BMW’nin yaylı gövde grenajı: Şişen gövdeler, aerodinaminin geleceği mi olacak?

BMW yaylı gövde parçaları ile sürüş konforunu arttırmayı hedefliyor. Ama önce bu iş nereden çıktı biraz onu konuşalım.

BMW’nin yakında çıkması beklenen R1300GS casus fotoğrafı

Hava direncini yönetmek önemli iş. Aracımızın hava ile ilişkisi (aerodinami) hem yakıt sarfiyatını, hem fren performansını hem de yol tutuşu doğrudan etkiliyor. Gövde parçalarını hareket ettirmek yeni bir fikir değil. Bunun en yaygın örneği yıllardır kullandığımız hareketli ön camlar. Camın yüksekliği doğrudan rüzgarın üzerimize nasıl vurduğunu belirliyor.

Zaman içerisinde bu ayarları, elektrikli motorlarla yani düğmelerle yapar hale geldik. Gövde parçalarının hareketli hale gelmesini ise en son Moto Guzzi’nin V100 Mandello modelinde görmüştük. Görselde sarı alanla çevrelenen bölüm, yukarı kalkarak hava saptırıcı etki gösteriyor. Moto Guzzi bu parçanın hareketini elektrikli motorlarla yapıyordu.

Aynı iş için BMW de “sürüş konforunu artırmak ve aerodinamiği iyileştirmek için”, “hareketli saptırıcıları (deflektör)” patenti aldı.

BMW patent başvuru belgesinde sistemi R1250GS‘nin üzerinde göstermiş. En çok satan modeli olmanın yanı sıra en iri, aerodinamik olarak en az hava düzenleyici yüzeyi olan model olduğu için R1250GS doğru seçim. Ancak yaylı gövde parçası fikrinin ve yaklaşımın her motosiklet için uyarlanabileceği de ortada.

fikir basit olunca başvuru görseli de hayli basit oluyor 🙂

BMW fikrinin farkı ne?

BMW servolar ve kontrol elektroniklerini kaldırmış. İlave her parça fazladan ağırlık ve artan sorun kaynağı demek. Karmaşık elektronik, kablo, elektrik motorları yerine BMW’nin önerisi sadece yay kullanmak. Akıllıca değil mi?

Nasıl çalışıyor derseniz o işi de rüzgarın kendisine ihale etmişler 🙂 Sabit halde iken yay parçayı ittiriyor ve parça açık duruyor. Hızlandıkça rüzgarın parça üzerindeki etkisi (basıncı) artıyor ve yayı sıkıştırıyor. Ta ki gövde üzerine tamamen yapışana kadar devam eden bu süreç, yavaşladıkça yayın parçayı tekrar dışarı ittirmesi ile devam ediyor.

Fikir, son yıllarda F1 otomobil tasarımında gördüğümüz esnek kanatlar yaklaşımıyla aynı. Araç yavaş giderken azami bastırma kuvveti veriyor, ancak daha hızlı giderken sürüklemeyi azaltmak kapanıyor.

BMW’nin yaylı gövde fikrinde güzel olan bir nokta daha var: yay sertliğini değiştirmek diğer modellere ya da istenen etkiye ulaşmak için yeterli. Şu anda saatte 50 km. hız civarında (tamamen açık konumdan) kapanmaya başlıyor ve 125 km. sürat civarında tamamen katlanmış (kapanmış) oluyorlar.

Eşik olan 50’nin altında ise hep tam açıklar. Saptırıcı etki azamide olduğu için rüzgarı sürücüden uzak tutan ve sürüş rahatlığını arttıran bir etki demek bu. Sürat arttıkça ise hem yelken etkisini hem de sarsıntıyı (türbülans) azaltmak adına kapanıyor ve daha az saptırıyorlar tabii ki.

Başvuru çizimlerinde, her iki tarafta da üç saptırıcı parça gösterilmiş. Birincisi alta, ikincisi ortay, üçüncüsü ise en üste yerleştirilmiş. Tabii ki bu parçaların yerleri, büyüklükleri ve ne zaman açılıp kapanacaklarını ayrı ayrı belirlemek mümkün. BMW’nin patent başvurusu özellikle boyut, yer ve sertlik konularında esnek olacak şekilde yapılmış.

R1300 GS casus fotoğrafı

Hareketli parçaları ne zaman görürüz?

Patent almak fikrin uygulanacağını göstermiyor. Motosiklet dünyasında patenti alınan ama seri üretime geçmeyen çok fikir gördük yıllar boyunca. Fakat yine de, özellikle büyük motosikletlerde ise yarayan bir özellik olduğu ortada. BMW GS serisine gösterdiği özen ortada iken bu fikrin yakın zamanda sokaklara ineceğini düşünüyorum.

Sürücü tarafından bakarsam da evet diyorum. İstemezsem iptal etmem çok kolay. Büyük ihtimalle bir pim ile kilitlenecek ve kapalı tutmak çok kolay olacak bu parçaları. Diğer yandan rüzgarı kesme işlevi her zaman her sürücünün istediği bir şeydir. Daha az yorulur, daha az gürültü duyar ve daha az üşür ya da yanarsınız. Bence bu işi sevecek herkes.

Bu arada bu sene Mart ayında yanlışlıkla listelenen GS modelleri* geliyor aklıma. BMW’nin servis web sitesinde yayınlanan model listesinde yer almıştı henüz üretilmeyen bu modeller. Sanırım ilk aday modeller bunlar olacaktır. Yeni bir model yeni bir yenilikle, neden olmasın?

*haber kaynağı: ‘R1300GS’, ‘R1400GS’ and – most intriguingly of all – ‘M1300GS’ models

Bu yazı Motosiklet Haberleri kategorisinde yayınlanmıştır; kategorinin diğer yazıları için buraya tıklayabilirsiniz.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version