İnceleme: HONDA CBR500R – KTM DUKE 390

Efendi bir ikiz mi yoksa çılgın bir tek silindiri mi tercih edersiniz?

HONDA CBR500R – KTM DUKE 390 karşılaştırma için uygun iki model olmayabilir. Belki de: “Ne alaka?” diyorsunuz şu an. Bu ikisi birbirinin eşi mi? Eh fiyatlarına bakarsak aynı fiyat aralığında bulunuyorlar. Hatta bakmak isterseniz Sahibinden CBR500R için buraya, Duke 390 için de buraya tıklayabilirsiniz.

Bu iki model birbirinden tamamen farklı taleplere cevap veriyorlar. Duke gürültücü bir çıplak, diğeri ise tam grenajlı ve on parmağında on marifet olan efendi adam modunda 🙂 Fakat ikinci el piyasasının her ikisine de aynı parayı önermesi onları birbirine alternatif yapıyor.

İşin özü şu ki her ikisini de alıp binebilirsiniz. Birisi görünüşü ve heyecanı ile çekici; diğeri sorunsuz, her şey iyi yapan güvenilir Honda rahatalığı ile kabul görür halde.

Artılar ve Eksiler

CBR500R ArtılarDuke 390 Artılar
47 beygiri ile az yakan ve acemileri tehlikeye sokmayan, yine de virajsa viraj, uzun yolsa uzun yol, her şeyi yapabileceğini biliyorsunuz.Duke 125 ile aynı şasi ama büyük cc.’ler gibi giden, üstelik kuduruk bir keyif makinesi…
Daha ne olsun!
Orta sınıf motosikletler içerisinde fiyatıyla öne çıkıyor. Pahalı değil ama büyük motosiklet sayılabilecek kadar da “olmuş”. Bütün olarak iyi.Fiyat açısından büyüklerle aşık atabilecek, üstelik imajı yüksek, ikinci eli güçlü bir model. Yani satarken üzmeyecek bir KTM.
Klasikleşmiş Honda kalitesi, sağlamlığı ve güvenilirliği.Çevik, iyi gidiyor, iyi kalitede parçaları ve kesinlikle “Sür beni!” diye bağırıyor 🙂
Dik oturuşu (sınıfı için) ve grenajı ile gerçekten konforlu. Üstelik 500’lük olduğu için şehir içi dahil kolay kullanılıyor. Çıplak motosikletlerin tüm avantajlarını parlatmış bir Duke. Motoru, yol tutuşu, frenleri ile tam bir keyif aleti.
Virajı iyi. Uzun yolda hiç üzmüyor, yavaş da kalmıyor ve grenajlı yapısıyla çok rahat ettiriyor. Şehir içinde de hafifliği ile rahat.Şehir içinde evindeymiş gibi rahat. Hem aralardan geçerken çok rahat, hem de şehir dışı bol virajlı yollarda ise kamçıladıkça coşuyor.
Sonuçta bu bir “R” model, zorlayın, yatırın, gaz açın.
Frenleri ve süspansiyonları, motoru sizi asla üzmüyor ve göründüğünden daha performanslı gidebiliyor. Tipik Honda, nitekim hiç sorunu yok.
Deli gibi gidip az yakıyor. KTM teknolojiyi iyi kullanıyor ve hiç bir konuda ciddi eksiği yok.
Gaza abanıp sürüldüğünde 100 km.’de 4.5 litre yaktı. Demek ki az yakıyor.
Duke 390’dan da tutumlu: 4.2 litre (100 km.’de, üstelik gazı açarak sürüşte). Bir depoyla neredeyse 400 km. yapacak, daha ne?Gücü o kadar kararında ki hep limitlerde sürebiliyorsunuz. Gerçekten heyecanlı ama güvenli ve bunları içinizi hoplatmadan yapıyor.
İki silindirli motor belki çok bağırmıyor, çok devir çevirmiyor ama her zaman dolu ve güçlü. Motor büyük cc. kullanan ve deneyimli sürücüleri bile gülümsetiyor. Devre aç ve çekiş tork sayesinde çok eğlenceli. Hacmine nazaran çevik.
Hacim: 471 cc.
Güç: 47 beygir
Ağırlık: 194 kg.
Sele yüksekliği: 790 mm.
Hacim: 372.2 cc
Güç:  43 beygir
Ağırlık:  139 kg. kuru
Sele yüksekliği: 800 mm.

Karşılaştırma HONDA CBR500R – KTM DUKE 390: ÖNE ÇIKANLAR

Kimler CBR500R Almalı?

  • Uzun yol yapacak olanlar.
  • Ki buna çevre yolları da dahil. İşe gidip gelmek için günde 50 km.’nin üzerinde yol yapıyorsanız CBR500R ile çok mutlu olursunuz.
  • Hafta sonu arkadaşlarıyla uzun yol yapacaklar.
  • Artçı ile sürecekler.
  • Duke’a göre daha “büyük motosiklet” gibi.

Kısacası CBR500R AİLENİN İYİ ÇOCUĞU

Kimler Duke 390 Almalı?

  • Haylazlık yapacak olanlar.
  • Duran araçların arasından geçmek, sıkışık trafikte herkesi geçince gazı biraz daha açıp her şeyi geride bırakmak için 390 doğru tercih.
  • Hafta sonunda konfor değil viraj arayanlar.
  • Artçı sevmeyenler.
  • Boyutları itibarıyla “büyük motor” hissi vermiyor.

Duke 390 baştan sona FIRLAMA VE ŞEYTAN TÜYÜ VAR

Karar Anı

Alıp uzun süre bineyim. İstediğimde viraj yapsın, arkama sevgilimi alıp gideyim. Uzun süreyim ama yorulmayayım. Az yaksın, deposu da büyük olsun.

Yukarıda sıraladıklarım yabana atılır şeyler değil. Bir motosikletten isteyebileceğiniz her şeyi yapabiliyor olması büyük avantaj. Evet belki görünüşü Duke kadar heyecan verici değil ama iyi bir dost olduğu da ortada.

Honda CBR500R ideal orta sınıf motosiklet. Evet, parıldayan bir yanı yok ama her şeyi o kadar yerli yerinde ki dost olduğunuzu hissediyorsunuz.

Motosiklet benim için eğlence ve heyecan demek. Hayatımdaki her şey zaten yeterince düzenli ama Duke 390’a bakınca bile gülümsüyorum. Bazı akşamlar yorgun olduğumda bile atlayıp yarım saat de olsa sürüyorum çünkü bana çok iyi geliyor.

Bazen evlenmek değil aşık olmak istersiniz. Tamam biraz fazla içiyor olabilir, hatta bazen fazla yoruyor da olabilir ama işte…

Duke 390’ın zayıf tarafı uzun yol. Hem grenaj yok, rüzgarı yağmuru kafanıza kafanıza yiyorsunuz hem de uzun yol için yapılmadığı beniz deposunun ufaklığından bile belli oluyor.

Hafif, çevik, kısa olması (uzun yol dışında) Duke’un İsviçre çakısı gibi her işe her yola, her sürüşe uygun olmasını sağlıyor.


Sonuç

Uzun yol hariç her şeyi yapmayı isteyenlere.
Özetlersek keyif sürüşü, deli kullanım, hareket ve tabii ki viraj performansı isteyenlere.

Özellikle artçılı sürüş yapacaklara, uzun yol yapacaklara.
CBR500R her şeyi yapıyor. Hiç bir konuda eksik değil ve Duke’a göre daha bir “büyük motosiklet” gibi duruyor. İç kıpırdatma ve heyecan faktörü hariç…

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır. Kategorinin diğer yazıları için lütfen buraya tıklayınız.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version