Ducati Scrambler 1100 Custom

İtalyan Rossopuro atölyesinden enduro Scrambler

Scrambler 1100 Custom Ducati’nin zaten çok şık olan Scrambler serisinin özel yapılmış bir yorumu. Scrambler’ı tabii ki sürmek isterim fakat ben Desert Sled‘i tercih ederim sanırım. Her ne kadar arazi türü motosikletleri çok sevmesem de (ben çıplak ya da spor-gezi seviyorum) dişli tekerlek ve litrelik bir Ducati her zaman merak uyandırıyor bende.

Officine RossoPuro benim merakıma uygun bir motosiklet yapmış ama bir adım ileriye götürerek. Retro görünümlü modern bir Ducati yapmışlar. Ducati modellerinde böyle estetik bir retro model -en azından büyük hacim sınıfında- yok.

RossoPuro genelde Moto Guzzi modelleri üzerinde çalışıyor. Ducati kendilerine gelip: “Bize bir Scrambler 1100 yapar mısınız?” dediğinde gülümsemiş olsa gerek zira bir süredir o da aynı şeyi, bir Scrambler 1100’ü alıp custom hale getirmeyi düşünüyormuş.

Ana fikir çok yönlü -her yola gelir- bir motosiklet yapmakmış. Atölyenin sahibi Filippo tarzını şöyle anlatıyor: “Önemli olan yeni şeyler denerken her zaman kullanılışlı motosikletler yapmak.”. Scrambler 1100 custom hale getirmek için çok sık kullanılan bir model değil. Buna karşın sonuç son derece başarılı. Sürüş özelliklerinin dışında görünüşü çok başarılı. Hem karakterli hem de güzel görünen bir model. Bunu özel yapım motosiklette başarmak zor. Rossopuro’nun başarısı da burada: orijinal Ducati modeli kadar güzel olmuş bu Scrambler 1100.

Yapılan ilk iş motosikleti yükseltmek olmuş. Yükseltmek birincisi daha uysal sürüş getirmiş ve ikinci olarak da arazi kabiliyetini arttırmış.

Çatalı ve arka amortisörü Desert Sled’den almışlar. Çatalın yüksekliğini budamış ve daha yüksek olan ağırlığı çekebilmesi için yeniden ayarlamışlar. Ön göbek 21” alüminyum jant için elden geçirilmiş ve Pirelli Scorpion Rally STR lastik takmışlar.

Filippo arazi tarafı güçlü ama özel yapım güzelliğinde bir model yaratmaya özen göstermiş. Özgün alt çerçeve (şase) alçak olduğu için bu isteğe uygun olmamış. Elle yapılmış yeni şasi trellis (borulu zig-zag) usuluyle ve selyi yükseltecek şekilde. Bu değişim elektroniklerin yerlerini değiştirmek zorunda bırakmış onları. Elleri değmişken ufak boy bir Lityum-iyon akü eklemişler.

Gövde işleri

Sonra sıra gövde işlerine gelmiş. Kilo düşürmek öncelik olduğu için alüminyumdan yapmışlar bütün parçaları. En zor parça yakıt deposu olmuş. Zorluğun sebebi depo içindeki büyük yakıt pompası olmuş. İskeletin yapısı da menzili büyük tutmak için zorlamış onları ama halletmişler.

Üretim sürecinde eski ama güvenilir teknikleri uygulamışlar. Önce kil kalıplar yapmış Filippo, metali o kalıpları kullanarak şekillendirmiş. Ön parçalar, arka paneller, alt koruma, hepsi Scrambler 1100’ün kendi ön panellerini tamamlayacak şekilde yapılmış. .

Motosikletin yeni tarzına da mükemmel bir şekilde uyduğu için özgün Ducati farını yeniden kullanmışlar. Aslında, tüm kokpit fabrika çıkış halinde kullanılmış. Piyasadan Scrambler el korumaları ve Desert Sled ön çamurluğu eklemişler. Orijinal parçaları mümkün olduğunca kullanmak, Desert Sled’in genel görünümünü korumaya yardımcı olmuş. ki amaçları da buymuş zaten: ilk bakışta Desert Sled olduğunu gösterecek bir custom motosiklet.

Yine de sele ve kuyruk özel üretim parçalar. Bu parçaları, 80-90’ların büyük endurolarını hatırlatacak şekilde yapmışlar. Kuyrukta kapaklı bir alet çantası alanı var. Üzerinde ise 3B baskı ile ürettikleri arka tabla var. Böylelikle arka tarafta sakama alanı yaratırken klasik görünümü de bozmamışlar. Açıkçası arka taraf çok güzel duruyor. Fabrika çıkışı olmadığı belli ama bir o kadar da bütün ile uyumlu. Çok iyi iş…

Egzoz sistemini de müdahale etmek zorunda kalmışlar. Normalde Scrambler, spor Termignoni sistemi kullanıyor. Ancak alt çerçevede yapılan değişiklikler sonucunda headers’larda kısaltma yapmak zorunda kalmışlar. böylelikle görünümünü bozmadan Termignoni’ler ile devam edebilmişler.

Sarı renge gelince, Ducati Scrambler stiline gönderme var: sarı, ilk günden beri Scrambler serisinin ana rengi olmuştur. Sarı rengi tamamlaması için cilalı alüminyum parçalar tercih etmişler ve bu da kontrast oluşturmaya ihtiyaç duymadan güzel bir renk bütünlüğü sağlamış. Doğrusunu söylemek gerekirse özel yapım motosiklet üreticisinin en büyük becerisi renk bilgisi olmalı. Bu motosiklet doğru renk ile etki yaratmanın canlı bir örneği…

Sürüşü nasıl?

Scrambler 1100 custom halde iken de kolay bir sürüşe sahip olmuş. Yüksek yapı arazide imkanları arttırmış. Bu yükseltmenin Scrambler 1100’e atalet getirmesi gerekirken teknik müdahaleler ile çevik hale getirilmiş. Yüksek olmasına rağmen asfaltta da hızlı tepkiler veriyor. Filippo: “Her şeyden önce, kullanışlı, çok yönlü bir motosiklet oldu ki bu ana fikrimdi. Kısacası sonuçtan çok memnunum.” diyor.

Rossopuro işerine göz atmak isterseniz: Officine Rossopuro | Facebook | Instagram

Bu yazı Motosiklet Acemileri İçin, Püf Noktası kategorilerinde yazıldı. Kategorilerinin diğer yazılarını kategori isminin üzerine tıklayarak görebilirsiniz.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version