Honda NT 1100, yeni Deauville geliyor!

2022 Honda NT 1100 Gri, sağ ön çapraz kapak görseli

Eskiden benim de sahip olduğum Deauville NT700V Türkiye piyasasında kendine has kitlesi olan sevilen bir modeldi. Hatta “küçük Pan” denirdi ona 🙂

Zaman geçti, Honda NT 1100 ile geliyor şimdi. Resmi açıklamalara bakınca Deauville ile ortak noktalar hemen fark ediliyor. Çanta setinin dahil olması, kalın fabrika çıkışı sesi hatta yan profilin neredeyse aynı olması gibi.

NT 1100 nasıl bir motosiklet?

Spor-gezi sınıfında. Yani uzun yol için ayaepanmış bir model NT1100. Özellikle yüke hazır, çift kişilik yolculuklara uygun bir motosiklet. Yani sportif sürüş, deli gibi viraj ywpmak için uygun değil.

Yine de, Deauville gibi beklediğinizden hızlı gidebilen bir motosiklet olacağını öngörüyorum. Bunun sebebi güçten çok torku. NT 1100 hayli torklu bir motosiklet. Üstelik bu tork alt-orta devirlerde bulunuyor. Dolayısıyla son sürati yüksek olmasa da gazı açınca birden hızlanan bir motosiklet olacak; bu kesin.

Gelgelelim, spor ya da çıplak modeller gibi dçnmeyecepi de ortada. Neden böyle olduğunu süspansiyon sisteminin yapısından anlıyoruz. Süspansiyon mesafesi uzunluğu, spor bir viraj başarımı (performans) için uygun yapıda değil. NT 1100 konforlu sürüşler için. Yani yatar ama zorladığımızda kafa yukarı-aşağı esnemeye başlar, döner ama spor model gibi yeri ısırarak değil.

Neyse, bu ayrıntıları çözdükten sonra gelelim uzun yol sürüşü özelliklerine.

2022 Honda NT 1100 Gri, iki kişi, deniz yolunda

İki kişilik uzun yol motosikleti

Öncelikle çift kişilik bir model bu. Artçı da sürücü gibi rahatça uzun yolculuklar yapabilir. Diz, bacak, ayak mesafesi bakımından geniş, bolca alan sunan bir sele var. Ayrıca rüzgar, yağmur, hatta yazın sıcak sürüş rüzgarından sizi koruyan bir kasa var NT 1100’de.

Sele 820 mm. yükseklikte. Konforlu yani yumuşak değil, sert de. Uzun yol için seleleri böyledir. Orta sertlikte olurlar. Önceki model Deauville’in çok kaliteli bir süngeri vardı, ne çökme ne yırtılma… Oturuş dik ama depoya sarılabiliyor ve öne girebiliyorsunuz, ön tarafta eğilmek için bolca yer var. Artçı yarım kafa yukarıda. Sıkılmadan uzun seyahat yapabilecek çünkü görüşü açık.

  • Ayarlanabilir ön cam yüksekten alçağa beş aşamalı. Demek o ki gerektiğinde rüzgârı, yağmuru tamamen kesebiliyor
  • Depo 400 km.’ye kadar menzil sunuyor.
  • Çanta hacimleri doyurucu hatta arka için 50 litrelik çanta var
  • Süspansiyon yolları uzun, yol bozukluğunu, çukurları emecek süspansiyonları var
  • Tork karakteri ile ara hızlanmalar, sollamalar keyifli, sorunsuz
  • Isıtmalı elcikler ve Cruise Control standart
  • USB/ACC soketleri var
  • Hatta isterseniz DCT imkânı da var

Can sıkabilecek tek konu ağırlık. NT100, 238 kg. ıslak ağırlığa sahip (DCT’li model 248 kg.). Çok mu ağır? Belki değil ama daha hafif olsa çok daha çevik olurdu, orası kesin.

Yol konforu

Aşağıya bir değerlendirme videosu ekledim. Orada hayli ayrıntısıyla incelenmiş. Okuduğum, izlediklerimden sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki konfor anlamında çok başarılı. Özellikle rüzgar, yağmur konusunda çok başarılı. Cam en yukarıdayken kafanın üzerinden geçen rüzgar, ön cam yanındaki saptırıcılar (deflektör), dizlerin önündeki ve radyatör altındaki çıkıntılar sizi rüzgardan ve yağmurdan etkili şekilde koruyor. Unutmamak gerekir ki bu bir gezi-gezinti motosikleti. Spor tarafı yok. Honda yol motosikleti için gerekli her şeyi yapmış ve özellikle uzun yol konforu konusunda mükemmele yakın bir model olarak sunmuş NT1100’ü.

Rakibi var mı?

Hmm… Zor soru. Zira alternatifi var ama takibi yok. Mesela Suzuki GSX S100GT var. İyi de S1000 GT 150 beygir, ve 226 kg. kesinlikle aynı şey değil. S1000GT spor bir model. O güçte bir motosikletin NT 1100 kadar konforlu olması mümkün değil…

Teknoloji ve güvenlik

Sürüş destek teknolojileri açısından güncel bir model bu. Beş sürüş modu var. HSTC (üç seviyeli çekiş yönetimi), Teker yapma kontrolü, gündüz farları derken güvenlik öncelikli. Otomatik sinyal kapama, acil durum frenlemesi uyarısı güvenliği arttırıyor. 6,5 inç büyüklüğünde dokunmatik ekran da olabilecek riskleri azaltıyor.

Ekran ve motosiklet tabii ki Bluetooth üzerinden Apple CarPlay, Android Auto dail olmak üzere bağlanabiliyor.

Tam olarak 1084 cc. hacmindeki paralel çift silindir motor su soğutmalı. Bu motor yeni değil. Rebel 1100 (Super Rebel) ve Africa Twin’deki motor. Yani güvenilir ve sorunları çözülmüş bir makine. Bu motor normalde 100 beygir zirve gücünü 7250 devirde veriyor. NT1100’de de aynı değerleri bekliyoruz çünkü elektronik yönetim de aynı. Bunu söylememin bir sebebi klasik Honda davranışı, diğeri de Africa Twin’e benzer sürüş modları: Şehir, Yağmur, Gezi ve iki adet sürücü ayarlarını girebildiğiniz karma mod.

Honda NT1100 satın alma seçenekleri

2022-Honda-NT-1100-renkler-yandan-gorunus

Standart NT1100 yan çantalarla birlikte geliyor. Fakat farklı akseuarlar içeren üç model hazırlanmış ve bayilerde satışa sunulacak. Bu arada yan çantalar standart. Çantalardan birisi 33, diğeri 32 litre (egzoz çıkıntısı sebebiyle). Toplamda 65 litrelik çanta garanti yani. Bunun dışında diğer seçenekler ise şöyle:

  • Şehir Paketi (URBAN PACK)
    50 litrelik arka çanta ve iç bez çantası, arka çantada artçı bel desteği, 4, 5 litrelik depo üstü çantayı içeriyor.
  • Gezi Paketi (TOURING PACK)
    Sürücü ve yolcu konfor sele, konfor ayaklıklar ve sis farları
  • Uzun Yol Paketi (VOYAGE PACK)
    50 litrelik arka çanta ve iç bez çantası, arka çantada artçı bel desteği, 4, 5 litrelik depo üstü çanta, konfor ayaklıklar ve sis farları

Türkiye’ye hangi paket ile gelecek bilemiyoruz ama seçenekler bunlar.

Renkler

2022-Honda-NT-1100-renkler-arkadan-gorunus

NT 1100 üç renkle geliyor: beyaz gri ve siyah. Bunlar iddialı renkler değil ama diğer yandan hem eski nesil nt1100, hem nt t700 v deauville mirasına uygun renkler bunlar. Eh büyük marka demek biraz da böyle bir şey ve onda gerçekten büyük bir marka…

Honda NT 1100, DCT-ayrinti

DCT alınır mı?

Piyasanın mesafeli duruşu, şüphesi devam etse de Honda yıllar içinde yüksek rakamlarda DCT sattı. Aslında Türkiye piyasasındaki şüphe, alındığı zaman değil, özellikle 3-4 sene sonra çıkarmasından korkulan sorunlar. Herkes pahalı tamirattan dolayı mesafeli duruyor DCT şanzımana.

Şayet NT1100 uzun yol motosikletiniz olacaksa DCT otomatik şanzıman, bu model için mükemmel bir seçenek. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sorun çıkarması da düşük ihtimal zira ne ağırlığı fazla, ne motor gücü yüksek. Kısacası DCT’yi zorlayacak bir şey yok…

NT 1100 değerlendirme videosu

NT 1100 tanıtım videosu ve kaynaklar

  • https://twitter.com/MemphisPaul4/status/1451189353913335824?t=w6gh2UwtCOrnwra1GLNS1g&s=19
  • https://twitter.com/fastbikesmag/status/1451095877704114184?t=2ptLD9UyY8o5D_r6uTbF9g&s=09
  • https://twitter.com/canadamotoguide/status/1451237831259607046?t=w6gh2UwtCOrnwra1GLNS1g&s=19.
  • Honda İngiltere resmi web sitesi NT1100 sayfası: https://www.honda.co.uk/motorcycles/range/touring/nt1100/overview.html

Ve tabii ki daha önce Honda NT700V Deauville sahibi olmak da bu yazı çin bana kaynak oldu 🙂

Deauville tanıtım yazısı ve incelemem burada (yeni sekmede açmak için buraya tıklayınız).

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayımlanmıştır.

Yamaha R7 (2022) değerlendirme | yol ve pist sürüşü, test, inceleme

Yamaha 2022 R7 tanıtım pistte büyük

Yamaha’dan yeni spor motosiklet modeli R7

Fiyat aralığı R6 ve ZX-6R Ninja arası bir yerlerde (İngiltere fiyatı 8200 ₺), Kawasaki ve Honda avcısı olacak yeni model acaba lider RS660 Aprilia kadar iyi mi?

Bu sorunun cevabını bulmak için yeni (2022) Yamaha R7’yi hem şehirlerarası yollarda, hem şehir içinde hem de pistte sürüp deneyimlerini aktaran yazıları internetten derleyip bu özeti yazdım; buyurunuz.

R dünyasına girdiğinizde

Yamaha R7’yi tanıtmak için “WHERE R WORLD MEETS YOURS” sloganını tercih etmiş. Öncelikle, buradaki R harfinden bahsedelim. Race yani yarışın ilk harfi olan R yeterince açık 🙂 Motosiklet dünyası R harfini yaygın olarak kullanıyor. Neredeyse her markanın çok eskiden bu güne gelen R serisi motosikletleri var. Kısacası hız, yatarak viraj, sert gaz açmanın dünyası, piste yakın sürüşün motosikletleri bunlar.

Yamaha R6 ve Kawasaki ZX-6R Ninja artık satmıyor. Hatta bu konuda bir yazı da yazıda var sitede: 600 cc Süper Spor Sınıfı Öldü mü? Değişen dünyaya uyum sağlamak için Yamaha da kervana katıldı ve R7 ile devam etmek istiyor. Üstelik bunu 60. Yıl Özel serisi (yazısı burada) ile güçlü bir şekilde yapmıştı.

Iwata’nın cevabı, MT-07’nin (her anlamda) kolaylığına ve R1’in özüne sahip güzel görünümlü bir spor motosiklet ile gelmek oldu. Yamaha R7 günümüz modellerine uygun olarak daha az erkeksi, daha karaktersiz, her şeyi yapmaya özenen, aralarına göre ezik bir model. Sert mi oldu? Yeni nesil için evet ama eskinin iddialı hatta deki motosikletlerini bilenler için durum bu…

1999 model R7 böyle görünüyordu

Bu Yamaha R7, OWO3 değil!

Yamaha R7 ortaya çıktı ve sonra çok sayıda insan R7 adıyla ilgili yorum yaptı. Sinirlenen bir okuyucu, “Bu motosiklet selefinin kötü bir karikatürüdür!” diye yazarken, bir diğeri öfkeyle “Bu acınası bir model, R7’yi görünce OW02 ağlamıştır.” demişti, gerisini siz düşünün.

Bunda OW02’nin ki kendisi eski R7 oluyor, WorldSBK kurallarına uygun yırtıcı bir model olmasının payı var. Ama şu da var, bu şekilde düşünsünenlerin çok çok azı bir OW02 sürmüştür. Rahatlıkla söylüyorum çünkü tanıtım metinlerine bakıp motosikleti çözdüğünü hatta sürdüğünü sanan çok kişi var.

Her şeyden önce, bu eski R7’nin yeni hali değil. Bu başka bir model. Pist ya da hafta sonunda harikalar yaratacak, her gaz açışta sizi arkaya itecek bir model de değil. Yamaha MT-07 RR gibi bir şey yaparak bu sınıfı canlandırmak istiyor. Gaz açınca içinizi kıpırdatacak ama iddialı olmadığınızda da dostunuz olacak bir motosiklet. Kısacası eğlendiren değil evleneceğiniz birisi gibi düşünün…

Yamaha R7 fiyat, renkler ve satış tarihi

Yeni R7, Icon Blue, Yamaha Black ve 60. Yıldönümü Sürümü renkleriyle geliyor. Temel mavi ve siyah bisiklet 8.200 £ fiyatla fiyatlandırılırken, 60. Yıl bisikleti 8.500 £’dan galerilerde inecek.

Bu fiyat politikası R7’nin, Kawasaki Ninja 650’den (7.349* £) pahalı olması demek evet ama daha güçlü ve gelişmiş Aprilia RS660’tan (10.150* £) yaklaşık 2.000* £ daha ucuz olduğunu da unutmamak lazım. Bu arada RS660 sınıfın lideri ve zorlu bir rakip. Yamaha lidere fiyat avantajıyla da saldırıyor. Demek ki Japon marka bu sınıfın geleceğine inanıyor. Bir şekilde çok satarak kazançlı çıkacaklarını inanmışlar. Bu doğru mu zaman gösterecek; ben o devrin bittiğini ve motosikletin heyecan yerine daha silik bir uyumluluk aracı olduğunu düşünüyorum yakın gelecek için.

Yamaha Türkiye web sitesine bakmak isterseniz: yamaha-motor.eu/tr/r7-2022/

* fiyatlar İngiltere fiyatlarıdır

Yamaha R7 motor özellikleri

Güncel MT-07’nin tüm değişikliklerine ve güncellemelerine sahip olan R7 motorunun özellikleri büyük ölçüde değişmeden kalıyor. 72 beygir 8’750 devirde, 66.4 Nm’lik zirve tork ise 6.500 devirde geliyor. Yeni motor tabii ki Euro5 uyumlu.

“Şimdiye kadar gördüğüm en iyi paralel ikizlerden birisi.” demenizin mümkün olduğu bir motor bu. O zamanlar için yenilikçi olan CP2 mimarisi, 2015 yılında çıktığında 100 beygir altı çift silindirlilerin de heyecan verici olabileceğini kanıtlamıştı. Yamaha, Euro 5 uyumunu yenilikleriyle karşılamış ve -ne mutlu ki- bu mirasa ihanet etmemiş. Düşen performansa rağmen R7 motoru hala canlı, hala devre aç ve keyif veren bir gaz koluna sajip.

Başlık

Tok sesli çünkü solungaçları var

Dikkatinizi çekti mi ama deponun ön-üst tarafında solungaçlar var. Bunlar, hava filtresine açılıyor. Hmm, bu da o çok güzel fabrika çıkışı sese destek oluyor gibi. Ses Yamaha’nın güçlü olduğu konulardan birisiydi ama çıplak (naked) kardeşinden hayli iyi sesi var R7’nin; güzel.

Motor arka tekere kaydırmalı debriyajla bağlandığı için vites küçültme hataları daha kolay yönetilir hale geliyor. Güvenlik için artı puan. Ayrıca MT07’ye göre de %30 daha hafif bir debriyaj kolu var.

Yamaha R7 şasi, süspansiyon, ve handling

R7’yi, iddialı olması için, başarılı özellikleri tutarak tasarlamış Yamaha. İskeleti (şase) MT-07’den geliyor. Geliştirmeler tabii ki var, aynı değiller ama fikir ve karakter aynı: dengeli ama konforlu; buna karşın keskin (aslında iddialı) hiçbir tarafı yok bu yapının. Yine de viraj başarısı iyi, şasinin iki tarafındaki alüminyum güçlendirme parçaları sağ olsun. Boyut neredeyse aynı, çok az kısalmış (1’395 mm.) ama tekerlek (rake) açısı 24’den 23 dereceye inmiş (ne kadar dik, oladar sportif). R7 küçük bir motosiklet, yeterince güçlü bir motorla neler yapacak birazdan konuşacağız.

MT-07’ye kıyasla bayağı ilerlemiş ters çatal sayesinde süspansiyon çok daha iyi. Ön taraftaki yeni 41 mm.’lik KYB marka süspansiyonlarda önyükleme, geri tepme ve sıkıştırma ayarları var. Yine ön taraf 298 mm. ölçülerinde fren disklerine sahip. Çok kişi bunlarla oynamayacak olsa da spor sürüş isteyenler için Yamaha gerekeni yapmış. Arka amortisörde de önyükleme ve geri tepmeyi ayarlamak mümkün.

Kendini bulması için ayarlarla oynamanız gerek

Fabrika çıkışı ayarlarıyla R7 gerçek kimliğinden biraz uzak. Motosiklet dünyasında buna: “Japon test sürücüsü sendromu” deniyor. Japonlar spor modelleri bile sanki acemiler kullanacakmış gibi, potansiyelini sergilemekten uzak ayarlarla fabrikadan çıkarıyorlar. R7 için de aynı durum söz konusu. Yeni sürücüler ve acemiler için uygun, daha affedici kurulum ile R7 memnuniyetle geziniyor yollarda. Ama gerçek kimliğini sergilemek için biraz fazla yumuşak bu ayarlar. Lastikler ısınınca keyfi yerine geliyor R7’nin. Kontağı çevirdikten sonra geçen ilk yarım saatin ilk notu bu oluyor.

Eskiye göre nasıl?

Yüzey iyiyken tempo kendiliğinden artıyor. Bunda yeni şasinin başarısını görmek mümkün. Ve bu şasesin kattığı sürüş karakteri MT-07’nin hayli ötesinde. Bu da ikinci not, Yamaha şanına yakışır bir ilerleme kaydetmiş. MT07 heyecanlı bir sürüşe sahipti ama bu heyecanın bir kısmı tehlikede hissetmekten geliyordu. R7 tam zıttı is. Ön taraf güven verici ve çok konuşkan. Yeni frenlerin tepkisi ve kontrolü iyi seviyede. Sert ve güçlü frenleri olduğunu söylemek mümkün olmasa da (IMU kontrollü ABS yok), motosikletin bütünüyle uyumlu, dengeli ve güven veren frenler bunlar.

Yeni bir model önceki modelden belirgin şekilde iyiyse başarı ortadadır. Yamaha’nın kattığı her yenilik, güncellemenin ötesinde doğru noktalara dokunarak başka ama daha iyi bir sürüş karakteri olan R7’yi doğurmuş. Daha sert şasi daha dik kafa açısı, yeni ön taraf dinamiği ve daha da sportif (yatık) sürüş konumunun sürücüsünü getirdiği yer RR sınıfına çok yakın. Zorlandığı zaman yaptıkları göz önüne alındığında, R7 bu motosikleti anlatmaya yetersiz kalıyor.

Yamaha R7 teknoloji ve donanım

Sorun yok gibi görünüyor mu? Demek ki anahtarın üzerindeki kablo dikkatinizi çekmedi. R7’nin ilk modeli bu, zamanla iyileştirmeler illa ki olacaktır. Yine de Yamaha kadar deneyimli bir markadan ilk seride de bu tür hatalar görmek biraz garip.

Neyse çok takılmadan devam edelim. Yamaha R7 MyRide uygulaması ile de bluetooth bağlantısı var. MyRide uygulaması Yamaha’nın resmi uygulaması ve ayrıntılı kayıtlar, raporlar oluşturmanıza imkan veriyor.

MyRide’a (mayrayd şeklinde okunuyor) Appstore ve Google Play’den ulaşabilirsiniz. Uzun zamandır yayında olan uygulama kolayca bağlanıyor ve sorunsuzca çalışıyor.

Yamaha-2022-R7-mavi-gosterge

Çok güzel olduğu herkesin ortak kararı olan grenajın içine girince, sizi abisi R1’inkine çok benzer LCD ekran karşılıyor. Şeffaf cam güçlü güneş olduğunda günün ışığını engellemediğinden, okumak oldukça zor hale geliyor. Üstelik kontakt anahtarı ve debriyaj kablosu da ekranın bir kısmını örtüyor. amatör hataları, Yamaha sanırım burayı biraz aceleye getirmiş. Allah’tan uyarı ışıkları ve göstergelerin büyük kısmı ortada 🙂 Bu arada en tepeye yerleşmiş ışıltılı vites değiştirme bölümü çok güzel.

Yamaha R7 sürüş konforu

R6 benzeri sürüş pozisyonu ile R7’ye gömülüp bütünleşmek çok kolay. Şu şerhi düşmek lazım, burası ve sürüş pozisyonu şehir içi için pek uygun değil. Rahatsız değil ama şehir içi için uygun da değil, sebebini bir sonraki paragrafta okuyacaksınız.

Ayaklıklar oldukça yüksekte, elcikler aşağıda ve hayli yukarıda oturuyorsunuz (bu bir “R”). Birkaç yerde gördüm, 185 civarı birisi sürdü zorlanmadan. Selenin boyutları herkese yetecek kadar büyük çünkü.

Mesele yer yokluğu ya da çok kapanma ihtiyacı değil, R 7’de spor sürmeseniz bile spor oturmalısınız.

Buna karşın yol açıldığında ya da şehir dışına çıktın mı, her şey yerli yerine oturuyor. Sportif sürüşte ya da gazlarken ise her şey olması gerektiği gibi. Bu anlarda tüm bu olumsuz gibi görünenler işinize yarıyor. Grenaj (dış kabuk) ve cam ufak görünebilir ama arkasına gizlenecek -yani sizi koruyacak- kadar büyük ve dizler de buna dahil. İşte bu huyu çok güzel ve rüzgara karşı da çok işe yarıyor.

Yamaha R7 galeri

Yazı galeriden sonra devam ediyor, bilginize

Yamaha R7 son söz

Süper spor motosiklet pazarına yeni giren Yamaha R7, Aprilia RS660 ve Kawasaki Ninja 650 arasındaki boşluğa mükemmel bir şekilde oturuyor. Kawasaki’den daha sportif ve daha viraj odaklı, ancak sınıf lideri RS660’tan biraz daha az gelişmiş (teknolojik, sürüş destekleri bakımından) ama daha ucuz. Ayrıca sürüşü şaşırtıcı derecede kolay, yeni-acemi sürücüler için çok uygun (bu güç sınıfındaki diğer modellere göre). Ve de hayranlık uyandıran çarpıcı abisi R1’i her santimiyle hatırlatıyor.

Eksiksiz mi? Değil, özellikle sürüş güvenliğini etkilemesi açısından göstergelerin okunmaması can sıkıcı. Ön taraf ise zorlu anlarda dağılmasa da acemileri korkutup tehlikeye atacak kadar tepkili, huzursuz edici olabiliyor. Ha, bu noktalar özellikle acemiler için sorun olabilecek noktalar ama eksikleri konuşuyoruz değil mi? Ciddi olmayan ve neredeyse karşılaşmayacağımız kadar ender durumlarda tehlike yaratsa da bu iki nokta eksiksiz, tam bir motosiklet olmak için iyileştirme gereken noktalar. Tabii ki bir de şu var: sınıfı için çok iyi bir motosiklet R7.

Bir küçük ilave: daha fazla performans isteğiniz ve zorlayacak kadar cesaretiniz varsa GYTR dediğimiz ilave özellikler ve opsiyonlar ile pist silahına dönüştürme imkanınız olduğunu da unutmayın.

  • Yüksek süratlere çıkmadan heyecan, performans ve sürüş keyfi alabiliyorsunuz
  • Ön taraf çok iyi çalışıyor ve çok güven veriyor
  • Görünüm, stil
  • CP2 motor alt yapısı piyasanın en iyi orta hacimli motorlarından birini üretecek kadar iyi; bir kez daha çok iyi bir motor üretilmiş R7 için
  • Kaydırmalı debriyaj var
  • Sesi fabrika çıkışında iyi (depo üzerindeki solungaçlar hava filtresine açılıyor)
  • LCD gösterge grubu güneş altında okunmuyor
  • R-serisi ruhu şehir içi ve günlük sürüşlere izin vermiyor
  • Lastikler biraz daha yol tutan bir model olabilirdi
  • ABS biraz daha yeni nesil özelliklerine sahip olabilirdi

R7 motoru 72 beygir gücünü 8’750 devirde, 66.4 Nm’lik zirve torkunu ise 6.500 devirde veriyor. Yeni motor tabii ki Euro5 uyumlu. “Şimdiye kadar gördüğüm en iyi paralel ikizlerden birisi.” demenizin mümkün. CP2 motor mimarisinin hala çok iyi motorlar ürettiğinin bir kanıtı R7’nin motoru. Heyecan verici bir motor zira Euro 5 uyumu nefesini kesse de R7 motoru hala canlı, hala devirlenirken aç ve keyif veren bir gaz koluna izin veriyor.

Kaydırmalı debriyaj riski azaltıp hataları örtüyor. Ön taraf çok başarılı, her anlamda.

R7 çok iyi bir R sınıfı motosiklet; üstelik bunu ilk neslinde başarıyor.

Görüldü: twitter.com/YMUKofficial/1445107946971664386

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Yamaha 60. Yıl özel seri

Yamaha 60. Yıl Özel Seri, YZF1000R1SV1 Beyaz

Yazı önerisi: Yamaha R7 yol ve pist ilk sürüş test ve değerlendirme yazısı yakında yayımlayacağım isterseniz o yazıya da bir bakınız

Ülkemizde çok dikkat çekmese de büyük markaların özel seriler çıkardıklarını biliyoruz. Ben ülkemizde sadece 1200 GS modelleri için özel seri dendiğini duydum. Ama bu ikinci elde bir fark yaratıyor mu bilmiyorum.

Yine de söylemek gerekir ki özellikle yeni nesillerle birlikte motosiklet piyasası ve algısı hızla değişiyor. Nasıl ki eskiden motosiklet 600 cc. ve üzeri iken şimdilerde ana grup 250 cc.’ye kaydıysa, estetik ve keyif daha bir öne çıktı ise, sanıyorum özel seri motosikletler de yeni dönemde biraz daha ciddiye alınacak.

Bu gözlemimin temeli Z kuşağının her şeye al-sat ya da ticaret şeklinde bakmaması. Gençler keyfe, istediğine para harcama ve karşı tarafı kazıklamadan ticaret yapma gibi değişik huyları (!) var. Evet yeni nesil ucuza kapatmak yerine hakkını veriyor.

Neyse çok uzattım gelelim konumuza: Yamaha’nın 2022 model özel seri motosikletleri.

60. Yıl Özel Serisi Yamaha’nın R1, R3, R7 ve R125 modellerini kapsıyor.

Yamaha’nın motor sporlarında resmi olarak yer alışının 60 yılını kutlamak için R1 R6 R3 ve R25 serileri için 60 yıl özel modelleri tanıtıldı. Bunlar bir nevi kutlama modelleri. Resmi sitelerinde şöyle açıklamışlar:

Zaferin renkleri rekabetten miras kaldı.

Yamaha’nın katıldığı ilk uluslararası yarış Mayıs 1961’de Fransız Grand Prix’si oldu. İlk Grand Prix zaferi ise 1963’te gerçekleşti. Ve Yamaha 1964’te ilk dünya şampiyonluğunu kazandı. O zamandan beri Yamaha fabrika takımları 500’den fazla Grand Prix kazandı. Özel olarak tasarlanan World GP 60. Yıldönümü Serisi, adını Yamaha’nın yarış zaferleriyle dolu 60. doğum gününü kutluyor.

R1 Wolrd GP 60. Yıldönümü modelinde 60. yıldönümü amblemini içeren kırmızı “Hız Bloğu” sembolü ve beyaz bir grenaj var. Read, Saarinen, Agostini ve Robert gibi efsanevi pilotlar tarafından zafere götürülen orijinal Yamaha fabrika yarış takımı motosikletlerinden esinlenen sarı bir ön plaka ve altın renkli tekerlekler Yamaha yarış tarihinin ayrılmaz parçaları olarak R1 World GP 60. Yıl modelinde de yerini alıyor. Siz de bu R1 ile kutlamalara dahil olabilirsiniz.

Yamaha Fransa resmi web sitesinden

Görüldü: twitter.com/visordown/

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Lifan KPT 400 tanıtım

LIFAN KPT 400 tanıtım görseli

Ucuz adventure enduro motosiklet her zaman ilgi görür

Önemsediğim bir motosiklet zira tam da Türkiye piyasasına uygun özelliklerle üretilmiş.

Bildiğiniz üzere biz Türkler havalı, güzel görünen modellere düşkünüz. Yüksek fiyatlı olmasa da estetik ya da güçlü görünen tasarımları seviyoruz. Bunun em güzel örneği de Benelli motosiklet modelleri. Özellikle TRK 502 modelinin gördüğü ilgi bunun kanıtı.

İşte KPT400 de bu özelliklere sahip. Birincisi farklı ve güzel görünüyor. Gerçi yeni nesil Harley Davidson’lara benziyor evet ama yine de albeni Türkiye’de her zaman işe yarar.

Lifan KPT 400 isim olarak etkileyici bir koda sahip olmasa da görünüşü ve özellikle fiyatıyla ikna edici. 3,500 Pound’luk (İngiltere satış fiyatı) bu boyutta ve güçte bir motosiklet için çok iyi fiyat. Bu arada sele altından başlayıp kafa alında devam eden parlak yeşil-sarı hat ise Husqvarna imzası gibi 🙂

KPT 400, teknoloji ve motor özellikleri

  • Lifan ayarlanabilir TFT ekran,
  • Tamamı LED farlar,
  • Dahili navigasyon ve Bluetooth ile geliyor.
  • Trellis iskelet, ters çatallar, arkada tek amortisör, önde çift arkada tek diskli frenler ile risk almayan güvenilir bir altyapı üzerinde üretiliyor KPT400.
  • Isıtmalı elcikler
  • Yüksek gidon
  • İki seviyeli ama tek parça sele
  • Ayarlanabilir ön cam
  • Alaşım jantlar
  • 211 kilogram ağırlık
  • Garip ama 400 cc.’lik hacmine göre devasa bir 18,5 litrelik depoya sahip. KPT 400 Dakar yoluna çıkacakmış gibi bir menzile sahip bu depoyla: yaklaşık 500 km yapıyor!

KPT 400, Harley Pan America‘ya benzese de daha iddiasız bir motorla geliyor. Gerçi görünüm motorunun ufaklığını gizleyecek şekilde tasarlanmış; bakınca bunun bir sıvı soğutmalı paralel çift silindirli olduğu pek anlaşılmıyor.

Bu motor 42 beygirini 9’500 devir/dakikada veriyor. Tork ise 7’500 devir dakikada azami değerine ulaşıyor ve 34.98 Nm seviyesinde.

Bunlar çok iddialı değerler değil ama yine de sınıfın lideri KTM 390 Adventure’den çok uzakta değil. Fiyatına bakacak olursak şaşırtıcı derecede aynı sınıfta ve ligde bulunuyorlar. İyi iş Lifan!

Sonuç: keşke gelse

Lifan bu sınıfta şimdiye kadar iddialı olmamıştı. Markayı daha çok 125’lik scooter ve motosiklet modellerinden biliyorduk. Bunun sebebi Lifan’ın güçlü olduğu piyasalarda ufak hacimli modellerin çok satması. Fakat Lifan büyüyüp güçlenince başka pazarlara da göz dikti ve o pazarlar büyük hacimlerde çok satış yapıyor. Dolayısıyla öngörüm KPT 400’ün kalite açısından sorunsuz, sürücüsünü memnun eden bir model olacağı yönünde.

https://youtu.be/P08KjBpUUUg?t=12

Görüldü: visordown.com/lifan-kpt-400

Eğer daha fazla bilgi almak isterseniz Lifan Türkiye resmi web sitesi burada: lifan.com.tr fakat sizi uyarmam gerek, web sitesini gördükten sonra: “Valla gelse de almam.” diyebilirsiniz…

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

BMW CE 02 elektrikli scooter tanıtım

bmw ce02 elektrikli scooter gençlerle basket oynarken

BMW, bisiklet ile motosikleti birleştiren yeni elektrikli aracını tanıttı

BMW CE 04 elektrik scooter böyle sıra dışı bir scooter idi.

Motorrad, elektrikli araçlarını öne çıkarmak için yeni modeller tanıtmaya devam ediyor. CE 04 modelinden sonra şimdi de CE 02 modeli ortaya çıktı.

CE02 motosiklet ve bisikleti birleştiren bir tasarım sunuyor

BMW Motorrad (BMW’nin motosiklet bölümü) elektrikli motosiklet yelpazesini farklı tasarımlarla yapıyor. Tıpkı CE 04 elektrikli motosiklette olduğu gibi, CE 02 de motosiklet ve bisikletin birleşimi mini-bike (ufak motosiklet demek).

CE elektrikli motosiklet modellerinin tasarım anlayışı farklı

Gerek CE 04 gerek CE 02 gelecekten gelmiş gibi. Bu modellerin ortak bir görünüşü var. Sert köşeler, düz uzun paneller ve az katmanlı gövde yapısı. Sele hep düz tahta gibi mesela. Gidonlar yüksek. Tekerlekler büyük.

Bu ortak noktaların sebepleri yeni görünüm ve piyasadaki ürünlerden farklılaşma evet lakin altyapının elektrikli motor olduğunu unutmayalım. Elektrik motoru demek büyük, hantal, ağır bir pil birimi demek. İşte büyük tekerlekten büyük panellere kadar her sonuç bu altyapının ve zorunluluklarının yorumlanışı.

Kısacası CE serisi, performans içermeyen bir elektrikli motosiklet modellerini belirtiyor ve yeni başlayan ya da acemi sürücüleri hedef alıyor. İlginç bir tercih. BMW geleceğe oynuyor fakat bir yandan da acemileri hedefleyerek geleceği garanti altına almak istiyor.

CE 02 nasıl bir elektrikli scooter?

Resmi açıklamada da CE 02’nin daha önce motosiklet sürmemiş gençlere hitap edeceği belirtilmiş. Dolayısıyla iddialı bir gücü yok. CE02 tamamen elektrikli ama BMW, CE 02’yi (scooter diyebiliriz sanırım) pil kapasitesini söylemeden tanıttı. Performans öngörüsünde bulunmamamız için olsa gerek. Bununla birlikte, açıklamada, 119 kg. ağırlık ve tek şarj ile yaklaşık 90 km. menzil ve 11kW güce sahip motor ile 90 km/s azami hız bilgisi verildi. Yukarıdaki iddia karşılığını bu değerlerle buluyor aslında.

CE 02 şehir içini, hız aramayanları, yaşı ufak yeni sürücüleri hedefliyor. Scooter’ın Türkçe karşılığı “kaç-kaç” yani fıt-fıt oradan oraya zıplamayı hedefleyen bir motosiklet türü. Bu yönüyle tam bir scooter. Mevcut scooter modellerinden farkı da bu. CE 02 eskiden farklı, yeni neslin hayat algısına uygun bir model, zemin ve anlayış.

CE 02 kimleri hedefliyor?

BMW CE 02

İçerisinde kaykay taşıma alanı da var CE 02’nin! Bu bir tasarım özelliği midir bilemiyorum 🙂 ama fazla genç bir özellik olduğu belli. Aşırı basit bir görünümü var. Fakat beklediğimden de büyük. Tıpkı arka taraftaki kayış kasnağı gibi… Garip demeyeyim hadi ama alışıldık bir görünüm olmadığı kesin.

Performans 15 inçlik jantlara, önde ve arkada disk frenlere emanet. Büyük tekerlekler konforlu sürüş, iyi yol tutuş, etkin frenleme demek. Buna karşın yine büyük tekerlek performans aranmadığında kullanışlı olur. Acemiler demiştik değil mi? Görünen o ki elektrikli motorun yüksek ve her an hazır gücü büyük tekerleklerle dengelenmeye çalışılmış.

BMW CE 02’yi konsept tasarım olarak tanıttı. Üretileceğine dair bilgi yok henüz. Ancak, CE 04’ün 2022 yılında 16’000 USD fiyatla piyasaya gireceğini biliyoruz. Galiba CE 02 üretim kararı piyasanın CE 04’e vereceği tepkiye göre verilecek. Bence üretilir; hissiyatım o yönde.

Markanın kendi tanımına göre BMW CE 02 elektrikli scooter: “Ne klasik motosiklet ne de scooter.”. Bu tanım, “CE 02 ile daha önce motosiklet kullanmamış gençleri hedefliyoruz.” açıklamasını destekleyici nitelikte. CE 04 gibi CE 02 de tamamen elektrikli olacak ve boyutu itibarıyla BMW CE 02 elektrikli scooter ilk kez “motorlu araç” kullanacak gençler hedefine daha uygun konumlanmış oluyor.

Teknik özellikler

BMW, CE 02 için pil ayrıntılarını açıklamadı. Bununla beraber, tek şarjla 90 km. menzili olduğunu açıkladılar.

BMW CE-02

Diğer teknik bilgiler ise şöyle:

  • 11kW’lık bir kayış tahrikli elektrikli motor var,
  • Azami hız saatte 90 km.
  • 15 inç ön ve arka jant ölçüleri,
  • Disk frenler,
  • Toplamda 120 kilogram ağırlık

Teknik gariplikler

CE02 kavramsal bir araç tamam ama paylaşılan fotoğraflarda ayaklık olmaması biraz fazla iddialı gibi 🙂

Dikkatli bakarsanız ayakların yan olarak monte edilmiş kaykay üzerinde olduğunu görüyorsunuz. Tamam motosiklet kullanmayan gençler hedefleniyor lakin kaykay kullanıcı oldukları kesin mi ki? Neyse, biraz değişik bir kafa bu CE 02 kafası demek ki.

Gerçi sürücünün sırtında taşıdığı bitki de garip bir fikir. Kim bilir, belki de CE 02’nin bitki gezdirmek için ideal olduğu fikrini aşılamaya çalışıyordur BMW 🙂

Şaka bir yana başka gariplikler de var bu fotoğrafta. Arka teker merkezindeki kayış kasnağı (arka çark muadili) tencere kapağı gibi duruyor. Sürücünün oturduğu yerden arta kalan kısım ise çok ufak. Görülen o ki CE02 artçı için yer sunmayacak? İşin ilginci sele için yer var ama sanki özellikle kısa tutulmuş gibi…

Kaynaklar ve ilgili sayfalar:

Görüldü: Engadget.com

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Kawasaki Ninja ismi nereden geliyor?

Kawasaki Ninja H2 motor sesi kapak görseli

Altta izleyebileceğiniz videoya göre Kawasaki’nin ünlü serisi Ninja, ismini son derece garip şekilde almış.

Kawasaki Amerika atılımı için yeni ve çarpıcı bir isim arıyor. İşte tam bu aşamada Amerika pazarlama müdürü (!) ilginç bir fikirle geliyor: Ninja!

Ninja nereden çıktı derseniz, müdürün teknesinin ismi 🙂 Evet, garip hatta komik ama böyle. İşin daha da ilginci ninja kelimesinin Japon kültüründeki yeri. Ninjalar sevilen ya da saygı duyulan bir topluluk değil. Sebebi ninjaların para için her şeyi yapıyor olmalarıydı. Samuraylar onur ve saygı için yaşarken ninjalar casusluk, sabotaj, sızma, suikast gibi kalleş eylemleri para için yaparlardı. Toplumun içinde yaşa(ya)mayan, dağ eteklerinde gizli yaşam süren ninjalar çoğunlukla efendilerinin huzurundan kovulmuş veya kendi istekleriyle ayrılmış samuraylardır. Ninjalar hakkında ayrıntılı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

İşte bu sebeple ninja ismi Japonlar tarafından ilk başta kabul edilmedi. Neden olumsuz bir kelime ile öne çıksınlar ki? Fakat Amerikan müdür tekrar devreye girdi. Amerikalıların bu gerçeği bilmediklerini, aksine zihinlerinde hızlı, çevik, Japon bir kavramdı Ninja. Yeni Kawasaki motosikletleri için bu kelimenin Amerikalıların kafasında “cuk” oturacağı konusunda Japonları ikna etti.

Ninja ismi Top Gun filmi ile patlıyor

1984-Kawasaki-Ninja-GPz900R, dergi sayfası tanıtım

İlk Ninja devrim yaratan özellikleri ile piyasayı sonsuza kadar değiştiren bir Kawasaki idi. Motosiklet sürüşüne komple farklı bir yaklaşım getiren bir model: GPz 900R Ninja! Bu Ninja, daha önce görülmemiş hıza, çok daha gelişmiş performans ve sürüş özelliklerine sahipti. Kawasaki ürününden emindi ama yerleşik motosiklet algısının dışındaki bir motosiklet için piyasa ikna edilmeliydi. Kawasaki Amerikan pazarına yerleşmek için Top Gun filminde yer almaya karar verdi.

Evet, Top Gun filmindeki aktörlerden birisi GPz 900R. İlk Ninja, kitleyi ikna etmek için uçakla pistte yarıştı, sokakta deli gibi hızlanıp (evet bildiğiniz iki tekeri yerden keserek) uçtu. Bu arada yıl 1986, Harley Davidson’ların krallığında oluyor bu işler. Oysa bu Ninja kodlu Kawasaki bambaşka görünüyor ve bambaşka şeylere odaklı. Her şeyden önce çok daha çevik ve farklı bir motosiklet sürüşü vaat ediyor Ninja. Daha devirli, çok daha seri, hızı Harley’lerle falan kıyas kabul etmeyecek kadar ileride. Gidon hassasiyeti ise bambaşka bir dünya. Chopper, cruiser gidonu balta ise bu neşter kadar keskin ve hassas…

Kısacası tam da Top Gun filmindeki gibi aslında yeni GPz 900R Ninja: uçakla yarışacak kadar hızlı ve seri, yokuş yukarı hızlanıp havalanacak kadar dinamik. Ninja imajı da tam bu değil mi zaten?

Ninja yeni Top Gun filminde de var

Kovid 19 yüzünden devamlı ertelediler ama Top Gun Maverick 2021 sonlarında sinemalara gelecek. Tom Cruise yine var. Ninja H2 de öyle 🙂

Film vizyona girmemiş olsa da Tom Cruise Kawasaki Ninja H2’yi sürerken görüntülendi film çekimlerinde. Yani hikaye ve birliktelik yine devam ediyor. Tıpkı Ninja efsanesi gibi…

Ninja’nın hikayesini bu videodan aldım. İngilizce bilenler için videoda daha bir çok bilgi ve ayrıntı var.

Sonuç

İnanması güç ama Ninja ismi Kawasaki’nin Amerika pazarlama müdürünün teknesinin isminden geliyor 🙂 Japonlar başta sıcak bakmıyorlar zira ninja kötü göndermeleri olan bir isim (sayfada/yazıda ayrıntısıyla var). Fakat pazarlama müdürü kendilerini ikna ediyor: “Amerikalılar bunu bilmiyorlar. Aksine Amerikalılar için ninja hızlı, japon, keskin gibi tam da istediğimiz göndermelere sahip!” diyor ev kabul ettiriyor.

Top Gun filminde de oynayan GPz 900 RR Ninja ismiyle piyasaya sürülen ilk Kawasaki. İşte o ilk Ninja’nın tanıtıldığı 1984 yılından beri Ninja’lar serinin iddialı, sürüş performansı ve konforu üst düzeyde gelişmiş modellerin kodu olarak belirleniyor. Günümüzdeki H2 gibi 🙂

Bu yazı Makaleler kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

V100 MANDELLO, MOTO GUZZI’nin 100. yılı için hazır

Moto Guzzi V100 Mandello kırmızı, sağ profil

100. doğum gününüz için spor-gezi bir motosikletten daha iyi ne olabilir?

Moto Guzzi, 100. Yıldönümü kutlamaları için kendisine hediye olarak hazırladığı yepyeni Moto Guzzi V100 Mandello’nun örtüsünü kaldırdı. V100 geçen ay casus fotoğraflarıyla ortaya çıkmıştı. Moto Guzzi şimdi resmi fotoğrafları paylaştı ve web sitesine V100 sayfası ekledi.

Guzzi’nin ürün yelpazesine eklenen V100 Mandello GT sınıfda, yani bir Spor-Gezi (Sports Tourer) modeli. Mandello kelimesi üretimin yapıldığı yeri gösteriyor.

Cruiser ve bobber’ları ile ünlü bir marka Moto Guzzi. 2018’de macera-gezgin modeli (adventure tourer) V85 TT’yi eklemişti. Guzzi bu adımıyla yeni kategorilere girme arzusunu göstermişti. Şimdi de hem modern hem de mirasına uygun çizgilere sahip V100 Mandello geldi.

Fotoğraflar birçok soruya cevap veriyor. Fakat Moto Guzzi, web sitesinde “EICMA’da görüşürüz” yazan bir notla heyecanı canlı tutmaya devam ediyor.

Yine de fotoğraflar takip edebileceğimiz izleri gösteriyor. İlk olarak V100’deki 100, 1000 cc.’lik bir motor demek. Guzzi geleneklerine uygun olarak 110-120 beygirlik bir makine bekliyorum. Moto Guzzi genelde büyük hacimleri zorlamadan keyifli ve rahat sürüşlü motorlar üretmeyi tercih ediyor. Mevcut V9 hacmi artmış ve Guzzi Avrupa model yelpazesindeki en büyük motor geliyor demek bu. Aynı zamanda hedef büyütüp Kawasaki Ninja 1000SX ve Yamaha Tracer 9 GT gibi güçlü oyuncuların sahasına da girmek demek.

2022-moto-guzzi-v100-mandello-kirmizi-sag-profil
2022-moto-guzzi-v100-mandello-yesil-kirmizi-birlikte

Mandello tarz ve görünüm

2022 yılında yollarda göreceğimiz Moto Guzzi V100 Mandello, dik oturulan bir spor motosiklet.

Yukarı doğru yükselen gidon ve yarım üst grenaj, sürüş konforunu arttırıcı unsurlar. Çıplak motosiklet demek bu yönüyle yanlış. Tıpkı CBF ailesinde olduğu gibi, denenmiş ve faydalı bir tarz bu. Hem rüzgar koruması sağlıyor, hem de dinamik bir görünüm ve çeviklik sağlıyor yarım kapalılık. Ayarlanabilir ön cam da kendini belli ediyor. İtalyan tasarımına uygun şıklıkta ön cam gezi ve performans dengesini sağlayan yükseklikte.

Diğer Moto Guzzi modelleri gibi V100 Mandello’da da şaft var. Ancak kardan şaftın tek taraflı salıncak içinde olmasının başka örneği yok.

Dikkat çeken özelliklerden biri, V100’ün güzel görünen çizgilerinin aerodinamik yapısı. Uzun yol ve yüksek süratte rüzgar uyumluluğu her zaman işe yarar. Kısacası Mandello spor olmayabilir ama dinamik bir model olacak.

V100 motor özellikleri

Daha önce üretilmemiş bir hacim olduğu için motorun tamamen yeni, sıfırdan üretilmiş olması çok mümkün.

Bununla beraber, V100, geleneksel Moto Guzzi güç birimi altyapısına uyuyormuş gibi görünüyor. Diğer Guzzi motorları gibi alt kenarı dikey olan, yatay yerleştirilmiş bir İkiz-V motor görüyoruz. Üst kısımda 4 supaplı yapı olduğu kesin ama supap kapağı içeride yeni bir şeyler var mı şimdilik bilmiyoruz. SOHC mi DOHC mi, valf mekanizması nasıl olacak şimdilik belirsiz.

Yarım şasi, motorla birleşerek iskelet oluşturuyor. Motor da şasi görevi görürken hafif kalan toplam ağırlık çeviklik getiriyor. Tek taraflı salıncakla birleşik şaft da aynı niyete hizmet ediyor. Gerçi zincir daha hafif daha doğrudan olurdu ama Moto Guzzi mirası galip gelmiş olsa gerek. Ayrıca şaft gezi ve uzun yol için daha doğru bir tercih.

2022-moto-guzzi-v100-mandello-yesil-motor-bolumu

Fren ve süspansiyonlar

Frenler usta işi. Tüm ısırganlar (kaliperler) Brembo. Önde çift, arkada tek diskli sistem gördüğümüz kadarıyla yüksek performans amaçlı değil.

Süspansiyon işi de bir diğer usta Öhlins’e emanet. Frenlerin aksine süspansiyon sistemi yarı aktif tercih edilmiş.

Arkada tek taraflı kol amortisör var. Genel olarak gezi motosikleti tercihleri yapılmış diyebilirim.

Bu fotoğrafta görüldüğü üzere de tek taraflı salıncakla birleştirilmiş şaft mekanizması ender görülen bir mühendislik eseri.

Sele çok cazip duruyor değil mi? Hem artçı hem de sürücü için fazla fazla yer var. Selenin ön tarafta depoya uzanan kısmı da hoşuma gitti. Normalde bu alan, montun fermuarı geldiği için çizilir. Olmasın diye de tank pad almak zorunda kalırız 🙂 Guzzi seleyi bu şekilde ön tarafa doğru yükselterek hem depodaki çizilmeleri engellemiş hem de görsel dinamizm katmış yandan görünüme.

Bu fotoğrafta açıkça görülüyor ki artçının ayaklıkları hayli yüksekte. Bu, sanırım, yan çantalara yer açmak için. Fakat ön cam neredeyse yok denecek kadar alçak olduğu için bu kadar yüksekte oturan artçı rüzgardan çok etkilenir gibi geliyor bana. Dev sele ama garip oturma pozisyonu; ilginç bir birleşim.

Artçı ile alakalı bir konu daha var, dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, artçı için elcik, tutamak yok… İlginç.

Lastikler Pirelli Diablo Rosso IV. 

Jantlar arkada 190/55 ve önde 120/70 ölçülerinde. Her iki jant da 17 inç.

Yeşil-gri renklere sahip V100 boya alanlarıyla dikkat çekiyor. Üstteki gri renkli bölüm alt taraftaki motor bölümüyle bütünleşecek şekilde boyanmış. Yeşil renk ile birleşen kısımda siyah dik şerit ise bir başka tasarım oyunu. Hem silindir kafasının üzerindeki siyah kısımla hem de aşağıya doğru devam eden boru ile birleşip motosikleti dikine ikiye ayırıyor.

V100 ne zaman gelecek?

Moto Guzzi, 2022 V100 Mandello’yu 23 Kasım’da Milano’daki EICMA’da tanıtacak. Eh, çok zaman kalmadı demektir. EICMA ile birlikte tüm özellikleri ve fiyatı açıklanacak. Türkiye fiyatı açıklanana kadar hayal kurmaya devam edebiliriz 🙂

O zamana kadar da sizi tanıtım videosu ile baş başa bırakıyorum 🙂

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Güçlü, ufak, elektrikli scooter: RoadRunner

elektrikli scooter RoadRunner kapak görseli özellikler
roadrunner yolda

Ufaklığına aldanmayın, iki motoru var

Görünüşünün aksine; gücüyle dikkat çeken en yeni elektrikli motosiklet var yazımızda. VoroMotors markasının üretimi olan RoadRunner modeli basit görünmesine karşın hayli güçlü iki motorla donatılmış.

RoadRunner ufak tekerleklere sahip. Buna karşın ön tarafta 350W, arkada ise 500W sürekli güç* sunan iki elektrikli motor var.

*Sürekli güç kavramı elektrik motorlarında önemli. Yapısı itibariyle elektrikli motorlarda zirve güç ve devamlı/sürekli güç kavramı var. Zirve değer akıl çelse de önemli olan sürekli güç değeri.

Bu güçle azami 56 km/saat hıza çıkıyor ufak elektrikli RoadRunner. Bu azami sürat boyutlarına oranla oldukça iyi. 50 cc benzinli bir scooter ile aynı son sürate sahip diyebiliriz yani.

elektrikli scooter Roadrunner-pil-haznesi

Değiştirilebilir pil paketi

RoadRunner 48V 26A/saat ve 1’250 W/saat değerlerine sahip pil paketi ile 80 km. menzile sahip. Menzil oldukça düşük, bu sebeple pilin değişebilir olması şart olmuş.

Ancak bu menzil şehir içi kullanımı için yeterli. Ortalamalara göre büyük şehirlerde günlük 30 km. civarı yol yapılıyor. RoadRunner özellikle boyutu ve çok hafif ağırlığıyla sadece şehir içini hedefliyor. Bu yönüyle tam bir kaç-kaç modeli. Ufak mesafelerde oradan oraya gitmek için ideal.

İlginç ama arazi özelliği de var

En iyi elektrikli scooter RoadRunner demek için bir unsur daha: bu scooter arazi eğlencelerine de dayanabilecek sağlamlıkta tasarlanmış. Burada boyutu ve hafifliği öne çıkıyor. Eğer arazi keyfiniz ya da taşrada eviniz varsa dağ taş sürmeniz de mümkün. Bu konuda en büyük avantajı hafifliği. Çünkü arazi motosikletlerinde en çok aranan özellik hafiflik. O da RoadRunner’da var. Şehir içini hedefleyen bir elektrikli motosiklet için beklenmeyen bir özellik. Ama işte teknoloji böyle bir şey…

Roadrunner-ekran

Basit ve ufak ekran

Sadece bilgi amaçlı ufak bir LED ekran var. Hız, pil doluluğu gibi hayati bilgiler var sadece.

Ekran belki ufak evet ama bu kadar basit bir araç için yeterli gibi.

Sele ve konfor konusunda iddialı

Sele hafızalı süngerden (memory foam) mamul. Yani bir süre sonra tam olarak kalçalarınızın şekline kavuşuyor. Pahalı ve genelde üst düzey motosikletlerde görmeye alışık olduğumuz kalitede bir sele bu. Bu arada sele uzun ve yeterli genişlikte.

Lastiklerin tutuşu da iyi. Bütün bunlar birleşince son derece rahat ve kolay bir sürüşe sahip oluyor bu haylaz. Alttaki görselde de gidon yüksekliğinin ne kadar kolay şekilde çözüldüğü görülüyor; akıllıca.

Süspansiyon başarılı. Arazide de iş görmesi için sağlam bir yapıya sahip. İyi de iş görüyor ve konforlu.

elektrikli scooter RoadRunner gidon ayarı, seviyeler

Basit ama zeki tasarım her yerinde RoadRunner’ın. Bunun bir örneği de gidon yükseklik ayarında mevcut. Yükseklik ayarı ile oturuş konumunu aynı anda ayarlamak mümkün. Üstelik aşağıya indikçe daha da hızlanacağınız için ileri de gitmiş oluyorsunuz. Zekice değil mi?

Frenler ABS’li

Disk frenler süspansiyon ve lastik uyumu ile üst düzeyde frenleme yapıyor*. Ki bu normal çünkü iki güçlü motor ile gerçekten çabucak süratleniyor RoadRunner.

Zaten yüksek hız sağlam frenleri şart koşuyor zira elektrikli motosikletler azami hızlarına çok çabuk ulaşıyorlar.

Güvenlik sadece güçlü frenlerle sağlanmıyor, ABS de var…

elektrikli scooter RoadRunner sağ yan görünüm

Toplam ağırlık inanılmaz düşük!

En iyi demek için bir dayanağım daha var. Elektrikli scooter RoadRunner hepi topu 25 kg. ağırlığında!

Bu neredeyse 60 km. hıza çıkan bir scooter için çok çok iyi bir değer.

Sağlam yapısı sayesinde 150 kilograma kadar taşıyabiliyor. Ufacık ve hafif bir model için hayli iyi. Bu azami yük biraz sınırda olsa da iki kişi demek. Yeter mi? Yeter.

Dahası da var

280 lümenlik bir ön far var RoadRunner’da. Elektrikli bir scooter’da şimdiye kadarki en parlak far olduğunu belirtiyorlar. Güçlü far görmek ve görünmek için en iyi silahınız.

Arka far da güvenlik temelli. Roadrunner arka ışık grubunu da parlak tasarlamış. Bunlar çok önemsenmiyor ama ciddi konular. Sayfanın sonunda motosiklet görünürlüğü konusundaki güvenlik yazılarının bağlantısını görebilirsiniz.

Fiyat

Yurt dışı satış fiyatı ise 1’499 Amerikan doları. Türkiye için tabii ki inanılmaz vergi yükü var. Ne kadara ülkemize geleceğini bilemiyoruz fakat en az üçe katlayacaktır fiyatı. Evet, yine ulaşılmaz çünkü Türkiye’de yaşıyoruz.

Daha fazla bilgi almak isterseniz: Resmi sitesi burada

İlgili yazılar

Bu yazı Motosiklet Tanıtım kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Triumph TE-1 en iyi elektrikli motosiklet mi olacak?

govde cizimleri sag on capraz gorunum

Gelecekteki İngiliz elektrikli motosikleti nasıl olacak?

En iyi yeterince sorunlu bir kavram. Neye göre, kime göre sorusu hemen beliriveriyor ve kolay cevabı da yok. Üstelik en iyi elektrikli motosiklet için çok fazla bileşeni bir araya getirmek lazım. Fakat TE1 projesinin amacı bir anlamda gelecek için “iyi” olanı şimdiden başlayarak araştırma ve belirleme.

Triumph TE1- katılımcı firmalar

TE-1 İngiliz sanayinin gelecekteki dönüşüme hazır olmasını ve öne geçmesini hedefleyen bir proje. Amacı teknik alanda yenilikleri araştırmak, standartları belirlemek ve elektrikli motosikletler konusunda İngiliz markasını öne geçirmek. Projenin süresi iki yıl olarak belirlenmişti. Çalışmalarda birinci aşamadan sonra ikinci adım da tamamlandı, bu yazının konusu da ikinci aşama hakkında bilgi vermek.

TE-1 İngiliz sanayinin gelecekteki dönüşüme hazır olmasını ve öne geçmesini hedefleyen bir proje. Amacı teknik alanda yenilikleri araştırmak, standartları belirlemek ve elektrikli motosikletler konusunda İngiliz markasını öne geçirmek. Projenin iki yılda bitmesi ön görülmüştü. Çalışmalarda birinci aşamadan sonra ikinci adım da tamamlandı, bu yazının konusu da ikinci aşama hakkında bilgi vermek.

2. Aşama: Güç aktarma prototipi

Triumph TE1- güç aktarma bölümü

Geleceğin elektrikli güç aktarım mekanizması ve bataryanın, hatta motosikletin gövde hatlarının belli olmasından sonra, projenin tasarım ve mühendisliği, dört aşamanın ikinci adımını da tamamladı.

Mayıs 2019’da Triumph ve Williams Advanced Engineering şirketleri TE-1 projesine başlamışlardı. Projenin diğer ortakları arasında Integral Powertrain Ltd* ve WMG** Üniversitesi var. Gelecekteki elektrikli motosiklet için hazırlanmak ve sınırlarını belirleyerek öne geçmek için başlatılan bu araştırma projesinde şimdiden önemli sonuçlar ortaya çıktı.

* Elektrikli motosiklet teknolojisi üzerinde çalışan bir şirket, ** Warvick Üniversitesi

Triumph TE1-motor bölümü

Projenin batarya ve güç aktarım mekanizması tasarımına odaklanan bu adımı, test sonuçlarına göre hedeflerin hayli ötesine geçmiş. Performans, verimlilik ve menzildeki yaratılan fark, TE-1 Projesi’nin, Triumph’un elektrikli motosiklet ürünlerinde öne geçmesini şimdiden garanti altına almış durumda.

Faz 2’nin tamamlanmasıyla batarya ve güç aktarma organının ilk çalışan örneklerini de ortaya koydu. Yüksek seviye performansın haricinde, bu parçaların şekil ve boyutları da belirlenmiş oldu. Bu sayede bir sonraki aşama olan tasarım çalışmalarına da yol açılmış oldu.

TE-1 ne zaman gelecek?

Proje 2025 yılına hazır olma hedefi taşıyordu. Fakat daha 2021 yılında hedefler yakalandığına göre Triumph elektrikli motosiklet dalgasına şimdiden hazır. Daha uzun mesafeye giden, daha hızlı, daha ucuz motosikletler üretmeyi kim istemez? Başka bir deyişle bu projeyle Triumph şimdiden en iyi elektrikli motosiklet modelini üretmeye hazır diyebiliriz. Tabii ki bu cümleyi söylemek kolay ama rakipleri hafife almamak lazım. Harley-Davidson bile elektrikli motosiklet markası olmayı hedefliyor. Dolayısıyla sektörün büyük oyuncularının sürprizlerle gelmesi beklenebilir. Yine de Triumph bilim, araştırma ve erken hamleyle öne geçmiş gibi görünüyor.

Bu proje, sürücülerimizin çevreye daha az zarar verecek, daha sürdürülebilir ulaşıma yönelik taleplerini karşılama çabalarımızda önemli bir adım. “

Triumph CEO’su Nick Bloor

Burada birkaç kelime etmek istiyorum. Sürücüler olarak bizlerin böyle dertleri yok tabii ki 🙂

Biz daha az para ile daha hızlı daha uzağa daha iyi giden modeller istiyoruz sadece. Fakat dünya üzerinde kıyasıya bir kavga var. Kimin daha çok satacağı, kimin diğer herkesi döveceği en önemli sorun. İşte bu yüzden ufak oyuncuları piyasa dışına itmek ve dışarıda tutmak için yeni kurallar koyuluyor. ISO9001’den beri yeni kurallar ufaklar için engel. Avrupa’da satış yapabilmek için aralıksız yatırım yapmak şart. E bu konuda da Avrupa, Amerika önde ve avantajlı tabii ki…

Kaldı ki tüm araçlar elektrikli olunca o elektrik ne kadar temiz üretilecek sorusu da var. Neyse, icat çıkacak ki yenisini alacaksın, yoksa bir Zippo alıp yirmi yıl kullanırsın değil mi? Ama en iyi elektrikli motosiklet deyince almak istiyorsun 🙂

TE-1 güç ve şarj nasıl?

Triumph TE-1 elektrikli motosiklet

Triumph TE-1, şimdilik çizim görselleri gösterilen bir performans motosikleti. Bu modelin kalbinde 10 kg.’luk, 130 kW (174 beygir) zirve, sürekli 80 kW (107 beygir) güce sahip bir elektrik motoru var.

Williams Advanced Engineering* imzalı 15 kWh pil paketi 170 kW (228 beygir) kadar güç sağlayabiliyor. Bu paket ile Triumph TE-1, 20 dakikadan önce %80 şarja ulaşacak. Bu çok iyi ve elektriklinin en büyük duvarlarından birini yıkıyor: tek molada yeterli yakıt artık mümkün. Şarj girişi benzin deposu gibi üst kısımda.

* Formula 1’den tanıdığımız Williams

Motosiklet, bu 15 kWh pil paketiyle 200 km. civarında menzile ulaşacak. Şarj süresinin kısalığı kadar iyi olmasa da başlangıç için iyi diyelim. Bu durumun bir sebebi de motosikletin göz önünde olduğu için performans modeli olması. Malum yüksek hız pil gücünün düşmanı. Zamanla daha iyi değerlere ulaşacağı kesin olsa da RR modellerine uzak, normal (mesela normal bir çıplak ya da şehirli arazi türü) modellerde menzil daha yüksek olacaktır.

Triumph TE-1 elektrikli motosiklet ne zaman çıkacak, fiyatı ne olacak?

Henüz bilinmiyor. Yine de Avrupa’da zorunlu tutulan geçiş tarihinden önce ilk örnekleri göreceğimiz kesin.

Fiyatlar mevcut benzinli modellere yakın olacaktır. Hatta menzil ve şarj gibi konularda mevcuttan daha iddialı paketler sunulmamasının sebebi de bu maliyeti düşük tutma amaçlı.

Hep söylediğim gibi: gelecek elektriklide!

Gezi odaklı Suzuki GSX-S1000T (2021)

Suzuki 2021 GSX-S1000F tanıtım

Suzuki GSX-S1000T başvuru belgelerinde yer aldı

Yeni GSX-S1000’in gezi odaklı, grenajlı versiyonu olan GSX-S1000T modelinin piyasaya sürüleceği resmi başvuruyla kesinleşti.

Suzuki GSX-S1000F, Japon firmanın 1000 cc. serisindeki değişiklikle Suzuki GSX-S1000T olarak yeniden kodlanacak gibi görünüyor. Japon üretici Suzuki model yelpazesinin tepesindeki modelleri yeniden şekillendirmeye devam ediyor. Suzuki modellerini yenilemeye, 2021 başlarında efsane spor motosikleti Hayabusa’yı güncellemekle (bu arada unutmamalı ki Hayabusa 1999’dan beri ilk büyük güncellemesini yaşadı!). Sonra makyajlı GSX-S1000 tanıtıldı. Bu arada bir de aynı motoru paylaşan ama gücü azaltılmış (47 beygir) A2 dostu GSX-S950 tanıtıldı. Tabii ki Suzuki’nin çok sevilen modeli GSX-R1000 için de yepyeni bir model sunulacağı dedikoduları aldı yürüdü.

Fakat Suzuki’nin güçlü, teknolojik ve büyük gezi sınıfında önerisi ne olacaktı o belirsizdi. İşte bu yazının konusu bu boşluğu dolduracak GSX-S1000T modeli hakkında neler biliniyor sorusuna cevap aramak. Tabii ki bildiğimiz ilk şey Euro5 uyumlu yeni motor. 1000 cc.’lik hacme sahip bu yeni dört silindirli motor 150 beygir gücünde. Tork 108 Nm. ve bunlar çok iyi değerler, rakiplerinden geri kalır tarafı olmayan ana güç birimi, modellere göre ufak tefek değişiklikler gösterse de güç seviyeleri güncel ve yırtıcı.

***

Henüz görüntü ya da çizim yok. Ancak yakında çıkacak olan GSX-S1000T, büyük olasılıkla doğrudan bu yılın başlarında piyasaya sürülen GSX-S1000 modelinin uzun ve grenajlı hali ile sunulacak. Suzuki GSX-S1000 tanıtıldığında, aynı temele sahip GSX-S1000F için de zamanın daraldığı belli olmuştu. Şimdi Suzuki, F’nin halefi olacağı kesin olan GSX-S1000T adlı yeni tam donanımlı gezi motosikleti için resmi onay için belgerini sundu. Belgeler, T modelinin yakın zamanda Suzuki’nin Avrupa’daki ürün yelpazesine ekleneceğini kanıtlıyor ve çıplak GSX-S1000’in dünya çapında aynı anda piyasaya sürüldüğü göz önüne alındığında, aynı stratejinin GSX-S1000T için de geçerli olması muhtemel.

Suzuki Yeni GSX-S1000T hakkında ne biliyoruz?

Şasi GSX-S1000’den alınmış. Tekerlek ve lastik boyutları da GSX-S1000 ile aynı, muhtemelen süspansiyon sistemi de Brembo frenler de aynı olacak. Yeni model daha uzun ve daha geniş olsa da, dingil mesafesi ve lastik boyutları da en son GSX-S1000 ile aynı görünüyor. Ki bu da normal çünkü modelden modele değişikliklerle aynı yapı ve parçaların kullanılması maliyet ve kalite açısından biz sürücülerin lehine fark yaratıyor.

Suzuki T’de boyu yükseltmiş. Çıplak model olan 2022 GSX-S1000 42,5 inç, GSX-S1000T ise 47,8 inç’e çıkmış. İsteğe bağlı bir yüksek ekran da onaylandı ve bu rakam 50,4 inç’e yükseldi. Karşılaştırıldığında, mevcut GSX-S1000F’nin ekranı 46,5 inç.

Yeni model daha uzun olmasının yanı sıra, daha geniş ve daha ağır olacak. Bu bize, Suzuki’nin gezi tarafına ağırlık verdiğini gösteriyor. Anlaşılan “T” kodu boşuna değil, gerçek bir uzun yol motosikleti bekleyebiliriz. Uzunluk 83,3 inçten 84,3 inç’e gelmiş. Bu ek alan bagaj veya daha iyi artçı konforu için arka tarafta kullanılacak.

Uzun yola odaklandığı için motosikletin ağırlığı da bu değişikliklerin sonucunda artmış. 218 kilogramlık ağırlıyla eski GSX-S1000F, çıplak (naked) modelden sadece 4 kliogram ağırdı. Ancak yeni GSX-S1000T, 226 kiloluk ağırlığıyla (eğer full’a yakın gelecekse) modern bir gezi/uzunyol (touring) için hafif kalacak. Demek oluyor ki S1000T hafif alaşımlarla, modern mazemelerle üretilecek.

Çevik, spora yakın uzun yol motosikleti

T’nin grenajlı olması büyük ihtimalle onu çıplak modelden daha aerodinamik hale getirecektir. Bu hem yol konforunu, hem menzili, hem tüketimi olumlu etkileyecek. Başvuru belgelerine göre azami hıza baktığımızda GSX-S1000 ve T modelleri için Vmax ile aynı değer olan 240 kilometre/saat görünüyor. Bu son sürat gösteriyor ki uzun bir son vites olsa da S1000T kısa vites oranlarına sahip, yani son derece çevik bir motosiklet olacak. Bu da iyi viraj yapabileceğinin kanıtı. Kısacası dinamik bir karaktere sahip bir touring motosiklet göreceğiz. Bu karakter, GSX-S1000F’nin yerini alacağı F kodlu modelin mirasına uygun.

Tarz

T’nin görünüşü ve tasarım yaklaşımı, çıplak modelin felsefesini izleyecek, orası kesin. T modeli de grubun diğer üyeleri gibi düz çizgiler ve düz yüzeylere, kavisli (uçlarda yuvarlatılmış) kenarlara sahip olacaktır. Genel olarak saldırgan ama modern bir görünüş bekliyorum. Farlar ufak olacaktır, eskinin gagalı ve büyük aydınlatma gruplarını terk etti Suzuki yeni modellerinde. Farların dikey yerleştirilmesi çok olası. Yeni GSX-S1000 ve GSX-R1000’de olduğu gibi.

Teknoloji

GSX-S950,

Sharing the ride-by-wire throttle, slip-and-assist clutch and Suzuki low RPM assist features found on the GSX-S1000, this new A2 version will also be given the same twin-spar aluminium frame, superbike-derived swingarm & rear-shock to give it a distinctly similar road feel to the unrestricted model. Plus there’s still Dunlop Sportmax Roadsport 2 hoops!

Suzuki’nin en üst düzey süper motosikletinden bahsetmişken, GSX-R1000 neredeyse beş yıldır görsel bir değişiklik olmadan geçti, bu nedenle yakında bir yenileme gelebilir. GSX-S1000 ve yakında çıkacak olan GSX-S1000T’nin açısal görünümü, gideceği yöne dair bir fikir verebilir. Zaten en yeni GSX-S1000’de bulunan kanatçıkların da GSX-S1000T’de görünmesi muhtemeldir ve Suzuki, GSX-R1000’i yenileme zamanı geldiğinde kesinlikle aynı trendi izleyecektir.