Spor şasi ve Aprilia Tuono V4 Factory

Şasi türleri hangileridir (ya da şase) konusuna girmeden önce şasi nedir onu görelim:

Şasinin dilimizdeki anlam karşılığı iskelet, çerçeve de diyebiliriz. Tıpkı iskelet gibi sert/sağlam, diğer her şeyi taşıyan bir yapıdan bahsediyoruz.

Aşağıdaki görselde görüldüğü üzere her şeyi bir arada tutan, her şeyin tutturulduğu şey şasi.

Sert olması ilk beklentimiz çünkü çukura girdiğimizde oynar/esnerse, üzerine taktığımız parçalar da hareket eder ve eklem yerlerinden sızıntı, mekanik parçaların ayrılması gibi sorunlar baş gösterir.

Tabii ki sert olması demek güçlü olması anlamına da geliyor. Bu da kalın ya da ağır malzemeler (metaller) kullanmayı gerektiriyor; bu defa da kilo artıyor… Ağırlığı düşürmek için de titanyum, magnezyum, alüminyum ve karbon-fiber gibi mlzemeler kullanılıyor.

Sert derken bir kavramı daha açıklamak lazım ki o da: burulmaz olması. Malzeme sert olabilir ama kafesin de (bütün halde) esnememesi, burulmaması lazım ki virajlarda da bütünlüğünü koruyabilsin ve yanal olarak da esnemesin.

Ani hızlanmalar, ağır fren, yatma gibi durumlarda şasiye binen ciddi yüklerle savaşmak için bize mümkün olduğunca güçlü, burulmaz ama olabildiğince de hafif bir iskelet gerekiyor.

Boru şasi güzel bir fikir zira boru sert, ama içi boş olduğu için de hafif. Bu arada içi dolu boru, içi boş olmasına göre daha güçsüz; onun için boru şeklinde içi boş borular, tüpler kullanıyoruz şasilerde.

Triumph Street Triple şasisi

Trellis / boru kafesi

Trellis şasi ise kısa borularla oluşturulmuş yapılara deniyor ki KTM’nin huyudur, Ducati de sever bu tür iskeleti 🙂

Dikkatinizi çekmiştir, şasinin içinde çok miktarda boş alan var. Bu da iskeletin güçlü ama hafif olmasını sağlıyor.

Bu tür iskeletlerin en büyük getirisi ise malzemenin bükülme sınırlarına takılmadan istediğiniz şekli oluşturabilmeniz. Boru parçalarını açılı kaynaklayarak ovalliği ve karmaşık şekilleri oluşturmak için ideal yani.

Dikmeler de dikkatinizi çekmiştir illa ki, trellis şasilerin imzası, bu dikmelerdir. Aralara atılan dikmeler sayesinde güç ve dayanıklılık elde edilmiş, buna karşın hafif kalınmıştır; daha ne olsun?

Omurga şasi

Tıpkı bir omurga gibidir, adı oradan geliyor zaten. Görüldüğü üzere, yapısal bütünlüğünü korumak ve güçlü hale gelmek için motorun bir kısmını da şasi gibi kullanan bir yapıdır ve eski Japon motosikletlerinde sık kullanılır.

Tekli/İkili beşik

Ucuzdur çünkü basit yapılıdır. Bu sebeple ufak hacimlerde ve commuter gibi motosikletlerde sıklıkla görürüz. bununla birlikte motosiklet dönerken, yattığında, frenlemede esner ve dalgalanma yaparlar. Yine de 200 cc. üzerinde pek kullanılmadıklarından çok sorun çıkarmazlar.

Kiriş / Beam şasiler

Çevresel şasilerin bir adım üstü. Motoru hapseden ve bu yönüyle sertliği ve ağır yüklere (sert fren, çok yatırma vb.) yarış motosikletlerinde de kullanılan tür. Alüminyum gibi güçlü ama hafif malzemelerden olurlar. Ağır olmamalarına rağmen çok güçlüdürler ve burulmazlar.

Çevresel (perimeter) şasiler

Hafif, esnemesi kontrollü bir türdür. Alt kısımları motor ile birleşip motoru da şasinin yükünü hafifletmek için kullanır. Motor esneme yapmayan bir kütle olduğu için şasinin de hareketlerini engeller. Esnememek şasi için artı puandır, unutmayalım. Bir çok SS makinede (süper spor modellerde) bu şasiyi görürsünüz. Hatta aşağıdaki muhteşem Aprilia Tuono 1100 Factory’de de.

Bu iskeletlere twin spar da denir.

Spor Şasi Aprilia Tuono V4 Factory demiştik ya, bu kadar bilgiden sonra geldik Tuono iskeletine.

İskeletin, çerçevenin kalınlığına dikkat ediniz.

Bu fotoğraflarla da şasinin motorla bütünleştiği noktalara dikkat edin. Motoru da yük çeken ve burulmazlığı arttıran unsur olarak kullanımı açıkça görmem mümkün.

Bu fotoğrafa da dikkat, özellikle çektim:

Buradaki ana konu arka salıncak ki kendisi iskeletin yarısıdır.

Normal modellerdeki (performans odaklı olmayan modeller) salıncakla arasındaki farka dikkat: bu salıncak çok kalın.

Hem kalın hem de kallavi olduğu hemen dikkat çekiyor. Bunun sebebi en ciddi yüklenmelerde bile yeterli esnememezliği sağlaması, yani burulma direnci.

Diğer fotoğraflarda gördüğümüz ön tarafın gücü ancak böyle bir arka taraf ile dengelenebiliyor; gerisini siz düşünün.

İlave: Bu Aprilia 1100 cc. V4 ve tam 175 beygir. 175 beygir size az gelmiş olabilir ama yanlışa düşmeyin, bu araç tam dolu yakıt deposuyla 209 kg. çekiyor ve dolayısıyla çok ciddi bir performans sağlıyor; zaten “Factory” demek o demek…

Genel ve resmi tanıtım görselleri

TUONO V4 1100 FACTORY resmi web sitesine gitmek için buraya tıklayabilirsiniz:
aprilia.com.tr/tr/tuono-1100-factory.html

Bu yazı Makaleler kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.


Yayımlandı

kategorisi

, ,

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version