj içinde kendi kendine vites değiştiriyor mu?

“DCT, D veya S modlarında (otomatik iken): viraj içinde, özellikle rampa veya yokuş aşağı virajlarda, kendine vites değiştiriyor mu?” sorusuna cevap arıyoruz.
Ankara’lılar bilir, Eymir’e inen çıkan yollar aynen böyledir, veya uzaklarda Artvin, Şavşat yolları, daha uzaklarda Dolomitiler, Transfaragan, vs. Bunun için özellikle Eymir’e bu yollardan gittim geldim, motoru da virajda vites değiştirmesi için gaz, fren çok zorladım. Çok düşük devirlerde çok fazla vites değiştiren D modunda bile tahriklerime kapılmadı, vitesi hiç ellemedi. İyice zorlayınca vitesi değiştirdi, ama vites değişimi öyle akıcı ve hissedilmiyor ki, motorun dengesini hiç etkilemedi, viraj içindeki benim zorlamamdan kaynaklanan hız değişimi de tolere edilebilir sınırlardaydı. Ben bu işi manuel yapsaydım, bu kadar yumuşak ve sorunsuz yapamazdım. Nokta. Belli ki, Honda mühendisleri 3. nesil DCT’de ev ödevlerini çok iyi yapmışlar.

Yarım debriyaj konusu nasıl?

Yarım debriyaj kullanıyor, benim için önemli diyorsanız, düşük hız dönüşlerinde, dar dönüşlerde ne yapacağım?
Manuel motorlarda yapılan yarım debriyajlı dönüşü önerildiği üzere arka frenle manuel, D ve S modlarında denedim. Genel olarak sıkıntılı, zira otomatik modlarda düşük devirde gazda kalmak zor, motor akmak istiyor, gaz var yok arası denedim, sol dönüşlerde sıkıntı yok, ama sağ dönüşte ayak arka fren pedalı üstünde psikolojik olarak sıkıntılı, dengeyi kaybedersem ayağı hemen koymam gerek duygusu rahatsızlık veriyor. Bir de, S modları gaza çok duyarlı, motor hemen fırlıyor, aynı şekilde gaz tepkisini arttıran G modunu da kullanmamak lazım. Ben durumu ruhsuz D modunda optimize ettim, manuel modda 1. viteste de olabilir, biraz çalışınca oluyor, ama yarım debriyajın yerini tutmuyor. Tabii, diğer artılardan dolayı sırf bu yüzden manuele dönmeyeceğim.

Manuel mod nasıl?

– Gerçek manuel gibi anlık tepkili değil demişlerdi, halt etmişler.
– Benim, debriyaj ve vites pedalı kullanarak vites değiştirmemden çok daha hızlı ve çift kavramadan dolayı güç kesintisi olmadan vites değiştiriyor.
– En güzel yönü de motor hangi modda olursa olsun elden vites değiştirebilmek mümkün, manuel vitesin önceliği var, acil durumlar için bu çok önemli. Ayrıca, hiç ekstra para verip ayak pedalı falan almaya gerek yok, hem daha hızlı olmaz hem de paraya yazık. Bir de manuel viteste gaz keserseniz motor öksürmeye başlıyor, ama asla stop etmiyor, manuel moddayken vitesi kendi kendine düşürüyor, ta ki durana kadar. Bu güzel bir şey. Fakat, tam tersi böyle değil, yani manuel modda herhangi bir viteste gazladığınız zaman vitesi arttırmıyor, red line devri geçince gücü kesiyor. Bu da güzel bir şey zira, gaz verince vites arttırma işini otomatik mod zaten yapıyor, manuel modda kontrol biraz bizde olsun, değil mi!
Yani, manuel moda ilişkin endişeler tamamen şehir efsanesiymiş, manuel mod güzel olmuş.

DCT en yüksek hız ne?

Tapa gazda rahatça 200 km/saat sürate çıkıyor. Yokuş aşağı 215 km. sürati gördüm.

Diğer değerlendirmeler

Frenler

Frenleri ön arka ayrı ayrı, normal hızda dönerken ön freni, yüksek hızda tek tek ve beraber panik fren hepsini test ettim. Kolayından başlayalım, arka frenin en önemli parametresi olan yüksek hız panik frenlemesinde beklendiği üzere ön fren olmadan tek başına yeterli değil (olan motorda görmedim bu arada). Çok yüksek hızda kazık frende bile ABS’yi devreye sokamadım. Ön fren çift disk ile oldukça güçlü ve arka fren ile beraber oldukça iyi bir performans sağlıyor, ama BMW’nin telelever sisteminin kaynaklanan avantajının üstünden gelemiyor. Yani, panik frenlemede, biraz da yüksek enduro motorun uzun ön süspansiyon hareket mesafesinden dolayı, önde rahatsız edecek kadar fazla yığılma var. Kafa iyice aşağı iniyor. Teleleversiz Sertao’da böyleydi, ama ön süspansiyonun sunduğu sıkıştırma bırakma ayarlarını iyice sertleştirmek durumu biraz daha iyileştirir sanırım, Touratech buna bir çözüm önerir diye düşünüyorum.

Honda, arka freni sağ ayak yerine scooterler gibi sol ele verse (el freni elektronik düğme olabilirdi) ve sadece arka fren ABS’sini tek başına devreden çıkarma fonksiyonundan vazgeçerek BMW’ler gibi her iki teker ABS’sini devre dışı bırakarak integral fren yapsaydı, fren sistemi çok daha verimli olurdu.

Süspansiyon sistemi

Süspansiyon sistemini detaylı test etmedim, ama yine de iki lakırdı edeyim. Arka süspansiyonu konuşmuyorum bile, zira test etmeye gerek olduğunu bile düşünmüyorum. Ön süspansiyonda sıkıştırma bırakma ayar imkanı tanıması çok iyi, fakat yukarıda bahsettiğim panik fren ve düşük hız dönüş freninde yaşanan sıkıntı yüksek enduro motor ve 21” ön tekerin cilvesi, ne yardan ne serden vazgeçme durumu yok yani. Bunun dışında, ön süspansiyonun zayıf olduğu ve yüksek hızda kafa salladığı iddiaları tamamen safsata. Tek başıma, çantasız, yüksüz, tapa gaz 200 km/s’te, en ufak bir kafa sallama veya ön tarafın hafiflemesi gibi bir durum olmadı. 170-180 km/s otoban uzun virajlarında ön tarafın tutuşunda azalma hissetmedim. Artçılı, çantalı ve yüklü, elbette ki ön süspansiyon performansı azalacaktır, ama bunun da çözümü sert ön süspansiyon ve gidon amortisörüdür. Hala beğenmeyenler için çözüm gidip teleleverli BMW almak galiba.

africa-twin-dct-2025-develer-önünde-ikili

Tork

1000 cc motordan düşük devirde alınan 100 Nm tork kendini çok hissettiriyor, motorun her viteste hızlanarak alıp götürmesi sadece çok iyi tasarlanmış otomatik sürüş modlarından değil, aynı zamanda yüksek torkundan kaynaklanıyor, tatmin edici.

Kompresyon

DCT’nin manuel modu gerçek manuel mod olmadığı (sistem sınırları dışına çıkıldığında müdahale ediyor) ve otomatik modun yapısı gereği motor kompresyonu kullanılamadığı (otomatik mod panik frende vites düşürüyor, ama motor freni yapmak için değil, vitesi motorun düşen hızına uydurmak amacıyla) için kompresyon etkisi pek anlaşılamıyor, yine de yüksek hızda ani gaz kesince frenleme etkisi hissediliyor. Ani yavaşlamada kompresyon etkisini güçlü biçimde hissetmek isterdim doğrusu.

A/M düğmesi

Otomatik moddan manuel moda veya tersi için düşünülmüş, ama bana pek anlamsız geldi, zaten hiç kullanmadım. Zira, manuel modun her zaman önceliği var, otomatik moddayken manuel +/-‘ye basarak vites değiştirebiliyorsunuz, ama motor yine otomatik modda kalıyor. Yani, manuel modu acil durumlar harici kullanma ihtiyacı ortaya pek çıkmıyor.

D otomatik mod:

Hiç hoşlanmadım, eski 4 vites otomatik Amerikanlar gibi baygın. Amaç, yakıt ekonomisi olduğu için hep düşük devir prensibi var. 80-90 km’s’te 6. vitesi görmek dehşet verici. Tek olumlu yanı, sağır gaz tepkimesi. S modları çok azgın olduğu için G moduyla beraber anlık gaz tepkisi şehir içinde düşük hızlarda sıkıntı yaratabilir. Şehir içi düşük hızlar ve vites değiştirme ihtiyacı olmadan saatlerce gidilen Asya stepleri için uygun olabilir.

S otomatik mod:

Motor dediğin böyle olur, makine yazılımı ve çift kavrama sayesinde seri ve güç kaybı olmadan vites değişimi ve hızlanmayı manuel olarak yapabilmek mümkün değil. S3 modu drag yarışlarının tartışmasız şampiyonu olur. Benim tercihim, şehirde miskin bir günümdeysen, otobanda veya uzaklarda normal virajlı bir yolda S1, dinamik bir şehir, otoban veya uzun yol sürüşünde S2, birileriyle kapışıyorsam S3 kullanırdım, ama bu tamamen kişisel tercih ile ilgili bir durum.

Motor ilk çalıştırıldığında önce D moduna geçiyor, sonra S düğmesine basılınca ilk önce S3 geliyor, S modlarının 1. ve 2. kademelerine motor yürürken de geçebiliyorsunuz, ama bu gazdeyken olmuyor, ancak gazı kesince S düğmesine basarak S1 ve S2’ye geçebilmek mümkün oluyor.

Yüksek ivmeli hızlanma ve yavaşlama insanın yapabileceğinden çok daha iyi, hızlanmada kesintisiz, yavaşlamada kompresyonsuz.

Otomatik modlar ve diğer destek sistemleri elektronik sistemler bir sıkıntı yaratmazsa arazide çok iş yapar, düşünsenize, mesela hep ayakta gitmek zorunda olduğunuz Moğolistan’da otomatik vites değiştiren motor, çekiş kontrol sistemi, G modu ile birlikte arazide yapılması gerekenlerin çoğunu sizin için yapıyor, sabahtan akşama kadar motor sürmek zorunda olduğunuz bu durumda risklerin çoğunu azaltan bir motor harika bir fikir.

G otomatik mod:

Hızlı gaz tepkimesi verdiğini söylüyorlar, denedim, ama önemli bir fark gördüğümü söyleyemeyeceğim. Belki, biraz daha kullanırsam, daha sağlıklı bir fikrim olabilir. G moduna giriş çıkış da S modları gibi ancak gazı kesince mümkün olabiliyor.

Çekiş kontrol sistemi

Hiç kullanmadım, kullanma ihtiyacı da hissetmedim. Fikir basit, patinaj istemiyorsan 3. seviyede kullan, asfaltta veya arazide yanlamayı seviyorsan sistemi devre dışı bırak. Bu arada, bu uzun yol asfalt + arazi endurosunu alan niye yanlamak ister, onu da anlamış değilim. Uzaklarda bir yerde arazide tek başına sürerken en önemli kriter üst düzey sürüş güvenliği, kendi kendime şov mu yapacağım ki, bu tür işler yapayım. Bence, çekiş kontrol sistemini 3 seviye yapmak pek anlamlı olmamış, devrede veya değil şeklinde yapsalardı, işi fazlasıyla görürdü. Motor giderken açıp kapama veya seviye değiştirme mümkün.

Sonuç: Bütün bu yukarıda yazdıklarım hiç ama hiç kafa karıştırıcı değil, ben 1 saat içinde konuyu kavradım ve sisteme alıştım, hiç gözünüz korkmasın. Tabii, bu yazdıklarıma bakarak bir karar vermeyin, tembellik yapmayın, kitabi verileri inceleyin, incelemeleri okuyun ve Honda lütfedip test sürüşü imkanı tanırsa, mutlaka test sürüşü yapıp kendi fikrinizi oluşturun. Sonuçta, en güzel motorun herkesin kendi motoru olduğunu, yukarıda yazılan manuel & DCT tercihinin ve sürüş modları seçiminin mutlak doğrular olmadığını, fakat tamamen kişinin bireysel tercihleri olduğunu unutmamak lazım.

Görüldü: Facebook üzerinden Tankut GÜZEL gönderisi

Honda web sitesinde özerl bir bölüm var. Bizzat DCT kullanan motosiklet sürücüleri kendi tecrübelerini videolarla paylaşmışlar. Görmek istereseniz buraya tıklayabilirsiniz.

2025 Mart itibarıyla şu Honda modellerinde DCT satın alabiliyorsunuz:

  • NT1100
  • GL1800 Gold Wing
  • GL1800 Gold Wing Bagger
  • Africa Twin Adventure Sports
  • NC750X
  • Africa Twin
  • X-ADV
  • Forza 750

İlgili yazılar

Motosiklet için faydalı mobil uygulamalar

Motosiklet sürücüleri için faydalı, gerekli uygulamaları 2025 için bir listeyelim. En başta tabii ki yol, trafik yoğunluğu için Google ya da Yandex haritalar uygulamaları ilk seçenekler. Her iki uygulama rota

devamını oku
Benelli TRK 702 X 2025 inceleme

Özellikle yurt dışında çok okuyup çok izledim. Millet Çinli falan diyor evet. Ama İtalya’nın en çok satan motosiklet markası Benelli. İngiltere’de de satış adetleri son derece iyi. Forumlar, bilgi almak

devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir